Etiket: içme suyu

  • Tutdere’den içme suyu açıklaması

    Tutdere’den içme suyu açıklaması

    Konteyner kentlerde içme suyu sorununun devam ettiğini belirterek açıklamalarda bulunan Milletvekili Abdurrahman Tutdere, “İçme suyu yokluğu ve eksikliği insanlarımızı canından bezdirmiş durumda. Kadınlar, çocuklar bir bardak suya hasret. En temel insan hakkı olan temiz içme suyuna erişim hakkından faydalanamayan, temiz içme suyuna erişemeyen binlerce insanımızın mağduriyetini size iletmek için söz aldım. Konteyner kentlerde içme suyu sorunu devam ediyor, içme suyu yokluğu ve eksikliği insanlarımızı canından bezdirmiş durumda; kadınlar, çocuklar bir bardak suya hasret. Adıyaman’da K2 konteyner kenti başta olmak üzere konteyner kentlerde içme suyu sorunu var. Şehir şebeke suyunun içilebilir olup olmadığı konusunda Sağlık Bakanlığından ve Halk Sağlığından yeterli ve tatmin edici açıklamalar yapılmıyor. Milletimiz bu konuda ayrıntılı ve tatmin edici bir açıklama bekliyor. Ben buradan Hükûmete çağrı yapıyorum. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında halkımızı, vatandaşlarımızı, deprem mağdurlarını bir bardak suya hasret bırakmayın diyorum” diye konuştu.

  • İçme suyu hatları yenileniyor

    İçme suyu hatları yenileniyor

    Ekipler son olarak Ula Ataköy Mahallesinde çalışma gerçekleştirirken, bölgede sürekli arızaların oluştuğu ve su kesintilerine neden olan hattın önemli bir bölümünü yenilendi.

    Çalışmalar kapsamında kullanım ömrünü tamamlamış olan hat modern ve uzun ömürlü borularla değiştirilirken uzun bir süre vatandaşlara sorunsuz olarak hizmet verecek.

    Ekipler, hattın kadastral yola taşınması için çalışma başlattı

    Yine Ataköy Mahallesinde bulunan hatların vatandaşların arazilerinde bulunması nedeniyle buralarda meydana gelen arızalara müdahale edilmesinde zorluk yaşanıyordu. Bu nedenle MUSKİ ekipleri hem vatandaşların arazilerine zarar vermemek hem de arızalara hızlı müdahale edebilmek için hattın 1300 metrelik kısmını kadastral yola taşımak için çalışma başlattı. Çalışmaların önemli bir kısmı tamamlanırken, kalan kısmın da kısa sürede tamamlanıp vatandaşların hizmetine sunulması planlanıyor.

  • İlk kez içme suyuna kavuşuyor

    İlk kez içme suyuna kavuşuyor

    Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Antalya Su ve Atıksu İdaresi Genel Müdürlüğü Antalya’nın Kumluca ilçesine bağlı Karacaören Mahallesi’nde içme suyu verilmesi için çalışmalara başladı. 6 Milyon TL’ye malolacak içme suyu hattında 10 kilometre 110’luk Yüksek Yoğunluklu Polietilen (HDPE) boru, 8 kilometre 63’lük HDPE boru kullanılacak.

    İlk kez içme suyu gelecek

    Projenin hayata geçirilmesiyle Karacaören Mahallesinde yaşayan toplam 200 haneye ilk kez içme suyu ulaştırılması sağlanacak. Çalışmalar hakkında bilgi veren ASAT Kumluca Şube Müdürü Tarık Tuzcular “Karacaören Mahallesi Asar Deresi mevkiinde yaklaşık 200 hanemiz bulunuyor. Burada içme suyu sorunu yaşanıyordu. Evlerde içme suyu yoktu. Vatandaşlarımız içme suyunu kendi imkânları ile taşıyordu. Muhtarlarımız ve vatandaşlarımızdan gelen talepler hedefinde Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanımız Sayın Muhittin Böcek’in talimatıyla bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Söz konusu mahallemizde çalışmalarımızı en kısa zamanda tamamlayıp vatandaşlarımızı sağlıklı içme suyuna kavuşturacağız” diye konuştu.

