Etiket: hasat

  • Enkaz kentte yüz güldüren hasat

    Enkaz kentte yüz güldüren hasat

    Depremin vurduğu Hatay’da hayat normale dönmeye devam ediyor. Kırıkhan ilçesinde yetişen coğrafi işaretli kavunda hasat başladı. Kokusu, rengi ve tadıyla ünü ülke sınırlarını aşan Kırıkhan kavunundaki rekolte çiftçinin yüzünü güldürdü. Tarlada 11 TL’den alıcı bulan Kırıkhan kavunu, Türkiye’nin çeşitli illeri başta olmak üzere yurt dışına da gönderiliyor. Öte yandan bereketiyle çiftçinin yüzünü güldüren hasat Amik Ovası’nda, sıcak hava da devam ediyor. Sıcak hava tarım işçilerini zorlasa da hasat durmadan devam ediyor.

    “Depremin ardından süreç güzel gidiyor”

    Rekoltenin geçen yıla oranla daha iyi olduğunu ve fiyatların kendilerini tatmin ettiğini belirten Çiftçi Kaan Mertoğlu, “Depremin ardından süreç güzel gidiyor. Hasatlarımız güzel, yerinde her şey. Depremden dolayı üretime ara vermedik, üretmek zorundayız. Bugün de kavun toplamanın 3’üncü günündeyiz. Mallarımızı yavaş yavaş tarladan çıkarıp halka sunuyoruz.

    Fiyatlar geçen seneye oranla tatmin edici. Fiyatlar şu anda 10-11 TL civarında. Geçen yıla oranla tabii ki güzel. Emeğimizin karşılığını elbette daha güzel almak isteriz. Geçen yıla oranla rekolte de çok güzel. Kırıkhan kavunu Türkiye’de 1 numara diyebiliriz. Nereye giderseniz gidin, Kırıkhan kavunu diye satılır” dedi.

    Kavun hasadının 40 dereceyi bulan sıcakta devam ettiğini ve zorladığını dile getiren işçilerden Ali Bagalsun da, “Hasat şu anda devam ediyor. Çiftçiler kendi imkanlarıyla mahsullerini kaldırmak için mücadele veriyorlar. Zor oluyor hava sıcak, Temmuz ayındayız. Zorluyor. Depremden sonra çalışmak zor geldi ama ne yapalım, hayat devam ediyor. O günler gerçekten de çok zordu. Rabbim kimsenin başına vermesin. Yevmiye 350-400 TL’den başlıyor. Çok şükür” şeklinde konuştu.

  • 800 rakımlı arazide son buğday hasadı

    800 rakımlı arazide son buğday hasadı

    Kuytucak Mahallesi Kuzuören mevkiinde yaşayan genç çiftçi Hakan Özkan ve Furkan Yiğen engebeli arazide toplam 35 dönüm alana ektikleri buğdayı hasat etti. Bu yıl düzensiz yağışlar ile zorlu bir süreç olduğunu aktaran çiftçiler tüm zorluklara rağmen üretmeyi sürdürdüklerini kaydetti.
    Çiftçilerden Hakan Özkan arazideki zorluğa dikkat çekerek, “Arazimiz engebeli olduğu için düz olan 10 dönümlük kısma buğdayımızı ektik. Yağmurlu havalardan dolayı biraz geç oldu ama bitirdik. Belirli kısımları orak ile biçmek zorunda kalıyoruz. Yollarımız da yağışlardan dolayı sıkıntılı. Gidip gelirken sorunlar yaşıyoruz. 2 tona yakın ürün bekliyoruz” dedi.

