Etiket: Hayal

  • “Parkur Konya” hayallere kavuşturuyor

    “Parkur Konya” hayallere kavuşturuyor

    Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, “Parkur Konya” projesinin gençlerin yeteneklerini keşfetmelerine ve geliştirmelerine önemli bir destek sağladığını ifade etti.

    “Konya Modeli Belediyecilik” anlayışıyla her alanda örnek işler yaptıklarını hatırlatan Başkan Altay, “Bu proje ile gençlerimizi özel yetenek sınavlarına hazırlayarak, onların gelecekteki hedeflerine daha emin adımlarla ilerlemelerini amaçlıyoruz. Gençlerimizin potansiyellerini keşfetmeleri ve bu potansiyellerini en üst düzeye çıkarmaları, şehrimizin ve ülkemizin geleceği için büyük bir öneme sahip. Bizler, her zaman gençlerimizin yanındayız. Onların daha iyiye ve daha güzele ulaşması için çalışmaya devam ediyoruz” dedi.

    “Eğitimler başarıyla sonuçlanıyor”

    “Parkur Konya” özel yetenek hazırlık kurslarında Polis Meslek Eğitim Merkezleri (POMEM), Bekçilik, Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu (BESYO), Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Subay Eğitim Merkezi (SUEM-ASEM), Polis Meslek Yüksek Okulu (PMYO), Spor Lisesi sınavlarına hazırlanan adaylar fiziki yeterlilik parkurlarında büyük bir başarıya imza atıyor. BESYO, POMEM Sınavı, Bekçilik ve Subaylık Sınavı’na hazırlanmak isteyen gençlere destek olmak amacıyla faaliyet gösteren Özel Yetenek Sınavlarına Hazırlık Kursları kapsamında; lise öğrencilerine yönelik düzenli olarak belirli periyotlarda Temel Yeterlilik Sınavı (TYT) deneme sınavları yapılıyor. Aynı zamanda Polislik, Bekçilik ve Askeri Okullara Hazırlık sürecinde bulunan, kilo şartını sağlayamayan bireylere, kişiye özel diyetisyen hizmeti de sağlanıyor. Parkur çalışmalarının yanı sıra genel kuvvet, koordinasyon ve reaksiyon antrenmanlarının yapıldığı eğitim programları, Konya merkezde Necip Fazıl Kısakürek Ortaokulu, Mareşal Mustafa Kemal Ortaokulu ile Ereğli, Akşehir, Beyşehir, Seydişehir, Kulu, Cihanbeyli ve Çumra olmak üzere 7 ilçede kız-erkek ayrı gruplarla, uzman eğitmenler tarafından gerçekleştiriliyor. Eğitimlerine başladığı 2021 yılından bu yana toplam 6 bin 200 kişinin kayıt yaptırdığı “Parkur Konya”, sınav parkurlarında yüzde 94 başarı oranını yakaladı. Gençleri meslek hayallerine giden yolda sunduğu nitelikli imkanlarla yalnız bırakmayan “Parkur Konya”, 2023 yılında şu ana kadar POMEM’de 420, BESYO’da 212 kursiyer fiziki yeterlilik sınavlarında başarı gösterirken; SUEM-ASEM’de 12, bekçilikte 14, PMYO’da 69, SMYO’DA 19, MSÜ’de 9, Spor Lisesi’nde 72 aday başarı elde etti.

  • Çocukluk hayalini gerçekleştirdi

    Çocukluk hayalini gerçekleştirdi

    Kışın üretim yapan, yazın ise ürettiklerini seyyar el arabası üzerinde Saat Kule Meydanı’nda satılığa çıkaran Ozulu’nun hediyelik eşyaları ise, vatandaşlar tarafından yoğun ilgi görüyor.

