Etiket: Hayvan

  • Hayvancılığın en büyük sorunu yem açığı

    Hayvancılığın en büyük sorunu yem açığı

    TÜDKİYEB Genel Başkanı Nihat Çelik, yaptığı açıklamada hayvancılığın en büyük darboğazlarından birinin kaba yem açığı olduğunu belirterek, “Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği ve hayvancılığın genelinde giderlerin yüzde 60-70’ini kaba ve kesif yem giderleri oluşturmaktadır. Ülkemiz hayvancılığının geliştirilmesinde çözülmesi gereken en önemli sorunlardan biri kaliteli ucuz kaba yem ihtiyacının düzenli olarak karşılanmasıdır. Ülkemizde yaklaşık 17 milyon büyükbaş ve 56 milyon küçükbaş hayvan varlığı bulunmaktadır. Kaba yem ihtiyacımız ise 65 milyon tonu silaj ve 25 milyon tonu kuru ot olmak üzere yıllık 90 milyon ton civarındadır. İhtiyaç durumu böyleyken kaliteli kaba yem üretimimiz 30-35 milyon tonlarda kalmaktadır. Dolayısıyla ülkemizin kaba yem açığı yaklaşık 55-60 milyon ton olup bu açığın kapatılması hayvancılığımızın geleceği adına son derece önemlidir” dedi.

    Genel Başkan Çelik, kaba yem açığının kapatılması ve kesif yem üretimine ilişkin çözüm önerilerini şu şekilde sıraladı:
    “Kaba yem üretim alanları artırılmalıdır. Hayvancılığı gelişmiş AB ülkelerinde ekilebilir alanların yüzde 25-30’u yem bitkileri yetiştiriciliğine ayrılırken ülkemizde bu oran yüzde 7-8’lerde kalmaktadır. Son 20 yılda yem bitkileri ekiliş alanları 750 bin hektardan 2 milyon 250 bin hektara yükselmiş olmakla birlikte bu rakam yeterli değildir. Yem bitkileri ekiliş alanları 6 milyon hektara çıkarılmalıdır. Samanın kaba yem olarak kullanımı azaltılmalıdır. Yüzde 2.5 ham protein içeren samanın besleyici nitelikte bir kaba yem olmadığı bilinci ile alternatif kaba yem bitkisi ekilişleri teşvik edilmelidir. Kaba yem üretimi hayvancılık yapan işletmeler üzerinden planlanmalı ve desteklenmelidir. Kaba ve kesif yemin yerinde üretilmesi benimsenmelidir. Özellikle mini kırma makinesi ve mikser de denilen karıştırıcı gibi ekipmanlarla kesif yemin işletmelerin kendisi tarafından üretilmesi sağlanmalıdır. Gerek kaba gerekse kesif yem yerinde üretilmediğinde gereksiz nakliye masraflarından dolayı girdi maliyetlerini yükseltecektir. Aile iş gücünün kullanılması ile gerek kaba gerekse kesif yem giderlerini yüzde 40-50 oranında azaltacaktır.”

    Giderlerin azaltılması için yüklenici firmalara ihtiyaç olduğunu söyleyen Çelik, “Kaba yem ihtiyacını karşılamak üzere; ekilebilir alanlardaki bitki ekiliş deseninde yeşil yem bitkileri lehine pozitif ayrımcılık yapılmak suretiyle yem bitkilerinin rekabet gücü artırılmalıdır. Kaba yem bitkileri ekilişinin önündeki en büyük engel biçme balyalama ve silaj yapımı ile ilgili mekanizasyonun her işletme için çok pahalı olmasıdır. Bu nedenle hububat tarımında biçerdöver hizmetleri gibi balyalama ve silaj yapımı hizmetlerini de verebilecek yüklenici (müteahhit) firmaların oluşturulması sağlanmalıdır. Ayrıca kırma makinesi ve karıştırıcı gibi ekipmanlara sahip yüklenici firmalarla kesif yemin yerinde üretimi sağlanmalıdır. Ülke genelinde çoğunlukla hayvancılık yapılan ilçelerde ihtiyaca göre yeterli alet ve makine parkına sahip yüklenici firmalara sıfır ya da düşük faizli alet makine ve ekipman kredisi verilmelidir” ifadelerini kullandı.

