Etiket: iddia

  • Birce Akalay ile Hakan Kurtaş’tan yeni kare

    Birce Akalay ile Hakan Kurtaş’tan yeni kare

  • “Kuzenim elimi kolumu bağlayıp 260 bin TL kredi çekti”

    “Kuzenim elimi kolumu bağlayıp 260 bin TL kredi çekti”

    Adana’da yüzde 40 bedensel engelli bir kişi, kuzeninin içeceğine ilaç atıp kendisini uyutarak elini kolunu bağladığını, ardından silah zoruyla mobil bankacılığından 260 bin TL kredi çektiğini ileri sürüp, savcılığa suç duyurusunda bulundu.

    Adana’da yaşayan yüzde 40 bedensel engelli Mustafa Mamık (38), iddiaya göre yaklaşık 1 sene boyunca her ay engelli maaşı yattıktan sonra dayısının oğlu ve berberlik yapan T.Ö.’den piyasadan daha ucuza çeyrek altın aldı. Ancak geçen Mayıs ayında paraya ihtiyacı olan Mamık, altınları bozdurmak için kuyumcuya gittiğinde altınların sahte olduğunu öğrendi.

    “Arsa vereyim diyerek kandırdı”
    Bunun üzerine kuzeninin yanına giden Mamık, kuzeniyle tartıştı. Daha sonra kuzeni T.Ö., “Benim arsam var. Gel sana onu vereyim” diyerek Mamık’ı yanına çağırdı. Kuzenine güvenerek yanına giden Mamık, otomobile bindiğinde kendisine ikram edilen içeceği içti ve bayıldı.

    İddiaya göre, uyandığında ellerinin ve ayaklarının bağlı olduğunu fark eden Mamık, kuzeni T.Ö.’nün başında silahla beklediğini gördü. T.Ö., silah zoruyla kuzeninin mobil bankacılık şifresini alarak uygulamaya girdi ve 260 bin TL kredi çekti.

    T.Ö., daha sonra bu parayı İ.Ö. ve H.Ö. isimli şahısların hesabına aktardı. Kuzenini de ölümle tehdit eden T.Ö., daha sonra kuzenini serbest bıraktı.Bir süre korkusundan polise gidemediğini söyleyen Mustafa Mamık, engelli maaşına haciz konulunca 27 Mayıs’ta savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu.

    “Uyandığımda baygındım ve ellerim bağlıydı”
    İhlas Haber Ajansı’na konuşan Mustafa Mamık, dayısının oğlu tarafından dolandırıldığını ve mağdur olduğunu iddia ederek, “Dayımın oğlundan param oldukça çeyrek altın alıyordum. Daha sonra altınların sahte olduğunu anladım ve kavga ettik. Bana, ‘elimde arsa var’ dedi. Anlaştık, arabaya bindik ve bana içecek verdiler. Uyandığımda baygındım ve ellerim bağlıydı” dedi.

    “Şikayetçi oldum, hakkımı arıyorum”
    Borcun faiziyle 600 bin liraya yükseldiğini anlatan Mamık, “260 bin lira kredi çekilmiş ama şu anda faiziyle beraber borç 600 bin lira. Evine gittiğimde bana silah çekti. Şikayetçi oldum, hakkımı arıyorum. 5 aydır maaşıma el konuldu” ifadelerini kullandı.
    Öte yandan, T.Ö.’ye ise ulaşılamadı.

  • “Asılsız iddialarda bulunmak kabul edilemez”

    “Asılsız iddialarda bulunmak kabul edilemez”

    KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar yaptığı yazılı açıklamada, basın ve sosyal medyada asılsız iddialarla devleti küçümsemeye, devlet yetkililerini, vatandaşları karalamaya, onlara hakaret etmeye yönelik yapılan yayınlarla ilgili olarak etkin yasal düzenlemeler yapılması için hükümet ve başsavcılığı göreve davet ettiğini ifade etti. Her zaman ifade özgürlüğünü savunduğunu, savunmaya da devam edeceğini vurgulayan Tatar, bununla birlikte ifade özgürlüğünün devlete, kurumlarına ve yetkililerine sınırsızca hakaret etme anlamına gelmediğini dile getirdi.

