Etiket: hemşire

  • Hemşire Ömür Erez’i öldüren Rahmi Uygun yakalandı

    Hemşire Ömür Erez’i öldüren Rahmi Uygun yakalandı

    İstanbul Kartal’da aile sağlığı merkezinde görevli 33 yaşındaki hemşire Ömür Erez, silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Katil zanlısı Rahmi Uygun’un hemşireyi sosyal medya hesabından takip ettiği ve takıntılı olduğu belirtildi. Olaydan sonra kaçan zanlı Bağcılar’da yakalandı. Şüphelinin ‘kasten yaralama’, ‘tehdit’, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ ve ‘evrakta sahtecilik’ suçlarından kaydı olduğu ortaya çıktı.

    İstanbul’un Kartal ilçesinde çalıştığı aile sağlığı merkezinde silahlı saldırıya uğrayan hemşire hayatını kaybetti.

    Topselvi Mahallesi Kartal 10 No’lu Aile Sağlığı Merkezi’nde görevli hemşire Ömür Erez (33), Rahmi Uygun adlı kişiyle kapının önünde bir süre konuştuktan sonra içeriye girdi.

    Daha sonra şüpheli Rahmi Uygun da hemşirenin arkasından girdiği sağlık merkezinde Erez’e silahla ateş ettikten sonra kaçtı.

    Ağır yaralanan Erez, olay yerine gelen sağlık ekiplerince Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Hemşire Erez, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

    KAÇAN KATİL ZANLISI YAKALANDI

    İddiaya göre, Rahmi Uygun, genç hemşireyi sosyal medya hesabından takip ediyordu ve takıntı haline getirmişti. Olaydan sonra kaçan katil zanlısı Bağcılar’da yakalandı.

    SUÇ KAYDI KABARIK ÇIKTI

    İstanbul Valiliği’nden yapılan açıklamada, şüpheliye ait arşiv araştırmasında ”kasten yaralama”, ”tehdit”, ”kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve ”evrakta sahtecilik” suçlarından kaydı olduğu tespit edildiği belirtildi.

  • Kazada ölen Seycan hemşire asli kusurlu bulundu

    Kazada ölen Seycan hemşire asli kusurlu bulundu

    Karaman’ın Ermenek ilçesinde,  4 ay önce mıcırlı yolda kontrolden çıkan otomobiliyle 15 metre yükseklikten uçan hemşire Seycan Alan’ın (26) öldüğü kazayla ilgili Ermenek Başsavcılığı’nın açtığı soruşturmada, bilirkişi heyetinin raporuna göre Seycan hemşirenin yol durumunu gözetmeyerek viraja hızlı girdiği gerekçesiyle, dikkatsiz ve tedbirsizlik nedeniyle asli kusurlu bulundu. Başsavcılık, takipsizlik kararı vererek soruşturma dosyasını kapattı.

    Karaman’ın Ermenek ilçesinde 9 Nisan cuma günü yapım çalışmasına devam eden yolda meydana gelen kazada Ermenek Devlet Hastanesi’nde görevli hemşire Seycan Alan, mesai bitimi otomobiliyle evine gitmek için yola çıktı. Mıcırlı yolda Alan’ın kontrolünden çıkan otomobil, 15 metre yükseklikten uçtuktan sonra evin duvarına çarpıp, ters döndü. Alan, aracın altında kalırken kazayı görenlerin ihbarıyla bölgeye sağlık ve itfaiye ekipleri ile güvenlik güçleri sevk edildi. Alan, ekipler tarafından sıkıştığı yerden çıkarıldı. Ağır yaralı olduğu belirlenen Seycan hemşire, sağlık görevlilerince ambulansla çalıştığı hastaneye kaldırıldı. Buradaki müdahale sonrası Konya’daki hastaneye sevk edilen Alan, yolda hayatını kaybetti. Seycan Alan’ın kazadan 1,5 ay önce nikah sonrası eş durumundan Ermenek’e atandığı, uzman çavuş olan Mahmut Alan ile Ramazan Bayramı’ndan sonra da düğün yapmayı planladıkları belirtildi. Kaza anı da güvenlik kameraları tarafından kaydedildi.

