Etiket: Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek

  • Ankara’da ekonomi zirvesi

    Ankara’da ekonomi zirvesi

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, CHP’nin gölge kabinesinde Hazine ve Maliye Bakanlığından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe’yi kabul etti. Bakan Şimşek, Karatepe’yi kapıda karşıladı.

    Görüşme 4 saat 15 dakika sürdü. Karatepe görüşmede, asgari ücrete en az enflasyon farkı kadar zam yapılması talebini iletti. Ayrıca, emekli maaşı, vergi reformu ve TÜİK verileri gibi başlıklar da gündeme geldi.

    Bakan Şimşek, görüşmenin ardından Karatepe’yi aracına kadar uğurladı.

    Görüşme sonrası Yalçın Karatepe açıklamalarda bulundu.

    KARATEPE: 4 ANA TALEP İLETTİK

    Karatepe görüşmenin ardından CHP Genel Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenledi.

    “Biz iktidarın milletin yaşadığı ekonomik yıkımdaki sorumluluğna ortak olacak değiliz.” diyen CHP’li Karatepe, “Biz temsil ettiğimiz kitlelerin haklarını savunmak ve bedeli ödeyenin vatandaş olmaması için bu görüşmeyi gerçekeltirdik.” ifadelerini kullandı.

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e 4 ana talep ilettiklerini anlatan CHP’li Karatepe, “Asgari ücrete ara zam, emekli aylıklarına ciddi şekilde artış yapılması, tarımsal desteklerin artırılarak yüzde 1 oranında çiftçilere ödenmesi ve ekonomide önemli sorunlardan birisi olarak gördüğümüz vergide adaletsizliğin giderilmesi.” şeklinde konuştu.

    Karatepe, “Ancak 4 saatin sonunda acı reçeteyi yine vatandaşa çıkaran anlayışlarında bir değişim iradesi olmadığını maalesef gördük.” diye konuştu.

    “ASGARİ ÜCRETE ARTIŞ ZORUNLULUK”

    Enflasyonun yüksek seyrettiği dönemde, asgari ücrete yılın ikinci yarısında zam yapılmamasını reddettiklerini söyleyen Karatepe, “Bu artışın yapılmasının bir zorunluluk olduğunu, sayın bakana ifade ettik.” dedi.

    Emekli aylıklarında artışın zorunluluk olduğunu ifade eden Karatepe, “Yasadan gelen enflasyon kadar artışı yapmak zorunda olsalar da biz bunun yeterli olmadığını, bunun üzerinde bir artış yapılmasını, büyüme rakamı kadar ilave artış yapılması gerektiğini söyledik.” şeklinde konuştu.

    MEMUR MAAŞLARI

    Durumun memur emeklileri açısından çok daha olumsuz olduğunu ifade ettiklerini söyleyen Karatepe, şöyle devam etti:

    “Memur emekli aylıklarındaki artış; enflasyon farkı+sözleşmeden gelen diye bir ifade kullanılıyor biliyorsunuz… Yılın ilk yarısında sözleşmeden gelen kısım, ilk 6 ayda ortaya çıkacak enflasyon verisinden düşüldükten sonra, ikinci 6 aylık döneme gelen döneme gelen sözleşme farkı eklenecek. Böyle bir uygulamanın yapılması durumunda memur emeklilerinin alacağı ücret artışı yüzde 20 seviyesinde kalacaktır. Bunun yetersiz olduğunu ifade etmek isterim.”

    “YÜKSEK GELİR GRUPLARINDAN YÜKSEK VERGİ ALINMASI GEREK”

    Karatepe, “Biz sayın bakana vergide adaletin sağlanması için vergilerin yüksek gelir gruplarında yer alanlardan yüksek oranda vergilendirilmesi gerektiğini ifade ettik.” dedi.

    YURT DIŞINA ÇIKIŞ HARCINA ARTIŞ YAPILACAK MI?

    Karatepe, Şimşek’le görüşmesinde yurt dışı çıkış harcına yapılacağı iddia edilen artışı da gündeme getirdiğini söyledi.

    “Bunun doğru olmadığını, vatandaşın seyahat özgürlüğünü kısıtlayan bir uygulama olduğunu ifade ettim.” diyen CHP’li Kartepe, “Ama bu konuda sayın bakandan somut bir değerlendirme duymadım. Anladığım kadarıyla tasarı üzerinde çalışmalarını tamamlamamışlar.” diye konuştu.

  • Partililere tasarruf tedbir uyarısı

    Partililere tasarruf tedbir uyarısı

    AK Parti’nin 31. İstişare ve Değerlendirme Kampında seçim değerlendirmesi, genel merkez ve Meclis çalışmalarının yanı sıra eğitim, ekonomi, enerji tarım, adalet, güvenlik ve dış politika konuları da görüşüldü.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, yaptığı sunumda yıl boyunca doğalgaz fiyatlarına zam gelmeyeceğini belirtti. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, diğer ülkelerle dengeli siyaset yürüteceklerini İsrail’in Gazze’ye uyguladığı soykırımı, Gazze konusunda Türkiye’nin uluslararası mahkemelerde mücadelesinin devam edeceğini, 1967 sınırlarına ilişkin sunumlar yaptığı öğrenildi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, partililerin tasarruf tedbirlerine uymasını istediği ve bu konuda hassas olmaları konusunda uyarılarda bulundu. Şimşek, yıl sonuna kadar enflasyonun düşeceğini ifade etti. Milli Eğitim Bakanı Tekin’in yaptığı sunumda yeni müfredata ilişkin ve okullardaki kantinde satılan şekerli yiyeceklere ilişkin bir sunum yaptı. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ise et fiyatlarına ilişkin bir sunum gerçekleştirirken fiyatların yakın zamanda düşüşe geçeceğini vurguladı.

