Etiket: idam cezası

  • Japon boksör yeniden yargılanacak

    Japon boksör yeniden yargılanacak

    Japonya’nın Shizuoka eyaletinde 1966 yılında 4 cinayetten sorumlu olduğu gerekçesi ile idam cezasına çarptırılan ve 46 yıl boyunca hapiste infaz edilmeyi bekledikten sonra delil yetersizliği nedeniyle geçici olarak serbest bırakılan 87 yaşındaki eski boksör İwao Hakamata’nın yargılandığı dava sürecinde yeni bir gelişme yaşandı. Tokyo Yüksek Mahkemesi, Hakamata’nın yeniden yargılanmasına karar verdi. Daha önce dava sürecinde kullanılan ve Hakamata’nın olay sırasında giydiği iddia edilen 5 parça giysinin yeterli kanıt niteliği taşımadığına hükmeden mahkeme, Hakamata’nın suçsuz bulunma ihtimali nedeniyle cezaevine geri gönderilmemesi yönündeki alt mahkeme kararını da onadı.

    Hakamata 46 yıl sonra serbest bırakılmıştı

    Shizuoka’da bir fabrikada üst düzey yönetici olan Fumio Hashiguchi 30 Haziran 1966’da eşi ve iki çocuğuyla birlikte ölü bulunmuş, fabrikada yatılı olarak çalışan Hakamata ise cinayetlerden 2 ay sonra tutuklanmıştı. İlk ifadesinde cinayet, hırsızlık ve olay mahallindeki yangından kendisinin sorumlu olduğunu kabul eden Hakamata, daha sonra ise işkence altında beyanat verdiğini iddia ederek suçsuz olduğunu savunmuştu. Hakamata, 1968’de idama mahkum edilmesinin ardından 2014’te delil yetersizliği nedeniyle geçici olarak serbest bırakılmıştı. Suçsuz olduğunu kanıtlamak üzere ailesi ile hukuk mücadelesi başlatan Hakamata, idam cezası aldıktan sonra hapishanede en uzun süre infazını bekleyen mahkum olarak biliniyordu.

  • Destici’den kasıtlı olarak orman yakanlar için idam cezası talebi

    Destici’den kasıtlı olarak orman yakanlar için idam cezası talebi

    Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, “Polis veya bir vatandaşımızı şehit eden terörist hangi cezayı alıyorsa ormanı kasıtlı olarak terör örgütünün talimatıyla yakanların da en az o kadar ceza alması gerekiyor. Biz parti olarak bu suçlar için idam cezasının geri getirilmesini istiyoruz” dedi.

    BBP Genel Başkanı Destici, partisinin Adıyaman il binasının açılış törenine katıldı. Hocaömer Mahallesi’ndeki yeni il binasını kurdelesini keserek, hizmete açan Destici, daha sonra partililere hitap etti. Destici, son zamanlarda orman yangınlarının bazılarının sıcak hava, bazılarının elektrik hatlarındaki kopmalardan kaynaklandığını belirtip, bazı bölgelerde ise kasıtlı olarak çıkarıldığını savundu. Destici, “Biz bölgedeki muhtarlarımızla vatandaşlarımızla konuştuk. Bu yangınların bir kısmının aşırı sıcaklardan olduğu dile getirildi. Yine ormanların içinden geçen enerji hatlarının tellerinin kopması ya da aşırı sıcaklıklardan kıvılcımların saçılmasıyla yangınların çıktığını biliyoruz fakat yine bunun yanında art niyetli olmasa bile insan hatasından kaynaklı yangınlar var. Lakin burada bilmemiz gereken bir şey daha var. Bu yangınların bir kısmının da kasıtlı olarak terör örgütünün uzantıları tarafından çıkartıldığını biliyoruz. Başından itibaren bunu söyledik. Şu anda bununla ilgili yakalananlar var, tespit edilenler var. Onlar Türkiye’yi, Türk milletini zora düşürmek için bunu yapıyorlar. Şu anda askerimiz, polisimiz teröre göz açtırmıyor, teröristlere aman vermiyor. Onlar da terör eliyle yapamadıklarını burada ormanlarımızı ateşe vererek, ormanların içinde hayvanlarımızı yakarak, canlarımızı yakarak, intikam almaya çalışıyorlar. Bu da bir terör eylemidir” diye konuştu.

