Etiket: Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati

  • “Terörün finansmanını önlemeyi kararlılıkla sürdüreceğiz”

    “Terörün finansmanını önlemeyi kararlılıkla sürdüreceğiz”

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 2011 yılında kurulan Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının 2022 yılı sonuçlarına ilişkin bir paylaşım yaptı.

    Nebati, Vergi Denetim Kurulunun kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye, vergi kaçakçılığı ve terörün finansmanını önlemek amacıyla vergi incelemelerine kararlı şekilde devam ettiğini belirtti.

    Nebati, 2022 yılında yürütülen vergi incelemelerinde incelenen mükellef sayısında, düzenlenen rapor sayısında, önerilen vergi ve ceza tutarları ile vergi kaçakçılığı nedeniyle bulunulan suç duyurusu sayılarında cumhuriyet tarihinin bir yıldaki en yüksek seviyesine ulaşılarak rekor kırdıklarını ifade etti.
    Nebati, Hazine ve Maliye Bakanlığının vergi müfettişlerince 2022 yılında yürütülen denetimlerde 77 bin 610 mükellefin vergi incelemesini tamamlayarak 207 bin 958 adet raporun düzenlendiği bilgisini vererek, “Vergi inceleme ve denetim görevlerini yürütürken her zaman olduğu gibi devletimizin ve mükelleflerimizin haklarını koruyarak vergi kaçakçılığı ve terörün finansmanıyla mücadele edecek, vergi kayıp ve kaçağı nedeniyle oluşan haksız rekabeti önlemeyi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.
    Nebati, şöyle devam etti:

    “Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye Yüzyılı vizyonumuza; üreterek, istihdam sağlayarak ve ihracat yaparak katkı sağlayan mükelleflerimizi yaptığımız düzenleme ve teşviklerle destekleyecek, uyguladığımız politikalarla istikrarlı ekonomik gelişimimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Vergi inceleme ve denetim görevlerini yürütürken her zaman olduğu gibi devletimizin ve mükelleflerimizin haklarını koruyarak vergi kaçakçılığı ve terörün finansmanıyla mücadele edecek, vergi kayıp ve kaçağı nedeniyle oluşan haksız rekabeti önlemeyi kararlılıkla sürdüreceğiz.”

  • “Enflasyon hepimizin ortak sorunu, beraberce aşacağız”

    “Enflasyon hepimizin ortak sorunu, beraberce aşacağız”

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati MÜSİAD Genişletilmiş Başkanlar Toplantısı’na katıldı. Bakan Nebati programda yaptığı konuşmada enflasyonla mücadele, cari açık sorunu, yeni evim projesi konularıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

    Bakan Nebati, “Enflasyonla mücadelenin çok boyutlu ve topyekün yapılması gerekiyor. Bizim aldığımız önlemler kadar iş dünyamızın da atacağı adımlar son derece önemlidir. Bu mücadeleyi birlikte verdiğimiz ölçüde başarılı olacağımızı biliyoruz. Türkiye çapında faaliyet gösteren bazı zincir marketlerimizin karşılık verdiğini büyük bir memnuniyetle öğrendik. Fiyat sabitlemesi yapan ve çok sayıda üründe indirimlere giden bu işletmelerimizi yürekten tebrik ediyorum. Buradan, tüm işletmelerimize benzer uygulamaları hayata geçirmeleri için de çağrıda bulunuyorum. Enflasyon hepimizin ortak sorunu. İşsizliğe ve küçülmeye sebep olmadan bu sorunu beraberce aşacağız” dedi.

    “Enflasyonda hızlı düşüşler devam edecek”

    Bakan Nebati, “2023 yılının ilk aylarından itibaren gerek tüketici gerekse üretici enflasyonunda beklentilerdeki düzelme, emtia fiyatlarındaki normalleşme ve özel sektör firmalarımızın da katkısıyla hızlı düşüşlerin devam edeceğini hep birlikte göreceğiz” diye konuştu.

    “Cari açık sorununu artan üretim ve ihracatımızla aşacağız”

    Cari açık sorunu ile ilgili de konuşan Bakan Nebati, “Cari açık sorununu artan üretim ve ihracatımızla aşacağız. Giderek artan üretimle, artan ihracat ve turizm gelirlerimizle aşacağız. Karadeniz doğal gazımızla, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızdaki artışla aşacağız. Bilgi yoğun ve katma değerli üretimle aşacağız” ifadelerini kullandı.

    “Konut kampanyasında fiyat yükseltenlere karşı tedbirler aldık”

    Bakan Nebati, “Konut kampanyasında fiyat yükseltenlere karşı tedbirler aldık. Piyasadaki fiyatları gözetim altına aldık. Vatandaşlarımızı konut sahibi yapmak için gerçekleştirdiğimiz projeleri birileri kısa günün karı olarak yapılacak işlere izin vermeyiz. Her şey gözetimimizde. Konut projelerimiz devam edecek” dedi.

