Etiket: havalar

  • Havalar cep telefonu kullanımını etkiliyor

    Havalar cep telefonu kullanımını etkiliyor

    Yaz aylarında hava sıcaklıklarının yüksek seyretmesi nedeniyle cep telefonlarının ısınması maddi hasarlara sebebiyet verebiliyor. Meydana gelen problemlerin sebebi ise vatandaşların şarjdayken cep telefonlarıyla oynaması veya telefonların uzun süreli şarjda tutulması. Diyarbakır’da 10 yıldır cep telefonu teknik servisi işiyle uğraşan Seyfettin Ballı, cep telefonu kullanıcılarını uyararak sıcak havalarda nasıl telefonlarını kullanmaları gerektiği hususunda bilgi verdi.

    Ballı, vatandaşların cep telefonlarını soğutmak için buzdolabına kesinlikle koymamaları gerektiğini de söyledi. Ballı, “10 yıldır telefon sektörünün içindeyim. Malum Diyarbakır’da hava sıcaklıkları 46-47 derecelere kadar ulaşıyor. Telefon kullanıcılarını uyarmak istiyorum. Vatandaşlarımız telefonlarını şarjdayken kullanmamaya dikkat etsinler, şarjdayken oyun oynamasınlar, bataryanın şarjı yüzde 80’i geçtikten sonra şarj etmesinler. Hem telefonun ömrünü uzatır, hem de telefonlarına zarar vermemiş olurlar. Vatandaşlarımız telefonlarının sıcak ortamdan çok serin klimalı yerlerde şarj etmeyi tercih etsinler. Çünkü bataryanın fazla ısınmasıyla, şişmeler, patlamalar meydana gelebiliyor. Bu da ciddi zararlara sebebiyet verebiliyor. Telefonun fazla ısınması işlemciye zarar verebiliyor. Telefon kullanıcılarımız kesinlikle sıcaktan dolayı cep telefonlarını buzdolabına koymasınlar. Bu konuda çok dikkat etmeleri gerekiyor. Küçük soğutucular kullansınlar. Belki bir nebze de olsun ısısını almış olurlar ama sakın buzdolabına koyup kullanmasınlar” dedi.

  • Şapka satışı arttı

    Şapka satışı arttı

    Batman’da yüksek sıcaklık nedeniyle vatandaşların şapkaya talebi arttı. Batman’da sıcak hava etkisini göstermeye devam ediyor. Kentin bazı ilçelerinde 50 dereceye kadar çıkan sıcaklık vatandaşlara zor anlar yaşatıyor. Dışarıya çıkan vatandaşlar, öğle sıcağında güneş çarpmasına karşı önlem almak için şapkaya ilgi gösteriyor. Hasankeyf Sokağında esnaflık yapan Uğur Tahiroğlu, sıcaklıkların artmasıyla şapkaya talebin arttığını söyledi.

    Sıcak havalarda şapka takmanın önemini vurgulayan Tahiroğlu, “Bölgemizde artan sıcaklıklardan dolayı, şapka satışlarımızda yüksek derecede artış var. İnsanlarımız aksesuar olarak şapka, şemsiye ve güneş gözlüğünü kullanıyor. Talep olarak en çok şapkada talep var. Şapka insanları güneşten koruyor. Bizde şapka giymenizi öneriyoruz. Sıcaklıklar zaten bölgemizde şapka satışlarının artmasına neden oldu. Yaz aylarında şapka giymenizi öneriyoruz” dedi.

  • Havalar ruh sağlığını etkiliyor

    Havalar ruh sağlığını etkiliyor

    Artan sıcakların aşırı öfke, gerginlik ve strese neden olabileceğini belirten Dr. Gülnur Şen, “Sıcaklığa bağlı kendi sağlığının ya da sevdiklerinin sağlıklarının olumsuz etkileneceği kaygısı kişilerde stres düzeyini arttırarak ruhsal hastalıklara davetiye çıkarmaktadır” dedi. Sıcak ve bunaltıcı havaların etkilerini göstermesinin ardından Özel Denizli Tekden Hastanesi Ruh ve Sinir Hastalıkları Merkezi’nden bir açıklama geldi.

    Yapılan araştırmalarda ısı artışının psikolojik etkileri olduğunu ortaya çıkardığını ifade eden Psikiyatrist Uz. Dr. Gülnur Şen, “Son yıllarda küresel ısınmanın da etkisiyle gerçekleşen mevsim kaymalarının da sonucu olarak hava sıcaklıklarındaki ani değişimler insanların ruh sağlıklarını da etkilemektedir. Literatüre bakıldığında Renee Lertzman’ın iklim değişikliği ile psikoloji arasındaki bağı eko-melankoli terimi ile kavramlaştırdığı görülmektedir.

    Sadece ülkemizde değil tüm dünyada sıcaklıkların ani artışına bağlı insanlarda çeşitli sağlık sorunları oluşuyor. Bunlar; sıcaklık artışına bağlı ölümler, sıcaklığa bağlı kalp, dolaşım, damar, solunum yolları hastalıkları, sıcaklığa bağlı çıkan yangınlar sonucunda hava kirliliğinin oluşturduğu olumsuz akciğer rahatsızlıkları, sıcaklık ve kuraklıkla bağlantılı psikolojik rahatsızlıklar.

