Etiket: hükümet

  • KKTC’de koalisyon hükümeti istifa etti

    KKTC’de koalisyon hükümeti istifa etti

    KKTC’de Başbakan ile Maliye Bakanı arasındaki kriz sonucunda koalisyon hükümeti istifa etti. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar hükümetin istifasını kabul etti.

    BRT’nin haberine göre KKTC Başbakanı Faiz Sucuoğlu, kabinede değişikliğe giderek Maliye Bakanı Sunat Atun’un görevden alınması talebinde bulundu ancak bu talep Tatar tarafından kabul edilmedi. Sucuoğlu daha sonra hükümetin istifasını sundu.

    Bugün Tatar ve Sucuoğlu arasında yapılan ve yarım saat süren görüşmenin ardından hükümetin istifası kabul edildi.

  • KKTC’de yeni hükümet kuruldu

    KKTC’de yeni hükümet kuruldu

    KKTC’de Ulusal Birlik Partisi, Demokrat Parti ve Yeniden Doğuş Partisi’nin oluşturduğu 4. azınlık hükümetinin ardından 5. azınlık hükümeti de kuruldu.

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) 10 ay iktidarda kalan Ulusal Birlik Partisi, Demokrat Parti ve Yeniden Doğuş Partisi’nin oluşturduğu 4. azınlık hükümeti Başbakanı Hamza Ersan Saner, kaset skandalı sonrası istifa etmişti. Sonrasında Ulusal Birlik partisine seçilen yeni UBP Genel Başkanı Faiz Sucuoğlu, UBP-DP azınlık hükümetinde yer alacak yeni kabineyi Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a sunarak onayı aldı. Yeni azınlık hükümetinin mecliste grubu bulunan partilerin seçim tarihinde anlaşması durumunda yaklaşık 2 ay görevde kalması bekleniyor.

    Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından 1 Kasım 2021 Pazartesi günü hükümet kurma çalışmaları için görevlendirilen Sucuoğlu, hazırladığı kabineyi Tatar’a sundu. Tatar’ın onayladığı kabinede iki isim değişirken, UBP-DP 5 . azınlık hükümetinde, UBP’nin 18, DP’nin de 3 milletvekili bulunuyor. Ancak 4 bağımsız milletvekili ile Meclis’te 1 sandalyesi bulunan YDP Genel Başkanı ve Milletvekili Erhan Arıklı da azınlık hükümetine destek vereceklerini açıklamış böylelikle hükümetin 26 koltuk sayısına ulaşması da mümkün kılınmış oldu.

    Kabinede kimler yer alıyor?

    Görevi 2 ay sürmesi beklenen seçim hükümetinde yer alacak isimler ise şu şekilde, yeni kabinede DP’den Fikri Ataoğlu’nun Turizm ve Çevre Bakanlığı görevi ile Koral Çağman’ın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı devam edecek.

    Erhan Arıklı’dan boşalan Ekonomi ve Enerji Bakanlığı görevini UBP’den daha önce farklı dönemlerde 3 kez Ekonomi Bakanlığı yapmış olan UBP Gazimağusa Milletvekili Sunat Atun üstlenecek.

    Sağlık Bakanı Ünal Üstel’in yerine, Üstel’den önce Sağlık Bakanlığı görevi yürüten UBP Güzelyurt Milletvekili Ali Pilli getirildi.

    Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Resmiye Canaltay görevine devam ederken, Ersan Saner Başbakanlığındaki kabinede, Şubat ayında yapılan revizyon sonrası Ali Pilli Sağlık Bakanlığı görevinden alınarak yerine Ünal Üstel, Üstel’den boşalan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı görevine ise Resmiye Canaltay getirilmişti.

    Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu görevine devam ederken, Maliye Bakanı Dursun Oğuz, İçişleri Bakanı Kutlu Evren, Milli Eğitim Bakanı Olgun Amcaoğlu ve Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu da Sucuoğlu kabinesinde yerlerini korudu.

  • Edremi̇t Hükümet Konağı Hızla Yükseli̇yor

    Edremi̇t Hükümet Konağı Hızla Yükseli̇yor

    Balıkesir’in Edremit ilçesinde eğitim, sağlık, güvenlik ve kamu hizmetleri başta olmak üzere ilçede ihtiyaç duyulan önemli kamu yatırımları bir bir hayata geçiriliyor.

