Etiket: iban

  • Dolandırıcıların sorun bahanesiyle IBAN tuzağı

    Dolandırıcıların sorun bahanesiyle IBAN tuzağı

    İnternet siteleri ve uygulamalar üzerinden dolandırıcılık olayları her geçen gün artıyor. Sosyal medya platformları ile illegal kumar ya da bahis üzerinden para aklamak isteyen dolandırıcılar, ağına düşürdükleri vatandaşlara ‘Benim hesabımda sorun var’ diyerek IBAN üzerinden illegal işlemler yapıyor. Ağına düşürdükleri vatandaşların hesapları üzerinden işlem yapan dolandırıcılar hesap sahibini hukuki olarak birinci dereceden büyük sorunlarla karşı karşıya bırakıyor.

    “Tanımadığınız hesap numarası terörle bağlantılı veya irtibatlı bir hesap numarası olabilir”

    Banka hesabını kullandıran kişinin hesabının terör kaynaklarıyla bağlantılı olabileceği, sonrasında hakkında baş şüpheli olarak işlem yapılma tehlikesiyle karşı karşıya kalınabileceği uyarısında bulunan Avukat Suat Altınsoy, “Son dönemlerde ciddi şekilde IBAN üzerinden dolandırıcılık ülkemizde maalesef hızlı bir şekilde çoğalmaktadır. Öncellikle vatandaşlarımızın tanımadığı insanlarla ticari alışverişlerinde IBAN ile ilgili işlem yaparken çok dikkatli davranmaları gerekmektedir. Ticari anlamda vergi kaçakçılığı yapmak isteyenlerin en çok uyguladığı sistemlerden biri IBAN’a para atılmasını istemektir. Normal olarak IBAN’a para atan birisinin herhangi bir sorumluluğu olmamakla beraber kime para gönderdiğini bilmediği için ciddi bir sıkıntı ile karşılaşabilir. Bunun temel sebebi ise tanımadığınız hesap numarası terörle bağlantılı veya irtibatlı bir hesap numarası olabilir. Her ne kadar dava sonunda siz sorumluluk almayacağınızı ispat etseniz de beraatla sonuçlansa bile sanık olarak yargılanabilirsiniz” dedi.

    “Dolandırıcılık sisteminin içerisinde siz de yer alıyorsunuz”

    Hesap numaralarıyla ilgili ciddi anlamda dolandırıcılık olayları yaşandığının altını çizen Avukat Altınsoy, “Özellikle çok ucuza aldığınız ürünlerde, sosyal medyadan alınan ürünler bunların başında geliyor, burada yapılan işlemlerde size çok ucuz ürünler satılmakta. Eğer satıcı sizinle irtibat kuruyorsa ve sizin hesabınıza bununla ilgili paralar geleceğini söylemekte ise bu bir gayrimenkul satışı veya otomobil satışı bile olabilir, aldığınız ürünlerin çok ucuz olmasından dolayı karşı tarafa güven duyuyorsunuz. Daha sonra bu şahıs ‘sizin hesabınıza başka paralar da gelecek, onun farklı bir hesaba gönderilmesi hususunda bana yardımcı olabilir misin’ diye kendi bankasıyla ilgili sorun olduğunu belirterek ağına düşürüyor. Bu aşamada vatandaşımızın kesinlikle bununla ilgili bir işlem yapmaması gerekiyor. Çünkü dolandırıcılık sisteminin içerisinde siz de yer alıyorsunuz. O şahıs mağdur kişiyle diğer kişileri de dolandırıyor. Sizin hesabınıza para gönderilmesini sağlıyor. Ondan sonra şikayet durumunda para gönderilen siz olduğunuz için direkt olarak sanık siz oluyorsunuz. Çünkü sizi yönlendiren kişinin kimliği veya hesabı belli olmadığı için suç otomatik olarak işlem yapılan hesaba kalıyor. Bunun için yapılması gereken, tanımadığınız herhangi bir kişi ile ilgili işlem yaparken iki kere daha dikkatli olmamız, güvenmediğimiz kişi ile işlem yapmamamız gerekiyor. Ticari anlamda da bir işlem yapıyorsak kesinlikle açıklama kısmına detaylı olarak bilgi yazmamız lazım. Bunun cezai anlamda terör ve buna benzer finansal konularda kullanılmadığını düşünsek bile, vergi cezası ile ilgili sizi de sorumlu kılacak sorunlar ortaya çıkabilir. IBAN’la ilgili işlemlerde tanımadığınız kimseye işlem yapması için izin vermememiz gerekiyor ya da yapılması gerekiyorsa açıklama kısmına yapılan işlemi detaylı bir şekilde belirtmek gerekiyor” şeklinde konuştu.