    Çiftçi Furkan Yiğen ise, “20-25 dönüm arazimiz var ama araziler düz olmadığı için tam verim olmuyor yollar sıkıntılı olduğu için biçer de gelmiyor. 1.5 ton mahsul bekliyoruz. Köyde üretim olmazsa şehir de yaşam olmaz insanların geri köylerine dönmesi gerekir. Köyümüzde üretim yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

  • Siirt’te bayramda da hasat sürüyor

    Siirt’te bayramda da hasat sürüyor

    Türkiye‘de kırmızı mercimek üretiminde 4. sırada yer aldıkları için mutlu olduklarını dile getiren Siirt Tarım ve Orman İl Müdürü Ergün Demirhan, bayramda da hasadın sürdüğünü dile getirdi. Demirhan, “Bereketli geçen bir sezonun ardından ilimizde kırmızı mercimek hasadı devam ediyor. Kırmızı mercimek üretimi ilimizde yıllara göre artış göstermektedir. 2019 yılında 69 bin dekar civarında olan kırmızı mercimek üretimimiz bugün gelinen noktada 2022 yıl sonu itibariyle 135 bin dekar alanda ekim yapılmış bulunmaktadır. 2023 yılı itibariyle kırmızı mercimek üretim alanımız 150 bin dekar alanı geçmiş bulunmaktadır.

    150 bin dekar alanda ekim yaptığımız kırmızı mercimek üretimi ile Türkiye’de kırmızı mercimek üretiminde 4. sırada bulunmaktayız. Bu yıl bahar aylarında yağan bereketli yağışlar ile il genelinde 180 – 200 kilogram civarında ve 27 bin ton üzerinde bir rekolte bulunmaktadır. Yaklaşık 1 milyon dekarı bulan tarım arazi varlığımızın 560 bin dekarında hububat ve baklagil ekimi yapılmaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığının Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğünün Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi çerçevesinde 2021 yılı üretim mevsimde 111 bin ton, 2022 yılında ise mercimek ile şahlanan Garzan Ovası Projemizle 5 milyon lira değerinde 523 çiftçi ailemize 20 bin dekar alan için 275 ton sertifikalı mercimek tohum dağıtımı yaparak ilimizde kırmızı mercimek üretiminin artış göstermesi yönünde proje çalışmamız devam etmektedir” dedi.

  • Aşırı yağışlar nedeniyle arılar bal üretemedi

    Aşırı yağışlar nedeniyle arılar bal üretemedi

    Yozgat’ta nisan, mayıs ve haziran aylarının fazla yağışlı geçmesi sonucu çiçeklerdeki nektar ve polenden yeterince faydalanamayan arılar strese girdi. Strese giren arılar, oğul vermeye başlayınca bal üretimi de olumsuz etkilendi ve çıtalar boş kaldı. Üretici ilkbaharda umduğunu bulamazken rekoltenin de bu yıl yüzde 50 oranında düşmesi bekleniyor. Arıcılar umutlarını yaz mevsimine saklarken verimin düşmesi nedeniyle bal fiyatlarının da artması düşünülüyor.

    Bal hasadı uzadı

    Bu yıl nisan, mayıs, haziran aylarının bol yağışlı geçmesi sonucu arıların bitkiden yeterince nektar ve polen toplayamadığını söyleyen Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Orhan Ermetin, “Bal üretiminde aksamalar oldu. Stresten dolayı bu yıl oğul yapımı geçen yıla oranla biraz daha fazla oldu. Normalde 15 Temmuz’da başlayacak olan bal hasadı dönemi biraz daha gecikecek. Çünkü bal petekleri henüz dolmadı, havaların ısınmasıyla bu sorunun giderileceğini düşünüyorum. Ancak bu yıl bal üretimi biraz daha düşük olacak” dedi.
    Yağışların tarımsal üretime katkısı olduğunu ancak bal üreticilerini olumsuz etkilediğini de belirten Ermetin, üreticilerin panik yapmadan arılarının bakımlarını yapmalarını istedi.

