Etiket: icra

  • İcra yoluyla çocuk teslimi uygulaması sona erdi

    İcra yoluyla çocuk teslimi uygulaması sona erdi

    Adalet Bakanlığınca yürütülen, icra yolu ile çocuk teslimine son veren uygulama ile bugüne kadar 2 bin 672 dosyada çocuk teslimi, 26 bin 265 dosyada ise kişisel ilişki işlemleri olmak üzere toplamda 28 bin 937 dosyada 256 bin 57 çocuk teslimi ve kişisel ilişkiye ilişkin işlemler gerçekleştirildi.

    “Çocukların kolluk güçleriyle anne veya babadan koparıldığı çirkin görüntülere son verdik”

    Yeni uygulama kapsamında çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair işlemlerin, çocuk dostu şekilde oluşturulan çocuk görüşme merkezlerinde ve uzmanlar vasıtasıyla gerçekleştirildiğini kaydeden Bakan Tunç, “Bu uygulama ile çocukların kolluk güçleriyle anne veya babadan koparıldığı çirkin görüntülere son verdik. Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin kararların uygulamasını icra dairelerinden aldık, Adalet Bakanlığı Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerine verdik. Görüşme merkezlerinde psikologlar, sosyal çalışmacılar, pedagoglar ve rehber öğretmenler vasıtasıyla çocuk teslimleri yapılıyor. Bakanlığımız bu hizmeti ücretsiz gerçekleştiriyor” şeklinde konuştu.

    Çocuk görüşme merkezlerinin fiziki yapısına dair bilgi de veren Bakan Tunç, merkezler için mümkün olduğu kadar çocukların ebeveynleri ile kaliteli zaman geçirmesine imkan sağlayacak park, bahçe ve içerisinde sosyal, sportif ve kültürel faaliyetlerin yürütüldüğü yerler ya da bu yerlere yakın noktalar tercih edildiğini de aktardı.

    Adalet Bakanlığının çocukların üstün yararını gözeterek hayata geçirdiği yeni uygulamasıyla, velayet hakkı kendisine verilmeyen ancak belirlenen takvime göre çocuğunu görme hakkı tanınan ebeveynler artık icra dairelerine başvurmak zorunda kalmıyor. Bu ebeveynler adliyelerde kurulan adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerine ücretsiz olarak başvurarak belirlenen çocuk görüşme merkezlerinde çocukları ile görüşebiliyor. Adli süreçte çocuk haklarının gözetilmesi ve çocuklara yönelik koruyucu, destekleyici tedbirlerin alınması amacıyla hazırlanan çocuk görüşme merkezleri, çocukların ihtiyaçlarına da yanıt veriyor.

    256 bin 57 işlem gerçekleştirildi

    İlk olarak 4 Nisan 2022 tarihinde başlayan çocuk teslimi uygulaması, bu yıl itibarıyla tüm ülke genelinde hayata geçirildi. Hâlihazırda toplam 806 çocuk görüşme merkezinde, çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair iş ve işlemler yerine getiriliyor.

    Ayrıca uygulama ile bugüne kadar 2 bin 672 dosyada çocuk teslimi, 26 bin 265 dosyada ise kişisel ilişki işlemleri olmak üzere toplamda 28 bin 937 dosyada 256 bin 57 çocuk teslimi ve kişisel ilişkiye ilişkin işlemler gerçekleştirildi.

  • Boluspor’un kapısına icra memurları dayandı, Başkan Abak küplere bindi

    Boluspor’un kapısına icra memurları dayandı, Başkan Abak küplere bindi

    Boluspor’un eski kalecisi Ozan Evrim Özenç, 2019-2020 sezonunda eski kulüp Başkanı Necip Çarıkçı döneminde Boluspor ile 250 bin liraya anlaşmaya vardı. Yarım sezon oynayan Özenç, daha sonra Altay’a transfer oldu. Kaleci Özenç, alacağı 250 bin lira için Boluspor’a dava açtı. 4 sezon da faiz binen para 1 milyon 709 bin lira oldu. Sabah saatlerinde icra işlemleri için kulüp tesislerine gelen yetkililer, oyuncunun avukatı ve icra memuru, Boluspor Kulübü Başkan Savaş Abak ile görüştü. Abak, Çarıkçı’dan kalan ve katlanarak büyüyen borç için oyuncunun avukatından indirim istedi ancak taraflar bunu kabul etmedi.