    Çocukken ağaç parçalarıyla, kendine kendine bir şeyler yaptığını, elinin üretime yatkın olduğunu kaydeden Ozulu, “Serbest meslek erbabıydım, emekli olduktan sonra ne iş yapabilirim diye düşündüm ve ahşap işine girdim. Ahşaba karşı bir ilgim vardı, ahşaplarla hobi olarak ilgileniyordum, seviyordum tahta parçalarıyla bir şeyler yapmayı. Emekli olduktan sonra bu işi devam ettiriyorum. Ufak bir atölye kurdum, burada oyuncak yapıyorum, mutfak ve süs eşyaları yaparıyorum, çalışıyorum. Çocukluktan gelen bir hevesti, ağaçlarla kendimize bir şeyler yapıp, oynardık. Çocukluk hevesimi, işe dönüştürdüm ve ahşap işine başladım. Yoğun olarak tahta kaşık, havan, oklava, merdane siparişi alıyorum, mutfak gereçlerine ilgi bir hayli fazla. Oyuncak kağnı arabası çok soruluyor, eskinin kağnı arabaları, at arabaları, faytonlar yine çok fazla soruluyor, sıkça onlardan yapıyorum. Çeşidim çok, atölyemde 25-30 çeşit ahşap ürün yapıyorum. Kışın üretim yapıyor ürünleri stokluyorum, yazın ise Saat Kulenin yanındaki köprü üzerinde satışa geçiyorum” dedi.

    İnsanların nostaljik eşyalara, ahşap ürünlere düşkün olduğunu, teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin ahşaptan vazgeçemediğini aktaran Ozulu, en çok satış yaptığı ürünün tahta kaşık olduğunu söyledi.

  • Hayaldi gerçek olacak

    Hayaldi gerçek olacak

    Kartepe’nin zirvesine uzanırken Kocaeli’yi de turizmin zirvesine taşıyacak teleferik projesi, zorlu kış şartlarına rağmen hız kesmeden ilerliyor. Eşsiz bir manzara eşliğinde keyifli bir yolculuk sağlayacak Kartepe Teleferik Projesinde ana hat boyunca taşıyıcı kablolar çekilmeye başlandı. 9736 metre uzunluğundaki taşıyıcı çelik halatların çekilmeye başlamasının ardından sıra test sürüşüne gelecek.

    Bir yanda İzmit Körfezi, diğer yanda Sapanca Gölü’nü aynı anda izleyerek Samanlı Dağlarında 1421 metre yüksekliğe ulaşacak Kartepe Teleferiği, kış aylarının gelmesine rağmen soğuk hava ve şiddetli rüzgar altında aralıksız devam ediyor. Kartepe Teleferik Projesinin bir başka özelliği de bazı ilkleri bünyesinde barındırması. Kartepe Teleferiğinde yükseklikleri 32 ila 45 metre arasında değişen 16 direk kullanıldı. Bu yönüyle Türkiye’de en yüksek direklere sahip teleferik hattı olma özelliğini taşıyor. Türkiye’deki diğer teleferik projelerinin aksine Kartepe Teleferiğinde 10’ar kişilik 73 kabin, Derbent ile Kuzuyayla arasında 14 dakika sürecek yolculuk boyunca ağaçların arasından değil üzerinden geçecek, bu yönüyle de Türkiye’nin en çevreci teleferik projesi olarak anılacak.

    Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ise kasım ayının son meclis toplantısında, “Kocaeli’de hayal denilen her şeyi gerçeğe dönüştürüyoruz. Teleferik projesini bu kent 50 yıldır konuşuyordu. Bu kentin hayaliydi. Teleferik hattında şu anda ana hattın taşıyıcı halatları çekiliyor. Bu dönem içinde teleferik bitecek ve bu sezona yetişecek” dedi.