    “Dolandırıcılık olayı ile karşılaşan kişi, an itibarıyla yetkililere bilgi vermesi gerekir”

    Dolandırıcılık işlemi olursa bunun da fark edilmesi durumunda yapılması gerekenleri anlatan Altınsoy, “Bir dolandırıcılık olayı ile karşılaşıldığı zaman yapılması gereken öncelikle bankayı uyarmak, işlem yapılmasını engellemek, ardından kolluk kuvveti ardından da savcılığa giderek suç duyurusunda bulunulması gerekiyor. Çünkü daha sonraki işlemlerde ‘ben bilmiyordum’ hukuki açıdan bir mazeret değildir. Kanunu bilmemek mazeret sayılmaz. Temel prensibimiz budur. O nedenle dolandırıcılık olayı başına gelen kişinin an itibariyle bankayı, kolluk kuvvetlerini ve savcılığı bilgilendirmesi vatandaşın birinci vazifesi olmalıdır” diye konuştu.

  • Sahte dekont dolandırıcıları yakalandı

    Sahte dekont dolandırıcıları yakalandı

    Son günlerde alışveriş yaptıkları iş yerlerini ‘Yanımda nakit yok, havale göndereyim’ diyerek sahte dekont ve ekran görüntüleri ile dolandıran şebeke bu defa Aydın’da esnafların canını yaktı. Gittikleri mağaza ve iş yerlerinde kendilerini karı-koca olarak tanıtıp aldıkları ürünlerin paralarını vermeden giden şüpheliler çeşitli mağazaları dolandırdı.

    Geçtiğimiz gün Söke ilçesinde biri kadın iki şahıs üç işyerinden alış veriş yaptı. IBAN aracılığıyla yaptıkları ödemeler hesaba geçmedi. İki giyim mağazasından yaklaşık 22 bin, bir telefon mağazasından 8 bin 500 TL’lik alış veriş yapan ve karı-koca olduklarını söyleyen şahıslar, her işyerine aynı taktiği uyguladı. Alışveriş bedellerini İban hesabına geçtiklerini belirtip, ilginç bir uygulama ile sahte dekont üretip bu dekontların telefon ekranından gösterip giden şebeke Söke’den sonra Aydın Efeler İlçesi’nde aynı taktikle dükkanları mağdur etti. Pazar günü de Efeler ilçe merkezindeki kıyafet satan mağazadan yüklü miktarda alışveriş yapan biri kadın iki kişi, aynı yöntemi kullandı.

    Yunus ekiplerine takıldılar

    Alışveriş yaptıkları esnafları sahte dekontlarla dolandıran 2 şüpheli şahıs Aydın İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü bünyesinde görev yapan ve ’yunus’ olarak bilinen motosikletli polis timi tarafından kıskıvrak yakalandı. Yakalanan M.A. B.A. isimli şüpheliler gözaltına alınarak emniyete götürüldü.