    BİLİRKİŞİ: SÜRÜCÜ ASLİ KUSURLU

    Kazadan sonra Ermenek Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Seycan Alan’ın ailesi ve eşi Mahmut Alan, yol kenarında bariyerlerin olmaması nedeniyle Karayolları 3’üncü Bölge Müdürlüğü’nden şikayetçi oldu. Hazırlanan dosya Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderildi. Dosyada inceleme yapan bilirkişi heyeti, düzenlediği raporda ‘Araç sürücüsü Seycan Alan’ın yolun durumunu da göz önünde bulundurmak suretiyle eğimli ve virajlı mahalde aracının hızını azaltıp yavaş seyretmesi gerekirken bu hususlara özen göstermediği, uygun olmayan hızla geldiği olay yerinde sevk ve idare hatası göstererek direksiyon hakimiyetini kaybettiği, dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketleri nedeniyle asli kusurlu olduğu tespit edilmiştir’ ifadelerine yer verildi. Ermenek Cumhuriyet Başsavcılığı da, soruşturmada takipsizlik kararı vererek dosyayı kapattı.

    Seycan hemşirenin yaşamını yitirdiği kazanın ardından da olayın gerçekleştiği yol kenarına yaklaşık 20 gün önce bariyerlerin yerleştirildiği öğrenildi.

  • Bursa’da 165 hemşire mezun edildi

    Bursa’da 165 hemşire mezun edildi

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanlığı tarafından gerçekleştirilen tören ile 165 hemşire mezun edildi.

    BUÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü öğrencileri için mezuniyet töreni düzenledi. Törene Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Halide Serpil Şahin, BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Rektör Yardımcıları, dekanlar, akademisyenler, öğrenciler ve aileleri katıldı.

    Törende açılış konuşması yapan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, düzenlenen yeni aktivite ve spor alanında bu yıl ilk kez mezuniyet törenleri organize etmekten dolayı büyük bir mutluluk duyduklarını söyledi. Konuşmasında öğrenci ailelerine seslenen Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, “Böylesine değerli öğrencileri yetiştirdiğiniz ve bugüne getirdiğiniz için hepinizi tebrik ediyorum. Kıymetli hocalarımıza da bilgi ve deneyimlerini öğrencilerimize eksiksiz bir şekilde aktardıkları için teşekkür ediyorum. Sevgili öğrenciler; çok özel ve önemli bir mesleği icra edeceksiniz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışını şiar edinen bir gelenekten geliyorsunuz. Kutsal kitabımızda ‘Haksız yere bir insanı öldüren, tüm insanlığı öldürmüş olur. Ancak bir insanı yaşatan da tüm insanlığı yaşatmış gibi olur’ sözünün bir mensubu olarak bu mesleğe girmiş oluyorsunuz. Bu çok önemli bir olgudur. İnsana son derece kıymet veren bir mesleğiniz var ve sizleri bu mesleği tercih ettiğiniz için tebrik ediyorum. Bundan sonrası için de hepinize gönülden başarılar diliyorum” dedi.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Halide Serpil Şahin ise kendisinin de bir sağlık çalışanı olduğunu ve corona döneminde tüm sağlık çalışanlarının ne kadar büyük önem taşıdığının bir kez daha anlaşıldığını vurguladı. Mezunların ailelerine teşekkür ederek konuşmasını sürdüren Başkan Vekili Şahin, “Gençlerimiz bilmeliler ki; çok seviliyorlar. Özellikle bu sıkıntılı dönemde meslekleri ve kendileri çok daha fazla kıymetlendi. Allah yar ve yardımcıları olsun. Yolları açık olsun. Hepsini çok seviyor ve başarılar diliyoruz” şeklinde konuştu.

    Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurcan Özyazıcıoğlu da 2020-2021 Eğitim-Öğretim Dönemi’nin sonunda toplam 165 hemşirelik bölümü öğrencisini mezun ettiklerini açıkladı. Dekan Prof. Dr. Nurcan Özyazıcıoğlu, öğrencilere çalışma hayatlarında başarılar dilerken, tüm akademisyenlere de özverili çalışmalarından dolayı teşekkür etti.

    Törende BUÜ Hastanesi Baş Hemşiresi Fatma Düzgün ve Dönem Birincisi Hemşire Çağla Beler de kısa birer konuşma gerçekleştirdikten sonra dereceye giren öğrencilere hediyeleri takdim edildi.

  • Deniz Çakır’ın bisikletini çalan hemşire hakkındaki davada karar

    Deniz Çakır’ın bisikletini çalan hemşire hakkındaki davada karar

    Oyuncu Deniz Çakır’ın bisikletini çaldığı gerekçesiyle ‘nitelikli hırsızlık’ suçundan yargılanan hemşire Uygar K. hakkındaki dava, Çakır’ın şikayetinden vazgeçmesi üzerine düşürüldü.

    İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmaya, tutuksuz sanık Uygar K. ve avukatı katıldı. Şikayetçi Deniz Çakır’ı ise avukatı temsil etti.

    İddianamenin okunmasının ardından söz alan Çakır’ın avukatı Şaban Doğan, sanığın sağlık çalışanı olması, soruşturma aşamasındaki savunmasında, Kovid-19 hastalarına yardım etmek için aldığını söylediği bisikletin bedelini de SMA Tip 1 hastası Deniz Elmas’ın yardım hesabına yatırması nedeniyle şikayetten vazgeçtiklerini bildirdi.

    Sanık Uygar K. savunmasında, üzerinde anahtarı olan bisikleti yol kenarında görüp aldığını belirterek, “Olayla ilgili nasıl savunma yapılır bilmiyorum. Bisikleti almamdaki amaç pandemi nedeniyle evinde yardıma ihtiyacı olan insanlara yardım etmekti. Bu amaçla bisikleti Sakarya’da 10 gün kadar kullandım. Olay nedeniyle daha sonra rahatsız oldum. Bisikleti geri getirdim ancak sahibini bulamadım. Emniyetten aranınca bisikletle giderek teslim ettim. Cerrahi ameliyat hemşiresiyim. Bisikleti almamın sebebi pandemi nedeniyle hasta olan insanlara yardım etmektir” ifadelerini kullandı.

    Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, olayın ‘basit hırsızlık’ olduğunu belirterek, şikayetten vazgeçildiği için sanık hakkındaki suç yönünden düşme kararı verilmesini istedi.

    Mahkeme, sanık hakkında ‘bina içinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık’ suçundan dava açılsa da eylemin basit hırsızlık kapsamında kalmasını ve Çakır’ın şikayetçi olmamasını dikkate alarak, davanın düşürülmesine karar verdi.

    Ne olmuştu?

    Oyuncu Deniz Çakır, Beşiktaş’ta evinin girişine park ettiği 8 bin 350 lira değerindeki elektrikli bisikletin çalınması üzerine emniyete şikayette bulunmuştu.

    Güvenlik kameralarının incelenmesi sonucu kimliği tespit edilen ve hemşire olduğu belirlenen Uygar K.’nin ifadesi alınmıştı. Bisikleti emniyete teslim eden Uygar K., savcılığın talimatıyla serbest bırakılmıştı.

    İddianamede, Uygar K.’nin nitelikli hırsızlık suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.

  • Hemşire olarak çalıştığı hastanenin avukatı oldu

    Hemşire olarak çalıştığı hastanenin avukatı oldu

    Bursa’da Uludağ Üniversitesi’nde 11 yıldır hemşire olarak görev yapan Büşra Ağgön, şiddet gören arkadaşlarından etkilenip avukat oldu. Hukuk Fakültesi’ni 3 yılda bitiren Ağgön, şimdi hemşirelik yaptığı üniversitenin avukatı oldu.

    Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 11 yıl önce hemşirelik yapmaya başlayan Büşra Ağgön, şiddet gören sağlıkçı arkadaşlarından etkilenip “onların haklarını daha iyi savunurum” diye düşünerek avukat olmaya karar verdi.

    Sınavlara girip Hukuk Fakültesi’ni kazanan Ağgön, izinlerinde ve boş zamanlarında var gücüyle çalışıp fakülteyi 3 yılda bitirdi. Ağgön, hemşirelik görevini bırakıp Bursa Uludağ Üniversitesi bünyesinde avukat olarak göreve başladı. Azmi ve başarısıyla herkesin takdirini kazanan Ağgön, sağlıkçıların hakkını en iyi şekilde savunmak için var gücüyle çalışıyor.

    Başarı dolu hikayesini anlatan Büşra Ağgön, “Ben 2009 yılında Sağlık Meslek Okulu’ndan mezun olduktan sonra Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde hemşire olarak görev yapmaya başladım. Tıp Fakültesi’nde hemşire olarak görev yaptım. Hemşirelik mesleği benim için çok özel bir meslektir. Çok kutsal bir görevi icra ettiğimi düşünüyorum. Avukatlık derslerini verebilmek için geceleri nöbet tutuyordum ve bayramlarda çalışıyordum. Bu şekilde kazandığım hukuk fakültesini 3 yılda bitirdim. Avukatlık diplomamı aldım. Avukat olmamda sağlıkçı arkadaşların uğradığı şiddet etkili oldu. “Sağlıkçı arkadaşların haklarını daha iyi savunabilirim” diye düşünmem avukat olmamda etkili oldu. Sağlıkçı arkadaşlara her türlü desteği vereceğim” dedi.

  • Aynı hastanede çalışan genç çift evlerinde ölü bulundu

    Aynı hastanede çalışan genç çift evlerinde ölü bulundu

    Trabzon’un Çaykara ilçesinde aynı hastanede görevli özel güvenlik görevlisi Kamil İkinci (35) ile hemşire eşi Zeynep İkinci, evlerinde silahla vurulmuş halde ölü bulundu. Kamil İkinci’nin, 7 aylık eşini öldürdükten sonra tabancayla intihar ettiği belirlendi.

    Olay, ilçenin Hurmalık Mahallesi’ndeki bir sitede meydana geldi. Çaykara’da, Ataköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde özel güvenlik görevlisi olan Kamil İkinci ile aynı hastanede hemşire olan eşi Zeynep İkinci mesaiye gelmeyince iş arkadaşları merak edip telefonla aradı. Çift telefonları açmayınca ailelerine haber verildi.

    Yakınları geldikleri sitede çiftin oturdukları dairenin kapısının ziline bastı. Kapı açılmayınca polise haber verildi. İhbar üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Çilingir yardımıyla girilen evde Kamil ve Zeynep İkinci, yerde kanlar içinde yatarken bulundu. Sağlık ekibinin yaptığı kontrollerde, silahla vurulduğu saptanan İkinci çiftinin hayatlarını kaybettiği belirlendi. Yapılan incelemenin ardından İkinci çiftinin cansız bedenleri, otopsi için Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.

    Evde boğuşma izlerine de rastlanırken, Kamil İkinci’nin evde eşi ile tartıştıktan sonra elindeki silahla önce eşini vurarak öldürdürdüğü ardından da intihar ettiği belirlendi.

  • Covid-19 aşısı olan hemşire öldü

    Covid-19 aşısı olan hemşire öldü

    Portekiz’de Pfizer-BioNTech’in geliştirdiği Covid-19 aşısını olan 41 yaşındaki hemşire 2 gün sonra hayatını kaybetti.

    Koronavirüs salgını Avrupa’da etkisini arttırmaya devam ederken, 27 Aralık’ta Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerde Covid-19’a karşı aşılamalar başlamıştı.

