Elazığ’da son günlerde artan hava sıcaklıkları nedeniyle, vatandaşlar serinlemek için ilginç serinleme yöntemlerine başvuruyor. Baskil ilçesi Gemici köyünde çocuklar, havaların sıcak olmasından dolayı ilginç bir yöntem buldu. Toprağı kazarak brandadan havuz yapan çocuklar, içini suyla doldurduktan sonra girip serinlemeye çalışıyor. Özellikle öğle saatlerinde branda ile yaptıkları havuzdan keyifli vakitler geçiren çocuklar, bu sayede sıcak havalardan etkilenmiyor.
Etiket: havuz
-
Havuza düşen çocuk hayatını kaybetti
Alınan bilgilere göre, olay, merkeze bağlı Gözeler köyünde meydana geldi. Geçtiğimiz gün köylerindeki bahçede oynayan ve 3 yaşında olduğu öğrenilen Fatih G. havuza düştü. Haber verilmesi üzerine köye sağlık ekipleri sevk edildi. Bingöl Devlet Hastanesine kaldırılan çocuk, hayati tehlikesinin devam etmesinin ardından Elazığ Fetih Sekin Şehir Hastanesine sevk edildi. Yoğun bakımda tedavisi süren 3 yaşındaki Fatih, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
Cenazesinin köyde defnedileceği öğrenilirken, olayla ilgili başlatılan inceleme sürüyor. -
Havuza düşen çocuk hayatını kaybetti
Olay, merkeze bağlı Gözeler köyünde meydana geldi. Geçtiğimiz gün köylerindeki bahçede oynayan ve 3 yaşında olduğu öğrenilen Fatih G. havuza düştü. Haber verilmesi üzerine köye sağlık ekipleri sevk edildi. Bingöl Devlet Hastanesine kaldırılan çocuk, hayati tehlikesinin devam etmesinin ardından Elazığ Fetih Sekin Şehir Hastanesine sevk edildi. Yoğun bakımda tedavisi süren 3 yaşındaki Fatih, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
Cenazesinin köyde defnedileceği öğrenilirken, olayla ilgili başlatılan inceleme sürüyor. -
‘Havuz yerine deniz tercih edin’
Yaz sezonuyla birlikte özellikle çocuklu aileler, deniz veya havuzların yolunu tutmaya başladı. Kalabalıklaşan havuzlarda ise bireylerin bulaşıcı hastalık kapma ihtimali arttı. Böylece akıllarda ‘havuz mu daha sağlıklı deniz mi?’ sorusu yer aldı. Açık denizin daha sağlıklı olduğu konusunda uyarıda bulunan Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, “Havuzların ne kadar klorlama ya da ozonlama periyodu daha düzgün de olsa, belli oranda mikroorganizma kontrolleri düzenli yapılsa da durgun su, denize kıyasla bulaşıcı hastalıklar açısından daha sıkıntılı. Havuzlar açısından baktığımızda dikkat edilmesi gereken konulardan bir tanesi de düzenli temizleme ve klorlamanın hangi sıklıkta olduğudur. Bunlara rağmen bazı hastalıklar nadiren de olsa bulaşabilir” diye konuştu.
“Su yutma ile ağızdan bakteriler bulaşabilir”
HIV, Hepatit B gibi hastalıkların, klorlama düzeylerinin yetersiz olduğu zaman her ihtimalde bulaşabileceğinin altını çizen Prof. Dr. Şener, “Su yutma ile ağızdan bulaşan mikroorganizma dediğimiz enterik patojenler ağırlık olarak, bazı bakteriler de çok nadir olarak havuzlardan bulaşabilir. Açık deniz ya da sahil deniz kıyılarında, Halk Sağlığı Kurumları tarafından mikroorganizma fotojen araştırılması yapılıyor. Suya karışan bakteri miktarı bakılıyor. Suya karışan bakteri miktarı belli sayıların altındaysa karışmış karışmamış diye engel olmak mümkün değil. Belli sayıların üstündeyse plajın kullanımı kapatılabiliyor” açıklamalarında bulundu.
“Tuzlu suda virüsler yaşamıyor”
Art arda birkaç yıl boyunca enterik patojen 0 çıkıyorsa, bu plajların sahillerinin mavi bayrak olarak kodlandığını anlatan Şener, “Birkaç yıl art arda yapılan denetlemelerde, enterik fotojen bulaşıcı hastalık bakteri miktarı çok aşağılardaysa, sahil kesimleri bu açıdan temiz alan ilan ediliyor. Virüsler açısından tuzlu su olduğu için bizim açımızdan bir avantaj var. Tuzlu suda virüsler yaşamıyor, yaşama ihtimali çok düşük oluyor. Dolayısıyla viral etkenler açısından bir avantajımız var” uyarısında bulundu.
