Etiket: hayvanlar

  • Antalya Doğal Yaşam Parkı

    Antalya Doğal Yaşam Parkı

    Antalya Doğal Yaşam Parkı, doğanın ve hayvanların korunması adına önemli bir merkez olmaya devam ediyor. Doğal yaşam alanlarında özgürce dolaşan 1400’den fazla hayvanı barındıran park, 127 farklı türe ev sahipliği yapıyor. Her yıl yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Doğal Yaşam Parkı’nda bahar mevsiminin de habercisi olan doğumlar başladı. Doğal Yaşam Parkı Şube Müdürü Dr. Aygül Arsun, yeni doğumlarla parkın neşesinin ve coşkusunun arttığını belirtti.

    “Yavru bereketi”

    Özellikle çocukların ilgisini çeken kuyruklu lemurlardan üç yeni yavrunun doğduğunu belirten Arsun, “Yavrular bir aylık oldular ve anne sırtında zamanlarını geçiriyorlar. Bazıları ağaçlara tırmanarak kendilerini deniyorlar, bir çocuk gibi oynuyorlar” dedi.

    Ayrıca, parkta diğer türlerden de yavruların olduğunu belirten Arsun, “Ceylanlarımız da yavrulama başladı. Dağ keçileri, geyikler, koyunlar ve kuzular hepsi yavruladı. Rakunlarımızın da yeni yavruları var. İlkbaharın sonlarına doğru doğacak yavrularımız var. Baharla birlikte üreme patlaması yaşıyoruz” diye konuştu.

    Tüm çocuklar davetli

    Arsun, özellikle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesine denk gelen bu güzel haberle ziyaretçilere bir de müjde verdi. Girişlerin 23 Nisan’da ücretsiz olacağını belirten Arsun, tüm çocukları ve ailelerini parkı ziyaret etmeye davet etti.

  • Can dostlara Büyükşehir şefkati

    Can dostlara Büyükşehir şefkati

    Soğukkuyu Sokak Hayvanları Tedavi Merkezi’nde 2023 yılı boyunca 4 bin 396 tedavi, 16 bin 340 parazit uygulaması, 7 bin 067 kısırlaştırma ve 7 bin 133 aşı olmak üzere toplamda 35 bin 501 adet tedavi gerçekleştirildi. Yine aynı dönemde mahalle gönüllüleri, sivil toplum kuruluşları ve hayvan severlerin de katılımı ile 17 ilçe genelinde besleme faaliyetlerine ağırlık verildi. Belirlenen 163 noktada haftada 2 kez olacak şekilde düzenli besleme ve alan temizliği yapılırken, sokak hayvanlarının beslenmesi için yıl boyunca 55 tondan fazla mama harcandı. Havaların soğuması ile birlikte ‘can dostlarının barınma ve beslenmesi için’ 17 ilçede ormanlık alanlar, baraj kenarları, park alanları ve sahil kenarları gibi yerlere 102 adet köpek ve kedi kulübesi yerleştirildi.

    Büyükşehir Belediyesi, bakım ve besleme faaliyetlerinin yanı sıra hayvan sağlığı ve sevgisi konularında eğitim çalışmalarına da ağırlık veriyor. Veteriner Hizmetleri Şube Müdürlüğü’nde görevli veterinerler, belirli periyotlarla, ilk ve ortaokul seviyesindeki öğrencilere yönelik eğitim çalışmaları düzenliyor. Ayrıca Büyükşehir Belediyesi tarafından Uludağ Üniversitesi ve Doğa ve Yaban Hayatı Koruma Müdürlüğü uzmanlarınca gönüllü vatandaşlara, Yerel Hayvan Koruma Görevlisi eğitimi verilmesi sağlandı.

    Her can kıymetli

    Bursa’da ‘sahipsiz sokak hayvanı’ kavramını ortadan kaldırmak adına önemli çalışmaları hayata geçirdiklerini belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, tüm can dostlarına Büyükşehir olarak sahip çıkmaya çalıştıklarını söyledi. Gümüştepe Mahallesindeki tedavi ve rehabilitasyon merkezinin yakın zamanda hizmete alınacağını dile getiren Başkan Aktaş, “Bu anlamda Sokak Hayvanları Tedavi Merkezimizde özverili bir çalışma sergiliyoruz. Sokakta yaralı, hasta veya bakıma muhtaç bir hayvan olduğu ihbarı bize ulaşır ulaşmaz ekiplerimiz derhal harekete geçiyor. Sadece bu yıl 35 binden fazla tedavi hizmeti verdik. Takdir edersiniz ki sadece Büyükşehir olarak her noktaya ulaşmamız mümkün değil. Özellikle sokak hayvanları konusunda sivil toplum kuruluşları ile işbirliği halindeyiz. Besleme noktasında onlara mama takviyeleri veriyoruz. Birlikte bakım ve besleme faaliyetleri gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.