    “Caydırıcı düzenlemeler gecikmeden yapılmalıdır”

    Devleti yönetenlere yönelik eleştirilerin demokrasilerin bir unsuru olduğunu vurgulayan Tatar, “Ancak eleştiri ile hakaret birbirine karıştırılmamalıdır. Sürekli devletin onurunu zedeleyici yayınlar yapılıyor. Devletin sunduğu imkanlardan faydalanarak yayın yapma imkanı bulan gazete, televizyon ve gazetecilerin sağduyulu olması gerekmektedir. Aynı şekilde devlet yetkililerine, görevlilerine, şahıslara, medya ve sosyal medya aracılığı ile küfretmek, karalamak, asılsız iddialarda bulunmak asla kabul edilemez. Bazı Avrupa ülkelerinde de olduğu gibi ülkemizde de devleti ve kişilik haklarını aşağılayıcı, hakaret içeren söylem ve yayınlarla ilgili caydırıcı düzenlemeler gecikmeden yapılmalıdır” dedi.
    Ana Muhalefet gazetesinin yayın organında yazılan bir köşe yazısında kullanılan ve devletin itibarını zedeleyici nitelik taşıyan ifadelerin de kabul edilmeyeceğini kaydeden Tatar, “Devletin yönetimine talip olup, seçimlere katılan bir partinin devleti sahte olarak nitelemesi veya nitelendirilmesine göz yumması kendi kendisiyle çelişmektedir” şeklinde konuştu.

    Ne olmuştu

    KKTC’de bir gazetede yer alan köşe yazısında KKTC için “sahte devlet” ifadesi kullanılmış, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar hakkında hakaret içerikli sözlere yer verilmişti.

  • İddiada para kaybedince büfeye ateş açtı

    İddiada para kaybedince büfeye ateş açtı

    Edinilen bilgiye göre olay, kentin en işlek caddesi olan Kemal Güneş’te yaşandı. Cadde üzerinde şans oyunları hizmeti veren büfede meydana gelen olayda Musa D. (38) iddiaya göre, sabah saatlerinden itibaren şans oyunu oyunlarında 50 bin TL para kaybetti. Kaybettiği paraya hazmedemeyen şahıs, büfe önünde belinden çıkarttığı tabanca ile ateş açarak kaçtı. Büfe işletmecisi Mustafa Orhan ile cadde üzerindeki bir polis ile vatandaşların peşinden koştuğu şahıs olayın yaşandığı yerin yakınındaki alışveriş merkezinde kıskıvrak yakalandı.
    Büfe işletmecisi ve eşi ile vatandaşların büyük panik yaşandığı olayda, iş yerine 3 kurşun isabet ederken, silahı ile birlikte gözaltına alınan şahıs Karabük Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne getirildi.
    Oynadığı şans oyunlarında yaklaşık 50 bin TL kaybeden şahsın olayı gerçekleştirdiği o anlar ise bir iş yerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.
    Görüntülerde büfe önünde ekrandan futbol oyunu takip eden şahsın birkaç kez eline beline attığı daha sonra ise tabancasını çıkararak 3-4 el ateş edip kaçtığı anlar kameraya yansıdı.

  • Siyanür nedeniyle balık ölümleri iddiası asılsız çıktı

    Siyanür nedeniyle balık ölümleri iddiası asılsız çıktı

    Konuya ilişkin balık ölümleriyle ilgili yapılan çalışma ve analizler basınla paylaşıldı.

    Paylaşılan raporda şu bilgilere yer verildi:
    “Erzincan ili İliç ilçesi Dostal köyü kıyı şeridinde gerçekleşen balık ölümlerine ilişkin Elazığ Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ve İliç İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü teknik personellerince 27.02.2024 tarihinde yerinde incelemeler yapılmıştır. Bu incelemeler sonucunda; Kıyı şeridi boyunca muhtelif yerlerden takribi aynı boy ve ağırlıkta (6-7 kg) 13 adet Cyprinus carpio (Pullu Sazan) balığının öldüğü görülmüştür. Bunlardan 3 adeti numune niteliği taşıdığından soğuk zincir kurallarına uygun olarak analizleri yapılmak üzere laboratuvara sevk edilmiştir. Kalan 10 adet balığın fiziksel muayenesinde çürüme ve kokuşmalar başladığı ölümlerinin üzerinden birkaç gün geçtiği anlaşıldığından imha prosedürlerine uygun olarak gömülerek imha edilmiştir. Bununla birlikte 4 farklı istasyondan su numunesi alınarak kimyasal analizleri yapılmak üzere laboratuvara gönderilmiştir. Bu istasyonlardan fiziksel su ölçümleri (Sıcaklık, PH, Oksijen vb.) yapılmış olup, balık sağlığı açısından tehlike oluşturmadığı değerlendirilmiştir. Yapılan incelemelerde şüpheli balık ölümlerinin sadece pullu sazan balıklarında olduğu görülmüştür. İnceleme sahasında bahse konu balıklar dışında herhangi bir farklı balık türüne, sucul canlılara ve su kuşlarının ölümüne rastlanılmadığı, canlı yaşam döngüsünün devam ettiği ve toplu balık ölümlerinin olmadığı gözlemlenmiştir. Bu nedenle yaşanan balık ölümlerinin mevsimsel geçiş dönemlerinden ve/veya balık hastalıklarından (viral, bakteriyel, paraziter vs.) kaynaklanabileceği öngörülmüştür.”