    “Eski başkanlar da Bolu’da adamım diye geziyor”
    Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Boluspor Kulübü Başkanı Savaş Abak, “20 – 30 tane dosya hallettim ve bugüne kadar eskilerle ödediğim para, bugünün kurlarıyla yaklaşık 75 milyon TL oldu. Bu sabah da Ozan Evrim Özenç için yeni bir avukatı geldi. Ben defalarca anlaşmak istedim. Ozan Evrim Özenç, 3 yıllığına Necip Bey döneminde kulübe gelmiş, yarım sezon oynamış, sakatlanmış, 250 bin lira çocuğun alacağı varmış. Çocukla burada kimse ilgilenmemiş, o da mahkemeye vermiş. Şimdi 1 milyon 700 bin lira para istiyorlar. 1 milyon para verdim karşı taraf kabul etmiyor. Şimdi yani 250 bin lirayı 1 milyon 700 bin lira mı ödeyeceğim? Artık ödeye ödeye bıktım. Bu nasıl terbiyesizliktir? Eski başkanlar da Bolu’da adamım diye geziyor. Böyle bir rezillik yok. 250 bin, 1 milyon 700 bin mi ödenir? Necip efendi açıklama yapmış, ‘Kulüp Başkanı Savaş Bey, kulübe gelirken bilançoları bilmiyordu’ demiş. Bilançoları biliyordum ben ama 1’e 10 ödeyeceğim, 1’e 8 ödeyeceğimi bilmiyordum. 250 bine, 1 milyon 700 bin ödemek hak mı? Bu kadar terbiyesizlik olur mu? Geldiğim günden beri uğraşıyorum” ifadelerini kullandı.

    “Benden kaç futbolcuyla ilgili bir sıkıntı gelmiş?”
    Başkan Abak, Boluspor’un kimsenin umurunda olmadığını dile getirerek, “‘Savaş Abak geldi ödüyor, Savaş Abak geldi ödüyor’ Bu nedir ya? Yönetim ödüyor, Savaş Abak ödüyor. Bilançolar zaten belli. Dün federasyondaydım, gelirler belli. Yani naklen yayın gelirlerinin 12 milyon TL olduğu bir yerde, ligde kalmanın 50-60 milyon TL olduğu bir yerde, personelin, onun bunun olduğu bir yerde nasıl dönecek bu iş? 12 milyon gelir var, 100 milyon TL maliyet var. Batar kulüp tamamen, bu kulüplerin tamamı batar. Hele bir de eskilerden kaynaklanan hatalar var. Biz de bu kulüpte başkanlık yaptık. Benden kaç futbolcuyla ilgili bir sıkıntı gelmiş? Bir olur, iki olur, üç olur..” diye konuştu.

