Etiket: hastane

  • Rekor sürede tamamlanan hastane

    Rekor sürede tamamlanan hastane

    Kahramanmaraş merkezli depremler de en büyük yıkım Hatay’da meydana geldi. Depremin yıkıcı etkisinin yaraların sarılması için ilk günden itibaren saha süren çalışmalar çerçevesinde 24 Mart’ta temeli atılan Defne Devlet Hastanesi kısa sürede tamamlandı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla da açılışı yapıldı. 22 Mayıs’ta hasta kabulüne başlayan Defne Devlet Hastanesi, ortalama günlük bin hastaya şifa oluyor.

    Hastanede 36 farklı poliklinikte, 26 farklı dalda, bin 44 sağlık personeli görev yapıyor. Kurban Bayramı ziyaretleri kapsamında Hatay’da çeşitli temaslarda bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da Defne Devlet Hastanesini ziyaret etti. Ziyarette sağlık çalışanlarının bayramını kutlayan Bakan Koca, hastaların durumu hakkında da bilgi aldı. Bakan Koca, çocuklara oyuncak hediye etmeyi de ihmal etmedi.

  • Mantardan zehirlenen 4 kişi hastanelik oldu

    Mantardan zehirlenen 4 kişi hastanelik oldu

    Çatak Tabiat Parkı’nda doğadan topladıkları mantarı yiyen O.D., K.A., İ.D. ve E.B. kusma ve bulantı şikayeti ile Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu.

    Yedikleri mantardan zehirlendikleri belirlenen 4 kişinin yoğun bakımda tedavi altına alındığı öğrenildi.

  • Kadınlar eşlerine taş çıkardı

    Kadınlar eşlerine taş çıkardı

    Bursa genelinde sabah saatlerinde bayram namazı sonrasında başlayan kurban kesimi sırasında çok sayıda vatandaş, hayvanların darbesi ya da bıçakla yaralandı. Her bayram olduğu gibi bu bayramda da acemi kasaplar nedeniyle hastanelerin acil servislerinde yoğunluk yaşandı.

    Bazı kadınlar ise eşlerine yardım ederek erkeklere taş çıkardı.

  • Acemi kasaplar soluğu hastanede aldı

    Acemi kasaplar soluğu hastanede aldı

    Yurt genelinde olduğu gibi Bursa’da da Kurban Bayramı’nın ilk gününde hastaneler acemi kasaplar ile doldu. Kurbanlık kesimi sırasında bıçak veya satırla kendini yaralayan vatandaşlar, soluğu acil servislerde aldı.


    Bursa’da her Kurban Bayramı’nda olduğu gibi bu yıl da acemi kasaplar sabahın erken saatlerinden itibaren acil servisi doldurdu. Bursa’nın İnegöl ilçesinde Kurban Bayramı’nın ilk dakikalarından itibaren İnegöl’ün çeşitli mahallerinden ‘acemi kasap’ haberleri gelmeye başladı. Kurban kesmeye çalışırken kendini yaralayan çok sayıda vatandaş geçmiş bayramlarda da olduğu gibi bu bayram da İnegöl Devlet Hastanesi Acil Servis Bölümü’ne koştu.


    Yaralıların büyük bir kısmı yapılan ilk müdahalelerin ardından taburcu edildi. Bazı vatandaşlar ise ambulanslarla Bursa’daki çeşitli hastanelere sevk edildi. Şehir Hastanesi ve Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi başta olmak üzere birçok özel hastanenin acil servis bölümleri kurban keserken kendilerini yaralayan acemi kasaplarla doldu. Bursa’da kurban keserken kalp krizi geçiren bir vatandaşın da kaldırıldığı Çekirge Devlet Hastanesinde yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılamayıp hayatını kaybettiği öğrenildi.

  • Kimi elini kesti, kimi gözüne boynuz yedi

    Kimi elini kesti, kimi gözüne boynuz yedi

    Türkiye genelinde olduğu gibi Kocaeli’de de bir bayram klasiği olarak hastaneler acemi kasaplarla doldu. Kurban Bayramı için aldıkları hayvanları kesmek isteyen vatandaşlar birbirinden çeşitli kazalara uğradı. Kimi elini kesti, kimini hayvan tepti, kimi gözüne boynuz yedi. İzmit ilçesinde profesyonel olarak yaklaşık 40 yıldır kasaplık yapan Mehmet Çiftçi ise dolaylı yoldan acemi kasap oldu. Bıçak elindeyken acemi arkadaşının attığı etin bıçağa değmesi sonucunda Çiftçi’nin de eline dikişler atıldı.

