Etiket: hollanda

  • Karsu, Hollanda’da evleniyor

    Karsu, Hollanda’da evleniyor

    Aslen Hatay’lı olan ünlü şarkıcı Karsu Dönmez , düğününü Türk örf adet ve geleneklerine göre yapmayı planlıyor. Karsu haziran sonunda nikah masasın oturacak.

    DEPREMDE 17 AKRABASINI KAYBETMİŞTİ

    Dönmez, 6 şubat depreminde Hatay’da meydana gelen depremde 17 akrabasını kaybetmişti. 5 ay sonra memleketine giden Karsu’nun evinin enkazıyla çektiği fotoğraf sosyal medyada gündem olmuştu.

    TÜRK ADETLERİNE GÖRE DAVULLU ZURNALI DÜĞÜN

    Hollanda’da yaşayan şarkıcı, 2 yıl önce evlenme teklifi aldığı sevgilisiyle haziran sonunda nikah masasına oturacak. 300 kişilik kır düğünü hayal eden Karsu, Türk adet ve geleneklerine göre davullu zurnalı bir düğün yapacağını söyledi. Şarkıcı bu özel gününe Hollanda Kraliçesi Maxima’yı da davet etti.

  • Almanya’dan sonra Hollanda ile de imzalandı

    Almanya’dan sonra Hollanda ile de imzalandı

    Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ve Hollanda Sigorta Kurumu, Bursa, Balıkesir, Bilecik, Kocaeli, Kütahya, Sakarya ve Yalova illerinde ikamet eden Türk ve Hollandalı vatandaşları, sosyal güvenlik hakları konusunda bilgilendirmek için başlattığı danışma günleri, 9 Mayıs 2024 tarihine kadar devam edecek. Danışma hizmeti, Türkiye-Hollanda Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin öngördüğü sosyal güvenlik haklarına (yaşlılık, malullük, ölüm ve hastalık halinde sağlanan yardımlar) ve yurt dışında geçen sürelerin borçlanma yoluyla değerlendirilmesine ilişkin soruların Türk ve Hollandalı uzmanlarla yüz yüze yapacakları görüşmelerle cevaplandırılması sağlanacak. Danışma hizmeti, ücretsiz olarak Türkçe ve Felemenkçe dillerinde verilecek. 15 yıldır düzenlenen Danışma Günleri, kişilerin kolay erişimini sağlamak adına hem Türkiye’de hem de Hollanda’da her yıl farklı şehirlerde düzenlenmektedir.

    Bursa’da gerçekleştirilen toplantıda, Ayrıca bugün SGK ile SVB arasında kullanılan belgelerin, artık fiziki ortamda değil de dijital ortamda sağlanması için imzalar atıldı. Almanya’dan sonra Hollanda ile yapılan bu anlaşmanın iki ülke insanına da kolaylık sağlayacağını belirten SGK Başkanı Dr. Raci Kaya, “İki kurum arasında yapılan yazışmaların veya gerekli evrakların kağıt ortamında fiziki posta yoluyla gönderilmesinden vazgeçilerek elektronik ortamda güvenli e-posta yoluyla gönderilmesi için bir anlaşma sağladık. Anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte tüm yazışmalar elektronik ortama taşınmış olacak. Bu sayede, işlemlerin hızlandırılması, fiziki postada meydana gelen gecikmelerin önlenmesi, posta masraflarının ortadan kaldırılması ve belge alışverişinin güvenli bir şekilde yapılması sağlanacak ve sigortalılarımızın işlemleri hızlanacaktır. Hızla gelişen teknoloji karşısında sosyal güvenlik kurumları da çağın gereklerine uygun hareket etmek ve çağa uyum sağlamak durumundadır. Müşterek sigortalılarımıza daha hızlı, daha kaliteli bir hizmet sunmak ve bu hizmeti en az maliyetle sunarak kaynak tasarrufu sağlamak SGK ve SVB olarak ortak hedefimizdir. Hedefimiz doğrultusunda şuanda burada, Türkiye Cumhuriyeti ile Hollanda Krallığı arasında 05 Nisan 1966 tarihinde imzalanan ve 01 Şubat 1968 tarihinde yürürlüğe giren sosyal güvenlik sözleşmesinin uygulanmasında kullanılan formüler dediğimiz belgelerin SGK ile SVB arasında elektronik ortamda gönderilmesi için Anlaşma imzalamak üzere bir araya gelmiş bulunmaktayız. Anlaşmayla birlikte, SGK ile SVB arasında kullanılan formüler ve yazışmaların kâğıt ortamında fiziki posta yoluyla gönderilmesinden vazgeçilerek, güvenli elektronik posta yoluyla gönderilmesi sağlanmış olunacaktır” dedi.

    Anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte kazanımların neler olacağı hakkında da bilgi veren Kaya, “İşlemlerin hızlandırılması, postada meydana gelebilecek gecikmelerin önlenmesi, posta masraflarının ortadan kaldırılması, belge alışverişinin güvenli bir şekilde yapılması, kişisel verilerin korunması ve yapılacak olan belge alışverişinin elektronik arşivde saklanması hedeflenmektedir. Kurum olarak bu anlaşmayı geçen yıl 25 Mayıs’ta Almanya ile imzalamıştık. 1 Temmuz 2023 tarihinde Almanya anlaşmasının yürürlüğe girmesiyle birlikte, sorunsuz bir şekilde ilerleyen bu süreçte bugüne kadar Türkiye ile Almanya arasında 33 bin adet formüler elektronik ortamda gönderilmiş ve 9 aylık dönemde yaklaşık 2 milyon Türk Lirası kaynak tasarrufu sağlanmıştır. Almanya ile başladığımız bu uygulamayı Hollanda ile daha da geliştirdiğimiz için büyük memnuniyet duyduğumuzu ifade ederken yakın tarihte aynı uygulamayı Arnavutluk ile de hayata geçireceğimizi buradan duyurmak istiyorum” diye konuştu.
    SVB Başkanı Simon Sibma ise, “Almanya’dan sonra bu anlaşmayı imzalayan ikinci ülke olmamız bizleri gururlandırdı. Bu anlaşmayla birlikte daha hızlı bilgi alışverişinde bulunacağımızdan şüphemiz olmasın. Yaklaşık 10 bin kişi üzerinden yapılan sigorta yazışmaları için bu önemli bir anlaşma. Zaman kazanmak açısından çok büyük kolaylık olacak. Sigortalılara daha güzel ve hızlı hizmet vermiş olacağız” dedi.

  • Hollanda’da şampiyon PSV Eindhoven!

    Hollanda’da şampiyon PSV Eindhoven!

    PSV Eindhoven, Hollanda Eredivisie’nin 32. haftasında sahasında oynadığı Sparta Rotterdam müsabakasında rakibini 4-2 mağlup ederek, bitime 2 hafta kala 25. Lig şampiyonluğunu elde etti.

    Teknik direktör Peter Bosz’un öğrencileri Hollanda’nın en üst liginde 32 hafta sonunda 28 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 mağlubiyetle 87 puan topladı. PSV’nin en yakın rakibi 2. sıradaki Feyenoord’un 75 puanı bulunuyor.

  • Erdoğan, telefon görüşmeleri gerçekleştirdi

    Erdoğan, telefon görüşmeleri gerçekleştirdi

    İletişim Başkanlığının yaptığı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, Türkiye ve Hollanda ikili ilişkileri ile NATO’nun yeni genel sekreterini belirlemesine ilişkin süreç ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri adayı olan Rutte’ye, Türkiye’nin yeni Genel Sekreter’den beklentilerini de ifade etti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni genel sekreterin terörle mücadele ve diğer meydan okumalarda üyelerin güvenlik ve çıkarlarına en iyi şekilde hizmet etmesi, İttifak’ın birliğini güçlendirmesi ve NATO’nun asli rolüne öncelik vermesi, İttifak’ın temel değerleri ve yerleşik uygulamalarına bağlılık konusunda ikna edici taahhütler ortaya koyması, Avrupa Birliği üyesi olmayan müttefiklerin hassasiyetlerini dikkate alması gerektiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, bu ilkeler ışığında Türkiye’nin bu konudaki kararını stratejik akıl ve hakkaniyet çerçevesinde vereceğini söyledi.