  • Hayali şirket vurgunu polise takıldı

    Hayali şirket vurgunu polise takıldı

    Kocaeli Emniyet Müdürlüğü ekipleri Körfez’de meydana gelen dolandırıcılık olaylarına ilişkin inceleme başlattı. Yapılan incelemelerde hayali şirket kurularak 8 vatandaşın 4 milyon TL dolandırıldığı tespit edildi. Dolandırıcılık olayına ilişkin 2’si Körfez, 1’i Kırşehir’de olmak üzere 3 şüpheli eş zamanlı operasyonla yakalanarak gözaltına alındı. Yapılan aramalarda 85 bin TL, çok sayıda boş senet, farklı iş yerlerine ait 2 kaşe, araç satış sözleşmesi, kartvizit, 17 farklı şahıs üzerine açılmış banka kartları ve 6 cep telefonu ele geçirildi.
    Operasyon çerçevesinde şüphelilerin hesaplarındaki 416 bin TL paraya bloke, 6 araca ise satış yapılmaması için şerh konuldu. Emniyette tamamlanan işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen D.C.Y, A.D. ve B.A. tutuklandı.

  • Serebral Palsi hastası Furkan’ın hayali gerçek oldu

    Serebral Palsi hastası Furkan’ın hayali gerçek oldu

    Aydın İl Sağlık Müdürlüğü Evde Sağlık Hizmetleri biriminin hasta ziyaretleri çerçevesinde İl Sağlık Müdürü Dr. Eser Şenkul, Söke ilçesinde yaşayan Serebral Palsi hastası Furkan Anıl’ı (20) ziyaret etti. 20 yaşındaki genç ile uzun süre sohbet eden Müdür Şenkul, Furkan’ın tek hayalinin “ambulansa binmek” olduğunu söylemesi üzerine harekete geçti. Genç Furkan’ın talebini geri çevirmeyen Müdür Şenkul, ekiplere talimat vererek, Serebral Palsi hastası gencin hayalini gerçekleştirdi.

    Evde Sağlık Hizmetleri ekipleri tarafından evinden alınan Furkan’a Cumhuriyetin 100. yılı dolayısıyla askeri forma hediye edilirken, hayaline kavuşan Furkan hastane ambulansı ile ilk önce 1 No’lu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu’na, sonrasında ise Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi’ne getirildi.

    Hayali gerçek olan Furkan’ın ailesi ise duyarlılıklarından dolayı İl Sağlık Müdürü Dr. Eser Şenkul’a ve ekibine teşekkür etti.

  • Ümmü Nine’nin üniversite hayali gerçek oldu

    Ümmü Nine’nin üniversite hayali gerçek oldu

    3 kızını okutup meslek sahibi yaptıktan sonra yarım kalan eğitimini tamamlamak isteyen Ümmü Selma Çınar, üniversite sınavına girdi. ÖSYM’nin 2023 yükseköğretim yerleştirme programı sonuçlarına göre hayalini kurduğu, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Radyo ve Televizyon Programcılığı Bölümü’nü kazanan Çınar, üniversite sıralarını torunu gibi gördüğü sınıf arkadaşları ile paylaşıyor. “Okumadığın zaman eksik hissediyorsun” diyen Çınar; “3 tane kızım var. Çalıştım, temizliğe gittim, merdiven sildim, elma topladım, patates topladım. Her işi yaptım kızlarımı okuttum. Biri hemşire oldu, biri İngilizce öğretmeni oldu bir tanesi de ambulans hemşiresi oldu. Ben de okuma eksikliğini hissettim. Her yerde eksik oluyorsun. ‘Okumak istiyorum’ dedim. Bu eksikliği kızlarıma söyleyince ‘anne sen de okuyabilirsin’ dediler. Dışarıdan ortaokulu, liseyi bitirdim. Ortaokul, lisede okurken sabah saat 05.00’de kalkıyordum, işlerimi bitiriyorum, yemeklerimi yapıyordum, evimi temizliyorum, millet daha yeni uyanırken ben ders çalışıyordum. Önceki sene bitirdim sınava girdim. Daha başka bir yerlerde gelebiliyormuş ama benim gönlümde yatan radyo televizyondu. O yüzden bu okulu seçtim” dedi.