    “Profesyonel çalışıyorum ama aceminin kazasına uğradım”

    Yaklaşık 40 yıldır profesyonel olarak kasaplık yapan, arkadaşının attığı etin kendi elindeki bıçağa değmesiyle yaralanan Mehmet Çiftçi, “Ben arkadaşımın yanında duruyordum. Bıçak elimdeydi. Arkadaş bir et attı. Et bıçağa değdi. Bıçak da elime değdi. Görünmez bir kaza yani. Ben senelerdir uzmanım ama yanımda acemi bir çocuk vardı. Kendi elimi kesmedim yani. Ben profesyonel çalışıyorum ama aceminin kazasına uğradım. Dikiş attılar, plastik cerrahi görecek pazartesi günü. Hemen hemen 40 yıldır kasabım” diye konuştu.

    “Hayvanı yatırırken acemiliğimize geldi, o da sağ olsun iyi niyetlerini esirgemedi”

    Hayvanı yatırmak istediği esnada yaralanan Emre Coşkun ise, “Ufak bir kaza oldu. Hayvanı yatırırken acemiliğimize geldi. O da sağ olsun esirgemedi bizden iyi niyetlerini. Ufak sıyrıklarla atlattık olayı. Bugünkü ilk vaka benimdir diye geldim ama dördüncü çıktım. Seneye inşallah ilk vaka olacağım” dedi.

  • Kasaplar yine hastanelik oldu

    Kasaplar yine hastanelik oldu

    Samsun’da bayram namazının ardından kurban kesmek için kolları sıvayan acemi kasaplar, çok geçmeden soluğu acil servislerde aldı.

    Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin acil servisine gelen acemi kasaplardan kimisi bıçakla elini ve kolunu keserken kimisi de hayvanın boynuz darbesiyle yaralandı.

    Vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan onlarca vatandaş hastanedeki tedavilerinin ardından tekrar kurban kesim yerlerine giderek, yarım bıraktıkları işe yetişmeye çalıştı.

    Acemi kasaplardan kimisi hayvanı tutarken yara aldığını belirtirken kimisi ise kesim aşamasında kendini yaraladığını ifade etti.

     

  • Yeğeninin kocasına kurşun yağdırdı

    Yeğeninin kocasına kurşun yağdırdı

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde araçla seyir halindeki bir şahıs, darp ettiği karısının dayısı tarafından kurşun yağmuruna tutuldu. Yaralı şahıs, patlayan lastiğe rağmen arkadaşı tarafından hastaneye götürüldü.

    Olay, saat 20.00 sıralarında İnegöl’ün Ertuğrulgazi Mahallesi Sezgin Sokak’ta meydana geldi. İddiaya göre, Kenan D. (38) eşi Leyla D.’yi 1 hafta önce darp etti. Bu duruma sinirlenen Leyla D.’nin dayısı Resul T. (35), evinin önünden geçen otomobilde bulunan Kenan D.’ye tabacasıyla kurşun yağdırdı. Kurşunlardan biri Kenan D.’nin bacağına isabet etti. 6 mermi ise aracın kapılarına ve lastiğine isabet etti.

    Araç sürücüsü Volkan D., kanlar içinde kalan Kenan D.’yi hastaneye götürmek için hızla ilerledi. Yaklaşık 10 kilometre boyunca patlak lastikle hastaneye gelen araçtaki Kenan D. tedavi altına alındı.

    Şüpheli Resul T. ise kaçarak kayıplara karıştı. Yaralının sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi. Polis şüpheliyi arıyor.

  • Rekor sürede tamamlandı, hastalara hizmet veriyor

    Rekor sürede tamamlandı, hastalara hizmet veriyor

    Kahramanmaraş merkezli depremler de en büyük yıkım Hatay’da meydana geldi. Depremin yıkıcı etkisinin yaraların sarılması için ilk günden itibaren saha süren çalışmalar çerçevesinde 24 Mart’ta temeli atılan Defne Devlet Hastanesi kısa sürede tamamlandı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla da açılışı yapıldı. 22 Mayıs’ta hasta kabulüne başlayan Defne Devlet Hastanesi, bu güne kadar yaklaşık 31 bin depremzede vatandaşa şifa oldu. Günlük yaklaşık bin hastaya şifa olmaya devam eden hastanede 36 farklı poliklinikte, 26 farklı dalda, bin 44 sağlık personeli görev yapıyor. Günlük yaklaşık bin hastanın tedavi edildiği hastane, vatandaşlardan tam not alıyor.

