Etiket: hasat

  • Nilüfer’in ekolojik buğdayında hasat başladı

    Nilüfer’in ekolojik buğdayında hasat başladı

    Ekolojik tarım koşullarında üretim yaparak halkı sağlıklı gıdayla buluşturan Nilüfer Belediyesi, bu yıl toplam 140 dönüm arazi üzerine buğday ekimi yaptı.

    Nilüfer Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü’nün bölge şartlarında yaptığı denemeler sonucunda en yüksek verim alınan Rumeli ve Ceyhan 99 cinsi buğdaylar, S.S. Nilüfer Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (NİLKOOP) tarafından Nilüfer’in çeşitli kırsal mahallelerine ekildi.

    Kimyasal gübre ve zirai ilaç kullanılmadan üretilen buğdaylarda, hasat dönemi başladı. Konaklı Mahallesi’nde 7 dönüm arazide yapılan buğday hasadını, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem de yakından takip etti. Sağlıklı gıdayı herkes için erişilebilir kılmak hedefiyle 2018 yılından bu yana ekolojik tarım koşullarına uygun büyük ölçekli üretim yaptıklarını vurgulayan Başkan Erdem, bu yıl da verimli bir sezon beklediklerini söyledi.

    Hasat yapılan buğdayların büyük bir bölümünü taş değirmende öğütülüp, tam buğday ununa dönüştüreceklerini söyleyen Başkan Erdem, “Tam buğday unlarını ve bu undan elde edilmiş mamulleri, Nilüfer Bostan satış noktalarında vatandaşlarımızla buluşturacağız” dedi.

    Nilüfer’in çeşitli bölgelerinde yaptıkları buğday üretim denemeleri sonucunda en yüksek verimi Rumeli ve Ceyhan99 buğday çeşitlerinden aldıklarını söyleyen Nilüfer Belediyesi Kırsal Alan Danışmanı Arca Atay da, bu yıl yaklaşık 140 dönüm araziye bu çeşit buğdayın ekildiğini ifade etti. Ekolojik tarım koşullarında yetiştirdikleri buğdaydan bu yıl iyi bir rekolte beklediklerini söyleyen Atay, “Bu koşullarda bir dönümden alınan 150-200 kilogram buğday, iyi bir rakamdır. Biz, bunu geçmiş dönemde 350 kilograma kadar çıkartmıştık. Bu yıl da 250-300 kilogram kadar verim bekliyoruz. Kimyasal gübre, tarım ilacı kullanmıyoruz. Ekolojik tarım koşullarında üretimlerimiz devam edecek” şeklinde konuştu.

  • Osmaneli karpuzunda 270 bin ton rekolte bekleniyor

    Osmaneli karpuzunda 270 bin ton rekolte bekleniyor

    Bölgedeki çiftçiler, Sakarya Nehri’nden sulanan 50 bin dönüm arazide üretim yapıyor. Sakarya Vadisi’nde bilinçli tarım uygulamalarıyla kaliteli ürün elde eden üreticiler, bu sezon karpuzda yaklaşık 270 bin ton verim bekliyor.

    Osmaneli Üretim ve Pazarlama Kooperatifi Kurucular Kurulu Başkanı Ertuğrul Ünver, bölgede karpuz hasadının Kurban Bayramı sonrası hız kazandığını söyledi.

    Toplanan karpuzların tüketiciye ulaştırılmak üzere tarlalarda bekleyen tır ve kamyonlara yüklendiğini anlatan Ünver, “Türkiye’nin her tarafına buradan dağıtım oluyor. Başta İstanbul olmak üzere Bolu, Sakarya, Ankara gibi illere öncelikli gönderiliyor. Osmaneli’de sezonda yaklaşık 200 ile 270 bin ton arasında üretimimiz var. Çukurova’dan sonra Osmaneli’nin karpuzu gelir. Randımanı çok yüksek, aroması çok güzeldir çünkü toprak yapısı ve iklim şartları karpuz için çok uygundur.” diye konuştu.