    Çelik, yetiştiricilerin girdi maliyetlerinin mutlaka düşürülmesi gerektiğini ve hayvancılığın en önemli sorunlarından olan yem sorununun çözüme kavuşturulmaması halinde mevcut sorunların katlanarak büyüyeceğini ve bunun da et ve süt fiyatlarındaki artışlara olumsuz yönde yansımaya devam edeceğini kaydetti.

  • Küçükbaş hayvan üreticilerine kredi desteği

    Küçükbaş hayvan üreticilerine kredi desteği

    Valilik tarafından yapılan açıklamada, Küçükbaş hayvan üreticilerine verilen işletme kredisi 400 bin TL.’ye çıkarıldığı belirtildi. “Köyümde yaşamak için bir sürü nedenim var” projesi kapsamında, Erzurum Valiliği ve T.C. Ziraat Bankası arasında, 2 Kasım 2023 tarihinde imzalanan protokol ile küçükbaş hayvan yetiştiricilerine verilen yatırım ve işletme kredisi miktarı 400 bin TL.’ye çıkarıldı.

    Proje kapsamında, Erzurum İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından, 2020 ve 2022 yıllarında iki etap halinde alınan başvurular ile bugüne kadar 650 yetiştiriciye, 63 bin 236 küçükbaş hayvan verildi. Küçükbaş üretim modeli temelinde hazırlanan bu proje ile kırsal gelir kaynaklarının arttırılması ve köyden kente göçün azaltılması hedefleniyor.

  • Hayvansal ürün ihracatından milyonlarca döviz gelir

    Hayvansal ürün ihracatından milyonlarca döviz gelir

    İl Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerine göre Samsun’dan yurt dışına birçok hayvansal ürün ihraç edildi. Tıp, yiyecek ve kozmetik sektörü gibi birçok alanda kullanılan hayvansal ürünler en çok Rusya, Azerbaycan, Peru, Norveç, Kolombiya, Fransa, ABD, İngiltere, Birleşik Arab Emirlikleri, Kore, Çin, Japonya, Libya ve Avrupa Birliği ülkelerine gönderildi.
    Hayvansal ürün ihracatı kapsamında 11 adet balık unu ihracatından 1 milyon 475 bin dolar, 17 balık yağı ihracatından 12 milyon 964 bin dolar, 119 dondurulmuş balık ihracatından 1 milyon 148 bin dolar, 16 milyon 265 bin dolar ve 3 milyon 738 bin ruble, 7 tıbbi sülük ihracatından 174 bin dolar, 110 marina hamsi-sardalya ihracatından 153 bin dolar ve 9 milyon 277 bin dolar, 17 deniz salyangozu eti ihracatından 2 milyon 252 bin dolar, 12 deniz salyangozu kapağından ihracatından 300 bin dolar, 17 bal ihracatından 898 bin euro ve 947 bin dolar, 315 kanatlı hayvan ürünleri ihracatından 8 milyon 392 bin dolar ve 2 milyon 909 bin euro, 9 et ve süt ürünleri ihracatından 24 bin dolar ile 2 adet bitkisel ve hayvansal menşeili sıvı gübre ihracatından da 46 bin euro ve 54 bin dolar gelir elde edildi. Toplam 691 ihracatta 16 bin 756 ton ürün yurt dışına gönderilirken, bu ürünlerden 43,8 milyon dolar, 14,4 milyon euro ve 3,7 milyon ruble kazanç sağlandı.

