Etiket: Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati

  • “Bilişim köyleri kuracağız”

    “Bilişim köyleri kuracağız”

    Bakan Nebati, bir otelde düzenlenen ‘Bilişim Kenti Mersin: Vizyon Projesi’ tanıtım programına katıldı. Burada konuşan Bakan Nebati, kendilerinin hem Mersin’in hem de Türkiye’nin güçlü yarınlarını inşa edecek asli unsurun gençler olduğunu çok iyi bildiğini, gençlere büyük bir güven duyduklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde 21 yıldan bu yana gençlerin önündeki tüm engellerin tek tek kaldırıldığını vurgulayan Nebati, “Gençleri her konuda destekleyerek yarınlara hazırlıyoruz. Bir zamanların Türkiye’sinde, gençlerimiz inancı yüzünden, başörtüsü veya sakalı yüzünden üniversite kapılarında adeta zulümlere maruz kalırken bugün ülkemizin dört bir yanında Teknofest ruhuyla yarınlarımızı inşa ediyorlar.

    Son 21 yılda üniversitelerimizin sayısını 76’dan tam 208’e çıkardık. Böylece, üniversitesi olmayan hiçbir ilimiz çok şükür kalmadı. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için üniversite harçlarını kaldırdık. Üniversite öğrencilerimizin kredi geri ödemelerini sadece aldıkları anapara üzerinden yapmalarına imkan tanıdık. Bizler, siyasette de gençlerimizin önünü açtık. Gençlerimizin siyasette aktif rol alabilmeleri için seçilme yaşını önce 25’e, sonra da 18’e indirdik. Nitekim bu seçimlerde en genç milletvekili adayını gösteren parti de AK Parti’mizdir. 18 yaşındaki Nisa Alptekin kardeşimiz, İzmir’de listemize milletvekili adayı olarak dahil olmuştur. Öte yandan, genç istihdamını teşvik etmek amacıyla, gençleri işe alan işletmelerimize prim desteği veriyoruz. Aynı şekilde, genç girişimcilerimize de prim teşviki uygulamasını getirdik. Bu çerçevede, ilk defa sigortalı sayılan gerçek kişilerin primlerini, bir yıl süreyle Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak biz karşılıyoruz” diye konuştu.

    “1 Milyon İstihdam Projesi’nde toplamda bir buçuk milyon kullanıcıya ulaşıldı”

    Kendilerinin kalkınmada yeni teknolojilerin ve teknoloji yoğun üretimin de ne denli önemli bir faktör olduğunun net bir şekilde farkında olduklarının altını çizen Nebati, “Bu sebeple birçok ilimizde genç girişimcilerimiz için teknokentler ve tasarım merkezleri kurduk, kurmaya da devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından hayata geçirilen ‘1 Milyon İstihdam Projesi’ ile siz gençlerimize çevrim içi eğitim imkanlarını geniş bir yelpazede sunarak yazılımcı olma fırsatı sunuyoruz. Bu proje çerçevesinde bizler, bilgi teknolojileri alanında sadece eğitimler sunmakla yetinmedik. Eğitimleri tamamlayan gençlerimizin, bu alanda iş bulabilecekleri dijital altyapıyı oluşturarak, ülkemizin en büyük işverenlerinin de bu istihdam ve kalkınma seferberliğine dahil olmalarını sağladık. Nitekim, 3’üncü yılına giren 1 Milyon İstihdam Projesi toplamda bir buçuk milyon kullanıcıya ulaşmış durumdadır. Bizler, artarak sağlamaya devam ettiğimiz bu desteklerle gençlerimizin büyük başarılara imza atacağına kesin inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Teknofest ruhu her geçen gün dalga dalga, adeta bir çığ gibi büyümeye devam ediyor”

    Teknofest ruhunun her geçen gün dalga dalga, adeta bir çığ gibi büyümeye devam ettiğine dikkat çeken Nebati, “Esasen çalışmalarımızın odağında, Teknofest gençliğimizin inanç ve heyecanını, ülkemizin kalkınmasında ana kaldıraçlardan biri haline getirmek vizyonumuz vardır. Yüreği Türkiye aşkıyla dolu gençlerimizin arasından, yarının nice Vecihi Hürkuş’ları, Nuri Demirağ’ları ve Selçuk Bayraktar’larının yetişeceğine inancımız tamdır. Bugün, bu Teknofest ruhu ülkemizin dört bir yanındaki tüm gençlerimize yepyeni bir heyecan katmış, yepyeni kapıları aralamıştır. Mersin ilimizin Teknofest’e 41 bin 349 başvuruyla en çok başvuru yapan il unvanına da sahip olduğunu hatırlatmak isterim. Teknofest yarışmalarında finale kalan 60 proje arasında Mersinli gençlerimizin derece alan birçok projesi vardır. Tüm Mersinli gençlerimizi bu gayret ve başarılarından dolayı gönülden tebrik ederim. Ayrıca, Mersin’de düzenlenen dijital oyun yarışması ve fikir otobüsü gibi projelere binlerce gencimizin yüksek ilgisi ve sergiledikleri başarılar, bize Mersinli gençlerimizin bilişim alanında ne kadar istekli ve yetenekli olduğunu da açıkça gösteriyor. Yeni dönemde, bilişim alanında Mersin’de gençlerimizin önünü daha fazla açacağız. Böylece, hem nitelikli istihdam imkanlarını artıracak hem de teknoloji yoğun üretimle Mersin’imizi zirvelere taşıyacağız” şeklinde konuştu.

    “Bilişim köyleri kuracağız”

    Ortaya konulan bu hedefle birlikte ‘Bilişim Kenti Mersin: Vizyon Projesi’ çalışmalarını başlattıklarını dile getiren Nebati, “Bilişim Kenti Mersin projemiz sayesinde Mersin’imiz, gençlerimizin gayretleriyle yepyeni büyüme ve gelişim fırsatlarına kavuşacaktır. Yeni dönemde Mersin, geleneksel sektörleri olan lojistik, tarım ve turizmin yanına teknoloji sektörünü de güçlü bir şekilde ekleyecektir. Bilişim Kenti Mersin Projemiz çerçevesinde gençlerimizin bilişim alanında eğitim alarak çalışabileceği ve yıl boyunca 7 gün 24 saat hizmet sunacak Bilişim köyleri kuracağız. Bu amaçla, atıl durumdaki bazı mevcut tesisleri dönüştürerek birer bilişim üssü haline getireceğiz. Yeni bilişim girişimlerinin kullanabileceği paylaşımlı ofis altyapısıyla, sürdürülebilir, yeni nesil bir teknopark inşa edeceğiz. Mevcut teknoparkı iyileştirecek ve altyapısını güçlendireceğiz. Mersin Teknokent’te açılacak ofislerle sinerji oluşturacak projelerin gelişmesine aracı olacağız. Mersin Teknoparkı’nın bölgenin en güçlü üretim merkezi olmasını sağlayarak, Mersin’imizin ekonomi ve ticaretine önemli bir katkı sağlayacağız. Bunlara ek olarak, bilişim sektörüne özel ulusal katılımlı ilk ve tek kariyer fuarını Mersin’imizde düzenleyeceğiz. Türkiye’de bilişim sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin ve bu alanda istihdam edilmek isteyen insan kaynağının buluşma merkezi bundan sonra Mersin olacaktır” dedi.

    “Bilişim sektörüne özel teşvik ve destek programlarını hayata geçireceğiz”

    Hem Mersin’de hem de çevre bölgede üretimi ve istihdamı artıracak bilişim sektörüne özel teşvik ve destek programlarını da hayata geçireceklerini ifade eden Nebati, “Bilişim odaklı girişimlerin hızlandırılması için bir yandan da yatırım desteği sağlayacak ve yatırımcı buluşmaları düzenleyeceğiz. Mersin’de filizlenen girişimlerin iş hayatına hızlı bir şekilde kazandırılması için çeşitli programlar düzenleyeceğiz. Mersin’imize özel kitlesel bilişim yatırım fonu kurulmasını sağlayacağız. Bilişim alanındaki girişimlerin kolay ve hızlı bir şekilde yatırım aldığı, yatırımcıların şirketlere kolayca ortak olabildiği bir fon kuracağız. Öte yandan, gençlerimize sunacağımız tüm bu kapsayıcı destek ve gayretlerimizi uluslararası bir zemine de taşıyacağız. Akdeniz’e kıyısı olan ülkeleri davet ederek uluslararası ve geniş katılımlı Akdeniz Bilişim Zirvesi ve Bilişim Fuarını her yıl düzenleyeceğiz. Bu organizasyonun, alanında dünyanın en saygın zirve ve fuarlarından biri olarak anılmasını hedefliyoruz. Bu kadarı yeter deyip asla kenara çekilmeyeceğiz. Mersin’imizin güçlü olduğu tarım, turizm ve lojistik alanlarında Bilişim Proje Yarışmaları da düzenleyeceğiz. Başarılı projeleri kuluçka merkezine alarak hızla hayata geçirilmesini sağlayacağız. Böylece, Mersin ekonomisinin teknolojiyle ve katma değerli üretimle yepyeni ufuklara, yepyeni rekorlara doğru ilerlemesinin önünü açacağız” diye konuştu.

    “Türkiye Yüzyılı en çok da gençlerin eseri olacak”

    7 gün 24 saat açık tutulacak bilişim köylerinde istihdam garantili bilişim eğitim programları düzenleyeceklerini söyleyen Nebati, sözlerine şöyle devam etti:
    “İstihdam garantili bu eğitimlerle, isteyen tüm Mersinli gençlerimizi bilişim sektörüne kazandıracağız. Teknoloji alanındaki altyapı yatırımlarımızı da hızlandıracağız. Mersin genelinde fiber optik internet altyapısını geliştirerek tüm şehrin bilgi ve iletişim teknolojileriyle donatılmasını sağlayacağız. İnanıyorum ki bu çalışmalarımız sonucunda şehrimiz yepyeni bir atılım gerçekleştirecek Mersin bir bilişim kenti halini alacaktır. Böylece, şehrimizde öne çıkan tarım, turizm ve lojistik sektörlerinin yanına bilişim sektörü de eklenecek, Mersinli gençlerimiz Mersin’imizi teknolojiyle kalkındıracaktır. Bizler, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, sizlere vatandaşı olmaktan gurur duyacağınız bir ülke bırakmak için gece gündüz çalışmaya devam ediyoruz. Hamd olsun bugün, yeni nesil elektrikli otomobilini kendisi üretebilen, teknoloji harikası uçakları, helikopterleri, füze sistemlerini, insansız hava araçlarını, uyduları, devasa gemileri, stratejik yazılımları ve daha nicelerini yerli kaynaklarıyla, kendi mühendisleri tarafından üretebilen bir Türkiye’miz var. İnanıyorum ki tüm bu atılımlarımızı Türkiye Yüzyılı’nda sizler çok daha ilerilere taşıyacaksınız. Türkiye Yüzyılı başarının, bilimin, kalkınmanın, gücün, verimliliğin, dijitalin yüzyılı ve en çok da sizlerin eseri olacaktır. Bizim, sizlere duyduğumuz güven tamdır, desteğimiz tamdır. Sizler, Teknofest kuşağısınız. Sizler, güçlü yarınlarımızın teminatısınız.”