    “Kulüpten masa, sandalye, televizyon kaldırılması bize yakışmaz”
    Başkan Savaş Abak, basın mensuplarına yaptığı açıklamanın akabinde tekrardan oyuncunun avukatı ve icra memuru ile müzakerede bulundu. Ozan Evrim Özenç, yapılan tüm tekliflere olumsuz yanıt verdi. Boluspor Kulübü Başkanı Savaş Abak, “Burada en önemli olan Boluspor Kulübü’nün itibarı. 250 bin TL olan borcun 1 milyon TL’sini şimdi peşin ödüyoruz. Toplam 1 milyon 709 bin TL tuttu. 9 bin lira dahi indirim almadık. 709 bin TL’sini de sezon sonu ödeyeceğiz. Şimdi burada kulüpten masa, sandalye, televizyon kaldırılması bize yakışmaz” şeklinde konuştu.
    Boluspor Başkanı Abak, sözlerini şöyle noktaladı:
    “Ama bunu yapanlara da yazıklar olsun. 250 bin TL’yi, 1 milyon 709 bin TL olarak ödüyorum. Necip Bey, ben bilançoyu az çok bilirim. Ben sadece master yaptım, senin kadar doktora yapmadım ama yazıklar olsun. Bu ödeye ödeye kaç etti? 75 milyon TL para ödedim, bu hariç. Bugüne kadar ödediğim para 76 milyon 700 bin TL oldu.”
    (EÖ-HFV-UA-S)

  • İcra takibindeki alacaklılara Yargıtay’dan faiz müjdesi

    İcra takibindeki alacaklılara Yargıtay’dan faiz müjdesi

    İçtihat Bülteninden edinilen bilgiye göre, 2 yıl önce bir alacaklı vekili, icra dosyasına gelen paranın paylaştırılması sırasında hazineye bırakılan nemanın müvekkilinin hakkı olduğunu ileri sürerek, icra müdürlüğü işleminin iptalini talep etti.

    İlk Derece Mahkemesi. şikayeti reddetti

    İlk Derece Mahkemesi, müdürlükçe elde edilen faiz gelirinin alacaklıya ödenmesinin yasal bir dayanağı bulunmadığından bahisle şikayetin reddine karar verdi.
    Bunun üzerine şikayetçi alacaklı vekili kararı istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi, Harçlar Kanunu’nun 36/1. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu belirterek, başvurunun esastan reddine hükmetti.
    Karar alacaklı vekili tarafından temyiz edildi. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra görüş değişikliği giderek içtihatında şu ifadelere yerdi.
    “492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 36. maddesinin birinci fıkrası, “mahkemeler hakimler, Cumhuriyet savcıları ve icra iflas daireleri tarafından adli ve idari işlemlerle takip işlemlerinden dolayı herhangi bir sebeple alınmış olan paraların bankaya yatırılması halinde bu paralara ait faiz, ikramiye ve sair menfaatleri devlete aittir.”, ikinci fıkrası ise, “Şüyuun giderilmesi neticesinde hasıl olan para ve tereke paraları ile kısıtlı veya gaip adına bankaya yatırılan paralar yukarıdaki fıkra hükmünden müstesnadır” hükmünü amir iken, söz konusu iki düzenleme de, Anayasa Mahkemesinin 04.5.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 05.4.2023 tarih ve 2023/48 E. – 2023/72 K. sayılı kararı ile, anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmiştir. Daire içtihatları, İİK’nın 140 vd. maddelerinde sıra cetveline itiraz edilmesi halinde icra müdürlüğünce alacaklılara ödenmeyen paranın nemalandırılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı ancak yine de sıra cetveline itiraz edilmesi sebebiyle alacaklıya ödenmeyen paranın icra müdürünce banka hesabına yatırılması sonucu elde edilen faiz geliri varsa, alacaklıya ödenmesinin yasal dayanağı olmayıp, nemalandırma sonucu elde edilen paranın Hazineye ait olduğu yönünde iken, kararın dayanağı olan Harçlar Kanunu’nun 36. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının Anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptali nedeniyle, oluşan bir nema geliri varsa bunun hak sahiplerine ödeneceği yönünde görüş değişikliğine gidilmiştir.
    Buna göre, her ne kadar İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerinin karar tarihlerinde söz konusu kanun hükmü iptal edilmemiş olup yürürlükte olduğundan, kararlar Dairenin eski içtihatları gereğince yerinde ise de; şikayete konu müdürlük kararının dayanağı olan kanuni düzenlemenin, temyiz incelemesi aşamasında, 04.5.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 05.4.2023 tarih ve 2023/48 E. – 2023/72 K. sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmesi nedeniyle, verilen iptal kararının henüz kesinleşmemiş eldeki şikayette uygulanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
    Hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile şikayete konu müdürlük kararındaki nema tutarının Hazineye irat kaydına dair kısmının iptaline karar verilmesi gerektiğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur.”