    Hastalıklara karşı aşılama çalışmaları

    Hastalıklara karşı aşı uygulamaları kapsamında 340 bin 815 hayvana ilkbahar dönemi şap aşılaması, 317 bin 243 hayvana sonbahar dönemi şap aşılaması, 91 bin 324 hayvana sığır brusellozisi, 30 bin 930 hayvana koyun brusellozisi, 16 bin 818 hayvana büyükbaş şarbon, 5 bin 241 hayvana küçükbaş şarbon, 17 bin 730 hayvana kuduz aşısı, 10 bin 361 hayvana koyun-keçi çiçek aşısı, 199 bin 232 hayvana koyun-keçi vebası ve 332 bin hayvana da LSD (sığırların nodüler ekzantemine karşı yapılan aşı) aşısı yapıldı.

  • İnternetle hayvanlara yardım ediyor

    İnternetle hayvanlara yardım ediyor

    Gülbahar Uluçam, sokak hayvanlarını korumak ve onlara yardım eli uzatmak için sosyal medyayı kullanmasıyla dikkat çekiyor. Sevimli videolar ile hayvan sevgisinin önemi paylaşan Uluçam, şiddet gören hayvanların videolarını da paylaşarak, milyonlarca kişiye ulaşıyor ve hayvan haklarına dikkat çekiyor. Yaşıtlarının sosyal medyaya uzak olmasına rağmen milyonlarca kişiye ulaşmasıyla dikkat çeken Gülbahar Uluçam, genç yaşlı demeden hayvan sevgisi konusunda farkındalık oluşturmaya çalıştıklarını söyledi. İş hayatından kalan zamanın büyük bir bölümünü hayvanlara ayırdığını dile getiren Uluçam, daha önce aklında böyle bir çaba olmadığını, kedi sahiplendikten sonra tüm sokak hayvanları için çalışmaya başladığını ifade etti.

     

    “Biz yiyecek vermezsek onlar nereden bulacak?”

    Sosyal medyayı etkin kullanmasıyla dikkat toplayan Gülbahar Uluçam, hayvanlara yardım ederken bazı vatandaşlardan tepki gördüğünü de dile getirdi.

    Hayvanlara eziyet edenlere ve onları sevmeyenlere hayvan sevgisini aşılayabilmek için sosyal medyayı etkin kullanmaya çalıştığını ifade eden Uluçam, “Biz hayvanları da hayvanları beslemeyi de çok seviyoruz. Hayvan sevdiğimiz için de bununla ilgili sosyal medya hesapları açtık, orada halkı bilgilendiriyorum ve hayvanlara şiddet uygulanan videolar olursa ya da kötü muamelede bulunursa bu vidoları paylaşıp, toplumu bilinçlendirmek, ayrıca hayvan sevgisini aşılamak istiyorum. Ben 50 yaşındayım, ama hayvanları çok sevdiğim için sosyal medyada hobi olarak başladım, daha sonra eve kedi aldık ve beslemeye başladık. Ondan sonra da dışardaki kedileri de beslemeye başladık. Bu şekilde hayvan besleme işini ilerlettik. Aynı zamanda çalışıyorum, çalıştığım yerin bahçesinde de kedileri besleyip, mama ve sularını koyuyorum. Herkesin kendi yaşam tarzıdır, biz de ömrümüzü hayvanlara adadık diyebilirim. Biz besleme yaparken şaşıran ve tepki gösterenler oluyor, mesela sokaklarda hayvanlara mama veriyoruz ve bizi gören bazı kimseler, ‘Burada mama vermeyin, üreyip, çoğalıyorlar, benim kapımın önüne koyma!’ gibi şeyler söylüyorlar. Biz mamayı onlara vermeyeceğiz de kime vereceğiz? Biz yiyecek vermezsek onlar nereden bulacak değil mi? Vakit buldukça ilgilenmeye çalışıyorum ama dediğim gibi genelde işten çıktığım zaman sürekli sosyal medya ile ilgilenmeye çalışıyorum. Çalışırken de ilgilenebildiğim kadar vakit ayırmaya çalışıyorum ama kendi işimi de ihmal etmeyip, hem işimi hem de sosyal medyayı idare etmeye çalışıyorum” dedi.

