Etiket: hastane

  • Husumetlilerin kavgasında kan aktı

    Husumetlilerin kavgasında kan aktı

    Olay 23.30 sıralarında Cumhuriyet mahallesi Gazi Atatürk caddesi üzerinde faaliyet gösteren çiğ köfte işletmesinde meydana geldi. Çiğ köfte yemeye giden Kemal C.(29), husumetlisi olan Özgür A. ile işyerinde denk geldi. İki şahsın arasında tartışma çıktı. Tartışma bir anda kavgaya dönüştü. Kemal C. satırla, Özgür A. ise tabancayla saldırdı. Özgür’ün ateşlediği tabancadan çıkan mermi sol bacağına isabet etti. Kemal, kanlar içinde kalırken, şüpheli Özgür A. İse kaçarak kayıplara karıştı. Kavga sonucu işyerinin camları kırıldı. Yaralı olay yerine sevk edilen Ambulansla İnegöl Devlet Hastanesine kaldırıldı.

    Polis ekipleri şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.

  • İlk depreme evinde, ikinci depreme hastanede yakalandı

    İlk depreme evinde, ikinci depreme hastanede yakalandı

    Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 ili etkileyen 7,7 ila 7,6 büyüklüklerindeki depremlerde Malatya’da bin 346 kişi hayatını kaybederken, 6 bin 962 kişi ise yaralandı. Depremlerin ilkinde kent merkezi Sıtmapınarı mevkiinde ailesiyle birlikte yaşadığı evin balkonunda aşağı inmeye çalışan Yusuf Taha Tutal da (23) düşerek yaralandı. Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan talihsiz genç burada tedavi altına alınırken, bu sefer de ikinci depreme yakalandı. Anne ve babası tarafından apar topar hastanede çıkarılan Tutal, daha sonra sağlık ekiplerince Akçadağ Şehit Gökhan Devlet Hastanesine sevk edildi. Burada tedavisine devam edilen Tutal, sağlık durumunun iyi gittiğini söyledi.

    “Dışarı çıkamayacağımı düşünerek balkondan inmeye çalıştım”

    İlk deprem sonrası kaldırıldığı Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ikinci depreme yakalanarak yataktan düştüğünü kaydeden genç, “İlk depremde annem uyandırdı. Binanın çok fazla sarsıldığını görünce dışarı çıkamayacağımı düşünerek balkondan inmeye çalıştım. Karın da etkisiyle kayarak yere düştüm. Belimde kırık oluştu, hastaneye kaldırıldım. Ameliyat olduktan 10 dakika sonra sekizinci katta ise ikinci depreme yakalandım. Babam daha sonra Akçadağ Şehit Gökhan Devlet Hastanesine getirdi beni, bir haftadır burada tedavim sürüyor. Sağlık durumum iyi, hastanedeki hizmetlerden çok memnunuz; tüm yaralı ve hastalara gereken ilgi ziyadesiyle gösteriliyor. Allah devletimize zeval vermesin” diye konuştu.

  • Gemiler yüzen hastaneye çevrildi

    Gemiler yüzen hastaneye çevrildi

    TCG Bayraktar ve TCG Sancaktar, toplam 66 sağlık personeli ile bünyelerinde bulunan ameliyathane, 20 yataklı hasta gözlem odaları sayesinde depremlerde yaralanan bölge halkına ilave sağlık hizmeti sunabilecek kabiliyete sahip.

    Her biri 560 olmak üzere toplam bin 120 yatak kapasitesine sahip olan dev yüzen hastanelerde portatif kan gazı cihazı, anestezi cihazı, elektrokoter, portatif aspiratör, büyük/küçük cerrahi setler, transport ventilatör, kombinasyon sedye, oksijen tüpleri, defibrilatör, ventilatör ve ilaçlar/tıbbi sarf malzemeleri ve her iki gemide de genel cerrahi uzmanı, ortopedi ve travmatoloji uzmanı, göğüs cerrahisi uzmanı, kalp ve damar cerrahisi uzmanı, anestezi uzmanı, acil tıp uzmanı ve ilgili yardımcı sağlık personeli bulunuyor.