    Özellikle kamu hizmetlerin tek noktadan sunulması, vatandaşların hizmete kolay erişiminin ve ulaşımının sağlanabilmesi amacıyla hayata geçirilen yeni hükümet konağı inşaatı hızla yükseliyor.

    Yeni kaymakamlık projesi ile ilgili bilgiler aktaran Kaymakam Ünsal; “İlçemizde resmi kurumların hizmetlerinin tek adresten yürütülmesi amacıyla Edremit’te yeni hükümet konağı proje çalışmaları yürütülmektedir. Bizler de Edremit’e değer katacağına inandığımız bu önemli yatırımı Edremit’e kazandırmak için yakından takip etmekteyiz. İsteğimiz ve gayretimiz Edremit’e yakışır, önemli kamu yatırımlarının hayata geçirilmesi ve vatandaşımıza en iyi hizmetin verildiği mekânlar haline gelmesini arzu ediyoruz” dedi.

  • İtalya’da başbakan ve hükümet istifa etti

    İtalya’da başbakan ve hükümet istifa etti

    İtalya’da dörtlü koalisyonun bozulmasıyla başlayan hükümet krizinde, Başbakan Giuseppe Conte ve hükümeti istifasını sundu.

    Ülkede 13 Ocak’ta koalisyonun küçük ortağı Italia Viva (Iv) partisinin hükümetten ayrılmasıyla parlamentodaki çoğunluğunu kaybetme riskiyle karşı karşıya kalan 2. Conte Hükümeti, istifa etmek durumunda kaldı.

    Conte, bu sabah Başbakanlıkta kabinesini topladı ve istifa edeceğini açıklayıp bakanlarına çalışmalarından ötürü teşekkür etti. Bakanlar Kurulunun ardından cumhurbaşkanlığı sarayı Quirinale’ye giden Conte, Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’ya hükümetinin istifasını verdi.

    Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, Mattarella’nın, Conte’nin istifasını aldığı ve yarından itibaren parlamentoda temsil edilen siyasi partilerle istişarelere başlayacağı bildirildi.

    Muhtemel senaryolar

    Cumhurbaşkanı Mattarella, yürüteceği istişarelerde, teamüller gereği erken seçim seçeneğinden önce mevcut parlamento aritmetiğinde hükümet kuracak çoğunluk olup olmadığını değerlendirecek.

    İtalyan basınında yer alan haberlerde, Conte’nin kendi liderliğinde parlamentoda daha sağlam çoğunluğa sahip geniş katılımlı bir koalisyon kurulması ve bu konuda istişareleri Cumhurbaşkanı’nın yapabilmesi için istifa ettiği belirtildi.

    Conte’nin 3. kez hükümet kurma görevini üstlenmeyi beklediği, koalisyon ortakları 5 Yıldız Hareketi (M5S), Demokratik Parti (PD) ile Özgürler ve Eşitler’in (LeU), bu sabahki kabine toplantısında Conte’nin liderliğinde yeni hükümet kurulması görüşüne destek verdikleri belirtildi.

    Parlamentodaki sandalye sayısı bakımından özellikle üst kanat Senatoda salt çoğunluk sayısına yetişemeyen M5S, PD ve LeU’nun bu durumda yeni bir grubun desteğine ihtiyacı var. Bu üç parti, koalisyonu bozan Iv ile yeniden bir araya gelme fikrine ise olumlu yaklaşmıyor.

    Buna karşın basında yer alan senaryolarda, Conte’nin hükümeti kuramaması halinde, M5S, PD ve Iv’nin başka bir teknokrat isimle yeni bir hükümet kurabileceği ya da birkaç partinin destek vermesiyle teknokrat bir hükümetin kurulmasının gündeme gelebileceği de yer aldı.

    Basında, eski Avrupa Merkez Bankası Başkan Mario Draghi ve eski IMF Türkiye Masası Şefi ekonomist Carlo Cottarelli’nin isimleri de başbakan adayları arasında geçiyor.

    Bütün bu ihtimallerin olmaması halinde ise normalde 2023’te sona ermesi gereken yasama döneminin Cumhurbaşkanı tarafından sonlandırılıp, erken seçime gidilmesi ihtimali de bulunuyor.

    Ülkedeki kamuoyu yoklamalarında ilk üç sırada gözüken muhalefetteki aşırı sağcı partiler Lig ile İtalya’nın Kardeşleri (FdI) ise erken seçim çağrısı yapıyor.

