Etiket: hasta

  • Dolandırıcılar şimdi de hasta çocukları kullanıyor

    Dolandırıcılar şimdi de hasta çocukları kullanıyor

    Bu acımasız dolandırıcılık yöntemi, geçtiğimiz haftalarda instagramda ‘Celal_bebek’ ismiyle açılan ve 6 bin 191 takipçisi olan bir profil tarafından kullanıldı. Profilde sözde ‘İlknur’ isimli bir kadın, çocuğunun bir yıldır solunum cihazına bağlı yaşadığını, tedavisi için 55 bin liraya ihtiyacı olduğunu belirtiyor. Oysa hesapta paylaşılan fotoğraf internetten aratıldığında, Sakarya’da yaşayan Azra isimli bir bebeğe ait olduğu ortaya çıkıyor. Sözde Celal bebeğe bağış toplamak için valilikten alınan iznin ise, kanser tedavisi gören Ayşe Nur İnak isimli bir çocuk için verildiği anlaşılıyor. Dolandırıcılar hasta çocukla ilgili gönderilen mesajları ise ‘Evladım yoğun bakımda’ cevabıyla geçiştirip, soru gönderen hesapları engelliyor.

    Hasta çocuk fotoğrafları kullanarak dolandırıcılık yapanların nasıl anlaşılabileceği konusunda DHA’ya açıklama yapan Bilişim Teknolojileri ve Siber Güvenlik Uzmanı Yavuz Sultan Selim Yüksel, son zamanlarda bu yöntemin çok kullanıldığını belirterek, dolandırıcıların sadece para talep etmekle kalmayıp aynı zamanda yasal olduğu iddia edilen linklerle kredi kartı bilgilerini de ele geçirdiğini belirtti. Yüksel, “Sosyal medyada birçok hesap görüyoruz. Bu hesaplarda, valilik izinleri, ailesiyle birlikte bir bebek, iletişim ve IBAN bilgilerinin olduğu görseller paylaşılıyor. Bunlara ufak bir para gönderseniz bile toplamda milyonlarca liranın insanlardan alındığını görüyoruz” dedi.

    “YEMLEME YÖNTEMİYLE DOLANDIRIYORLAR”

    Bu dolandırıcılık yönteminin ‘yemleme’ anlamına gelen, ‘fishing’ olarak adlandırıldığını belirten Yüksel “Aldatmaya yönelik senaryolar oluşturuyorlar. İçerisinde yemler var. Yem nedir? Valiliğin iznin belgesinin olduğu resmi bir kampanya. O valilik izninin gerçek olup olmadığını test etmek gibi bir şansınız yok. Örneğin sizi bir linke yönlendiriyorlar. O linke tıkladığınızda size bir bankanın ya da e-devlet sistemine benzeyen sistemin, sanki valiliğin sistemiymiş gibi bir kredi kartı sayfası çıkıyor. Bu sayfaya girdiğinizde kredi kartı bilgilerinizi de ellerine geçiyor. Siz 50-100 liralık bağış yapacağım diye, samimi duygularla destek olmak istediğinizde, kredi kartı bilginiz çalınıyor. Anında hesabınızdan binlerce liralık para çekilebiliyor” dedi.

    “FOTOĞRAFI İNTERNETTEN ARATMAK GEREKİR”

    Bu dolandırıcılığı fark edebilmek için, paylaşılan fotoğrafların internetten aratılması gerektiğini belirten Yüksel şu uyarıları yaptı, “Bu gibi bağış kampanyalarına samimi olarak destekte bulunmak istiyorsanız, devletimizin resmi kanallardan oluşturduğu kampanyalar var. Buraların tercih edilmesi gerekiyor. Çünkü sosyal medyada bir kontrol mekanizması olmadığı için, istismara her zaman açık bir durum var. Örneğin SMA hastası bir çocuğun fotoğraflarıyla sahte hesaplar ve sahte kampanyalar oluşturabiliyorlar. Google’dan o fotoğrafları aratmak çözüm olabilir. Çocuğun ismi ve fotoğraflarını aratarak farklı isimlerle farklı fotoğraflarla servis edildiğini görebiliriz. Ancak en önemlisi hiçbir linke tıklamamalıyız. Kredi kartı bilgilerinizi hiçbir şartta göndermemiz gerekiyor.”

