İçişleri Bakanlığı, 81 ilin valiliğine yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı alınacak tedbirlerle ilgili olarak genelge gönderdi. Genelgede tüm iş yerlerinin saat 22:00’de kapatılması ve esnek mesaiye geçilmesi istendi.
İçişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrasında açıkladığı koronavirüs tedbirleriyle ilgili genelgeyi 81 il valiliğine gönderdi.
Genelgede şunlar kaydedildi:
“Vatandaşların kalabalık şekilde bulunabildiği pazar yeri, market, otogar, toplu ulaşım aracı, cadde/sokak, park ve bahçeler, alışveriş merkezleri gibi yerlerde yoğunlaşmasının sağlanması, bu doğrultuda önümüzdeki 10 günlük süreçte konu bazlı denetimlere (her il kendine uygun şekilde planlama yapacak şekilde) ağırlık verilmesi,
Aşağıdaki iş yerlerinin en geç saat 22:00’de kapanmalarının sağlanması:
Evlere paket servis ve gel-al şeklindeki uygulamalar hariç olmak üzere lokanta, restoran, pastane, kafe, kafeterya gibi yeme içme yerleri (içkili/içkisiz ayrımı olmaksızın),
Kahvehane, kıraathane ve çay ocakları,
Berber, kuaför, güzellik merkezi gibi iş yerleri,
Nikah/düğün salonları,
Halı sahalar ve spor salonları,
İnternet kafeler/salonlar ve elektronik oyun yerleri, bilardo salonları ve lunaparklar,
Tiyatro, sinema ve konser salonları,
Yüzme havuzu, hamam, kaplıca, sauna vb. yerler.
26.08.2020 tarih ve 2020/11 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi doğrultusunda başta kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere tüm özel sektör (sanayi tesisleri dahil) kuruluşlarında uzaktan ve/veya dönüşümlü çalışma gibi esnek çalışma yöntemlerinden azami düzeyde faydalanılmasının sağlanması, ayrıca kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör kuruluşlarının çalışma koşulları göz önünde bulundurulmak suretiyle il genelinde mesai saatlerinin başlama ve bitiş dönemlerinin İl Pandemi Kurullarında değerlendirilerek il geneli için bir planlamaya gidilmesi, mesai/vardiya başlangıç saatlerinin sabah 06:00’dan itibaren kademeli olarak başlatılarak ara dinlenmesi dahil olmak üzere 06:00 15:00, 06:30 15:30, 07:00 16:00, 07:30 16:30, 08:00 17:00, 08:30 17:30, 09:00 18:00 vb. mesai/vardiya uygulamalarına geçilmesine karar verildi.
Bugünden itibaren uygulamaya geçen tedbirlere uymayan vatandaş ve işletmelerle ilgili ise adli işlem başlatılacak.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada yeni tedbirleri açıklamıştı.
İçişleri Bakanlığı, bu yılın 10 aylık döneminde kadın cinayetlerinin, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27 oranında düştüğünü açıkladı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadeleye yönelik yürütülen çalışmalar sonuç vermeye devam ediyor. 1 Kasım 2019-1 Kasım 2020 tarihleri arasında Polis Merkezi Amirliklerinde ve Jandarma Karakollarında görev yapan 128 bin 798 kollukpersoneline ‘Aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadele’ eğitimi verildi. Polis sorumluluk bölgelerinde kurulan bin 5 adet aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadele büro amirliğinde profesyonelleşme sağlandı. Yıl sonuna kadar 140 bin personele daha eğitim verilmesi planlanıyor.
YÜZDE 27 ORANINDA DÜŞTÜ
Eğitimli kolluk personelince doldurulan ‘Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddet Olay Kayıt Formu’ doğrultusunda, aile içi ve kadına şiddet olaylarında risk analizleri artık daha etkin şekilde yapılabiliyor. Bu sayede yılın 10 aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre 6284 sayılı kanun kapsamında şiddet mağdurlarına yönelik koruyucu tedbir kararı yüzde 46, şiddet uygulayanlara yönelik önleyici tedbir kararı yüzde 70 oranında arttı. Bu yılın 10 aylık döneminde kadın cinayetleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27 oranında düştü. Bu yılın ekim ayı ile bir önceki yılın aynı dönemi mukayese edildiğinde ise azalış yüzde 14 oldu.
