Etiket: hastane

  • Sivrisinek ısırmalarına karşı uyarı

    Sivrisinek ısırmalarına karşı uyarı

    Manisa Büyükşehir Belediyesi, ilaçlama çalışmaları ve denetimlerle sivrisineklerin üremesini önlemek için aktif çaba gösteriyor. Bu süreçte özellikle özel mülk statüsünde yer alan bahçeli sitelerdeki su kovaları, balkonlardaki saksı altlıkları ve atık lastiklerin sivrisineklerin üreme alanlarını oluşturduğu belirlendi.

    Manisa Şehir Hastanesi Acil Tıp Hekimi Uzmanı Dr. Mert Deringöz, son dönemlerde sivrisinek ısırığı nedeniyle acil servislerde artan başvurular olduğunu ifade ederek, Asya kaplan sivrisineğinin vücutta daha şiddetli tepkilere yol açtığını ve alerjik reaksiyonlara neden olabileceğini söyledi. Ancak panik yapmaya gerek olmadığını, temizlik ve soğuk uygulamalarla başa çıkılabileceğini belirtti.

    Bununla birlikte, Manisa’da sivrisinek popülasyonunda artışın, küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi faktörlere bağlı olduğu ve vatandaşların da bu konuda destek olmalarının önemine vurgu yapıldı.

  • Artan sivrisinekler hastanelere başvuruları artırdı

    Artan sivrisinekler hastanelere başvuruları artırdı

    Manisa’da da görülmeye başlanan Asya kaplan sivrisineği ısırması sonucu acil servislere yapılan başvurularda artış yaşanması dikkat çekti. Yeni bir tür olması nedeniyle vücudun diğer sivrisineklere göre anormal bir tepki verdiği söyleyen Manisa Şehir Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Dr. Mert Deringöz, panik yapılacak bir durum olmadığını belirtirken, Manisa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanı Erhan İnce üreme alanlarının yüzde 82’sinin insan kaynaklı olduğunu ve vatandaşların lastikler, bidonlar, kovalar ve saksı altları gibi durgun su alanlarına dikkat etmesi konusunda uyarılarda bulundu.

    Türkiye’de son dönemlerde oldukça yaygın görülmeye başlanan Asya kaplan sivrisineği Manisa’da da vatandaşların korkulu rüyası oldu. Diğer sivrisineklere göre uzun süreli kaşıntıların sürmesi ve büyük şişliklerin görülmesi nedeniyle panik olan vatandaşlar acil servislere akın etti. Son 1 aydır Manisa’daki acil servislerde yoğunluğa neden olan sivrisinek ısırmalarıyla ilgili Manisa Büyükşehir Belediyesi de harekete geçti.

    Özel mülk statüsünde yer alan bahçeli siteler içerisinde bulunan su kovaları, balkonlardaki saksıların altlıkları, yol kenarına atılan otomobil veya kamyon lastikleri ise sineklerin üreme kaynaklarının yüzde 82’sini oluşturuyor. Havaların ısınmasıyla birlikte ilaçlama çalışmalarına hız veren Manisa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığına bağlı ekipler, sivrisineklerin üremesine imkan sağlayan ortamların ortadan kaldırılması için denetimlerine devam ediyor.

    Ekipler tarafından yapılan denetimlerde bir site bahçesi içerisinde bulunan sulama amacıyla doldurulmuş su kovalarında milyonlarca sivrisinek larvasına rastlandı. Vatandaşlara gerekli uyarıları yapan ekipler kovaları boşaltarak sivrisinek oluşumunu engelledi. Yapılan ilaçlama çalışması ve denetimde atık lastiği kontrol eden ekipler, lastiğin içinde su biriktiğini ve bu suyun içinde sivrisinek larvasına rastladı. Atık lastiğin içindeki suyu boşaltan ve sivrisinek oluşumunu engelleyen ekipler daha sonra ilaçlama çalışması yaparak vatandaşları bu konuda dikkatli olmaları konusunda uyardı.

    “Sivrisinek oluşum alanlarının yüzde 82’si insan kaynaklı”
    Yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Manisa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanı Erhan İnce, “Manisa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı olarak 17 ilçemizde hizmet veriyoruz. Son günlerde gelen sivrisinek şikayetleri üzerine biz de alan kontrollerimizi yapıyoruz. Tespit ettiğimiz üzere bir adet kovanın içerisinde binlerce sivrisinek larvası gördük.