  • Yoğun bakımdakilerin yüzde 90’ı aşısız

    Yoğun bakımdakilerin yüzde 90’ı aşısız

    Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, yoğun bakımdaki koronavirüs hastalarının yüzde 90’ının, serviste yatanların ise yüzde 40’ının aşısız olduğunu söyledi.

    AÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Bulaşıcı Hastalıkları Önleme Derneği (BUHASDER) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, son birkaç günde hastaneye yatan ya da yoğun bakım gereksinimi olan koronavirüs hastalarının sayısının arttığını belirtti. Bu hastalar içinde özellikle aşılanmamış kişilerin oranının yüksek olduğunu aktaran Prof. Dr. Yalçın, “Servis hastalarında yüzde 40 aşılanmamış grup yatarken, yoğun bakımdaki hastalarda bu oran yüzde 90’ı buluyor. Bu grupta aşıları tamamlanmamış, bir ya da iki aşı yapılmış gruplar var ama aşıları tamamlanmadan kişilerin bağışıklık kazanması, yeterli antikor düzeyleri olmadan hastalığı atlatabilmeleri mümkün olamıyor. Aşı, kişinin yoğun bakıma yatmasını, hastaneye yatmasını engelliyor ya da mekanik ventilasyon, entübasyon gibi değişik uygulamalar gereksinimini bir şekilde azaltan elimizdeki en önemli enstrüman. Bugünlerde karşımıza çıkan hamile hastalardan birini kaybettik. Hamilelerin özellikle hamilelik öncesi ya da hamileliğin ilk üç ayı sonunda mutlaka aşılanması gerektiğini düşünüyoruz. İlk üç aya ait veriler biraz daha bu grupları riskten kurtarıyor. Sadece bu grupların değil değişik hastalığı olan bireylerin de zamanları geldiyse aşılanmasında yarar var” dedi.

    ‘4 KİŞİDEN 1’İNİN AŞILANMAMIŞ OLMASI CİDDİ TEHDİT’

    Aşılanma oranını hızla artırmak gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Yalçın, “Bir ara artan aşılama oranlarının giderek azaldığını gördük. Muhtemelen bu hafta eksik aşılı olanların tamamlanmalarını bekliyoruz. Ülke boyutuna baktığımızda her iki doz aşısını yaptırmış bireyler yüzde 37’ler civarında, aslına bakarsanız yüzde 60’ı aşmamız gerekiyor. Yaklaşan sonbahar mevsimiyle birlikte solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığının artması göz önünde bulundurulduğunda, aşılama oranlarının çok hızlı artması lazım. Türkiye’de 4 kişiden 1’inin aşılanmamış olması toplum için ciddi bir tehdit. Aşıyla birlikte kişilerin maske kullanımını da terk etmemesi lazım” diye konuştu.

    Prof. Dr. Yalçın, başlangıçta alfa ve beta, gama ve delta grupları olduğunu belirterek, “Yakın zamanda nadir de olsa Kolombiya’dan bildirilen suç vardı ki çok sıkıntılı değil ama özellikle o ülkede ve Amerika’da uzun süre sağlık tesislerinde kalan bireylerde ölümlere yol açtı. Çok fazla yayılımı olacağını düşünmüyoruz ama yine de bu yeni varyantların her an çıkabileceğini akla getirmek gerekiyor. Bu varyantlar çıkacaktır mutlaka, bizim daha hızlı davranıp aşılanmamız lazım. Örneğin; İsrail ve Almanya aşılanma oranını çok yükseltti. Varyant orada da geliyor ancak oranları düşük, vakaların hastaneye yatma oranı ve ağır geçme süreleri düşük seyrediyor” dedi.