  • Hayvanlar podyumda

    Hayvanlar podyumda

    Samsun’un Canik Belediyesi, çocuklar ve gençlerde hayvan sevgisi oluşturmak ve toplumda sokak hayvanlarına yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla etkinlikler ve programlar düzenlemeye devam ediyor. Canik Belediyesi’nin sokak hayvanlarının korunması konusunda toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla ilçede gerçekleştirdiği Dünya Hayvanları Koruma Günü Etkinliği, renkli görüntülere sahne oldu. Can dostlarının sahipleri ile birlikte podyum yürüyüşü gerçekleştirdiği, eğlenceli ve eğitici aktivitelerin yer aldığı etkinlikte Canik Ödüllü Can Dostu Fotoğraf Yarışması ödülleri sahiplerini buldu.

    Sevimli dostlar podyumda yürüdü

    Sıfır Atık Köyü’nde gerçekleşen etkinlikte can dostları defileye imza attı. Canik Ödüllü Hayvan Dostu Fotoğraf Yarışması’nda ödül alan ve dereceye giren sevimli dostlar, geri dönüşüm ve sıfır atık konularına dikkat çekmek amacıyla atık tekstil malzemelerinden üretilen kıyafetler eşliğinde podyum yürüyüşü gerçekleştirdi. Etkinlikte Canik Ödüllü Hayvan Dostu Fotoğraf Yarışması’nda dereceye giren yarışmacılara ödülleri, protokol üyeleri tarafından takdim edildi.

    Belediye, etkinlik alında oluşturduğu sahiplendirme alanında kimsesiz hayvanları yeni sahipleriyle buluşturdu. Canik’te gerçekleşen etkinlikte vatandaşlar “Can dostlarına sevgi ve şefkatle yaklaşalım, onları hep birlikte koruyalım” diyerek sokak hayvanlarının korunması konusunda dünyaya mesaj verdi. Vatandaşların büyük bir ilgiyle katılım sağladığı etkinlikte, ilçe genelinde ağaçlara asılmak üzere kuş evi, köpek kulübesi ve yüz boyama etkinliği de gerçekleştirildi.

    Etkinliğe Canik Kaymakamı Vehbi Bakır, Canik Belediye Başkan Yardımcısı Muzaffer Emuce, Tarım ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar 11. Bölge Müdürlüğü Samsun Şube Müdürü Mevlüt Özyanık, Samsun Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Tevfik Akçay, Canik İlçe Milli Eğitim Müdürü Zahit Köseoğlu, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.


    Neşeli bir ortamda geçen etkinlikte Canik Belediyesi katılımcılara çeşitli ikramlarda bulundu.

  • Başkan Tanır, patili dostların yanında

    Başkan Tanır, patili dostların yanında

    Kestel Belediyesi, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde Sokak Hayvanları Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde öğrenciler için etkinlik düzenledi. İlköğretim ve ana okul düzeyindeki yaklaşık 300 öğrenci, tedavi merkezine ziyarete gelerek merkezdeki candostlarıyla keyifli bir zaman geçirdi, veteriner hekimler eşliğinde besleme yaptı. Öğrencilere eşlik eden Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır, sokak hayvanları ve öğrenciler ile hatıra fotoğraf çektirdi ortaya ise renkli görüntüler çıktı.

    “Yaşam alanlarını korumak bizim elimizde”

    Burada konuşan Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır, “Hayvanların da can taşıdığı, insanlar gibi haklara sahip olması gerektiği herkesin kabul edebileceği bir gerçektir. Bizim inancımız gereği de hayvanlara duyarlı davranmak, onlara eziyet etmemek bir zorunluluktur. Birlikte doğayı paylaştığımız hayvanların, doğanın dengesinin korunmasında önemli bir yeri vardır. Dünyamız, bütün canlıların denge içinde yaşamasıyla güzelliğini devam ettirebilmektedir. Hayvan sevgisi insandaki yardımlaşma, iyilikseverlik ve sevgi gibi duyguları geliştirir. Hayvanları sevenler, insanları, tüm canlıları, dünyayı kısacası yaşamayı severler. Bizlere düşen ve yakışan, hayvanlara karşı sevgi ve şefkat duygularımızı canlı tutmak, onları korumak ve hayvan haklarına saygı duyulmasını sağlamak olmalıdır. Sadece bugün değil, her gün onlara sahip çıkalım. Hayvanları bir gün değil, her gün sevmemiz ve korumamız, yaşam haklarına saygı duymamız lazım. Korumak yetmiyor, Allah’ın sessiz kullarını sevin ki yüce Rabbimiz de bizleri sevsin. Hayvanlara eziyet edenlere karşı duralım. Her canlının yaşam hakkına saygı duymak gerektiğini hatırlatarak 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’nün kutluyorum. Umarım hepimiz dilsiz dostlarımıza sahip çıkarız. Sevimli dostlarımızın yaşam hakkını ve yaşam alanlarını korumak bizim elimizde’’ dedi.