    “İçeriden ve dışarıdan, kimsenin önümüzde engel olmasına asla fırsat vermeyeceğiz”

    Gençlere de seslenen Nebati, “Hem bizzat kendinizin hem de ülkenizin potansiyeline sahip çıkın, bu potansiyeli en çok sizler hayata geçireceksiniz. Geçmişte kimlerin, yerli kaynaklarımızı, kendi insanımızın gayretlerini nasıl ve neden engellediklerini de iyi anlayın. Bizler ilk günden bu yana bu vesayet odaklarıyla, bu müstemleke aydın zihniyetiyle mücadele etmeye devam ediyoruz. Esasen bugün, bu seçim sürecinde de Cumhurbaşkanımızın liderliğinde vermeye devam ettiğimiz mücadele yine aynı mücadeledir. Ne diyor Mehmet Akif İstiklal Marşımızda, ‘Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!’ Bizler, Türkiye Yüzyılı’na ilerlerken, içeriden ve dışarıdan, kimsenin önümüzde engel olmasına asla fırsat vermeyeceğiz. Genç kardeşlerim, tarihimizi çok iyi öğrenin. Tarihimizi öğrenmek esasen kendinizi tanımak, içinizdeki büyük gücün farkına varmak demektir. Fatih Sultan Mehmet Han’ın, İstanbul’u henüz 21 yaşındayken fethettiğini de asla aklınızdan çıkarmayın. Bugün teknoloji alanında yepyeni fetihleri yapacak olanlar da sizlersiniz. Şimdiye kadar ülkemizde filizlenerek dünyanın dört bir yanına ulaşan ve her birinin değeri 1 milyar doları aşan 6 teknoloji şirketi nasıl çıktıysa birçok yenisini hayata geçirecek olan da yine sizlersiniz. Bizler ne diyoruz gençler? Durmak yok, doğru adımlarla yola devam diyoruz. Öyleyse, yarın değil genç kardeşlerim, hemen şimdi başlasın Türkiye Yüzyılı” diyerek sözlerini tamamladı.

  • Bakan Nebati’nin TOGG esprisi güldürdü

    Bakan Nebati’nin TOGG esprisi güldürdü

    Mersin’den AK Parti birinci sıra milletvekili adayı olarak gösterilen Dr. Nurettin Nebati, seçim çalışmalarını Mersin’de sürdürüyor. Bu çerçevede, Adnan Menderes Bulvarı sahil bandında yürüyüş yapan Bakan Nebati, sahilde vakit geçiren vatandaşlarla sohbet edip, spor yapan gençlere katıldı. Gençlerle bir süre sohbet eden Nebati, bazı gençlerin Togg hakkındaki sorularını da yanıtlayarak, araç hakkında bilgi verdi.

    Bir gencin Togg’a bindiğinizde nasıl hissediyorsunuz? sorusunu cevaplayan Nebati, “Çok iyi, bir defa özgüven veriyor, çünkü Türkiye’mizin. Tamamen elektronik. Müthiş bir göstergesi var. Siri’yi tanıyor musun? Bu da Ayşe. Ayşe ne haber diyorum, iyiyim hoş geldin diyor. Bir de çok akıllı” ifadelerini kullandı. Sahilde aileler ve çocuklarla da sohbet eden Nebati, isteyen vatandaşlarla fotoğraf çektirdi.

  • “Enflasyonu tek haneli rakamlara düşüreceğiz”

    “Enflasyonu tek haneli rakamlara düşüreceğiz”

    Bakan Nebati, aday olduğu Mersin’de milletvekili tanıtım toplantısına katıldı. Edip Buran Spor Salonunda gerçekleştirilen toplantıda konuşan Bakan Nebati, Mersin’de olmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu söyledi.

    Depremler ve sel felaketleri nedeniyle bu yıl Ramazan ayını buruk geçirdiklerini vurgulayan Nebati, “Bu asrın felaketi, her kesimden insanımızın sergilediği asrın kaynaşmasına sebep oldu. Bizleri bir arada tutan kardeşlik bağlarımızın ne denli sağlam olduğunu açıkça gösterdi. Mersinimiz şüphesiz ki en kıymetli cevheri hamiyetli insanlar yani sizlersiniz. Şehrimizde bin bir rengi, dili ve kültürü yüzyıllardır bir arada yaşatan da. Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele’de onca yokluğa, yoksulluğa rağmen işgal güçlerine karşı o şanlı mücadeleyi yükselten de 15 Temmuz’da da darbecilere karşı direnirken şehit olan Mersinli Erkan Yiğit kardeşimize şehadet şerbetini içiren de, deprem zamanında o kıymetli dayanışma ve dirayeti inşa eden de, şehrimizin toprağıyla, suyuyla, insanıyla hemhal olmuş o evladı Fatihan ruhunun ta kendisidir. Bu zorlu günlerde Mersinli hemşerilerim de, komşusu açken kendisi tok yatan, bizden değildir anlayışıyla depremzede kardeşlerimizin yanına koşmuş, aşını, ekmeğini ve evini tereddütsüz paylaşmışlardır. Bu ne güzel bir haslet, bu ne güzel bir kardeşlik hukukudur. İşte şimdi bizler de Mersin’deyiz, Silifke’deyiz, Akdeniz’deyiz, Toroslar’dayız. Yenişehir’deyiz, Anamur’dayız. Hasılı kelam Mersin’deyiz. Birlikteyiz, birlikte inşallah birçok başarılara imza atacağız. İşte şimdi biz Mersin’imizi Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye yüz yılına güçlü adımlarla taşımak için hazırız. İşte şimdi biz bu kadim şehrimizi zirvelere çıkarmak, Mersin’imizi şaha kaldırmak için buradayız. Allah’ın izniyle tüm bunları yan yana ve omuz omuza siz Mersinli kardeşlerimle birlikte başaracağız. Bunun için ne diyoruz? Doğru adımlarla yola birlikte devam diyoruz Mersin. Türkiye yüz yılı için doğru adam Cumhurbaşkanımız, liderimiz, genel başkanımız Recep Tayyip Erdoğan” diye konuştu.

    “O umutsuz eski günleri, o eski Türkiye’yi tarihin tozlu sayfalarının arasında bıraktık”
    21 yıl öncesi Türkiye’ye bakmak gerekir diyen Nebati, “Türkiye’ye baktığımızda dönemin istikrarsız koalisyon hükümetlerinin sebep olduğu nice kriz ve bitmek bilmeyen sayısız sorunlar yumağıyla karşı karşıya kaldığımız hatırlarız. 28 Şubat’ın gölgesinde geçen 2000’li yılların başlarında sadece siyasal krizlerle değil, insanımızın en temel haklarına yönelik sistemli demokrasi ihlallerinin olduğu, teröre her gün köy öğretmenlerini, korucularını şehit veren, sınır güvenliğini sağlamakta dahi zorlanan, kendi tarihine ve öz değerlerine adeta üvey evlat muamelesi yapan vesayet zihniyetinin hüküm sürdüğü bir ülke ve adeta tam bir iktisadi buhran ortamıyla karşılaşırız. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Bülent Ecevit arasında yaşanan anayasa fırlatma krizini rahmetli Ecevit o zaman bir devlet krizi olarak nitelendirmişti, hatırlayın. O vakitler gecelik faizlerin bir ara tam yüzde 7 bin 500’lere kadar fırlamış olduğunu da hatırlatmak isterim. Ekonominin çarklarını ancak IMF’den gelen taşıma suyla onu da ağır aksak döndürebilen, memur maaş ödemelerini dahi yapmakta güçlük çeken bir Türkiye gerçeğini aklımızdan çıkarmayalım. Çok şükür bugün. 21 yılda her alanda elde ettiğimiz kazanımlar sayesinde o umutsuz eski günleri, o eski Türkiye’yi tarihin tozlu sayfalarının arasında bıraktık. Ancak şimdi kalkıp 7’li koalisyonu bir sorsanız size AK Parti öncesi döneme dair kim bilir ne güzellemeler yaparlar. Hiç boşuna uğraşmasınlar. O dönemde bitmek bilmeyen kemer sıkma politikalarıyla adeta inleyen, inancı ve değerleri yüzünden sürekli horlanan milletimiz, gerçeğin ne olduğunu çok net bir şekilde biliyor. Biz geçmiştekiler gibi milletimize tepeden bakan, başörtüsünü bez parçası, seccadeleri halı parçası olarak gören bir kibirden ve düşmanlıktan da asla beslenmiyoruz. Tam tersine bizler bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli mısralarını kalbine nakşetmiş olan ve ecdadımızın bize emaneti Ayasofya’yı yıllar sonra yeniden ibadete açan iradenin ta kendisiyiz” şeklinde konuştu.

    “Bunlar vatan sevgisinin ta kendisidir”
    Türkiye’de geliştirilen birçok esere dünyanın gıptayla baktığını dile getiren Nebati, “Bu yaptıklarımız nedir? Bunlar vatan sevgisinin işte ta kendisidir. Biz tüm bunları hain darbe girişimleri karşısında tankların önünde durmaktan asla çekinmeyen, demokrasi aşığı milletimizin sağlam iradesi ve Cumhurbaşkanımızın güçlü lideriyle başardık. Sayısız hastaneleri, okulları, sanayi tesislerini, köprüleri, yolları, Marmarayları, Avrasyaları, barajları ve daha nice asırlık hizmetleri 21 yıla sığdıran biziz. Biz ne yaptık? Biz ülkemize, ülkemizin IMF’ye olan tüm borçlarını kapattık. Biz ne yaptık? 2002 yılında 238 milyar dolar dolar seviyesinde olan gayrisafi yurt içi hasılamızı 2022 yılında 905,5 milyar dolara kadar taşıdık. Biz ne yaptık? 2002 yılında 46,3 milyar dolar olan yatırımları, 2022 yılında 268,3 milyar dolar seviyesine çıkardı. Biz ne yaptık? İnsan odaklı Türkiye ekonomi modelimizle büyümede, istihdamda, ihracatta, turizmde tarihi rekorlar kırdık. Hem de tüm bunları küresel sarsıntılarının zirve yaptığı, adeta krizler çağı olarak tarihe geçecek olan bir dönemde, tüm engelleme girişimlerine, tüm mesnetsiz saldırılara rağmen yaptık. 2021 yılında yüzde 11,4’lük bir büyüme oranıyla son 50 yıllık tarihimizin en iyi büyümesini gerçekleştirdik. Rusya-Ukrayna savaşının patlak verdiği küresel resesyon kaygılarıyla geçen 2022’de sağladığımız yüzde 5,6’lık büyümeyle G-20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülkelerden biri olmayı başardı. Bu yılın Şubat ayı itibariyle son 1 yıllık dönemde 1,5 milyon kişiye salgının en etkili olduğu döneme kıyasla ise 6,4 insanımıza ilave istihdam oluşturarak salgın sonrası dünyada istihdam bakımından da rekorlar kırdık. Ürün ve pazar çeşitleri menüsü çerçevesinde, son 21 yılda attığımız etkili adımların neticesinde bugün 228 ülke ve bölgeye ihracat yapan bir konumdayız. Çoğulculuğun, dinamizmin ve adaletli kalkınmanın bir teminatı olan KOBİ’lerimizin sayısını 20 yılda ikiye katlayarak, hatta onu da aşan bir artışla 3,6 milyona yükselttik. 2022 yılında 54,4 milyon ziyaretçi ile 46,3 milyar dolar rekor turizm geliri elde ettik. Ve en çok tercih edilen dördüncü turizm ülkesi olduk. Büyüyen ve güçlenen ekonomimiz sayesinde ücretli çalışan vatandaşlarının refah düzeylerini arttırdık. Bugün çarpıtılmış bazı rakamlarla, karamsarlık yayma yarışındakileri asla kulak asmayın. Çünkü gerçekler somut rakamlarla apaçık ortadadır” ifadelerini kullandı.