    Bölgede karpuz hasadında çalışan çok sayıda işçi olduğunu belirten Ünver, “Şanlıurfa, Mardin, Adana ve Diyarbakır’dan çalışmaya gelen vatandaşlarımız var. Çok sayıda nakliyeci de burada iş yapıyor. Her gün 200-300 tıra karpuz yükleniyor. 3 aylık süreçte günlük ortalama 800-1000 kişi istihdam ediliyor. Bu da çok büyük bir rakam. Bacasız bir fabrika diyebiliriz.” ifadelerini kullandı.

     “Satışlardan memnunuz”

    Medetli köyünde 170 dönümlük arazide karpuz yetiştiren Mustafa Kaya, nisan ayında başladıkları karpuz fidesi ekimini haziran başında tamamladıklarını söyledi.

    Kademeli olarak hasat yaptıklarını dile getiren Kaya, “Şu an için fiyatlardan memnunuz. Biz ürünü tarlada dönüm hesabı satıyoruz. Buraya birkaç yıldır Adana’dan çok esnafımız geliyor. İstanbul Bayrampaşa Hali’nden buraya çok esnaf gelir. Kadıköy yok denilecek kadar az olsa da Kocaeli Gebze ağırlıklı gelenler oluyor. Bu sene şu ana kadar satışlardan memnunuz.” dedi.

    Tüccar Kenan Kaya da karpuz almak için Adana’dan Osmaneli’ne geldiğini, ürünü zincir marketlere götürdüklerini belirtti.

    Kamyon sürücüsü Halef Gürtekin, 2-3 günde bir sefer yaptıklarını, yoğun çalıştıklarını ifade etti.

    Karpuz hasadında yevmiyeyle çalışmak için 8 yıldır Adana’dan Osmaneli’ne gelen işçi Murat Yalçın da başlarda zorlansa da işine alıştığını dile getirerek, “Adana’da lise okuyorum. Okul tatil olduğunda harçlığımı çıkarmak için buraya çalışmaya geliyorum. Burada 15 gün işimiz oluyor. Ondan sonra başka yerlere çalışmaya gidiyoruz. Zorluğu olsa da bize göre kolay bir iş.” diye konuştu.

  • Bursa’da patates hasadı başladı

    Bursa’da patates hasadı başladı

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde patateste hasat başladı.  Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, kırsal Kurşunlu Mahallesi yolu üzerinde hasadı yapılan patates tarlasında incelemede bulundu.

    ÇİFTÇİ SÖZLEŞMELİ PATATES EKİMİNE YÖNELDİ

    İncelemenin ardından açıklama yapan Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, “Bildiğiniz gibi, burası hatırı sayılır derece patates ekilen bir bölgeydi. Bu uzun yıllar devam etti. Özellikle son 5 yıldır azala azala 3 bin dekara kadar düştü. Bunun da sebebi patatesin bir sene para kazandırıp, bir sene kazandırmaması. Tabi ki patates para kazandırmadığında maliyetleri yüksek olduğu için çiftçiyi müthiş bir zarara uğratıyor. Onun için çiftçimiz sözleşmeli patates ekimine yöneldi. Şu anda yüzde 70’i sözleşmeli, yüzde 30’u ise bireysel ekim yapıyor.

    ÇİFTÇİ FİYATLARDAN MEMNUN

    İnegöl’de ÇKS’ye kayıtlı olarak 3 bin dekar patates ekimi var. Kayıt dışı da bin dekar var. Dönümünden 3 ton ürün alınıyor. Önceki yıllarda 4-4,5 tonlara kadar çıkmıştı. Bu sene yağmurların sürekli devam etmesi, güneşin olmamasından dolayı dekar başına 1 ton verim düşüklüğü söz konusu. Toplam da 4 bin dekar alanda 12 bin ton civarından bir ürün alınması bekleniyor. Çiftçimiz fiyatlardan memnun. Şu anda çiftçimiz kilosunu 7,5 liradan veriyor. Tarlada bu fiyatlar olunca tüketicinin 12-13 liradan aşağıya yiyemeyeceğini buradan anlıyoruz.” dedi.

  • Ahududu Bursalı çiftçinin yüzünü güldürdü

    Ahududu Bursalı çiftçinin yüzünü güldürdü

    Gıda da bir çok alanda kullanılan ahududunun hasadı başladı. Geçtiğimiz yıllarda para etmediği için dalında kalan ahududu bu yıl üreticisinin yüzünü güldürdü. Üreticiler hasadına başladıkları meyveleri kilosunu 65 ila 85 lira arasında değişen fiyatlarla firmalara satıyor.