    Portekiz’de 30 Aralık 2020’de Pfizer-BioNTech’in geliştirdiği Covid-19 aşısını olan Portekiz Onkoloji Enstitüsü Pediatri Bölümü’nde (OPI) çalışan 41 yaşındaki Sonia Acevedo 2 gün sonra hayatını kaybetti.

    Yetkililer, Acevedo’nun ani ölümünün arkasında aşının olduğuna dair hiçbir kanıt bulunmadığını ve olayın derinlemesine araştırıldığını belirtti. Yetkililer, Acevedo’nun kesin ölüm nedeni için otopsi raporunun beklendiğini açıkladı.

    OPI tarafından yapılan açıklamada, Acevedo’nun aşı olduktan sonra herhangi bir olumsuz reaksiyon göstermediği, daha önce belirgin bir hastalığı ya da alerjik bir geçmişi olmadığı ifade edildi.

    Acevedo’nun babası Abilio Acevedo ise Portekiz basınına yaptığı açıklamada, “O iyiydi. Hiçbir sağlık sorunu yoktu. Covid-19 aşısını yaptırdı fakat hiçbir semptom göstermedi. Ne olduğunu bilmiyorum. Sadece yanıtları istiyoruz. Kızımın ölümüne neyin yol açtığını bilmek istiyorum” dedi.

    Portekiz medyasında yer alan haberlerde, Acevedo’nun OPI’de aşılanan 538 sağlık çalışanından birisi olduğu ifade edildi.

  • Hasta tarafından rehin alınan hemşire kurtarıldı

    Hasta tarafından rehin alınan hemşire kurtarıldı

    İstanbul’da bir tıp merkezinde görev yapan hemşire, bir hasta tarafından bıçakla rehin alındı. Polis operasyon düzenleyerek hemşireyi kurtardı.

    Şişli Abide-i Hürriyet Caddesi’ndeki bir tıp merkezine gelen saldırgan görevli hemşireyle tartıştı.

    Bıçak çekip hemşireyi rehin aldı.Tıp merkezinde büyük panik yaşandı.

    Polis hızla olay yerine gelip saldırgana müdahale etti.

    Özel harekat timlerinin de geldiği tıp merkezinde yaralı hemşire kurtarıldı. Saldırgan da etkisiz hale getirildi.

    Gözaltına alınan şüpheli emniyet müdürlüğüne götürüldü.

  • Bursa’da hemşireyi “seni öldürürüm” diye darp etti

    Bursa’da hemşireyi “seni öldürürüm” diye darp etti

    Bursa’da, bebeğini kontrole götüren Elif A. (26) ile annesi, emzirme odasına birlikte girmelerinin koronavirüs salgını nedeniyle yasak olduğunu söyleyen hemşire Hacer E.’ye saldırdı. Tehditler ve hakaretler de savuran anne-kızın hemşireyi tartakladığı anlar, hastanenin güvenlik kameraları tarafından kaydedildi.

    https://www.dailymotion.com/video/x7ybilg

    Sağlık çalışanına saldırı, dün saat 11.30 sıralarında, Osmangazi ilçesindeki özel hastanede yaşandı.

    Elif A., annesiyle birlikte 2 aylık bebeğinin rutin kontrollerini yaptırmak için hastaneye geldi. Elif A. sıra beklerken, bebeğini emzirmek için annesiyle birlikte emzirme odasına yöneldi.

    Ancak Çocuk Servisi Klinik Sorumlusu olan hemşire Hacer E., pandemi tedbirleri kapsamında odaya yalnızca bebek ile annesinin girebileceğini söyledi. Elif A., annesinin de yanında odaya girmesi için ısrar etti ve çıkan tartışmada, hemşire Hacer E.’ye saldırdı.

    Hemşirenin başörtüsünü çeken ve başörtüdeki iğnelerin hemşirenin kafasına batmasına neden olan anne-kıza güvenlik görevlileri müdahale etti.