    Yapılan araştırmalara göre sivrisinek oluşum alanlarının yüzde 82’si insan kaynaklı. Burada tespit ettiğimiz durumlar gibi atık lastikler, bidonlar, kovalar ve saksı altları gibi durgun su alanlarında vatandaşlarımızın dikkat etmesi gerekiyor. Buralar sivrisinekler için bir üreme alanı. Toplum sağlığı tehlikeye atan bu vektörlerle mücadelemiz devam etmektedir. Son zamanlarda küresel ısınma ve iklim değişikliğine bağlı olarak popülasyon artışı da gözlenmektedir. Maalesef ki üreme alanlarının yüzde 82’si insan eliyle oluştuğunu düşünürsek vatandaşlarımızın da desteğine ihtiyacımız var. Vatandaşlarımızdan ricamız bizim bu çalışmalarımıza destek olmaları” dedi.

    “Son 1 aydır sivrisinek ısırığı sebebiyle acil servislere başvurular arttı”
    Son zamanlarda acil servislere sivrisinek ısırığıyla ilgili başvuruların arttığını söyleyen Manisa Şehir Hastanesi Acil Tıp Hekimi Uzmanı Dr. Mert Deringöz, “Son dönemlerde, özellikle son 1 aydır genel olarak tüm acil servislerde sinek ısırığı sebebiyle başvurular çok arttı. Özellikle çocuklarda çok fazla artış gördük. Genelde başvuru şikayetleri geçmeyen uzun süreli kaşıntılar, buna bağlı yaralar ve vücutta döküntü olarak geliyor. Ekstra nadir de olsa alerjik reaksiyonlar görebiliyoruz” diye konuştu.

    “Yeni bir tür olduğu için de genelde vücudun verdiği tepkiler anormal oluyor
    Asya kaplan sivrisineğinin yeni bir tür olduğu için vücuttaki tepkilerin anormal olduğunu söyleyen Dr. Deringöz, “Önceki yıllara göre sivrisinek türünde bir değişiklik var. Asya kaplan sivrisinek türündeki popülasyon özellikle Türkiye ve Yunanistan bölgesinde artış gösterdi. Bunlar biraz da istilacı bir sivrisinek türü. Çok fazla popülasyonlar arttı. Yeni bir tür olduğu için de genelde vücudun verdiği tepkiler anormal oluyor. Sivrisinek gelir vücuda konar işini bitirir.

    O sırada biz bir şey hissetmeyiz. Sivrisinek bölgeyi uyuşturmak için bazı maddeler, enzimler enjekte ediyor. Enzimlerin içindeki proteinlere de vücut tepki gösterir. O da şişlik, kızarık, kaşıntı olarak kendini gösterir. Sık sık ısırıldığımız sivrisinek türüne karşı az tepki göstermeyi vücudumuz öğreniyorken, yeni bir tür sivrisinek ısırığına daha şiddetli bir tepki vermeye başlıyor. Bu da daha büyük kaşıntılar, daha büyük lezyonlar ve ya bazen daha ciddi alerjik reaksiyonlar gösterebiliyor. İnsanlar da bu yüzden daha sık acil servise gelmeye başladılar” şeklinde konuştu.

    Alerjik reaksiyonlar dışında panik yapmaya gerek olmadığını söyleyen Deringöz, “Öncelikle sivrisinek ısırığından korkulacak bir durum olmadığını bilmemiz lazım. Endişe ve panik çok fazla görüyoruz. Öncelikle soğuk kanlı olmak gerekir. Sivrisinek ısırığında ilk başta bol sabunlu suyla o bölgeyi temizlemek gerekir ki sivrisineğin taşıdığı başka zararlı maddeler ve ya patojenleri vücudumuza almayalım. İkinci olarak kaşımak kaçınmamız gereken bir davranış.

    Çünkü kaşımaya bağlı olarak yara açabiliyoruz. O bölgeyi tahriş edebiliyoruz. Cilt enfeksiyonları ya da daha ağır enfeksiyonlara sebep olabiliyor. Kaşımak yerine soğuk uygulama çok işe yarar. Soğuk su altında bekletmek ya da havluya sarılmış bir buz aküsüyle hem kaşıntıyı alacaktır hem de şişliği giderecektir. Bu da işe yaramazsa kolonyayla o bölgeyi ovalamak kaşıntı ve şişliği azaltır. Karbonatı az miktarda suyla sulandırıp macun haline getirip bölgeye sürmek kaşıntıyı azaltır. Bunlarla da geçmiyorsa kaşıntı giderici antihistaminik dediğimiz ilaç grubunu kullanıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Geçmeyen şişlik, kaşıntı ve kaşıntıya bağlı mikrop kapması durumunda vatandaşların hastanelere başvurabileceğini belirten Deringöz, “Sivrisinek ısırığına bağlı ek durumlar var. Kişinin sineğe alerjisi olabilir, sineğin proteinlerine karşı alerjisi olabilir. Bu durumlarda vücutta yaygın döküntü başladığı zaman, boğazda şişlik, nefes almakta ve yutkunmakta güçlük, nefes darlığı, hırıltılı soluma başladığı zaman acil servislere gelmek gerekiyor.