    Hasret bitiyor

    Karacaören Mahalle Muhtarı Abdullah Gülez içme suyu çalışmasının başlamasından memnuniyet duyduklarını belirtti. Muhtar Gülez, “Mahallemizde yaşayan vatandaşlarımız su ihtiyacını sulama kuyularından kovalar ile taşıyarak sağlıyordu. Kadınlarımız bulaşıkları ve çamaşırları ellerinde yıkamak zorunda kalıyordu. Yıllardır çektiğimiz hasret sona eriyor suyumuza kavuşuyoruz” dedi.

    Başkana teşekkür

    Mahalle sakinlerinden Hatice Arıcan da kadınlar için suyunun çok önemli olduğunu belirterek “İçme suyumuz olmadığı için dinamo ile kuyudan su çekiyorduk. Elektrikler gittiği zaman o da işe yaramıyordu. İçme suyumuz geleceği için çok mutluyuz. Başkanımız Muhittin Böcek’e çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • Malatya’da içme suyu normale döndü

    Malatya’da içme suyu normale döndü

    Bazı bölgelerde kullanımın az olması ve bireysel su depolarından kaynaklı bulanıklığın görülebileceğinin altının çizildiği açıklamada, suyun içilmesi ve kullanılması ile ilgili bir sakıncanın olmadığı duyuruldu.

    MASKİ’den yapılan açıklamada şu şekilde: “10 Ağustos Perşembe günü ilimizde yaşanan depremin ardından şehrimizin içme suyu ihtiyacını karşılayan Gündüzbey Kaptaj Tesisi içme suyu ana kaynağımızda bulanıklık oluşmuştu. Laboratuvar ortamında yapılan incelemeler neticesinde bugün itibariyle kaynak suyumuz normale dönmüştür.

    İçme ve kullanma açısından bir sakınca yoktur. Ancak; içme suyu kullanımının az olduğu bölgeler ana şebekede hattında bekleyen su ve bireysel su depolarında kaynaklı bazı yerlerde bulanıklık gözükmektedir. MASKİ Genel Müdürlüğümüze ait merkezdeki tüm içme suyu depolarında gerekli temizlik ve hijyen çalışmaları tamamlanmıştır. Apartman ve sitelerde bulunan bireysel içme suyu depolarının acilen temizletilmesi gerekmektedir.”

  • Depremler sonrasında içme suyu temiz çıktı

    Depremler sonrasında içme suyu temiz çıktı

    İl Müdürlüğünde gerçekleştirilen basın toplantısında deprem sonrasını değerlendiren Sağlık İl Müdürü Doktor Öğretim Üyesi Erhan Berk, 6 Şubat’ta yaşanan depremlerin ardından yaşanan suda çamurlaşma üzerine 11 bin 582 kaynaktan numune alınarak, ölçüm yapıldığını ifade etti. Düzenli olarak ölçümlerin sürdüğünü ve salgın hastalık yaşanmadığını belirten Sağlık Müdürü Berk, “Haftanın 7 günü çevre sağlığı ekibindeki arkadaşlarımız bu işi takip ediyor. Mikrobiyolojik olarak da 2 bin 763 takip yaptık. Su kaynaklarımızda mikrobiyolojik ve partikül olarak herhangi bir problemimiz yok. Ama uzun süreli bir çamurlanma olduğu için şebekede ya depolarda ciddi bir tortu birikimi oldu. Şu anda musluklarda çamurlu su akmasının nedeni kaynaklardan gelen sudan kaynaklanmıyor. Tamamıyla şebeke veya kendi su depolarından kaynaklanıyor. Burada özellikle istirhamımız şudur. Şebekeden çamur ya da tortu kalmaması için MASKİ konu ile ilgili gerekli tahliyelerini yaptı. Bununla ilgili özellikle binalardaki, sitelerdeki, iş yerlerindeki su depolarının temizlenmesi gerekiyor. Çok şükür şebekemizde bugün olarak mikrobiyolojik bir sıkıntımız yoktur. Özellikle şebekedeki suyun ve depoların temizlenmesi ile daha sağlıklı bir suya erişebileceğimizi öngörebiliriz” dedi.