545 BİN KİŞİ KADES’İ İNDİRDİ
Acil durum anlarında kolluk birimlerine kolayca ihbarda bulunulması amacıyla hizmete sunulan Kadın Destek Uygulaması’nı (KADES) 545 bin 579 kişi indirdi. 45 bin 920 kadın ise acil durumlarda uygulamayı kullanarak ihbarda bulundu. KADES’in etkin ve yaygın kullanımı da aile içi ve kadına yönelik şiddet oranlarının düşüş göstermesinde önemli pay sahibi oldu. Ayrıca şiddet mağdurlarının ve sivil toplum kuruluşlarının sosyal medya üzerinden yapmış olduğu ihbarlara kolluk kuvvetleri tarafından hızlı bir şekilde müdahale ediliyor.
İçişleri Bakanlığı, güvenlik güçlerince 2020 yılı içerisinde gerçekleştirilen 2 bin 430 alkollü içki kaçakçılığı/sahteciliği operasyonunda, 3 bin 547 şüpheli hakkında adli işlem yapıldığını, 1 milyon 20 bin 819 litre ile 220 bin 911 şişe sahte/kaçak alkollü içki ele geçirildiğini açıkladı. Son zamanlarda yaşanan sahte içki zehirlenmeleriyle ilgili yakalanan 100 şüpheliden 40’ının tutuklandığı belirtildi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, toplum sağlığının korunması amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı birimlerince 2020 yılında 2 bin 430 alkollü içki kaçakçılığı/sahteciliği operasyonu gerçekleştirildi. Açıklamada, “Operasyonlarda 3 bin 547 şüpheli hakkında adli işlem yapılmış, 1 milyon 20 bin 819 litre ile 220 bin 911 şişe sahte/kaçak alkollü içki ele geçirilmiş, 142 adet yasa dışı alkollü içki imalathanesi deşifre edilmiştir. Son zamanlarda meydana gelen alkollü içki zehirlenmesine bağlı yaşanan ölüm olaylarıyla ilgili olarak yakalanan 100 şüpheliden 40’ı tutuklanmıştır” denildi.
‘OPERASYONLAR KARARLILIKLA DEVAM EDECEK’
Ölümlere sebebiyet veren sahte alkollü içkilerin bir kısmının marketlerde satılan yüzey temizleyicilerinden, bir kısmının da metanol oranı yüksek olan etil alkol etiketli ürünlerden üretildiğinin tespit edildiği belirtilerek “Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı koordinesinde 12-13 Ekim 2020 tarihlerinde; İzmir, İstanbul ve Mersin illerinde ölümlere sebebiyet veren etil alkolün üretildiği ve depolandığı tespit edilen 4 adrese yönelik İzmir ve İstanbul illerinde gerçekleştirilen operasyonlarda 16 bin 585 litre etil/metil alkol, 4 adet damıtma kazanı ve alkol imalatında kullanılan çok sayıda malzeme ele geçirilmiştir. Ülke genelinde gerçekleştirilen ‘Alkol’ operasyonu kapsamında etil alkol ve alkollü içki satışı yapılan 3 bin 98 iş yerinde arama ve denetleme yapılmıştır. Emniyet ve jandarma birimlerimizce alkollü içki zehirlenmesi vakalarının ilk görüldüğü 05 Ekim ile 23 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen operasyonlarda 161 bin 62 litre ile 6 bin 102 şişe sahte/kaçak alkollü içki ele geçirilmiştir. Vatandaşlarımızın sağlığını tehdit eden kaçak ve sahte içkiye yönelik operasyonlarımız kararlılıkla devam etmektedir” ifadeleri kullanıldı.