    Hızlı müdahaleyle toparlamamız gerekiyor. Normalde sivrisinek ısırığında 2 santimetreye kadar bir lezyon görürüz. Vücut anormal bir tepki verdiğinde bu 10 santimetreye kadar çıkabiliyor. Normal de 20 dakikada bu lezyon çıkıp 2 gün içerisinde geçecekken 10 santimetreye ulaşan lezyonların ortaya çıkması 2 saati bulabiliyor. Geçmesi de 4 günün üzerinde süre alabiliyor. Böyle zamanlarda lezyon büyük olduğu için kaşıntıyla da yara açılabiliyor. O bölgeye mikrop bindirip cilt enfeksiyonuna çevirebiliyor.

    Kişi buna bağlı olarak büyük bir lezyon üzerinde ısı artışı, boyun, koltuk altı, kasık bölgelerinde şişlik, ateş görürse acil servis olmasa bile enfeksiyon hastalıkları, aile hekimliğine, cildiye gibi kliniklere başvuru yapması gerekir. Geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda çok baktık. Uzun süreli dönemlerde acil servislere de başvurabilirler” dedi.

  • 1 yaşındaki bebek elektrik akımına kapıldı

    1 yaşındaki bebek elektrik akımına kapıldı

    Olay 22.30 sıralarında İnegöl’ün kırsal Eskikaracakaya Mahallesi’nde bir evde meydana geldi. Sinan K. (30)-Demet K. (27) çiftinin 1 yaşındaki çocuğu Cemre K., odada oynamaya başladı. Prize takılan uzatma kablosunu tutan Cemre, deforme olmuş olan kablodaki kaçak akıma kapıldı. Durumu gören aile akıma kapılan çocuğu kurtarıp özel araçla İnegöl Devlet Hastanesine götürdüler.


    Yapılan ilk tedavinin ardından Cemre, Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi.
    Jandarma komutanlığı ekipleri olayla ilgili soruşturma başlattı.

  • Madonna sessizliğini bozdu

    Madonna sessizliğini bozdu

    “İYİLEŞME YOLUNDAYIM, HAYATIMDAKİ TÜM NİMETLER İÇİN MİNNETTARIM”

    Ölümden dönen şarkıcı, 19 milyon takipçisinin bulunduğu Instagram hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “Pozitif enerjiniz, dualarınız, şifa ve cesaret verici sözleriniz için teşekkür ederim. Sevginizi hissettim. İyileşme yolundayım ve hayatımdaki tüm nimetler için inanılmaz derecede minnettarım. Hastanede uyandığımda ilk aklıma gelen şey çocuklarım oldu.

    İkinci düşüncem ise turum için bilet alan hiç kimseyi hayal kırıklığına uğratmak istemediğimdi. Ayrıca turdaki şovumu oluşturmak için son birkaç aydır benimle birlikte yorulmadan çalışan insanları da yüzüstü bırakmak istemedim. Şu anda sağlığıma ve güçlenmeye odaklanmış durumdayım ve sizi temin ederim ki en kısa zamanda sizlerle birlikte olacağım. Şu anki plan, turnenin Kuzey Amerika ayağını yeniden planlamak ve ekim ayında Avrupa’da başlamak. İlginiz ve desteğiniz için ne kadar minnettar olsam azdır. Sevgiler.”

     

  • Bursa’da baygın bulunan genç, hastanede hayatını kaybetti

    Bursa’da baygın bulunan genç, hastanede hayatını kaybetti

    Olay, İnegöl ilçesi Mahmudiye Mahallesi Nil Sokak’ta meydana geldi. Yol üzerinde baygın halde yatan Suriye uyruklu Ahmet Mirşah’ı (21) gören vatandaşlar, durumu 112’ye haber verdi. Hareketsiz olan genç, ambulansla hastaneye kaldırıldı.