  • İşten çıkarılınca patronuna icra kumpası kurdu

    İşten çıkarılınca patronuna icra kumpası kurdu

    Adana’da özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde rehber öğretmen olarak çalışan Nuray F., 2018 yılında patronu Derya B. (39) tarafından kuruma yakışmayan hareketler yaptığı gerekçesiyle işine son verildi. Bu olayın ardından Nuray F., kendisini işten çıkaran eski patronu Derya B.’ye husumet güderek, intikam almak adına ona icra takibi başlattı. Nuray F., icra takibi tebligatı için yanlış adres verip, daha dağıtıma çıkmadan PTT’nin dağıtım merkezine giderek kendisini Derya B. olarak tanıttı. Ardından Nuray F.’nin, kendisini Derya B. olarak tanıtıp sahte imzayla tebligatı teslim aldığı ortaya çıktı.

    Avukat dedektif gibi iz sürdü

    Avukat Ömer Uruç, müvekkili Derya B.’ye tebligatın neden ulaşmadığını öğrenmek için dedektif gibi iz sürdü. Uruç’un çalışmaları neticesinde, tebligatın teslimat adresi olarak Derya B’nin evi yerine onunla hiçbir alakası olmayan bir adrese gönderilmek üzere hazırlandığı, tebligatın da dağıtıma çıkmadan PTT’nin Seyhan Posta Dağıtım Merkezi’nde elden alındığını öğrendi.

    “HTS kayıtları ve güvenlik kamerası olayı aydınlattı”

    HTS kayıtları ve güvenlik kamerası görüntülerine göre, Nuray F.’nin dağıtım merkezine gitmeden önce baş dağıtıcı A.A. (59) ile telefonda görüştüğü, bu görüşmeden de yaklaşık bir saat sonra PTT’ye gidip, burada Ali A.’nın odasında tebligatı aldığı ortaya çıktı. Nuray F.’nin tüm bu işlemler esnasında Derya B. gibi davranıp, onun imzasını taklit ederek, tebligatı aldığı öğrenildi.

    “Skandal olayla karşı karşıya kaldık”

    Avukat Ömer Uruç yaptığı açıklamada, “Müvekkilim hakkında başlatılan icra takibini araştırdığımızda bir skandalla karşı karşıya kaldık. Sanık, hiçbir alacağı yokken, müvekkilim hakkında icra takibi başlatıyor. İşin ilginç yanı, tebligat müvekkilimle alakası olmayan bir adrese teslim edilmek üzere hazırlanıp, henüz dağıtım aşamasındayken, PTT’den ıslak imza karşılığı alınıyor. Nuray F.’nin, sahte kimlik ve imzayla evrakı aldığını belgeledik” dedi.

    “PTT’deki memur görevden alınmalı”

    Teslimatın izini sürdüklerinde Nuray F. ile baş dağıtıcı A.A.’nın teslimattan bir saat önce telefonda görüştüklerini HTS kayıtlarıyla ispat ettiklerini dile getiren avukat Uruç, “Nuray F.’nin bir arkadaşıyla bizzat PTT’ye gidip, evrakı sahte imzayla teslim aldığını da yine güvenlik kamerası görüntüleriyle ortaya koyduk. Bu da ikili arasındaki iş birliğini ispatlar nitelikte. A.A. hakkında idari soruşturma başlatılıp, görevden alınmasını bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.