    Ayrıca AK Parti kampında teşkilatın revize edilmesi ve yeni insan kaynağı için adımlar atılması gündeme geldi. Partiye katılım yollarının çeşitlendirilmesi için yeni isimler ve yüzler siyasete dahil edilecek.

  • Mehmet Şimşek: Enflasyonda geçiş dönemi sona eriyor

    Mehmet Şimşek: Enflasyonda geçiş dönemi sona eriyor

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Maliye Hesap Uzmanları Vakfı tarafından düzenlenen ‘Enflasyonla Mücadele ve Merkez Bankacılığı’ programına katıldı. Önemli açıklamalarda bulunan Bakan Şimşek, Türkiye’nin uyguladığı ekonomi programının özünde dezenflasyonun yer aldığını söyleyerek, “Diğer bütün politikalar, araçlar, hedefler onun tamamlayıcı bir bileşeni. Özünde biz dezenflasyon programı uyguluyoruz. Onun için istikrar ve reform programı dedik, çükü kalıcı dezenflasyon için reform lazım. Biz dezenflasyon sürecinde iç talebi yavaşlatacağız. dış talepteki ilave katkı çok değerli olacak. İkinci olarak; küresel çerçevede başarılı bir dezenflasyon var, dünyada yumuşak iniş başarılı. Bu çok iyi bir haber. Soru işaretleri olmakla birlikte dezenflasyonun devam edeceği 2025 yılında hedeflerle paralel bir noktaya geleceği bekleniyor. Küresel finansal koşulların biraz daha gevşeyeceği yönünde beklentiler var. Bu da önemli çünkü bizim gibi ülkelere fon akışının güçlenmesi ihtimali artıyor” dedi.

    “Piyasa, jeopolitik gerginliklerin yayılmayacağını varsayıyor”

    Düşük büyüme nedeniyle reel olarak olarak küresel emtia fiyatlarının göreceli olarak stabil kalacağı beklentisi olduğunu belirten Şimşek, “Dünyada jeopolitik gerginlik var fakat piyasa bunu kaale almıyor. Sebebi de, gerginliklerin yayılmayacağı varsayımı. Özetle bu türeden bir küresel arka plan var. Bu arka plan göreceli olarak geçen seneye göre Türkiye’deki bu programı daha destekleyici nitelikte” ifadelerini kullandı.

    “Fiyat istikrarı olmazsa olmaz”

    Bakan Şimşek, Türkiye’nin en önemli önceliğinin fiyat istikrarı olduğunu vurgulayarak, “Fiyat istikrarı olmazsa olmaz. Makro finansal istikrar ve öngörülebilirliğin en önemli bileşeni fiyat istikrarıdır. Kaynakların etkin şekilde verimli alanlara toplumsal refah tahsisi fiyat istikrarının gereğidir. Uzun vadeli finansmana erişim sürdürülebilir yüksek büyüme, daha önemlisi daha adil bir gelir dağılımı, çünkü enflasyon en kötü vergilendirme yöntemidir. Dolayısıyla daha adil gelir dağılımı açısından da toplumsal barış ve refah açısından da fiyat istikrarı çok önemli. Türkiye’nin en büyük önceliği, şu anda tek önceliği fiyat istikrarıdır” diye konuştu.

    “Enflasyonun tek hanelere daha sonra da düşük tek hanelere indirilmesi çok ciddi bir iş, zaman gerektiriyor”

    Enflasyonu düşürme yolunda yapılan çalışmaları “Tekerliği yeniden keşfetmeyeceğiz” deyimiyle niteleyen Bakan Şimşek, “Öyle bir çabamız yok. Sıkı para ve maliye politikası, hedeflerle uyumlu gelirle politikası, yapısal dönüşüm ve verimlilik artışı; reçete bu. Neresindeyiz biz, öncelikle bulunduğumuz noktadan bir enflasyon şoku yaşamamış ülkeler için söylüyorum; enflasyonun tek hanelere daha sonra da düşük tek hanelere indirilmesi çok ciddi bir iş. Zaman gerektiriyor meşakkatli bir iş, kararlılık ve sabır gerektiriyor” dedi.