    Hastaneye kaldırılan Ahmet Mirşah’ın yanında gelen arkadaşı Ahmet H., hastanın yerine kendi kimliğini verdi. Ahmet Mirşah, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Arkadaşı Ahmet Mirşah’ın öldüğünü öğrenen Ahmet H., kimliğin kendisine ait olduğunu, ölen arkadaşının ise kaçak yollarla ülkeye girdiğini söyledi. Ahmet H. ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü.

    Ölen şahsın cenazesi, savcılık incelemesinin ardından kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için Bursa Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
    Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

  • Cami hastane oldu, bahçesi acil servis

    Cami hastane oldu, bahçesi acil servis

    İlçe ve şehir merkezine uzaklıkları sebebiyle hastaneye gidemeyen vatandaşların ayağına doktorlar gidiyor. Bolu İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri bu kez Mudurnu ilçesinin en uzak köyü Taşçılar’a mobil hastane kurdu. Köy camisi hastane olurken, bahçesi adeta acil servis gibi hizmet verdi.
    İlçe ve şehir merkezine uzaklıkları sebebiyle hastaneye gidemeyen vatandaşların ayağına uzman doktorlar gitmeye devam ediyor.

    Hastalıkları erken teşhis etmek, köylere yerinde sağlık hizmeti vermek amacıyla başlatılan ‘Sağlıklı Hayat İçin Bizim Köyde Buluşuyoruz Projesi’ bu kez Mudurnu’nun en uzak köyü Taşçılar’da devam etti. Kardiyoloji, nöroloji, enfeksiyon hastalıkları, göz, fizik tedavi, dahiliye, aile hekimi, iç hastalıkları gibi farklı branşlardan oluşan uzman doktorlar, muayene, tetkik ve tarama yaptı. Mobil kanser tarama, evde sağlık, diyetisyen, diş muayene ve tarama, sigara bırakma, aşı, MHRS randevu gibi birçok hizmet verildi.

    Proje hakkında konuşan Taşçılar köyü muhtarı Ahmet Karataş, “İlçeye 23 kilometre uzaklıktayız. Yaşlılarımız sağlık hizmetlerinden dolayı çok memnun kaldılar. Köylüler mutlu oldular” diye konuştu.
    Köy sakini Şükrü Köse ise, “Köyümüz ilçeye uzak, dolayısıyla gitmek zor oluyor. Doktorlar köye geldi, muayene olacağız” dedi. Köyde yaşayan 92 yaşındaki Hasan Menekşe ise, “Doktorlar köyümüze geldi, muayene olduk, sağ olsunlar” ifadelerini kullandı.
    Vatandaşların ilgisiyle karşılaştıklarını belirten doktorlar, her köyde bu tür çalışmaları yapacaklarını söyledi.

  • Doğduğundan beri ağlayan bebek

    Doğduğundan beri ağlayan bebek

    Iğdır’da 2 ay önce doğum yapan Özlem Gökdere, oğlunun sürekli ağlamasının sebebini oğlunun altını değiştirirken fark etti, Adem bebeğin sürekli ağlamasının altında vücudundaki enjektör iğnesi çıktı.
    Iğdır’da 2 ay önce 3. çocuğuna doğum yapan Özlem Gökdere, doğum sonrası Adem ismini verdiği oğlunun bütün kontrollerini yaparak hastaneden taburcu oldu. Çocuğun sürekli ağlamasına “gazı var, bebektir” diyen anne durumu pek umursamadı.

    Günler geçtikçe çocuğun huzursuzluğunun arttığını gören anne Özlem ve baba Ümit Gökdere çocuklarını her ne kadar hastaneye götürselerdi herhangi bir olumsuzluk çıkmadı. Adem bebeğin annesi bir gün oğluna banyo yaptırırken bebeğin arka bacak kısmında bir kızarıklık fark etti. Anne kızarıklığı böcek ısırığı sansa da daha sonraki gün çocuğun altını değiştirirken kızarıklığın olduğu yerde bir demir parçası fark etti.

    Ucu çıkmış demiri inceleyen anne demiri çekerek bebeğin bacağına saplanmış halde bulunan yaklaşık 4 santimlik iğne parçasıyla karşılaştı. Yaşadıkları durum karşısında şok olan aile hemen çocuklarını hastaneye götürdüler. Hastanede yapılan tahlillerde vücutta başka bir şey çıkmayınca Adem bebeğin 2 ay boyunca enjektör iğnesi ile yaşadığı ve sürekli ağlamasının da sebebinin bu olduğu ortaya çıktı. Hastanede kendilerine iğnenin dışarıdan çocuğun vücuduna girdiğini söylendiğini belirten yetkililere kızan aile hukuk mücadelesi başlattı.