    Arılar bal üretmiyor

    Yozgat’ın merkeze bağlı Evci köyünde arıcılıkla uğraşan Ali Sarı ise 250 kovan arısının olduğunu söyleyerek “Yağışlar bol, çiçek bol ancak arı çalışmadığı için verim alamıyoruz. Yağışlar bitkideki nektarı toplayamadı, bal yapmadı, şu an da petek örmüyor, çıtalar boş. Stresten dolayı arılar, araziye gidemedi, nektar almadı, devamlı oğul vermeye yöneldi. Arılar oğul verince kovanlarımız boş kalıyor. Yüzde 70 oranında bal verimini etkiledi. Geçen yıl 5 ton bal ürettik bu yıl böyle giderse 2.5 ton bal ancak üretiriz. Fiyatlar geçen sene toptan 80 liraya verdik bu sene 150 liradan vermeyi düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

    Yozgat’ın Araplı beldesinde arıcılıkla uğraşan Lokman Atıl ise, yağış nedeniyle nektara ve polene ulaşamayan arıların strese girdiğini belirterek üretiminin azaldığını ifade etti.

  • Diyarbakır buğdayında rekolte hedefi

    Diyarbakır buğdayında rekolte hedefi

    Sur ilçesine bağlı Bağpınar Mahallesi’nde Diyarbakır Valiliği ve İl Tarım Müdürlüğünce düzenlenen buğday hasadı programına Vali Su, İl Tarım Müdürü Mustafa Ertan Atalar, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Abdullah Çiftçi, ilçe kaymakamları, kamu kurum amirleri ve çiftçiler katıldı.
    Hasadın gerçekleştiği tarlada konuşmasından önce kolları sıvayan Vali Su, biçerdövere binerek buğday üreticileriyle birlikte hasat yaptı.
    Buğday hasadının bol ve bereketli olması dileğiyle konuşmasına başlayan Su, Diyarbakır’ın her sektörde önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, kentin yaklaşık 7 milyon dekar tarım alanına sahip olunduğunu ifade etti.


    Tarımsal üretimde Diyarbakır’ın Türkiye’de 7. sırada olduğunu açıklayan Su, şunları kaydetti:

    “Tarım, hayvancılık, turizm, ekonomi, her alanda nereye bakarsak ciddi bir potansiyelimiz var. Tarım sektöründe biz Türkiye’de önemli bir konuma sahibiz. İlimizde yaklaşık 7 milyon dekar tarım alanına sahibiz. Bitkisel üretim değerimiz yaklaşık 6 buçuk milyar liradır. Bu rakamla Türkiye’de bitkisel üretim değeri açısından 14. sıradayız. Bizim tarımsal üretim değerimiz toplamda baktığımız zaman 15.3 milyar ile Türkiye’de 7. sıradayız. Tarımsal anlamda hakikaten Diyarbakır ili olarak önemli bir yere sahibiz.”

    “Hububat alanımız yaklaşık 3 buçuk milyon dekar alana sahip”

    Kentteki kuru tarım yapılan arazilerde yüzde 50’nin üzerinde hasadın tamamlandığını dile getiren Su, “Tarımsal alanlarımızdan hububat alanımız yaklaşık 3,5 milyon dekar alana sahip. Bunun yaklaşık 2 milyon 800 bin dekarında buğday, 700 bin dekarında da arpa ekimi gerçekleştiriyoruz. İl olarak kırmızı mercimek üretiminde Türkiye’de 2. sırada, buğday üretiminde 5. sırada, arpa üretiminde 11. sırada, nohut üretimindeyse 16. sıradayız. Bu anlamda üreticimize her türlü desteği veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. Buğday fiyatlarımız malumunuz açıklandı. Bu fiyatlardan çiftçimiz çok memnun. İnşallah gittikçe de buğday ve arpa üretiminin daha da gelişmesinde önemli bir katkı sağlanmış olunacak. İlimiz açısından inşallah bu sene 2 milyon 800 bin dekar civarında bir ekimle tahmini rekoltemiz 1 milyon 200 bin ton civarında tahmin ediyoruz. Şu anda hasat dönemimiz başladı. Malumunuz 6 Haziran itibariyle ilimizin genelinde hububatlarla ilgili hasadımız başladı. Bu hasat şuanda da devam ediyor. Özellikle kuru tarım yapılan arazilerimizde hemen hemen yüzde 50’nin üzerinde hasatlar gerçekleşti” dedi.