    ‘Beyaz kod’ verilmesi üzerine hastaneye sevk edilen polis ekipleri, Elif A. ile hemşireyi ifadelerini almak için emniyete götürüldü. Hemşire Hacer E. kendisine saldıran anne-kızdan şikayetçi olurken, hastanede anneannesiyle kalan bebeğin rutin kontrolü doktoru tarafından yapıldı.

    ‘SENİ ÖLDÜRÜRÜM’ DİYEREK, DARBETTİ

    Anne-kızın saldırı anında kendisini ölümle tehdit ettiğini belirten Hacer E.;

    “İki, üç kez aynı taleple geldiler. Her geldiklerinde uyardık. Emzirecek olan başka bir anne sırada bekliyordu.

    Odanın boş olup olmadığını sorunca kontrol amaçlı emzirme odasına gittim. İçeri girdiğimde tekrar aynı hasta yakınıyla karşılaştım.

    Uyarıda bulundum. Bu kez bana, ‘Sen sus. Kes sesini. Çık dışarı’ diye seslenince tartışmadan dışarı çıktım. Annesini de dışarı çıkarıp, kapıyı kapattım. Tedavi odasına oturdum, arkadaşımla birlikte ilaç hesaplaması yapıyordum. Anne tekrar kapıyı açtı. Tekrar içeri girmek istedi.

    Ben yine ilk defa geliyormuş gibi ‘Buyurun’ diye seslendim. Hiçbir şey demedi. Emzirme odasını işaret etti. Cevap vermedim. Annesi, ‘Ben bu hastaneye bu kadar para veriyorum. 10 bin lira para ödedim. Sen beni dışarı çıkaramazsın.

    Kızımın yanında durmak istiyorum. Beni dışarı çıkarmanız için gelmedim’ gibi cümleler kurdu. Kızı emzirme odasından çıktı. Annesiyle tartıştığımı düşünüp beni tartaklamaya başladı. Omzumdan tutup sallamaya başladı. O sırada arkadaşlar geldi.

    Bizi tuttular ama saldırmaya devam ediyordu. Bir yandan annesi de beni itmeye başladı. Annesi beni iterken kızı da baş örtümden asılıyordu. ‘Seni öldürürüm. Seni öldürmüyorsam bu benim insanlığımdan’ gibi cümleler kurarak hakaret etti. Öldürmekle tehdit etti” dedi.

    ‘ALINAN KARARLAR HEPİMİZ İÇİN’

    Pandemi döneminde alınan kararlara herkesin uyması gerektiğini söyleyen Hacer E.;

    “Ben işimi yapıyorum. Bana söylenileni yapıyorum. Biz burada hem kendi sağlığımızı hem de insanların sağlığını düşünmek zorundayız. İçeride başka emziren anne olmasaydı bu kadar uyarmak zorunda kalmazdım. İçeride emziren diğer anne de her şeye şahit oldu.

    Şu dönemde herkesin çok gergin olduğunu biliyoruz. Akşama kadar bunları zaten yaşıyoruz. Çok üzülüyoruz. Biz çay molasında bile bunları konuşuyoruz. Kapıdan babalara bebeklerini gösteriyoruz. Biz de çok üzülüyoruz.

    O annenin de bebeği bir dönem hastanemizde yoğun bakımda yattı. Ama alınan kararlar hepimiz için geçerli. Biz, bize söyleneni yapmakla yükümlüyüz. Hastalarımıza karşı her zaman kelimelerimizi seçerek kullanıyoruz ama maalesef böyle bir olayla karşılaştık” diye konuştu.

  • Bursa’da bebekler için geliştirdi, ödül getirdi

    Bursa’da bebekler için geliştirdi, ödül getirdi

    Bursa’da hemşire Hatice Akbulut, bebeklerin hareket etmesinden dolayı röntgen çekimlerinin tekrarlanması ve radyasyonlu alanda kalış süresinin uzamasını önlemek amacıyla geliştirdiği stantla ödüle değer görüldü.