    Recep Tayyip Erdoğan telefon görüşmeleri gerçekleştirdi

    İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi:

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir diğer görüşmesi, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile oldu. Görüşmede, Türkiye ve İran ikili ilişkileri ile İsrail’in Filistin topraklarına yönelik saldırıları ve bölgedeki insani durum ele alındı.
    Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, Birleşmiş Miletler Güvenlik Konseyi’nin Gazze’de ateşkes kararının bir an önce uygulanması için çalışmaların artarak devamının önemli olduğunu, El Fetih ve Hamas’ın bu süreçte birlik içinde hareket etmesi gerektiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in gerilimi bölgeye yayma çabalarının önüne geçmek için birlikte çalışmanın gerekli olduğunu belirtti.

    Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov:

    Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede Türkiye ile Kırgızistan arasındaki ikili ilişkiler, küresel ve bölgesel konular ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de gerçekleşen yerel seçimler nedeniyle tebriklerini ileten Caparov’a teşekkür etti.

    Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev:

    Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede Türkiye ile Özbekistan ikili ilişkileri, küresel ve bölgesel konular ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin demokratik olgunlukla gerçekleştirdiği yerel seçim nedeniyle tebriklerini ileten Mirziyoyev’e teşekkür etti.

  • Hollanda’da kafede rehine krizi

    Hollanda’da kafede rehine krizi

    Hollanda’nın doğusundaki Ede’de rehine krizi yaşanıyor. Sabahın erken saatlerinde Ede’de bulunan bir kafede çok sayıda kişinin rehin alındığı bildirildi. Olay yerine sevk edilen polis, bölgede bulunan 150 evi tahliye etti. Hollanda polisi olayın terör bağlantısı olduğuna dair bir işaret bulunmadığını açıkladı.

    Bölge halkına olay yerinden uzak durması çağrısı yapan polis, bölgedeki tren seferlerinin de durdurulduğunu açıkladı.

  • Söke’nin balıkları, Hollanda yolcusu

    Söke’nin balıkları, Hollanda yolcusu

    Ülke ekonomisine önemli katkı sağlayan ihracatta gıda maddelerine yönelik gerçekleştirilen kontroller devam ederken, Aydın’ın Söke ilçesinde özellikle son yıllarda ihracat ürünü olarak taze ve dondurulmuş balık ihracatı öne çıkıyor. 2023 yılının ilk 6 ayında 6 farklı ülkeye 1 milyar 592 milyon 932 kilogram donuk ve taze balık ihracatı gerçekleştiren Söke’de bu yıl avlanan ve üretilen balıkların Hollanda’ya ihraç edilmesi için İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından ön sağlık sertifikaları düzenlendi. Paketlenerek ihracata hazır hale getirilen 37 bin 500 kilogram balığın Hollanda’ya ihracatı gerçekleştirildi.

  • Hollanda: “Uzun süreli işgal, kendi geleceğini tayin etme ilkesini ihlal ediyor”

    Hollanda: “Uzun süreli işgal, kendi geleceğini tayin etme ilkesini ihlal ediyor”

    Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) “İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin danışma görüşü” duruşmaları devam ediyor. Hollanda’nın Lahey kentindeki Barış Sarayı’nda düzenlenen duruşmaların ikinci gününde Hollanda adına söz alan Dışişleri Bakanlığı Hukuk Danışmanı ve Amsterdam Üniversitesi Uluslararası Hukuk Profesörü Rene Lefeber, argümanlarını sundu.

