Serginin açılış törenine Söke Belediye Başkanı Dr. Mustafa İberya Arıkan, Söke İlçe Emniyet Müdürü Fatih Demiralp, Söke İlçe Milli Eğitim Müdürü Şerafettin Yapıcı ve Söke Halk Eğitim Merkezi Müdürü Engin Bacaksız katıldı.
Sergide yer alan stantların gezildiği açılış töreninde marşlar çalınarak katılımcılar coşkulu anlar yaşadı. Sergiye vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.
Düzce Belediyesi, sosyal belediyecilik anlayışıyla çeşitli projeleri hayata geçirmeye ve 7’den 70’e tüm vatandaşlarla buluşturmaya devam ediyor. Cumhuriyet Mahallesi 1933. Sokak No:17’de bulunan “Çocuk Üniversitesi” de yaz tatili ile birlikte başlattığı Yaz Okullarında 5-6 ve 7-14 yaş arası çocukların ilgi odağı olmayı sürdürüyor.
22 branşta eğitim
Derslerin başladığı çocuk üniversitesinde birbirinden farklı 22 atölyede çocukların yetenekleri ortaya çıkartılırken aynı zamanda gelişimlerine de katkı sağlanıyor. Deneyimli yönetimi ve donanımlı öğretmenleri ile 5-6 Yaş grubu öğrencilerine yönelik Bale, Görsel Sanatlar, Tasarım, Fiziksel Gelişim, İngilizce, Mutfak Sanatları, Fen Bilimleri ve Drama olmak üzere toplam 8 kategoride eğitimler verilirken, 7-14 yaş gruplarına gelen öğrencilere ise Drama, Modern Dans, Halk Oyunları, İngilizce, Fen Bilimleri, Robotik Kodlama, Muftak Sanatları, Değerler Eğitimi, Karikatür, Görsel Sanatlar, Zeka Oyunları, Fiziksel Gelişim, Piyano ve Ukelele olmak üzere 14 branşta toplamda ise 22 branşta eğitimler verilmeye başlandı.
Hem tekrar hem eğlence imkanı
Yaz kurslarının ilk gününde aileleri ile birlikte çocuk üniversitesine gelen öğrenciler, öğleden önce saat 10.00 – 13.00 arasında Değerler Eğitimi (Kur’an-ı Kerim Dersleri), öğleden sonra ise 13.00 – 17.00 saatleri arasında atölye eğitimleri ile kış boyu öğrendiklerini tekrar etme imkanına sahip olurken aynı zamanda eğlenceli etkinliklere katılım sağlayabilecek.
Çocuk Üniversitesi yaz okullarını tercih eden öğrenciler, Robotik Kodlama Atölyesinde kodlama, Fen Bilimleri Atölyesinde deney ve mikroskop denemeleri, Zeka Oyunları Atölyesinde satranç, jenga, dama gibi oyunlar, Görsel Sanatlar Atölyesinde tuval boyama, kitap ayracı yapımı gibi beceri dersleri, Fiziksel Gelişim Atölyesinde jimnastik, İngilizce Atölyesinde pratik İngilizce dersleri gibi eğitimlerle kendilerini geliştirme imkanına sahip olacak.
Bilecik Belediyesi tarafından gerçekleştirilen robotik kodlama dersleriyle öğrenciler hem verimli zaman geçiriyorlar hem de öğreniyorlar.
Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin’in öğrencilere yaz tatili hediyesi olarak ücretsiz verilen ’Robotik Kodlama’ dersleri büyük ilgiyle takip ediliyor. Bilecik Belediyesi Bien Seramik Matematik Müzesinde verilen eğitimlerde öğrenciler teorik bilginin yanı sıra uygulamalı çalışmalar gerçekleştiriyor.
Haftada iki gün dört seans şeklinde verilen eğitimler hakkında bilgi veren Eğitmen Serpil Yılmaz,‘’Çocuklarımız Algoritmik ve Tasarım Odaklı Düşünmeyi Keşfediyor! sloganıyla hazırlanan program kapsamında, faydalı eğitimler aldıklarını belirterek, şunları söyledi:
‘’Bien Seramik Bilgi Evi Matematik Müzesi’nde gerçekleştirilen “Robotik Kodlama” kursuna 6-10 yaş arası çocuklar katılıyor. Amacımız çocuklarımızın yaz tatilini eğlenceli şekilde geçirmesi yanı sıra faydalı bilgileri de edinmesidir. Bu anlamda bizlere desteklerini sunan Belediye Başkanımız Semih Şahin’e çok teşekkür ediyorum. Çocuklar eğitimleri büyük bir ilgiyle takip ediyor ve sürekli devam etmesini istiyor. Uygulamalarımız kapsamında üç tane robot yapıyoruz. Kodlama olarak da 10 tane robot çalışmamız var. Her konuya uygun matımız var. O matta saatleri, mevsimleri ve gezegenleri öğreniyorlar. ‘’ ifadelerini kullandı.
