Etiket: hasat

  • Enkaz kentin buğday hasadı

    Enkaz kentin buğday hasadı

    Türkiye’nin en bereketli topraklarına ev sahipliği yapan Hatay’da onlarca ürün yetişiyor. Yaz sezonunun gelmesiyle birlikte hasat edilen ürün çeşitliliği de her geçen gün artıyor. Depremin vurduğu kentin yeniden ayağa kalkması için önemli bir role sahip olan tarım, bölge halkına umut olmuş durumda. Arsuz ilçesi Pirinçlik Mahallesi’nde de geçtiğimiz son baharda ekimi yapılan buğdayda hasat başladı. Asrın felaketi sonrası üreterek hayata tutunmaya başlayan Pirinçlik Mahallesi sakinlerinden Bodur ailesi de 100 dönümlük tarlada buğday üretimine devam ediyor.

    Çocukluğundan beridir çiftçilik ile uğraştığını dile getiren 51 yaşındaki İrfan Bodur, “Tarlada doğduk, tarlada büyüdük ama aklımızın yettiği yaştan bu tarafa tarımla uğraşıyoruz. Çocukluk dönemlerimizde karapatoz dediğimiz patozla hani önceleri daha ilk başlarında orakla biçerdik desteleri toplayıp buğdayları deste halinde bir yere yığardık patozla çektiğimiz zaman buğdayın samanı bir tarafa ve çıkan buğdayı tenekelerle alıp çuvallama yapardık. Daha sonra da satışlarını ilgilenirdik daha sonralarında, biçer bağlar çıktı yani buğdayı biçiyor bağlıyor çok sevinmiştik, ne güzel bir teknoloji demiştik o zamanlar daha sonraları işte biçerdöverler, tarlalara girdiğinde işte rahatlık bu günlermiş dedik. Birkaç saatin içerisinde buğdayımızı hasat ediyoruz buğdayı hemen kamyonlara yüklenip, satışını gerçekleştirmiş oluyoruz. Ortalama 100 dönüm civarında buğday ekmiş olduğumuz tarlalarımız var ortalama 150 dönüm civarında zeytin üretimimiz var, ortalama 100 dönüm civarında narenciye ile uğraşıyoruz. Son durumda buğday fiyatlarını 7 TL üzerinden satmıştık bu yıl henüz bir açıklama hala gerçekleştirilmiş durumda değil zaten buğdayın alıcıları da genelde tüccarlar alıyor” ifadelerini kullandı.

    Tarım işlerinde ailesine yardım ettiğini söyleyen 11 yaşındaki Rana Bodur ise, “Babamgil öncelikle buğdayı biçmeye gidiyor, motorlarla buraya getiriyorlar buradan çuvallıyoruz. Çoğunlukla hafta sonları gidiyorum okuldan geldikten sonra akşam üzeri bazen gidiyoruz. Buğdayı toplarken, böyle üstümden koca bir yük gidiyormuş gibi hissediyorum, kendi tarlamızdan topladığımız buğdayları öğüterek un haline getiriyoruz ardından da ekmeklerimizi yapıp afiyetle yiyoruz” şeklinde konuştu.

  • İhracat rekorları kıran Somon hasadına başlandı

    İhracat rekorları kıran Somon hasadına başlandı

    Türk Somonu öncelikle yumurtaları büyümesi için baraj göllerindeki kafeslere koyuluyor. Kafeslerde büyümeye başlayan somonlar 100 ila 800 gram arasında bir ağırlığa gelince barajlardan alınarak denizlerdeki çelik kafeslere yerleştiriliyor. Belli aralıklarla beslenen somonlar yaklaşık 2,5 kilogram ağırlığına vardığında hasatları gerçekleştiriliyor.