    Lefeber, “Mahkemenin tavsiye niteliğinde görüş verme yetkisi bulunmaktadır. BM Şartı uyarınca herkesin kendi geleceğini tayin hakkı vardır. Herkesin bu hakka aykırı eylemlerden kaçınma yükümlülüğü vardır. Kendi geleceğini tayin etme hakkı, bağımsız devletlerde yaşayanların yanı sıra işgal ve sömürge egemenliği altındaki insanlar için de geçerlidir. Uzun süreli bir işgal, kendi geleceğini tayin etme ilkesini ihlal ediyor. Gereklilik ve orantılılık ilkelerine uyulması şartıyla silahlı bir saldırıya cevap olarak yabancı toprakların işgali meşru olabilir. Bu gereklilikleri yerine getirmeyen taraf, hukuki dayanağını kaybedebilir ve dolayısıyla güç kullanma yasağını ihlal edebilir. İşgalci güç, işgal ettiği topraklardaki nüfusun bir kısmını sınır dışı etmeyecek veya sürmeyecektir. Bu, Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü uyarınca savaş suçu teşkil etmektedir” ifadelerini kullandı. Lefeber, işgal sırasında işgalci gücün sivillere saygı duyma ve onları koruma görevi bulunduğunu vurguladı.

    Bangladeş: “İşgal geçici olmalıdır, ilhak yasa dışıdır”
    Bangladeş’in Hollanda Büyükelçisi Riaz Hamidullah ise “meşru müdafaa” ilkesinin uzun süreli işgal için “yasal dayanak sağlamadığına” dikkat çekti. Hamidullah, İsrail’in işgalinin kendi geleceğini tayin hakkı, ilhak ve ırk ayrımcılığı olmak üzere uluslararası hukukun üç temel ilkesine aykırı olduğunu vurgulayarak, “Uluslararası hukukun gerektirdiği gibi herhangi bir işgal geçici olmalıdır, ilhak yasa dışıdır. İsrail’in uzun süreli işgali, ilhak ile birleştiğinde uluslararası hukuku ihlal ediyor. Meşru müdafaa hakkı, kendi geleceğini tayin hakkı da dahil olmak üzere uluslararası hukukun ihlalini gerektirmez. İsrail, eylemlerini haklı çıkarmak için meşru müdafaaya güvenemez. İsrail’in, Filistin halkının kendi geleceğini tayin hakkını reddederek uluslararası hukukun emredici normlarını ihlal ettiği, aynı zamanda adil ve kalıcı bir barış umutlarını da engellediği konusunda geniş bir fikir birliği var” şeklinde konuştu.

    “İsrail’in uluslararası hukuka uymasını sağlamak için iş birliği şarttır”
    İsrail’in Filistin halkının kendi geleceğini tayin hakkının kullanılmasını engelleyen tüm eylemlere son vermesi, aynı zamanda askeri güçlerini geri çekmesi ve yasa dışı yerleşimlerini ortadan kaldırması yönünde çağrıda bulunan Büyükelçi Hamidullah, “İsrail, verilen zararın tazminini sağlamalı ve bir daha yaşanmayacağını garanti etmelidir. Devletler, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere İsrail’in haksız eylemlerinden kaynaklanan hukuka aykırı durumu tanımamalı ve yardım sağlamamalıdır. İsrail’in uluslararası hukuka uymasını sağlamak için iş birliği şarttır. BM Güvenlik Konseyi işgali sona erdirmek için daha fazla önlem almalı. Apartheid sistemine son vermek için derhal harekete geçilmesi gerekiyor” dedi.