    Soğuk hava depolarında saklanan meyveler yıl boyunca pastane ve kozmetik sektöründe kullanılıyor. Orhaneli ilçesi Göynükbelen köyünde ahududu hasadına başlayan Kazım Çerkes, “2022 yılı hasadına başladık. Hasat soğuklar başlayana kadar devam ediyor. Bir dönüm bahçeden iyi bakıldığı takdirde 1 ton ürün almak mümkün bu yıl fiyat ve rekolteden dolayı çiftçinin yüzü gülüyor. Bu yıl fiyatlar 65 ila 85 lira arasında değişiyor” dedi.

  • Bursalı çiftçinin hasat bayramı

    Bursalı çiftçinin hasat bayramı

    Kırsalda kalkınmayı sağlamak ve nitelikli ürünleri çiftçiyle buluşturmak amacıyla Tarım AŞ marifetiyle desteklerini sürdüren Bursa Büyükşehir Belediyesi, tarımın ve yetiştiricilerin yanında olmaya devam ediyor.

    Üreticilerle sık sık bir araya gelerek sıkıntılarını ve görüşlerini dinleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Kestel ilçesindeki çiftçilerle buluştu. İlk olarak Gözede Mahallesi’nde çiftçileri ziyaret eden Başkan Aktaş, daha sonra Orhaniye Köyü’nde ahududu hasadına katıldı. Bursa Milletvekili Atilla Ödünç, İl Başkanı Davut Gürkan, Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır, Tarım Peyzaj AŞ Genel Müdürü Semih Polat ve meclis üyelerinin de katıldığı hasatta köylülerle birlikte ahududu toplayan Başkan Alinur Aktaş, çiftçilerle sohbet ederek görüşlerini aldı.

    Ardından beraberindekilerle birlikte Derekızık Köyü’ne geçerek yediveren çilek hasadına katılan Başkan Alinur Aktaş, vatandaşlarla hem çilek topladı hem de üreticileri dinledi.
    Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, kırsal mahalleri ziyaret ederek üreticilerle buluşup sohbet ettiklerini söyledi. Büyükşehir Belediyesi’nin alt ve üstyapıda yatırımlarına yoğun bir şekilde devam ederken tarımla alakalı çalışmalarını Tarım Peyzaj AŞ marifetiyle sürdürdüklerini belirten Başkan Aktaş, Kestel, İnegöl, Orhaneli başta olmak üzere her ilçenin kendine has nitelikli ürünleri bulunduğunu hatırlattı.

    Üreticilerin her geçen sene daha bilinçlendiğini ve işini daha çok önemsediğini gördüklerini ifade eden Başkan Aktaş, “Bursa sanayi şehri ama aynı zamanda çok iyi tarım şehridir. Özellikle nitelikli meyvelerin yetişmesi noktasında Bursa’nın müthiş bir potansiyeli var. Bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek istiyoruz ve bu hesapla hareket ediyoruz. Ziyaretlerimiz sırasında eksik ve aksaklıklardan da bahsedildi. Notlarımızı aldık. Bunları giderme noktasında talimatlar verdik. Tüm üreticilere bereketli ve verimli bir sezon olmasını temenni ediyorum. Hayırlı bir yıl olur inşallah” dedi.

  • Bursa’da hasat başladı! Bir dönümden 100 bin lira gelir

    Bursa’da hasat başladı! Bir dönümden 100 bin lira gelir

    Şeker ve göz hastalarına iyi geldiği bilinen yaban mersini meyvesinin hasadına başlandı. Türkiye’de yeni ekilmeye başlanan ve üretimin talebi karşılayamadığı meyvenin kilosu bu yıl dalında 100 liradan satılıyor.

    1 dönüm alandan 1 ton meyve alan üreticiler, hasattan hatırı sayılır gelir elde ediyor. Meyve, dağlık alanda yetiştiği için yaban hayvanları ve kuşlar yaban mersinlerini yiyor. Üreticiler de kilosu 100 lira olan meyveyi “hayvanlar yemesin, emekleri ziyan olmasın” diye kurdukları düzeneklerle koruyor.