    Depremlerin hemen ardından sağlık hizmetlerinin aksamadan devam ettiğini hatırlatan Berk, “Sağlık çalışanları olarak ilk deprem itibariyle bütün hastanelerimiz açıktı. Aynı şekilde hizmetlerine devam ettiler. Gerek polikliniklerde gerek acil serviste herhangi bir hizmet sıkıntısı yaşanmadı. 112 acil sağlık hizmetleri olarak da bir merkezimizde, Doğanşehir ve Akçadağ ilçelerimizde hastanelerimiz açık olarak hizmet vermeye devam etti. Hiçbir hastanemizde ve acil servislerimizde sorun yaşamadık” dedi.

    Elazığ’dan gelen destekle birlikte toplam 90 ekibin yaralılara müdahale ettiklerini ifade eden Müdür Berk, “Malumunuz bu deprem bütün vatandaşlarımızda olduğu gibi sağlık çalışanlarımızı da çok etkiledi. Ama biz geçen 4.5 aylık sürede faaliyetlerimizi normale dönüştürme yolunda çabalar sarf ettik. İnşallah Allah nasip ederse 3 Temmuz itibariyle hastanelerimiz 6 Şubat depremi öncesinde dönmüş olacak” ifadelerine yer verdi.
    Şuanda sadece Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tadilatın devam ettiğini belirten Berk, ay sonu itibariyle burada da çalışmaların tamamlanacağını ve hastanenin hizmete devam edeceğini söyledi. Malatya’daki tüm hastanelerin depreme dayanıklı yapıldığını ve dolayısıyla hiçbir hastanede ağır hasar yaşanmadığını belirten Berk, “Sadece Pütürge Devlet Hastanemizde bir tedirginlik olduğu için, ilk anda bir taşıma olayı oldu ama İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümündeki görevlilerin yaptığı performans ölçümüyle herhangi bir problemin olmadığı, herhangi bir sıkıntının olmadığı tespit edildi. Onun üzerine tadilat işlemlerine başlıyoruz inşallah tekrar kötülüğe devlet hastanemiz yakın süreçte eski yerine geçecektir” ifadelerine yer verdi.
    Deprem nedeniyle kentte randevu sisteminin de askıya alındığını ancak Temmuz itibariyle yeniden MHRS sistemine geçileceğini belirten Berk, “Bu demek değildir ki MHRS’den randevu alamayan gelip muayene olamayacak. 3 Temmuz’dan sonra da randevusu olmayan vatandaşlarımıza da tedavi hizmetlerini vereceğiz” dedi.

    Deprem sonrası hastanelerin yanı sıra çadır ve konteynerlerde de gerekli sağlık hizmetlerinin aksatılmadan sunulduğunu aktaran Berk, depremden bu yana düne kadar 813 bin 187 vatandaşa, 1. basamakta ise 209 bin 834 kişiye sağlık hizmeti sunulduğunu kaydetti.
    Müdür Berk, suda yaşanan çamurlaşma sonrası 11 bin 582 kaynaktan numune ölçümleri yaptıklarını belirtti.
    Müdür Berk, bugüne kadar 350 sağlık çalışanının konteynerlere yerleştirildiğini hatırlatarak, bu sayıyı yakın zamanda 500’e çıkaracaklarını söyledi. Depremde Malatya’da 12 sağlık personelinin hayatını kaybettiğini belirten Berk, “Allah bütün depremde hayatını kaybedenlere rahmet eylesin. Personelimize de rahmet diliyorum. Sahada olan 3 ambulansımızda enkaz altında kaldı. Bu konuda çok şükür herhangi bir çan kaybımız olmadı” diye konuştu.

  • Bakan Koca’dan deprem bölgesi için içme suyu uyarısı

    Bakan Koca’dan deprem bölgesi için içme suyu uyarısı

    Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından deprem bölgesindeki inceleme ve çalışmalarını sürdüren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin bahçesinde kurulan sahra hastanesinde görevlilerden bilgi aldı.