    Sıcaklık artışına bağlı oluşan kuraklık endişesi, orman yangını gibi felaketlerin gerçekleşme ihtimali korkusu, sıcaklığa bağlı kendi sağlığının ya da sevdiklerinin sağlıklarının olumsuz etkileneceği kaygısı kişilerde stres düzeyini arttırarak ruhsal hastalıklara davetiye çıkarmaktadır” dedi.

    “Bu da geriatrik psikiyatrik problemlere davetiye çıkarmaktadır”
    Kuraklık kaygısı ile gıda kaynakları için endişelenmenin insan psikolojisini olumsuz etkilediğini söyleyen Uz. Dr. Gülnur Şen, “Sıcaklık nedeniyle oluşan kuraklık kaygısıyla baş edememe sonucu oluşan sürekli hava durumunu takip etme, gıda kaynakları için endişelenme gibi durumların çiftçilerde direkt kentte yaşayanlarda da dolaylı olarak psikiyatrik başvuru oranını arttırdığı yapılan çalışmalarda gösterilmiştir.

    Özellikle stres bozukluğu, karmaşık keder, suçluluk, depresyon, anksiyete bozuklukları, somatik şikayetler, zayıf konsantrasyon, uyku güçlüğü, cinsel işlev bozukluğu, sosyal kaçınma, sinirlilik, intihar düşüncesinde artış ve uyuşturucu veya alkol alışkanlığı kişinin ruhsal haline göre değişebilen şekillerde oluşmaktadır.

    Ayrıca gece olan sıcaklık artışına bağlı yaşanan uyku bozuklukları da gün içinde kişinin daha yorgun, stresli ve tahammülsüz olunmasına sebep olmaktayken bu durumun tam tersi de geçerlidir, yani gün içinde yaşanan sıcaklık artışına bağlı yaşanan stres de gece uyku bozukluğunu tetikleyebilmektedir.

    Yapılan çalışmalar göstermektedir ki ısı artışına direkt maruz kalmanın bilişsel işlev üzerinde olumsuz bir etkisi olmakta ve bu da şiddet içermeyen bir çatışmayı çözme yeteneğini azaltarak kişiyi şiddete itebilmektedir. Artan sağlık ve hareketlilik zorlukları nedeniyle, yaşlılar iklim etkilerinin risklerine karşı çok hassastır. Bu da geriatrik psikiyatrik problemlere davetiye çıkarmaktadır” ifadelerini kullandı.

  • Hülya Uğur, çilesini anlattı

    Hülya Uğur, çilesini anlattı

    Yıllar önce oğlunun lösemiyle mücadele ettiğini ve duyduğu an intihar etmeyi düşündüğünü söyleyen Uğur, yaşadığı zor günlerden bahsetti.

    “HASTANENİN EN ÜST KATINDAN ATLAMAK İSTEDİM”

    Havalar nasıl olursa olsun, sizin havanız iyi olsun” sözüyle bir döneme damga vuran Uğur, yıllar önce ikinci çocuğunu olan oğlunun lösemiyle savaştığını söyledi. Çocuğunun hastalığını öğrendiğinde camdan atlamayı düşündüğünü söyleyen ünlü isim, şunları anlatı: “Oğlum 4 yaşındayken birden hastalandı ve ne olduğunu anlayamadık. Hastalık karın ağrısıyla başladı sonra ilaç kullanmasına rağmen geçmedi.

    Kan tahlillerinden sonra bizi onkologa yönlendirdi. Onkologa gideceğimiz duyunca yıkıldım. Doktor muayene ettikten sonra bir hastanenin lösemili çocuklar bölümünü arayarak yer ayırttırdı. Ben orada bittim. Çocuğumun elle muayene ederek anladı.

    Ben lösemi olduğuna inanmadım. Sonra bahsedilen hastaneye gittik orada da tahliller yapıldı. Doktor eşimle beni karşısına alarak ‘maalesef sizin çocuğunuz lösemi’ dedi. Hastanenin en üst katındaydık ve o an sadece camı açarak kendimi aşağı bırakmak istedim. Cama koşunca beni eşim tuttu. O sadece neden benim çocuğum diye düşündüm. Bunu yaşamayan anlayamaz ama kimse de yaşamasın. Bu çok pis bir düşünce. Sonra beni sakinleştirmeye çalıştılar.”

    “OĞLUMUN TEDAVİ SÜRECİNDE EŞİMLE BOŞANMA KARARI ALDIK”

    Konuşmakta zorluk çeken ve ağlamamak için kendisini zor tutan Hülya Uğur, “Doktor bizi Londra’ya gönderdi. Ben 3 sene boyunca cam dahi açılmayan hastanede önlük ve maskelerle yaşam savaşı verdim. Orada yaşadıklarımızdan sonra eşimle ayrılma kararı aldık. Eşim orada üst düzey bir bankanın temsilciliğini yaptığı için kaldı ama biz oğlumla geri döndük. O dönemler ikimiz de bunalıma girdik” şeklinde konuştu.