  • Ormanlık alanlarda 18 gölet ve 900’ü aşkın yalak oluşturuldu

    Ormanlık alanlarda 18 gölet ve 900’ü aşkın yalak oluşturuldu

    Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yaban hayatının korunmasına yönelik her türlü önlemi aldıklarını belirtti. Soğuk kış günlerinde yaban hayvanlarının aç kalmaması için yemleme çalışmaları yapan DKMP Genel Müdürlüğü, sıcak geçen yaz günlerinde de yaban hayvanlarının su ihtiyacının giderilmesi için büyük gayret gösteriyor. Yaz mevsiminde doğal su kaynaklarının azalması gibi sebeplerle su bulamayan yaban hayvanları, yerleşim yerlerine yönelebiliyor. Bu durum yaban hayvanlarını yırtıcılara karşı savunmasız hale getirirken bazı olumsuzlukların yaşanmasına da sebep olabiliyor. Bu durumun önüne geçilmesi için yaban hayvanlarına kendi yaşam ortamlarında su bulma imkanı sağlamak büyük önem taşıyor.

    Ormanlık alanlarda 18 gölet ve 900’ü aşkın yalak oluşturuldu

    DKMP Genel Müdürlüğünce yaban hayvanlarının su ihtiyacını doğal habitatlarında karşılamak üzere su kuyuları açılıyor, daha rahat suya ulaşabilmeleri için yalaklar oluşturuluyor. DKMP Genel Müdürlüğü ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü arasında 2020 yılında yaban hayatı türlerinin su ihtiyacının karşılanmasına dair protokol çerçvesinde belirlenen bölgelerde 7 adet sondaj yapıldı ve 18 adet gölet faaliyete geçirildi. Ayrıca DKMP tarafından yaban hayvanlarının su ihtiyacının tespit edildiği alanlarda 900’ü aşkın yalak yapıldı.

    Fotokapanlarla izleniyor

    Yemleme ve su temini sağlanan bölgeleri fotokapan ile izleyen DKMP Genel Müdürlüğü yapılan çalışmanın amacına ulaşıp ulaşmadığını da tespit ediyor. Ülke genelinde elde edilen görüntülerde, birçok kuş ve memeli türünün periyodik olarak su içmek ya da serinlemek amacıyla bu alanları kullandığı görülüyor. Özellikle boz ayı, yaban kedisi, vaşak, yaban domuzu, tilki, porsuk, kınalı keklik gibi türlerin oluşturulan alanlara gelip su içtikleri kameralara yansıyor. Ayrıca, son günlerde yaşanan orman yangınlarından etkilenen bölgelerdeki yaban hayvanları için de hızlı bir şekilde yalaklar oluşturularak yemleme çalışmalarına ağırlık verildi.

    “Ormanlık alanlarda oluşturulan gölet ve yalaklar yaban hayvanlarına can suyu oluyor”

    Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yaban hayatının korunmasına yönelik her türlü önlemi aldıklarını belirtti. Yaz mevsiminde su bulmakta zorlanan yaban hayvanlarını da ihmal etmediklerine dikkati çeken Yumaklı, ormanlık alanlarda oluşturdukları göletler ve yalaklarla bu canlılara su sağladıklarını anlattı. Bakan Yumaklı, “DKMP Genel Müdürlüğümüz, yaban hayatının korunup geliştirilmesi için büyük gayret gösteriyor, yaz aylarında yaptığı çalışmalarla yaban hayvanlarına can suyu oluyor” ifadelerini kullandı.

  • Sokaktaki canları unutmadılar

    Sokaktaki canları unutmadılar

    Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat tarihinde yaşanan 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremler 11 ilde büyük yıkım ve can kayıplarına neden oldu. Asrın felaketi olarak nitelendirilen depremlerde insanlar kadar sokak hayvanları da olumsuz etkilenmiş ve bu süreç içerisinde ‘sokakların sessiz canlıları’ olarak nitelendirilen hayvanlar mama ve su bulmakta zorlanmışlardı. Depremin ilk günlerinden itibaren organize olan sivil toplum kuruluşunda görevli bir grup vatandaş, çeşitli platformlar üzerinden destek çağrıları yaparak aldıkları mama ve su yardımlarını şehrin belirli alanlarına götürerek sokak hayvanlarının beslenmesini sağlıyor.