    “Dezenflasyonun eşiğindeyiz, eylülde 40’lı rakamları görebiliriz”

    Bakan Şimşek, bu konuda geçtiğimiz sene yapılan bir çalışmayı göstererek “Dünyada 56 ülkede 100 tane enflasyonist şok incelendi, enflasyonun şok öncesine ortalama 3,4 yılda indiriliyor. Dolayısıyla biz ilk yılımızı geçiş dönemi olarak tanımladık. Bu geçiş dönemi bu ay itibariyle sona eriyor, baz etkisinden bahsetmiyorum. Para politikasının enflasyon beklentilerini çıpalayacak düzeye gelebilmesi zaman alıyor benim kastettiğim bu. Dezenflasyonun eşiğindeyiz. Başlangıçta baz etkisi nedeniyle enflasyon hızlı bir şekilde indi. Eylülde 40’lı rakamları görebiliriz ama süreç uzun ve sabır gerektiren bir süreçtir. Bunu tekrar hatırlatmak istiyorum. Merkez Bankamız ne gerekiyorsa yapıyor, parasal sıkılaştırma geleneksel anlamda, seçici kredi sıkılaştırması, miktarsal sıkılaştırma, bunların tamamını ve istediği araçları istediği şekilde uygulamaya koyuyor” dedi.

    “Merkez Bankası ihtiyaç duyarsa Hazine ve Maliye olarak gerektiğinde ihtiyacımızın ötesinde likiditeyi çekmek için borçlanacağız”

    Seçici kredi sıkılaştırmasında çok ciddi sıkılaştırmanın söz konusu olduğunu kaydeden Şimşek, “Bu biraz zaman alıyor ama ektisini göreceğiz. Miktarsal sıkılaştırmada da çok ciddi bir çaba var. Merkez Bankası ihtiyaç duyarsa Hazine ve Maliye olarak gerektiğinde ihtiyacımızın ötesinde likiditeyi çekmek için borçlanacağız. Maliye politikasının işlevselliği fiyat istikrarını sağlamak için ne gerekiyorsa yapmaktır. Kredi büyümesinde yavaşlama var. Hedeflerimizde paralel gittiğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.

    Aylık enflasyonun tekrardan bir patikaya oturmak üzere olduğunu söyleyen Bakan Şimşek, “Aylık enflasyon iyi bir patikaya oturmuştu. Ocak-Şubatta bir miktar sapma var ama yönetilemez değil. Tekrar aylık enflasyonda bir patikaya oturuyoruz ve hedeflerimize yakın bir patika bu. Piyasa henüz o noktada değil ama biz yönetilebilir olduğuna inanıyoruz. Gerekiyorsa ilave adımlar da atılacak” diye konuştu.

    “Bütçede deprem etkisi giderek yavaşlayacak”

    Geçen sene özellikle depremin etkisiyle çok ciddi bütçe açığıyla karşı karşıya kalındığının altını çizen Bakan Şimşek, gerekli tedbirlerin alındığı ve depremin bütçeye etkisinin kalıcı olmayacağını kaydetti. Şimşek, “Tedbir almak zorundaydık ve geçen sene önden yüklemeli diyebileceğimiz çok ciddi mali konsolidasyona gittik yani tedbir aldık. Bütçe açığı neredeyse iki haneye doğru gitme ihtimali varken, biz bunu yüzde 5,2 ile sınırladık. Bunun üçte ikisinden fazlasında deprem etkisi var. Deprem etkisi önemli bir etki ama kalıcı değil. Giderek bu etki yavaşlayacak. Biz o etki dahil, bütçe açığını gelecek sene yüzde 3’ün altına çekmekte kararlıyız” diye konuştu.

    “Kayıt dışılıkla fiili olarak mücadele edeceğiz”

    Bakan Şimşek bu kararlılıkla bir takım adımlar atıldığını belirterek, “Kamuda tasarruf ve harcama disiplinini sağlayacağız, vergi muafiyet ve istisnaların gözden geçirilmesi çalışmamız devam ediyor, vergide adalet ve etkinlik paketi çalışmalarımız sürüyor, kayıt dışılıkla mücadele için bir eylem planı açıklamayacağız, fiili olarak mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu.

    “Mayıs ayından itibaren yüzde 2,5’tayız”

    Cari açığın milli gelire oranının çok büyük bir ihtimalle yüzde 2,5 altına ineceğini belirten Şimşek, bunun için Mayıs ayını işaret etti. Şimşek, “Mayıs ayından itibaren oradayız. Kalıcı olacak düşüşü sağlamak için yenilebilir enerji, yeni bir sanayi politikası üzerinden katma değer zincirinde yukarı çıkma, ek olarak ilave petrol ve doğal gaza hayır demeyiz. OVP’ye bu hususları katmadık. Gelirse olumlu ilave etki olur. Cari açığı kalıcı bir şekilde yüzde 2,5’in altına çekmeyi hedefliyoruz. Yaptığımız çalışmalarda yüzde 2,5 ve altındaki cari açık, dış borcun milli gelire oranını kalıcı olarak aşağı yönlü patikaya oturtuyor artı kalıcı rezerv birikimine imkan sağlıyor” ifadelerini kullandı.

    Uygulanan programla yeniden dengelenmeyi hedefe aldıklarını kaydeden Şimşek, “Makul düzeyde genişleyen ve büyümeye katkı veren ancak dengesizliklere yol açmayan bir iç talep, Dış talebin de ağırlıklı olarak bizim politikaların sonucu olarak net ihracatın katkısının pozitife döndüğü bir program döneminden bahsediyorum. Bu döngü çalıştıkça kendi kendini destekleyecek” diye konuştu.