    Söz konusu imkan ve kabiliyetler ile depremzede vatandaşlara hayat kurtarıcı acil tıbbi/cerrahi müdahalelerin ilgili alan uzmanlarınca en kısa sürede yapılabilmesi, ileri tedavi gerektiren yaralıların stabil hale getirilerek tahliyelerinin ivedilikle sağlanması ve söz konusu tahliye süreçlerinde gerekli tıbbi bakımın uygun şartlarda yapılmasına yönelik faaliyetlerin deprem bölgesinde yürütüleceği açıklandı.

  • Korku dolu anları anlattı

    Korku dolu anları anlattı

    Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen depremlerde yaralanan vatandaşların bir kısmı Mersin’e getirildi. Mersin’in Silifke ilçesinde de Devlet Hastanesinde tedavi gören yaralılardan 109’unun taburcu edildiği, 22’sinin ise tedavisinin devam ettiği öğrenildi. Depremi yaşayan vatandaşlar, o anları anlattı.

    “Birbirimize sarılarak çember olduk”

    Depreme, Hatay’ın Antakya ilçesinde 3 çocuğu ile birlikte 4. kattaki evinde yakalandığını belirten Yasemin Aslantaş, “Depreme Antakya’nın Ak Evler Mahallesi 406 Sokak’taki Yiğit Apartmanı’nda 13 yaşındaki kızım ve 17 yaşındaki oğlum ile birlikte yakalandık. Saat 04.17’de sallantıyı hissettik. Oğlum bağırdı ‘Anne deprem oluyor’ diye. 2 çocuğumla beraberdik evde. Kızım başka odada yatıyordu. Onu çağırdık, uyanmadı. Oğlumla koşup kızımı çıkarttık odadan. Dolaplar devrildi. Bizim odanın kapı aralığına çocuklarımla birlikte sıkıştık. Bir saat o şekilde bekledik. Sürekli sallanıyorduk ve kapı aralığında kıpırdayamadık. Sonra geçer gibi oldu, biz de ailecek merdivene yöneldik. Adımımızı attığımızda merdivenin havaya hopladığını hissettik. Geri dönerek kapı aralığına koştuk. Birbirimize sarılarak çember olduk. Yakınlarımıza telefonla ulaşmaya çalıştık. Bütün dolaplarımız devrildiği için dar bir alanda kalıp çıkamadık. Sonra bağırdık ama kimse cevap vermiyordu. Çevreden insanlardan ‘Yardım edin’ diye sesler geliyordu. Sonrasında yine dışarıdaki insanların yardımı ile çıkmayı başardık” dedi.

    “Binanın yıkılması sonucu zarar gördük”

    Depreme, çalıştığı iş yerinde gece vardiyasında yakalanan ve dışarıda apartmanlardan kopan molozlar nedeniyle yaralanan Ömer Yeşil de, “Gece çalışırken birden sallantı oldu. Normal depremdir diye umursamadık, hemen geçer sandık. Gitgide şiddetini artırınca dışarı çıktık. Dışarıdayken binanın yıkılması sonucu zarar gördük. Allah enkaz altında kalan insanlara yardımcı olsun. Çok insan var. Akrabalarımız, dostlarımız enkaz altında” şeklinde konuştu.