     2. Conte Hükümeti

    M5S, PD, LeU’nun üçlü koalisyon olarak başladığı, PD’nin bölünüp içinden Iv’nin çıkmasıyla dörtlü koalisyona dönüşen “2. Conte Hükümeti”, yine Giuseppe Conte liderliğindeki M5S ile aşırı sağcı Lig Partisinin oluşturduğu koalisyon hükümetinin yerine 5 Eylül 2019’da kurulmuştu.

    Koalisyonun küçük ortaklarından Iv, 13 Ocak’ta Avrupa Birliği’nden gelecek kurtarma fonuna ilişkin başbakanlığın hazırladığı planı ve Conte’yi sert şekilde eleştirerek hükümetten çekilmişti. Bu çekilmeyle başlayan hükümet krizinde, 2. Conte Hükümeti 18 Ocak’ta parlamentonun alt kanadı Temsilciler Meclisinden salt çoğunlukla, 19 Ocak’ta üst kanat Senatodan ise salt çoğunluk olmadan güvenoyu almıştı.

    Senato’da salt çoğunluğun olmaması hükümeti, kırılgan hale getirmiş, bazı komisyonlarda azınlığa düşmesine yol açmıştı.

    Conte ve diğer koalisyon ortakları, 20 Ocak’tan bu yana hükümeti, parlamentoda güçlendirecek ortak arayışına girmiş ancak temaslarından bir sonuç alamamıştı.

    2. Dünya Savaşı’nın ardından 1946’dan bu yana cumhuriyetle yönetilen İtalya’da 2. Conte Hükümeti, ülkedeki 66. hükümet idi.

  • Hollanda’da hükümet istifa etti

    Hollanda’da hükümet istifa etti

    Hollanda’nın kamu haber ajansı NOS’un haberine göre Hollanda Başbakanı Mark Rutte hükümeti istifa etti. İstifanın nedeninin çocuk bakım yardımı alan binlerce ailenin, devlet görevlileri tarafından “sahtekar” diye yaftalanması olduğu belirtildi.

    Hollanda’nın ulusal haber ajansı NOS’un haberine göre Hollanda Başbakanı Mark Rutte hükümeti istifa etti. İstifanın nedeninin çocuk bakım yardımı alan binlerce ailenin, devlet görevlileri tarafından “sahtekar” diye yaftalanması olduğu belirtildi.

    BİNLERCE AİLE YANLIŞLIKLA “SAHTEKAR” İLAN EDİLMİŞTİ

    Geçtiğimiz Aralık ayında Hollanda Parlamentosu tarafından kurulan araştırma komisyonu, çocuk bakım yardımı alan binlerce ailenin, devlet görevlileri tarafından yanlışlıkla “sahtekar” diye yaftalandığını ve bu aileler hakkında işlem yapıldığını ortaya çıkarmıştı.

    Komisyonun hazırladığı raporda, çocuk bakım yardımı alan aileler hakkında yapılan gelir incelemelerinde devlet görevlilerinin hata yaptığı belirtilmişti.

    Bu hatalar neticesince binlerce ailenin haksız şekilde “sahtekar” diye yaftalandığı ve ödeneklerinin kesildiği bildirilmiş, “Benzeri görülmemiş adaletsizlik” başlığı verilen raporda, vergi dairesinin gelir incelemesi sisteminde hukuka aykırılık yaptığı kaydedilmişti.

    Raporda “kötü niyetli olmayan idari hatalar” neticesinde birçok aile hakkında “sahtekarlık” soruşturması açıldığına işaret edilmişti.

    AYRIMCILIK NEDENİYLE BAKAN İSTİFA ETMİŞTİ

    Ailelere yardımları ödeyen vergi dairesi, hatalı veya eksik beyan, belge yetersizliği, usulsüzlük ve evrakta sahtecilik gibi gerekçelerle ailelere ödeneğin kesilmesine ve yapılan yardımların geri alınmasına karar vermişti.

    Bakım yardımına hak kazananların etnik kökenlerine bakılarak ayrımcılığa maruz kaldıklarını savunan yüzlerce aile, ödeneklerin kesilmesi üzerine mahkemeye gitmişti.

    Vergi incelemelerinde etnik köken ve çifte vatandaşlık gibi unsurlara bakılarak ayrımcılık yapıldığının ortaya çıkmasıyla Vergi Bakanı Menno Snel istifa etmişti.