    Yeni Evim Kampanyası

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati orta gelirliye yönelik konut kampanyası ile ilgili de açıklamalarda bulundu. Bakan Nebati, “Programımız çerçevesinde sağlanacak finansman tutarları 1’inci Bölge olan İstanbul’da en çok 5 milyon TL; 2. Bölgedeki illerimizde (Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Mersin ve Muğla) en çok 3 milyon TL; 3. Bölgedeki illerimizde ise en çok 2 milyon TL’dir” dedi.

    “Hane halkı geliri hesaplanırken yalnızca eşleri esas alıyoruz”

    Bakan Nebati, konut projesiyle ilgili konuşmasına şöyle devam etti: “Programımız kapsamında hedef kitle; Konut sahibi olmayan ve Programdan yararlanmak için başvurmayı düşündüğü ilde son bir sene içerisinde konut satışı yapmamış olan vatandaşlarımızdır. Ayrıca, 1. ve 2. bölgelerdeki illerimizde konut almak isteyen vatandaşımızın, son bir yılda bu illerde ikamet etmiş olması gerekecektir. Kırsal kesimde konutu olan veya devremülk sahipleri de programdan yararlanabilecektir. Ancak hisseli tapusu olan, kooperatif ortaklığı bulunan, bağış yoluyla ya da ivazsız herhangi bir yöntemle tapusu olan vatandaşlarımız program kapsamında değildir. Hanehalkı geliri hesaplanırken yalnızca eşleri esas alıyoruz. Son olarak programa başvuracak kişinin son 12 ayda en az 9 ay sosyal güvenlik primi ödemesinin yapılmış olması gerekiyor.”

    Programa kapsamında kullandırılacak finansmanın temel kriterlerine ilişkin de konuşan Bakan Nebati, “Program kapsamında edinilecek konut 5 yıl boyunca satılamayacaktır. Hanehalkı toplam geliri belirli bir limiti aşamayacaktır. Konut bedelinin en az yüzde 10’u peşin olarak alınacaktır. Kredi vadesinin ilk 3 senesinde vatandaşlarımızca yapılacak taksit ödemelerine, hanehalkı gelirinin yüzde 40’ını geçmemesini sağlayacak şekilde ve geri ödemeli olarak Bakanlığımızdan destek vereceğiz. Konut üreticisi firmadan konut satış fiyatının yüzde 5’i kadar tutar; kredi vadesinin ilk yıl ödemelerini kolaylaştırmak adına, peşin olarak alınacaktır. Kredi vadesi azami 15 sene olacaktır. 2 milyona kadar olan kullandırımlarda 0,69; 2 ila 4 milyon TL arasında olan kullandırımlar için 0,79 ve 4 milyon ila 5 milyon TL arasında olan kullandırımlar için 0,99 faiz / kâr payı oranlarını uygulayacağız. Yeni başlayacak konut projeleri de kapsam dahilinde olup, bankaların müteahhitle proje bazında Garantörlük Anlaşması yapması gerekecektir. Program kapsamında başvurular 16 Ocak’tan itibaren alınmaya başlayacaktır” dedi.

    “Konut arzını sağlanması için çalışmalarımızı yaptık”

    Projenin amaçlarına ilişkin de konuşan Nebati, “Yeni Evim Projesi, konut kredi kampanyası değil. Geçici olarak ilan edilen bir kampanyada değil. Vatandaşlarımızı rahat bir şekilde konut sahibi yapabilmek için uzun çalışmaların sonucudur. Konut üretimini destekleyici bir adımdır. Konut arzının sağlanması için de mahalle arasındaki küçük müteahhit ile büyük projeler yapan müteahhit arasında bir fark görmüyoruz. Finansal olarak eşit şekilde destek veriyoruz. Konut üreticilerine 25 milyar liralık bir limit tahsis edip KGF paketi açıkladık. Konut arzının da sağlanması için çalışmalarımızı yaptık” diye konuştu.

  • ‘Yeni Evim Kampanyası’nın detayları açıklandı

    ‘Yeni Evim Kampanyası’nın detayları açıklandı

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığının ortak çalışması sonucu ortaya çıkan “Yeni Konut Finansman Modeliyle Yeni Evim” kampanyasıyla 81 ilde, ilk kez ev sahibi olmak isteyen orta gelirli kişiler için konut ve finans sektörü, devletin desteğiyle bir araya geliyor.

    İlk evini alacak vatandaşlarımız piyasa koşullarına göre çok daha uygun vade yapısı, ilk 3 yıl devlet katkısıyla ödeme kolaylığı ve kredi vadesi boyunca hanehalkı geliriyle uyumlu ödeme imkanlarıyla huzurlu ve güvenli yuvalarına kavuşması sağlanacak.

    İlk etapta 100 bin aile, tamamı sıfır olacak yeni yuvalarına kavuşacak. 0.69’dan başlayan vade farkı ile 15 yıl vadeli şekilde, yüzde 10 peşinat ve ilk 3 yıl ödeme kolaylığı sağlanacak. Taksit oranları ise hiçbir zaman hane gelirinin yüzde 40’ını geçmeyecek.