  • Çiftçilere ürün satış uyarısı

    Çiftçilere ürün satış uyarısı

    Türkiye’nin en önemli hububat üretim merkezlerinden Konya Ovası’nda buğday hasadı için geri sayım başladı. Yüz ölçümünün yüzde 67’si tarım arazisi olarak kullanılan Konya’da, 2 milyon 200 bin hektarlık ekim alanında üretim yapılıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan buğday fiyatı ise Konya’da üretim yapan çiftçiler tarafından olumlu karşılandı.

    “Destek hem çiftçilerimizi hem de esnafımızı rahatlatmış olacak”

    Başkan Burak Kırkgöz, Konya yöresinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan buğday ve arpa fiyatlarının destekleriyle beraber çiftçiler tarafından olumlu karşılandığını ifade ederek, “Şu anda arpada yavaş yavaş hasat zamanı geliyor, çiftçilerimiz hasada hazırlanıyor. İlk başta arpa hasadı ile başlayacağız daha sonra buğday hasatlarımız gelecek. Bununla ilgili Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) baş müdürümüzle yaptığımız görüşmelerde herhangi bir problemin olmadığını, Konya’da üretilen bütün ürünleri alabilecekleri kapasitenin olduğunu kendileri de söyledi. Bu bizi ve çiftçilerimizi rahatlatmış durumda. Özellikle bu yıl çiftçilerimiz, TMO’nun yanında özel sektöre de devletin verdiği arpada 50 kuruş, buğdayda 1 liralık destek hem çiftçilerimizi hem de esnafımızı rahatlatmış olacak. İnşallah hayırlı bereketli bir sezon geçiririz. Bu yıl yağışlarımız güzeldi, rekolteyi güzel bekliyoruz. Rekoltemizin artacağına inşallah eminiz. Herhangi bir problem olmadan çiftçilerimiz gerek TMO’ya gerekse özel sektördeki esnafımıza mahsullerini verebilirler” dedi.

    “Ofise, bu yıl hasat edilen ürünlerin götürülmesi gerekiyor”

    Çiftçilerin Toprak Mahsulleri Ofisinin alımları ile biraz tedirginlikleri olduğunu belirten Konya Şube Başkanı Kırkgöz, “Bizim yaptığımız görüşmelerde TMO Baş Müdürümüzün alımın yapılacağını garanti vermesi bizi ve çiftçilerimizi rahatlatmış oldu. Yaklaşık olarak TMO’nun 25 alım yeri, 52 tane de anlaşma yaptıkları lisanslı depolarda alım yapılacağı belirtildi. Bu alımlar her alanda çiftçilerimizi rahatlatacak durumda. İnşallah bu alımlar sırasında hiçbir sıkıntı yaşanmaz. Çiftçilerimizin ürünlerini TMO’ya götürmeden önce TMO’nun sitesine girerek önce randevu almaları gerekiyor. Bu randevu sonrası ürünlerini teslim etmeleri gerekiyor. Çiftçilerimizin dikkat etmeleri gereken konular var. Toprak Mahsulleri Ofisi geçen yılın ürünlerini kesinlikle almıyor ve yurt dışından gelen ürünleri de kesinlikle almıyor. Bu konuda çiftçilerimizin biraz daha özenli olmaları gerekiyor. TMO’ya geçen yılın mahsulleri vermeyin, hastalık ve bulaşıcı hastalık çok fazla olabiliyor. Ofise ürünler götürülürken, bu yıl hasat edilen ürünlerin götürülmesi gerekiyor. Aksi halde bunların tespiti halinde çiftçilerimizin 2 yıl boyunca TMO’ya bir daha ürün verememe durumu var. Tabii lisanslı depolarda eğer yurt dışından gelen ürünlerin tespiti anında depoların da lisansları iptal edileceği duyuruldu ve bu konulara özen gösterildiği zaman hiçbir sorun olmayacağını düşünüyorum” diye konuştu.