    ‘İKİ ARTI BİR DOZ 9 AY KORUR’

    Türkiye’de şu anda iki doz, sonrasında bir doz daha aşı programının yürüdüğünü aktaran Yalçın, “Şu an bu sistemin 9 aya kadar koruyuculuğu mevcut. Bu üç aşıdan sonra 9 aylık bir bağışıklık öngörülüyor. Antikor düzeyleri düştüğünde sonraki aşılara da gereksinim olabilecek. Henüz bununla ilgili bir şey söylemek zor. Aşıların yan etkileri insanlarda tereddüde yol açıyor. Aşı karşıtı olanlar var. Tereddüdü gidermek lazım. Aşı olmadıkları takdirde genç insanlarımızı kaybediyoruz. Aşıların kısa vadede yan etkileri olabilir bunlar öngörülüyor. Uzun vadedeki yan etkileri bugün hastalığın getirdiği sonuçlar göz önünde bulundurulduğunda çok daha az can sıkıcı, diye düşünüyorum. Farklı düşünceler var bunların hepsi hurafe” diye konuştu.

    ‘YÜZ YÜZE EĞİTİM ÖNEMLİ’

    Eğitim- öğretimin çocuklar için önemine ve okulların açılmasına yönelik tedbirlerin alınmasına dikkati çeken Yalçın, “Yüz yüze eğitim çok önemli. Bunun yapılabilmesini savunuyoruz. Burada kritik olay şu; çocuklar hastalığı kolay geçiriyor. Hatta biz 16 yaşın altına, hastalandıklarında ilaç dahi vermiyoruz. Burada kritik nokta ebeveynlerin aşı yaptırması, öğretmenlerin, okul personelinin aşı yaptırması. Bu gerçekleştiği takdirde çocukları güvenli bir şekilde okula gönderebilirler. Çocuklarda hafif geçiyor ama hastalığı alıp evlerine erişkinlere taşımaları ve onların hastalığı ağır geçirmeleri olasılığı var. Okul çalışanları ve aile bireylerinin mutlaka aşılanması, okul açılana kadar birincil görev olmalıdır” dedi.

  • Türkiye’de son 24 saatte 8 bin 314 vaka 169 can kaybı

    Türkiye’de son 24 saatte 8 bin 314 vaka 169 can kaybı

    Türkiye’nin 15 Ocak 2021 tarihli günlük koronavirüs tablosu açıklandı.

    Sağlık Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde açıklanan verilere göre Türkiye’de son 24 saatte 167 bin 211 test yapıldı. Yapılan testlere göre 8 bin 314 yeni vaka tespit edilirken 921 kişiye hastalık tanısı kondu. Bugün hayatını kaybedenlerin sayısı 169  kişi daha artarak 23 bin 664’e yükseldi.

    İyileşenlerin/Karantina süresi bitenlerin sayısı 9 bin 109 kişiyle vaka sayısını geçerek 2 milyon 246 bin 47’ye yükselirken ağır hasta sayısı 2 bin 311 kişi olarak açıklandı.

  • Hasta tarafından rehin alınan hemşire kurtarıldı

    Hasta tarafından rehin alınan hemşire kurtarıldı

    İstanbul’da bir tıp merkezinde görev yapan hemşire, bir hasta tarafından bıçakla rehin alındı. Polis operasyon düzenleyerek hemşireyi kurtardı.

    Şişli Abide-i Hürriyet Caddesi’ndeki bir tıp merkezine gelen saldırgan görevli hemşireyle tartıştı.

    Bıçak çekip hemşireyi rehin aldı.Tıp merkezinde büyük panik yaşandı.

    Polis hızla olay yerine gelip saldırgana müdahale etti.