    Kampanya şartları arasında hanedeki eşlerin üstünde konut olmaması, 5 yıl boyunca satılamayacak olması, son bir yıl içinde konut satmamış olması ve 1. ve 2. bölgede bir yıl ikamet etme şartı olması yer alıyor.

    Konut üreticileri kriterlere uygun yapılan konut projelerini ilan edilmesi ile faydalanılacak kampanyada, konut almak isteyenler bulduğu daire ile banka veya katılım bankalarına başvuracak. Banka hem projenin hem de kişinin kriterlerine uygunluğunu denetleyerek uygun olan projeler için kredi tahsis edecek.

    Başta gayrimenkul sektörü olmak üzere 250 farklı sektöründe çarklarının hızlanmaya başlayacağı öngörülen proje 16 Ocak’ta başlayacak.

    Söz konusu kampanyanın tanıtımı için Ankara’da bir otelde Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un katılımı ile toplantı düzenlendi. Toplantı, Bakan Nebati ve Kurum konuşmalarının ardından basın mensupları sorularının yanıtlanması ile devam etti.

    Bakan Nebati soru-cevap kısmında yaptığı konuşmada, orta gelir düzeyinde vatandaşların konut sahibi olmasını kolaylaştırdıklarını dile getirerek, “İkincisi ise Türkiye’deki konut üretim arzında bir iyileştirme yapılması için ayrıca bir KGF paketi sunuyoruz. Bu ikisi de çok cazip imkanlarla bir taraftan konut üreticilerini bir taraftan da konuta ulaşımda zorluk çeken vatandaşlarımızın rahatını amaçlayan bir çalışma. Bu çalışma için aylardır süren, paydaşlarımızla birlikte Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın içinde olduğu bir konsept içinde oluşturuldu. Bugünkü koşullar göz önüne alındığında bu son dönemin en önemli kampanyalarından biri oluyor” dedi.

    “Kampanya, ‘kısa günün karı’ olarak olaylara bakanlara değil, konut ihtiyacı olan vatandaşlarımıza yöneliktir”

    Nebati, şöyle devam etti:
    “Bu tür kampanyalardan faydalanacak gerek vatandaşlarımızın içinde gerekse üreticileri içinde ‘kısa günün karı’ olarak olaylara bakıp, böylesine büyük bir kampanya içinde ‘ben nasıl bir fırsat yakalarım’ anlayışıyla değil, gerçekten ihtiyacı olanların konut sahibi olabildiği ve konut yapmakta sıkıntı çeken üreticilerin rahat bir şekilde finansmana ulaşıp hızlı bir şekilde Türkiye’nin konut ihtiyacını karşılayan bir kampanya.”

    “Kampanyaların içinde fırsatçılık yapan var”

    Vatandaşların ferasetine güvenerek böyle bir kampanya başlattıklarını ifade eden Nebati, “Ancak gördük ki bunun içinde fırsatçılık yapan var. Madem bu fırsatçılar var, biz de önceden tespit edilmesi bizim açımızdan en önemli kısmıydı. Dolayısıyla biz bu kampanyanın hazırlıkları ve talepler bize ulaşmaya başladığı andan itibaren

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın katkıları ile Risk Analiz Merkezimiz, Gelir İdaresi Başkanlığımız, Vergi Denetim Başkanlığımızla fiyatların şu anda hangi seviyede olduğu, hangi seviyede fiyatlandığı, üstüne üstlük 2022 yılında çok oluşmuş köpüklerin de gittiği fiyatlamaları aldık” dedi.

    “Lütfen bu kampanyadan ihtiyacı olanlar faydalansın”

    Konut satışları ile ilgili tapu dairelerinde rayiç bedelleri ile ilgili her türlü bilgiyi bugünkü ortamda almanın çok kolay olduğunu aktaran Bakan Nebati, “Burada vatandaşlarımıza ve özellikle satıcılarımıza sesleniyorum: Bu vatandaşlarımıza yönelik özverili bir kampanya. Lütfen bu kampanyadan ihtiyacı olanlar faydalansın. İhtiyacı olanlar bu kampanyayı sürüklesinler” diye konuştu.

    Nebati, yaptırımlar noktasında Gelir İdaresi Başkanlığı, ve Vergi Denetim Kurulu, Risk Analizi Genel Müdürlüğü ile ciddi bir şekilde yaptırımların en ağır uygulanacağı süreci takip ettiklerini kaydederek, denetimlere sıkı şekilde devam edeceklerine dikkati çekti.