    Orman yakanların en ağır şekilde cezalandırılmasını ve bu suçlar için idam cezasının getirilmesini istediklerini vurgulayan Destici, şöyle devam etti:

    “Polis veya bir vatandaşımızı şehit eden terörist hangi cezayı alıyorsa ormanı kasıtlı olarak terör örgütünün talimatıyla yakanlar da en az o kadar ceza alması gerekiyor. Bu kişiler en azından müebbet hapis cezası almalı ama biz Büyük Birlik Partisi olarak aslında bu suçlar için idamın getirilmesini istiyoruz. Mevcutta en ağır cezayı almaları gerekiyor ama bir kere daha söylüyorum; belli suçlar için idam cezasının tekrar getirilmesi gerekiyor. Bizim mevcut cezalarımız, ceza kanunlarımızda verilen ceza maalesef suçun yeteri kadar karşılığı olmuyor. Şimdi binlerce, on binlerce ormanı yakacaksın, içinde yüz binlerce canlıyı yakacaksın, onlarca canımızı yakacaksın 5-10 sene yatıp çıkacaksın. Böyle olmamalı ve bunun için idam cezası yeniden getirilmeli.”

  • Kazakistan’da idam cezası kaldırıldı

    Kazakistan’da idam cezası kaldırıldı

    Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, ülkede ölüm cezasını kaldıran kanunu imzaladı.

    Kazakistan Cumhurbaşkanlığı Basın Ofisinden yapılan açıklamaya göre, ülkede idam cezası resmi olarak kaldırıldı.

    Cumhurbaşkanı Tokayev, “Ölüm Cezasının Kaldırılmasını Amaçlayan, Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmeye Ek İkinci İhtiyari Protokolü”ne ilişkin kanunu imzaladı.

    Yeni kanuna göre, bundan sonra idam cezası yerine müebbet hapis cezası uygulanacak.

    Söz konusu kanunun, “ülkede savaş durumunda askeri nitelikte ağır suçları işlemekten suçlu bulunan kişiler” için geçerli olmayacağı da vurgulandı.

    Kazakistan’da 2003’ten beri idam cezaları askıya alınmıştı.

    Ölüm cezasının kaldırılmasını amaçlayan Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi İkinci İhtiyari Protokolü’ne taraf olanlar arasında Birleşmiş Milletler’e üye 193 devletten 88’i yer alıyor.

  • ‘Twitter katili’ne idam cezası!

    ‘Twitter katili’ne idam cezası!

    Japonya’da sosyal medya platformu Twitter üzerinden bulduğu 9 kişiyi öldüren seri kati idam cezasına çarptırıldı.

    The Straits Times’ın haberine göre, “Twitter katili” olarak bilinen Takahiro Shiraishi’nin yargılandığı davada idam kararı çıktı.

    Twitter’da bulduğu intihara meyilli kişileri evine davet ederek 9’unu öldüren Shiraishi’ye idam cezası verildi.

    Shiraishi’nin avukatlarının kadınların öldürülmeleri için rıza gösterdiği ve bu sebeple de sanığın cezasında indirime gidilmesini savunmasına karşın, Shiraishi, kişileri rızaları olmaksızın öldürdüğünü açıkladı.

    Mahkemedeki ifadesinde çokça zaman geçirdiği kişileri öldürdüğü için üzgün olduğunu belirten Shiraishi, bu kişilerin ailelerinden özür diledi.

    Shiraishi, diğer kurbanlarıyla ilgili pişmanlık duymadığını kaydederek “Sadece yakalandığım ve başarısız olduğum için üzgünüm. Tutuklanmasaydım, hiçbir şeyden pişman olmayacaktım.” dedi.

    Japon seri katil Shiraishi, başkent Tokyo yakınlarındaki Zama şehrindeki evinde ceset parçaları ve 9 kafatası bulunmasının ardından 2017’de tutuklanmıştı.

    Shiraishi’nin kurbanlarının büyük çoğunluğu kadınlardan oluşurken, seri katil Twitter’da kendisini intihara meyilli kadınlara ölmelerinde yardımcı olabilecek bir “intihar gurusu” olarak tanıtmıştı.

  • İran’da gazetecinin idam cezası onandı

    İran’da gazetecinin idam cezası onandı

    İran Yargı Erki Sözcüsü Gulam Hüseyin İsmaili, rejim muhalifi Amadnews haber sitesi editörü Ruhullah Zem hakkında verilen idam cezasının, Yüksek Mahkeme tarafından onaylandığını söyledi.

    İranlı Öğrenciler Haber Ajansına (ISNA) göre, sosyal medya üzerinden düzenlediği basın toplantısında İsmaili, “(Zem davası) Yüksek Mahkeme tarafından bir aydan fazla süre önce görüldü ve Devrim Mahkemesi’nin verdiği karar, Yüksek Mahkeme tarafından onandı.” dedi.