    “Üzerimize ne varsa dökülmeye başladı”

    Ailesi ile birlikte depreme yakalandıklarını belirten 18 yaşındaki Begüm Atalay, “Biz uyuyorduk. 7 yaşındaki kız kardeşim bağırmaya başladı içeriden ‘Deprem oluyor’ diye. Annemle babam kardeşimin üzerine yattı. Üzerimize taş, tuğla ne varsa dökülmeye başladı. Dolaplar yıkılmaya başladı. Sanırım 2 dakika falan sürdü. Sonra ayakkabı ve montlarımızı giyip dışarıya çıkmaya çalıştık. Aşağı indik, saatlerce yağmurun altında bekledik. Eli kopmuş insanlar yardım istiyorlardı. Arkadaşlarımız yanarak öldü. Biz arabanın içerisinde bekledik ve bütün gün sallandık. Sonra Silifke’ye bir yakınımızın yanına gelmek zorunda kaldık” diye konuştu.

    “Evden inmeye çalıştık, ondan sonrasını hatırlamıyorum, ailemin yarısı vefat etti”

    Deprem nedeniyle kaçarken ayağı kırıldığı için ailecek Silifke’de ikamet eden kızının yanına geldiklerini ve hastanede tedavisinin devam ettiğini dile getiren Ahmet Alaçay, “Deprem olduğunda oğlum ‘Baba, anne kaçın’ diye bağırdı. Evden inmeye başladık. Ondan sonrasını hatırlamıyorum. Beni nasıl çıkardılar, dışarıya ne oldu bilmiyorum. Allah başa vermesin. Allah böyle bir afeti ülkemize bir daha göstermesin. Ailemin yarısı vefat etti. Kimseden haber alamıyorum, telefonlar çekmiyor. Elektrik ve şebeke yok. Şu an bildiğim amcamın oğlunun 2 kızı, eşimin yengesi, oğlu, torunları, gelini göçük altındalar. Arkadaşımın çocukları göçük altında. Daha ötesini de bilmiyorum” diyerek durumu anlattı.

  • 1,5 yaşındaki bebek 1,5 saatte hastaneye ulaştırıldı

    1,5 yaşındaki bebek 1,5 saatte hastaneye ulaştırıldı

    Çaldıran’da etkili olan kar yağışı ve tipi hayatı olumsuz etkiliyor. İlçenin Yukarı Kuyucak Mahallesi’nde kusma şikayeti bulunan 1,5 yaşındaki Yusuf Emre Kaya için yakınları 112 Çağrı Merkezinden destek istedi. Mahalle yolunun kapalı olması nedeniyle Van Büyükşehir Belediyesi ekipleri devreye girdi. İlçe merkezine 4 kilometre uzaklıkta bulunan mahalle için gece saatlerinde yola çıkan belediye ve sağlık ekipleri, 1,5 saatlik çalışmanın sonucunda Yusuf bebeği Çaldıran Devlet Hastanesine ulaştırdı.

  • Bursa’da 2022’de 12 milyon muayene hizmeti verildi

    Bursa’da 2022’de 12 milyon muayene hizmeti verildi

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, sağlık hizmetleri sunumunda oldukça yoğun bir yılı geride bıraktıklarını belirtti. Dr. Yavuzyılmaz, “Müdürlüğümüze bağlı hastanelerde diş hastanelerimiz de dahil olmak üzere 2022 yılında 7 milyon 293 bin 246 vatandaşımıza muayene hizmeti verilirken, acil servislerimizde ise 5 milyon 314 bin 927 muayene hizmeti verildi. Bu oran ilimiz nüfusunun yaklaşık 3 katına tekabül ediyor“ dedi.


    Bursa’da 2022 yılında 267 bin 478 hasta vatandaşın yatarak tedavi edildiği bilgisini veren Dr. Yavuzyılmaz, “Bu sürede hastanelerimizde 266 bin 303 ameliyat yapılırken, doğum servislerinde 18 bin 556 doğum gerçekleşti” şeklinde konuştu.