    “Ev sahibi olmaya çalışan vatandaşımızın ilk üç yılda konut sahibi oluncaya kadar bütün yükünü biz alıyoruz”

    Kampanyada ilk üç yıl hanehalkı geliri baz alınmak suretiyle hazine taksit desteği sağlayacaklarına vurgu yapan Nebati, kredi ödemelerine ilişkin şu bilgileri paylaştı:
    “Zaten çok iyi bir oranla veriyoruz finansmanı. Örneğin, 1 milyon liralık bir kredi finansmanının bir özetini vereyim. Bugün bir 1,20 ile 1 milyon liralık bir kredi kullanıldığında vatandaşımız 13 bin 587 lira taksitle konut sahibi olabilir. Farkın anlaşılması için söylüyorum. Bizim bu sistemde 0,69 ile ilk üç yılda vatandaşımız ilk yıl 4 bin 410 liralık bir taksit ödeyecek. 13 bin 587 liralık taksit ödemesinden 4 bin 410 liralık bir ödeme olacak. Yıllık 52 bin liralık bir ödeme oluşuyor. Hanehalkı gelirini de 15 bin liralık geliri olanın yüzde 30’luk ödeme payıyla konut sahibi oluyor. İkinci yıl bunu 5 bin 400 liraya çıkarıyoruz. 5 bin 400 liralık taksitle hanehalkının yüzde 30’luk gelirinin taksit olarak ödendiği bir yıl geçirmiş oluyoruz. Üçüncü yıl da bir miktar daha artırıyoruz. 6 bin 480 lira. Bu ne demektir? Kirada olan, ev sahibi olmaya çalışan vatandaşımızın ilk üç yılda konut sahibi oluncaya kadar bütün yükünü biz alıyoruz.”

    “Vatandaş, bizim kampanyamız ile 2 milyon 455 bin lira yerine 1 milyon 909 bin lira ödeyecek”

    Vatandaşın kira ödüyormuş gibi ev sahibi olacağını dile getiren Bakan Nebati, “Bir evde kiracıysa ödediği kira miktarı eve taşındıktan sonra onun hane gelirine eşitlendiği için çok kolay bir şekilde ödeme kolaylığı sağlanmış olacak. Dördüncü yılda 10 bin 315 liralık takside çıkıyor. Burada da hane gelirinin yüzde 39’u civarında ödeme yapmaya başlıyor. Her geçen yıl 10 bin 315 lira sabit kalmak şartıyla son 8 yılda 12 bin 697 liraya çıkarılarak tüm ödeme miktarı, 1 milyon 909 bin 570 liraya geliyor. Şu anda 1,20 ile aynı şartlar bir ev almaya kalkanın ödediği miktar 2 milyon 445 lira. Bizim bugün ortaya koyduğumuz kampanya ile toplamda 1 milyon 909 bin lira ödeyecek. Böylece eve çok kolay bir şekilde girmiş olacak” dedi.

    Bakan Nebati, 1. bölgede azami geliri 80 bin lira olan, 2. bölgede azami geliri 65 bin lira olan ve 3. bölgede azami geliri 45 bin lira olanların faydalanabileceği bir kampanya olduğunu söyledi.

    Kooperatif üyelerinin, hisseli konut tapusu sahipliğinin, miras yoluyla yüzde 50’nin üzerinde tapu sahipliği bulunanların kampanyanın kapsamı dışında kaldığını söyleyen Nebati, “Evi olanlar aynı şekilde kapsam dışında. Bu kapsama girenler, aile içindeki bireyin gelirinin sistem içinde olması kaydıyla ve son iki ayın 9’unda SGK primi ödemiş olmak kaydıyla. ‘Ev hanımı alabilecek mi?’ sorusu doğabilir. Ev hanımına da eşi kefil olacak. Aile içinde ev olmaması lazım. Burada amacımız ev sahibi olmayı sağlamak. Bir şartımız daha var. 5 yıl konut satılmayacak. Konutun da 3 yılı konut sahipliği olmak için özendirilen ve tam bir kira öder gibi ev sahibi olduğunuz nokta. Bu anlamda ciddi bir şekilde katkı sunduğumuzu söyleyeyim” dedi.

    Bakan Nebati, hanehalkında eşlerden birinin konutu olduğu takdirde projeye başvuramayacağını belirterek, “Eğer böyle bir durum varsa haneden ikinci bir ev alma şansı yok. 1. ve 2. bölge için söylüyorum: Konut sahipliği o ilde en az bir yıldır ikamet etme zorunluluğu taşıyor. Herhangi bir ilde yatırım amacıyla İstanbul’dan konut alma peşine düşülmesin” ifadelerine yer verdi.

    Kısıtlamaların istismar yöntemini seçenlerin yolunu kapattığını savunan Nebati, “Buradaki amacımız konut üreticilerini korumak, amacımız vatandaşlarımızı korumak” dedi.

    Söz konusu kampanyanın hazineye yükünün kabul edilebilir sınırlar içinde olduğunu ve zaman içinde karşılayabilecek bir maliyeti olduğunu söyledi.
    Yaş sınırının olmadığı bilgisini veren Nebati, “Ancak ekonomik hayata girmesi ve bir bankadan kredi alabilecek gelir ve kredibilitesinin olması gerekiyor. Dolayısıyla böyle bir sınırlamamız yok” değerlendirmesini yaptı.

