Etiket: havlu

  • Bursa havlusunun özgünlüğü tescillendi

    Bursa havlusunun özgünlüğü tescillendi

    Bursa’da 18. yüzyılın başlarında pamuk ipliğinden yapılan kumaşın üzerine ‘hav’ denilen iplikçikler bırakılarak üretilmesiyle, kadife gibi yumuşak ve dayanıklı olmasının yanında suyu emiş özelliği ve düşük maliyet gibi avantajlara sahip ilk “Havlı kumaş” elde edildi. Üretimine başlanan yıllarda oldukça rağbet görmesi ile birlikte kadifenin dünyadaki ismi ‘Velours de Brousse’ (Bursa kadifesi) olarak adlandırılırken, havlı kumaşın adı da halk arasında “Havlu” olarak isimlendirildi. ‘Kara tezgah’ adı verilen ilkel el tezgahlarında günde 5 ila 10 arasında üretilen havluların ünü Osmanlı Devleti sınırlarına yayıldı. İngiliz kralının Osmanlı sarayını ziyareti sırasında gördüğü havluları beğenip ülkesine götürmesi ile havlu tüm dünyada bilinir hale geldi. Zamanla Bursa’ya gelen tüccarlar ve kervanlar vasıtasıyla Batılı ülkelerden talepler hızla artarken, bir dönem kolay bulunamadığından “Bulunmaz Bursa kumaşı” tabiri doğdu.

    3 asırlık Bursa havlusu, coğrafi işaret tescili almaya hak kazandı

    Bursa Ticaret Borsası, kentin marka değerlerine sahip çıkmak ve yerel ürünleri korumak adına yaptığı çalışmalara bir yenisini daha ekledi. 3 asır önce ilk kez Bursa’da üretilen Bursa havlusu, Bursa Ticaret Borsası’nın Türk Patent ve Marka Kurumu’na (Türk Patent) yaptığı başvuru sonucunda coğrafi işaret tescili almaya hak kazandı. İncelemelerin ardından ‘Bursa havlusu’ coğrafi işaret tescili alarak Bursa’nın tescilli ürünleri arasındaki yerini aldı.

    İpliğinden boyasına tamamen doğal ürünler kullanılarak dokunuyor

    Bursa havlusu, üstten vuruşlu dokuma tezgahlarında iki yüzü de ilmekli olarak dokunuyor. Zemin çözgüsü, hav çözgüsü ve atkı olmak üzere üç iplik sistemi ile yüzde 100 pamuk ipliği kullanılarak ‘kara tezgah’ olarak adlandırılan eski tip el dokuma tezgahları, yarı otomatik ya da otomatik dokuma tezgahlarında üretiliyor. Kısa kenarları dikilerek, gerçek kenar bırakılarak, saçaklı ya da bükümlü-düğümlü ve bağlamalı olarak yapılıyor. Bursa havlusu desensiz olmasının yanında bazı havlularda bitkisel desenler veya minare işlemeleri bulunuyor. İpliğin boyasız haliyle ya da boyanmış olarak üretilen Bursa havlusunun yapımında, boyut ve desen konusunda herhangi bir sınırlama olmamakla birlikte genellikle bitkisel desenler tercih ediliyor.

    “Türk Patent’ten aldığımız coğrafi işaretli Bursa havlusunun sürecini tamamlamış oluyoruz”

