Etiket: hasret

  • 9 yıllık hasret son buluyor

    9 yıllık hasret son buluyor

    Sivas’ın Divriği ilçesinde 1228 tarihinde Anadolu Selçukluları zamanında Selçuklulara bağlı Mengücekli Beyliği döneminde Mengücek şahı Süleyman Şah’ın oğlu Ahmet Şah ve eşi Melike Turan Hanım tarafından yaptırılan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’nın dünyada benzeri bulunmuyor. “Anadolu’nun Elhamrası” olarak da bilinen bu cami, UNESCO tarafından Türkiye’de koruma altına alınan ilk eser olma özelliği taşıyor.

    Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası yaklaşık 800 yıldır heybetini korurken üzerinde işli birbirinden farklı 10 bin motifle kendine hayran bırakıyor. Yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanı, Anadolu erken dönem mimarisinin seçkin örneklerinden Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, taş bezemeleri, 3 boyutlu geometrik stilleri, mimari özellikleri ve manevi havasıyla “şaheser” olarak nitelendiriliyor. Evliya Çelebi’nin, “Methinde diller kısır, kalem kırıktır” sözleriyle anlattığı Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, pazartesi günü gerçekleştirilecek açılış töreniyle ziyarete ve ibadete açılacak. 2015 yılında başlatılan ve tarihinin en kapsamlı restorasyonu yapılan Divriği Ulu Camii’de son derece titiz ve kapsamlı 9 yıllık bir restorasyon çalışmaları yürütüldü. Anadolu taş işçiliğinin zirve yaptığı 800 yıllık muhteşem eser tekrar ibadete açılıyor.

    “Denge sütunu tekrar işlevsel hale geldi”
    Restorasyon kapsamında darüşşifadaki havuz tekrar hayata geçirildi. Uzun yıllar önce zarar gören ve yapının statik olarak dengede olduğunu gösteren, ‘Denge Sütunu’ ise tekrar işlevsel hale getirildi. Çalışmalar kapsamında 10 bin metrekare yeşil alan, 6 bin 370 metrekare sert zemin yapıldı. 170 dönümlük arazi kamulaştırılarak çevresinde de peyzaj çalışmaları gerçekleştirildi. Proje kapsamında; yürüyüş yolları, oturma ve seyir alanları, çevre aydınlatması, geniş çim alanlar ve iklime uygun bitkilendirme çalışmaları yapıldı.

    Cumhurbaşkanı açılışa uzaktan bağlanacak
    Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, 6 Mayıs Pazartesi günü Vakıflar Genel Müdürlüğünün ‘Vakıf Haftası Kutlama Programı’ kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da uzaktan bağlantısı ile saat 13.00’te toplu açılış töreni kapsamında hizmete açılacak.

    “Tüm vatandaşlarımızı bu tarihi ana şahitlik etmeye ve açılışımıza davet ediyorum”
    Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, açılış öncesi Divriği ilçesini ziyaret ederek yapılan son çalışmalar hakkında bilgi aldı. Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’nın açılışına vatandaşları davet eden Vali Şimşek, “6 Mayıs Pazartesi günü uzun bir aradan sonra bu camimizde öğlen namazı kılınacak ve akabinde de saat 13.00’te Sayın Cumhurbaşkanımızın video konferans yöntemiyle katılımıyla bu caminin ve darüşşifanın açılışı gerçekleştirilecek. Tüm vatandaşlarımızı bu tarihi ana şahitlik etmeye ve açılışımıza davet ediyorum” dedi.

  • “35 yıllık hasret sona erdi”

    “35 yıllık hasret sona erdi”

    Uşak Adliyesi’nde gerçekleşen mazbata töreninin ardından kent merkezinde bulunan CHP Parti binasının önüne gelen Başkan Yalım, burada kendisini bekleyen kalabalıkla bir araya geldi. Ardından Uşak Belediyesi’ne yürüyen Başkan Yalım’a CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba, CHP Uşak İl Başkanı Sevinç Yazgan ve diğer partililer de eşlik etti. Coşkunun ve sevgi selinin hâkim olduğu yürüyüşte zafer nidaları atan vatandaşlar sık sık Özkan Yalım’a tezahüratlarda bulundu.

    Belediyeye ulaşan Başkan Yalım’ı, hem vatandaşlar hem de belediye personelleri ellerinde Türk Bayraklarıyla karşıladı. 31 Mart yerel seçimlerinde kazandıkları başarıyla Belediye Meclis Üyesi olan isimlerin tek tek halka tanıtıldığı programda, CHP Uşak İl Başkanı Sevinç Yazgan ve CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba da birer konuşma yaptı.