    Kırsalda evi veya devre mülkü olan kişilerin ev sahip olma kriteri arasında değerlendirilmediğini dile getiren Nebati, “Araziniz var, arsanız var, tarlanız var. Bunlar kapsam dışında. Kırsalda eviniz var, elbette İstanbul, Ankara ve diğer illerden konut alma hakkınız baki. Bizim bu kampanyada üst gelir seviyesini destekleyecek herhangi bir amacımız yok” dedi.

  • Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı yürürlüğe girdi

    Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı yürürlüğe girdi

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati yaptığı açıklamada, 2023-2025 Dönemini kapsayan Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nı yürürlüğe koyduklarını belirtti. Nureddin Nebati, Hazine ve Maliye Bakanlığının internet sitesinde yayımlanan Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nda (2023-2025) yer alan ‘Bakan Sunuş’ bölümünde, şunları kaydetti:

    “Günümüzde, kayıt dışılık gelişmişlik düzeylerinden bağımsız olarak ülkelerin kapsamlı mücadele yürüttüğü ve karşı strateji geliştirdiği en önemli gündem maddelerinden biridir. Kayıt dışılık, kavram itibarıyla ele alınması ve tanımlanması güç bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sebeple, yapılan tanımlamalar kayıt dışı ekonomiye hangi açıdan bakıldığına göre değişkenlik göstermektedir. Bu yaklaşım çerçevesinde kayıt dışı ekonomiyi en yalın ifadeyle ‘kamu otoritesinden gizlenen, resmi kayıtlara kısmen veya tamamen geçirilmeyen ya da geçirilemeyen ve bu nedenle denetlenemeyen faaliyetler bütünü’ olarak tanımlamak mümkündür. Resmi istatistik ve hesaplamalarda dikkate alınamayan kayıt dışı faaliyetler, ekonomik verilerin gerçeği yansıtmamasına ve bu verilere göre uygulanacak iktisadi ve mali politikalardan beklenen sonuçların gerçekleşmemesine neden olmaktadır.”

    “Kayıt dışı ekonomi ülkelerin büyüme performansını olumsuz yönde etkilemektedir”

    Bakan Nebati, kayıt dışı ekonominin vergi gelirlerini aşındırmanın yanı sıra, vergisel yükümlülüklerini yerine getiren mükelleflerle getirmeyenler arasında vergi yükünün adil dağılımını olumsuz etkilediğini ve gelir dağılımında adaletin bozulmasına yol açtığını belirterek, “Ayrıca, kayıt dışı ekonominin varlığı rekabetçi düzenden beklenen olumlu sonuçların elde edilmesini ve ekonominin potansiyel verimliliğine ulaşmasını engelleyerek ülkelerin büyüme performansını olumsuz yönde etkilemektedir” dedi.

    “Sürdürülebilirliğin Yüzyılı, Kalkınmanın Yüzyılı ve İstikrarın Yüzyılı hedefleri doğrultusunda Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nı yürürlüğe koymaktayız”
    Bakan Nebati, kayıt dışı ekonomik faaliyetleri kayıt altına alarak rekabet gücünü artırmak, vergi kaybının önüne geçerek sürdürülebilir büyüme ile ekonomik istikrarı hakim kılmak ve toplumsal gelir dağılımını daha adaletli bir yapıya kavuşturmak amacıyla kayıt dışı ekonomiyle mücadelelerine devam etmek amacıyla gerekli adımları attıklarını ifade ederek, “Bu kapsamda, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzda yer alan ‘Sürdürülebilirliğin Yüzyılı, Kalkınmanın Yüzyılı ve İstikrarın Yüzyılı’ hedefleri doğrultusunda Bakanlığımız bünyesinde bulunan platform üzerinden vatandaşlarımızın yoğun katılımları, kurum ve kuruluşlarımızın desteğiyle Risk Analizi Genel Müdürlüğü sorumluluğunda yürütülen ve 2023-2025 Dönemini kapsayan Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planını yürürlüğe koymaktayız” ifadelerine yer verdi.

    ‘Gölge ekonomi, yeraltı ekonomisi, gri ekonomi’ olarak da adlandırılıyor

    Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nda (2023-2025) yer alan Giriş bölümüne göre, dünya ekonomisinde yaşanan gelişmelerle 21. yüzyılda önem kazanan ve tüm ülkelerin ortak sorunu haline gelen kayıt dışı ekonomi, birçok ülke ve kuruluş tarafından mücadele edilmesi gereken bir alan olarak görülüyor. Doğası ve yapısı gereği net bir tanımlama yapılması zor olmakla birlikte gölge ekonomi, yeraltı ekonomisi, gri ekonomi gibi terimlerle eş anlamlı kullanılan kayıt dışı ekonomi kavramı, resmi kayıtlarda yer almayan, yasal belgelere dayandırılmayan, yasal düzenlemeler çerçevesinde kontrolü yapılamayan ve milli gelir hesaplamalarına dahil edilemeyen ekonomik işlem ve faaliyetlerin tamamı olarak tanımlanabiliyor.