Son Dakika Haber: İçişleri Bakanlığı, ”Bugün Reuters kaynaklı “Türkiye’de sokağa çıkma yasakları gelebilir” haberi tamamen asılsızdır. Daha önce de söylediğimiz gibi sahte genelgelere, isimsiz kaynaklara ve manipülatif haberlere itibar edilmemelidir” açıklamasında bulundu.
İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı, virüs tedbirleri kapsamında yeniden sokağa çıkma kısıtlamalarının geleceği yönündeki haberi yalanladı.
Twitter’dan açıklamada bulunan Çataklı, o haberin tamamen asılsız olduğunu vurguladı.
İçişleri Sözcüsü, “Daha önce de söylediğimiz gibi sahte genelgelere, isimsiz kaynaklara ve manipülatif haberlere itibar edilmemelidir.” uyarısında da bulundu.
Son Dakika Haber: İçişleri Bakanlığı, Hatay Amanoslar’da düzenlenen operasyonda, firari eski HDP milletvekili Demir Çelik’in ‘gri kategori’de aranan oğlu sağ yakalandığını duyurdu.
Hatay Amanoslar’daki operasyonda sağ yakalanan teröristin, yurt dışında kaçak bulunan eski Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı ve 24. Dönem HDP Muş Milletvekili Demir Çelik’in “gri kategori”de aranan oğlu “Savaş” kod adlı Yoldaş Selim Çelik olduğu belirlendi.
İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Hatay Amanoslar’da bölgede keşif ve gözetleme icra eden güvenlik korucularının operasyonu sonucunda, 1 teröristin öldürüldüğü, 1 teröristin ise sağ yakalandığı belirtildi.
Açıklamada, sağ yakalanan teröristin, bir dönem Varto Belediye Başkanlığı, 2008-2010’da BDP Genel Başkanlığı ile 24. Dönem HDP Muş Milletvekilliği yapan ve halen yurt dışında kaçak olan Demir Çelik’in oğlu “Savaş” kod adlı Yoldaş Selim Çelik olduğu kaydedildi.
Terörden Arananlar Listesi’nde “gri kategori”de yer alan Çelik’in 2 uzun namlulu silah, 1 tabanca ve çok sayıda mühimmatla yakalandığı ifade edildi.
İçişleri Bakanlığı, bugün itibariyle 19 ilde 20 bin 232 kişinin yaşadığı 34 yerleşim yerinde karantina tedbirlerinin uygulandığını açıkladı.
İçişleri Bakanlığı, ülke genelinde karantinaya alınan yerleşim yerlerine ilişkin son bilgileri paylaştı. Açıklamada 34 yerleşim yerinde karantina uygulamasının devam ettiği belirtilirken, 1064 yerleşim yerinde ise karantina tedbirinin sona erdiği kaydedildi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada;
Covid-19 salgını sebebiyle il ve ilçelerde mülki idare amirleri başkanlığındaki umumi hıfzıssıhha kurullarınca yerleşim yerlerine ilişkin karantina kararlarına devam edilmektedir.
Bu kapsamda bugün itibarıyla ile 19 ilimizdeki, 1 belde, 21 köy ve 12 mahalle olmak üzere toplam 34 yerleşim yerinde karantina tedbiri uygulanmaktadır.
Karantina uygulaması devam eden yerleşim yerinde yaşayan kişi sayısı 20 bin 232’dir.
Toplam 70 ilimizdeki 1064 yerleşim yerinde ise karantina uygulaması sona erdirilmiştir” denildi.