    “Hep beraber mücadele ettik, hep beraber başardık” diyen İl Başkanı Yazgan, “Uşak’ın her köyüne, her mahallesine ve her sokağına dokunduk. Temas ettiğimiz her gönülle daha da güçlendik. Asıl görev bundan sonra başlıyor. Belediyemizi yıllar sonra kazandık bir daha kaybetmeyeceğiz” diye konuştu.

    Ardından söz alan ve vatandaşlara seslenen Milletvekili Ali Karaoba ise 35 yıldır bu günü beklediklerini belirterek, bu yolda asla kirli siyaset yapmadıklarını belirtti. Karaoba “Bu başarı ve gurur hepimizin. Sevinmeyi unutan halkı yeniden sevince boğduk. Önemli olan bu kapıdan girmek değil, buradan bir daha çıkmamaktır “diye konuştu.

    “35 yıllık hasret sona erdi”
    Konuşmaların ardından 31 Mart seçimlerini büyük farkla kazanarak halkın teveccühüyle başkanlık koltuğunu devralan Özkan Yalım, uzun alkışlar eşliğinde sahneye çıktı. Coşkulu kalabalığa seslenen Yalım destek ve ilgilerinden dolayı vatandaşlara teşekkür ederek; tam 35 yıl boyunca Cumhuriyet Halk Partisi Belediyeciliğinden uzakta olan Uşak’ın durumunu değerlendirdi. “Maalesef civar şehirler gelişip kalkınırken Uşak yerinde saymakta bir adım dahi ileri gitmemiştir. Çünkü 35 yıldır CHP Belediyeciliği görmeyen Uşak günü kurtarma adına çalışmalar yapan, geleceğe dair hiçbir vizyon ortaya koymayan yönetimler tarafından yönetilmiştir” diyen Başkan Yalım; “Bunun farkına varan çok kıymetli hemşerilerimiz 31 Mart’ta yeter artık diyerek yetkiyi bize teslim etmiştir” ifadelerini kullandı.

    “Uşak artık ortak akılla, liyakatle, adaletle yönetilecek”
    Aldıkları sonuçların doğru yolda doğru şekilde ilerlediklerini gösterdiğini ifade eden Başkan Yalım; “Halkımız bu samimi çalışmalarımızı ödüllendirmiştir. Seçim sürecinde Milletvekilimizle, İl Başkanımızla, İlçe Başkanımızla, kadın ve gençlik örgütlerimizle kısacası örgütümüzün tüm mensuplarıyla çok uyumlu bir şekilde çalıştık. Ayrıca hepsi alanlarında uzman meclis üyelerimizle sahada sıkılmadık el, çalınmadık kapı bırakmadık. Her yere her köşeye gittik; dini, dili, mezhebi, siyasi görüşü ne olursa olsun her gönüle girmeye çalıştık, her eli sıkmaya gayret ettik. Nitekim Siyaset sahnesinde olduğum yıllar içerisinde hep şunu gördüm; halka rağmen siyaset yapamazsınız, halkı yanınıza alarak siyaset yapabilirsiniz. İşte biz de bundan sonrasında halkımızla iç içe bir siyaset içerisinde olacağız. Hiçbir zaman halktan kopmadan hep halkın içinde olarak çalışmalarımıza devam edeceğiz” diye konuştu.

    Başkan Yalım ilk müjdeleri verdi
    Vaat ettikleri projeler için en kısa sürede çalışmaya başlayacaklarını ifade eden Başkan Yalım, “Gerekli oluşumları yaptıktan sonra, projelerimizi hayata geçirmek adına düğmeye basacağız. Sizlere söz verdim. İlk haftadan itibaren mahallelerimizde, sokaklarımızda en ufak delik, asfalt kazıntısı, su sızıntısı kalmayacak. Ekip arkadaşlarımızla birlikte gerekeni yapacağız. Sonrasında Dikilitaş Mahallesi’ndeki Salı Pazarı’nın, Halk Konutları’ndaki pazar yerinin ve Mende Pazar Yeri’nin üzerini kapatacak, vatandaşlarımızı olumsuz hava şartlarından koruyacağız” açıklamalarında bulundu.

