Etiket: hekim

  • Geleceğin hekimleri beyaz önlüklerini törenle giydi

    Geleceğin hekimleri beyaz önlüklerini törenle giydi

    Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi birinci sınıf öğrencileri için ‘Beyaz Önlük Giyme Töreni’ düzenlendi. Törende 415 Tıp Fakültesi öğrencisi beyaz önlüklerini giyerek hekimliğe ilk adımlarını attı.
    Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından Akdeniz Üniversitesi Gazi Mustafa Kemal Spor Salonu’nda 2024-2025 eğitim öğretim yılı ‘Beyaz Önlük Giyme Töreni’ düzenlendi. Törende 415 Tıp Fakültesi öğrencisi beyaz önlüklerini giyerek hekimliğe ilk adımlarını attı.

    “Mesleğe kendinizi adamayı da kabul ediyorsunuz”
    Törenin açılış konuşmasını yapan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Hekimlik, tarih boyunca toplumların en değer verdiği, en saygı duyduğu mesleklerin başında geliyor. Hekimlik yalnızca bilgiye dayanan bir meslek değil, aynı zamanda empati, özveri ve yüksek etik değerlerle yapılması gereken bir sanattır.

    Her biriniz, bu yola adım atarak sadece öğrenme sorumluluğunu değil, aynı zamanda insanları sağlığına kavuşturmak için kendinizi adamayı da kabul etmiş bulunuyorsunuz. Pek çoğunuz bu mesleği, insanlara yardım etme arzusuyla, insan sağlığına katkıda bulunmak amacıyla seçtiniz. İnsan sağlığı ile ilgilenmek, onlara umut ışığı olabilmek büyük bir ayrıcalık ve aynı zamanda büyük bir sorumluluktur” dedi.

    “Hastası için uyumayan doktorlar gördüm”
    İnsanlara empati ile yaklaşmayı, onları anlamayı, zor zamanlarında onların yanında olmayı bilmenin bu mesleğin en değerli yanlarından biri olduğunu ifade eden Rektör Özkan, “Bir hastayı tedavi etmek, ona sadece ilaç vermekle değil onun tüm yaşamına, hislerine ve değerlerine saygı duymakla mümkün olur.

    İnsan sevmeyen bu mesleği yapamaz. İnsan sevmeyen doktorların düştüğü durumu gördük yakın zamanda. Hastalarla ne kadar empati kurduğunuz onların hayatı için ne kadar mücadele ettiğiniz önemli. Çünkü ne doktorlar gördüm, meslekte çok iyi olup da hastaları ile empati kurmayan, mesafe koyan. Ne doktorlar gördüm hastanın durumunun iyiye gittiğini gösteren bir damla idrar için sabahlara kadar uyumayan, bir tanesi ile de evliyim şu an” diye konuştu.

    “50 yılı aşkın tecrübe ile eğitim alacaksınız”
    Öğrencilere önlerinde uzun, zorlayıcı ama bir o kadar da öğretici bir öğrenim süreci olduğunu söyleyen Rektör Özkan, “Ne şanslısınız ki Türkiye’nin en iyi tıp fakültelerinden birinde eğitim alacaksınız. Türkiye’de bir ilk olarak başlattığımız Ters Yüz, Semptom Temelli Eğitim Modelleri gibi en güncel eğitim müfredatıyla öğrenim göreceksiniz. Yine Probleme Dayalı eğitim, Özel Çalışma Modülleri, Makale Saati, TUS deneme sınavı gibi örnek uygulamalarımızla eğitim hayatınız boyunca kendinizi en iyi şekilde geliştireceğiniz imkânlarımız mevcut.

    Akreditasyon belgesine sahip ve Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi veritabanına dahil olan fakültemizden mezun olduğunuzda da dünyanın her yerinde geçerli bir diplomaya sahip olacaksınız. En önemlisi de yarım asırlık bir birikimin, gelişimin, tecrübenin kanatları altında sizlere her adımınızda yol gösterecek donanımlı hocaların rehberliğinde yetişeceksiniz.” ifadelerini kullandı.