    Çocuğun iki ay boyunca sürekli ağladığını belirten anne Özlem Gökdere, “2 ay önce Iğdır Devlet Hastanesi’nde doğum yaptım. Büyük ihtimal ile bu iğne unutulması doğumda oldu. Çünkü çocuk 2 aydır tamamıyla huzursuz hani sürekli kucakta hani sürekli emzirerek durduruyoruz. Biz bebektir diye umursamıyorduk, gazı vardır, sancısı vardır ne bileyim uykusuzdur, şudur budur diyerek bilemiyorduk. Çünkü çocuğun vücudunda hiçbir şey yoktu.

    Çocuğa banyo yaptığımda bacağının arkasında kızarıklık gördüm. Sinek ısırmış ya da böcek yemiştir dedik, o gün umursamadık. Ertesi gün otururken altını değiştirdiğimizde orayı açtığımda pantolonu kanlar içinde gördüm. Vücudundan iğnenin ucu çıkmıştı. Bir demir parçası zannettim, elimizde çektik çıkarttık ki enjektör iğnesi çıktı. Zaten o anda şok geçirdik ne yapacağımızı bilemedik. Apar topar çocuğu hastaneye götürdük.

    Acilde gerekli kan almalar, ultrason, röntgen falan çekildi. Çok şükür Allah’ın mucizesi diyoruz biz buna çıkmayabilirdi de. İçinde de kalabilirdi. Herhangi bir yara bere iz, yoktu. Bundan sonra ödem oluşmuş bacağında, dokuda küçük bir hasar oluşmuş. Küçük bir şeyle atlattık, çok büyük şeyler de olabilirdi. Gerekli başvurumuzu yaptık davamızı açtık ilgilenmesini istiyorum. Daha büyük şeyler başımıza gelebilirdi. Acile gittiğimizde doktorlar işte yok siz yapmışsınız yok yakınlarınız batırmıştır parka götürmüşsünüzdür falan filan saçma sapan şeyler söylediler.

    Hani olmuş ama üstünü örtüyorlar. Diyebilirlerdi hata olmuş, elinden kaçmıştır. Anlayışla karşılardık ama öyle yapmadılar. Aksine kendilerini savunmaya çalıştılar. Bakalım hayırlısıyla davanın sonuçlanmasını istiyoruz. İnşallah başka çocukların başına gelmez. Benim çocuğum olağanüstü bir şekilde kurtuldu, başka çocukların, annelerin başına gelmemesini istiyoruz. İğne tamamı ile çıktı. Gerekli tahlilleri yaptık. Pazartesi günü Erzurum’a gideceğiz gerekli kontrolleri yaptıracağım. İnşallah sonuçlar da güzel çıkar.”

    Sürekli ağlıyordu
    İğne vücudundayken hiç durmuyordu, diyorum ya sürekli ağlıyordu. Ya kucakta gezdiriyorduk ya da emziriyorduk, yatırıyorduk. Yattıktan 5 dakika sonra yine kalkıyordu. Yani gece gündüz hiç huzuru yoktu. 2 ay sonra uyuduğunun farkına vardık, çocuk rahatladı biz de rahatladık” dedi.
    Baba Ümit Gökdere, yetkililerin durum ile ilgilenmesini istediği söyleyerek, “Bu 3. çocuğumuz oldu. Diğer iki çocuğumuz da hiç böyle bir şey yaşamadık yani çocuk sürekli ağlıyor, sürekli rahatsızdı. Biz bebektir diye üstüne çok düşmedik ama gördüğümüz o iğneden sonra tamamıyla bir şok yaşadık. Olayla ilgili gerekli davamızı açtık, bununla yetkililerin ilgilenmesini istiyoruz” dedi.

  • Askeri helikopterle hastaneye kaldırıldı

    Askeri helikopterle hastaneye kaldırıldı

    Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde kalp krizi geçiren kadın, askeri helikopterle Tunceli Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı.

    Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde kalp krizi geçiren 57 yaşındaki Nurten Ersiz’e ilk müdahale ilçe hastanesinde yapıldı. Kadının durumunun risk içermesi nedeniyle Tunceli’ye sevki için askeri helikopter istendi. Ersiz, ilçeden jandarmaya ait askeri helikopterle alınarak Tunceli Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
    Ersiz’in hastanedeki tedavisine devam edildiği belirtildi.