    Orhaneli ilçesi Göynükbelen köyünde üretim yapan Kazım Çerkes, bahçesine bomba sesi ve yırtıcı kuş sesi çıkaran düzenek kurdu. Çerkes’in yetiştirdiği yaban mersini meyveleri Türkiye’nin çok sayıda ilinden şeker ve göz rahatsızlığı çekenler tarafından tercih ediliyor. Ürünlerini hasat etmeye başlayan üretici, fiyattan ve ürünlerine olan talepten oldukça memnun.

    Güney Marmara bölgesinde yaban mersini diken ilk üreticilerden olduğunu ifade eden Kazım Çerkes, “Bu meyvenin fidelerini bize 2012 yılında hibe olarak verdiler. Biz de bahçemize ektik. Önceleri bu meyvenin ne olduğunu bilmediğimiz için çok iyi bakmadık. Değerli bir ürün olduğunu öğrenip ekonomik gelirinin çok olduğunu görünce iyi bakmaya başladık.

    Özellikle şeker hastaları ve göz rahatsızlığı olanlar bu meyveyi tercih ediyor. Türkiye’nin farklı illerinden gelip alıyor. Kurduğumuz kooperatifle bu ürünü Türkiye’nin her noktasına gönderiyoruz. Üretimi az, talebi çok olduğu için güzel para yapıyor. Bu yıl kilosunu 100 liradan satıyoruz. Bir dönüm bahçeden 1 ton ürün aldığımız oluyor” dedi.

     

  • Konya’da üzüm yaprağı hasadı başladı

    Konya’da üzüm yaprağı hasadı başladı

    İlçeye bağlı Gaziler mahallesinde yetiştirilen ‘Esebalı’ cinsi üzümlerin bağından elde edilen yapraklar çiftçiler tarafından özenle hasat ediliyor. 39 bin dekar alanda üzüm yetiştiriciliği yapılan ilçede hasat edilen asma yaprağı, üzümün kendisinden daha çok ilgi görüyor. Türk yemek kültüründeki sarmanın ana malzemesi olan yapraklar üreticiler için de önemli bir gelir kaynağı oluyor. Asma yaprağı üreticisi İlyas Topal, ilçeye bağlı Gaziler mahallesinde üzüm yetiştiriciliği yaptığını ve geçimini bağcılık ile sağladığını söyledi.

    “Tarlada satışımız 25 liradır”

    Bir bağdan sofralık üzüm, kuru üzüm, pekmez ve yaprak üretimi yapıldığını anlatan Topal, “Bizim ilk hasadımız yapraktır. Yaprağı yaklaşık 3 sefer yolarız. Bugün ikinci yolumu yapıyoruz. 10-15 gün sonra son yolumu yapacağız ve yaprak sezonunu kapatacağız. Bizim yaprağın bir özelliği var. ‘Hafızali’ dediğimiz bir cinsten yaprak üretiyoruz. Bu cins her yerde yetişmiyor. Bunun özelliği yaprağı parlak, damarsız ve ekşi olmasıdır. Aroması farklı olduğu için limona ihtiyaç duyulmaz. Diğer cinslerden elde edilen yapraklara muhakkak limon sıkılması lazım ama bizim bu yapraklara gerek yok. Tarlada satış fiyatımız yaklaşık olarak 25 liradır. Yaprak hasadı bittikten sonra üzüm hasat ederiz. Üzümün öncelikle satışını yaparız. Kalanı da pekmezini yaparız” dedi.

    Üzüm tüm köylünün geçim kaynağı oldu

    Üzüm yetiştiriciliğini atalarından beri sürdürdüklerini belirten Topal, “Bizim köyün komple geçim kaynağı bağcılıktır. Köyümüzde yaklaşık 90 hane var, hepsi üzümcülük, bağcılık yapıyor. Yaprak iyi gelir getirdiği için önceliğimizi yaprağa veriyoruz. Bu sene mahsul de iyi fiyatlar da iyi. Müşteri sıkıntımız yok. Yaprak işi bizim için çok iyi” diye konuştu.