    “Taşıdığınız sorumluluğu unutmayın”
    Geleceğin hekimlerine Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Beni Türk hekimlerine emanet edin’ sözünü hatırlatan Rektör Özkan, “Üç gün sonra, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete irtihalinin yıl dönümünde, onu saygı ve minnetle anacağız. Atatürk’ü anmak, onun ‘Beni Türk hekimlerine emanet edin’ sözünde yatan derin güveni, bilim ve akıl yolunda ilerleyen bir millet olma kararlılığını yaşatmak demektir. Onun sonsuz güvendiği bir mesleğin mensubu olarak güvenini boşa çıkarmamak adına büyük bir sorumluluk taşıdığınızı lütfen unutmayın” şeklinde konuştu.

    “18 yıldır akreditasyona sahibiz”
    Tıp Fakültesi olarak gurur dolu bir etkinliği gerçekleştirmek için bir araya geldiklerini ifade eden Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yeşim Şenol, 19. yy sonunda tıp mesleğinin bugünkü halini aldıktan sonra hekimlerin mesleğin saflığı ve temizliğini göstermek için beyaz önlük giydiklerini ifade etti. Akdeniz Tıp Fakültesinde öğrencilerin çok iyi bir eğitim alacağını söyleyen Dekan Şenol, “Yapılan çalışmalarda Türkiye’de gençlerin okumak istedikleri meslek sıralamasında birinci sırada olan, her annenin babanın hayali olan hekimliği çok yüksek puanlar alarak kazandınız.

    Tıp Fakültemizde aldığınız eğitim ve edindiğiniz deneyimlerle iyi bir eğitim alacağınıza gönülden inanıyoruz. Bu amaçla yıllardır çalışıyoruz, üçüncü akreditasyonumuzu almış bulunuyoruz. Yaklaşık 18 yıldır akredite ilk üniversitelerden birtanesi olarak görevlerimizi yerine getiriyoruz. Bugün beyaz önlüğü giyerken insan sağlığına kendimizi adamanın insanlık için çalışmanın sözünü veriyoruz. Bu çok önemli bir söz. Bilimsel bilgilerle hareket eden, özgüveni yüksek, kendine ve mesleğine saygısı olan dürüstlükten asla taviz vermeyen hekimler olmanızı gönülden diliyoruz” şeklinde konuştu.

    Açılış konuşmaların ardından Rektör Özkan ve öğretim üyeleri hekim adaylarına beyaz önlüklerini giydirerek başarılar diledi.
    törene Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ayşe Gülbin Arıcı, Prof. Dr. Şükrü Özen, Prof. Dr. Cengiz Toker, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yeşim Şenol, Hastane Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete, akademisyenler, öğrenciler ve aileleri katıldı.

  • Tunceli’ye 66 hekim atandı

    Tunceli’ye 66 hekim atandı

    Sağlık Bakanlığı tarafından 118. Devlet Hizmet Yükümlülüğü (DHY) kurası kadroları yayımlandı. Buna göre Tunceli’de açılan kadrolara 1 nöroloji, 1 kardiyoloji, 1 beyin ve sinir cerrahi, 1 kalp ve damar hastalıkları, 1 göğüs hastalıkları ve 2 aile hekimi uzmanı ile 59 pratisyen hekim ataması yapıldı.

    Tunceli İl Sağlık Müdürlüğü tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, yeni atamaların ile hayırlı olması temennisinde bulunulurken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu ve emeği geçenlere teşekkür edildi.

  • Hekimler bir kez daha Gazze için yürüdü

    Hekimler bir kez daha Gazze için yürüdü

    İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Filistin ve Gazze’ye yönelik saldırıları devam ederken bugüne kadar 38 binden fazla kişi hayatını kaybederken, 100 binden fazla sivil ise yaralandı. Antalya’da çeşitli hastanelerde görev yapan hekim ve sağlık çalışanlarının oluşturduğu Sessiz Hekimler Platformu yaklaşık 9 aydır ayrım yapmadan devam eden saldırıları düzenledikleri ‘Sessiz Yürüyüş’ ile protesto etti. Muratpaşa Camii’nden başlayan ve Kapalıyol’da sona eren yürüyüşte hekim ve sağlık çalışanlarına çevredeki vatandaşlar da destek verdi.