    “Okumak, bu ortamı teneffüs etmek ayrı bir duygu”

    Torunu yaşındaki sıra arkadaşları ile çok iyi anlaştığını söyleyen Çınar, “Z kuşağı diyorlar ama çok saygılılar. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Onlar benim evladım, torunlarım. Hocalarımdan da çok memnunum. Bana çok saygılılar, yol gösteriyorlar. Okumak, bu ortamın teneffüs etmek ayrı bir duygu. Mesela bilgisayar, telefon kullanamıyordum, gittiğim her ortamda, resmi kuruma girdiğimde çekingenlik yaşıyordum. Sadece okuma yazmayı öğrenmiştim, hiçbir şey öğrenemedim. Ev temizliği, halı dokuma, nakış işleme, hayvanlarımız vardı onlara bakıyordum yani ders çalışacak vaktim bile yoktu. Hiçbir şey için geç değil. Beşikten mezara kadar ilim öğrenmeliyiz” ifadelerini kullandı.
    Ümmü Selma Çınar’ın sınıf arkadaşı Şevval Ceylan ise “Benim sıra arkadaşım olması çok özel oldu. Aynı ders notlarını paylaşıyoruz, aynı tahtaya bakıyoruz. Ders notu, canlı dersler konusunda ben yardımcı oluyorum. O da bilgi ve birikiminde bize yardımcı oluyor” diye konuştu.
    Derslerini dikkatle dinleyen, stüdyo eğitiminde ise kamera başına geçen Çınar’ın şimdiki hedefi ise lisans diplomasını alabilmek.

  • “Yarım kalan hayal” gerçekleştirildi

    “Yarım kalan hayal” gerçekleştirildi

    İzmir’de yaşayan, Makedonya doğumlu 68 yaşındaki Mevlide Demir, içinde ukde kalan eğitim hayalini gerçeğe dönüştürerek herkesin takdirini kazandı. Vefat eden eşinin ‘Ben hayallerimi gerçekleştirdim, senin hiç hayalin yok mu?’ sorusu üzerine harekete geçen, emekli, 3 çocuk ve 2 torun sahibi Demir, ailesinin engeli sebebiyle hayalini kurduğu eğitim hayatına tekrar başlama kararı aldı.

    60 yaşında ortaokul, 68 yaşında üniversiteli oldu

    60 yaşında ortaokul eğitimine başlayan ve ardından devam eden süreçte lise eğitimini tamamlayan Demir, daha sonra üniversite sınavına girdi, Ege Üniversitesi İşletme Bölümünü kazandı ve 68 yaşında üniversiteli oldu. Mevlide Demir, şimdilerde eğitimini aksatmadan, titizlikle derslerini üniversiteden takip ediyor. Demir, aynı zamanda okuduğu bölümün yanında ikinci bir üniversite olarak da Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesinde Sağlık Yönetimi eğitimini de sürdürüyor.

    “Her şey eşimin bana ‘Senin hiç hayalin yok mu?’ sorusunu sormasıyla başladı”

    Yarım kalan eğitim hayatına, vefat eden eşinin kendisine yönelttiği bir soru üzerine başlama kararı aldığını söyleyen Mevlide Demir, “Eşimin bütün hayali emekli olduktan sonra köye yerleşmekti. Eşim bana ‘Senin hiç hayalin olmadı mı?’ diye sordu. Ben de ‘Olmaz mı var tabii; fakat benim hayalime geç kalındı bey’ dedim. Eşim de bana ‘Söyle, şimdiye kadar neden söylemedin?’ diye sordu. Ben de ‘Konusu açılmadı’ şeklinde cevap verdim; çünkü hayallerim yarım kalınca ben okul konusunu kapattım ve iş hayatına başlamıştım. Eşimin bu sorusu üzerine ortaokul eğitimimi tamamlama kararı aldım. Hayallerime kavuşacaktım, heyecanlıydım. Eğitim hayatıma başlayınca ortaokulu hemen bitirip ardından liseye başladım. Daha sonra liseyi de bitirip üniversiteye başladım. Hepsi art arda hızlıca gerçekleşti. İlk gördüğüm üniversite Ege Üniversitesi. Başka üniversite görmedim. Kendi çocuklarıma çok çalışın Ege Üniversitesini kazanın diyordum; çünkü onlar eğer burayı kazanırsa ben de onlar sayesinde burayı görecektim. Ben şimdi buradayım, başardım” şeklinde konuştu.