Havuz ve denizlerde ‘sokak hayvanları’ uyarısı
Sahillerde mevcut olan başıboş sokak hayvanlarının da denizleri ve sahilleri kirletebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Şener, “Bu kirlenmelerle birlikte dolayısıyla enterik patojenler ya da kistler yaz döneminde de başımızın belası olabilecek hastalıklardan birkaçı. Belirtiler olarak da hafif ulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal dediğimiz tablolarla karşı karşıya kalıyoruz. Eğer deniz kıyısında karşı karşıya kaldığınız tabloda denizin bulanıklığından ya da denize akan bir turistlik yerde lağım ya da kanalizasyon görüyorsunuz o bölgelerde deniz girmemek ideali. Bu bölgeden uzak yerlerde denize gerekir. Sadece sahil kesiminde değil, deniz turizminin yapıldığı bölgelerde de oradaki tuvaletlerdeki atık suların boşaltılması nedeniyle de koyların kirletilmesi söz konusu. Bu durumda da enterik patojenlerle karşı karşıya kalınabilir. Bunlarda çoğunlukla baş ağrısı, bulantı, kusma, ateş ve ishal gibi tablolarla karşı karşıya kalıyoruz. Güneş çarpması ile de çok sık karıştırılabiliyor. Çünkü güneş çarpması da baş ağrısı, bulantı, kusma ve çocuklarda ishal tablosuna sebep olabiliyor. Bunlar için bazı laboratuvar testlerine ihtiyaç var. Büyük abdest ile testlerde herhangi bir patojen varsa bu hastalara tanı konuluyor ve antibiyotik tedavisi gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
“Ciltten dökülen kıl, ağızdan akan salya, havuzlarda bulanıklık ölçeğini değiştiriyor”
Havuzlarda son zamanlarda çok popüler olan tuzlu deniz suyunun kullanılmasının bir avantaj olduğunu vurgulayan Şener, şunları kaydetti:
“Deniz içerisinden gelen tuzlu su, özellikle HPV ve Hepatit B gibi fotojenler için ekstra koruyucu. Bu sebeple deniz suyu kullanılan havuzlar, normal havuzlara göre artı avantajı var. Dikkat edilmesi en önemli şeyler ise aslında havuzlarda gözle görülebilir bir bulanıklık varsa ideali çocuğu o havuza sokmamak, kendimizin de girmemesidir. Her ne kadar havuzlar düzenli denetime tabii de olsa, daha fazla bakteri havuzda olabiliyor. Çünkü havuza düşen şey sadece enterik patojen değil. Ciltten dökülen bakteriler, kıllar, tüyler, ağızdan ve burundan akan salyalar dahil havuzlarda bulanıklık ölçeğini değiştiriyor. Ne kadar düzenli klorlama da olsa bu yetersiz kalabiliyor.”“Çocuklarda karşılaşılan viral hastalıklar olabiliyor”
Havuza girdikten birkaç saat sonra özellikle gözde yanma, sulanma, kızarıklık gibi tablolar meydana geliyorsa, bu durumun sadece klorlamaya bağlı olmayabileceğini aktaran Şener, şöyle konuştu:
“Adenovirüsü gibi özellikle çocuklarda karşılaştığımız bazı viral hastalıklar olabiliyor. Bu tabloya dikkat etmek lazım. Havuza girdiğiniz zaman yüzünüzde gözlük yoksa, ağzınızı burnunuzu, kafanızı suyun içerisine sokmamak ideal olandır. Bulunduğunuz tesiste havuz ve deniz aynı oranda ulaşılabilirse, deniz tercih edilmelidir. İster istemez havuzda, diğer kişilerle mesafenizi koruyamıyorsunuz ama denizde bu mesafeyi korumanız mümkün.”“Gözle ilgili rahatsızlıklar, çocuklarda kalıcı hasar bırakabilir”
Havuz sonrasında yüzde, gözde, yanma, batma, sulanma, bulantı, kusma ve ishal gibi şikayetler görülürse hemen uzman hekime başvurulması gerektiği konusunda uyarılarda bulunan Şener, gözle ilgili olan durumlarda, özellikle çocuklarda kalıcı hasar bırakabilecek tabların olabileceğini belirtti.