    Açılımı, “bilinçlendirme, mücadele, demokrasi” olan Amednews, 2015’te sosyal paylaşım uygulaması Telegram üzerinden faaliyete başladı. Rejim muhalifi haberlerle öne çıkan ve kısa sürede 1 milyondan fazla takipçiye ulaşan hesap, yaklaşık 2 yıl sonra kapatıldı.

    Ruhullah Zem editörlüğündeki haber sitesi daha sonra yayınlarına Sedaimardom (Halkın sesi) ismiyle devam etti.

    Zem’in “devrim karşıtı faaliyetler yürüttüğü” gerekçesiyle Ekim 2019’da gözaltına alındığı ve İran’a getirildiği açıklanmıştı.

    Devrim Mahkemesi, haziran ayında, Zem’i “yeryüzünde fesat çıkarmak” suçlamasıyla idama mahkum etmişti.

  • Çin’de çocukları zehirleyen öğretmen idam cezasına çarptırıldı

    Çin’de çocukları zehirleyen öğretmen idam cezasına çarptırıldı

    Çin’in Jiaozuo şehrinde bulunan bir anaokulunda 25 çocuğu sodyum nitratla zehirleyerek 1 çocuğun hayatını kaybetmesine yol açan anaokulu öğretmeni Wang Yun idam cezasına çarptırıldı.

    Çin’in Henan eyaletinde Jiaozuo şehrinde bulunan bir anaokulunda öğretmenlik yapan Wang Yun, biri hayatını kaybeden 25 çocuğu zehirlediği gerekçesiyle tutuklanmıştı. Jiaozuo Mahkemesi tarafından dün verilen kararda Wang, idam cezasına mahkum edildi.

    ÖĞRENCİSİNİN YEMEĞİNE ZEHİR KOYDU

    Mahkeme kararında, öğretmenin davranışları “tehlikeli” ve “rezil” olarak tanımlanarak, “Yun kanunlar çerçevesinde en ağır şekilde cezalandırılmalı” ifadeleri yer aldı. Mahkeme Wang Yun’un yaşanan olaydan önce anaokulundaki diğer öğretmenler ile öğrencilerin eğitimi hakkında tartıştığını belirtti. Öğretmen, tartıştığı diğer öğretmenlerin sorumluluğundaki öğrencilerin yulaf yemeğine 27 mart 2019’da internet üzerinden kendi temin ettiği sodyum nitrat maddesini karıştırarak 25 çocuğun zehirlenerek 1’inin hayatını kaybetmesine neden olmuştu.

  • CHP’li Öztrak: İdam cezasına karşıyız

    CHP’li Öztrak: İdam cezasına karşıyız

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, idam cezası tartışmalarına ilişkin, “Biz CHP olarak, sosyal demokrat parti olarak idam cezasına karşıyız” dedi.

    CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı. MYK toplantısı sürerken, CHP’li Öztrak basın toplantısı düzenledi. Öztrak, Türkiye’nin son 2 yılda ‘demokrasi endeksi’nde 10 sıra birden düştüğünü söyledi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin büyük bir devlet olduğunu belirten CHP’li Öztrak, “Büyük devlet; güçlü bir demokrasiyle olur, adalet ve hukukun üstünlüğüyle olur, güçlü bir ekonomiye olur, iyi eğitilmiş, öz güvene sahip gençlerle olur. Demokrasimizi katledenlerin, adaleti bitirenlerin, eğitimi ve ekonomiyi perişan edenlerin, şimdi ülkemizi dünyadaki 10 büyük devlet arasına sokma vaadi komiktir” diye konuştu.

    ‘İDAM CEZASINA KARŞIYIZ’

    CHP’li Öztrak, bazı suçlara ilişkin idam cezası Meclis’e gelirse nasıl bir yol izleyeceklerine ilişkin, “Nasıl yol seçeceğimiz açık. Biz CHP olarak, sosyal, demokrat parti olarak idam cezasına karşıyız. Ancak bu idam cezası meselesi, ülkenin ne zaman başı sıkıntıya girse ülkeyi yönetenler tarafından gündeme getiriliyor. Bu ya gündemi değiştirme çabasıdır ya da FETÖ’nün yurt dışına kaçan örgüt elemanlarına örtülü af çıkarma çabasıdır. Ülkenin taahhütleri ortadadır. Avrupa ile ilişkilerimizin arkasında yatan anlaşmalar ortadadır. İdam cezası yasağının kaldırılması AB ile ilişkilerimizin bitmesi anlamına gelir. Ülkeye idam cezası getirilmesi, yurt dışına kaçan FETÖ örgütü elemanlarının bu ülkeye ‘sizde idam cezası var’ denilerek iade edilmemesi sonucunu doğurur” ifadesini kullandı.