  • Elazığspor, gün sayıyor

    Elazığspor, gün sayıyor

    TFF 3. Lig 2. Grubun 4. haftasında 3Gen Holding Elazığspor, TPAO Batman Petrolspor’u konuk edecek.

    Seyircili son maçına geçtiğimiz sezon oynanan Karşıyaka maçıyla çıkan bordo-beyazlılar, tam 133 gün sonra taraftarıyla buluşacak. Sezonun ikinci haftasında Pazarspor maçını cezası nedeniyle seyircisiz oynayan bordo-beyazlılar, taraftarına kavuşmanın hayalini kuruyor. Maçın son çalışmasını cumartesi günü kendi tesislerinde yaparak kampa girecek olan 3Gen Holding Elazığspor’da eksik ya da cezalı oyuncu bulunmuyor.

    Pazar günü saat 15.00’da Elazığ Atatürk Stadyumunda oynanacak olan maçı Çorum bölgesinden C klasman hakemi Celal Bayraklı yönetecek.

  • “Çocuğumun babası evlat hasretinden vefat etti”

    “Çocuğumun babası evlat hasretinden vefat etti”

    3 Eylül 2019 tarihinde farklı kentlerden Diyarbakır’a gelerek oturma eylemine başlayan aileler, bin 471 gündür HDP il binası önünde evlat mücadelesini sürdürüyor. Aileler çocuklarına çağrıda bulundukça terör örgütünde çözülmeler artıyor.

    8 yıl önce terör örgütü PKK tarafından oğlu Erhan’ın kandırılarak dağa götürüldüğünü ileri süren Aysel Artık, Hatay’dan Diyarbakır’a geldiğini ve evladını alana kadar HDP önünden bir yere ayrılmayacağını söyledi. Destek çağrısında bulunan Artık, “Çocuğum gelene kadar burada evlat mücadeleme devam edeceğim. Herkesten destek istiyoruz. Çocuklarımızın dönmesi için bize yardımcı olsunlar. Evladımızın yanımızda olmayışından dolayı canımız çok yanıyor. Çocuğumun babası evlat hasretinden vefat etti. Oğlumu görmeden eşim hayatını kaybetti. Ayakta duracak halimiz kalmadı. Erhan, beni görüp duyuyorsan ne olur geri dön” dedi.

  • PKK’nın kaçırdığı kızını 10 yıldır hasretle bekliyor

    PKK’nın kaçırdığı kızını 10 yıldır hasretle bekliyor

    3 Eylül 2019 tarihinde farklı kentlerden Diyarbakır’a gelerek PKK’nın kaçırdığı evlatları için oturma eylemi başlatan ailelerin evlat nöbeti bin 450’nci gününde kararlılıkla devam ederken, Diyarbakır’a bu yıl diğer çocuklarından dolayı gidemeyen annenin feryadı yürekleri dağladı. 2013’ten bu yana kızı Ceylan Mutlu’dan bir haber bekleyen 47 yaşındaki anne Türkan Mutlu, “Umudumu hiç yitirmedim. Acaba kızım beni unutmuş mudur? Ben kendisini ölene kadar unutmayacağım” diyerek gözyaşlarına boğuldu.

    Evlat hasretinin 10. yılında konuşan Mutlu, “Kızım 17 yaşında dershaneye gidiyordu. Arka tarafında bulunan HDP binasında gençlerin düşüncelerini zehirlediler. Kızımı o dershaneye giden bir arkadaşı zehirledi. 17 yaşında bir kızı kandırıp dağa çıkardılar. Ben ölene kadar kızımı almak için mücadele edeceğim” dedi.

    “Beni öldürmekle tehdit ettiler”

    Kızını bulmak için 12 kere Diyarbakır’a gittiğini söyleyen Türkan Mutlu, “Irak’a bile gittim. Bana kızımı bir türlü vermediler. Terör örgütü beni öldürmekle tehdit etti. Evlat nöbeti tuttum. 4 çocuğum var bu sene onlara bakabilmek çalışıyorum. Bu sene Diyarbakır’a gidemedim ama kızımı bulmak için ömrümün sonuna kadar mücadele edeceğim” ifadelerini kullandı.

    “Kızım acaba beni unutmuş mudur?”

    Gözyaşlarını tutamayan anne Mutlu, sözlerine şöyle devam etti:

    “Kızımı 17 yaşında HDP’liler kandırdı. Ben hep çocuklarımın devlete hayırlı biri olmasını istedim. Ben kendisinin gittiği günü bugün gibi hatırlıyorum. Kızım acaba beni unutmuş mudur bilmiyorum ama ben kendisini hiç unutmadım. Onu şu yaşında görsem acaba tanır mıyım?”