  • Lavanta tarlaları “mor turizm” için hazırlandı

    Lavanta tarlaları “mor turizm” için hazırlandı

    Son yıllarda kıraç alanların tarıma kazandırılması amacıyla ekilen lavanta, hem üreticilerin ekonomisine hem de kentin turizmine katkı sağlıyor. 2015 yılında 30 dönümle başlanan lavanta ekimi 2 bin 200 dönüme ulaştı.

    Lavantayı hediyelik ürün ya da lavanta yağı için üreten çiftçilerden bazıları çiçeklenme dönemini de turizm etkinliği olarak değerlendiriyor.

    Bu tarlalardan birisi de kente yaklaşık 25 kilometre uzaktaki Deveçatağı köyündeki Filiz Tuna’nın 5 dönümlük lavanta tarlası.

    Tuna , “mor turizm” olarak adlandırılan lavanta tarlası ziyaretlerini kapsayan agroturizm için tarlasını hazırladı.

    Lavanta kokulu tarlasını çeşitli dekorlarla süsleyen Tuna, çiçeklenme dönemindeki tarlasına ziyaretçilerini bekliyor.

    “İngiltere, Yunanistan ve Bulgaristan’dan da turistlerimiz geliyor”

    Tuna, 2019 yılında devlet desteği ile kıraç arazisine lavanta ektiğini söyledi.

    Lavanta sayesinde gelin geldiği köyü yerli ve yabancı turistlere tanıttığını ifade eden Tuna, “İnsanlar buraya geldiğinde bayılıyorlar. Fotoğraflar çektiriyorlar, video çekiyorlar.” dedi.

    Yaklaşık 3 hafta lavantaların ziyaretçilerine eşsiz güzellikler sunacağını anlatan Tuna, tarlalarını ziyaret edenlerin sayısının her geçen yıl arttığını kaydetti.

    Lavantaların çiçeklendiği günlerde köy nüfusunun yaklaşık beş katı, 1000’e yakın turistin köye geldiğini ifade eden Tuna, “Ben bu köye gelin geldim. Yerli ve yabancı turistlerimiz geliyor. İngiltere, Yunanistan ve Bulgaristan’dan da turistlerimiz geliyor. Yani bizim için ve köyümüz adına çok güzel. ” diye konuştu.

  • Trakya’da arpa hasadı başladı

    Trakya’da arpa hasadı başladı

    Edirne’de bu yıl 65 bin, Kırklareli’nde 71 bin 500, Tekirdağ’da ise 143 bin dönüm alanda arpa ekimi yapıldı.

    Kırklareli Ziraat Odası Başkanı Ekrem Şaylan, arpa hasadının başladığını, geçen yıla göre bu yıl yüksek verim beklediklerini söyledi.

    Verimin iyi olmasını yağışlara bağlayan Şaylan, “Bu yıl yağışlar tam zamanında geldi. Ürünün gelişimi açısından çok iyi oldu. Böyle olunca da hem arpada hem de buğdayda verim beklentisi yükseldi. Arpa hasadının tüm çiftçilerimize hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.

    Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı da olgunlaşan arpaların hasat edilmeye başladığını belirtti.

    Üreticilere hayırlı ve bereketli bir sezon dileyen Arabacı, “Kurak başlayan yıl güzel yağışlarla devam etti. Ürünlerin gelişiminde bir sıkıntı yaşanmadı. Başlangıç olarak rekolte güzel, inşallah böyle devam eder.” ifadelerini kullandı.

    Tekirdağ Ziraat Odası Başkanı İmdat Saygı, bu yıl arpa veriminin yağışlara bağlı olarak güzel olduğunu bildirdi.

    “Muhteşem bir verim bizim için”

    Kırklareli’nin Kayalı köyünde çiftçilik yapan Gökhan Uyanık, bu yıl verim açısından çok iyi bir sezon geçirdiklerini anlattı.