    “Rabbim devletimizi başımızdan eksik etmesin”

    Gözünde yaşadığı sağlık sorunu nedeniyle tedavi olmak için Defne Devlet Hastanesine geldiğini ifade eden vatandaşlardan Mümtaz Oruç, “Ben şu anda Defne Devlet Hastanesindeyim. Göz polikliniğine geldim, çok memnunum. Rabbim devletimizi başımızdan eksik etmesin. Rabbim herkese şifa versin. Rabbim doktorlarımızı başımızdan eksik etmesin. Hastanede bizimle çok yakından ilgilendiler” dedi.

    “Bu kadar kısa bir sürede yapılan hastanemizden memnunuz”

    Annesini tedavi için hastaneye getirdiğini ve yakından ilgiyle karşılaştıklarını belirten Durdu Altıok ise “Şu anda Defne Devlet hastanesindeyim. Devletimiz sağ olsun, annemi hastaneye getirdim. Hizmet güzel çok memnunuz. Bu kadar kısa bir sürede yapılan hastanemizden memnunuz. Çaresizdik burada hastanemiz yoktu, biz Yayladağı’ndan geldik” ifadelerini kullandı.

    İlk defa çocuklarını muayene ettirmek için Defne Devlet Hastanesi’ne geldiğini ifade eden Özlem Yenici de, “İlk defa geliyoruz hastaneye. Şu an memnunuz, bu hastanenin çok kısa sürede olması çok gurur verici. Biz memleketimizde kalmayı düşünüyorduk, hastanenin olması şarttı. Yapanlara ve emeği geçen herkese çok teşekkür ederim” şeklinde konuştu.

     

  • Yürüyerek gitti, felçli çıktı

    Yürüyerek gitti, felçli çıktı

    Yaklaşık 15 sene önce Almanya’dan emekli olarak İzmir’in Karabağlar ilçesine yerleşen İsmet Bayraktar (65), geçtiğimiz yıl el ve ayak uyuşması şikayetiyle, Çiğli’de bulunan İzmir Ekol Hastanesine gitti. Burada Beyin ve Sinir Cerrahı Op. Dr. G.G.’ye muayene olan Bayraktar, belinde bir sorun olduğunu öğrendi ve doktorun tavsiyesiyle bıçak altına yattı. Geçirdiği operasyonun ardından uyuşma şikayetleri süren İsmet Bayraktar, yeniden hastaneye gidip ameliyat oldu. Bu ameliyatta yemek borusu delinen ve yediği gıdalar yarasından sızan Bayraktar, geçirdiği son operasyonun ardından yürüyemez hale geldi ve son bir senedir felçli olarak yaşamını sürdürdüğünü söyledi. Geçirdiği yanlış operasyonlar sonucu felçli kaldığını öne süren Bayraktar ailesi, Avukat Nur Tavlı aracılığıyla savcılığa giderek, hastane ve doktor hakkında suç duyurusunda bulundu.

    “Yeniden ayağa kalkmak istiyorum”

    Geçirdiği operasyonlardan birinde yemek borusunun delindiğini, başka bir operasyon sonrasında da yürüyemez hale geldiğini söyleyen İsmet Bayraktar, son bir senedir yürüyemediğini ve artık ayağa kalkmak istediğini söyledi. Bayraktar, “El ve ayaklarımda güç kaybı hissetmiş ve Çiğli ilçesinde bulunan Ekol Hastanesine gitmiştim. Orada doktor beni muayene etti ve sorunun bel kaynaklı olduğunu söyleyerek ameliyata karar verdi. Belimden ameliyat olduktan bir süre sonra dikişlerimi de aldırdım ancak el ve ayaklarımdaki uyuşma geçmedi. Daha sonra beni hastaneden yeniden çağırıp boynumda bir sıkıntı olduğunu ve buradan da bir ameliyat gerektiğini söylediler. Bu ameliyatı olduktan sonra yediğim yemekler pansuman yapılan yerden akmaya başladı. Meğerse benim yemek borumu delmişler. Daha sonra boynumun arka kısmından ameliyat yapacaklarını söylediler, yaptılar ve ben o ameliyattan sonra yürüyemedim. Yaklaşık bir senedir yürüyemiyorum. Yeniden ayağa kalkmak istiyorum” dedi.