    “Üniversiteyi kazandığımı duyunca mutluluktan uyuyamadım”

    Üniversiteyi kazandığını öğrendiğinde heyecandan ağladığını söyleyen Mevlide Demir, “Üniversite sınav sonuçları açıklandığında ben köydeydim. Kızım beni aradı ve ağlıyordu. ‘Ne oldu kızım?’ dedim. Bana ‘Heyecandan ağlıyorum anne, Ege Üniversitesini kazanmışsın’ dedi. İnanamadım ve ben de ağlamaya başladım. Kızıma ‘Kızım yanlış bir şey olmasın dikkatli bak’ dedim. O da bana ‘Anne iyice baktım’ dedi. O gün mutluluktan gece uyumadım. Okula kaydımı yaptırdım ve ilk gün heyecanlı bir şekilde derse gittim. Sınıftaki gençlere ‘Günaydın’ diyerek güne heyecanla başladım. İlk başta hazırlık eğitimi görecektim. Ben de liseyi bitirdim; ama okulun verdiği kitaplarla eğitim gördüm sadece. Gençler çok rahat bir şekilde İngilizceyi kavrıyordu. İlk gün hoca bana soru soracak ve cevap veremeyeceğim diye çok heyecanlandım. O gün hemen eve gittim ve kızıma bana İngilizceyi en ayrıntılı şekilde baştan öğret dedim. Yavaş yavaş kendimi geliştirdim. Hazırlık sınıfını mutlaka geçmeliyim ki normal eğitime geçme hakkına sahip olayım” dedi.

    “Babam ‘Kız çocuğunu okutmam’ dedi”

    Babasının, okumasına izin vermediği için tüm umudunun o zamanlarda yıkıldığını belirten Demir, “Biz ilkokulu bitirdikten sonra babam bize ‘Kim okumaya devam edecek?’ diye sordu. Ben hemen parmak kaldırdım. Babam bana ‘Sen elini indir’ dedi. Benim tüm umudum o an yıkıldı. Okuma serüvenim orada son buldu. İlkokulu bitirdikten sonra hocalarım benden bir ışık gördü. ‘Okuyacak olan var mı?’ dedikleri zaman ben zaten parmağımı kaldırırdım. Babamın eğitim hayatıma izin vereceklerini düşünüyorlardı. Okul önlüğüm bile dikilmişti okula gideceğim zaman. En kötü günün ne gün dediklerinde ben de o günden bahseder ve okulda çekildiğim fotoğrafı gösterirdim. Benim için çok acı bir gündü” ifadelerini kullandı.

    “Babamı affettim”

    Hedefinin 4 yıllık eğitimi zamanında ve başarıyla tamamlamak olduğuna değinen Demir, sözlerine şunları da ekledi:
    “Ayrıca Açıköğretim Fakültesinde Sağlık Yönetimi Bölümü okuyorum. Bu bölümü de bitirmem lazım. İmkan varsa niye okumayayım ki. Gençler de okumalılar. Değişik kitaplar okudukça babamı daha iyi anladım. O, zamanında ailesinden öyle gördüğü için beni okutmamıştı. Babamın kabrine gidip babamdan özür diledim. Beni okutmadığın için ben de seni affediyorum dedim ve sen de beni affet baba dedim. O gece babam rüyama girdi. Çok duygulandım.”

    Mevlide Demir’in sınıfa ilk geldiğinde onunla gurur duyduğunu söyleyen sınıf arkadaşı Beyza Öztürk de, “Mevlide abla yılmamış, pes etmemiş ve hayallerine kavuşmuş. Hocalar kelimelerin doğru telaffuzlarını söylediğinde bizim aklımızdan uçup gidiyor; ama Mevlide abla onu not ediyor, tekrar tekrar üstüne düşüyor. Biz gerçekten ona imreniyoruz. Tekrardan ilk günkü heyecanı var ve bu bizi mutlu ediyor. Gerçekten Türk kadını böyle olmalı. O gururu bize veriyor ve ilham kaynağı oluyor” ifadelerine yer verdi.