    “Bu asla başaramazsınız dedikleri ne varsa Cumhurbaşkanımızı liderliğinde bize nasip oldu”
    Her zaman vatandaşların yanında olmaya devam edeceklerini kaydeden Nebati, “2002 yılında ticari kredilerin oranı milli gelire oranı sadece yüzde 11,7 seviyesinde iken biz bunu da 2022 yılında neredeyse 4’e katlayarak 45,3 seviyesine kadar taşıdık. Bu ne demek? Üretimin, alın terinin yanında saf tutmak demektir. Dönüşen dünyayı en doğru şekilde analiz ediyor ve gereken tüm aksiyonları da ivedilikle alıyoruz. Yeşil dönüşüm ve karbon salınımı azaltma konusunda da yüksek farkındalık sahibiyiz. Ekonomimizin giderek çevreci ve sürdürülebilir enerji geçişini temin etmek adına kararlı adımlar atıyoruz. Bu çerçevede Türkiye’nin yeşil dönüşümde mihenk taşı olan elektrikli aracımız ve milli gururumuz Togg’u da planladığımız şekilde yollara çıkardık. Fabrikanın binası yükselmeye başladığı zaman ‘bunun içi boş’ dediler. İçine makinalar gelmeye başladığında, ‘hani araç’ dediler. Yürüyen banttan ilk Togg aşağı indiğinde, ‘bu burada üretilmedi’ dediler. Seri üretime başlayıp yollarda görülmeye başlayınca, ‘aynı aracı bakanlar farklı kullanıyor’ dediler. Araca dokunup, aracın gerçek olduğunu görünce ‘hani bunun egzozu’ diye sormaya başladılar. Bunun için gören göz, duyan kulak ve bir şuur lazım. Bunlar hatırlayın ‘köprülerde olmaz’ dediler. Avrasya da olmaz dediler. 2. 3. köprüye ne ihtiyaç var dediler. Havaalanına niye ihtiyaç dediler? Niye yapıyorsunuz dediler. Şehir hastanesini gereksiz gördüler. İşte bunlar hepsi aynı cibilliyette olan insanlar Bugün 7’li koalisyon ortaklarının bize yapamazsınız, ne gerek var ki buna, bunu asla başaramazsınız dedikleri ancak milletimizin çok uzun yıllardır hayallerini süsleyen hangi eser, hangi hizmet varsa çok şükür gerçekleştirmek için cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde bizlere nasip oldu. Allah’ın izniyle ülkemiz için, Mersin’imiz için daha neler neler yapacağız” dedi.

    “Enflasyon her geçen gün aşağı doğru belini kıra, kıra iniyor”
    Enerji de dışa bağımlılığı azaltarak adımları art arda attıklarının altını çizen Nebati, “Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı kurulu gücün, toplam kuruluş içindeki payını da yüzde 38,6’dan, 54,5’e çıkardık. Cumhurbaşkanımızın belirttiği üzere Karadeniz’de keşfettiğimiz doğal gazı inşallah, 20 Nisan’da devreye alarak ülkemizin bir diğer hayalini de de yine Ak Parti hükümetimiz olarak gerçekleştirmiş olacağız. Ülkemizin ilk nükleer enerji projesi olan Mersin Akkuyu Nükleer Güç Santralini yakın gelecekte ülkemizin hizmetine sunacağız. İlk elektrik üretimini de 2024 yılında yapacağız. Altını çizmek istiyorum ki Mersin’deki bu tesisimiz ülkemiz elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’u karşılayacak ve tek başına bunu karşılamakla da yetmeyecek çevreye zararlı sera gazı salımı yapılmadan da bu faaliyetini gerçekleşecek. Şimdi gidip 7’li koalisyona sorsanız, bu ortak ve asıllı kazanımlarınızın bir tekini bile asla dile getirmez. Kesinlikle takdir etmezler. Enflasyon üzerinden kara propaganda yapmak ve oy peşinde pembe hayaller dağıtmak dışında neredeyse hiçbir milli davamızın arkasında durmazlar. Küresel sarsıntıların eşiğinde tüm dünyayla birlikte, bizim de sorunumuz haline gelen enflasyonla mücadele konusunda elbette taviz vermiyoruz. Nitekim geçtiğimiz yılın Kasım ayından itibaren gerileme eğilimine giren ve Mart ayında da 50,5 seviyesine gelen enflasyon her geçen gün aşağı doğru belini kıra kıra indiriyor. Bizler bu sorun karşısında enflasyon yeter ki düşsün, işsizlik artsa da olur ya da üretim daralırsa daralsın, resesyon olursa olsun gibi insanlığımızı hiçe sayan hiçbir yaklaşımı benimsemedik, benimsemeyeceğiz. İnsanımızın işine, ekmeğine ve huzuruna göz diken ve bazı mümessillerin bizlere geçmişten bugüne içirmeye çalıştığı acı ilaçlarla, ezberle çetelerle değil, tedrici ve bütüncül insan odaklı bir anlayışla ilerliyor. Enflasyonu tek haneli seviyelere düşürünceye kadar da bu mücadelemizden asla taviz vermeyeceğiz” diye konuştu.

    “Sıcak para bulmak için IMF kapılarında tekrar bekleşecek misiniz?”
    Muhalefete Mersin’den sorular da yönelten Nebati, “7’li masaya bir kez daha sormak istiyorum. Cevabı aralarından kimin vereceği de meçhul. Ancak onlardan istediğim şey, kaçamak değil net ve somut ifadeler bekliyorum. Sıcak para bulmak için IMF kapılarında tekrar bekleşecek misiniz? Faizleri yükselterek, üretim ekonomisini baskılayacak ve işsizliği artıracak mısınız? Ha bunlar cevap vermeyecekler, bunu biliyorum. Kıymetli kardeşlerimiz Mersin ili bereketli toprakları güçlü, girişimci ve dinamik insan kaynağıyla 2002’den bu yana kalkınma hamlemizi en iyi değerlendiren illerimizden biri olmayı başarmıştır. İlimizin kişi başına gayrisafi yurt içi hasılası 2004 yılındaki seviyesine göre yüzde 63 artış kaydederek, 8 bin 278 dolara yükselmiştir. Mersin son 20 yılda yıllık ihracatını tam 20 katına çıkardı. Şehrimizin sadece 320 milyon dolar olan yıllık ihracatı bu sene şubat ayı itibariyle 6,4 milyar dolara yükselmiştir. Bu nedir? Bu gayrettir. Bu ortak alın terimizdir. Peki bu kadarı yeter mi? Burada duracak mıyız? Hayır, asla. Türkiye yüz yılında Mersin’imize hem yatırım ve istihdamda hem de üretim ve ihracatta şaha kaldıracağız. Mersin yıldızını her geçen gün daha da parlatmak için kararlıyız. Mersin son 21 yılda artan yatırımlar ve yatırımcı sayısı sayesinde, en gözde şehirlerimizden biri konumundadır. Önümüzdeki dönemde de yatırımların önünü açmaya, yatırımcılarımızı kesintisiz desteklemeye devam edeceğiz. 2022 yılında Mersin’de yatırım yapmak isteyen müteşebbislere sağlanan 261 teşvik belgesiyle 8,9 milyar lira sabit yatırım yapılmasını ve 4 bin 264 kişiye istihdam oluşturulmasını bekliyoruz. 2022 yılında Mersin’de faaliyet gösteren 8 bin 137 esnaf ve sanatkarımıza, Halk Bankası vasıtasıyla yaklaşık 2 milyar liralık hazine destekli kredi kullandırdık. Silifke ve Mersin OSB’lerinin yanına sıra altyapı çalışmaları devam eden 5 yeni OSB’mizin de tamamlanmasıyla Mersin’de OSB sayısını 7’e ulaştırmış olacağız” şeklinde konuştu.

    “Hizmetkar olmaya geldik”
    Mersin’in 13 ilçesinde 21 yılda bugüne kadar ne yapıldıysa bundan sonra da büyük bir hızla yapılmaya devam edileceğini kaydeden Bakan Nebati, “Onun için siz, bakanın yanındasınız. Siz, Cumhurbaşkanımızın yanındasınız. Cumhurbaşkanımız ne diyor; ‘efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik’ diyor. Onun da bir bakanı Mersin’e hizmet etmek için gönderildi. Gençler, Cumhurbaşkanımız gençlere daha fazla hizmet etmek, Mersin’deki gençlerimizi daha iyi noktalara taşımak için, ‘git hizmetkar ol’ dedi. Hizmetkar olmaya geldik, gençler. Silifke’ye, Mut’a hizmetkar olmaya geldik. Çünkü biz vatan, millet, devlet, bayrak dediğimizde tüyleri ürperen, Ramazan gününde Torosları gördüğünde Allah kelimesini duyduğunda tüyleri diken diken olan kardeşlerimize hizmetkar olmaya geldik. Yenişehir’iyle tüm ilçelerimizle hep beraber ne diyeceğiz, Mersin diyeceğiz. Ve hep beraber, durmak yok, yola devam diyeceğiz. Durmak yok, yola devam çünkü, tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan diyen bir anlayışın takipçisiyiz biz. Çalışacağız, koşturacağız, ter dökeceğiz ve liderimiz, genel başkanımız ve 14 Mayıs’ta zafer konuşması yapacak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile beraber yürüyeceğiz. Tek bir seçmen kalmayıncaya kadar dokunacağız, elimizi omzuna koyacağız. Onlara diyeceğiz ki size hizmetkar olmaya geldik diyeceğiz. Çalışacağız, koşturacağız kim için Mersin için. Hiç merak etmeyin, bu ülke, ‘bay bay Kemal, hay hay Recep Tayyip Erdoğan’ diyecek” dedi.