    Randevusuna Gitmeyenlere Uyarı

    Son olarak randevu alıp randevusuna gitmeyen vatandaşların sağlık sistemindeki en büyük tıkanıklıklardan birine yol açtığını hatırlatan Dr. Yavuzyılmaz, “Vatandaşlarımız MHRS ile hem randevu alıp hem de ihtiyaçları kalmadığı zaman randevularını iptal edebilir. Ancak Sayın Bakanımızın da açıkladığı gibi, üzücü bir istatistik var ki, Türkiye genelinde branşlara göre değişiklik gösterse de yüzde 20’nin üzerinde, yüzde 25’lere yaklaşan bir oranda maalesef randevu alıp randevusuna gelmeyen hastalarımız var.

    Bazı branşlarımız var ki, genel cerrahi, iç hastalıkları gibi, buralarda maalesef randevu alındığı halde muayeneye gelmeyen çok daha fazla hastamız olabiliyor ve haliyle bu tıkanıklığın daha da artmasına sebep oluyor. Vatandaşlarımızı buradan bir kere daha uyarmış olalım, lütfen randevunuza gelemeyecekseniz iptal edin, başkasının hakkında girmeyin” ifadelerini kullandı.

  • Hava soğuk diye hastanede kalan şahıs bilgisayarları çaldı

    Hava soğuk diye hastanede kalan şahıs bilgisayarları çaldı

    Olay, 13 Ocak günü merkez Osmangazi ilçesinde meydana geldi. Polikliniklerde doktorların kullandığı 7 tane bilgisayarın çalındığını fark eden görevliler, durumu polis ekiplerine bildirdi.

    İhbar üzerine harekete geçen Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Hırsızlık ve Yankesicilik Büro Amirliği ekipleri, hastanenin güvenlik kamera görüntüleri inceleyerek şüphelinin Erhan A. (37) olduğunu tespit etti.

    Polis ekipleri yaptıkları çalışmada evi olmadığı için soğuk gecelerde hastanelerde kaldığı ve farklı suçlardan 12 tane suç kaydı bulunan Erhan A.’yı ve başka bir hırsızlık konusunun şüphelisi olan T.M. (34) Ulu Mahallesi Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde kıskıvrak yakaladı. Gözaltına alınan Erhan A., emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.


    Çalınan bilgisayarlar hastaneye teslim edilirken, hırsızlık anı güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.

  • Bursa’da hastanede korkutan anlar

    Bursa’da hastanede korkutan anlar

    Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Osmangazi ek binasının tavanındaki kablolardan yanık kokusu geldiğini fark eden görevliler durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. Bunun üzerine sevk edilen itfaiye ekipleri hastanede incelemelerde bulundu. Ekiplerin incelemeleri sırasında acil servisteki hastalar dışarı çıkarıldı. İtfaiye görevlileri yaptıkları çalışmada herhangi bir yangına rastlamadı.

    Yaklaşık 1saat süren kontrolün ardından hastanede yeniden hasta kabulüne başlandı.

  • Bursa’da hastanede iğne oldu, hayatı karardı

    Bursa’da hastanede iğne oldu, hayatı karardı

    Özel bir şirkette yönetici olan kimya mühendisi Müzeyyen Bilici, yaklaşık 8 ay önce evde ayağının kayması sonucu koksiks kemiğimde (kuyruk sokumu) kırılma meydana geldi. 20 gün rapor kullanıp dinlendikten sonra oturma simidi ile hayatına devam eden Bilici, kronikleşen ağrıların ortaya çıkmasının ardından hastaneye gitmeye karar verdi. Ağrılardan kurtulmak için özel bir hastaneye giden Bilici, Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı tarafından 21 Eylül’de ameliyathanede enjeksiyon işlemi yapıldı. O günden sonra hayatının değiştiğini iddia eden Bilici şu şekilde konuştu:

    “Lokal anestezi altında 3 yerden enjeksiyon yapıldı. 2 tanesi koksiks kemiğine yapılırken, 1 tanesi ise kalçamdan yapıldı. Ama kalçama yapılan iğnede ben inanılmaz ağrı çektim. Parmak uçlarıma kadar ağrıyı hissettim. Ameliyat esnasında da bunu belirttim. Bana anlık bir ağrı olduğunu söylediler. 1 saat sonra ayağa kalkabileceğim ve 2 saatin sonunda ise evime gidebileceğim söylendi. Ayağa kalktığımda, sağ ayağımda tamamen güç kaybı ve his kaybının olduğunu fark ettim. Doktora haber ettiğimizde, iğneden olabileceğini söyleyip beklememiz istendi. 6 saat geçtikten sonra bir değişiklik olmayınca, kortizon verildi. MR ve bazı tetkikler yapıldı. 2 saatte çıkacağım diye gittiğim hastanede, 6 gün kaldım.”

    Ağrılarının dinmesi için gittiği hastanede inanılmaz ağrılarının başladığını belirten Bilici, “O kadar ağrı çekiyordum ki, 4 saatte bir yüksek dozda ağrı kesici vermek zorunda kalıyorlardı. 6 gün sonunda, beni o haldeyken taburcu edeceklerini söylediler. Yetersiz kaldıklarını ifade ederek beni ambulans ile başka bir hastaneye gönderdiler. Beyin ve Sinir Cerrahisi Prof. Dr. T.K ve Beyin ve Sinir Cerrahisi Prof. Dr. D. K.’nin benim tedavimi sürdüreceğini belirtiler. Nakil hasta olmama rağmen beni 2 saat o acılar içinde acilde beklettiler. 1 gün sonrasında, Doktor bey geldiğinde yüzüme bile bakmadı. Daha sonra da o hastaneden baygın olduğum halde onlara göre taburcu bize göre de resmen kovulduk. Sağlam girdiğim hastaneden tekerlekli sandalye ile inanılmaz ağrılarla çıktım. Bir çok kez çektiğim ağrılardan dolayı bayılıyordum. Ama kimse müdahale bile etmiyordu” dedi

    Hastaneden kovulan Bilici, başka bir özel hastanede tedavi görmeye başladı. 20 gün tedavi gören ve bu süre boyunca sonuçlarını göstermediği doktor kalmadığını belirten Bilici, “En sonunda yapılan enjeksiyon sonucu, bel bölgesinde sıvı ve ödem birikimi olduğunu sinir köklerinde de bu enfeksiyondan kaynaklı hasar olduğunu tespit ettiler. Bazen bu ağrılardan dolayı belden aşağımı tamamen hissetmediğim oluyordu. 3 ay geçti, ağrılarım dinsin diye gittiğim hastaneden tekerlekli sandalye ile çıktım. Şu an Bursa’daki özel bir fizik tedavi merkezinde yoğun bir tedavi görüyorum. Ne zaman düzeleceğimi kimse kestiremiyor. Ne kadar iyileşeceğim konusunda da kimsenin fikri yok” şeklinde konuştu.

    Bilici, “Ama yapılan bir iğne sebebiyle ben bu haldeysem, buna sebep olan doktor ve hastanenin biraz çaba sarf etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bana bir yol göstermek zorundaydılar. Ben 20 gün boyunca kendime ne olduğunu bilmeden hastane hastane gezdim. Eğer gerçekten vicdanları olmuş olsaydı, ben baygınken beni hastaneden kovmazlardı. Ailemde bu haldeyim diye işini gücünü bıraktı benimle beraber buraya geldi. Yaklaşık 3 aydır aile bireylerimden hiç biri çalışamıyor. Ailem hem maddi hem de manevi zorluk yaşıyor. Sağlık Bakanlığı tedavime destek olmasını, suçu olanların cezalandırılmasını istiyorum. Yıllardır kendi ayaklarımın üzerinde durmaya çalışıyordum. Eski hayatıma dönmek için destek istiyorum. Dolaylı veya dolaysız olarak bu hale gelmeme sebep olan bu insanların vicdani yükümlülüğünü almamalarını kabullenemiyorum. Bir kere dahi bizi aramadılar. O yüzden şikayette de bulundum” diye duygularını dile getirdi.