    Hollanda hükümeti, ayrımcılığa uğrayan ve bakım yardımının kesilmesi sebebiyle mağdur olan tüm ailelere tazminat ödemişti.

  • Lübnan Cumhurbaşkanı net konuştu! “Cehenneme gideriz”

    Lübnan Cumhurbaşkanı net konuştu! “Cehenneme gideriz”

    Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, hükümetin kurulamaması halinde ülkenin karşılaşacağı ekonomik tabloyu “cehenneme gideriz” sözleriyle özetledi.

    Avn, Beyrut Limanı’ndaki korkunç patlamanın ardından istifa eden hükümetin yerine yenisini kurma süreci hakkında başkent Beyrut’taki Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda basın toplantısı düzenledi.

    Lübnan’da şu anda hükümeti kurma kriziyle karşı karşıya kaldıklarını aktaran Avn, “Bunun olmaması gerekiyordu, çünkü Lübnan’ın kaybedecek bir dakikası bile yok.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Avn, ülkedeki siyasi grupların tutumlarındaki ısrardan dolayı hükümetin kurulmasında yakın zamanda ufukta bir çözüm yolu görünmediğini dile getirerek, hükümeti kurmakla görevlendirilen Mustafa Edib’in Saray’a 4 kez çıktığını ancak hiçbirinde kabinesini sunamadığını belirtti.

    Edib’in siyasi grupların liderlerinin görüşleriyle kabinesini kurmak istemediği söyleyen Avn, “Edib, bakanlıkların dini mezhebe ait olması yerine her dönemde farklı mezhepler arasında değişecek şekilde bir öneriyle geliyor ve ulusal bir mutabakat olmadığı sürece hükümeti kurmaya yanaşmıyor.” diye konuştu.

    Anayasa’nın hiçbir bakanlığın herhangi bir mezhebe verilmesine değinmediğini ifade eden Avn, bakanlıkları herhangi bir mezhep için tahsis etmek yerine dini veya mezhebine bakmaksızın başarılarıyla öne çıkacak isimlerin atanması önerisinde bulundu.

    Siyasi grupların birbirlerine karşı dışarıdan güç almaması gerektiğinin altını çizen Avn, Mustafa Edib’in hükümeti kurma görevini bırakıp bırakmayacağı sorusu üzerine ise “Hükümet kurulmazsa cehenneme gideriz.” diyerek, Lübnan’daki ekonomik çöküşün önüne geçilemeyeceğine dikkati çekti.

    Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Lübnan’da kurulacak hükümet için verdiği sürenin sona ermesine de değinen Avn, durumu Macron’la istişare ettiklerini, ancak hükümeti kuracak olan Fransa Cumhurbaşkanı değil kendileri olduğunu kaydetti.

    Lübnan Cumhurbaşkanı Avn, Beyrut Limanı’nda geçen ay medana gelen şiddetli patlamayla ilgili soruşturmanın ise zamana ihtiyacı olduğunu söyledi.

    Lübnan’da yeni hükümet, Şii siyasi grupların Maliye Bakanlığına kendilerinden bir ismin atanması yönündeki ısrarı nedeniyle kurulamıyor.

    Mustafa Edib’ten teknokratlar hükümeti çağrısı

    Bu arada hükümeti kurmakla görevli Mustafa Edib, yaptığı yazılı açıklamada, siyasi güçlere ülkeyi ekonomik krizden kurtaracak ve halkın güvenini alacak teknokratlardan oluşan kabineyi oluşturma kolaylığını sağlama çağrısında bulundu.

    Ülkenin içinden geçtiği ekonomik ve sosyal krizler nedeniyle kaybedecek zamanı olmadığını hatırlatan Edib, teknokratlar hükümetini kurmak için Cumhurbaşkanı Avn ile çabalarını sürdüreceğini vurguladı.

    Halk teknokratlardan oluşan küçültülmüş kabine istiyor

    Kamu borcunun 90 milyar doları aştığı Lübnan, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük ekonomik krizlerden birini yaşıyor.

    İşsizliğin yüzde 35 ve yoksulluğun yüzde 50’nin üzerinde olduğu Lübnan, geçen ay Beyrut Limanı’nda meydana gelen büyük patlamayla daha da zor bir duruma düştü.