    Buğdayda da iyi verim beklediklerini ifade eden Uyanık, “Geçen yıl arpada verim dönüm başına 400 kilogramdı, bu yıl ise 500 kilogramın üzerinde. Muhteşem bir verim bizim için.” diye konuştu.

    Biçerdöver operatörü Samet Avcı ise arpa hasadına bugün itibarıyla başladıklarını, yaklaşık 10 gün sonra da buğday hasadının başlayacağını kaydetti.

  • Lavanta hasadı başladı

    Lavanta hasadı başladı

    Edirne’de ekonomik girdisinin yanında turizme katkısı dolayısıyla da tercih edilen lavantalar, güzel görüntüsü ve kokusuyla yerli ve yabancı vatandaşları hayran bırakıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü (TTAE) ait Karaağaç Lozan Caddesi’nde bulunan 320 dekar ekili alanda hasadı gerçekleştirilen lavantanın kozmetik ve parfüm sanayinin yanı sıra sağlık sektöründe de kullanılıyor. Lavanta çiçeklerinin açmasıyla hasadına başlanan lavantaların 1 kilogram şişelenen lavanta yağı bin 300 liraya alıcı buluyor. Üreticilerin son yıllarda ekonomik girdisinin yanında turizme katkısı dolayısıyla da tercih ettiği lavantalar, güzel görüntüsü ve kokusuyla insanları kendisine çekiyor.

    “Ciddi anlamda giderek üretim alanı da yaygınlaşıyor”

    Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Adnan Tülek, Edirne’de son yıllarda lavanta tarlalarının ekonomik girdisinin yanında turizm içinde oldukça önemli olduğunu belirterek, “Son aşaması için başlatılan hasat, hafta boyunca sürecek. Bugün burada hasat işlemini gerçekleştirdikten sonra yine sürümündeki distilasyon ünitesini kullanarak yağını elde edeceğiz. Nihai ürünü olarak daha sonra tabii bu ürünü değerlendirilecek.

    Trakya bölgesinde lavanta üretimi toplam 3 bin 600 dekar civarındadır. Edirne’yi dikkate aldığımızda ise bin 100 dekar civarında bir üretim söz konusu. Ciddi anlamda giderek üretim alanı da yaygınlaşıyor. Lavanta hasadına uygun ekipmanlar alındı ve bunlar ziraat odası bünyesinde işletilmesi yapılıyor. Bu süreç olarak yine gerek bizim bahçemizde gerekse çiftçi tarlalarında bundan sonraki süreçte hasat devam edecek” dedi.

    “Üretim kendiliğinden artacaktır”

    Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı ise lavantada çiçeklenme oranı yüzde 80 olduğunda hasadın başladığını ifade ederek, “Allah kısmet ederse hasada başlayacağız. Bu yıl lavantalarımızın araştırma enstitümüz tarafından tıbbi aromatik bitkilerin çeşitliliğin olduğu bir bahçeye oluşturdu. Burada lavanta hasadı yaptıktan sonra yağını çıkarma işlemi olacak. Burada üreticimizin önünü açmak ve en azından zayıf arazilerinden daha değerli katma değeri yüksek ürünler elde edebilmesi sağlanacak. Üreticimizin yanında olmak hizmet vermek için mücadele ediyoruz.

    Üreticilerimiz için hayırlısı olur inşallah. İlk etapta hasat makinemizi aldık. İkinci etapta da distilasyon yöntemimizi inşallah yakın bir zamanda kuracağız. Üreticilerimiz bunu fidesini nereden alırız, biz bunu nasıl hasat ederiz gibi düşünceler içine düşürmeyeceğiz. İnşallah şehrimizin önünü açacağız. Çalışmaları sisteme oturttuğumuzda üreticimiz herhangi bir talepte bulunmadan rahatlıkla ürünü satabilecek. Doğal olarak da bu süreçte ekim kendiliğinden artacaktır” diye konuştu.
    Edirne’de son yıllarda ekonomik girdisinin yanında turizme de katkısı için yapılan hasat, hafta boyunca sürecek.