    Özel harekat timlerinin de geldiği tıp merkezinde yaralı hemşire kurtarıldı. Saldırgan da etkisiz hale getirildi.

    Gözaltına alınan şüpheli emniyet müdürlüğüne götürüldü.

  • Son durum açıklandı: İyileşen sayısı vaka sayısını geçti

    Son durum açıklandı: İyileşen sayısı vaka sayısını geçti

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Türkiye’nin 16 Aralık 2020 tarihli günlük koronavirüs tablosunu açıkladı.

    Türkiye’de son 24 saatte 205.397 test yapıldı, 29.718 kişinin koronavirüs testi pozitif çıktı. Hayatını kaybedenlerin sayısının 240 kişi daha artmasıyla toplam can kaybı 17 bini aştı.

    Uzun bir süre aradan sonra iyileşen sayısı hasta sayısını geçti. Son 24 saatte 29.922 kişi daha iyileşerek sağlığına kavuştu.

    İYİLEŞEN SAYISI VAKA SAYISINI GEÇTİ

    Bakan Koca; “Bugün tespit edilen 4.893 hastamız var. Bir süredir günlük hasta sayımız düşüşte. Bugün uzun bir aradan sonra ilk defa günlük iyileşen sayısı yeni vaka sayısını geçti. Aktif hasta sayımız uzun bir aradan sonra düşmüş oldu. Sevdiklerimizi tedbirle koruyalım.”

  • İl Sağlık Müdürü’nden Covid hastalarına ilaç uyarısı

    İl Sağlık Müdürü’nden Covid hastalarına ilaç uyarısı

    Bursa Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) hastalarına, sosyal medyadaki asılsız yazılara itibar etmemeleri ve verilen ilaçları zamanında kullanmaları konusunda uyarıda bulundu.

    Yavuzyılmaz, yaptığı yazılı açıklamada, koronavirüs hastalarının öncelikle kurallara uyması ve doktorlarının önerdiği tedaviyi aksatmamaları gerektiğine dikkati çekti.

    Bazı sosyal medya platformlarında aşıda olduğu gibi ilaçlarda da bir güvensizlik izlenimi üretilmeye çalışılmasının son derece yanlış olduğunu vurgulayan Yavuzyılmaz, verilen ilacın, virüslere etkili anti-viral ilaç olduğunu aktardı.

    Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, şunları kaydetti:

    “Hastalığın şiddetini de azaltabiliyor ancak hastalar bunu uygun dozda ve doğru kullanmalı. Evde tedavisine devam edenler için filyasyon ekibimizce ilaçlar hastalarımıza verilerek kullanım dozları da anlatılmaktadır. Virüsün bulaş riskini azaltan, virüse karşı vücudun başarı elde etmesinde kritik öneme sahip bir ilaç. Karaciğer enzimlerinde uzun kullanımlarda birtakım yükselmeler olsa da ilacın bırakılmasıyla bu değerler hemen geri dönüyor. Bu ilaca karşı özellikle sosyal medyadaki yanlış yönlendirmelere vatandaşlarımızın itibar etmemesini, ilaçlarımızı zamanında eksiksiz olarak kullanmalarını istiyoruz.”

  • Covid-19 hastalarına barkodlu bileklik

    Covid-19 hastalarına barkodlu bileklik

    Bartın Valiliği koronavirüs testi pozitif çıkan ve temaslıların takibi için barkodlu beyaz ve kırmızı bileklik uygulamasını başlattı.

    Bartın İl Hıfzıssıhha Kurulu, koronavirüs tedbirleri kapsamında testleri pozitif çıkan ve temaslılarının takibini kolaylaştırmak için barkodlu bileklik uygulamasına geçilmesine karar verdi.

    Bileklik işlemi Sağlık Müdürlüğü’nün 10 ekip 60 kişilik filyasyon ekipleri tarafından uygulanmaya başlandı. Ekipler, evde tedavileri devam eden pozitif hastalara kırmızı barkodlu bileklik, temaslılara ise beyaz bileklik taktı.