-
96 yıllık havuz faaliyete geçiyor
Tokat’ta belediye binası arkasında yer alan ve 1928 yılında dönemin Belediye Başkanı Hacı Ali Yağcı tarafından yaptırılan havuz, 20 yıllık atıl sürecin ardından yeniden faaliyete geçiyor. Mevcut Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu’nun talimatıyla başlatılan restorasyon ve çevre düzenlemesi çalışmaları, bölgeye yeni bir soluk getirecek. Öte yandan çevre düzenlemesi ile birlikte Duduyev Parkı’nda emekliler çay bahçesi de şehir halkına kazandırılacak.
Çalışmaları yerinde inceleyen Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, “Biliyorsunuz burası Tokat’ın en özel, en kıymetli yerlerinden birisidir. Belediye binamızın arkasında Duduyev Parkı var. Burada çocuklarımızın oyun alanları mevcut. Birçoğumuzun burada değerli hatıraları var. Biz de bu hatıralara sahip çıkmak ve parkımızı daha yeşil bir alana dönüştürmek adına bu çalışmaları başlattık. Parkımızın ismi Duduyev Parkı olarak devam edecek ama aynı zamanda emekliler çay bahçesi olarak hizmet verecek. Emeklilere ve vatandaşlara hizmet sunacak olan bu alan, eski günlerine geri dönecek” dedi.
Başkan Yazıcıoğlu, 1928 yılında eski belediye başkanlarından Hacı Ali Yağcı tarafından yaptırılan ve 20 yıldır aktif olmayan havuzun restorasyon sürecine değinerek, “Bu havuzu da restore ediyoruz ve buraya kazandırıyoruz. Tokatlılar için hizmet etmeye devam ediyoruz. Parklarımızı yenilemeye devam ediyoruz. Çalışmalar bitince herkesi emekliler çay bahçesine bekliyoruz” diye konuştu. -
Büyükşehir, Atatürk Parkı’ndaki havuzu temizledi
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi; şehir merkezinin en büyük parklarından 100 dönüm alan üzerine kurulu Atatürk Parkı’nın bakımını ve temizliğini titizlikle gerçekleştirmeye devam ediyor. Ağaç varlığıyla ve yeşil alanlarıyla Türkiye’nin en güzel parkları arasında gösterilen Atatürk Parkı’nın görkemini korumak için gerekli tüm işlemleri yapan Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Dairesi ekipleri, parkta bulunan süs havuzunu da belirli periyotlarda temizleyerek halk sağlığı açısından uygun hale getiriyor. Bahar mevsimi dolayısıyla ağaçlardan dağılan polenlerin kirlettiği, içerisinde ördeklerin bulunduğu süs havuzu temizlenerek pırıl pırıl bir şekilde parkın güzelliğine güzellik katmayı sürdürüyor.
‘Atatürk Parkı, adına yakışır bir şekilde hizmet verecek’
Şehirdeki yeşil alan varlığını önemsediklerini ve artırmak için çalışmalar gerçekleştireceklerini söyleyen Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, şehrin göz bebeği ve en eski parklarından biri olan Atatürk Parkı’nı adına yakışır bir şekilde vatandaşların kullanımına sunmaya devam edeceklerini ifade etti.
-
Elazığ buz kesti, süs havuzları dondu
Kentte geçtiğimiz hafta yaşanan kar yağışının ardından hava sıcaklıkları da hissedilir derecede azaldı. Hava sıcaklığı kent merkezinde sıfırın altında 4 ile 9 derecelere kadar düşerken başta Kültür Park”taki olmak üzere şehirdeki çoğu süs havuzu dondu.
Süs havuzlarının buz tuttuğunu belirten vatandaşlardan Muhammet Bingöl, “Havalar eksi 5 dereceye kadar indi. Birkaç gündür kar yağışından dolayı sabahları ayaz oluyor, bundan dolayı da her taraf buz tutuyor. Biz de dışarı çıkmakta zorlanıyoruz. Evlerimizin önü ve dışarı bayağı buz oluyor. Havalar Elazığ’da bayağı soğuk” dedi.
60’lı yıllarda havaların daha soğuk olduğunu aktaran Hamza Sorgucu, “Bu soğukların azalmasının sebebi etrafımızın su ile çevrili olmasından kaynaklıdır. Geçmiş dönemde yaşamış olmamdan dolayı bu havaları ben soğuk olarak görmüyorum. Çünkü bizim zamanlarımızda Elazığ’da 1 buçuk metre kar görüyorduk, ama şuan da o yok. Caddede yürüdüğün zaman her tarafın buz olduğunu görebiliyorsun. Dışarısı buz olduğu için insanlar erkenden uyanmak yerine geç uyanıyorlar. Sonra da Elazığ’da buz olmadığını söylüyorlar halbuki Elazığ’da buz var. Bütün havuzların donması normaldir. Kış mevsimine göre normaldir” diye konuştu.Meteorolojiden uyarı
Öte yandan buzlanma ve don uyarısı yapan Meteoroloji 13. Bölge Müdürlüğü, “Seyreden düşük sıcaklıklara bağlı olarak sabah ve gece saatlerinde buzlanma ve don olayı beklendiğinden yaşanabilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir” ifadelerine yer verdi.