    Bursa havlusunun Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan aldıkları tescil ile birlikte Bursa havlusunun markalaşmasında önemli bir adım attıklarını kaydeden Bursa Ticaret Borsası Başkanı Özer Matlı, “Bursa Osmanlı’nın ilk başkenti, kaplıcalarıyla, doğasıyla, turizmiyle gelişmiş, markalar çıkarmış bir şehir. Sanayileşen Bursa’nın tekrar turizm ile canlanması için kendi el emeği göz nuru değerlerinin tekrar gün yüzüne çıkarılmasının bir parçası olarak görüyoruz. Artık dünyanın her yerinde endüstriyelin haricinde o yeri işaretleyen, o yerin değerleri ile ilgili bambaşka bir iletişim kanalı açıldı. Biz de Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın verdiği destek ile beraber Bursa Ticaret Borsası iş birliği ile Bursa için yeni çalışmalara başlıyoruz. Eski kara tezgahlarda el emeği ile dokumasıyla başlayan bir ürün. Bu ürünü eski usul tezgahlarda dokunarak aynı ürünü tarihi bir değeri olan hale getirip aynı zamanda geçmişi hatırlanması ile ilgili bir konsept. Coğrafi işaretli Bursa havlusu bizim için ayrı bir değer ifade eden özellikle dokumasıyla, ipliği ile bambaşka bir ürün. Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan aldığımız coğrafi işaretli Bursa havlusunun da sürecini tamamlamış oluyoruz. İnşallah şehrimize, ülkemize Bursa hatırasını her yere sunacağız” dedi.

    Yüzde 100 pamuktan üretilen Bursa havlusu dayanıklılığı sayesinde uzun yıllar kullanılıyor

    Bursa’da tarihi çarşıda 28 yıldır esnaflık yapan Metehan Soytürk, Bursa havlusunun doğal ip ve boyadan üretilmesinden dolayı uzun yıllar boyunca kullanılabildiğini belirterek, “Havlu dediğimiz şey, Osmanlı döneminde kara tezgahlarda üretilmeye başlandı. Bu yüzden de havlunun kökü Bursa’da diyebiliriz. Bugün Bursa’nın tanıtımında Bursa havlusu başta gelir. Ürünlerimiz yüzde 100 pamuk olarak satılırken, pamuk oranları firmalara göre değişiyor. Gerçek Bursa havluları yüzde 100 pamuk olarak üretiliyor. Suyu emiş ve dayanıklı olma özellikleri ile 3-5 ayda eskiyecek bir ürün olmaktan çıkıyor. Gerçek Bursa havlusu 10 ila 15 yıl arasında kullanılabiliyor” ifadelerini kullandı.

    Yerli ve yabancı turistler ilgi gösteriyor

    Bursa Kapalı Çarşı’da esnaflık yapan Murat Tuğtekin, Bursa’ya gelen yerli ve yabancı turistlerin Bursa havlusuna ilgi gösterdiğini ve Bursa’yı ziyaret ettiklerinde mutlaka satın aldıklarını söyledi. Tuğtekin, “Tarihine gidersek havlu ilk olarak Bursa’da üretildi. Günümüzden 10 yıl öncesine kadar imalatın tamamı Bursa’daydı. Havlu dokuma işi ilk Bursa’da yapıldı. Çok uzun bir süre bayrağı Bursa hep en önde tuttu. İnsanlar geldiklerinde, ürünleri incelediklerinde ‘bu Bursa havlusu mu’ diye soruyor. Başka şehirlerden de gelseler insanlar ‘ben Bursa’dan havlu aldım’ demek istiyor, yerinden aldığını hissediyor. Havlu çok basit gibi gözüken ama basit bir ürün değil. Çözülmesi, dokunması, dikişi, nakışı çok zorlu bir süreç. Dokuması zordur, malzemesi hav olduğu için tezgahlar daha çok yorulur” şeklinde konuştu.

  • Basketbol oynayanlar dikkat!

    Basketbol oynayanlar dikkat!

    Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, son araştırmaların maçlarda sıkça karşılaşılan ortak havlu kullanımının beklenmedik sağlık risklerine yol açabileceğini ortaya koyduğunu ifade etti. Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Profesyonel basketbolcular arasında yaygın olan ortak havlu kullanımı, enfeksiyon riskini artırabilir ve sporcuların sağlığını tehdit edebilir” diye konuştu.

    “Açık yaralar ve kesikler varsa enfeksiyon riski daha fazla”

    Basketbol maçlarında oyuncuların terlerini silmek ve yüzlerini kurulamak için ortak bir havlu kullanma eğilimi yaygın olduğunu belirten Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Ancak, bu pratik, cilt enfeksiyonları ve diğer hastalıkların yayılmasına zemin hazırlayabilir. Cilt yüzeyinde bulunan bakteriler, virüsler ve mantarlar, ter, burun akıntısı yoluyla havluyla temas ettikten sonra diğer oyunculara kolayca geçebilir. Özellikle açık yaralar veya kesikler varsa, bu mikroorganizmaların vücuda girmesi ve enfeksiyona neden olması daha muhtemeldir” şeklinde konuştu.