    Trabzon’un Arsin ilçesinde de Türk Somonu’nun hasadının yapılması için bu gece teknelerle kafeslerin yanına giden su ürünleri yetiştiricileri, kafeslerdeki balıkları vinç ve ağ yardımlarıyla teknelerde bulunan buz dolu olan su tanklarına aldı. Buradan kıyıya çıkarılan somonlar, işlenmek için kamyonlarla balık fabrikalarına götürüldü. Fabrikadaki işlemleri tamamlanan Türk Somonları birçok ülkeye ihracat ediliyor.
    2022 yılında 49 bin 196 ton ihraç edilen somondan 363 milyon 102 bin 216 dolar olan gelir elde edilirken, bu rakam 2023 yılında 63 bin 161 tona yükselirken, bunun karşılığında 396 milyon 315 bin 453 dolar ihracat geliri elde edildi.
    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan ihracatçı firma Somon Üretim Sorumlusu Ayhan Yıldırım, Türk somonunda yurt dışından yoğun talep olduğunu söyledi. Ayhan Yıldırım, “Somon hasadından önce Fransa’dan ve Polonya’dan getirilen yumurtaları kuluçka halinde üreticilere dağıtıyoruz. Balıkların büyüklüğü 2 ila 5 gram arasına gelince barajlara indiriyoruz. Burada 11 ay boyunca 100 ila 800 gram arasına gelince denize indiriyoruz. 6 ay boyunca 2,5-3 kilogram civarına getirip ihracata hazırlıyoruz” dedi.
    Türk Somonu’nun yağsız ve Omega-5 oranı yüksek bir balık olduğunu belirten Yıldırım “Somonu ihraç ettiğimiz ülkelerin istediği oranda balık yapıp, onların istediği sağlıklı balık yetiştiriyoruz. Vietnam, Çin ve Rusya başta olmak üzere birkaç ülkede çok yoğun istek var. Türk Somonu bir lüks. Onların istediği gibi bir üretim yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

  • 2024 sezonunun ilk arpa hasadı

    2024 sezonunun ilk arpa hasadı

    Kızıltepe ilçesinin kırsal Örencik Mahallesinde, çiftçi Eyüp Topçul, yağışlı bir sezonun ardından kuru tarım arazisinde bu yıl dönüm başına 400 kilogram arpa üretti. Hububat Ticaret  Merkezi müzayede salonunda satışa sunulan 45 dönümden hasat edilen yaklaşık 16 ton arpa, zahireci esnafı Seyhan Erat tarafından ilk ürün olması dolayısıyla sembolik bir fiyatla tonu 10 bin 300 liradan satın alındı. İlk üretimi yapan çiftçi Eyüp Topçul’a, Zahireciler Derneği Başkanı Mehmet Şerif Öter tarafından 24 ayar altın hediye edildi.

    “Son 25-30 yılın en verimli hasat yılı olarak görüyoruz”

    Zahireciler Derneği Başkanı Mehmet Şerif Öter, Mardin Ovası’nda kuru alanda üretilen arpada verimin çok iyi olduğunu belirtti. Öter, “Bugün 7 Mayıs ilk arpa hasadı Mardin’in Kızıltepe ilçesinde Örencik köyünde hasadı yapıldı. Bu sene müzayede salonumuza geldi. Yaklaşık 16 ton, 45 dönüme böldüğümüz zaman yaklaşık 400 kilo vermiş. İlk arpa olması nedeniyle son 25-30 yılın en verimli hasat yılı olarak görüyoruz. Ayrıca arpanın kuru, temiz olması ve kaliteli olması ilk ürün çıktığı zaman çiftçilerimiz bu sektörde olan herkes ilk ürün iyiyse gelecek ürünün müjdecisi olarak görür. İlk ürün iyiydi fiyatı da 10 bin 300’e müzayede salonumuzda satıldı. İlk ürün olması sebebiyle çiftçimize biraz katkı olsun, ödüllendirme anlamında olsun diye yüzde 25 daha fazla satışını gerçekleştirdik” dedi.
    İlk ürünü ürettiği için mutlu olduğunu kaydeden çiftçi Eyüp Topçul’a, “Arazim 45 dönümlük bir alanda ortalama 16 ton ürün elde ettik” diye konuştu.

  • Örtü altı çilekte ilk hasat

    Örtü altı çilekte ilk hasat

    Elazığ’da Uluova bölgesine özgü, tadı ve aromasıyla yöre halkının vazgeçilmezi olan çilekte hasat başladı. Geçen yıllara oranla yağışların fazla olması nedeniyle rekoltenin yüksek olduğu Elazığ’da yılın ilk örtü altı çileği toplandı. Sabah erken saatlerde mesaiye başlayan işçiler, hem günlük olarak topladıkları çilekleri aracılarla alıcılara ulaştırarak pazarda yerini almasını sağlıyor hem de ekonomik kazanç elde ediyor.