    “Önümüzdeki 3 yılda en az 60 milyar dolarlık Türkiye’ye taahhüt edilmiş kaynak var, buna carry trade diyemezsiniz”

    Dış finansmana erişimde sorunun büyük oranda çözülmüş durumda olduğunu aktaran Bakan Şimşek, “Bankalarımız uzun vadeli kaynağı küresel piyasalardan devşirebiliyor. Bankaların son birkaç aydır sermaye benzeri kaynaklara erişimi 4,1 milyar doların üzerinde. Hepsi carry trade değil. Çok taraflı küresel bankalardan edindiğimiz ciddi kaynak var. Önümüzdeki 3 yılda Dünya Bankası gibi ona benzer bankalardan en az 60 milyar dolarlık Türkiye’ye taahhüt edilmiş kaynak var. Oturup programa bağladığımız bir kaynak var. Bu kaynağa carry trade diyemezsiniz, sıcak para diyemezsiniz. Bu kaynak uzun vadeli küresel piyasalardan edinilecek kaynağa göre uygun maliyetli. Eleştirileri saygıyla karşılıyor ve değer veriyoruz ama bu program çalışıyor. Onun altını tekrardan çiziyorum” dedi.

    Türkiye’nin kur korumalı mevduattan çıkacağını hatırlatan Bakan Şimşek, “Kur korumalı mevduattan (KKM) çıkacağız. Piyasaları bozmadan, şok terapi uygulamayacağımızı ilk gün söyledik. Türkiye’nin dokusuna uygun siyasi sahiplenmenin artarak devam edeceği farklı bir modelle gideceğiz dedik. KKM’den çıkacağız, çıkış biraz zaman alabilir ama çok iyi bir yoldayız. TL mevduatlarındaki artış oransal olarak öngördüğümüzden daha iyi gidiyor” şeklinde konuştu.

    “Rezervle ilgili kaygılar önemli ölçüde gündem maddesi olmaktan çıkacak”

    “Merkez Bankası rezervlerinde yakında swap hariç pozitif rezerv noktasında olacağız” diyen Bakan Şimşek, “Yakınız çok yakınız. Rezervle ilgili kaygılar önemli ölçüde gündem maddesi olmaktan çıkacak. Yolculuğun daha başındayız. Risk priminde ciddi azalış var. Türkiye’nin risk priminde 440 puanlık düşüş var. Bu iyi bir performans” dedi.

    “Piyasalar Türkiye’yi BB civarında bir notla fiyatlıyor”

    Kur oynaklığında da bir düşüş olduğuna dikkati çeken Şimşek, “Uluslararası rating kuruluşları yavaş yavaş gelişmeleri görmeye başladı ve not artışına başladılar. Piyasa bugün itibariyle bizi BB civarında bir notla fiyatlamaya başladı. Bu bizim için değerli. Piyasa fiyatlamasını değerli görüyorum” şeklinde konuştu.

    “Türkiye’yi yüksek borçlu addedemezsiniz”

    Bakan Şimşek, Türkiye’nin yüksek borçlu bir ülke olmadığını belirterek, “Orta vadede büyümeyi etkileyen faktörlerden biri yüksek borçluluk. Türkiye’yi bütün borç unsurları itibariyle bakarsanız yüksek borçlu addedemezsiniz. Türkiye’nin hanehalkı borcu, şirket ve finans sektörü borcu ve kamu borcu toplamının milli gelire oranı yüzde 110’un altında. Bize benzer ülkelerde yüzde 250’in üzerinde, dünya ortalama yüzde 330’un üzerinde. Borç henüz bizim bir hız limiti değil. Bu avantajımız var” dedi.

    “Sermaye piyasalarının derinleşmesi ve gelişmesi lazım, bunun tek ön koşulu düşük tek haneli enflasyon”

    Bankacılık sektörünün, her ne kadar zorlu bir dönemden geçiyorsa da temkinli, stres testinden geçmiş iyi yönetimi, teknolojik altyapısı, güçlü beşeri sermayesi sayesinde iyi gittiğini belirten Bakan Şimşek, “Bankacılık sektörü büyümeyi destekleyici bir noktada. Fiyat istikrarını sağlarsak, sermaye piyasalarının reel sektörü fonlaması imkanı artıyor. Bankacılık sektörü finansman ihtiyacının yüzde 88’inin karşılıyor. Bu sürdürülebilir bir model değil, onun için sermaye piyasalarının derinleşmesi ve gelişmesi lazım, bunun tek ön koşulu düşük tek haneli enflasyondur” ifadelerini kullandı.

  • Konut satışında yeni dönem

    Konut satışında yeni dönem

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kentsel dönüşümün finansmanı ile konut arzının artmasında önemli bir enstrüman olacak yeni düzenlemede son aşamaya geldiklerini belirterek, “Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yapılacak düzenlemeyle, gayrimenkul yatırım fonlarının gayrimenkul projelerine yatırım yapmasının önü açılacak.” dedi.

    Şimşek, kentsel dönüşüm ve konut arzının artmasını sağlayacak yeni çalışmaya ilişkin bilgi verdi.