    Kendilerine bir anne şefkatiyle yaklaştığını belirten sınıf arkadaşı Caner Mısırlıoğlu ise, “Bizim bu yaşta yapamadıklarımızı onun o yaşta yapması gerçekten kendi açısından çok büyük bir başarı. İçinde geçmişten kalan bir eksiklik vardı. Mevlide ablanın bu yaşta bunu yapabilmesi gerçekten benim açımdan da gurur verici onun açısından da gurur verici bir olay. Bize anne şefkatiyle yaklaşıyor. Çok samimi biri olduğunu düşünüyorum. Bizlere de örnek oluyor” dedi.

  • “Yarım kalan üniversite hayali” tamamlandı

    “Yarım kalan üniversite hayali” tamamlandı

    İzmir’de yaşayan, Makedonya doğumlu 68 yaşındaki Mevlide Demir, içinde ukde kalan eğitim hayalini gerçeğe dönüştürerek herkesin takdirini kazandı. Vefat eden eşinin ‘Ben hayallerimi gerçekleştirdim, senin hiç hayalin yok mu?’ sorusu üzerine harekete geçen, emekli, 3 çocuk ve 2 torun sahibi Demir, ailesinin engeli sebebiyle hayalini kurduğu eğitim hayatına tekrar başlama kararı aldı.

    60 yaşında ortaokul, 68 yaşında üniversiteli oldu

    60 yaşında ortaokul eğitimine başlayan ve ardından devam eden süreçte lise eğitimini tamamlayan Demir, daha sonra üniversite sınavına girdi, Ege Üniversitesi İşletme Bölümünü kazandı ve 68 yaşında üniversiteli oldu. Mevlide Demir, şimdilerde eğitimini aksatmadan, titizlikle derslerini üniversiteden takip ediyor. Demir, aynı zamanda okuduğu bölümün yanında ikinci bir üniversite olarak da Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesinde Sağlık Yönetimi eğitimini de sürdürüyor.

    “Her şey eşimin bana ‘Senin hiç hayalin yok mu?’ sorusunu sormasıyla başladı”

    Yarım kalan eğitim hayatına, vefat eden eşinin kendisine yönelttiği bir soru üzerine başlama kararı aldığını söyleyen Mevlide Demir, “Eşimin bütün hayali emekli olduktan sonra köye yerleşmekti. Eşim bana ‘Senin hiç hayalin olmadı mı?’ diye sordu. Ben de ‘Olmaz mı var tabii; fakat benim hayalime geç kalındı bey’ dedim. Eşim de bana ‘Söyle, şimdiye kadar neden söylemedin?’ diye sordu. Ben de ‘Konusu açılmadı’ şeklinde cevap verdim; çünkü hayallerim yarım kalınca ben okul konusunu kapattım ve iş hayatına başlamıştım. Eşimin bu sorusu üzerine ortaokul eğitimimi tamamlama kararı aldım. Hayallerime kavuşacaktım, heyecanlıydım. Eğitim hayatıma başlayınca ortaokulu hemen bitirip ardından liseye başladım. Daha sonra liseyi de bitirip üniversiteye başladım. Hepsi art arda hızlıca gerçekleşti. İlk gördüğüm üniversite Ege Üniversitesi. Başka üniversite görmedim. Kendi çocuklarıma çok çalışın Ege Üniversitesini kazanın diyordum; çünkü onlar eğer burayı kazanırsa ben de onlar sayesinde burayı görecektim. Ben şimdi buradayım, başardım” şeklinde konuştu.