Çocuklar ve aileleri de robotik kodlama kurslarını beğenerek takip ettiklerini belirterek, katkıları dolayısıyla Belediye Başkanı Semih Şahin ve Eğitmen Serpil Yılmaz’a teşekkür ettiler.
Muş’ta çocuklarının terör örgütü PKK tarafından kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutarak evlat nöbetini sürdüren aileler, HDP İl Eş Başkanının gözaltına alınmasını sevinçle karşıladı.
Kentte annelerin evlat nöbeti aylardır devam ediyor. HDP İl Başkanlığı önünde bekleyişlerini sürdüren aileler, çocuklarının kaçırılmasını protesto etti. Ellerine dövizler alan aileler; “Halk düşmanı parti”, “Evlatlarımızı vereceksiniz”, “Ha HDP ha PKK”, “Türk Kürt kardeştir, HDP kalleştir” ve “Halkı dolandıran parti” dövizleri açarak tepki gösterdi. Oğlu 2014 yılında dağa kaçırılan 65 yaşındaki anne Gülbahar Teker, gazetecilere yaptığı açıklamada, terör örgütü PKK’nın ormanları yakmasıyla ciğerinde yangın oluştuğunu söyledi. Nöbete devam ettiğini belirten Teker, “çocuklar gelene kadar nöbete devam edeceğim. HDP, PKK bizden ne istiyor? Biz de Kürt’üz, HDP neden bir günden bir güne gelip bizi sormuyor?” dedi.
“HDP İl Eş Başkanının gözaltına alınması ciğerimi rahatlattı”
HDP Muş İl Eş Başkanı Belma Nergiz’in gözaltına alınmasından dolayı yüreğinin ferahladığını kaydeden Teker, “Bugün HDP Muş İl Eş Başkanın gözaltına alınmasıyla ciğerim ferahladı. Allah’a şükürler olsun” dedi.
“HDP ve PKK nasıl bizim ciğerimizi yaktıysa Allah’ta onların ciğerini yaksın”
Oğlu 2016 yılında dağa kaçırılan baba Şemsettin Özcan da, bugün mutlu bir haber aldıklarını anlatarak, “HDP İl Eş Başkanını gözaltına aldılar. Eş başkanları inşallah hiç bırakılmaz. Batıda ormanlarımızı yakıyorlar, burada da çocuklarımızı kaçırıyorlar. Ormandan, çocuklardan ne istiyorlar? HDP ve PKK nasıl bizim ciğerimizi yandırdıysa Allah’ta onların ciğerini yaksın. HDP kapatılsa iyi olur. Teker teker hepsi içeri alınsa daha güzel olur. Onların çocukları Avrupa’da okuyor, bizim çocuklarımızı da HDP PKK’ya veriyor. Eyleme devam ediyorum. Çocuğuma sesleniyorum; sesimi duyuyorsan gel oğlum. Gel Ermenilerin içinde kalma. Gel Türk bayrağına, polise, askere teslim ol” diye konuştu.
“Çocuklarımızı kaçırdılar, ormanlarımızı yaktılar, ciğerimizi yaktılar”
Annelerden Şahinaz Özcan ise aylardır Muş’ta eylem yaptığını anımsatarak şöyle konuştu:
“Daha önce Diyarbakır’da eylem yapıyordum. Artık Muş’ta eylemimizi yapıyoruz. Çocuklar gelene kadar eyleme devam edeceğim. Çocuklarımızı kaçırdılar, ormanlarımızı yaktılar, ciğerimizi yaktılar. Çocuklarımızı bize menfaat sağlasın diye yetiştiriyoruz ama HDP ve PKK alıp dağa götürüyor. 5 yıldır çocuğumdan hiçbir haber alamıyorum. Sağ mı, değil mi bilmiyorum.”
Anadolu Efes’in kaptanı milli basketbolcu Doğuş Balbay, salgın dönemini geride bıraktıktan sonra hem lig kupası hem de Euroleague kupasını kazanmak istediklerini söyledi.
Anadolu Efes’te forma giyen basketbolcu Doğuş Balbay, sosyal medyada katıldığı canlı yayında açıklamalarda bulundu. 31 yaşındaki oyuncu, örnek aldığı basketbolcunun Arjantinli oyuncu Manu Ginobili olduğunu vurgulayarak, “Birçok oyuncuyu çok yakından takip ettim. Odamda Kobe Bryant, Allen Iverson, Vince Carter posterleri vardı. Tabiî ki biraz daha da bilerek oynamaya başladığım zaman için Ginobili’nin hırsı ve sahada yaptıkları benim dikkatimi çekiyordu. Onu çok izledim. Canlı da izleme fırsatı buldum. Örnek aldığım sporculardandır” şeklinde konuştu.