İçişleri Bakanlığı’nca, yarın ülke genelinde ‘Sağlık İçin Hepimiz İçin’ sloganıyla kapsamlı koronavirüs denetimi gerçekleştirileceği açıklandı.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre; İçişleri Bakanlığı 81 İl Valiliğine yarın gerçekleştirilecek olan koronavirüs denetimleriyle ilgili genelge gönderdi. Genelgede, koronavirüs salgınıyla mücadele içerisinde bulunulan kontrollü sosyal hayat döneminde temel prensipler olan temizlik, maske ve mesafe kurallarının yanı sıra tüm iş kolları ve yaşam alanları için belirlenen tedbirlere uyulması ve vali/kaymakamlar koordinasyonunda sürdürülen denetim faaliyetlerinin, salgınla mücadelede başarı açısından büyük önem taşıdığına vurgu yapıldı. Bugüne kadar sahada gerçekleştirilen ve kamuoyunda görünürlüğü yüksek olan denetim faaliyetlerinin toplumda hastalığa karşı bilinç oluşturulması ve tedbirlere uymayanlara yaptırım uygulanmasının salgınla mücadeleye önemli katkı sunduğu belirtildi.
VATANDAŞLARIN YOĞUN OLDUĞU YERLERİ KAPSAYACAK
Genelgede yarın gerçekleştirilecek denetimlerin kapsamıyla ilgili de bilgilere de yer verildi. Buna göre; yarın tüm il ve ilçelerde, bizzat valiler, kaymakamlar, belediye başkanları, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri ve personeli, köy/mahalle muhtarları, meslek odaları, genel kolluk birimleri ve özel kolluk görevlilerinin katılımıyla oluşturulan ekipler tarafından ‘Sağlık İçin Hepimiz İçin’ sloganı ile yaşamın tüm alanlarını kapsayacak şekilde genel denetimler gerçekleştirilecek. Denetimler; vatandaşların yoğun olarak bulunduğu başta şehir içi ve şehirlerarası toplu ulaşım araçları ile lokanta, kafe, restoranlar olmak üzere, konaklama tesisleri, alışveriş merkezleri, pazar yerleri, sosyete pazarları, kahvehane, kıraathane, çay bahçesi, nikâh merasimi şeklinde yapılan düğün törenleri, berber/kuaför/güzellik merkezleri, internet kafe/salon ve elektronik oyun yerleri, otogarlar, ticari taksiler, taksi durakları, park/piknik alanları, lunapark/tematik parklar ve bilumum yaşam alanlarını kapsayacak şekilde planlanacak. Denetimlerin vatandaşların gün içerisinde toplu olarak bulundukları ana caddeler, alışveriş yerleri, park ve bahçeler, otogarlar vb. kalabalık yerlerde yoğunlaştırılacak.
HES KODUNA AĞIRLIK VERİLECEK
Denetimlerde gece kulübü, pavyon, bar, birahane gibi genelgeler çerçevesinde faaliyetlerine izin verilmeyen işyerlerinin fiilen açık tutulup tutulmadıkları, 00.00’dan sonra müzik yayını yapılıp yapılmadığı ve şehirlerarası toplu ulaşımda HES Kodu zorunluluğuna uyulup uyulmadığı hususlarına ağırlık verilecek. Okulların kademeli olarak açılması sebebiyle okulların çevresindeki kafe, restoran, internet kafe vb. yerler ile okul servislerinin denetlenmesi konusunda özen gösterilecek.
DENETİMİN GÖRÜNÜRLÜĞÜ EN ÜST SEVİYEDE TUTULACAK
Denetimlerde vatandaşların kalabalıklar halinde bir araya gelebildikleri etkinlik ve yerlerde temizlik, maske ve fiziki mesafe kurallarına uyulup uyulmadığına özellikle dikkat edilecek. Denetim faaliyetlerinin etkinliği ve görünürlüğü en üst seviyede tutulacak. Denetimler sırasında vatandaşlara yönelik rehberlik edici ve bilinçlendirmeye yönelik faaliyetlere ağırlık verilecek. Hemen giderilebilir nitelikte anlık uygulamalardan kaynaklı süreklilik taşımayan aykırılıklar için birinci ihlalde uyarı, ikinci ihlalde idari para cezası, işyeri, ticari taksi ve toplu ulaşım araçları için üçüncü ihlalde 1 gün, dördüncü ihlalde 3 gün şeklinde faaliyet durdurma cezası teklifleri mülki idare amirine iletilecek. Halk sağlığı açısından ciddi anlamda risk oluşturan ve süreklilik oluşturan ya da kurallara/önlemlere aykırı davranışlarda ısrar edilen aykırılıklar için ise İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurullarınca belirlenecek cezalar mülki idare amirlerince uygulanacak.