    SPK’nin hazırladığı Proje Gayrimenkul Yatırım Fonu (Proje GYF) kurulmasına ilişkin düzenlemede son aşamaya gelindiğini bildiren Şimşek, “Kurul tarafından yapılacak düzenlemeyle gayrimenkul yatırım fonlarının (GYF) gayrimenkul projelerine yatırım yapmasının önü açılacak. Düzenlemeyle, bu fonların portföyleri uygun hale getirilip tür değişikliği yapılacak. Konut arzının artmasıyla birlikte konut fiyatlarının yukarı yönlü piyasa baskısı azalacak ve böylelikle konuta erişilebilirlik her kesim için kolaylaşacak.” diye konuştu.

    Şimşek, gayrimenkul yatırım fonlarının, yeni düzenlemeden önce bu projelere yatırım yapamadığına ve gayrimenkullerin inşaat işlerini üstlenemediğine işaret ederek, SPK’nin düzenlemesiyle bu kısıtların ortadan kalkacağını söyledi.

    Gayrimenkul yatırım fonlarının, artık kendilerinin veya başkalarının geliştirdiği projelere yatırım yapabileceğini aktaran Şimşek, “Böylece proje gayrimenkul yatırım fonları, portföylerine üzerinde proje geliştirilecek arsa ve gayrimenkul projelerini dahil edebilecek. Düzenlemede ayrıntılı şekilde yer alacak şartları sağlayan bu yatırım fonları, ünvanlarında ‘proje’ ibaresine yer verecek ve ‘proje gayrimenkul yatırım fonu’ olarak anılacak. Bu açılardan proje gayrimenkul yatırım fonları, portföylerine proje dahil edemeyen mevcut gayrimenkul yatırım fonlarından farklı bir içeriğe sahip olacak.” ifadesini kullandı.

    İSTEYENE GELİR, İSTEYENE EV

    Bakan Şimşek, SPK tarafından hayata geçirilecek projenin, yatırımcıların proje kaynaklı risklerinin azaltılabilmesi amacıyla teminat mekanizması getirdiğini, böylece fonun hasılat paylaşımı sözleşmelerinden doğan haklarını da güvence altında tutacağını belirterek, “Bu düzenleme ayrıca fon faaliyetleriyle ilgili yatırım kararını etkileyebilecek değişikliklerde yatırımcılara fondan çıkış hakkı getirecek ve böylelikle yatırımcı mağduriyetlerinin önüne de geçilecek.” değerlendirmesinde bulundu.

    Yatırımcıların, proje bitiminde gayrimenkulün satışından ya da kirasından gelir elde edebileceği gibi ayni çıkış yaparak ev sahibi olma imkanına da sahip olabileceğini aktaran Şimşek, gayrimenkul yatırım fonlarına ilişkin de şu bilgileri paylaştı:

    “SPK tarafından ihraç belgesi onaylanan 184 gayrimenkul yatırım fonu bulunuyor. Halihazırda portföyü oluşan 149 fon varken, bu fonların portföy büyüklüğü ise 82,7 milyar lira civarında. Yeni düzenlemeyle bu fonların sayısının artması da bekleniyor. Fonların teminat temelli sağlam yapısı sayesinde gayrimenkul proje üretimi güvenle hayata geçirilebilecek. Yatırımcılar bu güven ortamında kooperatifçilik mantığıyla küçük birikimlerini değerlendirerek konut sahibi olabilecekler.”

    “FİYATLARIN DÜŞÜŞ EĞİLİMİNE GEÇMESİNE KATKI SAĞLAYACAK”

    Düzenlemeyle toplumda genel anlamda tasarruf eğiliminde artış beklendiğine de dikkati çeken Şimşek, şunları kaydetti:

    “Düzenleme, kentsel dönüşümün finansmanında ve konut arzının artırılmasında önemli bir enstrüman olacak. Bu yatırım fonları, gerek geliştirecekleri projeler gerekse diğer projelerden alabilecekleri konut nitelikli bağımsız bölümlerle konut piyasasında arz hareketliliğini artıracak ve böylelikle fiyatların düşüş eğilimine geçmesinde çok büyük katkılar sağlayabilecek.

    Bu canlanma, konut piyasasının geneline yayılacak. Düzenleme, konut üreticilerinin ihtiyaç duyacakları finansmanı, sermaye piyasalarından temin edebilmeleri için de çok değerli bir alternatif oluşturacak. Böylelikle, tasarruf sahipleri küçük birikimlerini gayrimenkul projelerinde değerlendirebilecek.”

     

    NTV

  • “Önceliğimiz enflasyonu tek haneye düşürmek”

    “Önceliğimiz enflasyonu tek haneye düşürmek”

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı “Sürdürülebilir Tarım ve Tarımda Markalaşma” temasıyla düzenlenen Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması’nda açıklamalarda bulundu. Şimşek, uygulamaya konulan kamuda tasarruf tedbirlerine değinerek, “Son bir hafta içerisinde uygulamaya konulan tasarruf tedbirlerine bakarsanız orada da çok net bir şekilde tarımı önceliklendirdik. Çünkü bu sayede enflasyonu arz yönlü tedbirlerle de aşağı çekmek istiyoruz” dedi.