    İnegöl Devlet Hastanesinin yenidoğan yoğun bakım servisinde görevli Akbulut, anne, bebek ve hemşirelerin tekrar çekimlerle daha fazla radyasyona maruz kalmasını önlemek amacıyla bir fikrini hayata geçirdi.

    Röntgen çekimine engel olmayacak metal bir kasnak etrafına çıkarılıp yıkanabilir havlu kumaştan bebeği sabit tutacak bir yapı oluşturulan “güvenli radyoloji çekim standı” ile baş, göğüs ve ayak kısmı sabitlenen bebek hareketsiz kalıyor ve herhangi birinin tutmasına ihtiyaç duyulmuyor.

    Ayak kısmı için hazırlanan bağ üzerinde bulunan gonad koruyucuyla, röntgen çekim güvenliği de sağlanıyor.

    Tekrar çekimlerin yüzde 95 azaldığını belirleyen ve düzeneğin patentini alan Akbulut, hekimlerin üye olduğu dijital platform Doktorclub Awards Türkiye’nin Sağlık Ödülleri Yarışması’nda “Yılın Yenilikçi Hemşiresi” kategorisinde birincilik ödülüne layık görüldü.

    Çalıştığı hastanede 5 aydır kullanılan sistem hakkında bilgi veren Hatice Akbulut, solunum sıkıntısı yaşayan yenidoğan bebekleri yoğun bakım ünitesine aldıklarını ve bu süreçte PA akciğer grafisi çekildiğini söyledi.

    Grafi çekilirken hareket etmemesi için bebeği tutmak zorunda kaldıklarını belirten Akbulut, “Tutmadığımız taktirde bebek hareket edebiliyor ve çekimin tekrarlanması gerekebiliyor. Bunun sonucunda hem bebekler hem de tutmak zorunda olduğumuz için biz ekstra radyasyona maruz kalıyoruz. Bu problemlerden hareketle çözüm yolu düşündük.” dedi.

    Akbulut, proje aşamasında İnegöl Devlet Hastanesinde Ar-Ge ekibiyle soru-cevap şeklinde ilerlediklerini anlattı.

    Tüm parçalar bebeklere uygun özellikte seçildi

    Uzun bir süreç ve denemeler sonucu standın son halini aldığı bilgisini veren Akbulut, şöyle devam etti:

    “Güvenli radyoloji çekim standındaki kanguru minderlerini hemşirenin elleri şeklinde düşünelim. Onları biz tutmuş oluyoruz. Sabitleme kemerleri var ve bunlar sayesinde de bebeği sabitlemiş oluyoruz. Aynı zamanda röntgen çekimi esnasında bebeğin üreme organlarını radyasyondan korumamız gerekiyor, bunun için gonad koruyucu kullanmamız gerekiyor. Gonad koruyucu da kemerin üzerinde hareket eder tarzda ve onu da rahat bir şekilde yerleştirebiliyoruz ve böylece çekimin tekrarına gerek kalmadan işlem yapılıyor. Hemşire de tutmamış oluyor. Böylelikle hem hasta hem de çalışan güvenliği tedbirlerini artırmış oluyoruz. Hekimler filmi değerlendirirken filmin değerlendirme kalitesi de artmış oluyor.”

    Standı geliştirmek için mesailerinin ardından yoğun çaba sarf ettiğini dile getiren Akbulut, tüm parçaları bebeklere uygun olacak özellikte seçtiğini ve bir terzinin yardımıyla standı son haline getirdiklerini aktardı.

    Sistemi önce maket bebekler üzerinde denediklerini daha sonra da canlı bebeklerde uyguladıklarını ve olumlu sonuçlar aldıklarını bildiren Akbulut, “Ödül aldığım için çok mutluyum, ekipçe gururluyuz. Bu güvenli radyoloji çekim standının tüm hastanelerde kullanılmasını isterim. Meslektaşlarım ve bebeklerimiz için, tekrara bağlı çekimlerde radyasyona daha fazla maruz kalmamaları için gerekli bir şey olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.