İçişleri Bakan Yardımcıları İsmail Çataklı, Mehmet Ersoy ve Muhterem İnce, tepki çeken paylaşımı nedeniyle Anayasa Mahkemesi (AYM) Üyesi Engin Yıldırım’ı istifaya davet etti.
Bakan Yardımcıları İsmail Çataklı, Mehmet Ersoy ve Muhterem İnce, Twitter hesaplarından, ‘Işıklar yanıyor’ paylaşımı ile tepki çeken AYM Üyesi Engin Yıldırım’a istifa çağrısında bulundu. Çataklı paylaşımında, “Dün ‘Genelkurmay’ın ışıkları yanıyor’ diyerek darbecilere selam çakanların bugün görevini üstlenenler bir saniye durmasın, istifa etsin!” dedi.
Ersoy ise, “Hesabı kilitlemek yetmez. Derhal istifa edin!” derken, İnce de “Vesayet özlemine milletimizin tepkisi böyle hesabı kilitletir. Ama yetmez, istifa gerekir, bekliyoruz” ifadesini kullandı.
NE OLDU?
AYM üyesi Engin Yıldırım’ın sosyal medyadan yaptığı paylaşım tartışma yarattı.
Sosyal medya hesabından “Işıklar yanıyor” diyerek AYM binasının fotoğrafını paylaşan Yıldırım’a hem hükümetten hem de AK Parti’den tepkiler gecikmedi. Tepki açıklamalarında; ” Paylaşımda darbe iması var” denildi, demokrasi vurgusu yapıldı. Yıldırım, Twitter’dan yaptığı ‘Işıklar yanıyor’ paylaşımının ardından yeni bir açıklama yaptı. Yıldırım, “Demokrasi dışı oluşum ima etmem söz konusu değildir” dedi.
Önce İçişleri Bakanlığı’nın resmi sosyal medya hesabından “Işıklarımız hiç sönmüyor” denilerek bakanlık binasının fotoğrafı paylaşıldı.
“IŞIKLARI MİLLET AÇAR, MİLLET KAPATIR”
Yıldırım’ın paylaşımına hükümetten art arda tepkiler geldi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Twitter hesabında “Vesayet özlemi içinde olanlar, hukuk adına konuşma ehliyetini yitirirler. Işıkları millet açar, millet kapatır” ifadelerini kullandı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da “AYM üyeleri arasında belli ki vesayet özlemi çekenler var. Kimse merak etmesin, milletimiz feraset sahibidir, lüzumsuz ışıkları söndürmeyi iyi bilir” paylaşımında bulundu.
“DEMOKRASİMİZİ KİMSE TEHDİT EDEMEZ”
Paylaşıma AK Parti’den de tepkiler geçikmedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı sosyal medya hesabından “Herkes, eylem ve söylemiyle görev yaptığı yer ve kurumun ‘mehabetini’ gözetmekle mükelleftir. Aksi takdirde layık olmadığı yerde fuzuli şagil durumunda demektir.” değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de AYM’nin, kendi üyesinin anayasal düzeni lağveden darbeci bir tarihe atıf yapmasına müsaade etmemesi gerektiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Bir AYM üyesinin anayasal düzeni tehdit etmesi hukuksuzluktur. Türkiye’nin demokrasiyi korumakla görevli kurumları görevlerinin başındadır. Demokrasimiz her türlü tehditten daha güçlüdür. Demokrasimizi koruma konusunda kararlılığımız kesindir. Milletimiz adına demokrasimizi korumaya yeminliyiz. Demokrasimizi kimse tehdit edemez. Bir Anayasa Mahkemesi üyesi, Türkiye’nin hukuk güvenliğini ihlal edemez. Cunta ağzıyla konuşanların anayasal düzenimizi hedef almasına müsaade etmeyeceğiz. Darbeci zihniyetin kurumlarımızda olmasına tahammül edemeyiz.”