    Ardından bir basın açıklaması yapan Koca, “6 Şubat’tan beri, büyük bir afetin sonuçlarına karşı mücadele veriyoruz. Bu mücadelede milletimizin desteği her yönüyle bizimledir, Devletimizin tüm imkânları buradadır. Bütün birimlerimiz hizmet için seferber, görev bilinci ile gece gündüz uyanık, gönüllülerin çabası ise tarihe geçecek bir sayfa” dedi. “Milletçe omuz omuza yürüttüğümüz bu süreçte, en büyük gayretimiz, bir an evvel, tüm yaralarımızı sarmak ve afetten etkilenen kardeşlerimizin, tüm ihtiyaçlarını karşılayarak, bir an önce hayatın olağan akışına dönmek içindir” diyen Koca, “Bunun kolay olmadığının hepimiz farkındayız. Ancak durmadan, dinlenmeden gayret edeceğiz. Her bir vatandaşımızın acısını, günbegün hafifletebilmek için gerekenin yapıldığından emin olacağız. Aksi takdirde bu hayat, yerine getirilmemiş bir görev sebebiyle hepimiz için buruktur. Çünkü devlet, halkının sağlığından, saadetinden mesuldür” şeklinde konuştu.

    “45 günde 4 milyon 800 bin kişiye sağlık hizmeti”
    Deprem bölgesinde, koruyucu ve temel sağlık hizmetlerinin hakkıyla sürdürülmesi için, tüm güçleriyle çalıştıklarını ifade eden Koca, “Bin 64 aile sağlığı merkezimizi faal hale getirmiş durumdayız. Çadır kent, konteyner kent gibi toplu yaşam merkezlerinde 176 birinci basamak sağlık ünitesi hizmete alındı. 45 günde 4 milyon 800 bin kişiye sağlık hizmeti sunuldu. Yerleşik sağlık hizmeti imkanı bulunmayan yerlere sunulan mobil hizmet ziyaret sayısı ise 24 bin 500’ü geçti. Bu çerçevede 780 binden fazla kişinin ayağına gidildi” dedi.

    Afetin ilk gününden bugüne kadar deprem bölgesinde 23 bin 678 bebeğin dünyaya geldiğini söyleyen Koca, “Bu zor günlerde dünyaya gözlerini açan bebeklerimizin yeni doğan taramaları, aşıları büyük bir ciddiyetle takip edilmektedir. Aşılama düzeyimiz yüzde 98-99 seviyelerindedir. Bu oranın, afet bölgesi dışındaki bölgelerimizden daha yüksek olduğunu ifade etmek isterim” şeklinde konuştu. Depremler sonrasında, hangi ülkede olursa olsun, gündeme gelme ihtimali olan konulardan birinin de salgın hastalıklar olduğunu kaydeden Koca, “Yeni kurulan toplu yaşam alanlarında salgın riski muhtemel ancak önlenebilecek bir durumdur. Bu bakımdan, ilk günlerden itibaren halk sağlığı konusunda önemli tedbirler aldık ve almaya devam ediyoruz. Depremden hemen sonra, çalışmalarına başlayan Deprem Sonrası Halk Sağlığı Komisyonumuz, son toplantısını iki gün önce gerçekleştirdi. Bölgeden alınan verilerin titizlikle incelendiğini, tedbirlerin merkezi olarak planlandığını ifade etmek isterim. Salgın hastalık olduğu şeklinde bir tespitin, ancak ve ancak belirli kriterlerle yapılabileceği, kesinlikle unutulmamalıdır” dedi.

    “Şu ana kadar herhangi bir salgın söz konusu değildir”
    Salgından hangi şartlarda bahsedilebileceğini de açıklayan Koca, “Belirli bir yerde, belirli bir zamanda, beklenen vaka sayısından daha fazla vaka görülmesi veya, daha önce ülkede görülmemiş olan bir hastalığa dair vakaların görülmesi ya da uluslararası sağlık tehdidi olarak kabul edilen bir hastalığa dair, vaka görülmesi halinde salgından bahsedilebilir. Bilindiği gibi, bölgedeki tüm illerimizden düzenli olarak numune alınıyor. 6 Şubat 2023 tarihinden itibaren incelenen ve farklı zamanlarda ishal şikayetiyle başvuran, hastalardan alınan numunelerde Nörovirus, Escherichia Coli, Rotavirus, Campylobacter ve Adenovirus gibi etkenler tespit edilmiştir. Bu etkenler, salgın tanımına uyacak şekilde, belirli bir yerde, belirli bir zaman aralığında, vaka kümelenmesi şeklinde ve beklenenden fazla sayıda değildir. Bir kez daha söylüyorum; elimizde, salgın tanımıyla örtüşen, ona işaret eden veri kesinlikle yoktur. Dolayısıyla, açıkça ifade etmek isterim ki, deprem felaketini yaşamış illerimizin hiç birinde şu ana kadar herhangi bir salgın söz konusu değildir” şeklinde konuştu.