  • 38 can dostu hayata tutundu

    38 can dostu hayata tutundu

    Söke’de 24 Ekim Pazartesi günü vatandaşlardan gelen ihbar üzerine harekete geçen polis ekipleri, hayvanlara kötü muamele yapıldığı iddiasıyla bir apartman dairesine baskın yaptı. İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Söke Belediyesi’ne bağlı zabıta ekipleriyle birlikte evin içerisinde arama yapan polis ekipleri, saksıların içerisine gömülmüş telef olmuş halde kedi ve köpekler buldu. Evde ayrıca çok sayıda hasta ve bakıma muhtaç sokak hayvanı da bulan ekipler, yeterli beslenemedikleri için bitap düştükleri görülen kedi ve köpekleri koruma altına aldı.

    Vücutlarında herhangi bir yara ya da kesici alet izine rastlanmayan patili can dostlar, Kuşadası Belediyesi Evcil Hayvan Rehabilitasyon Merkezi’ne getirildi. Merkezde görevli veterinerler, vakit kaybetmeden sokak hayvanlarına gerekli olan ilk müdahaleyi yaptı. Röntgenleri çekilen ve kan tahlilleri yapılan kedi ve köpeklere daha sonra serum bağlanarak gıda takviyesinde bulunuldu. Kendileri için seferber olan Kuşadası Belediyesi Evcil Hayvan Rehabilitasyon Merkezi veterinerleri sayesinde hayata yeniden tutunan can dostlar, sağlıklarına kavuşturulduktan sonra sahiplendirilecek.

    “Sıcak yuvalarına kavuşturacağız”

    Kuşadası Evcil Hayvan Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Fulya Akıllı, sokak hayvanlarının merkeze getirildikleri ilk gün çok kötü bir durumda olduklarını belirterek, “Şu an Söke’den getirilen 31 kedi ve 7 köpeğe yoğun bir tedavi uyguluyoruz. Özellikle beslenmelerine çok dikkat ediyoruz. Kedi ve köpeklerin hiçbirinde çip bulunmadığı için sahipsiz bir durumdalar. Amacımız can dostlarımızı hem sağlıklarına hem de sıcak yuvalarına kavuşturmak olacak” dedi.

    “Sağlık durumları iyiye gidiyor”

    Merkezde görevli Veteriner Cihan Şengün ise, “Kedi ve köpeklerde yaptığımız ilk muayenede bir takım viral hastalıklara rastladık. Hijyenik olmayan ortamda bulundukları için virüs kapıp, birbirlerine de bulaştırmışlar. Bazı kedilerin dişleri tamamen çürümüştü. Büyük bir bölümde sıvı kaybı vardı. Gerekli besin ve serum takviyelerini yaptık. Şu an durumları iyiye gidiyor. Hepsini iyileştirmeye çalışacağız” diye konuştu.

    Tam donanımlı hayvan hastanesi

    Her yıl binlerce kedi ve köpeği tedavi ederek hayatlarını kurtaran Kuşadası Evcil Hayvan Rehabilitasyon Merkezi, yenilenen alt ve üst yapısı kadar her geçen gün iyileştirilen tıbbi imkanları ile tam donanımlı bir hayvan hastanesi olarak hizmet veriyor. Geçtiğimiz aylarda hizmete giren Kedi Tedavi Ünitesi’nin ardından doğru teşhis ve tedavi için gerekli teknik cihazlarla güçlendirilen merkez, bünyesine eklenen röntgen, hemogram, kan sayım cihazı, özellikle yavru hayvanlar için büyük önem taşıyan tam donanımlı yoğun bakım üniteleri ve ameliyathanesi ile geçmişte yapamadığı pek çok tıbbi müdahaleyi şu an için yapabilir duruma geldi.

  • İç-dış parazit aşısı neden önemli?

    İç-dış parazit aşısı neden önemli?

    Türkiye’de son dönemlerde uyuz vakaları arttı. Yeterli hijyen şartlarının sağlanamaması sebebiyle bir salgın olduğu bilinirken, vatandaşların bir bölümü uyuz hastalığının hayvanlardan kaynaklandığını düşünüyor.