    “Ülkemiz önemli bir üretim üssü haline gelecektir”
    Türkiye Yüzyılında en temel önceliklerinin eğitim olduğuna dikkat çeken Bakan Nebati, “Bu çerçevede eğitim sistemimizin beşeri ve fiziki anlamda üst düzeye getireceğiz. Türkiye yüzyılı sağlıklı nesillerin yüzyılı olacak. Sağlıkta hizmet sunum kalitesini artıracağız. Tıbbı teknolojide, ilaç endüstrisinde ve sağlık turizminde kapasitemizi geliştireceğiz. Yeni dönemde savunma sanayine benze bir atılımı ilaç ve tıbbi sektörde gerçekleştireceğiz. Böylece katma değeri ve Ar-Ge yoğunluğu yüksek olan bu sektörlerde ülkemiz önemli bir üretim üssü haline gelecektir. Gelir tamamlayıcı aile destek sistemini uygulamaya alarak, her hanenin gelirini belirli bir seviyeye çekeceğiz. Tüm çalışmalarımızın büyüyen Türkiye’nin hak ettiği refahı almasını sağlayacağız. 2024-2028 dönemi için yıllık ortalama yüzde 5.5 seviyesinde büyüme hedefliyoruz. Böylece 2028 yılının sonunda milli gelir büyüklüğünün 1.5 trilyon dolara ulaşmasını ve kişi başı gelir düzeyinin ise 16 bin dolara yükselmesini ön görüyoruz. Şuan 255 milyar dolar olan ihracatımızı, 2028 yılında en az 400 milyar dolara yükselteceğiz. Bu büyüme ve ihracat artışı karşısında 5 yılda 6 milyon yeni istihdam oluşturarak, işsizlik oranımızı yüzde 7 seviyesine düşüreceğiz. Kadın ve genç istihdamına özel önem vermeyi sürdüreceğiz, bütçe disiplinini temel ilkemiz olarak korumaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye yüzyılı olacak”
    Hızlı tren hattını 13 bin 400 kilometreye, toplam demiryolu ağını ise 28 bin 600 kilometreye ulaştıracaklarını vurgulayan Nebati, “Milli bir mesele olarak gördüğümüz, tarımsal üretimi geliştireceğiz, tarımda verimliliği ve katma değeri artıracağız. Saygıdeğer dostlarım önümüzdeki dönemde başta anayasa olmak üzere, siyasi partiler kanunu, seçim kanunu ve meclis iç tüzüğünü, katılımcı çoğulcu ve şeffaf bir anlayışla yeniden ele alan bir yasama reformu yapacağız. 2 yıl önce açıkladığımız insan hakları eylem planını genişleterek, uygulamaya devam edeceğiz. Yönetimde güven ve istikrarı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile sağlamış bulunuyoruz. Türkiye yüzyılında kırılganlıklardan kurtulmuş, kapasitesi yüksek, hukukun üstünlüğü ilkesine sadık bir güvenlik anlayışı hakim olacaktır. Vatandaşımızın geleceğe huzurla bakması, her türlü hak ve menfaati tam güvende hissetmesi ve Türkiye’nin yüzyılının en önemli unsuru Türkiye yüzyılı olacak” diye konuştu.

    Türkiye’nin 100. yıl arifesinde kritik bir seçimin eşiğinde olduğunu söyleyen Nebati, sözlerini şöyle tamamladı:
    “Milli menfaatlerin muhafazası, bölgesel istikrarın temini ve idamesi ve adil bir küresel düzenin kurulması amaçları doğrultusunda etkin dış politika sürdürmeye devam edeceğiz. Bir yandan küresel sarsıntılar yaşanırken, ülkemiz ya 90’lı yıllarda olduğu gibi koalisyon hükûmetlerinin istikrarsız gelgitlerine bir kez daha teslim olacak ya da Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğinde Türkiye Yüzyılına adım atacaktır. İnancım tamdır ki milletimiz, doğru zamanda doğru adımı her zaman olduğu gibi şimdi de atacak, güçlü yarınlarımızı asla riske etmeyecektir. Üretim, ticaret ve lojistik merkezi olan Mersin’imizi, Türkiye Yüzyılında şaha kaldırmak için bizler, yarın değil, hemen şimdi kollarımızı sıvadık. Mersin’in küresel bir şehir olma yolunda yıldızını sürekli yükseltmek temel hedefimizdir. Şimdi gözlerimiz öyle bir ışıldayacak ki Mersin’in tamamı ışıl ışıl olacak inşallah hep beraber. Allah hepinizden arazı olsun. Birliğimizi, beraberliğimizi ve kardeşliğimizi daim eylesin.”

  • “Bunlar sürekli yapamazlar, edemezler diyen ezikler”

    “Bunlar sürekli yapamazlar, edemezler diyen ezikler”

    Bakan Nebati, milletvekili adayı olduğu Mersin’de partililerle buluştu. Adana’dan Mersin’e Türkiye’nin yerli otomobili Togg ile gelen Bakan Nebati’yi partililer meşalelerle karşıladı. Otobüs üzerinden partililere seslenen Bakan Nebati, Mersin’e daha önce dostlarını ziyarete gelip, gittiğini söyledi. Çocukluğundan beri Mersin’i güzel bir şehir olarak bildiğini kaydeden Nebati, “Geldiğimizde o narenciye bahçeleri, Serbest Bölgesi tertemiz insanlarıyla bizi mutlu eden bir şehirdi. Şimdi bir milletvekili adayı olarak, Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanı olarak karşınıza geldik. Bugün bismillah dedik. Sözün başı her zaman bismillah, sonrası Elhamdülillah. İşte biz 14 Mayıs akşamına kadar çalışacağız, koşturacağız, sırtımızda bir damla ter bırakmayıncaya kadar tüm kardeşlerimizle birlikte olacağız. ‘Başkan yaptırmayacağız’ diyenlere rağmen, 15 Temmuz’a rağmen, Gezi olaylarına rağmen Recep Tayyip Erdoğan’ı başkan yaptık. 14 Mayıs’ta yeter söz de karar da milletindir dediği güne denk gelecek bizim seçimimizde Allah’ın izniyle, Ankara’da AK Parti Genel Merkezinin balkonunda zafer konuşması yapacak olan Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Erdoğan’ı tekrar başkan yapacağız” diye konuştu.


    “Bunlar sürekli yapamazlar, edemezler diyen ezikler”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 21 yıldır hiç durmadan bu ülkeye hizmet ettiğini vurgulayan Nebati, “21 yıldır ülkemizin nereden nereye geldiğini herkes biliyor ve herkes şahit. Bugün o yapılan hizmetlerin, çalışmaların bir sembolüyle Adana’dan buraya geldik. Temelini attığımızda ‘bunlar yapamazlar’, fabrika yükseldiğinde ‘nerde bu makineler’, makineler yerleştirildiğinde ‘bunlar bu işi beceremez’, ardından tanıtım kampanyası başladığı zaman ‘bunlar yapamazlar’ dedikleri, şimdi Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere bakan arkadaşlarımızın da kullandığı Togg ile buraya geldim. Bunlar sürekli yapamazlar, edemezler diyen eziklerdir. Ülkenin potansiyeline, ülkenin gücüne, ülkenin dinamiklerine hiçbir zaman inanmayan bir takım bilmezler. Bunlar vaktinde uçak yapamazsınız dediler. Bunlar vaktinde ‘devrim’ araçlarını engellediler. Bunlar vaktinde köprü yapamazsınız dediler.

    Bunlar vaktinde şehir hastaneleri ne işe yarayacak dediler. Bunlar vaktinde bu otobanlardan kimler geçecek dediler. Bunlar havalimanları yapılırken, bunlara ihtiyaç yok diyenlerdir. Bunlar Türkiye’de ne zaman bir taş üzerine taş konduğunda asla inanmayan bir güruh. Şimdi otomobilimizle geliyoruz, gemilerimizle yüzüyoruz, uçaklarımızla semalardayız, savaş gemilerimizle denizlerdeyiz, sondaj gemilerimizle Akdeniz’de, Karadeniz’deyiz. Biz her yerdeyiz. Üretiyoruz, çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

    “14 Mayıs’a kadar bize uyumak yasak”

    Seçime bir ay gibi bir süre kaldığını hatırlatan Nebati, “Mersin’de ter dökeceğiz. Gidilmedik bir kapı, ulaşılmadık bir seçmen, selam vermediğimiz bir Mersinli olmayacak. Kapı, kapı dolaşacağız. Kardeşlerimize, ablalarımıza, ağabeylerimize sabah hayırlı sabahlar diyeceğiz, akşam Allah rahatlık versin diyeceğiz. Hep birlikte Mersin’i layık olduğunun daha ötesine taşıyacak adımları birlikte atacağız. 14 Mayıs’a kadar bize uyumak yasak. Hep birlikte durmak yok, yola devam diyeceğiz. Bunu diye diye Mersin’de 13’te 13 yapacağız. Bizde hedefler küçük olmaz. Biz pazardayız, sokaktayız, dünyanın her ülkesinde varız. Biz ötekileştirmeyiz. Bu şehirde ve ülkede hiç kimse ötekileştirilemez. Biz 85 milyon insan biriz, beraberiz, iriyiz, diriyiz ve hep birlikte Türkiye’yiz. Onun için bize şöyle yan gözle bakanlara sesleniyorum. Bunlar sokağa çıkamaz diyenlere sesleniyorum. Bizim küfemiz yok, heybemiz de bu vatana yaptığımız hizmetlerin listesi var. Bizle yükselecek olanlara sesleniyorum. Gelin beraber olalım, Mersin’i birlikte ayağa kaldıralım. Hep birlikte Mersin diyelim” ifadelerini kullandı.

  • Bakan Nebati’den Akşener’e bir kez daha ‘Kayıp Balık Nemo’ cevabı

    Bakan Nebati’den Akşener’e bir kez daha ‘Kayıp Balık Nemo’ cevabı

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Hatay Afet Koordinasyon Merkezi’nde STK’lar ile gerçekleştirdiği toplantının ardından açıklamalarda bulundu. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ‘Kayıp Balık Nemo’ filmine göndermeyle “Kayıp Bakan Nemo’nun nerede olduğunu bilen var mı?” sözlerine bir kez daha cevap veren Bakan Nebati, “56 gündür deprem bölgesinde görevli bir bakan olarak çok şükür çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kayıp falan değiliz. Sahadayız. İnsanlarla beraberiz. Kardeşlerimizle birlikte enkazın başında olduk. Birlikte enkazı kaldırdık. Eğer ortalıkta gözükmüyorsak bilin ki ya bir depremzedenin yanında omzuna dokunarak gözyaşlarına ortak oluyoruz ya da bir zelzeleyle beraber birlikte eşyalarımızı çıkarmaya gayret ediyoruz. Asrın felaketinin finansmanını sağlamak için toplantı üzerine toplantı, çözüm üzerine çözüm üreterek vatandaşlarımızın rahatlatılması noktasında çalışıyoruz. Maalesef biz bu çalışmalarımızı yaparken de köpek balıklarıyla da uğraşıyoruz” dedi.