  • Dolandırıcıların yeni hedefi cenaze yakınları

    Dolandırıcıların yeni hedefi cenaze yakınları

    Sakarya’da dolandırıcıların yeni yöntemi bu kadarına da pes dedirtti. Edinilen bilgiye göre, Hendek ilçesinde vefat eden kişilerin yakınlarına cenazeden birkaç gün sonra ulaşan dolandırıcılar, sözde Kur’an kurslarında vefat eden kişi için hatim indirdiklerini belirterek, ölen kişinin ‘yemin kefareti, oruç bedeli ve alamadığı helallikler’ için hayır yapmaları için IBAN gönderiyor. Cenaze yakınlarının acılarını da fırsat bilen dolandırıcıların, ilçe genelinde birçok kişiyi bu yöntem ile dolandırmaya çalıştığı öğrenildi.

    Bu yöntemle dolandırılmaya çalışılan Fatih İhtiyar isimli vatandaş ise başından geçenleri anlattı. Hayatını kaybeden kişinin yakınına mesaj atan dolandırıcılar, kendilerini Kur’an kursunda hoca olarak tanıttı. Ölen kişi için 85 öğrencinin katılımıyla hatim indirileceğini belirten dolandırıcılar, bunun karşılığında; ölen kişinin ‘yemin kefareti, tutamadığı oruçların bedeli ve alamadığı helalliklerinin’ niyetiyle yapılması düşünülen hayır bağışlarına talip olarak IBAN paylaştı. Dolandırılmak istediğini anlayan vatandaş ise müftülükle irtibata geçtikten sonra konuya ilişkin suç duyurusunda bulundu.


    “İnsanların acılarını fırsat bilerek dolandırmaya çalışıyorlar”

    Amcasının vefatı sonrasında dolandırıcı oldukları ileri sürülen kişilerin kendilerine ulaştığını belirten Fatih İhtiyar, “Amcamız vefat etti, anons yöntemi ve sosyal medya üzerinden cenaze ilanımızı paylaştık. Aradan bir hafta geçtikten sonra hoca olduğunu iddia eden bir kişi telefonla bize ulaştı. ‘Rahmetlinin adına Kur’an kursundaki hafız çocuklar ile birlikte hatim indireceğiz’ dedi. Tabi önemsemedik, daha sonra mesaj atmaya başladı, ‘Kur’an okuttuk, varsa rahmetlinin kefaret borcu bize gönderin’ şeklinde. Biz olayın farkında olduğumuz için arkadaşların adresini istedik, kaçamak cevap vermeye başladı. Daha sonrasında olayı müftümüze ilettik. Müftümüz gerekenleri yaparak bir açıklamada bulundu. Suç duyurusunda da bulunduk. Maalesef insanlar cenaze zamanları acı içerisinde oldukları için bir yardım yapmak isteyebiliyor ve dolandırıcılarda bunu fırsat bilerek birçok kişiyi dolandırarak gelir elde etmişler” dedi.

    “Maalesef bu şekilde para kaptıranlar olmuş”

    Dini kullanarak insanların dolandırılmaya çalışıldığını ifade eden Fatih İhtiyar, “Herkesin bu konuda uyanık olmasını istiyorum. Müftümüz de hiçbir Kur’an kursunun bu şekilde para ve yardım toplama uygulamasının olmadığını söyledi. Bugün Cuma hutbesinde de hocalarımız bu konudan bahsetti. Maalesef bu şekilde para kaptıranlar olmuş, Allah ıslah etsin, insanların en zor dönemlerinde böyle bir olayın olması üzüntü veriyor. Onca kişinin parasını almışlar. Dini kullanarak maalesef insanlarımızı dolandırdılar” diye konuştu.

    İlçe Müftüsü uyardı: “Ciddi bir dolandırıcılık uygulamasıdır”

    Konuyla ilgili kendilerine gelen şikayetler üzerine vatandaşlara uyarılarda bulunan Hendek İlçe Müftüsü Murtaza Gür, “Belediyeden anons geçilen cenaze sonrasında her nasıl yapıyorlarsa cenaze yakınlarına ulaşan dolandırıcılar kendilerini Kur’an kursunu temsilen aradıklarını söyleyerek taziyelerini iletiyorlar. Sonrasında ise hatim okuyacaklarını söyleyerek duygusal bir bağlantı kuruyorlar ve bazı gerekçelerle hayır, hasenat, bağış istiyorlar. Hendek’te 85 öğrencinin olduğu Kur’an kursunda okuyan öğrencilerle sizim için hatim okuyacağız diyorlar. Bunları vatandaşlarımız duysun, ciddi bir dolandırıcılık uygulamasıdır. Burada kurumumuz daha da önemlisi dinimiz kullanılmaktadır. Böyle bir uygulama yoktur, fırsat vermeyelim” ifadelerini kullandı.
    Kaç kişinin bu şekilde dolandırıldığı henüz netlik kazanmazken, konuya ilişkin incelemeler sürüyor.