    CHP’li Öztrak, Muharrem İnce’nin Sivas’ta başlattığı ‘Memleket Hareketi’ne ilişkin soruya da “Bizim gündemimizde bu yok. Bunlarla ilgili bir değerlendirme MYK’nın gündeminde yok” diye cevap verdi.

  • Devlet Bahçeli’den ‘idam cezası’ açıklaması

    Devlet Bahçeli’den ‘idam cezası’ açıklaması

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “İdam cezasının hukuk mevzuatımıza tekrar alınması iğrenç ve ilkel suçların işlenmesini caydırabilecektir. Türkiye’nin toplumsal dirliği, insan hak ve güvenliği, ilaveten hukuksal istikrar açısından idam cezası mutlaka gündeme alınmalıdır” dedi.

    MHP Lideri Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin yakın komşu bölgelerde yaygın ve yoğun sorun alanlarıyla boğuşurken, aynı anda kahramanlık ve kararlılıkla duruş ve mücadele sergilediğini söyledi. Akdeniz ve Ege’de Yunanistan, Fransa ve bazı bölge ülkelerinin sahne alan saldırgan emellerine muazzam bir direniş gösterildiğini bildiren Bahçeli, “Türkiye hakkın ve hukukun yanında, zalimin, teröristin ve müstevlinin karşısındadır. Dış politika alanında yaşanan tehlikeli gerilim ve tehdit dozajı yüksek kutuplaşma her türlü ihtimali de açık hale getirmektedir. Husumet ve hıyanete tavizsiz müdahale hakkımız elbette hem uluslararası hukukun hem de egemen devlet çıkarlarımızın bihakkın gereğidir” dedi.

    ‘GÖZ YUMMAK KÜLTÜR MÜKTESEBATIMIZLA ASLA BAĞDAŞMAYACAKTIR’

    Bahçeli, bir tarafta sıcak gündem ve gelişmeler yaşanırken, diğer tarafta şiddet, cinayet, taciz, tecavüz vakalarında artışlar gözlemlendiğini belirtti. Bu tablonun alarm verici nitelikte olduğunu vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:

    “İnsanın kanını donduran, vicdanları kanatan, sabır ve tahammül ölçülerini berhava eden en ağır suçlara her gün şahit olunmaktadır. Gazetelerin üçüncü sayfaları, televizyon ekranları, internet siteleri, sosyal medya platformları feci ve felaket dolu haberlerle dolup, taşmaktadır. Kadına şiddetin yanı sıra çocukların güpegündüz kaçırılmaları, vahşete kurban edilmeleri, hatta cinsel istismara uğramaları maşeri vicdanı yaralarken, aynı zamanda büyük bir hüzne ve hüsrana da neden olmaktadır. Hükümetimizin ve özellikle İçişleri Bakanımızın olağanüstü çaba ve gayretine rağmen şiddet olaylarının, en küçük sebepten doğan silahlı kavga ve anlaşmazlıkların her an vuku bulması toplumsal huzur ve ruh halini vahim derecede rahatsız etmektedir. Sivil toplum kuruluşların, üniversitelerin, ahlak sahibi milli aydınların bu sancılı duruma duyarlılık göstermesi şarttır. Sabilerin, emzikli bebeklerin, henüz bıyığı terlememiş yavruların acımasızca katli insanım diyen herkesin kederlendirip yüreğini titretmektedir. Suçsuz günahsız çocuklarımızın gün aşırı medyaya yansıyan cinayetlerine, intihar süsü verilmiş kadın ölümlerine göz yummak, sessiz kalmak, tepkisiz durmak ne insani emanetlerle ne de inanç ve kültür müktesebatımızla asla bağdaşmayacaktır.”