    İçme suyu uyarısı
    Halk sağlığının korunmasına yönelik en önemli konunun içme suyunun güvenirliği olduğuna dikkat çeken Koca, “İçme sularının güvenle kullanılabilir hale gelmesi, temel önceliklerimizdendir. Bu bakımdan, su analizlerine düzenli olarak devam ediyoruz. Adıyaman’da şebeke suyunun halen içme suyu olarak kullanılması uygun değildir. Yapılan 2 bin 176 su analizinden 481’i uygunsuz sonuç vermiştir. Hatay’da; Antakya, Defne, İskenderun, Samandağ ve Kırıkhan ilçelerimizde şebeke suyunun içme suyu olarak kullanılması uygun değildir. Hatay’da yapılan 3 bin 861 su analizinin 517’si güvenli bulunmamıştır. Şanlıurfa’da ise merkez Haliliye, Eyübiye ve Karaköprü’de şebeke suyu içme suyu olarak kullanılmamalıdır. Yapılan 6 bin 32 analizin 120’si uygunsuz bulunmuştur. Şebeke suyunun içime suyu olarak kullanılmasından kaçınalım. Bu konuda tekrar uyarıda bulunmak istiyorum: Şebeke suyunun içme suyu olarak kullanılması için valilik ve kaymakamlıkların duyurularına uygun hareket edilmelidir. Risk almayalım, birbirimizi riske davet etmeyelim” dedi.

    Eski hastanelerin durumları
    Yaşanılan felaketin sebep olduğu yıkımın bir takım acil tedbirlerin uygulamaya konmasını ve önceden aldıkları kararları hayata geçirmelerinin elzem olduğunu bir kez daha gösterdiğini söyleyen Koca, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Başta Ankara ve İstanbul olmak üzere bütün illerimizde, geçmişten miras aldığımız hastanelerimizin, dayanıklılık kontrollerini yaptırmaya ve tedbirleri uygulamaya devam ediyoruz. Ankara’da daha önce riskli durumları gündeme gelen ve kadrosunu kısmen seyrelttiğimiz Dr. Sami Ulus Çocuk Hastalıkları Hastanesi ile Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesini tahliye ediyoruz. Sami Ulus’un yerine yapılacak 300 yataklı, Dışkapı’nın yerine yapılacak 600 yataklı yeni hastaneler ile birlikte onkoloji eğitim ve araştırma hastanesinin yanına inşa edeceğimiz 600 yataklı hastane projelerimiz tamamlandı. 28 Nisan’da yapım ihalelerini gerçekleştireceğiz. İstanbul’da İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa’ya bağlı Haseki Kardiyoloji Enstitüsü, Samatya’daki İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanemizde ayrılan mekanda hizmet vermeye devam edecektir. Cerrahpaşa Tıp Fakültesinin sağlık hizmet faaliyetini güvence altına alacak şekilde Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesini kullanılacaktır. Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin B ve C bloklarındaki kadın hastalıkları ve doğum ile çocuk sağlığı ve hastalıkları klinikleri tahliye edilerek, Bahçelievler Devlet Hastanesi ve İstanbul Fizik Tedavi Hastanesine taşınacaktır. Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinin B ve C bloklarında halihazırda yürütülmekte olan hizmetler, aynı kampüste bulunan Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Prof. Dr. Asaf Ataseven ek binası ile Sultanbeyli Devlet Hastanesinde sürdürülecektir. İstanbul Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesinin ihtiyacını karşılamak için Gümüşsuyu Ek Binasında ilave kapasite oluşturulacaktır.”

