Etiket: ’hemoroid’

  • Hemoroid ve anal fissür hastalıklarını ihmal etmeyin

    Hemoroid ve anal fissür hastalıklarını ihmal etmeyin

    Hemoroid ve anal fissür gibi rahatsızlıklar tedavi edilmezse ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Medipol Pendik Üniversite Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Tuba Mert, bu hastalıkların toplumda yaygın olduğunu, ancak muayene korkusu ya da hastalığın hafife alınması nedeniyle tedavinin geciktiğini vurguladı.

    Hastalığın evresine göre tedavi yöntemleri
    Medipol Sağlık Grubu’ndan Dr. Mert, hemoroidlerin makat bölgesinde şişlik, kanama ve ağrı gibi şikayetlerle ortaya çıktığını belirterek, “Hemoroidler, iç ve dış hemoroid olarak iki gruba ayrılır. Hastalığın evresine göre tedavi yöntemlerini belirliyoruz. Evre 1 ve 2’de genellikle medikal tedavi, ılık su banyoları, dışkılama alışkanlığının düzenlenmesi ve krem kullanımı ile hastalık gerileyebiliyor. Ancak evre 3 ve 4’te cerrahi müdahale gerekebiliyor” diye konuştu.

    Belirtileri göz ardı etmeyin
    Anal bölgede en sık karşılaşılan ikinci hastalık grubunun anal fissürler olduğunu söyleyen Dr. Mert, “Bu hastalık, genellikle kabızlık veya ishal sonucu tetiklenir. Hastalar şiddetli ağrı ve kanama şikayetleri ile bize başvuruyor. Akut anal fissür, hastalığın erken evresidir ve uygun tedaviyle iyileştirilebilir. Ancak kronikleşmiş anal fissürlerde cerrahi müdahale kaçınılmazdır. Maalesef, bu hastalığı medikal tedavi ile iyileştirmek mümkün değildir, cerrahi tedavi öneriyoruz” dedi.

  • Tuvalette uzun süre oturanlar dikkat!

    Tuvalette uzun süre oturanlar dikkat!

    Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Salih Can Çelik, hemoroit (basur) hakkında açıklamalarda bulundu. Hemoroidin nedenlerinin çeşitli faktörlere bağlı olarak ortaya çıkabildiğini söyleyen Çelik, hemoroidin oluşumuna neden olan bazı faktörleri şöyle sıraladı:

    “Kabızlık ve zorlayıcı tuvalet alışkanlıkları: Uzun süre kabızlık çekmek veya tuvalette zorlanmak, anüs bölgesindeki damarlara fazla baskı yapabilir ve bu da hemoroid oluşumuna yol açabilir.
    Aşırı zayıflama veya obezite: Aşırı kilo kaybı veya obezite, karın içi basıncı artırabilir ve bu da hemoroit riskini artırabilir.
    Hamilelik: Hamilelik döneminde, büyüyen rahim, karın içi basıncını artırabilir ve bu durum da hemoroit oluşumuna katkıda bulunabilir.
    Ailesel yatkınlık: Ailesel bir yatkınlık, bazı kişilerin hemoroidlere karşı daha duyarlı olmasına neden olabilir.
    Uzun süre oturma veya ayakta durma: Uzun süre oturma veya ayakta durma, anüs bölgesindeki damarlara baskı yapabilir ve hemoroid gelişimini destekleyebilir.
    Düzensiz beslenme: Yetersiz lif alımı ve düzensiz beslenme alışkanlıkları, kabızlığa neden olabilir ve bu da hemoroid oluşumuna katkıda bulunabilir.
    Aşırı alkol veya baharatlı yiyecek tüketimi: Aşırı alkol tüketimi ve baharatlı yiyecekler, anüs bölgesindeki damarları tahriş edebilir ve iltihaplanmayı artırabilir.
    Fiziksel aktivite eksikliği: Düzenli fiziksel aktivite eksikliği, bağırsak hareketlerini düzenlemede yardımcı olan kas tonusunu azaltabilir ve kabızlığa neden olarak hemoroit riskini artırabilir.
    Kronik öksürük: Kronik öksürük, karın içi basıncını artırabilir ve bu da hemoroit oluşumunu destekleyebilir.”

    “Birçok hastalığa davetiye çıkarıyor”