    “Hükümet olarak asgari gayreti göstermeye ve çalışmaya devam edeceğiz”
    Deprem bölgesinde istihdam edilecek kişi sayısını özellikle ihtiyaç sahibi ailelere öncelik vererek 50 bin kişiye çıkardıklarını belirten Bakan Nebati, “Bir yandan depremin yaralarını, diğer yandan da milletimizin rahat nefes almasını sağlayacak tedbirleri hayata geçirmeye devam ediyoruz. Son olarak en düşük emekli maaşını 5 bin 500 liradan 7 bin 500 liraya yükselttik. Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı’nda emeklilere ikramiye tutarını da 2 bin lira olarak belirledik. Bu düzenlemelere EYT’li kardeşlerimiz de dahildir. Asrın felaketinde tüm yaraları kapatana kadar hükümet olarak asgari gayreti göstermeye ve çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Tedbirleri de hızla hayata geçirdik”
    “Vatandaşlarımız 0,79 vade farkı imkanıyla 1 milyon 250 bin liraya kadar kentsel dönüşüm kredisinden yaralanabilecektir” hatırlatmasını yapan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Ev sahiplerinin yanı sıra en az 1 yıldır riskli yapıda oturan kiracıların da bu kredinden faydalanabilmesine imkan getiriyor. Binaların güçlendirilmesi amacıyla da kredi paketi sunuyoruz. Deprem felaketinin ardından bakanlık olarak vatandaşlarımızı ve reel sektörümüzü destekleyici diyerek tedbirleri de hızla hayata geçirdik. Bölgedeki esnafımızı desteklemek üzere KGF paketlerinin hacminde artışa gittik. Yeni KGF paketlerini uygulamaya koyduk. Bölgedeki esnaf ve sanatkarlarımızın kredilerini öteledik. Uygun faizli yeni kredi imkanlarını devreye aldık.”

    “Hatay’a en modern şehir hastanesi kazandırmayı hedefliyoruz”
    “Şu ana kadar toplam 12 bin 500 konteynerin kurulumunu tamamladık ve kalıcı konutların temellerini de atmaya başladık” diyen Bakan Nebati, “Bir yıl içinde 319 bin konut ve köy evini tamamlayarak toplamda 650 bin bin konut inşa edeceğiz. Ülkemiz genelinde yapım süreci başlayan konut, iş yeri, köy yeri ve hastane sayısı 56 bin 323’e ulaşmıştır. Hatay’da 3 bin 122 konutun yapımı için çalışmalara başlamış bulunmaktayız. Antakya, İskenderun ve Defne Devlet Hastanelerimizin inşaatına başladık. Bununla da yetinmiyor, Hatay’a yataklı ve en modern teknolojiyle donatılmış bir şehir hastanesi kazandırmayı hedefliyoruz. Öte yandan riskli alanlarda yer alan ya da riskli olan yapıların kentsel dönüşümüne ilişkin sağladığımız desteklerin limitlerini arttırıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Hazine olarak her türlü finansman imkanını da anında seferber ediyoruz”
    Bugüne kadar toplam 89 bin 262 dosya için 908 milyar lira hasar ödemesi yaptıklarını belirten Bakan Nebati, “Hatay’da ödemesi yapılan hasar tutarı ise 4,8 milyar liraya ulaşmış durumda. Hatay’da depremden zarar gören, hasar gören ve yıkık, acil yıkılacak, ağır hasar ve orta hasarlı olarak tespit edilen bağımsız bölüm sayı 333 bin 825’tir. Afet bölgesinin yeniden imar ve ihyasını sağlamak için Çevr, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız ile birlikte çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. Hazine olarak her türlü finansman imkanını da anında seferber ediyoruz. İlk etapta deprem bölgesindeki 11 ilimizde vatandaşlarımıza 100 binden fazla konteyner kuruyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Taşınma ve kira yardımı sağlıyoruz”
    Bölgede yaklaşık 1.7 milyon depremzedeye hane başına 10 bin lira acil yardım ödemesi yaptıklarını hatırlatan Bakan Nebati, “Hatay’da ise 352 bini aşkın hanemize toplam 3.5 milyar lira acil yardım destek ödemesinde bulunduk. Konteyner kentlerin dışında barınacak olan vatandaşlarımıza taşınma ve kira yardımı sağlıyoruz. 172 bin 262 afetzedemize ise hane başı 15 bin lira olmak üzere toplam 2.6 milyar lira afetzede taşınma destek ödemesi gerçekleştirdik” dedi.

  • Türkiye ‘en az borçlu’ ülkeler arasında

    Türkiye ‘en az borçlu’ ülkeler arasında

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati yaptığı açıklamada, borç stokunun GSYH’ye oranının 2002 yılından bu yana düşüş kaydetmeye devam ettiğini belirterek, “Türkiye’nin AB Tanımlı Genel Yönetim Borç Stokunun GSYH’ye oranı, 2022 yılında, bir önceki yıla göre 10,1 puan azalarak yüzde 31,7’ye kadar gerilemiştir.

    Bu oran, 2002 yılında yüzde 71,5 seviyesindeydi. Söz konusu oran, AB ülkelerinde ise bugün ortalama yüzde 85 seviyelerinde seyrediyor. Türkiye, borç stoku açısından en az borçlu ülkeler arasındaki yerini giderek daha da perçinlemiştir” ifadelerine yer verdi.

  • “Sakın kimse kısa günün çıkarı konusunda bir hesap yapmasın”

    “Sakın kimse kısa günün çıkarı konusunda bir hesap yapmasın”

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, depremde hasar gören Adıyaman’da incelemelerde bulundu. Yenişehir’deki konteynır kenti ziyaret eden Nebati, bölgedeki çalışmalar hakkında açıklamada bulundu. Depremin ilk anlarından itibaren bölgeye geldiklerini aktaran Bakan Nebati, “Biz depremin hemen ilk olduğu saatlerden itibaren bölgeye intikal eden bakanlarız. Bu intikalinden sonra illerimizdeki organizasyonun başına geçerek şehirlerimizde meydana gelen hasarların, gerek can kaybı, gerek yaralanmalar, gerekse de maddi hasarların tespitinde ve bunların koordinasyonunda her birimiz farklı bir ilde görev aldık. 23 gündür bölgedeyiz ve sürekli gerek uzaktan, gerekse de yüz yüze bir araya gelerek organizasyonun en hızlı şekilde gerçekleştirilmesi noktasında birbirimize destek vermeye gayret ediyoruz. Özellikle de asrın değil herhalde son birkaç yüzyılın en büyük hasarlarından birisinin, afetlerden birisinin yaşandığı bir dönemde 13 milyonun üzerinde insanın etkilendiği fakat tüm toplumumuzun bir şekilde yakını, ilişkisi olduğu için de tamamının etkilendiği bir süreçteyiz. Böylesine bir ortamda gerek deprem bölgelerinde, özellikle de Adıyaman, Kahramanmaraş, Hatay gibi çok ciddi bir şekilde hasar görmüş ve oradan etkilenmiş olan vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının hızlı bir şekilde giderilmesi, gerekse de psikolojik desteklerinin sağlanması ve bu geçen süre içerisinde tüm talepleri karşılandıktan sonra da en önemli ihtiyacı olan barınmanın gerçekleştirilmesi noktasında gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, gerekse de illerimizdeki ilgili bakanlıklar her türlü hassasiyeti göstererek hızlı bir şekilde adım atıyor. Önce çadırlar kuruldu. Vatandaşlarımızın bir kısmı komşu illere, farklı yerlere intikal ettirildi. Şimdi de konteynır kentler ve hemen ardından da temeli atılmaya başlanacak olan konutlarla da inşallah bir yıl gibi kısa bir süre içerisinde bu konut ihtiyacı giderilmiş olacak” dedi.

    “Borçlar ve ödemelerde yeni düzenlemeler yapıldı”
    Deprem bölgesindeki vatandaşlar için vergisel düzenlemeler, ötelemeler, ertelemeler ya da aflar getirdiklerini söyleyen Bakan Nebati, aynı şekilde kredi borcu olan vatandaşların kredileriyle ilgili bir sıkıntı yaşamaması noktasında adımlar attıklarını söyledi. Bunları ilan ettiklerini belirten Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Biz de Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak gerek parasal, gerekse de mali koşullarda hangi tedbirleri alacağımıza ilişkin ilk günden beri çalışmalar yapıyoruz. Elbette ki bütçenin üzerinde bir yük oluştu. Bu yükün karşılanması ve giderilmesi noktasında çalışmalarımızı yapıyoruz ama kaynakların da hızlı bir şekilde özellikle de deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın her türlü ihtiyacının giderilmesi yönünde doğru bir şekilde kullanılması gerekiyor. Bu anlamda da ilk andan itibaren gerek vergisel düzenlemeler, ötelemeler, ertelemeler ya da aflar yaptık. Yine aynı şekilde kredi borcu olan vatandaşlarımızın kredileriyle ilgili bir sıkıntı yaşamaması noktasında adımlarımızı attık ve bunları ilan ettik. Ayrıca Sigortacılık Denetleme Kurulumuz üzerinden, DASK üzerinden de sigortacılık alanında da adımlar attık ve bu adımların da her geçen gün sayısını arttırarak ilerliyoruz. Bu anlamda vatandaşlarımız müsterih olsunlar” şeklinde konuştu.

    “Esnafın kaybının önlenmesi için net adımlar atıyoruz”
    Depremde zarar gören esnafın kaybını gidermek için çok net adımlar attıklarını söyleyen Bakan Nebati, “Özellikle de hatta apartmanların altında olan dükkanlar, varlıklarını yitiren esnaf ve iş dünyası, geçimini sağlamayı belli bir koşula bağlayan, gerek bir hayvanı olup, bir büyükbaş hayvanı olup oradan geçimini sağlayan, gerekse hangi alanda olursa olsun ihtiyacını karşılamakta kaybı varsa bu kaybın giderilmesi noktasında çok net adımlar atıyoruz. Elbette ki canlar geri gelmez. Bunların bıraktıkları emanetler milletimizin ve hükümetimizin emanetidir. Biz onların en iyi şekilde hayatlarını idame ettirecekleri noktada adımlar atmakla mükellefiz. Bunları da atıyoruz ve görüldüğü üzere de her geçen gün atılan adımların semeresini de görmeye başladık. İlk günlerdeki çok can kaybı, yaralı ve hasarların çok olması bizi çok koşturdu, çok yordu elbette ama insanlarımızı rahat ettirme noktasında elde ettiğimiz kazanımlarla çalışmaya devam edeceğiz ve birlikte hareket edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Ortamdan fayda sağlamaya çalışanların gözünün yaşına bakmayız”
    Kısa günün karının peşinde olanların gözünün yaşına bakmayacaklarını söyleyen Bakan Nebati, “Dün TOBB başkanımız, sendika genel başkanlarımız ve ilgili STK’larla Urfa’da bir toplantı yaptık. Açık ve net bir şekilde ifade edeyim, biz girdilerle ilgili bir maliyet artışının gerçekleşmemesi için hükümet olarak elimizden gelen her türlü tedbiri alıyoruz ve iş dünyası da girdilerde artış olmadığı sürece fiyatları sabitleme kararı aldı. Dolayısıyla da olağanüstü bir dönemden geçtiğimiz, binlerce insanı kaybettiğimiz öylesine acıların yaşandığı bir ortamda aman ve sakın kimse kısa günün çıkarı konusunda bir hesap yapmasın. Hem gereken tedbirleri aldık ve kimsenin de bu ortamdan bir fayda elde edecek adımlar atmasına da izin vermeyip, gözünün yaşına bakmayacağımızı çok açık bir şekilde ifade ediyorum” dedi.

