Bolu Belediyesi, sağlık kuruluşlarına gidemeyen hastalar için hasta nakil ambulansı devreye alındı. Donanımlı hasta nakil ambulansı, talep edilmesi halinde şartları tutan hastaların şehir içindeki sağlık kuruluşlarına nakillerini sağlıyor. Sağlık kuruluşlarına kendi araçlarıyla gidemeyecek durumda olan ve bu hizmetten faydalanmak isteyen hastalar ve hasta yakınları, Bolu Belediyesinden talep oluşturarak hizmetten yaralanacak.
Etiket: hasta
-
Çölyak hastalarına gıda kolisi desteği
Mersin Büyükşehir Belediyesinin Ramazan Ayı kapsamında dağıttığı ‘Ramazan Gıda Kolisi’ desteğini, glütensiz gıda tüketmek zorunda kalan Çölyak hastaları için de gerçekleştirdi. Ramazan gıda kolisinin içerisinde ise kek, kurabiye, çikolata, puding, glütensiz ekmek, şehriye, makarna, yağ ve çay gibi ürünler yer alıyor.
“Gıda kolisinde hem yetişkinlere hem çocuklara yönelik ürünlere öncelik veriyoruz”
Mersin Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığında Sosyolog olarak görev yapan Nurten Kılıç, 13 ilçede glütensiz beslenen hastalara Çölyak gıda kolisi desteğinde bulunduklarını belirtti. Kılıç, “Her yıl olduğu gibi bu yıl da glütensiz gıda kolisi desteğimiz devam ediyor. 13 ilçede de Ramazan gıda kolisi desteğimizi sürdürüyoruz. Gıda kolisinde hem yetişkinlere hem çocuklara yönelik ürünlere öncelik veriyoruz. Vatandaşlarımızla iletişime geçtiğimizde gıda kolisinin içerisinde yer alan ürünlerden memnun olduklarını ve bu ürünlerin yüksek maliyetli ürünler olduğunu söylüyorlar. Aynı zamanda Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak da onların her zaman yanında olduğumuzu hissettiklerini bize söylüyorlar” dedi.
Başkan Vahap Seçer’in oldukça duyarlı bir Başkan olduğunu ve kentte her vatandaşını düşündüğünü söyleyen Kılıç, “Büyükşehir Belediyesi olarak yaptığımız projeler ile tüm vatandaşlarımızın yanında olduğumuzu onlara gösteriyoruz. Gıda kolisi desteği, Sosyal Hizmetler Dairesi’nin projelerinden yalnızca bir tanesi. Sosyal Hizmetler Dairesi olarak vatandaşlarımıza desteklerimiz artarak devam edecek” ifadelerine yer verdi.Vatandaşlar, Ramazan’da da hatırlanmaktan memnun
Gıda kolisi ulaştırılan vatandaşlardan Hatice Hayat Aksoy, evde kendisi ve kızının Çölyak hastası olduğunu dile getirerek, “Çok zor bir süreç. İlk zamanlar evde ekmekleri kendimiz yapıyorduk. Sonra Mersin Büyükşehir Belediyesinin bu hizmeti olduğunu öğrendik. İlk öğrendiğimizde kızımla birlikte çok ağlamıştık. Kızım dışarda yemek yemek istiyor, ona yemeğini hep paket yapıyoruz. Ben de nereye gidecek olursam yiyeceklerimi her zaman yanımda taşıyorum” dedi.
Mersin Büyükşehir Belediyesinin sağlamış olduğu bu hizmeti oldukça beğendiğini ve memnun olduğunu kaydeden Aksoy, “Önceden kendimiz yaparken şimdiki tadı ve lezzeti vermiyordu. Aynısı kesinlikle olmuyor. Bu hizmet bize çok iyi geldi ve moralimizi yükseltti” ifadelerini kullandı.
Fatma Duman Çiçek ise, kızının 8 aydır Çölyak hastası olduğunu ve teşhis konulduğu günden bu yana Büyükşehir Belediyesinin gıda kolisi desteğinden faydalandıklarını ifade etti. Her şehirde bu hizmetin yapılmadığını kaydeden Çiçek, “Sosyal anlamda çocuğumuzla bir yere gidemiyoruz. Özellikle kolide bulunan ekmekler bizim için büyük bir nimet. Ben Mersin’de yaşamaktan çok memnunum. Özellikle Başkan Vahap Seçer’den sonra kadınlarla ilgili hizmetlerin ön plana çıkmasından son derece memnunum” diye konuştu. -
Epilepsi hastasını emekli doktor hayatta tuttu
Nefes almakta güçlük çeken ve baygın halde olan genç adama, acil müdahalede bulunarak nefes almasını sağlayan doktor, ambulans gelene kadar başından ayrılmadı. Doktorun davranışı çevredekiler tarafından takdirle karşılandı.