SÖZCÜ ÇELİK’TEN İKİNCİ AÇIKLAMA
Sözcü Ömer Çelik saatler sonra yeniden Twitter’dan açıklama yaptı. Çelik, ”
Türkiye’ye geçmişte acılar yaşatmış müdahalelerin sloganının bir Anayasa Mahkemesi Üyesi tarafından kullanılması utanç verici bir saygısızlıktır.
Hukuktan başka bir dili olmaması gereken bir AYM mensubunun hukuku katletmenin sembolü olan bir dille konuşması vahimdir.
Türkiye’nin gerçek hukukçuları en son 15 Temmuz darbe girişiminde teröristlerin müdahalesine güçlü bir direniş gösterdiler. Gerçek hukukçular demokrasiyi koruma mücadelesi verdiler.
AYM Üyesi’nin kullandığı dil ise milleti tehdit etmenin ve hukuku yıkan müdahalelerin dilidir.
Müdahaleler anayasal düzeni yıkmış ve milletimize büyük acılar yaşatmıştır. Müdahalelerin neticesinde hukuk düzenimiz ortadan kaldırılmıştır. Varlık sebebi hukuk olan AYM’de bir üye ise hukuku katleden müdahalelerin diliyle konuşuyor… Bu kabul edilemez.
MUŞ’TAN JÜRİSTOKRASİ VURGUSU
Sosyal medyadan paylaşımda bulunan AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş ise, “Anayasa Mahkemesi üyesinin tehdit iması içeren “AYM’nin ışıkları yanıyor” sözlerini kınıyoruz.” dedi. “Hiçbir kurum ya da kişinin milli idareye gözdağı veremeyeceğini” belirten Muş, “Jüristokrasi heveslilerine bu millet fırsat vermez!” ifadelerini kullandı.
BÜLENT TURAN: UCUZ TROLLÜK
AYM üyesi Yıldırım’a bir tepki de AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan’dan geldi. Paylaşımları “saçma ve ucuz trollük” olarak niteleyen Turan, “AYM Başkanı ve diğer üyelerin buna dur demesi” gerektiğini söyledi.
“AYM üyesi olmuş birinden devlet adabı, yargıç ağırlığı ve ciddiyeti beklemek hakkımız!” diyen Turan, “Bu imalı ifadenin ne demek olduğunu bilmiyor muyuz?! Bu ne saçmalık, kendinize gelin!” ifadelerini kullandı.
Politikada “Işıklar yanıyor” ifadesi, darbe söylentileri olduğu dönemlerde Genelkurmay Başkanlığı yerleşkesi için kullanılıyordu.
YILDIRIM’DAN TEPKİLERE YANIT
Tepkiler üzerine yeni bir tweet atan Yıldırım, “‘Işıklar yanıyor’ derken hukukun ışığını kastettim, başka ışıkları değil” ifadelerini paylaştı.
Yıldırım yoğun tepkiler üzerine twitter hesabını genel erişime kapattı.
“GAYEM, AYM’NİN BİR HUKUK IŞIĞI OLDUĞUNA VURGU YAPMAKTI”
Yıldırım, paylaşımını sildikten sonra yeni bir tweet attı. Yıldırım, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Şahsi Twitter hesabımda yaptığım paylaşımda kullandığım ibare maksadı aşan bir şekilde yorumlandı ve bundan büyük bir üzüntü duymaktayım. Gayem, AYM’nin bir hukuk ışığı olduğuna vurgu yapmaktı. Demokrasi dışı tüm oluşum, araç ve teşebbüsleri ima etmem asla söz konusu değildir.”