    Yeni Srebrenitsa: Gazze

    280 gündür Filistin’de devam eden vahşetin 29 yıl önce Srebrenitsa’da olduğu gibi çocuk-kadın-yaşlı demeden aralıksız devam ettiğini belirten Dr. Muhammed Azad Demir, “Ratko Mladic nasıl ‘Bosna Kasabı’ olarak anıldıysa tarih bu varlıkları da insanlıktan en uzak köşeye koyacaktır. İsrail’in 7 Ekim’den itibaren süren saldırıları neticesinde şehit sayısı 38 bin, yaralılar ise 100 bin kişiyi geçmiş durumda. 20 bine yakın çocuk ise yetim kaldı. İsrail’in Gazze’de bulunan hastanelere yönelik saldırıları katliamlara dönüşmüş, ancak söz konusu saldırılar uluslararası alanda henüz bir yaptırıma maruz bırakılmamıştır” dedi.

    ‘Bebekler ölüme mecbur bırakılıyor’

    Tıbbi malzemelerin temini ve sağlık hizmetlerinin sunumunun engellendiğini belirten Demir, “Hastaneler ya bombalanıyor ya da kuşatılıp hastalar ölüme terk ediliyor, tıbbi malzeme depoları patlatılıyor, küvözdeki bebekler hastanenin elektriği kesilerek ölüme mecbur bırakılıyor. Bugün sizlere, yaralılara şifa dağıtmak için aralıksız çalıştığı bir haftanın sonunda, uyumak için yastığa başını koyduktan sonra evine isabet eden bomba ile emanetini teslim eden doktor baba olarak buradayız. Biz vicdanımızla, şuurumuzla, duamızla, eylemimizle Gazze’deki kardeşlerimizin yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

  • Sağlık ordusuna 322 yeni hekim

    Sağlık ordusuna 322 yeni hekim

    OMÜ Tıp Fakültesi Mezuniyet Töreni, Yaşam Merkezinde yapıldı. Törende OMÜ’den 300, Amasya Üniversitesinden ise 22 öğrenci mezuniyet heyecanı yaşadı. Törende Türkçe dönem birincisi Reha Koç ve İngilizce dönem birincisi Yiğit Şahinoğlu başarı belgeleri ve diplomalarını aldıktan sonra fakültenin kütüğüne isimlerini çaktılar. Daha sonra konuşma gerçekleştiren Koç ve Şahinoğlu, mezuniyetlerine kadar olan süreçte kendilerini destekleyen aile ve hocalarına teşekkür ederek, sağlık alanında doktorlara uygulanan şiddetin son bulması çağrısında bulundu.