    “Finansal tedbirler alındı”
    Birlik ve beraberliğe ihtiyaç olan, ellerini, bedenlerini, yüreklerini taşın altına koyacakları bir dönem olduğunu söyleyen Bakan Nebati, ”Bu zor geçen günlerde vatan millet sevdasıyla gerek STK’larımız, gerek insanlarımız koşarak hükümetimizin her temsilcisi, askerinden polisine, AFAD’ına, Kızılay’ına, STK’larımızın tamamı sahadaydılar. Amaç bir can kurtarmaktı. Şimdi, bundan sonrası bunların inşa edilmesi. Bu inşa edilmesi sürecinde tüm iş dünyasına açık bir şekilde çağrıda bulunuyorum. Zaman çok kazanma zamanı değil, zaman bu zorlukların üstesinden gelecek, elimizi, bedenimizi, yüreğimizi taşın altına koyacağımız, bir ve beraber olacağımız bir zaman. Bu zaman dilimi içerisinde herkesten aynı şekilde davranmasını da talep ediyoruz. Biz finansal anlamda her türlü tedbiri almış durumdayız ve tarihi rekorlar inşallah kırmış olacağız. Binaların yapılması ve insanlarımızın hızlı bir şekilde evlerine intikal etmesi noktasında bütün bakanlarımız sahadayız, birlikte çalışıyoruz. Tam bir koordinasyon var ve bu koordinasyonun getirdiği bir enerjiyle de bizler sürekli bütün milletvekillerimizle, ilgili STK’larla valilerimizle ilimizdeki tüm paydaşlarımızla da elimizden gelen her türlü gayreti ortaya koyuyoruz. Rabbim böyle afetler yaşatmasın. Ölenlere rahmet diliyorum, yaralı olanlara bir an önce şifalarına kavuşmasını, evsiz barksız kalanların da bir an önce evlerine kavuşmasını, işini, aşını kaybedenlerin de bizim de katkılarımızla hızlı bir şekilde gerekli tedbirlerle tekrar sahiplenmesini dileyerek sözüme son veriyorum” diye konuştu.

  • Bakan Nebati’den deprem fırsatçılarına tepki

    Bakan Nebati’den deprem fırsatçılarına tepki

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Şanlıurfa’da düzenlenen toplantıda sektör temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantı sonrası açıklamada bulunan Bakan Nebati, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaraları sarmaya devam ettiklerini söyledi. Nebati, “Milletçe zorlu günler yaşıyoruz. 6 Şubat’ta meydana gelerek 11 ilimizi son derece olumsuz etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremler ve ardından geçen hafta yaşanan Hatay merkezli depremler, hepimizi derinden sarsmıştır. Son yüzyılın en büyük deprem felaketi olarak kayıtlara geçen bu büyük afet, istisnasız milletimizin her bir ferdinin yüreğini yakmıştır. Depremde hayatını kaybeden kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı, yaralanan kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum. Depremin ilk anından itibaren tüm imkanlarını seferber eden devletimiz, ilerleyen süreçte de vatandaşımızın tüm yaralarını sarmaya, bölgeyi hızla yeniden imar etmeye, milletimizle tek yürek olarak devam edecektir. Değerli dostlarım, yaşanan bu büyük felaket karşısında milletimizin hemen her ferdi birlik olup kenetlenirken, ne yazık ki bir kesim bu ortamda dahi fırsatçılık yapmaya, fiyatlarda makul olmayan artışlara gitmeye tenezzül etmiştir. Bu durum her şeyden evvel bizim kadim geleneklerimize, göreneğimize, tarihimize uygun değildir ve son derece yakışıksız bir tavırdır. Depremin yaralarını sarmaya çalışan vatandaşlarımızın bir de bu fırsatçı yaklaşıma maruz kalması asla kabul edilebilir değildir. Bu duruma kesinlikle göz yumacak değiliz. Diğer taraftan, bölgenin yeniden ihya ve inşası çerçevesinde fiyat sabitleme kararı alarak bu sürece önemli destek sunan iş dünyamızın duyarlı ve birbirinden değerli mensuplarına da milletimiz adına teşekkürü bir borç biliyorum. Bizi biz yapan işte zor zamanda sergilediğiniz bu mertliktir, bu yiğitliktir. Bu bin yıllık mücadelemiz boyunca yüreğimizde taşıdığımız yegane inanç, her zorlukla beraber bir kolaylığın olduğudur. Yine aynı inançla, aynı dirayet ve ortak gayretimizle, inanıyorum ki bu sınavdan da güçlenerek, birbirimize daha da yakınlaşarak, tek yürek ve tek bilek olarak çıkmayı başaracağız. Ayrıca biz çalışırken ahlaksızlarla da mücadele ediyoruz. Her ne kadar birileri böylesi bir süreçte dahi siyasi çıkar hesaplarına düşmüş olsa da gerçek dışı türlü çarpıtmalara girişerek, hatta tribünlere siyaset sokmaya çalışarak maksatlı provokasyonlardan medet umsa da bizler metanetimizi sonuna kadar koruyarak tarihimizden ve milletimizden aldığımız güç ve sarsılmaz iradeyle vatandaşlarımıza ve ülkemize hizmet yolunda kararlı adımlar atmaya tereddütsüz devam edeceğiz. Oluşan her yaranın sarılmasında, bölgenin yeniden imar ve ihya edilmesinde, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tüm gücümüzle çalışacak, milletimizle birlik içinde, yan yana, omuz omuza yol almaya devam edeceğiz. Tekraren vurgulamak isterim ki, bu süreçte devletimiz tüm imkanlarıyla, depremin olduğu andan itibaren bakanından askerine, polisine, AFAD’ından STK’lara, iş dünyasına, herkesin ama herkesin, özelikle de sivil vatandaşlarımızın sürece katkı sağlayarak birlik ve beraberlik mesajları verdiğini kanıtlamıştır” ifadelerini kullandı.

  • ‘KGF’nin limiti 350 milyar liraya yükseltildi’

    ‘KGF’nin limiti 350 milyar liraya yükseltildi’

    Çiftçilere 3,4 milyar liralık ödemenin de yapıldığını söyleyen Nebati “Milletimizin hemen her ferdi birlik olurken bir kesim fırsatçılık yapmaya tenezzül etmiştir. Bu durum her şeyden evvel bizim geleneklerimize uygun değildir, son derece de yakışıksız bir tavırdır. Bu duruma kesinlikle göz yumacak değiliz” değerlendirmesinde bulundu.

    Bakan Nebati şu açıklamaları yaptı

    “Vefat eden vatandaşlarımıza Allah rahmet eylesin. 13,5 milyon insanın etkilendiği bir deprem. Son 100 yılın en büyük deprem felaketi olarak kayıtlara geçti. Bu felaket sonucunda 44 bin 354 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Depremin ilk anından itibaren tüm imkanlarını seferber eden devletimiz vatandaşın yaralarını sarmaya bölgeyi imar etmeye devam edecektir. Depremden zarar gören vatandaşların yaralarının sarılması için bütçe ve imkanlarımızı en etkin şekilde kullanıyoruz. AFAD başta olmak üzere kamu ve kuruluşların acil nakitlerini karşılamak için 100 milyar lira kaynak ayırdık.

    AFAD’a 17 milyar lira aktardık

    AFAD’a 17 milyar lira nakit aktarım gerçekleştirmiş durumdayız. Depremden zarar görenlere 10 bin, taşınanlara 15 bin lira yardım sağlıyoruz. Depremde yakınlarını kaybedenlere 100 bin lira nakdi yardım sağlıyoruz. Kira yardımı da 3 ile 5 bin lira. Evleri 1 yıl içinde tamamlayarak bakanlık olarak tüm desteği veriyoruz. Gelen talepler değerlendirilip hızlı şekilde kararlar alınıyor. TOBB Başkanımız ve STK temsilcileriyle ayrıntılı toplantı yapacağız. Hızlı bir şekilde karar veriyoruz.

    KGF paketini 350 milyar liraya çıkardık

    Deprem felaketinin vatandaş ve iş dünyasının üzerindeki etkileri için vergisel düzenlemeleri devreye aldık. 10 ilimize deprem tarihi itibarıyla mücbir sebep hali ilan ettik. Böylece bu bölgede faaliyet gösteren 671 bin aktif mükellefimize vergiyle ilgili yükümlülüklerini ertelemiş olduk. Salgın döneminde devreye aldığımız yapılandırma kanunlarından faydalanan vatandaşların Şubat’tan Temmuz’a kadar olan ödeme sürelerini uzattık. Prefabrik yapı ve konteynerlerde bu yılın sonuna kadar KDV oranını yüzde 1’e indirdik. Devlet tarafından başlatılan yardım kampanyalarına nakdi ve makbuz karşılığında yapılan yardımlar vergi matrahında indirim kapsamına alınmaktadır. Temmuz sonuna kadar borçları taksitlendirilen borçların yüzde 10’unu ödemeden borcu yoktur yazısı alınmasını sağladık. 250 milyar liralık KGF paketinde 100 milyar lira artışa giderek toplam kredi hacmini 350 milyar liraya çıkardık. Bankalarımızın daha uzun vadelerde kredi kullandırabilmesine imkan sağladık. Kredi kartlarında uygulanan taksit sürelerini deprem bölgelerindeki vatandaşlar için iki katına çıkarıldı.

    DASK kapsamında 1 milyar liralık ödeme gerçekleştirildi

    Depremin iş gücü piyasalarında oluşturabileceği hasarı gözeterek bu geçici dönemde kısa çalışma ödeneği için çalışmalar hazırlandı. Doğal afet sigortaları kapsamında ödemelere başladık. 8 bin 612 hasar dosyası için 1 milyar liralık ödeme gerçekleştirdik. Ödemeler devam ediyor. Deprem bölgesinde 3,4 milyar TL’lik destek çiftçilerin hesabına yatırılmıştır. Sermaye piyasalarındaki dalgalanmaların azalması için önemli katkı sağladık.
    Fırsatçılara göz yummayacağız

    Milletimizin hemen her ferdi birlik olurken bir kesim fırsatçılık yapmaya tenezzül etmiştir. Bu durum her şeyden evvel bizim geleneklerimize uygun değildir, son derece de yakışıksız bir tavırdır. Bu duruma kesinlikle göz yumacak değiliz. Bölgenin yeniden ihya ve inşası kapsamında fiyatı sabitleme kararı alarak iş dünyasının duyarlı mensuplarına milletimiz adına teşekkürü borç biliyorum. Oluşan her yaranın sarılmasında, bölgenin ihya ve imarı için tüm gücümüzle çalışacak omuz omuza yol almaya devam edeceğiz.”