Korona virüs salgını nedeniyle maçlara verilen aranın ardından müsabakalara geri dönüşün kendileri için zor olacağını belirten Balbay,”Bizim diğer takımlara oranla şöyle bir avantajımız var. 1-2 senedir çekirdek kadroyu koruduk. O avantajı kullanabiliriz. Fizik ve kondisyon olarak bu mücadeleye ne kadarımız hazır olacak göreceğiz. 8 haftalık aradan sonra kora kor mücadele kolay olmayacak. İlk defa böyle bir şey başımıza geliyor. Şu anda bir şey söylemek kolay değil. Basketbol temas gerektiren bir spor. Antrenman ve maçlara başladığımızda ilk etapta kolay olmayacaktır. Belki bunu Efes olarak avantaja çevirebiliriz. Çok derin bir kadromuz var. 2 yıldır birlikte oynuyoruz” diye konuştu.
Deneyimli basketbolcu, liglerin olası başlama durumunda ilk etapta oynanacak seyircisiz müsabakaların kendileri için motivasyon eksikliğine sebep olabileceğinin altını çizerek, “Maçlar ertelenmeden bir iki maçı seyircisiz oynadık. Bizler için o tür maçlar motivasyon açısından çok iç acıcı olmuyor. Bir Sinan Erdem’de kapalı gişe oynadığımız maçlarla seyircisiz maçlar arasında dağlar var. Motivasyonu kaybedebiliyorsunuz. Rakibin sesini duyabiliyorsunuz. Uyku gibi bir şey saha içinde 15 bin kişi olmayınca uykuya dalamıyorsunuz. Muhtemelen seyircili oynadığımı maçlarla seyircisiz oynadığımız maçlar arasında fark olacaktır” ifadelerini kullandı.
Maçlara çıkmadan önce genelde müzik dinleyerek motive olduğunu aktaran Doğuş Balbay, herhangi bir totemi olmadığını da ifade edip, “Genelde karışık listem var. Oradan yüzde 90 yabancı hip-hop ya da rap dinliyorum. Kendimi motive edebilmek için özel bir şarkımı yok. Totem olarak maçlardan önce soyunma odasında dişlerimi fırçalarım. Bu bende bir alışkanlık. Genelde dişlerimi fırçalayıp maça çıkarım. Onun dışında totemim yok” açıklamasını yaptı.
Doğuş Balbay, aynı üniversitede okuduğu Kevin Durant ile ilgili de konuşarak şu ifadelere yer verdi:
“Aynı üniversiteye gitmem benim için çok farklı bir tecrübeydi. Ben üniversiteye başladığımda o draft oldu. Ziyarete gittiğimde draft süreci başlamıştı. O draft olmadan Teksas’ta 15-20 günlük bir beraberliğimiz oldu. Televizyonda Kevin Durant draftta birinci olacak mı diye bütün Amerika onu konuşurken o arkadaşlarıyla playstation oynuyor ve haberlere bakmıyordu. İlginç bir karakterdi. Burnu havada olmayan çalışkan ve mütevazı bir oyuncuydu. Draft edildikten sonra da her yaz 3-4 antrenörle sabah 6’da başlayıp, 7-8’de antrenmanını bitiriyordu. Biz antrenmana gittiğimizde Kevin Durant antrenmanı bitap bir halde bitirmiş oluyordu. Aynı sahayı paylaşmak, aynı okulu paylaşmak çok değişik bir tecrübe oldu” ifadelerini kullandı.
Başarılı oyun kurucu, Euroleague’de son sıralarda bitirdikleri sezonun ardından bir sonraki sezonda da final-four oynamanın unutulmaz olduğunu dile getirerek, “Geçen seneki final-fouru unutamıyorum. Bir önceki sezon ligi sonda bitirip sonraki sezon final-four oynamak rüya gibiydi. Kupaya da çok yakındık. CSKA gibi tecrübeli takıma yenildik” değerlendirmesini yaptı.
Bu sezon kendisini en etkileyen mücadelenin sorulması üzerine Doğuş Balbay, “Evde kaybettiğimiz CSKA maçı. 15 bin kişinin üstünde bir seyirciyle oynadık. Geçen senenin hırsı vardı üzerimizde ama o kadar iyi oynadığımız maçta Mike James ve arkadaşlarına son saniye basketiyle yenildik. Oradaki atmosferi seyirci coşkusunu unutamam keşke galibiyetle dönebilseydik” yanıtını verdi.
Salgın dönemini geride bıraktıktan sonra sezonu iki kupayla kapatmak istediklerinin altını çizen başarılı basketbolcu, “Bir an önce umarım salgınından kurtuluruz. Hayat biraz olsun normale döner diye umuyorum. Sezon devam eder mi bilemiyoruz. Bu kadar güzel giden bir sezon her iki kulvarda da hem Türkiye hem Euroleague’de devam ediyorduk. Zevk veren bir basketbol oynuyorduk. Şu anda pandemi ile savaşıyoruz. Basketbolu ikinci plana atmış durumdayız. İnşallah bu virüsten kurtulur hayatımıza dönersek hem Türkiye’de hem de Euroleague kupasını kazanmak istiyoruz” ifadelerine yer verdi.