    Rektör Ünal: “Artık toplumun saygı duyduğu bir mesleğin mensubusunuz”
    Törenin açılışında konuşan ve mezunlara seslenen OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, “OMÜ ailesi olarak en az sizin kadar heyecanlıyız. Topluma hizmet edecek yeni mezun arkadaşlarımızı topluma yönlendirmenin heyecanı içerisindeyiz. Eminim ki sizlere emek veren ailelerinizin ve hocalarınızın beklentilerini fazlasıyla karşılayacaksınız. Öncelikle üniversite kadar eski, kurumsallaşmış ve her dönemde OMÜ’nün gelişimine katkı sağlamış bir fakültenin mezunlarısınız. Bundan sonraki hayatınızda bu kimliği taşıyacaksınız. Sizi hekimliğe yönlendiren, her başarınızda yanınızda olan ve desteklerini esirgemeyen herkese teşekkür etmek gerekiyor. Bilginin çok hızlı bir şekilde eskimesi ve teknolojinin ilerlemesi bir takım riskleri beraberinde getiriyor. Kendimizi yenilemezsek ve eğitimimizi hayat boyu eğitime dönüştürmezsek emin olun çok kısa bir süre sonra geride kalacağız. Sizden ricam, kendinizi sürekli geliştirmeniz. Hocalarım ve kurumum adına şunu açık bir şekilde ifade etmek istiyorum. Bu zamana kadar size daima destek verdik bundan sonra da destek vermeye devam edeceğiz. Kendinizi geliştirme sürecini bırakırsanız gerilersiniz. Bu durum da sizin mesleğiniz açısından gördüğüm en büyük tehdit. Sizlerden en büyük beklentimiz üretilen yeni bilgileri mümkün olduğunca beceri düzeyinde geliştirmeniz. Şerefli bir mesleğin mensubusunuz. Artık toplumun saygı duyduğu bir mesleğin mensubusunuz. Doktorluk hayatınız boyunca yaşanabilecek bütün olumsuzluklara karşı duygularınızı kontrol etmeniz gerekiyor. İletişim becerilerinizi güçlendirmezsiniz meslek hayatınızda zorluklarla karşılaşabilirsiniz. Toplumun sağlığı ve mutluluğu sizin bakış açınıza bağlı. Mesleğinizi en iyi şekilde icra edeceğinize inancımız tam. Biz her zaman sizin yanınızdayız” dedi.

    Dekan Çokluk: “Din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin mesleğinizi yerine getireceksiniz”
    Mesleğe başlayacak yeni doktorlara başarılar dileyen OMÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cengiz Çokluk ise “Sevgili genç meslektaşlarım, bugün sizin gününüz. 6 yıl boyunca çok çalıştınız, bu kutlamayı fazlasıyla hak ettiniz. Yaşamınızın bundan sonraki aşamasına geçmeye hazırsınız. Sizlere güvenimiz tamdır. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesini kuranlar, sizlerin, yaşadığı topluma duyarlı, bilginin ve analitik düşüncenin önemini kavramış, merak eden, araştıran, teknolojiyi tanı ve tedavide kullanabilen, hastasını daima önceliklerinin önüne koyan, merhametli, hastasını iyi dinleyen, iyi iletişim kuran, diğer sağlık personellerine saygılı, etik değerleri ve takım çalışmasını özümsemiş aydın hekimler olarak yetişmenizi hedeflediler. Sevgili mezun tıbbiyeliler, sizler Mustafa Kemal Atatürk’ün Milli Mücadele’yi başlattığı tarihten adını alan ve ülkemizin köklü tıp fakültelerinden birisi olan Ondokuz Mayıs Üniversitesinde öğrenim görmenin ve bu kurumdan mezun olmanın ayrıcalığını yaşıyorsunuz. Sizler ailelerinizin, bizlerin ve ülkemizin geleceğisiniz. İyi hekim olmanın temel koşulunu, iyi insan olmanın oluşturduğunu unutmayın. Din, dil ve ırk ayrımı gözetmeksizin mesleğinizi yerine getireceksiniz. Ailelerinizin ve ülkemizin size sunduğu öğrenim imkanlarını en verimli şekilde değerlendireceğinize inancımız tamdır. Kutsal hekimlik mesleğini bu bilinç ve inançla elinizden gelen en iyi şekilde yerine getireceğinize inanıyoruz. Sizlerin ‘fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür’ nesiller olarak ülkemizi daha ileriye taşıyacağınıza inanıyoruz” diye konuştu.

    Konuşmaların ardından mezun olmaya hak kazanan 322 öğrenciye mezuniyet belgeleri verildi. Mezuniyet belgelerini alan taze doktorlar daha sonra ‘Hekimlik Andı’nı okudular. Hekimlik Andı okunduktan sonra kep fırlatma merasimi ile tören sona erdi.