    Bilekliklerde bulunan barkod sayesinde hastaların ilaçların izlemi ve tedavi süreci de takip ediliyor. Bartın genelinde şu ana kadar test sonucu pozitif çıkan 211 kişiye kırmızı bileklik, pozitif vakalar ile temaslı olan 287 kişiye de beyaz bileklik takıldı.

  • ‘Karantinadakiler ifşa edilsin’ önerisi

    ‘Karantinadakiler ifşa edilsin’ önerisi

    Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Necmettin Ünal, Türkiye’de günlük test sayısının 110 binlere çıkmasının iyi bir gelişme olduğunu ancak bu testlerin kime yapıldığının kamuoyu tarafından bilinmediğini ifade etti.

    ”KARANTİNAYA ALINANLAR, TESTİ POZİTİF OLANLAR İFŞA EDİLMELİ”

    Prof. Dr. Ünal, “Mesela bu hastanede şu anda kaç tane Covid hastası yatıyor, kaç tanesi yoğun bakımda biliyor musunuz? Ya da bakabileceğiniz bir web sitesi ya da bilgi alacağınız bir yer var mı? Kesinlikle yok. Bunlar tamamen gizli, gizlilikle bir yere varılamaz. Test sayısının 110 bin olması bu testlerin kime yapıldığını, kaç kişide pozitif çıktığını açıklamıyor, 110 bin iyi bir sayı Türkiye için; ama kontaklı kişilere yapılan test sayısı giderek azalıyor gibi duyumlarımız var. Halbuki bizim ortamda dolaşıp başkasına bulaştıracak kişilere test yapıp, onları karantinaya almamız gerekiyor. Bunu yapmadığımız takdirde toplumda bu iş yayılır. Karantinaya alınanların, testi pozitif olanların açıkça ifşa edilmesi lazım” diye konuştu.

    Prof. Dr. Necmettin Ünal

    ”İNTERNETTE İLAN EDİN”

    Hastalıkla mücadelede şeffaf olunması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ünal, “Herkes tüm verilere ulaşabilmeli. Buna ulaşabildikleri takdirde durumun vahametinin o tabloda görünenden çok daha fazla olduğunu herkes anlayacaktır. Bunun için ne lazım? Zor bir şey değil. Bu hastanede kaç hasta var? İsimleriyle yazın, New York Belediyesi’ne bakın, her sokakta kaç hasta olduğunu, kaç numarada oturduğunu bilirsiniz. New York Belediyesi gibi, bu hastanede ne kadar, o sokakta, bu mahallede ne kadar, bunları dökün. Kaçı tedavide, kaç kişi karantinada bunları dökün. Şu anda yoğun bakımlarda Türkiye’de kaç hasta yatıyor? Hastane hastane web sitesinde ilan edilme zorunluluğu getirin. Bütün devlet hastaneleri ilan etsin. Covid testleri kime yapılmış? Neden öyle yapılmış? Bunları internette ilan edin” ifadelerini kullandı.

    ”FARKINDALIĞI ARTIRMAK GEREKİYOR”

    Prof. Dr. Ünal, vatandaşların maske, hijyen kurallarına uyduğunu ifade ederek, “Mesafe ve toplu aktiviteler konusunda halkımızı uyarıyorum. İşler kötü gidiyor. Lütfen bu kurallara uyun. Bakın İngiltere’de günde 3 bin vaka çıkıyor, Johnson 6 kişiden fazla insanın bir araya gelmesini yasakladı ve cezai müeyyide var. Türkiye’de 6 kişiden fazla insan her yerde bir araya geliyor ve bu gidişatta Johnson gibi davranmak lazım. Bununla ilgili farkındalığı artırırsak Covid salgınını engelleriz. Farkındalığı artırmanın bir parçası ise halka bunu öğretmenin, sonuçlarını göstermenin ötesinde devletin de tabii bu farkındalığı olmayanlara ceza kestiğinin, cezai müeyyide uyguladığının da net olarak bilinmesi gerekiyor. Başka türlü bundan kurtulamayacağız” dedi.