    Belçika: “İsrail, yasa dışı yerleşimlerle Filistin’in demografik yapısını değiştirmeyi amaçlıyor”
    Duruşmada Belçika adına söz alan Brüksel Özgür Üniversitesi Uluslararası Hukuk Profesörü Vaios Koutroulis ise İsrail’in yerleşim politikasına ve hukuki sonuçlarına odaklandı. Koutroulis, “Belçika, Filistin halkına karşı şiddet kullanılmasını kınıyor, İsrail’in şiddete son verme ve failleri adalet önüne çıkarma yönündeki yükümlülüklerini vurguluyor. İsrail, yasa dışı yerleşim politikasıyla Filistin topraklarının demografik yapısını ve bizzat Filistin topraklarının statüsünü kalıcı bir şekilde değiştirmeyi amaçlıyor. Bu politika, toprakların zorla ele geçirilmesinin yasak olduğu ve kendi geleceğini tayin etme ilkeleri gibi uluslararası hukukun temel kurallarını ihlal etmektedir. İsrail tüm yerleşim faaliyetlerine son vermeli ve el konulan tüm mülkleri geri vermelidir. Üçüncü devletler durumu hukuki olarak kabul etmemeli, yardım yapmamalı ve ihlallerin sona erdirilmesi için iş birliği yapmalıdır” ifadelerini kullandı.

  • Hollanda hükümeti F-35 kararına itiraz edecek

    Hollanda hükümeti F-35 kararına itiraz edecek

    Hollanda’da temyiz mahkemesinin insan hakları örgütlerinin itirazını kabul ederek İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarda kullandığı F-35 savaş uçaklarına ait parçaların satışının 7 gün içinde Hollanda tarafından durdurulmasına karar vermesinin ardından hükümet harekete geçti.

    Hollanda hükümeti, söz konusu karara Yüksek Mahkeme’de itiraz edeceğini belirterek, F-35’lerin İsrail’in kendisini “İran, Yemen, Suriye ve Lübnan gibi bölgedeki tehditlerden” koruması için çok önemli olduğunu öne sürdü.

  • Hollanda’ya Manisa seralarından domates ihracatı

    Hollanda’ya Manisa seralarından domates ihracatı

    Türkiye’nin jeotermal kaynakları arasında en önemli illerden biri olan Manisa’da jeotermalden gelen buharlı sular hem ısı hem enerji alanının yanı sıra tarımda da kullanılıyor. Jeotermal enerji potansiyeli bakımından dünyada 7’nci, Avrupa’da ise birinci sırada yer alan Türkiye’de birçok alanda kullanılan jeotermal, aynı zamanda seracılıkta da enerji gücü sağlıyor. Jeotermal enerjinin seracılıkta kullanılmaya başlanmasıyla birlikte hem en önemli girdi olan ısıtma maliyeti düşürülüyor, hem de topraksız tarımla yılın 12 ayı ürün yetiştirilebiliyor. Afyonkarahisar, İzmir, Manisa jeotermal seracılıkta başı çekerken Balıkesir Gönen ve Denizli Sarayköy’de de jeotermal seracılık alanında önemli yatırımlar bulunuyor. Jeotermal sera varlığı alanında gücünü artıran Türkiye’de 2028 yılında Sera OTB sayısının 100’e çıkarılması hedefleniyor.

    Seracılığım merkezi Hollanda’ya Manisa’dan ihracat

    Topraksız tarımla temiz enerjinin kullanıldığı jeotermal seralarda, diğer enerji kaynaklarına göre yüzde 60’lara varan enerji tasarrufu sağlanıyor. Manisa’daki tam otomasyonlu teknolojik jeotermal seralarda ağırlıklı olarak domates yetiştirilirken, domatesin yanında muz da yetiştirilebiliyor. Tarlada ürünün bulunmadığı dönemde üretim yapılması özellikle ihracatta önemli getiri sağlıyor. Seralarda yetiştirilen domatesler 2 euro civarında Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Seracılık alanında gelişmişliğiyle bilinen Hollanda’ya Manisa’dan domates ihraç ediliyor.