  • Hekimlerden Gazze için sessiz yürüyüş

    Hekimlerden Gazze için sessiz yürüyüş

    İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye yönelik saldırılarında 210 gün geride kaldı. 210 günde 34 bin 622 kişi hayatını kaybederken, saldırılarda 53 sağlık merkezi ve 32 hastane ise hizmet dışı kaldı. Antalya’da çeşitli sağlık kurumlarında görev yapan hekimler İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla ‘Sessiz Yürüyüş’ gerçekleştirdi. Muratpaşa Camii avlusundan başlayan yürüyüşte hekimler ‘Terör, soykırım ve işgale karşı hekimlerden sessiz yürüyüş’ yazılı pankart açtı. Ellerinde Türkiye ve Filistin bayrakları ile sessiz bir şekilde yürüyen hekimler Kapalıyol olarak bilinen Kazım Özalp Caddesi’nde basın açıklaması yaptı.

    “Sağlık hizmeti verilemiyor”

    Tüm zorluklara rağmen Gazze’de var güçleri ile görev yapan doktor ve sağlık çalışanlarını desteklediklerini belirten grup üyesi Muhammed Azad Demir, “Türkiye’deki hekimler ve sağlık çalışanları olarak sessiz yürüyüşümüzün 25. haftasında Gazze için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. İsrail’in 7 Ekim’den itibaren 7 aydır devam ettirdiği saldırıları neticesinde 35 bin kişi şehit oldu ve 100 bine yakın kişi ise yaralandı, 19 binden fazla çocuk ise yetim kaldı. İsrail’in Gazze’de bulunan hastanelere yönelik saldırıları katliamlara dönüşmüş, ancak söz konusu saldırılar uluslararası alanda henüz bir yaptırıma maruz bırakılmamıştır. Saldırılardan önce Gazze’de yaklaşık 35 hastane bulunmakta iken şu anda Gazze’nin kuzeyindeki hastanelerin tamamı ve güneyindeki hastanelerin çoğu sağlık hizmeti veremez durumda” dedi.

    35 hastaneden 2’si aktif

    Şu anda Gazze’de ayakta kalan ve hala çalışmaya devam eden 3 hastane bulunduğunu ve bunlardan da sadece 2’sinde aktif olarak ameliyat yapılabildiğini belirten Demir, “Hastanelerin bazıları bombalanarak tahrip edilmiş, bazılarının içindeki cihaz ve malzemeler parçalanarak kullanılamaz hale getirilmiş ve birçoğu da çalışan, 6 aydır maaş almadan çalışmaya devam eden doktor ve sağlık görevlilerinin şehit edilmesi, tutuklanması veya göçe zorlanması nedeniyle sağlık hizmeti veremez hale gelmiştir. Özellikle Gazze’nin kuzeyindeki bazı hastanelerde hemen hemen hiç tıbbi malzeme kalmamış ve güney-kuzey arası bağlantı neredeyse tamamen kesildiğinden malzeme tedarik edilemez hale gelmiştir” ifadelerini kullandı.

    “Gazze toplama kampına dönüştü”

    Gazze’nin en büyük hastaneleri olan Şifa Hastanesi ve El-Nasır Hastanesi’nin bombalanarak hizmet dışı kaldığının altını çizen Sessiz Hekimler Platformu üyesi Muhammed Azad Demir, “Gazze halkı abluka altında açlığa mahkum ediliyor. Bombaların, kitle imha silahlarının dehşetinden kurtulabilen insanlar, yetersiz beslenmenin, susuzluğun, salgın hastalıkların pençesinde ölüme mahkum ediliyor. İsrail, Gazze’yi bir toplama kampına dönüştürmüş, insanlar için güvenli bir liman aramaları imkansız hale gelmiş, son sığınakları olan hastaneler dahi bombalanarak insanlık dışı bir vahşete imza atılmaktadır. Bu vahşete sessiz kalmak, insanlığın vicdanını ayaklar altına almak demektir” şeklinde konuştu.