    “Hiçbir çocuk HDP’siz dağa gitmez”

    Kızı Ceylan kaybolduktan sonra çok araştırdığını ifade eden Mutlu, “Ceylan dershaneye gidiyordu. Dershanede bir kız ile arkadaş oluyor. O kız gitti, kızımı da götürdü. Hiçbir çocuk HDP’siz dağa gitmez. Hepsini kandırdılar. Ceylan 17 yaşındaydı, tertemiz bir kızdı. Temiz olmasını kullanarak kandırdılar kızımı. Devletimiz ‘Ceylan hayatta’ diyor. Bu yüzden bir umudum var ama çok özledim. Şimdi sizlerle konuşurken bile Ceylan aklıma geliyor. Sanki bugün olmuş gibi yaşıyorum hâlâ. Bir anne olarak çok zorlanıyorum. Çok zor gerçekten. Bizden ne istiyorlar anlam veremiyorum. 2 kız, 2 oğlum var. 4’ünü de okutmaya çalıştım. Hepsini devlete faydalı iyi bir fert yapmak için çabaladım. Elimden ne geliyorsa kızımı kurtarmak için çabalayacağım” şeklinde konuştu.

  • Doğal taş sektörünün Çin hasreti bitiyor

    Doğal taş sektörünün Çin hasreti bitiyor

    Doğal taş sektöründe dünyanın en büyük fuarı Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı, 5-8 Haziran 2023 tarihleri arasında doğal taş sektöründe büyük bir buluşmaya ev sahipliği yapacak. Xiamen Fuarına Türkiye’den 60 ihracatçı firma katılıyor. 22 ülkeden bin 300 firmanın katılacağı fuarda, Türk doğal taş ihracatçıları yabancı katılımda lider konumda olacak. Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarının Türkiye Milli Katılım Organizasyonunu uzun yıllardır olduğu gibi bu yıl da Ege Maden İhracatçıları Birliği yapacak. Çin’de pandeminin izlerinin tamamen ortadan kalktığını, karantinaya son verildiğini, Çin’in 2023 yılının ilk çeyreğinde beklentilerin üzerine çıkarak yüzde 4,5 büyüme hızı yakaladığını belirten Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, Türk doğal taş sektörünün son 20 yılda yoğun ticari bağlar kurduğu Çinli ithalatçılarla uzun aranın ardından bir araya gelecek olmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi.


    Türk doğal taş sektörünün 2013 yılında Çin’e 981 milyon dolarlık ihracat potansiyeline ulaştığı bilgisini veren Alimoğlu, “Sonraki yıllarda Çin’de doğal taş stoklarının artması, inşaat sektörünün yavaşlaması ve son olarak pandemi gibi nedenlerle 2022 yılında Çin’de doğal taş ihracatımız 419 milyon dolara kadar geriledi. Çin pandemiyi aştı ve tekrar ekonomide eski günlerine dönme eğiliminde. Çin ekonomisindeki toparlanmanın Türk doğal taş sektörünün ihracat rakamlarına olumlu yansımaları olmasını bekliyoruz. Çin’e ve dünyanın her tarafından gelen alıcılara doğal taş ihracatımızı arttırmak için tanıtım yapacağız, hedefimiz katma değerli ihracatımızı arttırmak, Çin’e ihracatta süreç içerisinde eski ihracat rakamlarımıza ulaşmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

    170 bin metrekarelik stant alanında, 200’ü yabancı, 22 ülkeden olmak üzere, toplamda bin 300 civarında firmanın stand açarak katılacağı Xiamen Fuarını, 140 bin profesyonelin ziyaret etmesi bekleniyor. Hall A6 içerisinde ziyaretçilerini ağırlayacak olan Türkiye pavyonu 1746 m2 büyüklüğünde bir alanda doğal taş ithalatçılarıyla Türk ihracatçılarını buluşturacak. Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı, aynı zamanda pek çok etkinliğe de ev sahipliği yapacak.


    Öte yandan Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri Halilullah Kaya ve Akın Yeşilkaya, Xiamen Stone Fair web sitesi ve Xiamen Stone Fair’s wechat kanalı üzerinden canlı yayınlanacak programda, Türkiye’den Çin’e ihracatın geliştirilmesi hedefiyle ülkemiz taşlarının çeşitliliği ve kalitesi ile Türkiye madenciliği, Ege Maden İhracatçıları Birliğinin ülkeler bazında gerçekleştirdiği ihracatının durumu ve Milli Katılım Organizasyonu hakkında bilgi aktarımında bulunacak.