  • Bakan Nebati, Yapılandırma Kanunu’nun detaylarını açıkladı

    Bakan Nebati, Yapılandırma Kanunu’nun detaylarını açıkladı

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, İzmir’de bir otelde düzenlenen “İş Dünyası Buluşması”na katıldı. Toplantıda Yapılandırma Kanunu hakkında detaylı bilgiler veren Bakan Nebati, “Teklifle, vergi ve prim borçları başta olmak üzere, çok sayıda kamu kurum ve kuruluşuna süresinde ödenememiş borçların cezaları kaldırılarak ödenmesini getiriyoruz. Şunu da belirtmem gerekir ki, bugüne kadar diğer yapılandırma yasalarında kapsama alınmayan adli para cezaları dahil olmak üzere idari para cezalarını da yapılandırma kapsamına alıyoruz. Tabii bunların faizlerini de düşük bir oran ile güncelleyerek ödenmesini daha kolay hale getiriyoruz. Bu Yapılandırma Kanunu’nda vergi dairesine ödenmesi gereken hangi tür borç olursa olsun yapılandırılacak. Bir tane istisnamız var o da 2022 yılı için ödenmesi gereken geçici vergiler. Onlar da zaten beyanname verme süresinde kadar ödenmezse terkin edildiği için kapsama almadık. Ayrıca, davalı olan vergi ve prim dosyalarındaki ihtilafları sonlandırarak ödeme imkânı getiriyoruz” diye konuştu.

    “Yasalaşmasını bekliyoruz”
    Yapılandırma Kanunu ile ilgili bilgi vermeye devam eden Bakan Nebati, “Halkımızın ve ekonomimizin gereksinimlerini ve gelen talepleri dikkate alarak kamuya olan yükümlülüklerin hafifletilmesi ve uzun vadeli taksitler şeklinde ödenebilmesi için Cumhurbaşkanımızın da belirttiği çalışmaları tamamlandı. İnşallah en kısa sürede Meclisimizin gündemine alınarak yasalaşmasını bekliyoruz. Kanun hem yapılandırma hükümlerini hem de vergi mevzuatında çeşitli yeniliklerin olduğu hükümleri kapsayacak. Yapılandırmaya ilişkin hükümlerle; vergi daireleri, gümrük müdürlükleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, il özel idareleri ve yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına ödenmesi gereken kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin düzenlemeler yapıyoruz” sözlerine yer verdi.

    “Taksit ödeme sürelerini 4 yıla çıkardık”
    Teklifte, matrah artırımı ve işletme kayıtlarının düzeltilmesine imkân sağlayan düzenlemelere de yer verdiklerini söyleyen Bakan Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü: “İşletmelerimiz, 2018 ila 2021 yılları için gelir, kurumlar, KDV ve gelir stopaj vergilerinde matrah ve vergi artırımı yaparak vergi incelemesi ve tarhiyata muhatap olmayacak. Bu konuda da şunu peşinen belirteyim; artırılan matrahların vergilerini peşin öderlerse o zaman vergi aslında da yüzde 10 indirim sağlanacaktır. Bu teklifteki önemli bir yenilik de taksit ödeme sürelerini 4 yıla çıkarmamızdır. Böylece vatandaşlarımız yapılandırılan borçlarını 4 yıla yayılan aylık taksitler halinde 48 taksitte ödeyebilecekler. Ödeme süresini uzun tuttuk ancak daha kısa sürede ödemek isteyenlere de ayrıca avantajlar getiriyoruz. Yapılandırılan borçlar peşin ödenirse, zaten küçük oranlar uygulayarak hesapladığımız Yurt içi-ÜFE tutarının yüzde 90’ından da vazgeçiyoruz. Eğer yapılandırılan borç idari para cezası ise asıl alacaktan da yüzde 25 oranında indirim sağlıyoruz.”

    “2 bin lirayı aşmayacak borçlar”
    2 bin lirayı aşmayan icralık borcu olan vatandaşların bu borçlarını tasfiye edecek ortamı zaten daha önce hazırladıklarını ifade eden Bakan Nebati, “Şimdi de vergi, ceza, faiz gibi hangi türden olursa olsun borcu bulunan vatandaşların 2 bin lirayı aşmayan borçlarını sileceklerini söyledi. Bir kişinin, 31 Aralık 2022 tarihinden önce ödenmesi gereken borçlarının toplamı 2 bin lirayı aşmıyorsa bu düzenleme kapsamında bir defaya mahsus olmak üzere hiçbir şart aramadan borçlarını siliyor, alacağımızdan vazgeçiyoruz. Böylece, bu borçlar nedeniyle vergi dairelerimiz takip işlemleri yapmayacak, vatandaşımız da takibe muhatap olmayacaktır” dedi.

    “Genç girişimci istisnasının tutarını artırıyoruz”
    Teklifte yer alan diğer bazı düzenlemelere de değinen Bakan Nebati, şöyle sıraladı: “Gelir Vergisi Kanunu’nda yer alan genç girişimci istisnasının tutarını artırıyoruz. Mevcut düzenlemeye göre istisna kapsamında ilk defa işe başlayan gelir vergisi mükelleflerinin üç hesap dönemi kazançlarının yıllık 75 bin lirası gelir vergisinden istisna ediliyor. Söz konusu tutarı 2023 yılı için 150 bin liraya çıkarıyor ve her yıl Gelir Vergisi tarifesinin ikinci dilimi tutarına paralel olarak artmasını sağlıyoruz. Böylece, izleyen yıllarda, dilim tutarlarında yeniden değerleme oranında artış oldukça, bu istisna da beraberinde artacak.”

    “Konutların daha uygun şartlarla üretilmesine imkan sağlıyoruz”
    TOKİ tarafından konut ve konut ile birlikte ihale edilen yapım işlerine ilişkin olarak bu yılsonuna kadar uygulanmak üzere, damga vergisi istisnası getirdiklerini aktaran Bakan Nebati, “Böylece, özellikle orta ve alt gelir grubuna yönelik konutların daha uygun şartlarla üretilmesine imkan sağlıyoruz. Ortaklığın giderilmesi davaları yoluyla gayrimenkul satışlarında alınan asgari maktu harcın toplamını belli bir tutarla sınırlandırıyoruz. Turizmi teşvik amacıyla, turizm tesislerimizin yaz ve kış sezonlarında çalışmaları durumunda SGK prim desteği sağlıyoruz. Turizmin 12 aya ve ülke çapına yaygınlaştırılması hedefi doğrultusunda; turizm sektöründe çalışan personelin tüm yıl çalışabilmesi ve nitelikli personel istihdamının kalıcı hale getirilmesi için yeni bir destek sistemi düzenliyoruz. Yıl boyunca faaliyet gösteren turizm işletmesi belgeli ve Türkiye Sürdürülebilir Turizm Programı kapsamındaki ve bu Program kriterlerinden üçüncü aşama sertifikasına sahip konaklama tesisi işyerlerinde çalışan sigortalılar için kış veya yaz turizmi kapsamında belirlediğimiz aylarda prim desteği vereceğiz. Bu destek kapsamında, prime esas kazanç alt sınırının iki katını geçmemek şartıyla, bildirilen prime esas kazanç üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamını Hazinece karşılayacağız” ifadelerini kullandı. AR-GE tasarım ve destek personelinin merkez ve bölge dışı çalışma sürelerinin yüzde 100’e çıkarılmasına imkân verdiklerini belirten Bakan Nebati, “BAĞ-KUR sigortalılık sürelerinin durdurulması ve ihya edilmesine imkan sağlıyoruz. İştirak hissesi ve pay alımı dolayısıyla yapılan finansman giderlerinin, devir sonrası devir alan kurum tarafından gider yazılabilmesi imkanını getiriyoruz. Öte yandan eşdeğer eşya ve yeniden kullanılabilir parçaların sigorta sektöründe kullanılabilmesinin de yolunu açıyoruz” diyerek kanunun detaylarını paylaştı.

    “Krizleri fırsata çevirmeyi başardık”
    Türkiye’nin son yüzyılın en zor yıllarından biri olan 2022 yılındaki krizleri fırsata çevirmeyi başardığını kaydeden Bakan Nebati, şöyle konuştu: “Tüketici güven endeksi gibi öncü göstergeler de 2023 yılında ekonomimiz hakkında olumlu işaretler vermektedir. Bu başarıların temelinde 20 yıldan bu yana elde ettiğimiz kazanımlar olduğu gibi, yatırım, üretim ve ihracata odaklanan Türkiye Ekonomi Modelimiz de önemli bir paya sahiptir.”

    “Rekorlar kırdık”
    Ekonomik aktivitedeki güçlü toparlanma ve etkili politikalar sayesinde, 2021 başından 2022 kasım ayına kadar 4,5 milyon vatandaşa ilave istihdam oluşturduklarını, toplam ihracatı ihracatçıların da katkısıyla, 254,2 milyar dolara çıkartarak cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdıklarını söyleyen Bakan Nebati, “Rusya-Ukrayna Savaşı başladığında kimi çevreler tarafından turizme yönelik felaket senaryoları çizilmiş olsa da uyguladığımız politikalarla 2022 yılında turizmde de rekorlar kırdık” dedi. Bakan Nebati ayrıca, “Nasıl ki 2022’de son 20 yılın en iyi bütçe performanslarından birini sergilediysek 2023 yılında da bütçe disiplininin bozulması gibi bir durum kesinlikle söz konusu olmayacaktır” ifadelerini kullandı.

    “2022 yılını yüksek enflasyonla geçirdik”
    Çeşitli destekler, EYT ve ücret artışları gibi kararları alırken, vatandaşları her daim gözetmelerinin yanı sıra bütçeye etkilerini de titizlikle hesapladıklarını belirten Bakan Nebati, “Bahsettiğim küresel gelişmelerin ve 2021 sonunda yaşadığımız ani kur artışlarının etkisiyle 2022 yılını yüksek enflasyonla geçirdik. Ancak enflasyonda da son 2 aydır düşüş eğilimine girmiş olduğunu hepimiz görüyoruz. Kurlardaki oynaklığın azalması, beklentilerdeki iyileşme ve iş dünyamızın fiyat sabitleme ve indirme kampanyamıza devam eden desteğiyle, ilerleyen aylarda da enflasyonda belirgin düşüşler görmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

    “Enflasyona ezdirmedik”
    Enflasyondan vatandaşların alım güçlerinin etkilenmemesi için 2022 yılında 290,4 milyar lira vergi gelirinden vazgeçtiklerini, hükümet olarak ücret politikalarında da destekleyici bir duruş sergilediklerini kaydeden Bakan Nebati, şöyle devam etti: “Net asgari ücreti yüzde 54,7 artırdık. Asgari ücretten alınan gelir ve damga vergisini kaldırdık ve bu uygulamayı tüm ücret gelirlerinin asgari ücrete isabet eden kısmı için geçerli kıldık. Kamu çalışanlarımızı ve emeklilerimizi bugüne kadar enflasyona ezdirmedik; aylık ve ücretlerinde enflasyonun oldukça üzerinde reel artışlar yaptık. Bu yılın başında da ilave refah payı vererek önemli iyileştirme sağladık. Temmuz ayında da ayrıca artış yapacağımızı özellikle hatırlatmak isterim. Bu yıl, siz değerli iş insanlarımıza sağlayacağımız asgari ücret desteğini de 100 liradan 400 liraya çıkardık.”