  • Hekimler İsrail’i bir kez daha kınadı

    Hekimler İsrail’i bir kez daha kınadı

    Adapazarı ilçesi Uzun Çarşı’da bulunan Tozlu Camii önünde toplanan hekimler, İsrail’i kınamak için ‘sessiz yürüyüş’ gerçekleştirdi. Beyaz önlüklerini giyip, ellerinde pankartlar, Türk ve Filistin bayrakları ile Adapazarı Kültür Merkezi önüne kadar yürüdü. Sessiz bir şekilde yürüyüş gerçekleştiren hekimler, buradaki basın açıklamasının ardından programı sonlandırdı. Yürüyüşün ardından grup adına açıklama yapan Acil Tıp Doktoru Erdem Şentürk, “İsrail terör devletinin Filistin’de uyguladığı sistematik zulüm ve işgal devam ediyor. Evler okullar, hastaneler bombalanıyor; Gazze halkı abluka altında açlığa mahkum ediliyor. Su vanalarını kapatan, tarlaları bombalayan ve şehre gıda girişlerini engelleyen İsrail, bunları tüm dünyanın gözü önünde, saklamaya dahi gerek görmeden alenen gerçekleştiriyor.
    Gazze halkının un bulamadığı için hayvan yemlerini öğütmeye başladığı haberleri geliyor. Bombaların, kitle imha silahlarının dehşetinden kurtulabilen insanlar, yetersiz beslenmenin, susuzluğun, salgın hastalıkların pençesinde ölüme mahkum ediliyor. Dünyanın en büyük açık hava hapishanesi olan Gazze’ye açılan tek kapı ‘Refah Sınır Kapısı’, aynı zalim elin ablukası altında insani yardımlara neredeyse hiç geçit vermiyor” dedi.

    “Sen kaybedeceksin İsrail, insanlık kazanacak”

    İnsanlara yapılan zulme karşı sessiz kalmamaları gerektiğini belirten Şentürk, “İsrail işbirlikçisi devletlerin ve şirketlerin, soykırıma olan aleni desteği artarak sürüyor. Bir avuç mazlumun karşısında bütün dünya zalimleri tek safta saldırmaya devam ediyor. Gönlü ve duası Filistin’in yanında olan vicdan sahiplerinin ise en büyük silahlarından biri olan ‘boykot’ çağrımızı tekrarlıyoruz. Tüm meslektaşlarımıza zulme destek olan ilaç firmalarını boykota devam etmeyi hatırlatıyor, Sağlık Bakanlığı yetkililerinden de aynı hassasiyeti hastane eczanelerinde göstermesini bekliyoruz. Sen kaybedeceksin İsrail, insanlık kazanacak, Filistin halkı kazanacak, beyaz önlüklerini soykırıma karşı duvar örenler kazanacak, yıktığın hastanelerin içinde bütün insanlığın hayatını kurtarmaya devam eden Gazzeli meslektaşlarımız kazanacak” diye konuştu.

  • Erzurum’da hekimler Gazze için yürüdü

    Erzurum’da hekimler Gazze için yürüdü

    Lala Mustafa Paşa Cami önünde toplanan sağlık çalışanları, ellerinde taşıdıkları Türkiye ve Filistin bayrakları ile İsrail aleyhine yazıların yer aldığı dövizler ve pankartlarla yoğun kar yağışı altında Yakutiye Medresesi’ne yürüdü. Küçük çocukların da katıldığı yürüyüşte bazı kadın doktorlar, ellerinde kefenlenmiş bebek maketleri taşıdı.

    Uzman Doktor Ahmet Kar, İsrail’in Filistin topraklarında işlediği suçların büyüyerek devam ettiğini belirterek “Filistin coğrafyasında 75 yıla ek olarak 113 gündür terörist İsrail tarafından yaşatılan işgale ve katliamlara karşı bir duruş ortaya koymak üzere dünyanın pek çok ülkesinde ve ülkemizin farklı illerinde tertiplenen beyaz önlüklü sessiz yürüyüş için meydanlardaki yerimizi aldık. Bu uzay ve yapay zeka çağında yanı başımızda, gözlerimizin önünde, canlı yayınlarda, insanların tüm dünyanın gözü önünde katledilmesi, açlıktan hayatını kaybetmesi ve bizim buna müdahale edemememiz hepimizi derinden yaralıyor.