    Kayıt dışı ekonomiyle etkin bir mücadele sağlanması için öncelikle bu kavramın oluşmasında etkili olan nedenlerin ve ekonomide oluşturacağı sonuçların doğru bir şekilde anlaşılması ve yorumlanması gerekiyor. Kayıt dışı ekonomi, çok yönlü bir olgu olması nedeniyle sosyal, hukuki, ahlaki, kültürel ve ekonomik faktörlerin tamamından etkilenerek artış veya azalış eğilimi gösteriyor. Ekonomik etmenlerin, toplumun tüm paydaşlarını kayıt dışı faaliyetlere yönlendirme konusunda daha fazla etkiye sahip olduğu görülüyor.

    Eylem planının başarıyla sonuçlanmasında paydaş kuruluşların koordinasyonu önem taşıyor

    Küresel ekonomideki dalgalanmalar, işsizlik, sosyal güvenliğe ve çalışma şartlarına ilişkin yükümlülükler kişilerin ve işletmelerin vergiden kaçınma veya vergi kaçırma eğilimlerini artırarak kayıt dışı ekonominin büyümesi sonucunu doğuruyor. Kayıt dışılığın ekonomide oluşturduğu tahribat, kamu gelirlerinde azalış, bu sebeple kamu hizmetlerinde yetersizlik ve vergi oranlarının artırılması veya yeni vergilerin ortaya çıkması ile piyasalardaki rekabet koşullarının bozulması gibi sonuçlar şeklinde gözlemlenebiliyor.

    Kayıt dışı ekonomiyle mücadele çerçevesinde pek çok farklı politika uygulanmakla beraber, kayıtlı ekonomiye geçişin tek elden ve koordineli bir şekilde yürütülmesini sağlayan eylem planları mücadelenin etkinliğini artırıyor. Kayıt dışı ekonomiyle mücadele eylem planları, ülkedeki kayıt dışılığın tespit edilmesi ve önlenmesi amacıyla hazırlanan, üç yıl içinde sonuçlandırılması öngörülen belgeler; bu çerçevede eylem planının başarıyla sonuçlanması amacıyla birden fazla kurum ve kuruluşa sorumluluk verilmesi, paydaş kuruluşlar arasında koordinasyon sağlanması önem taşıyor.

    Türkiye’de de kayıtlı ekonominin payını artırmak amacıyla çeşitli politikalar uygulanmakla beraber kayıt dışı ekonomi, stratejik politika araçları kullanılarak mücadele edilmesi gereken bir alan olarak varlığını sürdürüyor. Geçmiş yıllarda uygulanan eylem planlarında olduğu gibi 2023-2025 Dönemi Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nda toplumsal refah düzeyinin artırılması ile birlikte adil gelir dağılımının ve ekonomik istikrarın sağlanması, diğer makroekonomik göstergelerin iyileşmesi yoluyla haksız rekabetin önlenmesi amaçlanıyor.

    Kayıt dışı ekonomi oranı gelişmiş ülkelerde yüzde 15, gelişmekte olanlarda yüzde 30

    Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nda (2023-2025) yer alan Kayıt Dışı Ekonomiye Küresel Bakış bölümüne göre ise küreselleşmenin artması ülkeleri ekonomik olarak birbirine bağlı hale getiriyor ve ekonomik sistemde değişiklikler yaşanmasına neden oluyor. Pek çok ülkede korumacı politikalar terk edilerek açık ekonomi politikaları uygulanmaya başlandı. Bu bağlamda, ticaretin güçlendirilmesi kolaylaştırılması amacıyla yapılan uluslararası ticaret anlaşmalarının sayısı hızla artış gösteriyor. Bu gelişmeler ışığında dünya ticareti, 2008 küresel krizi ile Covid-19 pandemi dönemleri hariç her yıl büyümesini sürdürüyor.

    Ekonomilerde yaşanan hızlı büyüme, sosyoekonomik ve ekolojik değişimleri etkilemesinin yanı sıra tüketim alışkanlıkları, tasarruf eğilimleri ve ödeme yöntemlerinde de değişiklikler meydana getiriyor. Bu durum, dijitalleşme alanındaki gelişmeleri hızlandırarak küresel e-ticaret hacmini yıldan yıla artırıyor. Diğer taraftan, dijitalleşmeyle birlikte yeni meslek grupları ve iş alanları ortaya çıkarken bu gelişmeler yeni kayıt dışı faaliyetleri de beraberinde getiriyor.

    Bu gelişmeler dahilinde ülkeler makroekonomik politikalar geliştirirken, bir yandan da kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye yönelik tedbirler alıyor. Kayıt dışı ekonominin resmi ekonomi içerisindeki payı gelişmiş ülkelerde daha düşük seyretmekte ve daha kolay kontrol altına alınabiliyor. Gelişmekte olan ülkelerde ise bu pay daha yüksek olduğu gibi kontrol altına alınması da güçleşiyor. Kayıt dışı ekonomi oranlarına bakıldığında gelişmiş ülkelerde bu payın yüzde 15 civarında ve altında, gelişmekte olan ülkelerde ise yaklaşık yüzde 30 oranında olduğu tahmin ediliyor.