    “Tarımda çok büyük bir potansiyele sahibiz”

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, tarım sektörüne verilen önemi vurguladığı konuşmasında, “Katma değerde Avrupa’da birinci, dünyada ilk 10’da olduğumuz tarım sektörünü güçlü bir şekilde destekliyoruz. 2024 bütçesine bakarsanız, bu bütçede tarımsal destek programlarına, tarım sektör yatırımlarına kredi sübvansiyonu olarak, tarımsal kit finansmanı olarak, ihracat destekleri olarak yine yem ve gübre verdiğimiz vergi desteklerine bakarsak 520 milyar lira kaynak sağlamış olacağız. 530 milyar lira 2024 yılı gayri safi yurt içi hasılatının yaklaşık yüzde 1,3’ü. Bu gerçekten çok güçlü bir destek. Çünkü gıda arzını arttırarak enflasyonla mücadele en büyük önceliğimiz. Çiftçilerimize Ziraat Bankası Tarım Kredi Kooperatifleri, Ziraat Katılım Bankası üzerinden hazine olarak finansman desteği sağlıyoruz. Sağlanan bütün bu kredilerin gerektirdiği faizin yani 100 liralık faizin yüzde 70’ini hazine olarak biz karşılıyoruz. Dolayısıyla çok güçlü bir finansman destek veriyoruz. Son 20 yıla da bakarsak bu finansman desteğinden yararlanan çiftçi sayımız yaklaşık 6,5 kat ama verilen kredi imkânı da 38 kattan fazla artmıştır. Hiçbir sektöre bu boyutlarda kredi desteği sağlanmıyor. Bu tarım sektörüne verdiğimiz önemi gösteriyor. Tarımda çok büyük bir potansiyele sahibiz. Bu potansiyeli gerçekleştirmek için giderek daha fazla kaynağı tarımsal sulamaya, arazi toplulaştırmasına, seracılığa, stratejik tarım ürünlerine onlara destek olarak aktarmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Önceliğimiz enflasyonu tekrar tek haneye düşürmektir”

    Açıklamasında uygulamaya konulan kamuda tasarruf tedbirlerinden bahseden Şimşek, “Son bir hafta içerisinde uygulamaya koyulan tasarruf tedbirlerine bakarsanız orada da çok net bir şekilde tarımı önceliklendirdik. Çünkü bu sayede enflasyonu arz yönlü tedbirlerle de aşağı çekmek istiyoruz. Saygıdeğer Cumhurbaşkanım, geçen Eylül ayında açıkladığımız ekonomik istikrar ve reform programını başarıyla yürütüyoruz. Güçlü sonuçlar almaya başladık. Bankalarımızın finansmana erişimi hem de çok uygun koşullarla arttı. Merkez Bankamızın son 1 buçuk ayda siyasi belirsizlik azalınca rezervleri 40 milyar doların üzerinde iyileşme gösterdi. Dolayısıyla net sonuçlar almaya başladık ama en büyük önceliğimiz vatandaşımızın en çok muzdarip olduğu enflasyonu tekrar tek haneye düşürmektir. Bunun için de gereken tüm tedbirleri aldık ve kararlı bir şekilde uyguluyoruz” dedi.

    “Mayıs ayında baz etkisi nedeniyle enflasyon zirve yapacak”

    Enflasyon oranın Mayıs ayında zirve yaptıktan sonra düşüşe geçeceğini belirten Şimşek, “Sayın Cumhurbaşkanım Mayıs ayında baz etkisi nedeniyle enflasyon zirve yapacak. Ama daha sonraki aylarda çok hızlı bir şekilde ineceğini biz öngörüyoruz. Fiyat istikrarı sürdürülebilir yüksek büyümenin ön koşuludur. Bu gerçekten hareketle, sizin güçlü desteğinizle programımızı kararlılıkla ve sabırla uygulamaya devam edeceğiz. Allah’ın izniyle de iyi sonuçlar alacağız” diye konuştu.

  • Şimşek: Tasarruf paketini pazartesi günü açıklayacağız

    Şimşek: Tasarruf paketini pazartesi günü açıklayacağız

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin ATM Merkezi-TAM projesinin lansmanında açıklamalarda bulundu. Bakan Şimşek, ekonomi programının çalıştığını söyleyerek, “Programın merkezinde yeniden dengelenme var yani makroekonomide dengesizlik giderilmesi var” ifadelerini kullandı.

    İlk çeyrekte net ihracatın katkısının pozitif olduğunun altını çizen Bakan Şimşek, “İhracatçılar için pazar büyüyecek, esas olan rekabet ve verimliliği artırmak, kur sübvansiyonu ile bir yere varamayız” diye konuştu.

    “Cari açığı yüzde 2,5’in altına düşüreceğiz”

    Cari açığın milli gelire oranının yüzde 2,5’in altına çekmeyi hedeflediklerine dikkat çeken Bakan Şimşek, “Türkiye’nin dış borcu düşüyor. Türkiye’nin rezerv pozisyonunu iyileştirmek için bir fırsat sunuyor. Türkiye’nin CDS’i 300 baz puanın altına geriledi. Cari açığın kalıcı şekilde yüzde 2.5’in altına düşürülmesi için yeşil, dijital dönüşüm, yeni sanayi politikası uygulamaya koyuyoruz” dedi.