    Opr. Dr. Çelik, uzun süre tuvalette oturmanın bağırsak hareketlerini olumsuz etkileyebileceğini ve kabızlığa neden olabileceğine de dikkat çekerek, düzenli tuvalet alışkanlıkları için fazla zorlamadan ve gecikmeden tuvalete gitmenin önemli olduğunu söyledi. Çelik, tuvalette uzun süre kalmanın sebep olduğu diğer hastalıklar hakkında şu bilgileri paylaştı:
    “İdrar problemleri: Uzun süre tuvalette kalmak, idrar torbasına baskı yapabilir ve idrarın tam olarak boşaltılmasını zorlaştırabilir. Bu durum, idrar yolu enfeksiyonlarına yol açabilir.
    Tuvalet alışkanlıklarının bozulması: Tuvalette uzun süre vakit geçirmek, normal tuvalet alışkanlıklarını bozabilir ve bu da uzun vadede bağırsak sağlığını etkileyebilir.
    Hemoroit ve anal fissür ağrısı: Uzun süreli tuvalet alışkanlıkları, özellikle zorlu dışkılama sırasında, hemoroit ve anal fissür gibi anüs bölgesindeki sorunlara neden olabilir. Bu nedenlerle, tuvalet alışkanlıklarınızı düzenli tutmak ve gerektiğinde tuvalete gitmek önemlidir. Ayrıca, doğru oturma pozisyonunu korumak, gereksiz zorlamalardan kaçınmak ve sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek, bu tür sorunların önlenmesine yardımcı olabilir. Eğer sürekli tuvalet problemleri yaşıyorsanız veya belirtiler devam ediyorsa, bir sağlık profesyoneli ile görüşmeniz önemlidir.”

    “Düzenli egzersiz riski azaltıyor”

    Bu konuda uzman hekime danışmanın önemine değinerek düzenli egzersizin riski azalttığını söyleyen Çelik, “Hemoroit belirtileri ortaya çıkarsa, mutlaka alanında uzman bir hekim ile görüşmek ve uygun tedavi yöntemlerini belirlemek önemlidir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, yeterli lif alımına dikkat etmek ve düzenli egzersiz yapmak, hemoroit riskini azaltmaya yardımcı olabilir” şeklinde konuştu.

  • Hemoroid hastalığında erken teşhis uyarısı

    Hemoroid hastalığında erken teşhis uyarısı

    Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ahmet Zeki Aydın, hemoroid hastalığıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
    Aydın, “Hemoroid, genellikle makat bölgesindeki damarların genişlemesi ve şişmesi sonucu oluşan bir durumdur. Bu rahatsızlık, kişinin yaşam tarzı, genetik faktörler ve çeşitli çevresel etkenlerle ilişkilidir.

    Önemli noktalardan biri, hemoroidin doğuştan var olan bir yapı olduğu ve genellikle yaşla, çevresel faktörlerle veya diğer nedenlerle hastalığa dönüşebileceğidir. Bu durumun evresine ve belirtilerine bağlı olarak tedavi seçenekleri değişebilir.
    Hemoroid hastalığı, özellikle kanama ve ağrı gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Bu nedenle, erken teşhis önemlidir. Tedavi süreci, hastanın durumuna bağlı olarak ilaç tedavisi, diyet değişiklikleri, yaşam tarzı düzenlemeleri ve ileri durumlarda cerrahi müdahaleyi içerebilir.
    Ayrıca, makatta kanama şikâyetiyle başvuran hastalarda, rektum ve kalın bağırsağın kanserlerini dışlamak amacıyla kolonoskopi gibi incelemeler çok önemlidir. Bu tür incelemeler, hastalıkların erken teşhisini sağlayarak daha etkili tedavi seçeneklerinin uygulanmasına imkan tanır.
    Hemoroid ve benzeri hastalıkların tedavisi ve yönetimi, uzman bir sağlık profesyoneli tarafından yapılmalıdır. Bu tür sağlık sorunlarıyla karşılaşan bireylerin, uzman görüşü almak ve uygun tedavi planını oluşturmak için bir doktora başvurmaları önemlidir” dedi.

  • “Hemoroid kanserle karıştırılabiliyor”

    “Hemoroid kanserle karıştırılabiliyor”

    Toplumda sıkça rastlanan hemoroidal hastalığın, halk arasında basur olarak nitelendirildiğini dile getiren Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Serhat Doğan, hemoroidin büyük tuvaleti yaptıktan sonra ağrı, kaşıntı, kanama gibi belirtileri olduğunu söyledi. Hemoroidin özellikle yaşlı insanlarda daha fazla görüldüğünü belirten Dr. Doğan; “Hemoroidal hastalığı olan bireylerin en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalarını öneriyoruz. Çünkü kolon kanserleri ile çok fazla karışan bir hastalık. İyi huylu seyreden bir hastalık ama eğer araştırılmazsa kanserlerle karışabiliyor. Onun için en yakın bir sağlık kuruluşuna başvurup, bir profesyonelden yardım almamız lazım. Hemoroid bütün insanlarda bulunan insanların dışkılamasını sırasında harekete geçen bir yapıdır. Tuvalete gidip, çok ıkınmayla, kabız kalmakla, basıncın artmasıyla birlikte hemoroid pakeleri zamanla kendi normal hallerini bırakıp deforme oluyor ve bu şekilde de hemoroidal hastalık oluşuyor” diye konuştu. Hemoroidal hastalıkların 4 evreye ayrıldığını söyleyen Dr. Doğan birinci evrenin dışarıdan görünmeyen iç hemoroid evresi, ikinci evrenin gaitayla beraber hemoroid pakesinin dışarı çıktığı evre, üçüncü evrenin dışarı çıkan hemoroid pakesinin kendiliğinden içeri girebildiği evre ve dördüncü evrenin ise hemoroidal pakelerin artık makat dışında yerleşik halde gözlemlendiği evre olduğunu anlattı.