    Yılın 10 ayında üretiliyor

    Yaklaşık 16 yıldır merkeze bağlı Kuyulu köyünde hem tarlada hem de örtü altında çilek yetiştiren Necati Karataş, çileğin bu sene kilogramının 60 liradan satıldığını kaydetti. Yetiştirdikleri çileğin rağbet gördüğünü belirten üretici Necati Karataş “Örtü altında yaklaşık 16 yıldır çilek üretimi yapıyoruz. Bu sezonda örtü altı çileğimizi üretmeye ve toplamaya başladık. Mahsulleri alıyoruz. Bu bittiğinde bu sefer tarlada işler başlıyor. Dönüşümlü olarak yılın 10 ayında çilek üretiyoruz.

    Kuyulu çileğimiz çok güzel. Buna ek olarak çeşit gelişimini sağladık. Daha kaliteli, verimi çok, raf ömrü uzun ve aroması daha güzel olan çilek cinsi olan kabalacını getirdik. Bunu yılın 10 ayında üretiyoruz. Genelde mahsulümüzü yakın çevreye ulaştırıyoruz. Fiyatlarımız şuanda 60 lira civarında toptan gidiyor ve çileğimiz rağbet görüyor. Üretim olduğu sürece tüketim, pazarda problemimiz yok” dedi.

  • Hasada gün sayan erik üreticisini fırtına vurdu

    Hasada gün sayan erik üreticisini fırtına vurdu

    Yurt için ve yurt dışı pazarlarda gösterilen ilgi nedeniyle Denizli’nin Pamukkale, Sarayköy ve Buldan ilçeleri başlata olmak üzere kent genelinde üretimi yapılan Papaz eriği, geçtiğimiz hafta sonu etkili olan şiddetli fırtına ve yağıştan olumsuz olarak etkilendi. Pamukkale ilçesine bağlı Kocadere Mahallesi’nde 450 ağaçlık erik bahçesi kuran Yasin Özbay’ın ürünleri fırtına ve yağmurdan büyük zarar gördü. 14 dönüm tarlasındaki ağaçlardan 2 hafta sonra hasat yapmaya hazırlanan Öztürk, fırtınanın ürünlerini dökmesi ve dalda kalanların ise kalitesini etkilenmesinden dolayı mağdur olduğunu belirtti.

    Hasada günler kala yaşanan afetin rekolte ve kaliteyi çok düşürdüğünü belirten çiftçi Yasin Özbay, ““10 yıl önce Kocadere köyündeki 14 dönüm arazime Papaz eriği diktim. Bu yılki ürünlerimiz hasat edilecek hale gelmişti. Geçtiğimiz Cuma günü meydana gelen yağmur ve şiddetli fırtınanın etkisiyle eriklerin büyük bölümü zarar gördü ve mahsulüm yerlere döküldü. Hasada 1 hafta – 10 gün kala yaşanan bu afet edeniyle oluşan zararımızla ilgili olarak gerekli yerlere müracaatımı yaptım. İlçe Tarım Müdürlüğünden gelip hasar tespiti yaptılar. Gerekli araştırma ve incelemeleri yaptıktan sonra zararımın bir bölümünün karşılanabilmesi için tutanaklar tutulacağı ve bu raporların tarım bakanlığına bildireceklerini söylediler. Bu yıl ekonomik sıkıntılardan dolayı TARSİM yaptıramamıştık. Ben ve benim gibi mağdur birçok çiftçi var, sigorta yaptıramayan. Mazot, gübre, ilaç ve işçilik maliyetlerinden dolayı bu yıl sigorta yaptırmamıştım. Sigorta olmadığından dolayı zararımızın karşılanması konusunda da sıkıntılar var. Sadece ben değilim mağdur olan, benim gibi olan başkaları da var. Yetkililerin bizim durumumuzda onların sesini duymasını işitiyoruz. Şuan fırtına ve yağmur zararı sadece erikte var. Kayısı, ayva ve narda meyve dönüşümü henüz başlamadığı için onlarda her hangi bir sorun yok. Bakanlığımızın sesimizi duymasını ve mağduriyet konusunda bize yardımcı olmasını istiyorum” dedi.