    “Emsal olabilecek bir dava”

    Avukat Uruç son olarak, “Bu dava, bir ders niteliğinde. Aynı zamanda da emsal olabilecek bir dava. İsteyenin istediği kişiye, ortada haklı bir gerekçe yokken icra takibi başlatıp, sonrasında bu şekilde haksız menfaat temin etmelerinin önüne geçmek; başka insanların yine aynı yöntemle dolandırılmalarının önüne geçmek istiyoruz. Bu konudaki mücadelemizi, yargı nezdinde sonuna kadar sürdüreceğiz” diye konuştu.

  • Bursa’da 22 kuruşluk icra şoku

    Bursa’da 22 kuruşluk icra şoku

    Bursa’nın merkez Nilüfer ilçesinde tuttuğu dükkanda 6 yıldır parke ve ahşap dekorasyon ürünleri ticareti yapan Suat Eken, 4 bin 700 lira olan kirasının 14 bin lira çıkacağını öğrenince kulaklarına inanamadı. Bu fahiş artışı kabul etmeyen Eken, kirayı yasal oranlar çerçevesinde artırdı. Eken, artış yaptığı kirayı her ay düzenli olarak mülk sahibinin banka hesabına gönderdi. Ancak, 22 kuruş eksik olarak 7 bin 453 lira olarak yatırınca, dükkan sahibi tarafından mahkemeye verildi.

    Bursa 2. İcra Hukuk Mahkemesi, Eken’i haksız bularak, iş yerinden tahliyesine karar verdi. Mahkeme ayrıca 22 kuruş üzerinden yüzde 20 icra inkar tazminatının da kiracıdan alınmasına hükmetti.

    Karara inanamadığını dile getiren işletme sahibi Suat Eken, “2017 yılından beri burada iş yapmaktayım. Dükkan sahibi, son artışlardan dolayı telefonla görüşmemiz oldu. 14 bin lira kira istediğini söyledi. Bunun çok olduğunu söylememe rağmen, emsallerini araştırdığını ifade etti. Ben de bunu kabul etmeyerek, yasal olan yüzde 25 artışı yaparak kendisine kirayı ödemeye başladım. Farkımız olmadan 22 kuruş eksik yatırmışız. Bunu da 2 ay sonra fark ettik. Sonrasında 4 aydır fazla fazla yatırdık. Ancak bunu mahkemeye vermiş. Resmi yazı geldiğinde şaşırdım. Mahkemede ben böyle bir tahliye kararının çıkacağını sanmıyordum. Fakat 6 Haziran 2023’de çıkan kararla şok oldum. Tahliyemi istediklerini öğrendim” dedi.

    Bugüne kadar 1 kuruş vergi borcunun olmadığını belirten Eken, “Bütün her şeyimizi resmi olarak yapıyoruz. Ancak böyle bir yanlışlık olmuş. Bizi başka bir sebepten dolayı çıkarmışlar olsaydılar üzülmezdim. Ama 22 kuruş ağrıma gidiyor. Bir üst mahkemenin yolunu da kapatmaları çok kötü olmuş. Yasaların gereği ne ise onu yapacağız. Ama şunu herkesin bilmesini istiyorum. Bu kadar ucuz olmamalıydı. Kararı alan hakime de saygı duyuyorum. Ama 22 kuruştan dolayı bunun olmaması gerekiyordu. Farklı bir yolda izleyebilirdi. Benim düzenimin 22 kuruştan dolayı bozulmasını hazmedemiyorum” şeklinde konuştu.

  • Futbolculara ödeme yapamayan Denizlispor’a ilk darbeyi doktor vurdu

    Futbolculara ödeme yapamayan Denizlispor’a ilk darbeyi doktor vurdu

    Spor Toto 1. Lig’de yaşadığı maddi darboğaz ve transfer yasağı nedeniyle TFF 2. Lig’e düşen Denizlispor’un başı alacaklılarla derde girdi. Yeşil-siyahlı kulüpten alacaklı olan eski yöneticiler, futbolcular, sağlık ekibi ve personel ödeme yapılmayınca, yasal yollardan alacaklarını tahsil işlemi için düğmeye basmışlardı. İlk icra takibi, kulüp doktoru Ahmet Edremit’ten geldi.
    Başkan Ali Çetin döneminde Süper Lig’e çıkıldığı dönemde taahhüt edilen şampiyonluk primi olan 300 bin TL ve diğer alacakları ödenmeyen Doktor Ahmet Edremit, avukatı aracılığıyla haciz işlemi başlattı.