    ”MASKEMİ ÇIKARMAMAK İÇİN SU BİLE İÇMEDİM”

    Prof. Dr. Ünal, zorunlu olmayan şehirlerarası ziyaretlerin ertelenmesi gerektiğini kaydederek, “Mart ayından beri ilk defa geçen hafta sonu ben uçağa bindim. Ama nasıl bindim? Maskemi taktım, üstüne bir maske daha taktım. En sakin yerlerden birine oturmaya çalıştım ve su bile içmedim maskemi açmamak için. Bu şartlara uyarak yapmak zorundayız ve mecbur olmayan seyahatleri de ertelemek zorundayız. Sayılar değişti, pandemi çok arttı, aktif vaka sayısı çok arttı, çember çok daraldı. Okulların açılmasına karşıyım. Sonuçta bir realite var, çocuklar da virüsü taşıyorlar. Çocuklarda hastalık nadir oluyor, çoğu belirti göstermiyor, ama bulaştırıcılık devam ediyor. O çocuklar gelecekler, bunu size bulaştıracak, anneannesine, babaannesine bulaştıracak. Çocukların bunu almaması mümkün değil, çocukları yüzde 100 kontrol edemeyebiliriz” diye konuştu.

  • Covid-19 hastası 72 saatte 5 düğüne gitti, şimdi hastanede

    Covid-19 hastası 72 saatte 5 düğüne gitti, şimdi hastanede

    Kayseri Valisi Şehmus Günaydın, yeni tip koronavirüs (Covid-19) tedbirleri denetimi sırasında esnafın, düğünlerin kısıtlanmasından dolayı yakınması üzerine, “80 yaşındaki teyze şu an hala hastanede yatıyor. Görüşme sırasında ’72 saat nereye gittin?’ diye soruluyor. 5 düğüne gittiğini anlatıyor” dedi.

    Ülke genelinde gerçekleştirilen Covid-19 denetimleri kapsamında Kayseri’de Millet Caddesi’nde denetime katılan Vali Şehmus Günaydın, tarihi Kapalı Çarşı’daki esnafa maske, mesafe ve temizlik uyarısında bulundu.

    Düğün kıyafetleri satan bir mağazayı denetleyen Günaydın, esnaf ve çalışanlara alınan tedbirlerin önemini anlattı.

    Esnafın, düğünlerin kısıtlanmasından dolayı işlerinin iyi olmamasından yakınması üzerine Vali Günaydın, vatandaşların güzel günlerini yaşamaları için tedbir alınarak düğünlere 1 Temmuz’da izin verildiğini ancak virüsün genellikle bu tür mekanlarda yayıldığının belirlenmesi üzerine yeniden kısıtlama getirildiğini aktardı.

    “BİZ DÜĞÜNLERİ AÇTIK ANCAK KURALLARA RİAYET EDİLMEDİĞİ GÖRÜLDÜ”

    Hastalarla yapılan görüşmelerde genellikle düğünlerde virüsün yayıldığının tespit edildiğini ifade eden Günaydın, şunları kaydetti:

    “Başhekimimizin verdiği bilgi; 80 yaşındaki teyze şu an hala hastanede yatıyor. Görüşme sırasında ’72 saat nereye gittin?’ diye soruluyor. 5 düğüne gittiğini anlatıyor. Biz düğünleri açtık ancak kurallara riayet edilmediği görüldü. Kuralsızlıkla hareket edilirse o zaman vaka sayısı artar ve kısıtlama gelir. Şu 15 gün çok önemli, ihtiyaç olmadıkça sevdiklerinizi dışarı çıkarmayın, maske, mesafe ve temizliğinize dikkat edin.”