    Siyasi güçler ile yöneticileri ülkedeki mevcut ekonomik krizin nedeni olarak gören halk, uzun yıllardır yönetimi paylaşan mezhepsel siyasi partilerin yer almadığı, teknokratlardan oluşan küçültülmüş bir hükümetin kurulmasını talep ediyor.

    Müslüman ve Hristiyan siyasi grupların desteğiyle 31 Ağustos’ta hükümeti kurma görevini alan Mustafa Edib, halkın beklentileri doğrultusunda teknokratlar hükümeti kuracağını vadetmişti.

    Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise 2 hafta önce Beyrut’a yaptığı ziyaret sırasında Edib hükümetinin 15 gün içinde kurularak reformları hayata geçirmesi halinde ekim ayında Lübnan’a destek için uluslararası konferansa ev sahipliği yapacaklarını ifade etmişti.

    Beyrut ziyaretini Lübnanlı siyasilere vaat ve yaptırım tehditleriyle sonlandıran Macron’un Edib hükümeti için dile getirdiği süre 15 Eylül’de dolmuştu.

  • Lübnan’da yeni hükümeti kurma sürecinde kritik gün

    Lübnan’da yeni hükümeti kurma sürecinde kritik gün

    Lübnan’da yeni hükümeti kurmakla görevlendirilen Mustafa Edib’in bugün kabinesini sunmak üzere Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na çıkması bekleniyor.

    Müslüman ve Hristiyan siyasi grupların desteğiyle 31 Ağustos’ta hükümeti kurma görevini alan Edib, ülkedeki ekonomik krize çözüm bulacak ve geçen ay Beyrut Limanı’nda meydana gelen büyük patlamanın arkasında bıraktığı yıkım sonrası başkenti yeniden imar edecek bir kabine için 2 haftalık çalışmaların sonucunu Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile paylaşmak üzere önümüzdeki saatlerde Saray’a çıkacak.

    Cumhurbaşkanlığına yakın kaynaklar, Edib’in bugünkü görüşmede kabinesini Avn’a sunacağını ancak Cumhurbaşkanı’nın listeyi kabul edip etmeyeceği konusunun henüz netleşmediğini belirtiyor.

    Maliye Bakanlığı konusundaki anlaşmazlık sürüyor

    Edib’in kabinesi için Lübnanlı siyasiler arasında halihazırda görülen tek anlaşmazlık, Meclis Başkanı Nebih Berri’nin partisi Şii Emel Hareketi ve müttefiki Hizbullah’ın Maliye Bakanlığı’nı kimseye kaptırmama yönündeki ısrarları.

    Bu konunun çözümü için eski Başbakan Saad el-Hariri, cumartesi günü Meclis Başkanı Berri’yi ziyaret etti ancak herhangi bir sonuç elde edemedi.

    Edib’in hükümeti kurmakla görevlendirilmesi sürecinde rol aldığı söylenen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un da aynı gün Berri ile telefonda görüştüğü yönünde basında birtakım haberler çıktı.

    Berri ise dün yaptığı yazılı açıklamada, sorunun Fransızlar ile ilgili değil bir tür iç anlaşmalık olduğunu belirterek kurulacak hükümette yer almayacaklarını kaydetti.

    Şii Emel Hareketi, Maliye Bakanlığı’nı alamadığı için hükümete katılmıyor

    Şii Emel Hareketi Milletvekili Muhammed Nasrallah, AA’ya yaptığı açıklamada, ülkeye hizmet için kurulacak hükümette yer almak istediklerinin altını çizerek, “Ancak payımız olan Maliye Bakanlığı’nın bize verilmemesi gibi bir durum söz konusu. Bu nedenle hükümetin kurulmasını engellememekle birlikte katılmama kararı aldık.” dedi.

    Emel Hareketi olarak yeni hükümette yer alıp almama konusunun tamamen Maliye Bakanlığı’na getirilecek isme bağlı olduğunu vurgulayan Nasrallah, bu bakanlığa olan bağlılıklarına ilişkin ise şunları kaydetti:

    “Lübnan’daki iç savaşı sonlandıran 1990 yılındaki Taif Antlaşması müzakerelerinde Maliye Bakanlığı’nın Şiilerin payı olacağı yönünde mutabakat sağlandı. Çünkü ülkedeki mali kararlar, (Hristiyan Maruni) Cumhurbaşkanı, (Sünni) Başbakan ve Maliye Bakanlığı tarafından imzalanıyor. Maliye Bakanı’nın Şii olmasıyla birlikte bu kararlar 3 mezhep tarafından imzalanmış olur. Daha önce 2 veya daha çok dönem bu hakkımızdan feragat etmekle bunu kaybettiğimiz anlamına gelmez.”