  • Milyonları ilgilendiren IBAN kararı

    Milyonları ilgilendiren IBAN kararı

    Milyonlarca kişiyi ilgilendiren emsal bir karara imza atan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, bankanın IBAN ile havale alıcısının isminin aynı olup olmadığını kontrol etme yükümlülüğü bulunmadığına hükmetti.

    Banka havalelerinde vatandaşların mağdur olmaması adına Yargıtay’dan önemli bir karar çıktı. Yüksek mahkeme; IBAN numarasının alıcıya ait olup olmadığını kontrol etme gibi bir sorumluluğunun bulunmadığına hükmetti. Milyonlarca havale işlemi için emsal teşkil edecek karara konu olan olay, uluslararası bir şirketin Kore merkezli şirkete para göndermek istemesiyle gerçekleşti. Bir banka şubesine müracaat eden şirket yetkilisi, ticari ilişkisi olduğu ve Kore’de faaliyet gösteren şirket ile yaptığı işle ilgili olarak bu şirkete 15 bin Dolar havale gönderdi. 21 gün sonra yine aynı IBAN numarası ile 15 bin Dolar daha gönderdi. Parayı banka yetkilisine veren şirket yetkilisi, aynı zamanda gönderilmesini istediği şirketin adını ve İnternational Bank Account Number (IBAN)’ı verdi. Aradan geçen zamana rağmen paranın müşterinin eline geçmediğini öğrenen şirket yetkilisi hayatının şokunu yaşadı. Bankadan paranın iadesini talep eden şirket yetkilisi, talebi geri çevrilince Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yolunu tuttu.

    Davalı bankanın ücret karşılığı yaptığı işlemler sırasında ihmâl ya da kastı sonucu zarara uğradığını belirten davacı iş adamı, ticari itibarını zedelendiğini, zararın tahsili için icra takibi yapıldığını ancak takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra takibinin devamına, alacağın yüzde 40 oranından az olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etti. Davalı banka ise bankaya husumetin yöneltilemeyeceğini, davacının zarardan bizzat sorumlu olan Voguers Co. Ltd. Şti.’den talepte bulunması gerektiğini, davacının 30 bin Dolar ithalat bedelinin ihracatçı dava dışı şirkete transfer edilmesi için satışa ait proforma fatura ile birlikte iki adet ithalat bedeli transfer formunu şubeye ilettiğini dile getirdi. Bankanın yazılı talimat ve proforma faturada bulunan banka bilgilerine göre davacının talep ettiği IBAN’a transferi gerçekleştirdiğini, bankanın davacının talimatı doğrultusunda hareket ettiğini, dava dışı şirketin mail adresini ele geçiren hackerlerin sahte proforma fatura ve IBAN oluşturduklarının öğrenildiğini öne sürdü. IBAN’ın dava dışı şirkete ait olmadığını, davacının uluslararası dolandırıcılık sonucu uğradığı zararını kusuru bulunmayan bankadan talep etmeye çalıştığını, müvekkili bankanın lehtar banka ile yazışma yaptığını ancak lehdar bankanın kendi kanunlarına göre transfer işleminin lehdar ismine göre değil IBAN üzerinden yapılmış olması sebebiyle iade talebinin yapılamayacağını bildirdiğini, müvekkili bankanın olayda herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istedi.