    Pandemi öncesi 20 yıllık süreçte kayıt dışı ekonomi büyüklüğü azaltıldı

    Dünya Bankası’nın 2022 yılında kayıt dışı ekonomi ile ilgili yayınlanan söz konusu raporda, Türkiye’nin de içinde yer aldığı gelişmekte olan ekonomilerin pandemi öncesi yirmi yıllık süreçte kayıt dışı ekonomi büyüklüklerini azalttıkları belirtiliyor. Bununla birlikte 2010-2018 yılları arasında ortalama GSYH’lerin üçte birinin kayıt dışı ekonomik faaliyetlerden oluştuğu ifade edildi. Yüksek kayıt dışı ekonomi oranının, iş gücü verimliliği ve vergi gelirleri üzerinde negatif etki oluşturduğu ve yoksullukla beraber gelir dağılımındaki eşitsizliği artırıcı etkiye sahip olduğu dile getiriliyor.

    Kayıt dışı ekonomiyle mücadelede ülkeler, politikalarını belirlerken kendi ekonomik, politik, kültürel ve sosyal yapıları gibi iç dinamiklerini esas alarak önlemler alıyor. Ayrıca politikaların belirlenmesi sürecinde, ulusal etkenlerin yanı sıra uluslararası dinamiklerin de belirleyiciliği göz önünde bulunduruluyor.

    Kayıt dışı ekonominin kontrol altına alınması, maliye politikasının sürdürülebilirliği bakımından önemli

    Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nda (2023-2025) yer alan “Türkiye’de Eylem Planları Kapsamında Kayıtlı Ekonomi” bölümüne göre ise, kayıt dışı ekonominin ülke ekonomisi üzerindeki olumsuz etkileri dikkate alındığında bu alana yönelik mücadelede etkinliğin sağlanması için belirleyici unsurların doğru tespit edilmesi, buna uygun stratejilerin geliştirilmesi, teknik ve mevzuat altyapısının tamamlanması ve kurumlar arası mutabakatın sağlanması önem taşıyor.
    Kayıt dışı ekonominin kontrol altına alınması, bütçe dengesinin sağlanması, mali uyumun artırılması ve maliye politikasının sürdürülebilirliği açısından önemli yere sahip. Ayrıca mali kayıtların doğruluğu ve belge düzeninin sağlanmış olması mali yapının gelişmesine katkı sağlıyor. Mali yapının işlerlik kazanması ise kayıt dışı ekonomi oranını azaltarak birbirini besleyen süreç oluşturuyor.

    Türkiye, gelişmiş mali disipline sahip ülkeler arasında yer almakla birlikte son yıllarda teknoloji kullanımı, elektronik bilgi-belge yönetimi hususunda dünya standartlarının üzerinde sayılabilecek şekilde ilerleme kaydetti. Bu durum, ülkemize kayıt dışı ekonomiyle mücadele etme kabiliyeti kazandırarak gelir dağılımında adaletin sağlanması ve kamu kaynaklarının dengeli dağılımı konusunda önemli avantaj sağlandı. Bu kapsamda uygulanan pek çok farklı politikayla beraber kayıtlı ekonomiye koordineli geçiş sağlayan eylem planları mücadelenin etkinliğini artırıyor.

    Türkiye’de kayıt dışı ekonomiyle mücadele alanında; 2008-2010, 2011-2013, 2015-2017 ve 2019-2021 dönemlerine ilişkin 4 farklı eylem planı hazırlanarak uygulandı. Söz konusu eylem planlarında kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin yoğun olduğu alanların tespiti ve kontrolü amaçlandı.

    Eylem Planı’nda, 5 temel bileşen altında 44 eyleme yer verildi

    2023-2025 Dönemi Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nın hazırlık, koordinasyon uygulama süreçlerinin izlenmesi görevi, Risk Analizi Genel Müdürlüğüne tevdi edildi. Tevdi edilen bu görev çerçevesinde Risk Analizi Genel Müdürlüğünce hazırlanan Eylem Planı’nda, 5 temel bileşen altında 44 eyleme yer verildi. Bileşenlerin hazırlanmasında “Ölçüm Farkındalık – İş Birliği – Düzenlemeler – Denetim” zinciri gözetildi. Bahse konu bileşenler ile eylemlere ilişkin açıklamalara aşağıda yer verildi.