Edinilen bilgiye göre olay, Haliliye ilçesindeki Atatürk Bulvarı üzerinde yaşandı. Henüz ismi öğrenilemeyen epilepsi hastası bir genç, iddiaya göre, kaldırımda yürürken bir anda yere yığıldı. Bu sırada yoldan geçen emekli doktor İbrahim Köran, gencin epilepsi nöbeti geçirdiğini anlayarak müdahale etti. Gencin çevresini açan ve burnuna soğan, yüzüne de kolonya sürerek nefes almasını sağlayan doktor Köran, uzun süre müdahalede bulundu. Ambulans gelene kadar hastanın başından ayrılmayan doktor Köran, herkesin takdirini kazandı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, genci sedye ile ambulansa taşıyarak hastaneye götürdü.
“İnsanlık görevimi yaptım”
Emekli doktor İbrahim Köran, akşam yürüyüşüne çıktığı sırada nöbet geçiren genci fark ettiğini ve hem meslek gereği hem de insanlık gereği müdahale ettiğini söyledi.
-
En çok erkeklerde görülüyor
Toplumda giderek artan ve endişe kaynağı haline gelen beyin tümörleri hakkında BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahisi Op. Dr. Selçuk Gözcü detaylı bilgilendirmede bulunarak, tanısı ve tedavisindeki önemli noktalara dikkat çekti.
Öncelikli olarak beyin tümörünün tanımından bahseden Op. Dr. Selçuk Gözcü, “Tümör, vücudumuzda olmaması gereken bir yerde oluşan bir doku ya da herhangi bir dokunun olması gereken yerde kontrolsüz büyümesi anlamına gelir. Vücudumuzda çok da fazla önemsemediğimiz yağ bezeleri ve et benleri de tümör kavramına girebilir. Ancak her tümör öldürücü olmasa da beyin tümörlerinde beyin dokusunun istisnai bir durumu vardır. İyi huylu tümörler de beyin kafatası içinde kapalı bir odada yer aldığından öldürücü olabiliyor. Bu nedenle beyin tümörlerinin tümü öldürücü olmasa da, mutlaka kontrol altında tutulmalı ve doğru müdahale edilmedir” diye ifade etti.Beyin tümörü yaşlara göre farklılık gösteriyor
Beyin tümörünün toplumda görülme sıklığında da bahseden Op. Dr. Gözcü, “100 bin kişide 3-5 arasındadır. Sarı ırkta ve kadınlara oranla erkeklerde görülme oranı daha çoktur. Kadınlarda ise iyi huylu olan menenjiom daha çok görülür. Beyin tümörü hemen hemen her yaş aralığında görülmektedir. Aynı zamanda beyin tümörleri yaşa göre farklılık gösterir. Örneğin; kötü huylu beyin tümörü daha çok çocuklarda ve 60 yaş üzerinde görülür. İyi huylu beyin tümörü ise geri kalan yaş aralıklarında daha sık karşılaşılır” dedi.