    Mahkeme; havalenin IBAN kullanılarak yapıldığı, dava konusu havalenin yapılmasında muhabir ve lehtar bankanın davalı bankanın alt vekili ve ifa yardımcısı olarak görev aldığı, bankanın teknolojinin sağladığı imkânı kullandığı, müşteri banka ilişkisinde bankanın sözleşmenin ekonomik anlamda güçlü tarafı olduğuna dikkat çekti. Bankanın finans sektöründe faaliyet gösteriyor olması ve uzmanlık alanı nedeniyle daha fazla özen yükümlülüğü altında bulunduğu, davacı IBAN’ı yanlış bildirmiş olsa da sistemin sağladığı kolaylıktan faydalanan bankanın ifa yardımcısı konumundaki havale alıcısının bulunduğu banka vasıtası ile en azından müşteri ismi ve hesap numarası eşleştirmesini yapması ve havale işlemini bu doğrultuda gerçekleştirmesinin mevduat sahiplerinin korunabilmesi açısından hukuk düzeninin beklediği bir özen yükümlülüğü olduğuna hükmetti. Mahkeme olayda her iki tarafın eşit kusurlarıyla zarara sebebiyet verdikleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı bankanın yüzde 50 kusuruna tekabül eden 15 bin Dolar esas alınarak itirazın bu miktar üzerinden iptaline, davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verdi. Kararı davalı banka temyiz edince devreye giren Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, mahkeme hükmünü bozdu. Bozma kararında; “Davalı banka tarafından davacının yazılı talimatında belirtilen iban numarası gözetilerek havale yapılması olayında davalıya atfedilebilecek bir kusur bulunmamasına rağmen mahkemece somut olayın değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” ifadesi yer aldı.

    Yeniden yapılan yargılamada Asliye Ticaret Mahkemesi, ilk kararında direnince bu kez devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi. Emsal nitelikte bir karara imza atan Hukuk Genel Kurulu, mahkeme hükmünü bozdu.

    Kararda;

    “Banka tarafından davacının yazılı talimat ve proforma faturada bulunan banka bilgilerine istinaden davacının talep ettiği IBAN’a para transferi gerçekleştirilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, IBAN sistemi ile ilgili açıklamalara yer verilmiş olup, uluslararası banka hesap numarasının İngilizce karşılığı olan kelimelere ait ilk harflerden oluşan IBAN ile yapılan havale işleminde, bu numaranın verilmesinden sonra banka ismi, ülke ismi, hesap numarası ve bunun gibi ek bilgilere ihtiyaç olmadığı, yirmi iki adet harf ve rakamdan oluşan bu sistemde havale işlemi sırasında bir rakamın yanlış girilmesi hâlinde sistemin yanlış IBAN uyarısı vereceği, sistemin tam güvenli olup, rakamların değerinde veya sırasında yapılacak bir yanlışlığı kabul etmediği belirtilmiştir. Paranın gönderildiği İngiltere’deki banka hesabının gerçekten ithalatçı şirkete ait olup olmadığının belirlenmesinin mümkün olmadığı, İngiliz hukukunda para transferi gerçekleştirilirken IBAN ile alıcının isminin uyuşup uyuşmadığını araştırma yükümlülüğünü öngören bir kanun hükmüne rastlanılmadığı belirtilmiştir. Dosya içerisindeki bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişilerin nitelikleri de dikkate alındığında rapor düzenlenmeye ehil oldukları, davalı bankanın davacı şirket tarafından verilen IBAN bilgilerine göre havale işlemlerini gerçekleştirdiği, paranın gönderildiği IBAN ile havale alıcısının isminin aynı olup olmadığını kontrol etme yükümlülüğünün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yapılan ilk havale işleminden sonra, davacı şirketin basiretli tacir olarak paranın gönderilmek istendiği alıcı şirket ile irtibata geçerek paranın alıcının hesabına geçip geçmediğini teyit etmeden aradan 20 günden fazla süre geçtikten sonra aynı IBAN’a havale işlemi yapılmasını talep etmesinde kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hâl böyle olunca; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Mahkeme kararı oy çokluğu ile bozulmuştur.”