    “Geçen sene Mayıs’ta yürüyeceğini söylediler, bu Mayıs geçti yürüyemedi”

    Eşinin ameliyattan sonra yürüyemez hale geldiğini ve bir senedir sıkıntıyı çektiklerini söyleyen İsmet Bayraktar’ın eşi İrfan Bayraktar (69) ise, “Biz eşimle her gün 7-8 kilometre yürüyüş yapardık. Eşim bana el ve ayaklarında güç kaybı ve uyuşma olduğunu söylediğinde tedavi için bir yer araştırması yaptık ve Çiğli Ekol Hastanesine gitmeye karar verdik. Oraya muayene için gittiğimiz Beyin Sinir Cerrahı, belden yapacağı küçük bir ameliyatla bu sorunu giderebileceğini söyledi. Ameliyatı olduk ama eşimin şikayetleri geçmedi. Sonra bir daha gittiğimizde bize ‘Takmayın kafanıza’ diyerek eşimin beyninde sıvı olduğunu söyledi ve bir ameliyat daha yapacağını söyledi. Aynı hastanede bir nöroloji profesörüne gittik, o bize eşimin sorunlarını söyledi. Profesörün söylediklerini o cerraha ilettiğimizde ise profesöre hitaben ‘O ne anlar. Ben ayda 100 tane ameliyat yapıyorum, benim üstüme kimse yoktur’ dedi. Yaptığı boyun ameliyatından sonra taktıkları parça yüzünden eşimin yemek borusu delinmiş ve ne yediyse yarasından sızmaya başladı. En son yaptıkları ameliyattan sonra eşim yürüyemez hale gelince de her gittiğimizde bir problemin olmadığını söylediler. Eşime geçen sene Mayıs’ta yürüyeceğini söylediler; bu Mayıs geçti hala yürüyemedi” diye konuştu.

    “Kendi başına tuvalete bile çıkamıyor”

    İlerleyen yaşına rağmen eşinin tüm ihtiyaçlarına yardımcı olmak zorunda kaldığını söyleyen İrfan Bayraktar, “Başka bir hastanenin doktoruna gittiğimizde bize , boyun ameliyatında takılan parçanın omuriliği zedelediğini söyledi. Bir de bana eşimi ölümden kurtardıklarını söylediler. Sonra eşime nedense kemoterapi vermeye başladılar. Kemoterapi yüzünden de eşimin saçları o süreçte tamamen döküldü. Eşim ameliyattan çıkıp yoğun bakımda el ve ayaklarını hissetmediğini söyleyince durumu ne olduğunu sordum. Doktor bana yine bir sorun olmadığını söyledi ve ‘En fazla beni verin mahkemeye, şikayet edin’ dedi. Yine bekledik ancak sorun düzelmeyince 3 ay sonra biz bu durumu CİMER’e şikayet ettik ve avukat aracılığıyla suç duyurusunda bulunduk. Sonra yine muayene için gittiğimizde kendisini şikayet ettiğimiz için bize tavır yaptı. Bu doktordan şikayetçi olanlara baktığımda aynı durumdan muzdarib 7-8 kişinin daha olduğunu öğrendik. Benim eşim bir senedir koltuğun üzerinde duruyor. Ben 69 yaşındayım, her şeyiyle ben ilgilenmek zorunda kalıyorum. Kendi başına tuvalete bile çıkamıyor eşim” açıklamasında bulundu.

  • 100 yıllık hastane çürümeye terk edildi

    100 yıllık hastane çürümeye terk edildi

    1925 yılında dönemin Belediye Başkanı Kaşif Acar’ın girişimleri, Pertevniyal Vakfı yardımıyla yapılan, 1932 yılında tamamlanarak hizmete açılan hastane, çürümeye terk edildi.
    1956 yılına kadar belediye bünyesinde hizmet veren hastane, bu tarihte Sağlık Bakanlığına devredildi. Son adıyla ‘Dr. Mustafa Güven Karahan Devlet Hastanesi’ adıyla hizmet veren hastane, yeni yerine taşındıktan sonra 13 yıl içinde bakımsızlıktan harabeye döndü ve uyuşturucu kullananların yuvası oldu. Hastanenin sağlam olarak sadece İznik çinileri ve “Pertevniyal Bandırma Hastanesi” yazısı kaldı.