    “Grip de havlu yoluyla kolayca yayılabilir”

    Staphylococcus aureus adlı bakteri cilt enfeksiyonlarına yol açabilirken, herpes simplex virüsü (HSV) ve soğuk algınlığı virüsü gibi virüslerin enfeksiyon riskini artırdığını vurgulayan Prof. Dr. Leblebicoğlu, “Grip, özellikle kış aylarında bulaşıcı olan bir viral hastalıktır. Ortak havlu kullanımı, grip virüsünün yayılma riskini artırabilir. Grip virüsü, öksürük, hapşırık veya enfekte bir kişinin solunum damlacıklarıyla temas sonucu bulaşabilir. Eğer bir oyuncu grip belirtileri gösteriyor ve havluyu diğer oyuncularla paylaşıyorsa, virüs kolayca yayılabilir ve diğer oyuncuları enfekte edebilir. Bu nedenle, grip salgınlarının önlenmesi ve yayılmasının engellenmesi için ortak havlu kullanımından kaçınılması önemlidir” ifadelerini kullandı.

    “HIV’in yayılma riskini artırabilir”

    Prof. Dr. Leblebicioğlu, “HIV, insan bağışıklık yetmezlik virüsüdür, AIDS’e neden olur ve kan yoluyla bulaşabilir. Ortak havlu kullanımı HIV’nin yayılma riskini artırabilir, özellikle bir oyuncunun açık yarası veya kanama yaralanması varsa. HIV virüsü, enfekte bir kişinin kanıyla temas sonucu bulaşabilir. Eğer bir oyuncu HIV ile enfekte ise ve havluyu diğer oyuncularla paylaşıyorsa, virüsün bulaşma riski mevcuttur. Bu yüzden HIV ve diğer kan yoluyla bulaşan patojenlerin yayılmasını önlemek için bireysel havlu kullanımı ve uygun hijyen önlemleri önemlidir” açıklamasında bulundu.

    “Sporcu sağlığını tehdit edebilir”

    Enfeksiyon riskini artıran bir diğer faktörün de havlunun yeterince temizlenmemesi veya dezenfekte edilmemesi olduğunu belirten Prof. Dr. Leblebicioğlu şunları söyledi: “Havlular, genellikle nemli, sıcak ve emici olduklarından bakteri ve diğer mikroorganizmaların büyümesi için uygun bir ortamdır. Maçlar arasında hızlı bir şekilde kullanılan havlular, uygun hijyen önlemlerinin alınmaması durumunda mikroorganizmaların birikmesine ve çoğalmasına neden olabilir. Bu da, sporcuların sağlığını tehdit eden bir ortam oluşturabilir. Bazı takımlar, tek kullanımlık havluları tercih ederek her oyuncunun kendi havlusunu kullanmasını sağlamaktadır. Ayrıca, havluların düzenli olarak yıkanması, dezenfekte edilmesi ve temiz bir şekilde saklanması önemlidir. Antrenörler ve sağlık ekipleri, oyunculara hijyen konusunda sürekli bilgilendirme yaparak enfeksiyon riskini azaltmaya yardımcı olabilirler. Bu, hem profesyonel liglerde hem de amatör düzeyde basketbol oynayan oyuncular için geçerlidir. Sağlıklı bir spor ortamı sağlamak için bireysel hijyenin teşvik edilmesi ve enfeksiyon riskinin en aza indirilmesi gerekmektedir. Bu yüzden yetkililerin ve sporcuların hijyen konusunda daha dikkatli olmaları ve uygun önlemleri almaları önemlidir. Sağlıklı bir spor ortamı sağlamak hem sporcuların performansını artırırken hem de enfeksiyon riskini azaltarak genel sağlığı korur”