    “Bu binanın yıktırılarak otoparka dönüştürüldüğünü İzmirliler bilmeli”
    Konuşmasının sonunda İzmir İktisat Kongresi binası üzerinden İzmir Büyükşehir Belediyesi yüklenen Bakan Nebati, “Bu binanın yıktırılarak otoparka dönüştürüldüğünü İzmirliler bilmeli. Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında toplamış olduğu bina, Büyükşehir tarafından yıktırılmış ve otopark yapılmış. Şimdi Vali Bey inisiyatif kullanmış, arsayı bulmuş, sahipleriyle pazarlık yapmış. Yeri satın almış, Türkiye Cumhuriyeti adına. O bina şimdi kaldığı yerden aslına uygun şekilde yükseliyor. Tıpkı Türkiye’nin yükseldiği gibi. Birinci yüzyıl bitti, ikinci yüzyıla giriyoruz. 2. yüzyıla 2023 yılında yani Türkiye yüzyılının inşa edilmeye başlandığı döneme adım atıyoruz. Nerede? İzmir’de. İzmir’e Türkiye sahip çıkıyor” dedi.

    “Veriler 2024 yılı için de önemli”
    Toplantıda konuşan İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “Ülkemiz ekonomisinin en önemli sorununun enflasyon olduğunu görüyoruz. Bu yüzden, işlerimizin sürdürülebilirliği ve yatırım kararlarını sağlıklı verebilmemiz açısından, öncelikli olarak enflasyon seviyesini ve para politikasının yönünü bugünden tahmin etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Bu veriler sadece 2023 için değil, 2024 yılı için de önemli olacak. Aralık ayının baz etkisiyle yüzde 64,27 olarak gerçekleşen yıl sonu enflasyonunda önümüzdeki 3 ayda da düşüşlerin yaşanabileceğini öngörüyoruz. Ancak bu yılın ilk çeyreğinden sonraki kritik dönemde enflasyonun yeniden yükselme eğilimine girme riskini göz ardı edemeyiz. Enflasyonla mücadeleyi sadece baz etkisine bağlamanın doğru olmadığı kanaatindeyiz. Yanı sıra enerji fiyatları, kredi politikası, EYT düzenlemesi ve asgari ücrette yapılan güncelleme ve bunun diğer maaşlara yansımasının baz etkisini azaltacağını ve fiyatlar genel seviyesine ivme kazandırabileceğini de unutmamamız gerekiyor” dedi.

    “Güvenin yeniden tesis edilmesine ihtiyaç var”
    “Enflasyondaki düşüşün nasıl sağlanacağıyla ilgili soru işaretlerinin giderilmesine ve piyasalarda güvenin yeniden tesis edilmesine ihtiyaç var” diyen Özgener, şöyle devam etti: “Bunun için de uluslararası alandan gelebilecek negatif şoklara karşı, Türkiye ekonomisinin dayanıklılığını artırmak üzere enflasyon-cari açık-büyüme üçgeninde alternatif bir senaryo üzerinde çalışılması, enflasyonla mücadelede para ve sermaye piyasası enstrümanlarının kullanıldığı, tüketim, tasarruf, kur ve faiz dengelerinin sağlandığı, etkin ve akılcı yönetildiği politikaları içeren bir paketin mutlaka uygulanması gerektiğine inanıyoruz. Makro ihtiyati tedbirler çerçevesinde yapılan düzenlemelerin şu ana kadar hedeflenen faydayı sağlayamadığını görüyoruz. Deneyimleme süreci sonunda sosyal yapıyı olumsuz etkileyen bir enflasyon, reel seviyesi düşük bir Türk Lirası’na rağmen, yükselen cari açık ile karşı karşıyayız. Alınan ekonomik ve finansal kararların maliyeti artarken, seçim sonrasına ötelenen ek maliyetlerin oluşabileceğini de öngörüyoruz. Enflasyonun düşmesi için, yılın ikinci yarısında talebin ciddi bir şekilde daralması gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle para politikasında bir değişiklik olup olmayacağına dair görüşleriniz bizler için çok önemli. Öncelikli konularımız arasında para politikasının normalleşmesine ilişkin beklentimiz de yer alıyor.”

    “Çözüm bekleyen konularımızdan biri yüksek enflasyon”
    Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, şöyle konuştu: “Öncelikli çözüm bekleyen konularımızdan biri yüksek enflasyondur. Bugün küresel ekonominin de ana gündemi enflasyonla mücadeledir. Ancak, biz oran olarak ayrışmaktayız. 2022 ÜFE 12 aylık ortalaması yüzde 128 iken, TÜFE yüzde 72 gerçekleşti. ÜFE-TÜFE farkından dolayı pazarda fiyatlar düşmemekte, enflasyona neden olmakta, öngörülebilir fiyatlama yapılamamaktadır. Vatandaş açısından da refah kaybına yol açmaktadır. Bu nedenle, enflasyonu düşürmeye yönelik, kalıcı adımların hızlandırılması son derece önemlidir. Bununla birlikte, kanuna göre uygun şartları oluşan enflasyon muhasebesine geçilmesi de beklentilerimiz arasındadır. İş dünyamızın bir diğer ana konusu da finansmana erişimdir. Son açıklanan 250 milyar TL’lik kredi paketi ve talebimiz olan EYT kredisi için çok teşekkür ediyoruz. Gelen talepler doğrultusunda yeterliliğini hep birlikte göreceğiz. Ancak, henüz bankalarca kredi açılmadığını da belirtmek isterim.”

    “Sürdürülebilir değil”
    “Uzun bir zamandır kredilerde karşımıza üç konu çıkmaktadır” diyen Yorgancılar, şöyle sıraladı: “Birincisi istediğin miktarda kredi temin edilememektedir. İkincisi alınan kredi faizi, politika faizinin çok üstünde ve maliyetli olmaktadır. Üçüncüsü de kredinin vadesidir. Kredi/mevduat oranına baktığımızda, 3 sene önce yüzde 120’lerde iken, bugün yüzde 88’lere geriledi. Sonuçta da öz sermayesi yetersiz, teşvik çerçevesinde yatırımı olmayan ve ihracat yapamayan firmaların krediye ulaşmasındaki zorluklar, çarkların dönmesini güçleştirmektedir. Kredi kullanımındaki sınırlayıcı düzenlemeler ve mevzuat değişikliklerinden dolayı, ticari kredilere ulaşım her geçen gün zorlaşmaktadır.” Yorgancılar ayrıca, “İş dünyasına olumsuz yansıyan bu uygulamalar sürdürülebilir değildir. Beklentimiz, reel sektörün kredi talebinin uygun vade, miktar ve faiz düzeyinden karşılanmasıdır. Aksi halde, ekonomi yönetiminin iç talebi canlandırmaya yönelik olarak attığı adımlar, yerli üretimi değil, ithalatı besleyecektir” dedi.

    “Özetle, hepimiz kaybediyoruz”
    Toplantıda konuşan Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Hayatım ihracatla geçti. Bugünkü gibi zorlu süreçleri çok az gördüm. Son zamanlarda ihracata dayalı büyüme için gerekli adımları attığımızı söyleyemediğim için ülkem adına çok üzgünüm” sözlerine yer verdi. 2022 yılını üç farklı döneme ayırarak ihracat rakamlarını aktaran Eskinazi, zaman içerisinde ihracat artış hızının düştüğüne işaret edere sözlerini şöyle sürdürdü: “Finansmana erişimde yaşanılan zorluklar büyük problemlerimizden birisi. Yüksek enflasyon toplumdaki tüm katmanların dengesini bozuyor. Üçüncü büyük sorunumuz düşük döviz kuru. Tüm dünyadan ayrıştığımız ekonomik modelimiz bu üç sorunu daha da büyütmüş olabilir. Tüm dünyanın görüşlerine itibar ettiği iktisatçımızın bu yönde tespitleri var. Yine pek çok iktisatçımız, döviz kurunu baskılayarak enflasyonu düşürmenin mümkün olmadığını dillendiriyorlar. Biz ihracatçılar da, bu döviz kuruyla rekabetçi olamayacağımızı her fırsatta belirtmeye devam ediyoruz. Anlayacağınız, mevcut döviz kuru enflasyonla mücadelede size bir başarı kazandırmazken, bizlerin de rekabetçiliğinin önünde büyük bir set oluşturuyor. Özetle, hepimiz kaybediyoruz. İhracatçılar olarak döviz kurlarının mevcut durumu bizlere acı veriyor. İhracatı kösteklerken, ithalatı artırıyor.”

    “Sizinle aynı dili konuşuyoruz”
    “Bizler her acıya dayanırız. Bu tabloyu tersine çevirebiliriz” diyen Eskinazi, Türkiye’nin potansiyelinin buna imkan tanıdığını söyledi. Eskinazi, “Öncelikle biraz önce saydığım üç soruna acil çözüm geliştirmeliyiz. Yüksek enflasyonla sorunlarımıza şifa bulamayız. Enflasyon rakamlarının düşmesi için dünyada başarıya ulaşmış modelleri kullanabiliriz. Enflasyonu kontrol altına alana kadar çare olarak enflasyon muhasebesinin hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. İhracatçılarımızın finansmana erişimlerindeki sorunlar giderilmeli. İş dünyasının finansmana erişiminde finansman gider kısıtlamasının kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. Eskinazi, şöyle devam etti: “6 Ocak’ta sizinle Türkiye İhracatçılar Meclisinde yaptığımız toplantıda bizlere dillendirdiğiniz ve sonrasında katıldığınız TV programlarında ifade ettiğiniz gibi ihracatta rekabetçiliğimizin sürdürülebilirliği ve artması, ithalatın azalması ve işsizliğin önüne geçmek için TL’nin değerinin düşmesi gerekiyor. Sizinle aynı dili konuşuyoruz. Aramızdaki tek fark, TL’nin piyasada gerçek değerini bulması için siz Hükümet olarak bizden çok daha fazla aksiyon alabilecek konumdasınız. Biz ihracatçılar ise bu konuda sizin atacağınız adımlara muhtacız. Siz Türk Lirası’nın nominal değerine kavuşması için gerekli adımları attığınız takdirde biz ihracatçılar 2023 yılı için ihracatımızı orta vadeli istikrar programındaki hedefler doğrultusunda artırma sözünü şimdiden verebiliyoruz.”

    Sürdürülebilirlik vurgusu
    “Eğer ikinci asrımız gerçekten dünyada ‘Türkiye Yüzyılı’ olsun istiyorsak, tüm sorun alanlarımızda sürdürülebilirliği sağlayacak bir irade ortaya koymamız şart” diyen İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli de şöyle konuştu: “İzmir’e yapılan yatırımların çarpan etkisi çok daha yüksek. Bu nedenle hükümetimizin tarımı teknolojiyle büyütme çabalarımıza desteğini artırması, kuraklıkla mücadelede sürdürülebilir çözümler üretmesi, girdi maliyetlerindeki büyük sıçramanın neden olduğu tahribatı önlemesi, Dikili, Kınık ve Bayındır’da yürüttüğümüz tarıma dayalı ihtisas organize bölgelerine omuz vermesi ve finansmana erişim sıkıntısına çare olması hayati önemde. İzmir Ticaret Borsası olarak tarımdaki sorunlarımızı çözemediğimiz sürece ekonomideki sorunları da çözmemizin mümkün olmadığına inanıyoruz.”
    Toplantı, basına kapalı olarak devam ediyor.