Alkollü içki zehirlenmesine bağlı olarak farklı illerde yaşanan ölüm olaylarına ilişkin İçişleri Bakanlığı’ndan flaş açıklama yapıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Son zamanlarda alkollü içki zehirlenmesine bağlı olarak farklı illerimizde ölüm olayları yaşanmıştır. Olaylarla ilgili Emniyet birimlerimizce yapılan operasyonlar neticesinde yakalanan 58 şüpheliden 7’si tutuklandı. Yaşanan ölüm olaylarına sebebiyet veren sahte etil alkollerin kaynağının tespitine yönelik Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı koordinesinde İzmir, Mersin ve İstanbul KOM Birimlerince gerçekleştirilen çalışmalar neticesinde tespit edilen 2 depoya yönelik 12.10.2020 tarihinde operasyon gerçekleştirilmiştir. Yapılan aramalarda 10.505 litre etil alkol, 1.550 adet boş bidon, 1.000 adet kapak, 3 adet içki üretim makinası ve çok sayıda sahte etil alkol etiketi ele geçirilmiştir. Olaylarla ilgili olarak 5 şüpheli gözaltına alınmıştır. Yapılan operasyonlarla etil alkolün piyasaya dağıtılması engellenerek daha fazla can kaybı yaşanmasının önüne geçildi.”
“Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Birimlerince ölüm olayları sonrasında 5- 11/10/2020 tarihleri arasında yapılan operasyonlarda 16.737 litre etil alkol, 3.253 litre ile 2.495 şişe sahte alkollü içki ele geçirildi. Son günlerde meydana gelen olaylarla ilgili olarak yaptığımız araştırmalar ve elde ettiğimiz bulgular sonucunda; marketlerde satılan ve dezenfektan olarak kullanılan etil alkol bazlı yüzey temizleyici sıvılara, içki aromaları karıştırmak suretiyle içilmesinden dolayı zehirlenme vakalarının yaşandığı anlaşıldı.”
İçişleri Bakanlığı’nca, aile içi ve kadına yönelik şiddet olaylarıyla mücadele kapsamında yürütülen çalışmalar ve alınan tedbirler sayesinde, 2020’nin 9 ayında kadın cinayetlerinin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29 düştüğü açıklandı. Bu yılın eylül ayı ile geçen yılın aynı dönemi kıyaslandığında ise düşüş yüzde 42 oldu.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinesinde, İçişleri, Milli Eğitim, Adalet, Sağlık Bakanlıklıları ortaklaşa ‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon’ planı hazırlamış, bu plan çerçevesinde İçişleri Bakanlığı 1 Ocak’ta 81 il valiliğine genelge gönderilmişti. Genelge kapsamında İçişleri Bakanlığı’nca, polis sorumluluk bölgesinde, 6284 sayılı Kanun kapsamında yürütülen tüm iş ve işlemlerin il/ilçe düzeyinde tek elden takibinin yapılması amacıyla il düzeyinde bulunan ‘Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirliği’, ilçe düzeyine de yaygınlaştırıldı. Büro amirliği sayısı 81’den bin 5’e çıkartıldı.
112 BİN 478 KOLLUK PERSONELİNE EĞİTİM VERİLDİ
1 Kasım 2019 ile 1 Ekim 2020 tarihleri arasında polis merkezi amirliklerinde ve jandarma karakollarında görev yapan 112 bin 478 kolluk personeline ‘aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadele’ konusunda eğitim verildi. Söz konusu eğitimlere Covid-19 salgını sebebiyle uzaktan eğitim modeliyle devam edildi. Yıl sonuna kadar 150 bin kolluk personeline daha eğitim verilmesi planlanıyor. Kadına karşı işlenen suçlara yönelik soruşturmalar, daha önceleri polis merkezlerindeki görevli personel tarafından yürütülürken, 2020 yılı Ocak ayı itibariyle yeni kurulan birimlerde konusunda eğitimli personel tarafından yürütülmeye başlanıldı. 6284 sayılı Kanun kapsamına giren, ancak yalnızca adli bir olay olarak değerlendirilen tehdit, hakaret vb. olaylara ilişkin müracaatlar, yeni kurulan birimlerde titizlikle ele alınmaya başlandı.