    “Dökülen erillerin satılma ihtimali yok”

    Her bir ağaçtan kilolarca eriğin döküldüğünü kaydeden Özbay, “Bahçemde 450 ağacım var. Ortalama her ağaçtan 10 ila 15 kilo eriğimiz yerlere döküldü. Burada yaklaşık 3-4 ton civarında kaybımız ve 400 bin TL civarında zararımız var. Yere dökülen erikler hiçbir işe yaramayacak. Bunları toplatıp ya tüketebilecek yerlerde bağışlayacağız ya da eşe dosta götürüp yiyin diyeceğiz. Halimiz çok kötü. Çiftçilik kolay yapılmıyor, ağaçlar kolay yetişmiyor. 10 yılda büyüttük ama böyle afetler yaşanınca emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Bir yıl yağmur, bir yıl dolu, bir yıl don vuruyor. Çiftçinin hali bu, şimdi bize yardım edilmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.

  • “Çiftçiler hasat başlamadan taban fiyat ve prim desteğinin açıklanmasını bekliyor”

    “Çiftçiler hasat başlamadan taban fiyat ve prim desteğinin açıklanmasını bekliyor”

    Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, Türkiye’de en erkenci turfanda buğday hasadının Mayıs ayının başında Adana’nın kıyı şeridinde başlayacağını ve ay ortalarında ovaya doğru ilerleyeceğini hatırlatarak, “Adana’da 1 milyon 330 bin dönüm buğday ekili alan var. Türkiye buğday üretiminin yüzde 4’ü şehrimizden karşılanmaktadır. Havaların sıcak ve yağmurlu olması kardeşleme olmasa da buğday başaklarında güzel sonuçlar verdi. Mayıs başına kadar yağacak güzel yağmurlar rekolteyi arttıracaktır. Çiftçilerimiz hasat başlamadan buğday taban fiyatının en az 15 TL, prim desteğinin ise enflasyon oranında arttırılarak açıklanmasını bekliyor. Kıraç bölgelerde ise buğdaydan başka ürün ekmeyen çiftçilerimize pozitif ayrımcılıkla primler 2 katı olarak verilmelidir” dedi.

    “15 liranın altında olması çiftçiye zarar ettirir”

    Doğan, son yıllarda buğday üreticilerinin para kazanamadığını kaydederek, “Geçen yıl taban fiyat ton başına 8 bin 250 TL prim ise ton başına bin TL olarak belirlenmişti. Kira, sürüm, ilaçlama, bakım gibi girdi maliyetleriyle 1 kilogram buğdayın dane fiyatı 13,39 TL. Bu yıl fiyatın 15 liranın altında olması çiftçiye zarar ettirir. Hükümet yetkililerimizden hasat öncesi, çiftçilerimizin beklentilerini karşılayacak şekilde, fiyat ve prim desteğinin açıklanmasını beklemekteyiz” şeklinde konuştu.

  • Erkenci fasulyede hasat başladı

    Erkenci fasulyede hasat başladı

    Türkiye’nin ürün yetiştiriciliği bakımından en zengin bölgelerinden olan Hatay’da açık alanda yetiştirilen fasulyede hasat başladı.

    Payas ilçesi Kürtül Mahallesi’nde çiftçi İlyas Önerden de arazisinde hasada başladı. Tarlada kilogram fiyatı 80 ile 100 TL arasında alıcı bulan fasulye, market ve manavlarda 120-130 TL arasında alıcı buluyor.

    Çiftçi İlyas Önerden, açık havada erkenci fasulye hasadına başladıklarını belirterek, “Payas ilçesinde açık alanda Türkiye’nin en erken fasulyesini yetiştirdik, hasat ediyoruz. Açık alanda yetiştirdiğimiz fasulyelerimizi Türkiye’nin her yerine satıyoruz” dedi.

  • Burhaniye’de kozalak hasadı tamamlandı

    Burhaniye’de kozalak hasadı tamamlandı

    Burhaniye’de Madra dağı eteklerindeki köylerde fıstıkçamı kozalağı hasadı büyük oranda tamamlandı. İlçeye bağlı Kırtık Mahallesinde kozalak hasadı yapan İsmail Deniz, “Bu yıl hasadımızı tamamladık.