  • Hatay’da içme suyu sıkıntısı

    Hatay’da içme suyu sıkıntısı

    Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilediği illerden olan Hatay’da içme suyu sıkıntısı yaşanıyor. Hatay Büyükşehir Belediyesi, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda kentteki acil içme suyu probleminin artarak sürdüğünü duyurdu. “İlimizde Sağlık Bakanlığı ve HATSU tarafından şehir şebekesi suyunun tahliller sonuçlanıncaya kadar içilmemesi önerildi.” denilen açıklamada “Acil içme suyu problemi ne yazık ki artarak sürmektedir.” ifadeleri kullanıldı.

     “Ambalajlanmış içme suyuna ulaşım konusunda yoğun talep oluyor”

    Belediyenin paylaşımlarında “Hatay genelinde yaklaşık 600 kuyu ve 2 içme suyu arıtma tesisi ile Harbiye, Beşikligöl, Hidirbey, Akçay Eğricek, Bükünsuyu, Pinarbaşi, Arabingölü, Avcılar, Haymaseki kaynağından içme suyu temini sağlanmaktadır.” denildi.

    Tüm suların klorlanarak şebekeye verildiği ve analizlerin İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapıldığı belirtilirken herhangi bir olumsuz sonuç çıktığında HATSU tarafından kaynağın kapatıldığı ifade edildi.

    Belediyenin mesajlarında şu ifadeler kullanıldı:

    Antakya, Defne ve Kırıkhan ilçelerimizde enkazdan kaynaklı su verilemeyen bölgelerde sokak çesmeleri ile de vatandaşa kullanma suyu ulaştırılmaktadır. Hatay’ın özellikle Defne ve Antakya ilçelerinde şişe olarak ambalajlanmış içme suyuna ulaşım konusunda Belediyemize hemşehrilerimizden yoğun talep olmaktadır.

  • Keles’te iki mahalle suya kavuştu

    Keles’te iki mahalle suya kavuştu

    Yıllardır içme suyunda ciddi sıkıntılar yaşayan Akçapınar ve Haydar mahallelerine BUSKİ’den köklü çözüm geldi. Yıllardır su ihtiyacını tankerle karşılanan iki mahalle, kesintisiz içme suyu ile buluştu.

    Akçapınar Mahallesi İçmesuyu Deposu’na incelemelerde bulunan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Keles Haydar Mahallesi içme suyu depo ve isale hatları, arıtma tesisleri, içme suyu, kanalizasyon ve yağmur suyu hatları, derin kuyu sondajları ve su depolarıyla Bursa’nın güçlü bir altyapıya kavuşması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kırsal mahallelerimizde de yaşam kalitesini yükseltiyoruz. Stratejik planımız doğrultusunda 17 ilçeyi kapsayan yatırımlarla hizmetlerimizi bütün vatandaşlarımıza ulaştırıyoruz” şeklinde konuştu.

    BUSKİ’den köklü çözüm

    Daha önce Geynik, Ericek, Mazlumlar ve Osmanlar mahalleleri ile Büyükorhan’ın Piribeyler Mahallesi’nde de aynı projelerle içme suyuna kavuştuğunu belirten Aktaş, “Aynı şekilde içme suyu ihtiyacını tankerlerle taşıyarak karşılayan Haydar Mahallemizin de su sorununu çözdük. BUSKİ ekiplerimiz bu sorunun çözümü için yoğun mesai harcadı. Ekiplerimiz, mahalleye 5 kilometre uzaklıktaki Akçapınar Mahallesi’nde yapılacak derin kuyu sondajı ile sorunun çözülebileceğini tespit etti. Akçapınar’da sondaj başlarken hem Akçapınar’a hem de Haydar Mahallesi’ne su depoları inşa edildi. İki mahalle arasındaki 5 kilometrelik içme suyu hattı imalatının da tamamlanmasının ardından her iki mahalle de kesintisiz ve sağlıklı içme suyuna kavuşmuş oldu” dedi.