    Haciz memurları bir şey bulamadı
    Takımda bu sezon da görev yapan Edremit’in icra takibi başlatması yönetimde şok etkisi oluşturdu. Uzun yıllardır kulüpte çalışan Ahmet Edremit’in avukatı aracılığıyla Denizlispor Kulübü’ne gelen haciz memurları, kulübün üzerine kayıtlı para edecek bir şey bulamayınca çay içip geri dönmek zorunda kaldılar. Onlarca futbolcunun alacakları için TFF’ye başvurduğu Denizlispor’un, önümüzdeki günlerde de icra tehdidi ile karşı karşıya kalması muhtemel gözüküyor.

    Mustafa Yumlu’ya borç 5 milyon TL
    Denizlispor’un, Süper Lig kadrosunda yer alan futbolculardan Mustafa Yumlu’ya iki yıldır ödenmeyen borç da iyice kabardı. Eski kaptana olan borcun faizleriyle birlikte 5 milyon TL’ye ulaştığı gelen bilgiler arasında.

    Yönetim eski kaptanına olan borcu eritmek için kaynak arayışını sürdürürken, diğer futbolcu alacakları da kulübün üstünde büyük bir kambur oluşturuyor 2019-2020 ve 2020-2021 sezonlarında 57 maçta Denizlispor forması giyen Yumlu, 3 gol kaydetmişti.

  • Yargıtay’dan emsal icra takip kararı

    Yargıtay’dan emsal icra takip kararı

    Bir kooperatif başkanı, ödenmeyen alacak sebebiyle borçlular hakkında saat 16.00 sularında icra takibi başlattı. Takipten haberdar olan davalılar, ilgili borç miktarı parayı aynı gün saat 17.11’de kooperatifin banka hesap numarasına yatırdı. 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yolunu tutan alacaklı, takibe geçildikten sonra ana para borcunu ödemiş olsalar da vekalet ücreti, faiz, tahsil harcı ve ferilerini ödemek zorunda olduklarını, icra dosyasına yapılan itirazların hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile alacağın yüzde 20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etti.

    Davalılar, icra takibi yapılmadan önce borcun tamamını ödediklerini, borcun tahsil edilmesinden sonra yapılan icra takibinden dolayı vekalet ücreti ve icra giderinin istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istedi. Mahkeme, ödeme emrinin düzenlenmesinden ve henüz tebliğ edilmemesine rağmen aynı gün bir saat sonra ödemenin yapılması durumu karşısında tarafların birbirlerinden haberdar olmadığının kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğuna dikkat çekti. Mahkeme kararında, “Ödeme emrinin ödemenin yapıldığı aynı günün akşam saatlerinde mesai bitimine doğru düzenlenmesi ve hemen ardından banka ödemesi yoluyla borcun ödenmiş olması, hukuki anlamda aralarında husumet bulunan alacaklının borçlulara vekalet ücreti ve icra masrafı yüklemek amacıyla dava konusu takibi başlattığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir” denildi.

    2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce miktar itibarıyla kesin olarak verilen karara karşı Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz isteminde bulunuldu. Dava dosyasını yeniden inceleyen Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı.