    Türkiye’nin Guanco Ticaret Ateşi Dilan Can Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı süresince Türk ihracatçılarıyla birlikte olacak ve Çin pazarı hakkında ihracatçıları bilgilendirecek. Firmalarımızın ihracatlarını artırmaları için Çin’in sektörel çatı kuruluşları ile buluşmalar yapılmasına aracılık edecek.

  • Hataylılar hem oy kullandı hem hasret giderdi

    Hataylılar hem oy kullandı hem hasret giderdi

    Cumhurbaşkanı 2. tur seçimi çerçevesinde oy verme işlemi, tüm kentlerde olduğu gibi Hatay’da devam ediyor. Yakınları ve mahalleden komşularıyla okul bahçesinde karşılaşan aileler hem hasret giderdi hem de uzun süre birbirleriyle sohbet etti. Oyunu kullanan Hataylıların büyük çoğunluğunun geldikleri kentlere geri döndükleri görüldü.


    “Tanıdıklarımızı gördük”

    Mersin’den oyunu kullanmak için Hatay’a gelen Hülya Akçin, “Oyumuzu kullanmak için Mersin’den geldik. Geçici olarak oradayız. Tek istediğimiz Hatay’ın biran önce ayağa kalkmasıdır. Çok zor olacak ama bir şekilde yapacağız ve başaracağız. Bahçede akrabamız, tanıdığımızı aynı mahalledeniz. Biz hepimiz dağıldık ama oyumuzu kullanmak için geri geldik. Tanıdıklarımızı gördük, duygulandık. Acımız hale çok taze. Azalacak ama acımızı unutmayacağız” dedi.


    “Birbirimize çok bağlıyız”

    Kendisinin de Mersin’de geldiğini kaydeden Levent Hallum, “Hatay’ın en eski esnaflarından biriyim burada kasabım. Bizim tek amacımız kim kazanırsa kazansın, topraklarımızı geri istiyoruz. Hiçbir şekilde bu toprakları terketmeyeceğiz, bırakmayacağız. Bizim Hatay’ halkı birbirine çok bağlıdır. Hiçbir şekilde birbirimizden bıkmayız. Gün gelecek kapını açtığı zamana eski arkadaşını görmeyeceksin. Bu depremde çoğu insanımızı kaybettik. Bu topraklarda yeniden yeşereceğiz” diye konuştu.

  • Kâbe hasretini dindiren sergi Bursa’da açıldı

    Kâbe hasretini dindiren sergi Bursa’da açıldı

    Koleksiyoner Bekir Kantarcı’nın hazırladığı Mekke, Medine ve Kudüs ile ilgili Osmanlı dönemine ait onlarca eser Bursa Tayyare Kültür Merkezi’nde sergileniyor. Koleksiyonun en değerli parçaları arasında Osmanlı döneminde Bursa ve İstanbul’da üretilen ve saraylardan kervanlarla aylar süren yolculukla Mescid-i Haram’a ulaşan Kâbe örtüleri yer alıyor.

    Ayrıca sergide 20 ila 30 yılda bir değiştirildiği için ender bulunan Kâbe’nin iç örtüleri, Ravza-i Mutahhara’nın iç örtüleri, Peygamber Efendimiz’in kabrini süsleyen örtüler ve Osmanlı’nın Arap yarımadasına hakim olduğu son yıllarda İstanbul’dan Mekke’ye gönderilen parçalar da sergide ziyaretçilerini bekliyor.


    Koleksiyonun en dikkat çeken parçası

    Peygamber Efendimiz’in Medine-i Münevvere mescidindeki Kabir-i Şerif’inin duvarlarını süsleyen Ravza-i Şerif örtüsü, ihtişamıyla tüm dikkatleri üzerine çekiyor. 1860’tan sonra İstanbul Hereke’de dokunan Ravza-i Şerif örtüsü Mescid-i Nebevi dışında padişah sandukalarının örtüsü olarak kullanıldığı da biliniyor.