  • Sarı altının hasadı başladı

    Sarı altının hasadı başladı

    “Doğu’nun Çukurova’sı” olan Iğdır’da ‘sarı altın’ olarak adlandırılan ve coğrafi işareti alınan sofralık olmasından dolayı çok beğenilen kayısının hasadına başlandı. Şehir genelindeki kayısı bahçelerinde başlayan hasatta şehirdeki işçiler çalıştığı gibi şehir dışında gelen mevsimlik işçiler de çalışıyor. Yoğun bir çalışma ile toplanan kayısılar kasalara konulduktan sonra kalitesine göre diğer illere veya yurt dışına gönderiliyor. Yaklaşık bir ay sürmesi beklenen kayısı hasadında bu yılda beklenen yıllık ürün beklentisi 40 ton üzerindedir. Iğdır’da kayısı ticareti yapan Ömer Kaban hasadın çok hızlı ilerlediğini belirterek, “Yıllardır kayısı sektöründeyiz, bu işi yapıyoruz. Bu sene de nisan, mayıs aylarında bahçelerimizin alımını yaptık.

    Daha ürün çiçekteyken bazı bahçelerimizi aldık, bazı bahçelerimiz de mal gömlekte yani ufak iken aldık. Bahçelerimize bu sene Haziranın 12’si 13’ünde her zaman, her yıl başladığımız tarihte başladığımız gibi başladık. Bu sene beklenti iyi gitmedi çünkü işçilik, bahçeler çok pahalıdır. Bahçeler çok pahalı olduğu için maliyet çok yüksek olduğu için piyasada pek fazla bu taban fiyatını karşılamadığı için iyi gitmedi. Pek fazla piyasa iyi gitmedi yani biz bu malları iki parti yapıyoruz. Bir partisini ihracat yapıyoruz, bir partisini de iç piyasa yapıyoruz. İhracata şu şekil kaliteli mallar duble malları ihracat yapıyoruz. Azerbaycan, Rusya, Ukrayna bu bölgelere iyi hitap ediyor. İç piyasamızda genellikle Türkiye’nin büyük şehirlerine gönderiyoruz. Irak’a mal gönderiyoruz. Bu çeşit iki çeşit, üç çeşit mal yapıyoruz. İşçilerimiz de dışarıdan geliyor. Mersin, Adana gibi yerlerden işçiler geliyor. Iğdır’da işçi bulmakta sıkıntı yaşadığımız için işçileri dışarıdan getiriyoruz. Yaklaşık 1 ay için çekiyor bu kayısı işi onlar da oradan geliyorlar. Satış fiyatı dediğim gibi ihracat malı biraz daha fazla olur. O da şu an 16-17 arası değişiyor hiç piyasa malı 10, 11, 12 lira değişiyor. Fiyatlar da hemen hemen arada pek bir şey yoktur” dedi.

    “Iğdır kayısı sofralık, Malatya kayısısı kurutmalıktır”

    “Iğdır kayısısını Malatya kayısısından ayıran sofralık olmasıdır” diyen Kaban, “Malatya kayısı kurutmalıktır, genellikle kurutma yaparlar. Çünkü yeme tadını bundan alırsın, ondan alamazsın. Iğdır kayısı da şalak kayısı, tadımlıktır. Gerçekten de tadına da doyum olmuyor, o kadar da bir lezzeti tadı da vardır. Biz bile her gün içinde olduğumuz halde o tadına doymuyoruz” dedi.
    Bitlis’ten kayısı toplamak için Iğdır’a gelen Mine Aytar ise, “Biz her zaman Bitlis’ten Iğdır’a kayısı toplamaya geliyoruz. Tam bir ay sürüyor. Aldığımız ücret 400 liradır. Bir ay topladıktan sonra kendi memleketimize geri dönüyoruz. Baştan yere düşmemesine çok dikkat ediyoruz. Fazla yere düşmesin diye. Meysuları ayrı topluyoruz, darbe alanları da diğerlerine zarar vermesin diye ayrı topluyoruz” diye konuştu.