    Gazze’de yaşananlara şahit olan milyarlarca insan artık somut bir şey bekliyor, gerçek bir şey bekliyor” diye konuştu.

  • Diş hekimi başından silahla vurulmuş halde bulundu

    Diş hekimi başından silahla vurulmuş halde bulundu

    Olay, İstiklal Mahallesi Rasih Kaplan Caddesi üzerinde bulunan 4 katlı binanın 4’üncü katında yaşandı. Edinilen bilgiye göre, diş hekimi Mustafa K.’ye ulaşamayan yakınları polis ekiplerine haber verdi. Mustafa K.’nin yaşadığı binaya gelen polis ekipleri, kapıyı açan olmayınca çilingirden yardım istedi. Çilingir yardımıyla içeri giren polis ekipleri, diş hekimini başından silahla vurulmuş halde buldu. Olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri, Mustafa K.’nin hayatını kaybettiğini belirledi. Nöbetçi cumhuriyet savcısının yaptığı incelemenin ardından cenaze aracına alınan Mustafa K.’nin cansız bedeni, Gazipaşa Devlet Hastanesi Morguna kaldırıldı. Polis ekipleri tarafından yapılan ilk incelemede, Mustafa K.’nin intihar ettiği üzerinde duruluyor.

    Olayla ilgili inceleme başlatıldı.

  • Teröre ve İsrail’e karşı hekimlerden yürüyüş

    Teröre ve İsrail’e karşı hekimlerden yürüyüş

    Gazi Caddesi’nde toplanan hekimler ve sağlık çalışanları, gerçekleştirdikleri ‘Sessiz Yürüyüş’ eylemiyle, yaşanan terör olaylarını ve İsrail’in Filistin’de sürdürdüğü soykırım ve işgali protesto etti.
    Yürüyüşlerine Debboy mevkiinde başlayan sağlık çalışanları, Gazi Caddesi boyunca sessiz şekilde gerçekleştirdikleri yürüyüşlerini Atatürk Meydanı’nda yapılan basın açıklaması ve hayatını kaybeden şehitlerimiz ile sağlık çalışanları için edilen dualarla tamamladı.

    Vatandaşlarında yoğun bir katılım ve destek gösterdiği eylemde, hekimler ve sağlık çalışanları adına Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Dr. Abdülkadir Can bir açıklama yaptı. “Terör devletinin Filistin topraklarında işlediği suçlar büyüyerek devam ediyor” diyen Can, “Terörist İsrail; yalnızca Filistin halkına karşı değil, bütün insanlığa karşı, sadece Filistinli çocuklara değil, bütün çocuklara karşı suçludur. Nasıl ki hiçbir suç cezasız kalmaz, İsrail için de ceza günü hızla yaklaşmaktadır ve yaptıkları cezasız kalmayacaktır. Gazze’de masum çocukların başlarına bomba yağdıran zulmün arkasında kim varsa, ülkemizdeki terör eylemlerini yapan da aynı zihniyettir. Bugün biz hekimler ve sağlık çalışanları olarak, ülkemizdeki terör saldırıları ve İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırım ve işgale karşı yürüyüşümüzün 8. haftasındayız. Hain terör saldırısında canlarını feda eden, ebediyete uğurladığımız şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Gazze halkı ise tam 91 gündür uçak ve bomba seslerine, yıkıma ve katliama karşı direniyor. Uyku, can güvenliği ve düzenli beslenme gibi insanın temel ihtiyaçlarından hiçbirine sahip olmadıkları 91 koskoca gün. Sağlık hizmetlerine ulaşım gibi bizim için paha biçilemez bir hak, oradaki insanlar için adeta ölümden önceki son durak. Bütün bunlara, İsrail tarafından uygulanan teröre rağmen korkmayan ve yılmayan Gazze halkını, tutuklansalar da öldürülseler de görevleri başından bir an ayrılmayan Gazzeli sağlık çalışanlarını selamlıyoruz. Biliyoruz ki; onlar kan görmeye, aralıksız çalışmaya, uykusuz kalmaya alışıktır. Ancak hastalarına yardım edememeye, onları çaresizce ölüme bırakmaya asla alışık değillerdir” dedi.