Tanı şekli ve tedavi yaklaşımları nasıl ilerliyor
Beyin tümörlerinin nasıl tespit edileceği konusunda da bilgilendirmelerde bulunan Dr. Gözcü, “Tam donanımlı bir hastane tercihi hem tanı hem de tedavide başarıyı etkiler. Beyin tümörü tanısında altın standart olan Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR) ile beyin tümörünün türü hakkında kabaca bir fikir elde edilir ve sonrasında patoloji laboratuvar incelemesi ile beyin tümörü olup olmadığı net olarak anlaşılır. İleri radyolojik görüntüleme yöntemleriyle beyin tümörlerinin detaylı bir şekilde gösterilmesi ve tanımlanması tedaviyi planlama açısından son derece önemlidir. Teknolojik gelişmeler tanı konulması ve patolojilerin tanımlanmasında büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Hastaya kontrast madde verilerek gerçekleştirilen ‘BT anjiyo’, beyin damar hastalıklarının tanısında önemli yer tutmaktadır. Bu sayede damarların yapısı rahatlıkla görüntülenebilmektedir. Beyin dokusunun ve hastalıklarının değerlendirilmesinde ise ön plana çıkan görüntüleme yöntemi MR yani ‘Manyetik Rezonans’tır. Standart MR görüntüleme ile beynin sadece anatomik ve yapısal durumu hakkında bilgi elde etmek mümkün iken, yeni teknolojiler ile beynin metabolik, biyokimyasal ve hemodinamik yapısı hakkında da bilgi sahibi olunabilmektedir. Beyinde bulunan lezyonlar hakkında bilgi sahibi olmak için bilinen yöntemlerle biyopsi yapmak zor, riskli ve zaman alıcı olabilmektedir. İleri MR görüntüleme yöntemleri ile beyinde şüphelenilen lezyonun tümör olup olmadığı belirlenebilir. Difüzyon MR, DTI MR, Fonksiyonel MR, Perfüzyon MR ve MR spektroskopi gibi ileri MR görüntüleme yöntemleriyle tümörün yaygınlığı, türü, metabolik- biyokimyasal yapısı, konuşma, görme ve hareket etmeyi sağlayan alanlar ve yolaklar ile olan ilişkisi değerlendirilebilir. İleri MR görüntüleme yöntemleriyle elde edilen veriler, tedavi yaklaşımlarının belirlemesini sağlamaktadır” şeklinde konuştu.
Belirtilere dikkat
Son olarak da belirtileri hakkında uyarılarda bulunan ve ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizen Gözcü, “Beyin tümörü belirtileri kusma, şiddetli baş ağrısı, konuşma ve görme bozukluğu, kol ve bacakta güçsüzlük şeklinde sıralanabilir. Beyin tümörü belirtilerine sahip olan kişiler beyin cerrahisi ya da nöroloji uzmanına başvurmalılar” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
-
Hipertansiyon hastasının imdadına sağlık ekipleri yetişti
Çaldıran ilçesine bağlı Yuvacık Mahallesi’nde 37 yaşındaki hipertansiyon hastası ani bir rahatsızlık geçirdi. Hastalarını kötü hava şartlarından dolayı kendi imkanlarıyla hastaneye götüremeyen hasta yakınları, Van İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı ekiplerle irtibata geçti. Sağlık ekipleri, etkili olan yoğun tipiye rağmen iş makinalarının yardımıyla bölgeye ulaşmayı başardı.
Ekiplerin ilk müdahalesinin ardından hipertansiyon hastası hastaneye ulaştırıldı. Vatandaşlar ise zorlu hava şartlarına rağmen hastaya ulaşan ekiplere teşekkür etti. -
Kanser hastalarında yorgunluk
Günümüzde toplumun yaşlanmasıyla birlikte kanserin sıklığı artan hastalıklar grubu olduğunu belirten Prof. Dr. Yıldırım, “Kanser hastalarının tedavisinde hastaların yaşam kalitelerini düşüren önemli sorunlardan biri yorgunluktur” dedi.
Prof. Dr. Yıldırım, kemoterapi, immünoterapi ve radyasyon gibi tedavilerin yan etkisi yorgunluk hissinin ameliyat olan kişilerde genellikle ameliyat sonrasında ortaya çıktığını ifade etti.YORGUNLUĞA NEDEN OLAN DİĞER FAKTÖRLER
Tedaviler dışında da hastaların yorgun, zayıf veya enerjisiz hissedebileceği faktörler olduğunu hatırlatan Prof. Yıldırım, bunun nedenlerini şöyle sıraladı: “Üzgün, endişeli veya stres. Yeterince yemek yememek. Uyumakta zorluk çekmek veya yeterince uyuyamamaktır. Ağrılar. Kırmızı kan hücrelerinin azalması olan anemisi vardır. Bir hastanın çok az kırmızı kan hücresi varsa, vücudu ihtiyaç duyduğu tüm oksijeni alamaz. Yorgunluk durumunda hastanın belirtileri ve günlük aktiviteleri sorgulanır. Ayrıca yorgunluğa neden olabilecek ancak tedavi edilebilir durumları kontrol etmek için kan testleri de yapılır.”