    Söz konusu eylemlere ilişkin açıklamalara göre, Kayıt Dışı Ekonomi Boyutunun Ölçümü ve Analiz Çalışmaları çerçevesinde 3 eyleme yer verildi. Buna göre, kayıt dışı ekonomi boyutunun ölçülmesi ve vergi açığının hesaplanması ile elde edilen sonuçların analiz edilmesine yönelik eylem maddelerine yer veriliyor. Bununla birlikte, ilk defa uygulanacak ‘Mükellef Bilgi Anketi’ uygulaması eylemine yer verilerek makro ve sektörel düzeyde kayıt dışı ekonomi boyutunun ülkemiz dinamiklerine uygun yöntemler ile ölçülmesi amaçlanıyor.

    Toplumsal Farkındalık ve Gönüllü Uyum Seviyesinin Yükseltilmesi çerçevesinde 6 eyleme yer verildi. Buna göre, kayıt dışı ekonomiyle mücadelede vergi ve sosyal güvenlik bilincinin oluşması ve gelişmesinin önemi göz önüne alınarak çocuklarda söz konusu bilincin oluşması ve gelişmesini amaçlayan eğitim ve uygulamalara yer veriliyor. Bununla birlikte bileşende, gönüllü uyum ve mükellefleri bilinçlendirmeye yönelik harici eylemler yer alıyor.

    Kurumlar Arası İş Birliğinin ve Veri Paylaşımının Geliştirilmesi çerçevesinde 4 eyleme yer verildi. Buna göre, kayıt dışı ekonomiyle etkin mücadelede kamu kurum ve kuruluşlarının iş birliğinin önemi çerçevesinde kurumlar arası veri paylaşımı ve müşterek faaliyetleri içeren eylemlere yer verilerek ihtiyaç duyulan verilerin temini, muhafazası ve paylaşımı konularında usul ve esasların belirlenmesi amaçlanıyor.

    Küresel gelişmelerle paralel olarak Türkiye’de kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin etkinliğini artırma amaçlanıyor

    Hukuki, İdari ve Teknik Önlemlerin Alınması çerçevesinde 25 eyleme yer verildi. Buna göre, takip sistemlerinin kurulması ve idari iş ve işlemlerin elektronik ortamda yürütülmesi yönündeki eylemleri içeren bu bileşende, kamu kurum ve kuruluşlarının misyonlarında yer alan hizmetlerin kalitesinin ve verimliliğinin artırılması için gelişen teknoloji ve yenilikçi uygulamalardan faydalanmak, küresel gelişmelerle paralel olarak Türkiye’de kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin etkinliğini artırmak amaçlanıyor.

    Vergi kayıp ve kaçağına zamanında müdahale edilebilmesi amacıyla değerlendirme ve denetim yürütülecek

    Denetim Kapasitesinin Artırılması çerçevesinde ise 6 eyleme yer verildi. Buna göre, kontrol ve denetim faaliyetlerinin etkinliğinin artırılması, elektronik ortamda gerçekleştirilen ticari faaliyetlerin kavranabilmesi, vergi kayıp ve kaçağına zamanında müdahale edilebilmesi amaçlarıyla anlık ve yıl boyu takibin yapılmasına imkan sağlayan denetim mekanizmalarının oluşturulması ve var olan mekanizmaların günümüz şartlarına göre güncellenmesi sağlanarak risk analizinin yapılması, değerlendirilmesi ve denetiminin yürütülmesi hedefleniyor.

  • Bakan Nebati bütçe rakamlarını değerlendirdi

    Bakan Nebati bütçe rakamlarını değerlendirdi

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, mali disiplinden taviz vermeden yola devam ettiklerini dile getirerek, “Mali disiplinin önemli bir göstergesi olan Merkezi Yönetim Bütçesi ağustos ayında 3 milyar 586 milyon lira fazla verdi. Faiz dışı fazla ise 26 milyar 233 milyon liraya ulaştı. Yılın ilk 8 ayına ilişkin tablo 33 milyar 127 milyon liralık bütçe fazlasına ve 207 milyar 121 milyon liralık faiz dışı fazlaya işaret ediyor” ifadelerini kullandı.

    Nebati, şöyle devam etti:

    “Yatırımı ve üretimi teşvik eden ekonomi politikamız büyümeyi ve vergi gelirlerinde artışı beraberinde getiriyor. Harcamalarda ortaya koyduğumuz ihtiyatlı duruş da kamu maliyesinde birçok gelişmiş ülkeden daha iyi performans göstermemizi sağlıyor. Yılın başından bu yana sürdürdüğümüz sıkı bütçe disiplininden şaşmadan yatırıma ve büyümeye devam.”

  • Bakan Nebati’den Bakan Soylu’ya ziyaret

    Bakan Nebati’den Bakan Soylu’ya ziyaret

    Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu makamında ziyaret etti.

    Nebati, sosyal medya hesabından ziyarete ilişkin yaptığı paylaşımda, “İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’yu makamında ziyaret ettik. Kalbi vatan aşkıyla çarpan, tecrübesi ve azmiyle ülkemizin yarınlara güvenli yolculuğunda pay sahiplerinden olan değerli kabine arkadaşıma çalışmalarında başarılar dilerim” ifadelerini kullandı.