    “Görev almaya hazırız”
    Gazzeli sağlık çalışanları ile birlikte çalışmaya ve orada kurulacak hastane ve sağlık tesislerinde görev almaya hazır olduklarını belirten Can, “Buradan devletimize ve uluslararası yardım kuruluşlarına sesleniyoruz. Biz, Gazzeli sağlık çalışanlarıyla birlikte çalışmaya, oralarda kurulacak olan hastane ve sağlık tesislerinde görev almaya hazırız. Bununla birlikte, İsrail tarafından tutuklanan ve türlü işkencelere maruz bırakılan 54’ten fazla hekimin özgürlüklerine güvenli bir şekilde kavuşmaları için ve yıkılan hastanelerin yeniden yapılması, güvenli bir şekilde işlev gösterebilmesi için gereken bütün çalışmaların yapılmasını talep ediyoruz. Tutuklanan hekimlerin ve yıkılan hastanelerin isimlerini basın kuruluşlarıyla paylaştık ve süreci takip ediyoruz. Meslektaşlarımız özgür, hastanelerimiz güvenli olana kadar durmayacağız. Sessiz yürüyüşümüz 8 haftadır Türkiye’nin her bölgesinden 40’tan fazla ilde insanlığı yaşatmaya çalışan sağlık çalışanlarının katkısıyla devam ediyor. Biz her hafta, beyaz önlüklerimizle sessizce yürüyerek bağırıyoruz. Hiçbir katilin ve hiçbir teröristin yaptığı yanına kalmadığı gibi senin de yaptıkların yanına kalmayacak İsrail. Sen kaybedeceksin ve sen, kaybetmeye mahkumsun. Her kıştan sonra bir bahar, her geceden sonra bir sabah olduğu gibi, insanlığın dahi bir sabahı, bir baharı olacak inşallah. İnsanlık kazanacak, Filistin halkı kazanacak, beyaz önlüklerini soykırıma karşı duvar olarak örenler kazanacak, yıktığın hastanelerin içinde bütün insanlığın hayatını kurtarmaya devam eden Gazzeli meslektaşlarımız kazanacak. İnsanlık dışı bütün eylemlerden kurtulmak için, verdiğimiz mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu minvalde tüm hekimleri, sağlık çalışanlarını ve bütün vicdan sahibi insanları harekete geçmeye, bu onurlu yürüyüşte yer alarak zulme karşı durmak adına Sessiz Yürüyüş kervanımızda ses olmaya davet ediyoruz. Bu duruma alışmayacağız. Bu durumu kabul etmeyeceğiz. Normalleştirmeyeceğiz. Unutmadık, unutturmayacağız. Sabırla ve azimle zulme karşı dik duranlardan olacağız” ifadelerini kullandı.

  • Hekimlerden insanlık adına “sessiz yürüyüş”

    Hekimlerden insanlık adına “sessiz yürüyüş”

    Erzurum’da yoğun kar yağışına rağmen Havuzbaşı Kent meydanında toplanan hekimler ve sağlık çalışanları, Filistin’de yaşanan drama dikkat çekerek İsrail’i kınadı.
    Basın açıklamasında bulunan Dr. Sümeyye Kocaaslan, Irak’ın kuzeyinde devam eden Pençe -Kilit harekatında dün bölücü terör örgütü mensupları tarafından yapılan saldırıda şehit olan askerlere rahmet yakınlarına ve milletimize başsağlığı diledi.

    Dr. Sümeyye Kocaaslan, tüm dünyadaki hekimler, sağlık çalışanları ve vicdan sahibi insanları harekete geçmeye davet ederek, “Sindirilmeyeceğiz. Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız” dedi.

    Açıklamanın ardından Erzurum Müftüsü Rüstem Can tarafından dua edildi.