    Kararda şu ifadelere yer verildi:

    “Banka hesap numarasına yapılan ödemeden takipten sonra alacaklının yada vekilinin haberdar edildiği ispatlanamadığından ve alacaklının her gün ve saatte banka hesabını denetlemesi hayatın olağan akışı içinde mümkün bulunmadığından dolayı bu ödemenin kısmi ödeme olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece takip günü yapılan ödemenin takipten önce yapılan ödeme olarak kabul edilemeyeceği ve alacaklının takipte haklı olduğu gözetilerek, takip tarihi itibarıyla tespit edilen toplam borç üzerinden borçlunun icra vekalet ücreti ve takip masraflarından sorumlu olacağı kabul edilerek buna göre bir karar verilmesi gerekirken, ödeme emrinin tebliğinden önce ödeme yapıldığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmekle Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma istemi kabul edilerek mahkeme kararının kanun yararına bozulması gerekmiştir. Kararın kanun yararına bozulmasına oy çokluğu ile karar verilmiştir.”

  • Akhisar Belediyesi Personel AŞ. icralık oldu

    Akhisar Belediyesi Personel AŞ. icralık oldu

    Akhisar Belediyesine bağlı Personel Anonim Şirketi icralık oldu. Konuyu gündeme getiren AK Parti Akhisar İlçe Başkanı Fatih Füzün, Belediye Başkanı Besim Dutlulu ve yönetimini eleştirdi.

    Füzün, “Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminde olan Akhisar Belediyesinde sular durulmuyor. Her geçen gün yeni bir olay ile gündem olan Akhisar Belediyesi, Personel Anonim Şirketi’nin prim borçlarını ödenmemesinden dolayı icralık oldu. Geçtiğimiz günlerde Akhisar Belediyesinin resmi araçları kullanılarak yapılan hurda hırsızlığı olayından sonra şimdi de Akhisar Belediyesi yönetim zafiyeti sebebiyle yeni bir skandalın içine düştü. Hurda hırsızlığından ve yağmacılığından sonra Akhisar Belediyesinin icraya düşmesi Akhisar halkını ve bizleri fazlasıyla üzmüştür. Buradan Besim Dutlulu ve ekibine soruyoruz; Bu zamana kadar belediye meclisinde ‘maddi sıkıntımız yok’ denilmesine rağmen SGK borçları neden ödenmedi, SGK borçlarının ödenmemesi, siyaset yapmak adına Belediye bünyesinde ihtiyaçtan çok daha fazla alınan çalışanlarınızdan mı kaynaklanıyor? Belediye başkanının algı yönetimi amacıyla sadece reklam için yaptığı çalışmaları Akhisar halkımız ile birlikte AK Parti İlçe Teşkilatı olarak yakından takip etmeye devam edeceğiz” dedi.

  • Kirasını ödeyemeyen esnafın icraya verilmesine tepki

    Kirasını ödeyemeyen esnafın icraya verilmesine tepki

    CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, salgın sürecinde işyerleri kapalı olan esnafa kira dayatması yapan ve ödenmeyen kiralar için de icra takibi başlatan Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nü düzenlediği basın toplantısıyla eleştirdi.

    Setbaşı’nda bulunan ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nden aylık kirası 190 bin lira olan Mahfel Kafe önünde basın açıklaması yapan İl Başkanı İsmet Karaca, ‘’Bilindiği gibi bir kaç yıldır ülkemiz ve dünya önemli bir sağlık sorunu yaşıyor. İnsanlık tarihinde dönem dönem yaşanan salgınların en büyüğü çağımıza denk geldi. Covid -19 salgını bütün dünyayı etkiliyor. Bu dönem içerisinde hayatın devamı için mevcut iktidarlar vatandaşlarını, esnafını, sanayicisini koruma anlamında bir takım adımlar atıyor. Bu tabloya bakıldığında yaklaşık iki yıldır, bu sorunu yaşayan özellikle de genelgeyle işyerleri kapatılan esnaf bu anlamda en büyük mağduriyeti yaşıyor. Tabii ki her şeyin başı sağlık, öncelikle pandemi döneminde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum’’ dedi.