    13 yıldır restorasyon bekliyor

    2019 yılında Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesine devri sağlanan Pertevniyal Hastanesinin restorasyon çalışmasının yapılmasına bir türlü başlanamadı ve tarihi bina çürümeye terk edildi. 2020 yılında BANÜ Rektörü Prof. Dr. Süleyman Özdemir tarafından binanın bir bölümünün üniversite tarafından kullanılacağı, kalan bölümünün ise kent müzesine dönüştürüleceği belirtilmişti.
    30 Mart 2021 tarihinde Bandırma Pertevniyal Hastanesi başta olmak üzere çeşitli isimler altında kente hizmet eden tarihi bina ve çevresinin restore edilmesi için protokol imzalanmıştı. Onyedi Eylül Üniversitesine ait olan Pertevniyal Hastanesinin restorasyon çalışmasının yapılması için Bandırma Kaymakamlığı, Bandırma Belediyesi ve Onyedi Eylül Üniversitesi arasında protokol imzalandı. İmza törenine dönemin Bandırma Kaymakamı Günhan Yazar, Belediye Başkanı Av. Tolga Tosun ve Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Özdemir katılmıştı.

    13 yıldır restorasyon bekleyen tarihi bina unutuldu ve çürümeye terk edildi

    Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği (GÜMÇED) Bandırma Şubesi Başkanı Gültekin Mutlu, “Hepinizin bildiği gibi Pertevniyal Hastanesi 1925 yılında dönemin belediye başkanı Kaşif Acar tarafından Pertevniyal Vakfı adına gönderilen parayla yaptırılmıştır. 1932’den 2010’a kadar hizmet veren tarihi hastane yeni hastane binasının yapılmasıyla boşaltılmış ve çürümeye bırakılmıştır. Binanın bu durumuna tepki gösteren duyarlı vatandaşlarımızın tepkisi ve uyarısı üzerine binanın restorasyonu zaman zaman gündeme gelmiştir. 2019 yılı Haziran ayında Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesine tahsis edilen bina için gerekli çalışmalar başlatılıyor denilmesine karşın hiçbir çalışmanın yapılmadığı da ortadadır.

    Bandırma Belediyesi ile Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi olmak üzere; Bandırma’nın ekonomik büyümesi ve gelişmesiyle ilgili faaliyetler sürdüren, bu kente karşı sorumlulukları bulunan BANSİAD, Bandırma Ticaret Odası, Bandırma Ticaret Borsası ve MÜSİAD gibi ilgili kurumlardan ve yetkili kişilerinden görmediğimizin de altını çizmek istiyoruz. Bu arada binanın tahsis edildiği Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesinden aldığımız bilgiye göre tarihi binanın restorasyonu için yakın gelecekte herhangi bir çalışmanın yapılmayacağı bilgisini de üzülerek öğrendik. Kentleri var eden, yaşanılır kılan tarihi dokulardır. Bu kültürel varlıklar kente kimlik kazandırdıkları gibi kentleri diğerlerinden ayırırlar. Bu kentlerde yaşayan insanlar da bu varlıklardan etkilenir, onlarla bağ kurar ve kendileri de bu kent kimliğin bir parçası olurlar. Bu kent kültürüne sahip insanların yapacağı şey de kendilerine kentlilik bilinci kazandıran bu tarihi varlıklara sahip çıkmak ve onları korumak olmalıdır. Bu bağlamda yukarıda adlarını sıraladığımız kurumların ve başkanlarının da buna uygun davranma zorunluluğu vardır. Aksi halde kurumlarının başındaki Bandırma sözcüğünün hiçbir anlamı ve değeri olamaz” dedi.

    CHP’li Bandırma belediyesi görevini yapmalı

    Bu kentte görev yapan yetkili bütün kamu görevlilerin aynı duyarlılık içinde olmaları gerektiğine vurgu yapan Mutlu, “Hiçbiri bana ne Pertevniyal Hastanesinden dememeli, diyemez de. Şüphesiz ki bu ve benzeri konularda Bandırma Belediyesine de önemli görevler düşmektedir. Bandırma Belediyesi konuyla ilgili etkin bir rol üstlenmeli, kurumlar arası işbirliğini sağlamalı ve binanın tahsisini üniversiteden alarak, hastaneyi yeniden yaşanılır bir yer haline getirmelidir. Sonuç olarak belirttiğimiz gibi hastane binasının kendiliğinden yıkılması beklenmeden bir an önce restorasyon çalışmalarının başlatılmasını bütün ilgililerden ve yetkililerden beklediğimizi ifade ediyor, kentin doğal ve kültürel değerlerini koruyan ve onlara sahip çıkan herkese de teşekkür ediyoruz” diye konuştu.