    Nasrallah, Cumhurbaşkanı Avn’ın yeni kabineyi onaylaması halinde parlamentoda güvenoyu verebileceklerini ancak gerektiğinde muhalefet olacaklarını ifade etti.

    Şii ikili muhalefet olursa zorlu bir sürecin başlangıcı olacak

    Lübnanlı siyaset uzmanı Munir er-Rabih de Cumhurbaşkanı Avn’ın çıkmaza girdiğine dikkati çekerek, “Avn damadı ve eski Dışişleri Bakanı Cibran Basil başta olmak üzere çevresindekileri ABD yaptırımlarından korumak için hükümeti engellemeye gidemez.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Avn’ın müttefikleri Şii Emel Hareketi ile Hizbullah’la yol ayrımına gitmeyeceğini öngören Rabih, “Şu anda Maliye Bakanlığı için Şii bir ismi belirleme müzakereleri sürüyor. Şii bir isim üzerinden anlaşmaya varılmazsa Şii ikili muhalefet olur ve Taif Anlaşması ihlali gerekçesiyle hükümeti düşürme çabalarına girer.” diye konuştu.

    Hükümetin Şii gruplara rağmen kurulması halinde ülkede zorlu bir sürecin başlayacağına da dikkati çeken Rabih, Şii Emel Hareketi ve Hizbullah’ın oluşturacağı engeller dolayısıyla hükümetin hiçbir başarıya imza atamayacağını ifade etti.

    ABD yaptırımları Hristiyan Özgür Yurtsever Hareketi’ni ürküttü

    Sünni Müstakbel Hareketi’nin üst düzey yetkililerinden Mustafa Alluş ise Lübnan’da hükümeti kurma konusunda Fransızların girişiminden başka bir seçenek olmadığını söyledi.

    Söz konusu girişimin de Edib’in yeni hükümeti kurmasına bağlı olduğuna işaret eden Alluş, ABD yaptırımlarının hükümeti kurma sürecine bir etkisinin olup olmadığına ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:

    “ABD yaptırımlarının hükümeti kurma sürecine bir etkisi olmadı. Ancak Washington’un Hizbullah’a destek veren Lübnanlı siyasilere yönelik yaptırımları, Hristiyan Özgür Yurtsever Hareketi’ni ürküttü ve müttefiklerinden (Hizbullah) uzaklaşma çabalarına girmeye sevk etti.”

    Şii Emel Hareketi mensubu eski Maliye Bakanı Ali Hasan Halil ile Hristiyan Marada Partisi mensubu eski Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Yusuf Finyanus Hizbullah’a destek verdikleri gerekçesiyle geçen hafta ABD yönetimi tarafından yaptırım listesine alınmıştı.

    Ülkedeki ekonomik durum ve Fransız girişimi

    Farklı din ve mezheplere dayalı siyasi bölünmeler açısından oldukça kırılgan bir yapıya sahip Lübnan’ın ekonomisi, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük krizlerden birini yaşıyor. Ülkedeki kamu borcu 90 milyar doları aşmış durumda.

    Hükümet, her yıl 2 milyar dolar olmak üzere 5 yılda toplam 10 milyar dolar kredi için birkaç ay önce Uluslararası Para Fonu ile müzakerelere başlamıştı.

    Ekonomik kriz içindeki Lübnan, geçen ay Beyrut Limanı’nda meydana gelen büyük patlamayla daha da zor duruma düştü.

    Halk, siyasi güçler ile yöneticileri ülkedeki mevcut ekonomik krizin nedeni olarak gördüğü yolsuzluklarla suçluyor.

    Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise 2 hafta önce Beyrut’a yaptığı ziyareti sırasında Mustafa Edib hükümetinin 15 gün içinde kurularak reformları hayata geçirmesi halinde ekim ayında Lübnan’a destek için uluslararası konferansa ev sahipliği yapacaklarını ifade etmişti.

    Beyrut ziyaretini Lübnanlı siyasilere vaat ve yaptırım tehditleriyle sonlandıran Macron’un, Edib hükümeti için dile getirdiği 15 günlük süre yarın doluyor.