    “Üniversiteyi kazandığımı duyunca mutluluktan uyuyamadım”

    Üniversiteyi kazandığını öğrendiğinde heyecandan ağladığını söyleyen Mevlide Demir, “Üniversite sınav sonuçları açıklandığında ben köydeydim. Kızım beni aradı ve ağlıyordu. ‘Ne oldu kızım?’ dedim. Bana ‘Heyecandan ağlıyorum anne, Ege Üniversitesini kazanmışsın’ dedi. İnanamadım ve ben de ağlamaya başladım. Kızıma ‘Kızım yanlış bir şey olmasın dikkatli bak’ dedim. O da bana ‘Anne iyice baktım’ dedi. O gün mutluluktan gece uyumadım. Okula kaydımı yaptırdım ve ilk gün heyecanlı bir şekilde derse gittim. Sınıftaki gençlere ‘Günaydın’ diyerek güne heyecanla başladım. İlk başta hazırlık eğitimi görecektim. Ben de liseyi bitirdim; ama okulun verdiği kitaplarla eğitim gördüm sadece. Gençler çok rahat bir şekilde İngilizceyi kavrıyordu. İlk gün hoca bana soru soracak ve cevap veremeyeceğim diye çok heyecanlandım. O gün hemen eve gittim ve kızıma bana İngilizceyi en ayrıntılı şekilde baştan öğret dedim. Yavaş yavaş kendimi geliştirdim. Hazırlık sınıfını mutlaka geçmeliyim ki normal eğitime geçme hakkına sahip olayım” dedi.

    “Babam ‘Kız çocuğunu okutmam’ dedi”

    Babasının, okumasına izin vermediği için tüm umudunun o zamanlarda yıkıldığını belirten Demir, “Biz ilkokulu bitirdikten sonra babam bize ‘Kim okumaya devam edecek?’ diye sordu. Ben hemen parmak kaldırdım. Babam bana ‘Sen elini indir’ dedi. Benim tüm umudum o an yıkıldı. Okuma serüvenim orada son buldu. İlkokulu bitirdikten sonra hocalarım benden bir ışık gördü. ‘Okuyacak olan var mı?’ dedikleri zaman ben zaten parmağımı kaldırırdım. Babamın eğitim hayatıma izin vereceklerini düşünüyorlardı. Okul önlüğüm bile dikilmişti okula gideceğim zaman. En kötü günün ne gün dediklerinde ben de o günden bahseder ve okulda çekildiğim fotoğrafı gösterirdim. Benim için çok acı bir gündü” ifadelerini kullandı.

    “Babamı affettim”

    Hedefinin 4 yıllık eğitimi zamanında ve başarıyla tamamlamak olduğuna değinen Demir, sözlerine şunları da ekledi:
    “Ayrıca Açıköğretim Fakültesinde Sağlık Yönetimi Bölümü okuyorum. Bu bölümü de bitirmem lazım. İmkan varsa niye okumayayım ki. Gençler de okumalılar. Değişik kitaplar okudukça babamı daha iyi anladım. O, zamanında ailesinden öyle gördüğü için beni okutmamıştı. Babamın kabrine gidip babamdan özür diledim. Beni okutmadığın için ben de seni affediyorum dedim ve sen de beni affet baba dedim. O gece babam rüyama girdi. Çok duygulandım.”

    Mevlide Demir’in sınıfa ilk geldiğinde onunla gurur duyduğunu söyleyen sınıf arkadaşı Beyza Öztürk de, “Mevlide abla yılmamış, pes etmemiş ve hayallerine kavuşmuş. Hocalar kelimelerin doğru telaffuzlarını söylediğinde bizim aklımızdan uçup gidiyor; ama Mevlide abla onu not ediyor, tekrar tekrar üstüne düşüyor. Biz gerçekten ona imreniyoruz. Tekrardan ilk günkü heyecanı var ve bu bizi mutlu ediyor. Gerçekten Türk kadını böyle olmalı. O gururu bize veriyor ve ilham kaynağı oluyor” ifadelerine yer verdi.