Çok yorgun hissedildiğinde yapılabilecekler
Prof. Dr. Yıldırım, hastaların çok yorgun hissettiğinde yapabilecekleriyle ilgili şu önerilerde bulundu:
“- Egzersiz yapın. Egzersiz, enerjinizi artırabilir ve iştahınızı iyileştirmenize yardımcı olabilir. Kısa bir yürüyüş bile olsa her gün egzersiz yapmaya çalışın. Yoga yapın. Nefes egzersizleriyle hafif yoga yapmak birçok insanın daha az yorgun hissetmesine ve geceleri daha iyi uyumasına yardımcı olur. Stresinizi azaltın. Hayatınızdaki stresi azaltmak için yapacaklarınızı ihmal etmeyin. Öncelikle çok fazla kendinizi yormayın, ailenizden ve arkadaşlarınızdan ev işlerinizi yapmanıza yardım etmelerini isteyin. Mümkünse işten izin alın veya daha az saat çalışın. Gevşeme egzersizleri veya meditasyon yapın. Bir psikiyatri uzmanıyla konuşun veya bir destek grubuna gidin. Enerjinizi koruyun. Çok fazla enerji kullanmaktan kaçınmak için günlük rutinlerinizi ve faaliyetlerinizi yapma biçimini değiştirebilirsiniz. Örneğin, önceden plan yapmaya çalışın, sık sık dinlenin ve bir şeylere ulaşmanıza yardımcı olacak cihazları kullanın. Uyku alışkanlıklarınızı iyileştirin. Her gece en az 8 saat uyumaya çalışın. Uyumakta zorluk çekiyorsanız uyku alışkanlıklarınızı iyileştirmek için; öğleden sonra veya akşam geç saatlerde alkol veya kafeinli içecekler tüketmekten kaçının. Her gün aynı saatte uyuyup uyanmaya çalışın. Gün içinde şekerlemelerinizi sınırlayın ve bir seferde 30 dakikadan fazla şekerleme yapmayın. Her gün yeterli miktarda sıvı alın.”Doktora başvurulacak durumlar
Prof. Dr. Yıldırım, doktora başvurulması gereken durumları ise şöyle özetledi: “Baş dönmesi ve çok zayıf hissettiğinizde veya nefes almakta zorluk çektiğinizde. Banyo yapmak, giyinmek ve yemek yemek dahil günlük aktivitelerinizi yapamayacak kadar yorgun hissediyorsanız doktora başvurmalısınız.”
Yorgunluk durumunda uygulanacak tedaviler
Prof. Dr. Yıldırım, yorgunluk durumunda uygulanacak tedaviler konusunda ise şunları kaydetti: “- Aneminiz varsa anemi tedavileri, Vücudunuzun daha fazla kırmızı kan hücresi yapmasına yardımcı olmak için belirli anemi türlerini ilaçlarla tedavi edilebilir. Ayrıca anemi ‘kan nakli’ adı verilen bir prosedürle tedavi edilebilinir. Kan nakli sırasında kişiye başkası tarafından bağışlanan kan verilir. Uyarıcı adı verilen ilaçlar; Kişinin enerjisini artırabilir. Genellikle bu ilaçlar yalnızca ciddi derecede yorgun ve zayıf olan kişilere reçete edilir. Steroid adı verilen ilaçlar; Ciddi derecede yorgun ve zayıf olan hastalarda enerjiyi artırabilir. Yan etkileri nedeniyle genellikle kısa süreliğine kullanılırlar. Amerikan Ginseng adı verilen bir bitki; Bu bitkiyi günlük almak, kanser tedavisi sırasında yorgun olan kişilerin enerji düzeylerini yükseltebilir. Depresyonu tedavi etmek için kullanılan ilaçlar; Depresyonu olan kişiler çok üzgün hissetmenin yanı sıra sıklıkla yorgun hissederler ve geceleri iyi uyuyamazlar. Bazı erkek hastalarda erkeklik hormonu testosteronun düşük seviyeleri yorgunluğa neden olabilir. Bu hastalar testosteron replasman tedavisiyle tedavi edilebilir.”