    “Düşük ısı maliyeti sağlamasından dolayı gayet verimli bir üretim geçiriyoruz”

    Yenilenebilir enerji maliyetleriyle verimli bir üretim geçirdiklerini söyleyen sera işletme müdürü Erdem Çelik, “Bu tesiste domates üretiyoruz. Domates üretiminin olmazsa olmazlarından biri sıcaklık. Domates için önemli olan sıcaklık. Bu sıcaklığı da biz jeotermalle sağlıyoruz. Bu da tabi üretim ekonomisine katkı sağlıyor. Yenilenebilir ve düşük ısı maliyeti sağlamasından dolayı gayet verimli bir üretim geçiriyoruz. Elektrikli ısıtmaya göre yüzde 60 oranında daha verimli bir orana sahibiz. Zaman içerisinde domatesin yanında alternatif olarak neler üretebiliriz diye düşündük. Buna istinaden belirli bir alanda muz üretimi yaptık. Gelişen konjonktür muz üretiminin Akdeniz şehirlerinde daha yoğun olması sebebiyle ilerleyen zamanda onu da domatese çevirmeyi düşünüyoruz. Domates son 3-4 yıldır Avrupa’daki enerji krizinin başlamasıyla birlikte Türkiye’den talebin artmasından dolayı domates üretimi gayet verimli geçiyor. Biz de domates üretim alanlarını arttırmayı hedefliyoruz” dedi.
    Yaz meyve ve sebzelerini kış aylarında üretebildikleri için avantajlı konumda bulunduklarını söyleyen Çelik, “Jeotermal sera olmasının bir avantajı da dönemsel olarak tabi daha avantajlı konuma giriyoruz. Yaklaşık ağustos ayında fidelerimizi dikiyoruz. Kış ayı boyunca, dışarda tarlada üretim yapılamayan dönemde biz domates üretiyoruz. Kasım ayından temmuz ayına kadar ürün çıkartıyoruz. Bu tesiste üretilen ürünlerin yüzde 95’i ihracata gidiyor. Yurtdışında anlaşmalı olduğumuz zincir marketler var. Onların tedariğini yapıyoruz. Avrupa’nın birçok noktasına ürünlerimizi sevk ediyoruz. Jeotermal seracılığın yatırım maliyeti yüksek işletmeciliği önemli yer kaplayan yatırım. Ancak şu anda kilogramı 1,8 – 2 Avro civarı satış yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Ciddi bir jeotermal kaynağa sahip olan bir iliz”

    Manisa’nın ciddi anlamda jeotermal kaynağa sahip bir il olduğunu ve ilerleyen dönemlerde jeotermalin tarım alanlarında daha sık kullanılmaya başlanacağını belirten Manisa Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk, “Şu anda aktif üretim alanında Türkiye’de ikinci konumdayız. 14 işletmemizde 43 sera ünitesinde toplam 917 dekarlık sera alanına sahibiz. Ülkemizde de hızlı bir şekilde jeotermal ısıtma teknolojisi gelişiyor. Bununla ilgili tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgeleri kuruluyor. Buraların da hızlı bir şekilde gelişeceğini göreceğiz. Biz de il olarak önemli bir avantaja sahibiz. Ciddi bir jeotermal kaynağa sahip olan bir iliz. Bunu ciddi anlamda elektrik üretiminde de kullanan bir iliz. İlerleyen yıllarda yatırımcılarımız fizibilite çalışmalarını da tamamladıktan sonra hızlı bir şekilde elektrik üretimi haricinde tarımda yatırımlarda da göreceğiz. Jeotermal kaynak seracılığın önemli bir maliyet olan ısıtma maliyetini çok aşağılara çektiği için bizim için burada önemli avantajlar sağlıyor. Bu maliyetleri aşağı çekiyor olabilmek özellikle ihracat ürünü yetiştirdiğimiz için yurtdışındaki rakiplerimize göre avantajlı konuma getiriyor. Kış aylarında ihracat fiyatlarının arttığını göreceğiz. Bu da ülkemizin ihracatı anlamında bizi çok avantajlı konuma getirecek” dedi.