    Kendilerine bir anne şefkatiyle yaklaştığını belirten sınıf arkadaşı Caner Mısırlıoğlu ise, “Bizim bu yaşta yapamadıklarımızı onun o yaşta yapması gerçekten kendi açısından çok büyük bir başarı. İçinde geçmişten kalan bir eksiklik vardı. Mevlide ablanın bu yaşta bunu yapabilmesi gerçekten benim açımdan da gurur verici onun açısından da gurur verici bir olay. Bize anne şefkatiyle yaklaşıyor. Çok samimi biri olduğunu düşünüyorum. Bizlere de örnek oluyor” dedi.

  • ‘Çocukluk hayalim’ dedi, korumak için hayatını kaybetti

    ‘Çocukluk hayalim’ dedi, korumak için hayatını kaybetti

    Olay, sabah saatlerinde Köse ilçesi Kayadibi köyünde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Kayadibi köyü Bayraklıtepe bölgesinde bulunan ağaçlık alanda henüz belirlenemeyen bir sebeple yangın çıktı. Otların kuru olması ve rüzgârın da etkisiyle yangın kısa sürede büyüdü. Alevleri gören köy sakinleri itfaiye ekiplerine haber verdi. Bölgeye gelen itfaiye ekiplerinin uzun süren çalışmasının ardından yangın söndürüldü.

    Diktiği fidanlar yanmasın diye hayatını kaybetti

    Öte yandan kısa sürede büyüyen yangının geçtiğimiz yıllarda “çocukluk hayalim” diyerek diktiği fidanlık alana doğru ilerlediğini gören Ömer Bulut (79) ise yangına müdahale etmek için bölgeye gitti. Kendisini dumanlar içerisinde bulan Bulut, henüz belirlenemeyen bir sebeple yere yığıldı. Yangının söndürülmesinin ardından olay yerinde yapılan incelemede yaşlı adamın cansız bedenine ulaşıldı. Alevlerin içerisinde kalan yaşlı adamın yanmış cansız bedeni kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumuna kaldırılırken, yangınla ilgili soruşturma başlatıldı.
    Ömer Bulut’un geçtiğimiz yıllarda kardeşiyle birlikte diktiği binlerce fidan nedeniyle Köse Kaymakamlığı’ndan teşekkür belgesi aldığı öğrenildi.

  • Çiftçi borsa ile hayallerine kavuşacak

    Çiftçi borsa ile hayallerine kavuşacak

    Önemli Projenin detayları ile ilgili bilgi veren Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Aydın, tarıma dayalı bir ekonomiye sahip olan Yenişehir’de tarımın gelişmesi, tarım ürünlerinin daha fazla değer kazanmasını sağlamayı hedeflediklerini belirterek, ‘İlçemizdeki üreticiler, Kooperatifler ile Yenişehir Ticaret Borsası yönetimi ve üyelerinin Tarım ve kırsal kalkınmayı destekleme kurumu (TKDK)’nın Avrupa Birliği ve uluslararası kuruluşlardan sağlanan Hibe destekleri kaynaklarından faydalanmasını sağlamayı hedefliyoruz. Amacımız, tarımın ve Hayvancılığın Başkenti Yenişehir’de yaşayan değerli üreticilerimizin ihtiyaç ve hayallerini kavuşturmak onların üretimlerine bir nebze olsun katkı sağlamaktır. Bu amaçla önümüzdeki günlerde TKDK Bursa Koordinatörü Bilal Tunç ve Ekibini Borsa’mızda misafir edeceğiz ve TKDK’nın desteklemeleri ile ilgili kendilerinden bilgi alacağız.

    Bu toplantımıza ilçemizde bulunan kooperatiflerin başkan ve yöneticilerini de ağırlayacağız. TKDK’nın çok ciddi desteklemeleri var ve bu desteklerden ilçemizin de daha fazla yararlanması için ciddi bir çalışma gerçekleştireceğiz. İnşallah bu ziyaretin ardından ilçemizde bulunan kooperatifler ve üreticilerimiz TKDK’nın hizmetlerinden daha fazla yararlanacaklardır’ dedi.