-
Edirne kuru ayaza teslim oldu, havuzlar dondu
Edirne’de geçtiğimiz günlerde etkili olan kar yağışı yerini dondurucu soğuklara bıraktı. Balkanlara yakın köyler beyaza bürünürken, kent merkezinde ise buzlanma ve don olayları meydana geldi. Hava sıcaklığının eksi 1 derecelere kadar düştüğü kente süs havuzları ve yollar buz tuttu.
Soğuk hava nedeniyle kalabalık olan caddelerin de boş kaldığı görüldü. Saraçlar Caddesi’nde açıkta bulunan su hatlarının donması nedeniyle ile cadde esnafı buzu kırarak havuzdan su almak zorunda kaldı.“Havuzlar dondu”
Edirne yaşayan vatandaşlardan Tehmine Alieva, “Sabah dükkânda bulunan sular donmuş, dükkânımızı açmaya geldik. Havada çok soğuk. Biraz su ihtiyacımız olduğu için havuzdan almaya çalıştık ama havuzda donmuş. Buzu kırarak biraz su almaya çalışacağım” dedi.
“Edirne’nin ayazı meşhur”
Edirne’nin Korucu köyünden şehir merkezine alışveriş yapmaya gelen Hatice Ayar, “Edirne’mizin kuru ayazı var ve bu soğuklar nedeniyle her taraf donuyor. Bak buradaki havuzlarda donmuş durumda. Buranın ayazı meşhur olduğu için ne havuz kalır nede bir şey” şeklinde konuştu.
-
Yüzme havuzunda boğularak hayatını kaybetti
Edinilen bilgiye göre, Olimpiyat Millet Bahçesi’nde bulunan Yüzme Havuzu’nda üniversite öğrencisi olduğu öğrenilen A.C.K. (28) yüzdüğü sırada bir anda hareketsiz kaldı. Havuzda bulunan görevliler tarafından ilk müdahalesi burada yapılan A.C.K. sevk edildiği hastanede yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Şahsın daha önce geçirdiği bir rahatsızlığı olduğu belirtilirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.
-
Ayılar havuz keyfine ara vermedi
Küresel olarak yaşanan iklim değişiklikleri turizm kenti Antalya’da mevsimleri de etkiledi. Kentte Aralık ayının ortasına gelinmesine rağmen hava sıcaklık değerleri 25 dereceye yaklaştı. Kepez’de 650 dönümlük ormanlık arazi içerisine kurulu Antalya Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı’nın türleri de bu değişimden etkilendi. Hayvanat bahçesinde anne, baba, büyük abla ile ağabey ve 3’er yaşında 3 kardeşten oluşan 7 bireylik boz ayı ailesini bu sıcaklardan nasibini aldı. Ayıların Aralık ayının ortasında yaşadıkları alana kurulan havuzlarda suyla serinlemesi objektiflere yansıdı. Kalın deri ve tüylerinin etkisiyle sıcak havadan daha çok etkilenen ayılar gazetecilere adete poz verdi.
“Ayılar aktifler, havuzda su banyosu keyiflerini sürdürmeye devam ediyorlar”
Antalya Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı’nda Görevli Veteriner Hekim Damla Atay, 650 dönümlük ormanlık arazi içerisinde 127 türde bin 400 yakın hayvan varlığına sahip olduklarını belirtti. Bu yıl içerisinde 1 milyona yakın ziyaretçi ağırladıklarını ifade eden Atay, mevsim sıcaklarının değişmesiyle ayıların alışkanlıklarının da değiştiğini belirtti. Atay, “Antalya’da çok sert bir kış olmadığı için bizim ayılarımız normal şartlarda da kış uykusuna yatmıyor. Sadece hareketlerinde bir yavaşlama gözlemliyoruz.
Bu sene kış da gelmedi. Ayılar aktifler, havuzda su banyosu keyiflerini sürdürmeye devam ediyorlar. 7 tane ayımız var, belirli günlerde yemleme günlerimiz var. Yaz ve kış aylarına göre beslenme şartları değişiyor. Bizim ayılarımız çok aktif ve sosyal hayvanlardır. Havuzda banyolar yaparak, oyun oynarlar” ifadelerine yer verdi.