    Manisa’daki seraların profesyonel bir şekilde işletildiğini belirten Öztürk, “Seralarımız çok profesyonel yönetiliyor. Bütün kontroller otomasyonlu. Burada gerek sulaması, gübrelemesi, aydınlatması, havalandırması, ısıtması tamamen otomasyonla yapılıp herhangi bir insan müdahalesi olmadan bilgisayarlarla yapılıyor. Bu yatırımların ilk yatırım maliyetlerinin yüksek olmasıyla beraber gerçekten katma değerli ürünler elde ettiğimiz için bize burada önemli bir avantaj sağlamış oluyor” diye konuştu.

    “Hollanda’ya domates ihraç ediyoruz”

    Seracılığın dünyadaki merkezi Hollanda’ya da Manisa’dan domates ihraç edildiğinin altını çizen Öztürk, “Hollanda seracılıkta dünyada önemli bir merkez olarak bilinir. Manisa’daki seralarımızdan biz Hollanda’ya domates ihraç ediyoruz. Avrupa’nın birçok zor pazarlarına burada kriterleri zor olan pazarlara buradan ihracat gerçekleştirmiş oluyoruz. Yüksek teknolojinin kullanıldığı seralardan üretim gerçekleştiriliyor” ifadelerini kullandı.

    “Birim alanda da 30 tonun üzerinde üretim yapılıyor”

    Teknolojik seralarda yüksek verim elde edildiğini belirten Öztürk, “Burada topraksız tarım gerçekleştiriliyor. Kokopitlerin içerisinde domates üretimi yapılıyor. Birim alanda da 30 tonun üzerinde üretim yapılıyor. Bu da önemli bir rakam. Teknolojik seraların da bir özelliği birim alandan yüksek verim elde edilmesi” dedi.

  • Danimarka ve Hollanda’da terör saldırısı şüphesiyle 4 kişi tutuklandı

    Danimarka ve Hollanda’da terör saldırısı şüphesiyle 4 kişi tutuklandı

    Danimarka ve Hollanda’da terör saldırısı planladığından şüphelenilen 4 kişi tutuklandı. Danimarka polisi tarafından yapılan açıklamada, planlanan büyük bir saldırının engellendiği ifade edilerek, şüphelilerden 3’ünün Danimarka’da 1’inin ise Hollanda’da şafak vakti düzenlenen operasyon ile yakalandığı aktarıldı. Soruşturmanın devam ettiğini aktaran polis, saldırının detayları hakkında bilgi vermedi.
    Danimarka Güvenlik ve İstihbarat Servisi (PET) tarafından yapılan açıklamada ise, Danimarka’da tutuklanan 3 kişinin terör suçlarıyla suçlanacağını belirtilerek, operasyonun suç çeteleriyle bağlantıları bulunan ve saldırı hazırlığında olan uluslararası bir şebekeyi ortaya çıkardığı aktarıldı. PET, Yahudilerin yaşadığı bölgelerde güvenliğin artırılacağını ve başkent Kopenhag’daki polis devriyelerinin sıklaştırılacağını açıkladı.
    Danimarka’ya yönelik tehdidin İsrail-Filistin çatışması ve Danimarka ile İsveç’teki Kur’an-ı Kerim’e yönelik provokatif eylemlerle bağlantılı olduğu belirtildi.

    Hollanda’da terör tehdidi seviyesi 4’e yükseltilmişti
    Hollanda polisi, soruşturması kapsamında Rotterdam’da 57 yaşındaki bir adamın tutuklandığını açıkladı. Hollanda Terörle Mücadele ve Güvenlik Ulusal Koordinatörü (NCTV), İsrail ile Filistin arasındaki çatışmayı gerekçe göstererek bu hafta ülkenin 5 seviyeli terör tehdidi seviyesini 4’e yükseltmişti.

    AB terör saldırısı uyarısında bulunmuştu
    Bu ayın başlarında Avrupa Birliği (AB) İçişleri Komiseri Ylva Johansson, Avrupa’nın Noel döneminde “büyük bir terör saldırısı riski” ile karşı karşıya olduğu uyarısında bulunmuştu.