    “Vakıflar ayakta zor duran esnafı icraya verdi”

    Kuruluş temelinde dayanışma ve hayır olan Vakıflar’ın kiraları ödeyemeyen esnafı icraya verdiğini ifade eden Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü:

    ‘’Yargı kararı olmasına rağmen Vakıflar kira tahakkuk ettirmeye devam etti. Bursa’da Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün 2 bin kiracısı var. Hepsi ayn ısıkıntıyı yaşıyor. Bu firmaların, şirketlerin işyerleri pandemi sebebiyle zaten kapalıydı. Kapalı olduğu dönemler yetmiyormuş gibi esnaflar daha kendilerini toparlayamadan, vakıflar kiracılarına haciz gönderiyor, kira karşılığı olarak. İşte esnafa bakış açısı budur. Bakın burası özel bir ticarethane yeri gibi görülebilir fakat bulunduğumuz mekân tarihî bir mekândır. Bu bina Kuva-yi Milliye’ye ev sahipliği yapmış bir mekândır. Burada yaşayan yolu buraya düşen herkesin mutlaka bu tarihi binanın önünde bir anısı olmuştur. Onların anılarına tanıklık etmiştir. Buradan başlayarak Bursa’da iki bin tane, Türkiye’de on binlerce vakıf kiracısı bu zulmü yaşıyor. Yani, genelgeyle iş yeri kapanmayan esnafta, vatandaş sokağa çıkamadığı için bu süreçten olumsuz etkilendi. Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nü, vakıfların bağlı olduğu ilgili bakanlığı göreve çağırıyorum. Bu yanlıştan vazgeçin. Zaten ekonominin çarklarının çok zor dönmeye çalıştığı bu dönemde bir darbe de esnafa siz vurmayın. Bu yanlıştan vazgeçilsin bunu milletvekillerimiz aracılığıyla, bu süreci en üst noktalara taşıyacağız. CHP olarak bu süreçten olumsuz etkilenen esnafımızın da yanında olduğumuzu da Bursa kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Başkanlık makamındaki eşyalara el konuldu

    Başkanlık makamındaki eşyalara el konuldu

    Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, bir firmanın 2016’da aldığı bir ihale üzerine yaptığı işin parasını alamadığı gerekçesiyle kendilerini haciz ile karşı karşıya bıraktığını ve makam odasındaki eşyalarının alındığını kaydetti. Masa ve sandalyelerin alınmasından sonra boş kalan makam odasında konuyla ilgili açıklama yapan Başkan Karalar, söz konusu firmanın sahibinin geçmiş dönemde Hüseyin Sözlü’nün de yargılandığı Ceyhan Belediyesi’ne ilişkin bir davada yargılanan bir kişi olduğunu söyledi.

    Söz konusu firma sahibinin rüşvet alma, verme ve ihaleye fesat karıştırma suçlarından yargılandığını kaydeden Karalar, “Bu şahıs bizi hacizle karşı karşıya bıraktı. Aslında benim odaya ihtiyacım yok. Odada oturan, vakit geçiren değil, sahada olan biriyim. Bu şahıs önceki dönemde belediyeden ihaleler almış. Bugüne kadar 30 milyon liralık ihale almış. Kendisine 20 milyona yakın para ödenmiş. Sadece 2020 yılında 6 milyon 400 bin lira para ödemişiz. Bu kişinin belediyeye sattığı parkeleri başka işlerde de kullanarak fazladan fatura kestiği iddia ediliyor. Şu anda teftiş kurulu incelemesini sürdürüyor. Tek gerçek ise bu işin 2016 yılında ortaya çıkmasıdır. Ben alacaklıya soruyorum, 2016,2017 ve 2018’de aklın neredeydi? Neden 4 yıl bekledin? Bu kadar bekleyebiliyorsan bu işin maliyeti nedir? Bu kişiye olan borç 5 milyon 800 bin liradır. Bu borç muvazaalı bir borçtur. Adanalılara söylüyorum, bu kardeşiniz tüm zorlukların üstesinden gelecektir” diye konuştu.