    ‘KALICI ÖNLEMLERİ ALMAK MECBURİYETTİR’

    “Zulme suskunluk da zulümdür” diyen Bahçeli, bu karanlık tablonun devamının ise mümkün olmadığını savundu. Acilen ve mutlaka ‘yasal, idari, sosyolojik, psikolojik ve manevi tedbirlerin sırasıyla alınarak tatbik ve temin edilmesi gerektiğini’ kaydeden Bahçeli, “Mesele insan onuruyla ilgilidir, can ve mal güvenliğiyle ilişkilidir. Kalıcı ve köklü önlemleri almak ertelenemez bir mecburiyettir. İlk başta akla gelen ve makul bir şekilde tartışılmasında fayda bulunan cezai yaptırımların arttırılması, derinlikli ve tesirli hale getirilmesidir. Bu konuda ‘idam cezası’nın hukuk mevzuatımıza tekrar alınması iğrenç ve ilkel suçların işlenmesini caydırabilecektir. Çocukları, kadınları, masum ve mazlumları en aşağılık yöntemlerle hedef alan canilerin, katillerin, insanlık düşmanlarının fiillerine karşılık gelen cezaların adil ve orantılı tespiti milli birlik ve dayanışma şuurunun istikbali açısından zorunluluktur” ifadesini kullandı.

    ‘HİÇBİR İNSANIMIZ HEBA VE İSRAF EDİLMEMELİDİR’

    Bahçeli, dünya genelinde idam cezasını uygulayan ülke sayısının şu an itibariyle 56 olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

    “İdam cezasını adi suçlar için kaldıran ülke sayısı 8, bu cezayı kaldırmadığı halde uygulamada cezaların infaz edilmediği ülke sayısı da 28’dir. Türkiye’de idam cezası 3 Ekim 2001 tarihli 4709 Sayılı Kanunla ‘Savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışındaki suçlar’ için mevzuatımızdan çıkarılmıştır. 3 Ağustos 2002 tarihli 4771 Sayılı Kanun ile de ‘Savaş ve çok yakın savaş tehdidi hallerinde işlenmiş suçlar hariç’ şartı ile yeni bir düzenleme yapılmıştır. Arkasından 7 Mayıs 2004 tarihli 5170 sayılı Kanun ile İdam Cezasıyla ilgili maddeler Anayasa’dan ayıklanmış, 14 Temmuz 2004 tarihli 5218 sayılı Kanun ile Türk Ceza Kanunu’ndan İdam Cezası ile ilgili maddeler çıkarılmıştır. Türk Ceza Kanunu’nun 103’üncü maddesinde düzenlenen ‘Çocukların Cinsel İstismarı’ başta olmak üzere, yine aynı Kanunu’nun 6’ncı bölümünde yer alan ‘Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar’ ile 309’uncu maddede düzenlenen ‘Cebir ve Şiddet Kullanarak Anayasa’nın Öngördüğü Düzeni Ortadan Kaldırmaya Çalışmak’ suçları hakkında İdam Cezası getirilmesi önyargısız şekilde değerlendirilmelidir. Hiçbir insanımız heba ve israf edilmemelidir.”

    ‘BEBEK KATİLLERİ LAYIK OLDUKLARI CEZALARA ÇARPTIRILMALI’

    Türkiye’nin, 2003 yılında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Ek Ölüm Cezalarının Kaldırılmasına İlişkin 6 No’lu Protokolü imzaladığını, ardından da ‘Ölüm Cezasının Her Koşulda Kaldırılmasına İlişkin’ 13 No’lu Protokol’ün onaylama işlemlerini tamamlayarak yürürlüğe koyduğunu anımsatan Bahçeli, açıklamasını şöyle tamamladı:

    “Ancak Türkiye’nin toplumsal dirliği, insan hak ve güvenliği, ilaveten hukuksal istikrar açısından İdam Cezası mutlaka gündeme alınmalıdır. TBMM’nin 1 Ekim 2020 tarihinde açılmasıyla birlikte milletimizin haklı beklentisi muhterem vekillerinin mutabakatıyla çözüme kavuşturulmalı, bebek katilleri, sapıklar, alçaklar, tecavüzcüler layık oldukları cezalara çarptırılmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi, idam cezası meraklısı değildir. Ne var ki korku sınırını geçen suç ve suçlularla mücadelenin başarıya ulaşabilmesi maksadıyla içinden geçtiğimiz süreçte başkaca bir yol ve seçenek olmadığı da nettir, nitekim alternatifsizdir. Türkiye tam bağımsız bir ülkedir. Karar ve iradesi üzerinde hiçbir gölgeyi kabul etmeyecektir. İdam cezasının uygulanmasında ölçülülük ilkesine bağlı kalarak, verilen cezanın işlenen suç ile denge ve orantısı kurulacak, şiddet ve dehşet selinin önü alınmış olacaktır.”