    126 gündür bu çalışmayı yapan gönüllü vatandaşlar, kısa süre içerisinde organize olarak sokak hayvanlarının yardımına koştu. Gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında bilgi veren Muhammet Eliaçık, “Sokak hayvanları için gerçekleştirdiğimiz mama dağıtımını bugün de gerçekleştirdik. Depremin ilk aylarından itibaren sosyal medyada bir organizasyon yaptık ve çevre illerden mama desteği aldık. Gönüllülerimiz her hafta sonu depremin yıkıcı etkisinin görüldüğü alanlarda mama ve su dağıtımı gerçekleştirdi. Havaların sıcaklaşmaya başlaması ile birlikte sokaklara mama ve su bırakmayı unutmayalım” dedi.


    Gönüllü Adnan Şahiner ise, “Yaklaşık 3 aydır sokak hayvanları için mama su dağıtımı yapıyoruz. Sevimli dostlarımızın bu deprem sürecinden sonra da kendileri için mama ve su ihtiyacını karşılamak için belirli lokasyonlarda ihtiyaçlarını gidermek için çalışıyoruz” diye konuştu.

  • Başıboş hayvanlar kazaya sebep oldu

    Başıboş hayvanlar kazaya sebep oldu

    Kazada sürücü ve yanında bulunan yolcuya bir şey olmazken otomobil büyük hasar aldı hayvanlardan biri telef oldu. Olay yerine gelen trafik ekipleri kazayla ilgili inceleme başlattı. Kısa süreliğine kapanan yol normal seyrine dönerken, hayvan sahiplerinin kim olduğu araştırılıyor.

  • Patibüs ekibi hayvanları tedavi ediyor

    Patibüs ekibi hayvanları tedavi ediyor

    İzmit Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü’nün gezici muayene aracı Patibüs, afet bölgesinde depremden zarar gören hayvanların yaralarını sarmaya devam ediyor. Özveriyle çalışan ekipler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Veteriner Hizmetleri Müdürlüğü’nün Hatay Defne’deki tedavi merkezinde çalışmalara destek olmanın yanı sıra Samandağ ve Defne bölgesindeki sokak hayvanları ve ahır hayvanlarının bakım ve tedavilerini de gerçekleştiriyor.

    Patibüs ekibi, yaralı hayvanların tedavilerini gerçekleştirmeye ve rutin kontrollerini yapmaya devam edecek.

  • Depremde kurtarılan 400 hayvan tedavi edildi

    Depremde kurtarılan 400 hayvan tedavi edildi

    Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat tarihinde meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki 2 deprem sonrası şehir genelinde bulunan bir çok bina yıkıldı. Yıkımlarda insanlar kadar hayvanlarda zarar gördü. Bir çok evcil hayvan enkaz altında kalırken yardımlarına arama ve kurtarma ekipleri yetişti.

    Kahramanmaraş’ta kurtarılan yaklaşık 400 evcil hayvan Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi barınağında, barınak çalışanları ve gönüllü veterinerler tarafından tedavi edildi. Tedavisi biten hayvanlar farklı illere nakledilerek koruma altına alındı. Halen barınakta bulunan bazı hayvanların ise tedavisinin sürdüğü belirtildi.


    “Yaklaşık 400 hayvana burada bakım ve tedavisini yaptık”

    Deprem sürecinde 400 hayvanı tedavi ederek güvenli alanlara taşıdıklarını belirten Belediye Veteriner İşleri Müdürü Oğuzhan Gemci, “Depremden sonra bizlerde görev yerimiz olan bakım evimize geldik. Buradaki hayvanlarla ilgili Türk Veteriner Hekimleri Birliği ile istişare ederek tahliye kararı aldık. Hayvanlarımızı daha güvenli alanlara, daha güvenli şehirlere taşıyarak nakillerini sağladık.

    Bu süreçte AFAD la koordineli bir şekilde çalışarak enkazdan çıkan hayvanların tedavilerini yaptık. Bu süreçte vatandaşlarımız mamaya ve yemlere ulaşamadı, onlara yem ve mama tedarikini ücretsiz bir şekilde sağladık. Hala mevcudumuzda depremzede hayvanlarımız var. Yoğun bakımda ve şuan için taşınması mümkün olamayan hayvanlarımız var. Onların da tedavisi bittikten sonra güvenli bölgelere nakilleri sağlanacak. Bu süreçte enkazdan çıkmış olsun, sahipli olsun, sahibini kaybetmiş yaklaşık 400 hayvana burada bakım ve tedavisini yaparak güvenli bölgelere nakillerini sağladık” dedi.