-
Hırsızın eli kanser hastası adamın ekmek teknesine uzandı
Elazığ’da yürekleri dağlayan bir hırsızlık olayı Olgunlar Mahallesi’nde yaşandı. Gırtlak kanseri, akciğerinde yara ve sara gibi hastalıkları olan Saim Yaşar’ın tek geçim kaynağı olan ayakkabı boyama sandığı ve malzemeleri çalındı. Durumdan haberdar olan Rızaiye Gönül Elçileri Derneği üyeleri, Saim amcaya destek olmak için harekete geçti. Dernek üyeleri, yeni bir ayakkabı boyama sandığı, boya ve fırça başta olmak üzere gerekli malzemeleri alarak Saim Yaşar’ın evine ziyarette bulundu. Gönüllüler, yeni malzemelerini teslim ettikleri Yaşar’a gıda desteğinde bulundu ve onun biriken bakkal borcunu da ödeyerek kendisine maddi destekte bulundu. Yaklaşık 20 bin liralık destekte bulunan dernek üyeleri, hayırseverler vasıtasıyla yardıma muhtaç vatandaşlara ulaşmaya çalıştıklarını dile getirdi.
“Saim amcayı, daha öncesinden bu mahallede yardım götürdüğümüz bir aile vesilesiyle tanıdık”
Bir nebze de olsa yardımda bulunmak istediklerini dile getiren derneğin gönüllü çalışanlarından Muhammed Yaşar, “Saim amcayı, daha öncesinde bu mahallede yardım götürdüğümüz bir aile vesilesiyle tanıdık. Amcamızın kısa bir süre önce boyaları çalınmış. Kendisi ayakkabı boyacılığı ile uğraşıyor ve Saim amcayı bulduk. Hem gırtlak kanseri hem akciğerinde yaraları olan bir amcamız ayrıca sağ gözünde de görme engeli var. Saim amcamız maddi değeri yüksek günlük çok ilaç kullanıyor ve tek geçim kaynağı sadece ayakkabı boyacılığı. Biz de Rızaiye Gönül Elçileri Derneği olarak malzemelerini temin ettik. Ayakkabı sandığı ve boyaları aldık ve Saim amcamıza teslim ettik. Gönül isterdi ki Saim amcamız daha sağlıklı olsun ve bu işi de yapmak zorunda kalmasın. Elazığ halkından isteğimiz Olgunlar Mahallesi’nde yaşayan Saim amcamızı unutmamasıdır. Ayrıca, Saim amcamıza gıda desteğinde de bulunduk” dedi.
-
Erciş’te 95 yaşındaki hasta kadın için seferberlik
Hafta sonu ilçede etkili olan kar yağışının ardından kar ve tipi nedeniyle yolu ulaşıma kapanan Deliçay Mahallesi Tırmıklı mezrasında yaşayan 95 yaşındaki kalp ve tansiyon hastası Gülizar Çağlar’ın aniden rahatsızlanması üzerine yakınları tarafından yardım istenildi. Bunun üzerine harekete geçen Erciş Belediyesi karla mücadele ekipleri, 2 saat süren çalışmanın ardından yolu açarak sağlık ekiplerinin hastaya ulaşmasını sağladı.
112 Acil Sağlık ekipleri, ilk müdahalesini evde yaptıkları Çağlar’ı Erciş Şehit Rıdvan Çevik Devlet Hastanesine kaldırdı. Yapılan müdahalenin ardından Çağlar’ın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.Babaannesinin sağlık durumunun iyi olmasından dolayı mutluluğunu dile getiren Ünal Çağlar, karla mücadele ve sağlık ekiplerine teşekkür etti.
-
“Hastalığın süresi uzuyor”
Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, üçlü salgın hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Özellikle yaşlı veya bağışıklık sistemi zayıf kişilerde hastalığın süresi uzayabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Ayrıca, birden fazla virüs ile ardışık enfeksiyon riski yüksektir ve bazı durumlarda viral enfeksiyonlara bakteriyel enfeksiyonlar (süperenfeksiyon) da eşlik edebilir” diye konuştu.
“Covid-19 hâlâ etkisini sürdürüyor”
Covid-19’un hâlâ etkisini sürdüren SARS-CoV-2 virüsü tarafından oluşturulan bir enfeksiyon olduğunu söyleyen Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Testlere sınırlı erişim olmasına rağmen, hastane başvurularının arttığı görülmektedir. Covid-19 belirtileri arasında sıklıkla ateş, öksürük, nefes darlığı, kas ağrıları, halsizlik ve tat/duyu kaybı bulunur. Sosyal mesafe, maske takma ve hijyen önlemleri enfeksiyonun yayılmasını önlemek için önemlidir. Ayrıca, Covid-19 aşısı hastalığın ciddiyetini azaltmaya yardımcı olabilir” şeklinde konuştu.