  • Gemlik içme suyu projesinde sona gelindi

    Gemlik içme suyu projesinde sona gelindi

    Gemlik (Büyükkumla Barajı) İçmesuyu Arıtma Tesisi inşaatında gelinen son nokta hakkında yazılı açıklamalarda bulunan DSİ Genel Müdürü Prof. Dr. Lütfi Akca, “Büyükkumla Barajı İçmesuyu Arıtma Tesisi tamamlanması ile Gemlik ilçe merkezi, Küçükkumla, Büyükkumla, Narlı, Gençali, Kurşunlu, Umurbey yerleşim yerlerine 2045 yılına kadar günlük 70 bin metreküp ham suyu arıtarak yıllık 18,95 milyon metreküp memba kalitesinde içme, kullanma ve endüstri suyu verilecektir. Bursa Gemlik İçmesuyu Arıtma Tesisi’nde ünite betonarme inşaatları ve saha borulaması montajları ile bazı ünite binalarının ince işleri ve mekanik ekipmanların montajı tamamlanmış olup, kalan imalatlara hızla devam edilmektedir. Barajda su tutulması ile birlikte arıtma tesisinin de tamamlanarak 2023 yılının ilk aylarında projenin faydaya dönüştürülmesi planlanmaktadır” dedi.

    Projenin tüm bileşenlerinin tamamlanması neticesinde yılda 18,95 milyon metreküp içme, kullanma ve endüstri suyu sağlanacağının belirten Genel Müdür Akca, “Hayata geçirilen proje ile Gemlik İlçesi ve civar yerleşim yerlerini kapsayan yaklaşık 120 bin vatandaşımızın ve Gemlik Organize Sanayi Bölgesi’nin 2045 yılına kadar içme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyacı karşılanmış olacaktır” diye konuştu.

  • Bursa’da içme suyunda kalite artıyor

    Bursa’da içme suyunda kalite artıyor

    Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak kuraklık, Türkiye’nin de önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, kentte susuzluk problemi yaşanmaması amacıyla yatırımlarına devam ediyor.

    Özellikle 2019 yılında Bursa’da da etkisini hissettiren kuraklıkta ‘kentin susuz kalmaması için’ su kuyularını devreye alan Büyükşehir Belediyesi, Yıldırım’ın Vakıf Mahallesi’nde açılan kuyudan elde edilen suyu daha sağlıklı hale getirmek hedefiyle, bölgeye paket içme suyu arıtma tesisi kazandırıyor. Kuyu suyu analizlerinde bulanıklık ve askıda katı madde içeriği tespit eden Büyükşehir Belediyesi, bu yatırımla bölgenin insani tüketim değerlerine uygun içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılamayı hedefliyor. Tesis, saniyede 500 litre kapasiteyle çalışacak. Yatırımı yerinde inceleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç ve yetkililerden yapımı devam eden tesis hakkında bilgi aldı.

    “Susuzluk yaşamayacağız”

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, iklim değişikliğinin ve kuraklığın günümüz dünyasında en önemli sorunlardan biri olduğunu söyledi. Bursa’yı susuz bırakmamak ve kaliteli temiz su verebilmek adına BUSKİ marifetiyle çalışmaların yoğun bir şekilde devam ettiğini belirten Başkan Aktaş, “Yıldırım ilçesi Vakıf bölgesinde açılmış olan derin su kuyularından çıkan suların analizleri incelendiğinde, bulanıklık ve askıda katı madde içerdiği görüldü.

    Bu içerikler, insani kullanım açısından sıkıntılı ve limit değerlerinin üzerinde. Suların arıtılması için Vakıf Bera Kent Parkı karşısında bulunan alana, günlük 43 bin 200 metreküp yani saniyede 500 litre kapasiteli paket içme suyu arıtma tesisi kuruyoruz. Tesisi, mart ayının başında açmayı planlıyoruz. Yıldırım, ikinci büyük ilçemiz ve yaz aylarında burada kum ve kirlilikle alakalı sıkıntılar yaşanabiliyor. Sorunları bu tesisle halletmiş olacağız. Bursalı hemşerilerimizi susuz bırakmamaya kararlıyız. İklim değişikliğinin konuşulduğu bu dönemde vatandaşlarımızın da evlerde, camilerde veya işyerlerinde kullandıkları suları ziyan etmeden değerlendirmesini istirham ediyorum. Tesisimiz şimdiden hayırlı olsun” dedi.