    Konuyla ilgili bilgiler paylaşan veteriner hekim Tuğçe Kara ise, insanlarda gözüken uyuz etkenlerinin genellikle hayvanlara bulaşacak türden olmadığını ve hayvanlardan insanlara geçebilen sadece 1 uyuz türünün olduğunu ifade etti. Evcil hayvanlarda 3 ayda 1 rutin olarak yaptırılması gereken iç-dış parazit uygulamalarının önemine de vurgu yapan Kara, uyuz hastalığıyla ilgili hayvanların günah keçisi ilan edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

    “Hayvanlardan insanlara geçebilen sadece 1 uyuz türü var”

    Tuğçe Kara, uyuz salgınıyla ilgili hayvan sahiplerine çok panik yapmamalarını tavsiye etti. İnsanlarda gözüken uyuz etkenlerinin genelde hayvanlara bulaşan türden olmadığını açıklayan Kara, “Çok panik yapılmamasını öneriyoruz. Biz zaten rutin olarak iç-dış parazit uygulamalarını hayvan evde olsa bile 3 ayda bir sıklıkla tavsiye ediyoruz. Bunları düzenli yaptıran hasta sahiplerinde ve hastalarımızda böyle problemler oluşmuyor. Ama en ufak bir lezyon, yara ya da tüy dökülmesi görüldüğünde de hayvanın muhakkak kliniğe getirilip muayene edilmesi gerekiyor. Evveliyatını insanların kendilerinin düşünmelerini söylüyorum, 3 ayda bir iç-dış parazit uygulamalarını yaptırmayan vatandaşlara da bu konuda dikkatli olmalarını öneriyorum. İnsanların düşündüğünün aksine toplumda şöyle bir yanlış anlaşılma var, sanki bütün uyuzlar hayvanlardan geçiyor. Aslında bu tam tersi. Hayvanlardan insanlara geçebilen sadece 1 tane uyuz var o da ‘Sarcoptes’ dediğimiz bir tür” dedi.

    “İnsanlardaki uyuzun artmasının temel sebebi hijyen kurallarına dikkat etmemeleri”

    Hayvanlarda sıklıkla ‘Demodeks’ ve ‘Kulak uyuzu’ ile sadece kedilerde ve köpeklerde görülen türlere rastladıklarını belirten Kara, “Bunlar insanlara geçmiyor. Dediğim gibi sadece 1 uyuz türü insanlara geçebiliyor ve o sanıldığı kadar yaygın değil. İnsanlardaki uyuzun artmasının temel sebebi, insanların birbirleriyle olan teması ve genel hijyen kurallarına dikkat etmemeleri. Tabii doktorlar bunun açıklamasını daha iyi yaparlar ama ben en azından hayvanlar yönünden olan kısmını anlatayım, sanılanın aksine hayvanlardan insana o kadar yoğun bir bulaş yok. Bir evcil hayvanda da uyuz varsa onun veteriner hekim tarafından muayene edilmesini tavsiye ediyoruz. Asla bulaşmaz demiyoruz, bulaşan bir türü var. Çok panik yapmamak gerekir, tedavisi gerek insanlar için gerek hayvanlar açısından çok zorlayıcı olmuyor. Sonuçta ölümcül ya da çözümü olmayan bir hastalık değil. Çok basit, birkaç ilaç kullanımıyla toparlayabiliyoruz. İnsanlardaki uyuzun asıl nedeni hayvanlar değil. O yüzden hayvanları günah keçisi ilan etmeyelim” şeklinde konuştu.

  • Sokak hayvanlarına tam teşekküllü merkez

    Sokak hayvanlarına tam teşekküllü merkez

    İznik Belediyesi Veteriner Sağlık Hizmetleri ve Rehabilitasyon Merkezi, modern tesisi, veteriner hekim ve teknik kadrosuyla röntgen, ameliyathane, kan tahlili, yemleme ve barınma bölgelerinden oluşuyor. Ayrıca hayvan sahiplenmek isteyen vatandaşlar buradan sahiplenme yapabiliyor. İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta, “İlçemizde böyle bir merkez yıllardır büyük bir eksiklikti.

    Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren çalışmalarına başladığımız rehabilitasyon merkezimizi en ince ayrıntılarına kadar planladık. Tam teşekküllü bir merkezde olması gereken teknik ekipman, veteriner hekim ve teknik personelimizi buraya sağladık. Sokaktaki her bir hayvanımıza Hayvanların hayatlarına dokunabilmenin bunu yapabilmenin mutluluğunu bizlerde yaşıyoruz.

    Tedavi edilen hayvanları tamamen iyileşinceye kadar merkezimizde misafir ediyor ardından ya doğal ortamlarına bırakıyor ya da sahiplendiriyoruz. Personellerimiz mobil araçlarımızla sokaklarda kısırlaştırma yaşına gelmiş hayvanlarımızı alıp merkeze getirerek işaretlemesini yapıp çip takıyor. Daha sonra kuduz aşısı, iç ve dış parazit tedavileri yapılarak buradaki bakımı bittikten sonra geldiği bölgeye geri götürülüyor” diye konuştu.

    Başkan Usta, hayvan sahiplenmenin ciddi bir sorumluluk gerektiğine de işaret ederek, hayvan severlerden bu konuya hassasiyet göstermelerini istedi.
    İznik Belediyesi Veteriner Sağlık Hizmetleri ve Rehabilitasyon Merkezi 1 Veteriner Hekim, 4 personel ve 1 idari personel ile hizmet veriyor.

  • Muradiye’de 40 küçükbaş hayvan telef oldu

    Muradiye’de 40 küçükbaş hayvan telef oldu

    Edinilen bilgiye göre olay, Muradiye ilçesine bağlı Durukkaş Mahallesi’nde meydana geldi. Halis Tekin’e ait olan koyunları tarlada şişmiş ve telef olmuş olarak gören mal sahibi yetkililere haber verdi. Olay yerine gelen Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü yetkilileri yapmış oldukları tetkikler sonucu 40 koyun ve kuzunun yedikleri yoncadan zehirlenip şişerek telef olduklarınu belirledi. Telef olan küçükbaş hayvanlar Muradiye Belediyesi’nin iş makineleri tarafından açılan bir kuyuya gömülürken, Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü yetkilileri pazartesi bölgede yeniden inceleme yapacak.

  • AK Parti’li Reyhan’dan barınak açıklaması

    AK Parti’li Reyhan’dan barınak açıklaması

    Odunpazarı ilçesine bağlı Yassıhöyük Mahallesi’nde bulunan barınağın sorunları hakkında konuşan AK Parti Eskişehir İl Başkanı Süleyman Reyhan, 2022 yılında söz konusu barınakta bulunan toplamda 173 adet olan yasaklı ırk köpeğin 134’ünün barınakta öldüğü dile getirerek, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’a yüklendi. Hayvan barınağı probleminin çözüme kavuşması gerektiğini söyleyen AK Parti Eskişehir İl Başkanı Reyhan şu ifadeleri kullandı;