    Yaşadığı zorlu süreçte biran olsun kardeşini yalnız bırakmayan Ümit Bilici ise “Kardeşimin bu durumda olduğunu öğrenince Van’dan kalkıp geldim. İstanbul’a geldiğimde ne hastane yetkililerine ne de doktorlarına karşı bir zorbalığımız veya tepkimiz olmadı. Şiddete karşıyız. Doktorlara olan şiddeti kınıyorum. Ama insanın canına tak ediyor. Biz hakkımızı devletimizin adaletiyle aradık. Gereken yerlere şikayetlerde bulunduk. Kardeşim şu anda yürüyemiyor. Ne zaman yürüyeceği veya bir daha ayağa kalkabilecek mi onu bile bilmiyoruz. O hastanenin bizim bu durumda olmamız umurlarında bile değil. Ben devletimden bu duruma bir el atmasını istiyorum” diye konuştu.

    Bilici’nin avukatı Türkan Demir, enjeksiyon işlemini gerçekleştiren doktor ve olayın yaşandığı hastane hakkında suç duyurusunda bulunduklarını “Burada iki ihtimal söz konusu, ya yanlış bir işlem kullanıldı, ya da hekim dikkatsizliği ve deneyimsizliği sonucu bu durum meydana geldi. Ancak olayın daha da vahim olan tarafı ise yaşananlar sonrasında hastanenin hiçbir sorumluluk almadan müvekkilimi yaka paça taburcu etmesi. Bizler soruşturma sürecinde yaşanan bu talihsiz durumun aydınlatılacağını ve sorumluların tespit edileceğini umuyoruz” dedi.

    Hastane doktorları konuyla ilgili açıklama yapmazken, vekil avukatları Talip Duman ise “Yaklaşık 6 ay önce düşme öyküsü olan hastanın bel ve sağ kalça ağrısı, kuyruk sokumunda ağrı şikayetleri sonucu medikal tedavi uygulanmış. Şikayetleri devam eden hasta önceki tıbbi uygulama ve tedavilerde şifa bulamayınca hastanemize başvurmuştur. Hastaya sakral ganglion impar blokajı + sakroiliak enjeksiyon önerildi. Hasta 21 Eylül 022 tarihinde servise yatırıldı. İşlem öncesi Fizik Tedavi ve Rehabiltasyon Birimi ile konsülte edildi. Hastada dorsal kifoz artışı lomber lordoz azalması koksiks palpasyonla hassas sağ sakroilak blok ve her iki piriformis gergin olduğu tespit edildi. Oturma simidi koksiks ve sakroilak enjeksiyonu önerildi. Gerekli önlemleri alınan hastaya 21 Eylül 2020 tarihinde lokal anestezi altında sağ sakroiliak enjeksiyon ve koksiks impar ganglion bloğu işlemi yapıldı. İşlem sonrası sağ bacağında uyuşma tarifleyen hastanın nörolojik muayenesinde sağ ayakbileği dorsifleksiyonu 2/5 kas gücünde sağ diz ve kalça fleksiyonu 3/5 kas gücünde kayıp tespit edildi. Hasta ve yakınlarına lokal anestetik maddenin etkisiyle bu durumun oluşabileceği bu durumun çoğunlukla geçici olduğu ve takip amaçlı yatışının devam edeceği bilgisi verildi. Takiplerinde bacak uyuşması devam eden hastaya sakroiliak MR çekildi. Hastanın MR görüntülemelerinde enjeksiyon bölgesinde kanama veya ödem tespit edilmedi. Hastaya prednol 4×250 mg İV ve benexol İV tedavisi başlandı. Hastanın takiplerinde şiddetli bel ve kalça ağrısı olduğu için medikal ağrı kesici ve kas gevşetici tedavileri başlandı. Narkotik analjezik tedavilerle ağrısı kontrol edilmeye çalışıldı. Uyuşma şikayeti için oral Lyrica başlandı. DVT proflaksisi için clexane 1×0.6 başlandı. 26 Eylül 2022 tarihinde Bilateral alt ekstremite EMG yapıldı. Sağ siyatik sinirin peroneal dalında akut dönemde parsiyel akson hasarı tespit edildi. Kalça ve bel ağrısına yönelik kemik yapı görüntüleme amaçlı pelvis ve lomber BT çekildi. Hasta ve yakınlarına bilgi verilerek ileri bir merkezde tetkik tedavisinin devamı önerildi. Beyin Sinir ve omurga cerrahisi Anabilim Dalı Başkanlığı Doktoru Prof. Dr. D.K. tarafından muayenesi yapılarak servise yatırılmış ve gerekli ağrı kesici tedavisi başlandı. Bu süreçte yaşanan bekleme ve transfer işlemleri bahane edilerek başka bir özel hastanede yatışı süresince hasta ve yakınları sağlık çalışanlarına hakaretler etmiş, tedavi sürecini ve doktor hasta arası güven durumunu zedelemişlerdir” dedi.