    Düğünlere sabit ekipler görevlendirdiklerini ve her türlü tedbiri aldıklarını aktaran Günaydın, tedbirleri sıklaştırdıkça bazı vatandaşın çevre illere düğün yapmaya gittiğini belirtti.

    “İZOLASYONDA OLAN EVLERE EKİP KOYDUK”

    Diğer illerin yöneticileriyle görüşerek yeniden tedbir aldıklarını anlatan Günaydın, bu sefer de kaçak düğünlerin başladığını, dün akşam izinsiz 2 düğün tespit ettiklerini ve yasal işlem yaptıklarını dile getirdi.

    Günaydın, “Alınan tedbirlerden kaçmak için kullandığımız çabayı maske, mesafe ve temizlik için gösterirsek biz bu rakamları 15 gün içinde tersine çeviririz” ifadesini kullandı.

    Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde temaslı olarak tespit edilen bazı işçilerin 14 gün evlerinde karantinada olması gerekirken başka bir fabrikada çalıştığının belirlendiğini anımsatan Günaydın, “Diyorlar ki ‘Ekmeğini nasıl kazanacak?’ Bu arkadaşlar 14 gün evde olurlarsa paraları zaten ödeniyor. Başka yerde çalışanlar oldu, onları tespit ettik. İzolasyonda olan evlere ekip koyduk. İki güne bir ziyaret ediliyorlar, kontrol ediliyorlar. 2 bin 200 evde karantinada olan kişiden sadece 1 kişinin evde bulunmadığı görüldü” diye konuştu.

    “MASKESİNİ ÇIKARANA HAKKIMI HELAL ETMİYORUM”

    Vali Günaydın, denetim sırasında sosyal mesafeye uymadan iş yeri önünde taburelerde çay içen esnafı uyararak tabureleri birbirinden uzaklaştırdı.

    Bir esnafın maske takmayan esnafı şikayet etmesi üzerine Vali Günaydın, “Ben gittikten sonra maskesini çıkarana hakkımı helal etmiyorum” dedi.

    Denetime eşlik eden Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç da vatandaşları kurallara uymaları konusunda uyardı.

    Büyükkılıç, özellikle toplu taşımanın eleştirildiğini ancak kendilerine gelen her ihbarı değerlendirerek araçları denetlediklerini belirtti.

  • Profesör, hastasına küfürler ederek böyle azarladı…

    Profesör, hastasına küfürler ederek böyle azarladı…

    Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde anabilimdalı başkanı bir tıp doktoru ile hasta ve hasta yakını arasında yaşanan diyalog sosyal medyada yayınlanınca ortalık ayağa kalktı.

    https://youtu.be/mSPGqi24otQ

    Hastane başhekimliği tarafından olayla ilgili soruşturma başlatılırken, yayınlanan görüntülerde hastasına ve hasta yakınına kızan profesörün ağza alınmayacak ifadeler kullandığı görüldü.

    İlginç diyalogların yaşandığı olay, dün algoloji biriminde yaşandı. Rahatsızlığı dolayısıyla Muğla’dan Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi’ne gelen bir hasta ve yakını ile serviste Algoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. O.N.A. arasında yaşanan diyalogda hasta yakını ve hastaya sinirlenen tıp profesörü ağza alınmayacak ifadeler kullandı.

    Yaşanan tartışma ve profesörün argolu ifadelerini cep telefonuna kaydeden bir başka hasta da bu olayı sosyal medya hesabından yayınlayarak yetkilileri göreve davet etti.

    “Başhekimlik soruşturma başlattı”

    Olayın ardından görüntüleri sosyal medyada yayınlanan görüntüleri ihbar kabul eden Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin başhekimliği soruşturma başlattı. Soruşturmanın selameti açısından şu anda konuyla ilgili açıklama yapamayacaklarını belirten ADÜ Tıp Fakültesi Hasatnesi’nin Başhekimi Serkan Öncü, soruşturmanın devam ettiğini belirtti.