  • Deprem riski yüzünden kapatıldı

    Deprem riski yüzünden kapatıldı

    Erzurum Mareşal Çakmak Devlet Hastanesi, deprem analiz raporundan dolayı risk oluşturduğu gerekçesiyle kapatıldı. Bu durumdan habersiz vatandaşlar geri dönmek zorunda kaldı.
    Dün akşam saatlerinde Sağlık Müdürlüğü’nce sosyal medya hesabı üzerinden yapılan açıklamada, “Hastanemizin beton malzeme kalitesinin ortalama 3-5 MPa gibi çok düşük düzeyde olduğu, bazı kolonlarda malzeme dayanım durumunun 0,9 MPa’ya kadar düştüğü ortaya çıkmıştır. Bu haliyle binaya güçlendirme yapmanın mümkün olmadığı, yıkılmasının uygun olacağı rapor edilmiştir.

    Bu rapor doğrultusunda insanlarımızı riske atmamak için, 10.07.2023 tarihli Bakanlık oluru ile Mareşal Çakmak Devlet Hastanemizde sağlık hizmeti sunumu durdurulmuştur. Bugün itibariyle hastanemizin tüm birimleriyle Şehir Hastanemize taşınmasına başlanmıştır. Bu süreçte önceden alınmış randevuların, hangi bölümden alındıysa, Şehir Hastanemizde de aynı bölümlerde muayene ve her türlü işlemleri devam edecektir” denilmişti.

    Bu karardan habersiz olan çok sayıda vatandaş sabah saatlerinde geldikleri hastane girişinden geri çevrildi. Güvenlik görevlileri tek tek mevcut durumu vatandaşlara anlattı ve Erzurum Şehir Hastanesine yönlendirdi. Hastanenin girişine asılan dev afişlerde de hastanenin kapatıldığı ve hizmetlerin sonlandırdığı ifade edildi. Birçok vatandaş durumdan habersiz bir şekilde muayene olmak ya da randevularına yetişmek için hastane kapısından geri döndü. Kimi vatandaş hastanenin kapatılmasının doğru olmadığını ancak deprem riski noktasından da alınan karara saygı duyduklarını söyledi.

  • Bursa’da etkin hizmet için eğitimler düzenlendi

    Bursa’da etkin hizmet için eğitimler düzenlendi

    Bursa İl Sağlık Müdürlüğü, stomalı bireye ameliyat öncesi, ameliyat sonrası ve uzun dönemde verilen fizyolojik ve psikososyal bakım işlerini, yara oluşumunu önleme, yarayı tedavi etme, yara bakımı ve rehabilitasyona yönelik hemşirelik hizmetlerini etkin şekilde vermeyi hedefleyen stoma ve yara bakım hemşireliğinde sertifikalı eğitim düzenledi.

    Bursa’da ilk kez Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde düzenlenen eğitime; Bursa Şehir Hastanesi’nden 1, Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden 4, Karacebey Devlet Hastanesi’nden 1, Gürsu Devlet Hastanesi’nden 1, Gemlik Devlet Hastanesi’nden 1 hemşirenin yanı sıra Gaziantep, Çanakkale, Sivas ve Balıkesir illerinden gelen hemşirelerle birlikte toplamda 12 kişi katıldı. Katılımcılar 10’u teorik 20’si uygulamalı olmak üzere toplam 30 gün gün süren eğitimin sonunda sertifikalarını; Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Vekili Dr. Öğr. Üyesi Salih Metin, Sağlık Müdürlüğü Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkan Yardımcısı Uzm. Dr. Ahmet Timur’un katıldığı törenle teslim aldı.

    Törende konuşan Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, “Biz bütün hemşire arkadaşlarımızın sorumluluğunda çalıştığı alanın sertifikalı çalışanı olmasını arzu ediyoruz. Stoma ve yara bakım konusu ilimizde eksik olduğumuz bir alandı. Biz de bu çerçevede bir çalışma yaparak bizden önce bu eğitimi veren illere eğitici eğitimi için arkadaşlarımızı gönderdik. Nihayetinde de ilk grubumuzun sertifika törenini gerçekleştirdik, bu mutluluk verici bir olay. Eğitim programının ilimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Bundan sonra stoma ve yara bakımı konusunda eğitim sayılarımızı diğer eğitimlerimizde de olduğu gibi arttırarak devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.