  • Hayat kurtaran köpekler böyle yetişiyor

    Hayat kurtaran köpekler böyle yetişiyor

    Birçok afetin ardından arama kurtarma çalışmalarına katılan hassas koku duyusuna sahip eğitimli köpekler, üstün performanslarıyla hayat kurtarıyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgeye sevk edilen çok sayıda arama kurtarma köpeği de, enkaz altındaki insanların yerini tespit etme çalışmalarında önemli rol oynadı.


    “Yeter ki küçük bir koku çıkışı olsun”

    Düzce’de 12 yıldır köpek eğitmenliği yapan Taner Kurt, eğitim sürecini ve ne kadar sürede yetiştirildiklerini anlattı. Başarılı eğitimden geçen köpeklerin enkaz altındaki canlıların yerini tespit edebildiğini, hassas koku duyusu sayesinde nokta atışı yaptıklarını söyleyen Kurt, “Arama kurtarma köpeklerini yetiştirmek bizim yaklaşık 2 yılımızı alıyor. Bu 2 senenin sonunda sınavlarımız oluyor. Sınavlarda başarı elde edip, akredite olduktan sonra köpeklerimiz kazazede nerede olursa olsun, küçük bir kokuyu almasıyla her şeyi bitiriyor. Arama kurtarma köpekleri için ne ses ne de başka bir şey önemli. Önemli olan koku. Canlı insanın kokusu ve yoğun koku olması gerekiyor. Pasif koku değil, yoğun koku olması gerekiyor. İlk başta çalışmaya başlarken yoğun koku ile başlıyoruz. Arama kurtarma köpeği yoğun koku aldığı zaman bize havlayarak tepki veriyor. Havladığı zamanda biz anlıyoruz zaten. Güzel ve odaklı havlama yapıyorsa orada yaşayan bir depremzede vardır. Yerin ne kadar altı olursa olsun, yeter ki küçük bir koku çıkışı olsun. Mesafe fark etmeksizin canlı bulunabilir” Bizi tüm dünyada lider konuma taşıyacak böyle bir altyapı, ancak afet yönetiminde dijital dönüşümün gerçekleşmesiyle mümkündür” diye konuştu.

    “Farklı soğukluk ve sıcaklıklarda, farklı farklı insanlarla çalışması gerekiyor”

    Her köpeğin arama kurtarmada görev almadığını, belirli testlerden geçtikten sonra bunun kararının verildiğini ifade eden Kurt, “Burnunu güzel kullanabilmesi lazım, bu işe yatkın olması lazım. Yavruyken aldığımız zaman aylık test sürecimiz var. Bu test sürecinde korkuları olup olmadığına bakıyoruz. Bunu geçtikten sonra bu defa kutu ve havlama çalışmasına başlıyoruz. Aramalara başlıyoruz. Arama çalışmalarını yavaş yavaş artırıyoruz. Bunlardan sonraki süreç çok önemli. Köpeğimizin farklı iklim şartlarında çalışması lazım. Farklı soğukluk ve sıcaklıklarda, farklı farklı insanlarla çalışması gerekiyor. Özellikle canlı arama kurtarma köpeklerinin bütün illerde çalışması, bütün iklimlere alışması gerekiyor ve farklı farklı kokuların olması gerekiyor. 2 yılın sonunda da sınavı geçtikten ve akredite olduktan sonra enkaza çıkmaya hak kazanıyor” diye konuştu.

    “Arama kurtarma köpeği sahibi olmak isteyenler beni aradı”

    Deprem felaketinin ardından arama kurtarma köpeklerine olan ilginin arttığını kaydeden Kurt, sözlerini şöyle noktaladı:
    “Biz deprem bölgesinden döndükten sonra arama kurtarma köpeği sahibi olmak isteyen 35-40 kişi beni aradı. Biz burada arama kurtarma köpeği eğitim çalışmalarına başlarken günde 5-6 seans eğitim veriyoruz. Bu çok zaman isteyen, yorucu ve meşakkatli bir iş. Zamanınız varsa beklerim ama süreç çok zor. Çok uğraşmak gerekiyor. Olur dediğimiz köpek olmuyor, oyundan düşebiliyor. Bu defa emekleriniz gidiyor ama sağlıklı 2 sene kadar çalıştığınız zaman köpek çok güzel başarılar elde edebiliyor.”