    Bakan Şimşek, sözlerine şöyle devam etti: “Altına yönelik kota uygulamasına gittik, çıkar çevreleri memnun değil, kusura bakmasınlar. Ülkede olmayan metali ithal edeceksiniz, bir köşede atıl olarak duracak. Vatandaşın tercihine saygılıyım. Ülkemizin menfaatine kaynaklarımızı yatırıma, üretime, istihdama ve nihai olarak ihracata dönüştüreceğiz. Biz yatırımı, istihdamı, üretimi ve özellikle ihracatı önceliklendireceğiz. Biz verimlilik ekonomisi peşindeyiz, tasarruf istiyoruz. Tasarruf yaptığınız ölçüde yatırımları artırabilirsiniz. Biz isteriz ki tasarrufları yatırımları artıralım, doğru alanlara bunları kanalize edelim. Cari açık 60 milyar dolardan 30’un altına düşmesi muhtemelse bu programın çok iyi çalıştığını gösteriyor.”

    “Kredi derecelendirme kuruluşları notumuzu artırıyorlar”

    Finansmana erişimde herhangi bir sorun olmadığını dile getiren Bakan Şimşek, “Türk bankaları ve şirketleri küresel finansmana erişimde giderek çok daha iyi bir noktaya geldi. Geçen senenin ilk 5 ayında bankaların dış borç çevirme oranı yüzde 96’ydı. Bankalar 100 dolar borç ödüyordu, 96 dolar bulabiliyordu. Bugün 100 dolar borç ödediğinde 148 dolar bulabiliyor. Kredi derecelendirme kuruluşları da bu gelişmeleri fark ettiler, gecikmeli de olsa, notumuzu artırıyorlar, hepsinin görünümü pozitif” dedi.

    Pazartesi günü tasarruf verimlilik paketini açıklayacaklarını söyleyen Bakan Şimşek, “Buna benzer yoğun şekilde yaptığımız çalışmalar var. Çalışmalarımızı aralıksız devam ettireceğiz. Program çalışıyor ve çalışmaya devam edecek. Enflasyonla ilgili dün Merkez Bankası geniş değerlendirmelerde bulundu, çok iyi iş çıkarıyorlar, ekip çok güçlü. Piyasada bu işi bilenlerin beklentisi önümüzdeki 12 ayda enflasyonun yüzde 35 civarına ineceği. Türkiye’yi fiyat istikrarına kavuşturacağız. En büyük önceliğimiz vatandaşın bu hayat pahalılığı baskısını azaltmaktır. Enflasyonu tek haneye düşürmek için ne gerekiyorsa yapacağız. Gelir, kurumlar, KDV’yle oynamayacağız dedik. Belli çevreler hala bu konuda spekülasyon üretmeye devam ediyorlar” açıklamalarında bulundu.

    Bakan Şimşek, yapay zekaya ilişkin olarak, “İlk defa büyük bir belirsizlikle karşı karşıyayız, yapay zeka. Yapay zeka önemli bir önümüzdeki dönemde gündem maddesi olacak. Bu yüzden insanımıza sürekli yatırım yapmamız lazım” ifadelerini kullandı.

  • Türkiye’ye 6,3 milyar dolarlık finansman

    Türkiye’ye 6,3 milyar dolarlık finansman

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İslam Kalkınma Bankası (İKB) Grubunun, 2024-2026 dönemini düzenleyen Ülke Stratejisi kapsamında Türkiye’deki projelere 6,3 milyar dolarlık finansman sağlayacağını belirterek, “Uygulamaya koyduğumuz ekonomi programı sayesinde Türkiye’ye yönelik dış kaynak akışı güçlü şekilde devam ediyor.” dedi.

    Şimşek, Riyad temaslarına ilişkin değerlendirmede bulundu.

    İKB’nin 50’nci kuruluş yıl dönümü vesilesiyle Riyad’da iki gün süren “Yıllık Toplantılar”a katıldığı bilgisini veren Şimşek, toplantılar kapsamında, İKB Grubunun 2024-2026 döneminde Türkiye’deki faaliyetlerini düzenleyen Ülke Stratejisi’nin kabul edildiğini söyledi.

    Şimşek, strateji kapsamındaki çerçeve programı, İKB Başkanı Muhammed Sulaiman Al-Jasser ile imzaladıklarını ifade ederek, “Stratejiyle, İKB, ülkemizdeki projelere 6,3 milyar dolar tutarında finansman sağlamayı öngörüyor. Uygulamaya koyduğumuz ekonomi programı sayesinde Türkiye’ye yönelik dış kaynak akışı güçlü şekilde devam ediyor.” diye konuştu.