    Üzüm üreticiliği yapan Şengül Şahin ise bağcılığın zahmetli bir olduğunu belirterek, “Bugün topladığımız mahsulü serin bir yere sereceğiz. Allah’a şükür akşam üzeri müşteri geliyor, satacağız, rızkımızı sağlayacağız. Biz bu işlerin peşinde dönüyoruz. Yaprak işi bittikten sonra üzüm keseceğiz. Üzümüm müşterisini burada bulabilirsek satacağız, bulamazsak meyve haline götüreceğiz. Kalanı da pekmez yapacağız. Yiyeceğimizi de ayırırız. Halimize bin şükür, Allah daha beterinden saklasın” ifadelerine yer verdi.

  • Ürün kayıplarına karşı çözüm önerisi

    Ürün kayıplarına karşı çözüm önerisi

    Soğan ve patateste yaşanan ürün zayiatını önlemek için belli standartlar oluşturulabileceğini söyleyen Özkan, “Soğanda ve patateste 25 kilo zorunlu hale getirilebilir. 25 kg çuvallar zorunlu hale geldiğinde, ağız örme dediğimiz ve zaman isteyen iş olmayacak. Bunlar makineyle dikilecek. Ve böylece bir işçi günde 100 çuval örüyorsa, makineyle 500 çuval dikilebilecek. Bu sayede zamandan ve maliyetten avantaj elde edilecek. Ayrıca ambalaj ve depolama sisteminin de değişmesi gerekiyor” önerisinde bulundu.

    Başlayan soğan hasadı için kırsal mahallelerde ziyaretlerini sürdüren Özkan, soğanların paketlenmesi sırasında birçok üreticinin ve tüccarın zarar gördüğünü ve ürünlerini ziyan ettiğini belirterek, yetkililere çözüm önerisi sundu. Özkan, soğan çuvallarına 25 kilogaram standart getirildiği takdirde hem üretimde zaman alan işçiliğin hem de çuval dayanıklılığının artacağını belirterek, bu sayede ürünlere zayiat vermeden, daha uzun süre üretici ve tüketiciye fayda sağlanacağına vurgu yaptı.

    Çuval standardı oluşturulabilir

    Özkan açıklamasında, “Soğanlar sökülüp toprakla irtibatı kesiliyor. Bir miktar kurumaya bırakılıyor. Ondan sonra sapları ve başlarındaki pürçekler kesiliyor. Albenisi olması için de güneşte kurtulduktan sonra üstündeki topraklar alınıyor. Bizim tarımdaki en büyük sorunumuz üründe yaşanan zayiat, sağlıklı bir ambalajımızın olmaması. Biz buradan yetkililere sesleniyoruz: Aslında Sanayi ve Ticaret Bakanlığımız bu konuda bir standart oluşturabilir. Soğanda ve patateste 25 kilo zorunlu hale getirilebilir. 25 kg çuvallar zorunlu hale geldiğinde bu ağız örme dediğimiz ve zaman isteyen iş olmayacak. Bunlar makineyle dikilecek. Ve böylece bir işçi günde 100 çuval örüyorsa, makineyle 500 çuval dikilebilecek. Bu sayede zamandan ve maliyetten avantaj elde edilecek. Dolayısıyla işte 4-5 araç değiştiren, 4-5 depoya indirilen, bindirilen soğanlar eziliyor ve bir çuvalda en az 10 kg ürün kaybı oluyor. %10 ila %20 ürün zayiatı oluyor. Sağlıklı bir şekilde kışın depolanması mümkün olmadığı için depo şartları da olumlu olmadığı için %50’ye varan ürün zayiatı söz konusu. Patates ve soğanda mutlaka küçük ve maksimum 25 kg ambalajlara geçilmesi gerekiyor. Milli servetin ziyan olmaması için heba olmaması için ürünlere zayiat vermemesi için bu gerekiyor” dedi.

    Ambalaj ve depolama sisteminin değişmesi gerekiyor

    “Sektörün içinden gelen biri olarak, bu ambalaj ve depolama sisteminin değişmesi gerekiyor” diyen Başkan Özkan, “Dayanıklılığı sağlayacak, dondan ve olumsuz hava koşullarından etkilenmeyecek, izolasyonu olan depoları da mutlaka yapmamız gerekiyor. Tarıma birçok destek veriliyor. Ama ürünü yetiştirdikten sonra, bunun muhafaza edilmesini sağlayacak depolama sistemine verilecek destekleri de ben çok önemli buluyorum” diye konuştu.