    “Hastanın yaşam tarzını değiştirmesi şart”

    Hastalığın medikal ve cerrahi olmak üzere 2 tedavi yönteminin bulunduğunu belirten Dr. Doğan; evre 1 ve 2’de medikal tedavi kullanılırken, evre 3 ve 4’te cerrahi tedavinin tercih edildiğini dile getirdi. Hemoroidal hastalığın uzun süre tedavi gerektirdiğinin altını çizen Dr. Doğan, bu hastalıkta kısa tedavilerle çözüm aramanın mümkün olmadığını söyledi. Hemoroidal hastalıkta ameliyattan sonraki en önemli noktanın hastanın yaşam stilini değiştirmesi, kabız kalmaması ve çok ıkınmaması olduğunu vurgulayan Dr. Doğan; “Hemoroidal hastalıklar yaşla birlikte artar. Bu hastalık hastaların genel yaşam kalitesini azaltır. Ameliyatlarla bu kaliteyi düzeltebiliyoruz ve hayata dönüşünü sağlayabiliyoruz. Hemoroidal hastalığın kendiliğinden geçebilmesi için 1 veya 2’inci evrede olması gerekiyor. Medikal tedavi ile birlikte düzelebiliyor. Ancak evre 3 ve 4’de bu hastalığın kendiliğinden düzelmesi çok daha zor. Yani hemoroidal hastalığınız varsa, evre 4 ise hemoroidal pakeler dışarı çıkmışsa o pakelerin kendiliğinden içeri girmesi çok zor. Onun için cerrahi müdahale şart” dedi. Gelişen teknolojiyle birlikte ameliyat ağrılarının azaldığını, dikişsiz ameliyatların da yapılabildiğini sözlerine ekledi.

    “En az 3 litre su için ve spor yapın”

    Lifli gıdalar ile beslenmenin hemoroidi önleyeceğine değinen Dr. Doğan; “İnsanların kabız kalmamaları önemlidir. Yediğiniz, içtiğiniz şeylerin iyi pişmiş olması önemli. Fast-food yerine iyi pişen, iyi kaynayan yemek yemeniz önemli. Günlük en az 3 litre sıvı almanız önemli. Spor yapmak gerekiyor. Çünkü hareket bizim için çok önemli. Atletiniz ıslanacak, kalp ritminiz artacak ki bu vücuda fayda sağlasın” dedi.
    Dr. Doğan, hemoroid sorunu yaşayan hastaların utanıp çekindikleri için doktora geç başvurduklarına dikkat çekerek; “Komşularının kullandığı ilacı kullanarak tedavide sonuca ulaşmak istiyorlar. Böyle bir şey mümkün değil. Günümüzde teknolojinin gelişmesi, sağlık imkanlarının artmasıyla insanların doktora ulaşmaları rahatladı. Onun için en yakın doktorunuza ulaşmanızı istiyoruz. Çünkü hemoroid sanılan bağırsak ya da kanseri de olabilir” diye konuştu.

  • Hemoroid hastaları dikkat

    Hemoroid hastaları dikkat

    Maşa başı çalışan hemoroid hastalarına önemli uyarılarda bulunan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ümit Sekmen, çalışanların uzun süreli olarak sert yüzeylerde oturulmaması gerektiğinin altını çizdi. Hareketsiz kalınan günlerde özellikle kırmızı et ve hayvansal gıdaların tüketilmemesini tavsiye eden Sekmen, 2-3 saatte bir 10 dakika mola vererek, yürüyüş ve esneme hareketlerinin yapılması hemoroid şikâyetlerini azaltacağını söyledi.

    Hareketsiz yaşamda çok fazla kırmızı et tüketmeyin

    Sekmen, “Hem yaz mevsimi hem de hareketsiz yaşam ile birleşince hemoroid hastaları için tehlikeli bir durum haline dönüşüyor. Bu süreçte vücudumuzun daha çok suya ihtiyacı olduğu için özellikle normalde tüketilen 2 katı su içilmeli. Hareketsiz kalınan dönemde özellikle başta kırmızı et olmak üzere hayvansal gıdalar ve mayalı içecekler tüketilmemeli, sebze ağırlık beslenilmelidir. Çalışırken fark edilmeden çokça içilen kafeinli içecekler de rahatsızlığın artmasında önemli bir etken. Aynı zamanda oturduğumuz yerin yüzeyi sert olmamalı. Her 2-3 saatte bir 10 dakikalık molalar vererek, yürüyüş ve esneme hareketlerinin yapılması gerekiyor. Yürüyüş, tüm kalça bölgesi ve perianal bölge kan akımını düzenlediği için en az 10 bin adımı hayatımıza dahil etmeliyiz” dedi.
    Aynı zamanda hemoroid teşhisini uzman bir doktorun koyması gerektiğini belirten Sekmen, “Hemoroid ile karşılaşan hastalar, doktora görünmeden teşhis koyup, başkalarından duydukları bilgilerle tedavi uygulayabiliyorlar. Ancak rahatsızlığı olan hastalar, doktora görünmeli, hastalığının daha da ilerlemesine engel olmalıdır” dedi.