    “KALKINMA ÖNCELİKLERİMİZLE UYUMLU”

    Söz konusu stratejinin, Türkiye’nin 12. Kalkınma Planı ve Orta Vadeli Program’da yer alan kalkınma öncelikleriyle uyumlu olduğunu vurgulayan Şimşek, şöyle devam etti:

    “Strateji kapsamında sağlanacak finansman eğitim, sağlık, ulaştırma, finans, tarım, sanayi, enerji, altyapı gibi birçok sektördeki faaliyetin desteklenmesi amacıyla kullanılacak. Strateji, İKB Grubunda yer alan tüm kuruluşları, İKB, İslam Kalkınma Bankası (İKB), Uluslararası Ticaret Finansmanı İslami Kurumu (ITFC), Özel Sektörün Geliştirilmesi İslami Kurumu (ICD) ve İslam Ülkeleri Arası İhracat ve Yatırım Sigortası Kurumunu (ICIEC) kapsıyor. 6,3 milyar dolarlık tutarın 2 milyar dolarının İKB’den, 900 milyon dolarının ITFC’den, 300 milyon dolarının ICD’den ve 3,1 milyar dolarının ICIEC’ten sağlanması öngörülüyor.”

    İKB Grubunun kuruluşundan beri Türkiye’ye 12,9 milyar dolar finansman sağladığına dikkati çeken Şimşek, Türkiye’nin, bankadan uygun koşullu kredi kullanan ülkeler arasında 4’üncü sırada yer aldığını bildirdi. Şimşek, 2021-2023 döneminde de İKB Grubu tarafından ülkeye yönelik yaklaşık 800 milyon dolarlık finansmanın onaylandığını dile getirdi.

    DÜNYA BANKASI’NIN ARDINDAN İKB’DEN DESTEK

    Öte yandan, Dünya Bankası da Türkiye’ye aktardığı kaynak tutarını, Orta Vadeli Program’ın açıklanmasının ardından devam eden 17 milyar dolarlık programa 18 milyar dolar daha ilave ederek 35 milyar dolara yükseltme kararı almıştı. Bankanın, ilk 3 yıl içinde Türkiye’ye ilave 18 milyar dolarlık finansman sağlayacağı Ülke İşbirliği Çerçevesi Programı kısa süre önce Bankanın İcra Direktörleri Kurulunda görüşülerek yürürlüğe girmişti.

    Dünya Bankasının ardından bu kez İKB Grubunun Ülke Stratejisi’nin kabul edilmesi, Türkiye’nin ekonomi programına duyulan destek ve güvenin göstergesi olarak değerlendiriliyor.

     

    AA

  • Cari açıkta düşüş devam edecek

    Cari açıkta düşüş devam edecek

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, cari açık rakamlarıyla ilgili sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Bakan Şimşek açıklamasında, “Cari açık şubatta beklentilerin altında gerçekleşti ve geçen yıla göre 5,8 milyar dolar düştü. 2023 yılı mayıs ayı zirvesine göre yıllık 28,3 milyar dolar iyileşme gerçekleşti. Cari açıktaki düşüş orta vadeli programımızın çalıştığını gösteriyor. Dezenflasyon için uyguladığımız politikaların etkisi ile bu düşüşün önümüzdeki aylarda kademeli olarak devam etmesini bekliyoruz. Bu eğilim yıl sonunda cari açığın milli gelire oranının yüzde 2,5’in altında gerçekleşebileceğine işaret ediyor. Cari açıktaki azalma döviz rezervi birikimine destek olurken, makro finansal istikrar kanalıyla da dezenflasyona destek olacak” ifadelerini kullandı.

  • Bakan Şimşek’ten enflasyon mesajı

    Bakan Şimşek’ten enflasyon mesajı

    Bakan Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında, bir süredir yalan haberlerle kasıtlı bir şekilde gündem oluşturulmaya çalışıldığını dile getirerek, “Bizim derdimiz memlekete hizmet, gündemimiz yoğun. Bu zor coğrafyada ülkemizin sorunlarını çözmek, potansiyelini ve performansını artırmak için yapacak çok işimiz var. Enflasyonu düşürmek, cari açığı azaltmak, bütçe disiplini tesis etmek ve yapısal sorunları çözmek konusunda kararlıyız. Cumhurbaşkanımızın başından beri tam destek verdiği programımızı daha da güçlendireceğiz. Programımız hedeflerine ulaştığında, vatandaşlarımızın refahı da kalıcı olarak artacaktır. Vatandaşlarımızdan istirhamım; üretilen dedikodulara itibar etmeyiniz ve politikalarımız ile ilgili bizden duymadığınız hiçbir haber veya söylentiye lütfen inanmayınız” ifadelerine yer verdi.

  • “Dış ticaret açığındaki iyileşme 14,3 milyar dolara ulaştı”

    “Dış ticaret açığındaki iyileşme 14,3 milyar dolara ulaştı”

    Bakan Şimşek, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın paylaştığı yılın ilk çeyreğine ilişkin dış ticaret verilerini X hesabından yaptığı paylaşımla değerlendirdi. Şimşek, 2024 yılı ilk çeyreğinde yıllık dış ticaret açığındaki iyileşmenin 14,3 milyar dolara ulaştığını belirterek, “Bu yıl Orta Vadeli Program’da (OVP) öngördüğümüz 34,7 milyar doların oldukça altında cari açık bekliyoruz. Cari açığı milli gelire oran olarak yüzde 2,5’in altına çekerek rezerv birikimi sağlayacağız. Büyümedeki dengelenmenin katkısıyla azalan cari açık ve döviz ihtiyacımız ile artan dış kaynak girişi makro finansal istikrarımızı güçlendiriyor” dedi.