    Kâbe kokusu Bursa’yı sarıyor

    Koleksiyonun bir başka dikkat çeken kısmında ise her yıl yüzbinlerce insanın yüz sürmek istediği Kâbe örtüsünün kokusu, ziyaretçilere tattırılıyor. Günümüze kadar gelen Kâbe kokusu misk, anber ve gül yağından oluşuyor. Kâbe örtüsünün yanı sıra Mescid-i Haram ve Ravza-i Mütahhara’da bu şekilde kokulandırıldığı biliniyor.


    Koleksiyonu uzun yılların birikimi ile bir araya getirdiğini söyleyen Bekir Kantarcı, “30 yılı aşkın bir süredir Kâbe örtüleri ve Kâbe ile ilgili önemli eserler, değerli parçalar topladım. Şimdi ise topladığımız bu eserleri halkımızın ziyaretine açıyoruz. Bu sene Bursa’dayız. Bursa Büyükşehir Belediyesi Tayyare Kültür Merkezi’nde ramazan ayı boyunca Kâbe hatıralarımızı ve eserlerimizi Bursa halkının ziyaretine açtık.

    Bu sergide Osmanlı’dan günümüze 400 yıllık bir periyot ve en eskileri 1700’lü yıllara uzanan Osmanlı Kâbe örtüleri var. Kâbe’nin içini süsleyen örtüler, Ravza-i Şerif örtüleri, peygamber efendimizin kabrini süsleyen örtüler ve tabi ki Mescid-i Haram Kabe’nin üzerinde bulunan kemer kuşak yazılarından büyük bir parça var.

    Bunların hepsi orijinal ve Kabe’nin üzerinde asılı kalmış çok değerli parçalar. ‘Kandil’ ismini verdiğimiz başka bir kemer kuşak yazısı mevcut. En son 1916 yılından kalma Kabe’ye konulmuş Hannaniye’de sergimizde bulunuyor. Adet olarak 100 parçaya yakın eser sergileniyor ama burada önemli olan her birinin taşıdığı anlamlar. Ziyaretçilerimiz çok zengin bir koleksiyonla karşılaşacak. Ramazan ayının başından itibaren açılan sergimiz 15 Nisan’da sona erecek” şeklinde konuşu.

  • Aydın suya hasret kaldı

    Aydın suya hasret kaldı

    Aydın’da Çine Çayı üzerinde kurulu olan ve yapımı Osmanlı Dönemi’nde planlanan ancak 1995 yılında inşası başlanıp 2010 yılında açılışı yapılan Çine Adnan Menderes Barajı, bu yıl doluluk oranı en az olan barajlar arasında kaldı.

    Başta Çine, Aydın, Koçarlı olmak üzere Söke Ovası’nda da binlerce dönüm tarım arazisinin sulandığı barajdaki son durum görenleri şaşırtıyor. Önceki yıllarda yüzde 100 doluluk oranına ulaşarak kışın bile su tahliyesi yapılan barajın bugünkü durumu çiftçileri endişelendirmeye başladı.


    Barajın kışın görülmeye alışık olunmayan bir kuraklık manzarası ile karşı karşıya kaldığını belirten Çine Söğütcük köyü sakinlerinden İhsan İzgüt, “Bu sene yağışlar olmadığından dolayı baraj bu şekilde. Daha önceki yıllarda bu baraj şelale gibi akardı. Ancak durum çiftçilik ve tarım açısından bu yıl zor görünüyor” diyerek yağmur beklediklerini söyledi.

  • Eskişehir’in kar hasreti son buldu

    Eskişehir’in kar hasreti son buldu

    Meteorolojinin uyarısının ardından Eskişehir’de kar yağışı etkili oldu. Sabahın erken saatlerinde beyaza bürünen şehir merkezinde kartpostallık manzaralar ortaya çıktı. Beyaz manzarayla karşılaşanlar ise fotoğraf çekinerek ve yürüyüş yaparak yağışının tadını çıkardı. Hava sıcaklığının 0 derece civarında seyrettiği kent, kısa süreli sağanak kar yağışının ardından adeta beyaza büründü. Şehrin bazı noktalarında sürücüler, buzlanma nedeniyle trafikte zor anlar yaşadı. İki Eylül Caddesi, Adalar Porsuk Bulvarı ve İsmet İnönü-1 Caddesinde esnaf, dükkânlarının önündeki kar birikintilerini temizledi.

    Meteoroloji 3. Bölge Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre Eskişehir’de kar yağışının aralıklarla devam etmesi ve gelecek hafta da etkisini sürdürmesi bekleniyor. Hava sıcaklığının ise sıfırın altında 4 dereceye kadar düşeceği tahmin ediliyor.