KORUYUCU TEDBİR KARARI YÜZDE 48, ÖNLEYİCİ TEDBİR KARARI YÜZDE 71 ARTTI
Eğitimli kolluk personelince doldurulan ‘Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddet Olay Kayıt Formu’ doğrultusunda risk analizleri artık daha etkin şekilde yapılabiliyor. Bu sayede bu yılın 9 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre 6284 sayılı Kanun kapsamında şiddet mağdurlarına yönelik koruyucu tedbir kararı yüzde 48, şiddet uygulayanlara yönelik önleyici tedbir kararı yüzde 71 arttı. Kadınların acil durumlarda yardım isteyebilecekleri Kadın Acil Destek (KADES) uygulaması İçişleri Bakanlığı’nca 2018 yılında hizmete girdi. Uygulamayı bugüne kadar 536 bin 291 kişi indirdi. 42 bin 802 kadın, acil durumlarda ihbarda bulundu. Şiddet mağdurlarının ve sivil toplum kuruluşlarının sosyal medya üzerinden yapmış olduğu ihbarlara da kolluk kuvvetleri tarafından takip edilerek, anında müdahale edildi.
KADIN CİNAYETLERİ YÜZDE 29 DÜŞTÜ
Alınan tedbirler sayesinde, 2020 yılının dokuz ayı ile bir önceki yılın aynı dönemi mukayese edildiğinde, kadın cinayetlerinde yüzde 29’luk bir düşüş sağlandı. Bu yılın eylül ayı ile bir önceki yılın aynı dönemi mukayese edildiğinde ise azalış yüzde 42 oldu. BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi 2018 verilerine göre, 1 milyon kişi başına düşen kadın cinayeti sayısında küresel ortalama 13; Avrupa kıtası ortalaması 7; Türkiye ortalaması ise 3.8’dir.
Ayrıca, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı arasında imzalanan ‘Pilot Uygulama İşbirliği Protokolü’ kapsamında Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığı bünyesinde kurulu bulunan ‘elektronik izleme merkezindeki sistemden’ istifade edilerek Ankara, Antalya, Bursa, İstanbul, İzmir, Gaziantep, Adana, Aydın, Eskişehir, Denizli, Malatya, Mersin, Samsun, Sakarya ve Trabzon olmak üzere 15 ilde polis jandarma sorumluluk bölgesinde elektronik kelepçe uygulaması hayata geçirilmişti. Elektronik kelepçe uygulaması ile 6284 sayılı Kanun kapsamında Aile Mahkemeleri hâkimleri tarafından verilen kararlara istinaden, şiddet uygulayan ya da uygulama ihtimali bulunan kişilerin şiddet mağdurlarına yaklaşıp yaklaşmadığı izlenebiliyor. İhlal olduğu takdirde mağdurda ve failde bulunan cihazlara bildirim gönderilerek ikaz yapılabiliyor. İhlalin devamında ise izleme merkezindeki görevlilerce ilgili kolluğa haber verilerek ihlali yapan faile müdahale edilmesi sağlanıyor.
182 VAKADA ELEKTRONİK KELEPÇE UYGULANDI
Uygulama kapsamında şu ana kadar 182 vakada elektronik kelepçe kullanıldı. Halen 57 vaka Adalet Bakanlığı bünyesinde kurulu bulunan ‘elektronik izleme merkezinde’ aktif olarak takip ediliyor. 2020 yılı sonuna kadar İçişleri Bakanlığı Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi’nde (GAMER) kurulacak yeni izleme merkezi ile uygulama, ülke geneline yayılacak.