“H1N1 Tip A’nın yeni varyantıyla mevsimsel grip tehlikesi artıyor”
Mevsimsel gribin A ve B tiplerine ait farklı varyantlarıyla tekrar etkili hale geldiğini belirten Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Özellikle H1N1 Tip A’nın yeni bir varyantı, yaşlı ve küçük çocuklarda hastane başvurularını artırmaktadır. Grip belirtileri genellikle bulaşmadan 2-3 gün sonra ortaya çıkar ve 5-7 gün boyunca devam eder. Ateş, öksürük, boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı, halsizlik ve vücut ağrıları gibi belirtiler görülür. Hastalar tipik olarak yaygın kas ve eklem ağrıları nedeniyle kendilerini dövülmüş gibi hissederler. Erken dönemde antiviral ilaçlar (oseltamivir) kullanılarak hastalık süresi kısaltılabilir ve iyileşme hızlandırılabilir. Grip aşısı da ciddi semptomların önlenmesinde etkilidir” ifadelerini kullandı.
“Öksürük, nefes darlığı ve halsizlik belirtilerine dikkat”
Solunum sinsityal virüsünün (RSV), bronşiolit ve zatürre gibi solunum yolu hastalıklarına neden olan bir virüs olduğunu söyleyen Prof. Dr. Leblebicioğlu şunları söyledi: “Özellikle çocuklarda hastane başvurularının başlıca nedenlerinden biridir, ancak yaşlı ve bağışıklık sistemi zayıf yetişkinleri de ciddi şekilde etkileyebilir. RSV belirtileri arasında öksürük, nefes darlığı, hırıltılı solunum, ateş ve halsizlik bulunur. RSV hastalığında semptomları azaltmak için destekleyici tedaviler uygulanır. Gribal enfeksiyon belirtileri gösteren hastalar istirahat etmeli, bol su içmelidir. Bulundukları oda havalandırılmalı ve oda havası kuru olmamalıdır. Destek tedavisi olarak ateş düşürücü ilaçlar (asetominofen), nazal dekonjestanlar ve kuru öksürük şikâyeti olanlarda öksürük kesici ilaçlar kullanılabilir. Özellikle 38 derece üzerinde ateş, solunum güçlüğü ve semptomların uzaması durumunda bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır”
“Soğuk havalarda bu önlemler şart”
Bulaşıcı hastalıklardan korunmak için gerekli önlemler alınmasının önemine değinen Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Soğuk hava nedeniyle insanların daha fazla iç mekânlarda bulunduğu bu dönemde, hastaysanız evde kalmak, ellerinizi sık sık yıkamak, öksürürken kâğıt mendil kullanmak veya dirseğinize öksürmek, gözlerinize, burnunuza ve ağzınıza dokunmamak önemlidir. Kalabalık ortamlarda maske takılmalıdır. Ayrıca, Covid-19 ve grip gibi enfeksiyonlara karşı aşılanmayı unutmamalısınız” açıklamasında bulundu.
-
Çölyak hastalarını sevindiren adım
Batman Jiyan Parkında düzenlenen glütensiz ekmek fırını ve kafe projesi tanıtımı töreninde konuşan Vali ve Belediye Başkan Vekili Ekrem Canalp, çölyak hastalığının Türkiye’nin de dünyanın da önemli hastalıklarından olduğunu söyledi. Vali Canalp, “Çölyak, glüteni vücutları sindiremeyen insanların hastalığıdır. Türkiye’de de dünyada da yayılımı yüzde birler nispetinde olan, her 100 kişiden yaklaşık olarak birisinin bu rahatsızlıktan şikayetçi olduğu biliniyor. Türkiye’de 154 bin, Batman’da ise 1705 kayıtlı hasta vardır. Bu tesis bittiği zaman iki şey olacak. Birincisi ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza her ay 10 glütensiz ekmek ve 17 glütensiz değişik ürünü ücretsiz olarak vereceğiz. Glüten sıkıntısı olan, ihtiyacı kendisi giderebilen, maddi durumu iyi olan vatandaşlarımız da gelip buradan 17 çeşit glütensiz ürünü temin etme imkanına kavuşacaklar” dedi.
Programda, Batman Belediyesi tarafından hazırlanan glütensiz gıda kolileri çölyak hastalarına verildi.