    Kozalak rekoltesi de iyi. Harmanlara yığılan kozalaklar Temmuz ayında patostan geçirilecek. Yöremizde kozalağın kilosu 12 liradan gidiyor” dedi.

  • Fındıkta hasat filesi başvuruları başladı

    Fındıkta hasat filesi başvuruları başladı

    Çarşamba Ziraat Odası, yüzde 50 hibe destekli kırsal kalkınma destekleri kapsamında, fındık hasat filesi başvuruları hakkında açıklamalarda bulundu. İlçede bulunan fındık üreticilerinin Çarşamba Ziraat Odası’nda tarım danışmaları katında, fındık hasadı filesi başvurularını yapması konusunda yapılan uyarıda, “Yüzde 50 hibe destekli kırsal kalkınma destekleri kapsamında fındık hasat filesi için başvurmak isteyen üreticilerimiz için tarım danışmanları katımızda işlemler başlamış olup başvuru aşamaları uzun olduğundan ve işlem yoğunluğundan dolayı 15 Şubat 2024 tarihinden sonra başvuru alınmayacaktır. Başvuruda bulunmak isteyen üreticilerimiz başvuru şartları ve işlemleri için e-Devlet ve kimlikleri ile gelmeleri gerekir” denildi.

    Ayrıca, henüz yüzde 50 hibe destekli kırsal kalkınma destekleri kapsamında başvuru yapmayan çiftçilerin 15 Şubat Perşembe gününe kadar tarım danışmanları ile görüşmeleri gerektiğine vurgu yapıldı.

  • Yer elmasının hasadı başladı

    Yer elmasının hasadı başladı

    Alaplı ilçesi Çay boyunda emekli Yaşar Arıkan, bahçelerinde çok sayıda çeşit meyve ve sebze üretmeye başladı. Arıkan, toprağın altında yetiştirdikleri kış sebzesi olan yer elmasını büyük bir incelikle ve emekle topladığını söyledi. Toprağı kürekle açtığını söyleyen Yaşar Arıkan, patates gibi toprak altında yetişen yer elmalarını toprağın dibi kürekle açıldıktan sonra elle topraktan ayrıştırılıp daha sonra suyla yıkadığını söyledi. Yaşar Arıkan, emekli olduktan sonra eşiyle tropikal bahçesi kurduklarını ve bahçenin bir köşesine diktiği yer elmasının birçok hastalığa çare olduğunu ve içerisinde bulunan vitamin ve mineraller açısından çok zengin olduğunu söyledi.
    Arıkan, “Hobi olarak başladığım, Yer elmasını yaklaşık 30 yıldır evimin bahçesine ekiyorum, Fakat satışını yapmıyorum. Bu yer elmasının bir tohumu yok. Kendi kabuğunu ya da yer elmasını keserek toprağa gömüyoruz. Bahar ayında ektikten sonra Aralık- Ocak ayının sonuna doğru, toplamaya başlıyoruz. Yer elmasının kabuğu soyulmaz. Kabuklu bir şekilde yenilir. Genellikle Köylerde bahçelere ekeler. Limon sıkılarak salatası yapılır. Çiğ hali hafif soyularak yenilebilir, rendeleyip yoğurda katılabilir, kereviz gibi havuçla soğanla zeytinyağlısı yapılabilir. Mutfaklarımızda kullanımı arttırıp, çocuklarımızla da bu besini tanıştırmamız gerekir Tamamen organiktir. Birçok hastalığa iyi geldiğini söylerler” diye konuştu.

    ‘Yer elmasın bilinmeyen faydaları’

    Arıkan, yer almasının sıklıkla tüketilmesi gerektiğini belirterek, “Flavonoid seviyesi yüksek olan bireylerde gözlemlenen zihinsel gelişme, bu bileşiğin yaşlı bireylere sağlık açısından katkı sağlıyor. Sinir sistemi koruyucu, stres azaltıcı potansiyel bir etkiye sahiptir. Vücut dinçliği sağlar. Hem böbrek hem bağırsak hareketlendirici bir besindir. Yani idrar söktürücü, kabızlık önleyici olduğunu söyleyebiliriz. Yara iyileşmesini hızlandırır, yaşlanmaya karşı, cilt sağlığını korur. zayıflama diyetlerinde doyurucu porsiyonlar da tüketilebilir.” ifadelerini kullandı.