    “Mera alanlarının korunması kanunlarla belediyelere verilmiştir. Odunpazarı Belediyesi o alana mera kanununa göre alınması zorunlu olan izinleri almadan, işgal durumu oluşturarak hayvan barınağı yapmış. Yassıhöyük Mahallesinde bulunan barınak devam eden 18 yıl içerisinde git gide büyütülerek abartılı seviyelere ulaşmıştır. Odunpazarı Belediyesi hayvan barınağını 2005 yılında ruhsat aldığı tarlaya değil, tahsis talebi uygun görülmeyen meraya yapmıştır. 2022 yılında söz konusu barınakta bulunan toplamda 173 adet olan yasaklı ırk köpeğin 134’ünün barınakta öldüğü tespit edilmiş ve bu durum yerel ve ulusal basında da oldukça ses getirmişti. O barınak o günlerden beri Eskişehir kamuoyunda oldukça tartışılıyor. Söz konusu barınakta veteriner hekim sayısı yetersiz. Hayvanlara çok daha iyi şartlarda bakılması gerekiyor. Gerekli önlemler alınmadığı ve barınağın sürekli büyütülmesi nedeniyle barınağın yakınlarında bulunan mahalleler sıkıntı yaşıyor. Önlemler alınmadığı için halk sağlığı riske ediliyor. Kazım Kurt kanunlara uygun bir alan bulup barınağı taşımak yerine laf cambazlığı yapmayı tercih ediyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, sizlere “arazi bulamıyorsanız bize yazılı talepte bulunun yardımcı olalım” demesine rağmen yanıt vermeye tenezzül etmiyorlar. Yerel seçimler öncesinde Eskişehir halkının ve hayvan severlerin gözünde mağduru oynamak yakışıyor mu size. Eskişehir halkına gerçekleri neden anlatmıyorsunuz. Tahliye süresine ek 1 yıl süre verildiği yazısını almanıza rağmen haberiniz yokmuş gibi davranıyorsunuz. Yerel seçimlere artık 173 gün gibi bir süre kaldı. AK Parti’nin adayları Odunpazarı Belediye Başkanı seçimleri kazanacak ve hızlı bir şekilde barınak sorununu çözecektir. Eskişehir’deki sokak hayvanlarının geniş ve modern bir hayvan barınağına kavuşacağı günlere az kaldı. İlgili tüm kurumlar sürekli temas halinde, kanunlara uygun şekilde hareket eden, Eskişehir halkının tüm sorunlarını çözüme kavuşturan bir belediyecilik anlayışı ile Odunpazarı ilçemizi de yönetilecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.”

  • Yıldırım’da sokak hayvanları emin ellerde

    Yıldırım’da sokak hayvanları emin ellerde

    Yıldırım Belediyesi, sokaktaki can dostlarına şefkat elini uzatarak sevimli dostlarının barınması ve tedavisinin yapılmasının yanı sıra onları sahiplendirerek yeni yuvalarına kavuşturuyor. Veteriner İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, sokak hayvanlarına verdiği hizmetlerin yanı sıra, Cumalıkızık Sahipsiz Hayvan Bakımevi ve Tedavi Merkezi’nde çocukları misafir ederek onların çevreye, doğaya ve hayvanlara karşı duyarlı olmalarını sağlamak amacıyla birbirinden farklı eğitim çalışmaları düzenliyor.

    Yıldırım Belediyesi, 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’ne dikkat çekmek için Cumalıkızık Sahipsiz Hayvan Bakımevi ve Tedavi Merkezi’nde yaklaşık 150 anaokulu ve ilkokul öğrencisini ağırladı. Barınağı gezen çocuklara farkındalık oluşturmak için mama üretim tesislerinde üretilen kedi maması dağıtıldı.

    Köklü bir medeniyetin ruhunu taşıyan Yıldırım’da, her canlıya değer verildiğini vurgulayan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Veteriner İşleri Müdürlüğü’müz can dostlarımızı korumak, onlara daha güvenli ve sağlıklı bir yaşam sunmak için yoğun şekilde çalışıyor. Cumalıkızık Sahipsiz Hayvan Bakımevi ve Tedavi Merkezi’mizde geride bıraktığımız 4,5 yılda; 3 bin 100 hayvan sahiplendirildi. 4 bin 225 hayvana kısırlaştırma işlemi uygulanırken 12 bin 224 kedi, köpek aşılandı ve 28 bin 532 hayvan ise tedavi edildi. Tüm bunların yanı sıra; kendi ürettiğimiz kuş evlerini ve hayvan barınaklarını ilçenin belirli noktalarına yerleştiriyoruz. Yemek bulmakta zorlanan hayvanlar için, daha önceden belirlenen noktalara düzenli olarak mama bırakıyoruz. Sokak hayvanları için parklara, caddelere, sokaklara su kapları yerleştiriyoruz. İlçemizin birer sakini olarak gördüğümüz can dostlarını korumaya, onlar için daha güvenli yaşam alanları oluşturma devam edeceğiz” dedi.