    Tüm bu suç teşkil eden eylem ve söylemlere rağmen hasta ve yakınları hakkında Beyaz Kod çağrısı ve savcılık soruşturması yapılmadığını belirten Duman, “Hasta başka bir sağlık kuruluşuna başvurması önerilerek taburcu edilmiştir. Hasta ve yakınlarının doktor ve hemşirelerle diğer sağlık personeline yönelik hakaret ve tehditlerine rağmen herhangi bir hakaret veya kendi ifadesi ile kovulma durumu yaşamamıştır. Bu tarz periferik sinir yaralanmalarında takip ve tedavi süreci uzun olduğu için hastanın ivedi bir tedavi yanıtı istemesi ve sürekli konuyla ilgili internet ve diğer ilgisiz branş hekimlerinden telefonla görüş alması da ayrıca tedavisinin aksamasına ve karışıklığa sebep olmuştur. Felç olmasına neden olacak herhangi bir işlem ve tedavi yapılmamıştır. Hasta tarafından yalan haberlere konu edilen tıbbi teşhis ve tedavi yukarıda belirtildiği şekilde uygulanmış olup bahse konu vakıanın hasta tarafından yargı sürecine taşınması nedeniyle tarafımızca da gerekli yasal süreçler başlatılacak ve hasta ve yakınları ile habercilik ilkelerine aykırı şekilde yanlı ve gerçek dışı haber yapan tüm medya kuruluşlarına karşı müvekkilimizin hakları yasal sınırlar içinde korunacaktır” şeklinde konuştu.

  • Gemlik Devlet Hastanesi’nde bir ilk

    Gemlik Devlet Hastanesi’nde bir ilk

    Güçsüzlük şikâyetiyle Gemlik Devlet Hastanesi’ne başvuran 72 yaşındaki N.B.’de yapılan tetkik sonucu beyin tümörü tespit edildi. Hasta, Beyin Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Özgür Doğan tarafından yaklaşık 5 saat süren ve başarılı bir şekilde yapılan beyin tümörü ameliyatı sonrası sağlığına kavuştu.

    Ameliyat sonrası hastaları bir süre gözlem altında tuttuklarını belirten Op. Dr. Özgür Doğan, “Acil servise müracaat eden 72 yaşındaki hastamıza yapılan tekliklerde beyin MR’ında 4,5 cm’lik bir tümörün olduğu görüldü. Hastanın tek taraflı kolunda ve bacağında kuvvet kaybı olması nedeniyle acil olarak operasyona aldık. Ameliyatımız çok başarılı geçti. Bir gece yoğun bakımda kalan hastamız ertesi gün servise çıkarıldı. Hastamız sağlıklı ve takiplerinde herhangi bir sıkıntı yok. Hastanemiz bünyesinde bu ameliyatları yapıyoruz yapmaya da devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.