    Algı operasyonu söz konusu

    Özkan ayrıca, “Bazen sosyal medyada, basında görüyoruz. ‘Soğanları, patatesleri çöplüğe dökmüşler daha fazla para yapsın diye. Yazıklar olsun vicdansızlara’ diyorlar. Aslında bu bir algı operasyonu. Çürüyen mallar, bozulan mallar pazarda, markette, manavda, tezgâhta satılması mümkün olmayan mallardır. Onun da sebebi sağlıklı depolama ve sağlıklı ürün ambalajlama sorunlarının çözülmemiş olması” açıklamalarında bulundu.

  • İznik’te fasulye hasadı başladı

    İznik’te fasulye hasadı başladı

    İznik ilçesinin Boyalıca Mahallesinde mart ayında ekimi tamamlanan fidelerin, ilk ürünleri nazende fasulyesini tarladan toplanmaya başlandı. Kilosu 25-30 liradan satılan fasulye fiyatlarından üretici memnun kaldı.

    Lezzetiyle ün yapmış Boyalıca nazende fasulyesi ünüyle adından söz ettiriyor. Boyalıca köyün bereketli topraklarından çıkan bu doğa harikası fasulye enfes tadıyla yemeklerin vazgeçilmezi oluyor.

  • Amik Ovası’nda buğday hasadı başladı

    Amik Ovası’nda buğday hasadı başladı

    Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde ilk buğday hasadına katılan TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı ve AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, Türkiye’nin buğday stokları yeterli olduğunu ve Türkiye’nin tarımda kendisine yeten bir ülke haline geldiğini belirtti.

    Bu sene Amik Ovası’nda verimin çok iyi durumda olduğunu ifade eden Yayman, ”Cumhurbaşkanımızdan çiftçimizin yüzünü güldürecek bir buğday taban fiyatı bekliyoruz. Hatay’da, Amik Ovası’nda buğday hasadı başladı, verimler güzel. Biz her zaman söylüyoruz, çalışan ve üreten çiftçimizin yanındayız. Bu sene 495 bin dekara buğday ekildi. Bu gerçekten çok önemli bir rakam. Bizim ovamızda hem pamuk ekiliyor, hem mısır ekiliyor hem de buğday ekiliyor” dedi.
    Buğday‘ın çok stratejik bir ürün olduğunu belirten Yayman, ”Türkiye’nin buğday stokları yeterli, Türkiye, tarımda kendisine yeten bir ülke. Ama salgınla beraber bir takım gıda ürünlerinde, lojistikte sorunlar çıktı. Ama biz Amik Ovası’ndan Türkiye’ye seslenmek istiyoruz, burada buğday çok, verimlerimiz çok. İnşallah buğdayla ilgili, hububatla ilgili Türkiye’miz bir sıkıntı yaşamayacak ”dedi.

    İl Tarım ve Orman Müdürü Ergün Çolakoğlu da Hatay’da bitkisel üretim çeşitliliğinin çok fazla olduğuna dikkat çekerek, “Özellikle Amik Ovası’nda pamuk, mısır ve buğday biri artar biri azalır ama özellikle stratejik ürün olarak en çok ekilen ürünlerimiz bunlar. İlimizde bu yıl 495 bin dekar alanda 245 bin ton civarında bir ürün beklentimiz var. Verimlerimiz çok iyi. İlimizde özellikle ekilen buğday tohumları şuan 550, 600, 700 kilogram civarında verim vermektedir” dedi.

    Türkiye olarak tohumculuk konusunda şu an ülke olarak çok iyi durumda olduğunu vurgulayan Çolakoğlu, ”Buğday, arpa ve benzeri ürünlerin yüzde yüzü milli olarak ülkemizde üretilmektedir. Genel olarak da tohumculukta biz ülkemizde yüzde 80 civarında ürünlerimizi milli olarak kendimiz üretiyoruz. Bu yıl iklim şartlarının iyi gitmesi sebebiyle, hastalık ve zararlı etmenler çok fazla olmadı. Soğuklama ihtiyaçları karşılandığı için kardeşlenme ve sapa kalkma dediğimiz buğdaydaki fenolojik durumda çok iyiydi. O sebeple bunlar da verimi etkiledi. Bu yılı verimli olarak geçiriyoruz” dedi.