  • Yemekte ‘salyangoz’ iddiasına soruşturma

    Yemekte ‘salyangoz’ iddiasına soruşturma

    Amasya Sabuncuoğlu Şerefeddin Eğitim ve Araştırma Hastanesinde dün akşam personel ve hastalar içinde fasulye yemeği de bulunan menüden yedi. Çalışanlardan birisi yemeğin piştiği kazandan salyangoz çıktığını iddia ederek fotoğrafını çekip Türk Sağlık-Sen Amasya Şubesi yöneticilerine bildirdi. Yemeğin fotoğrafı sendikanın sosyal medya hesabından paylaşıldı.

    “Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya benziyor”

    Tepki gösterdiği konuyla ilgili araştırma yapılmasını isteyen Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Şemsettin Dümen, “Bu Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya benziyor. İdareciler daha önce de hiçbir önlem almamışlardır. Bu son noktadır” dedi.

    Bin 800’ü personel olmak üzere yaklaşık 2 bin 500 kişinin hastane yemekhanesinde çalışanlar tarafından günlük yapılan yemeklerden yediğini anlatan Şemsettin Dümen, “Önlem alınmazsa konuyu sağlık çalışanları olarak yargıya taşıyacağız. Bu durum sadece çalışanların değil bütün Amasya’nın sağlığını etkiliyor. Aynı yemekten hastalarımız da, refakatçiler de yiyor” diye konuştu.

    Amasya İl Sağlık Müdürü Dr. Dursun Koç ise yaptığı yazılı açıklamada, “Gerekli soruşturma yapılıp sonucunda kusuru ve ihmali olanlara gerekli cezai işlemler yapılacaktır. Adli ve idari tüm soruşturmalar yapılacak ve gerekli önlemler alınacaktır” ifadelerini kullandı.

  • Tetik’ten iddialara cevap

    Tetik’ten iddialara cevap

    Şahsı hakkında yapılan ahlaksızca haberin ve olayın aslı astarı olmadığını ifade eden Tetik, “ 1974 yılından beri rahmetli babamdan buyana Yenice’de yer alan banka ile ticari çalışmalarımızı yapıyoruz ve kendimin de 2005 yılından beri çalışma yaptığım banka. Neredeyse yarım asırdır çalıştığımız bankada yaşanmamış bir olayı ve hadiseyi, yaşanmış gibi göstererek Karabük’te yerel bir internet haber sitesinde yayınlanan haber tamamen aslı astarı olmayan ‘Çamur at izi kalsın’ tarzında yapılmış veya yaptırılmış bir haberdir. Yapılan haberde şahsımın gişede sıra beklemek istemediğinden güvenlik görevlisi tarafından yaka paça atıldığıma dair yalan ve iftiraya yönelik bir karalama yapılmakta. Ticaret ile uğraşanlar gişeden ziyade bankada müşteri temsilcisi ile işlemlerini yaptığı herkes tarafından bilinmekte. Şahsıma dair yakışmayan davranışlarda bulunduğu ima edilerek yapılmış bir haber ne şahsımı nede bankayla alakası olmayan bir konu olup bu iş tamamen siyasi ihtiraslar üzerine kurgulanmıştır. Burada bankanın itibarının yanı sıra şahsımın da ticari itibarını karalamanın yanı sıra mensubu bulunduğum partimi de töhmet altına bırakmaktadır. Yapılan bu asılsız ve itibar zedelemeye yönelik haberle ilgili savcılığa da avukatım aracılığıyla başvuruda bulunduk. Kaldı ki böylesi alçakça bir karalama kumpası kişilerin kendi seviyesini gösterdiği gibi, bankanın güvenlik kamera kayıtları gerçekleri yansıtacaktır” dedi.

    Tetik, daha öncede kendisi hakkında karalayıcı tarzda haberlerin de yapıldığını ve bunlarında asılsız olduğunu gün yüzüne çıktığını da aktararak, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

    “ İlçede halka yönelik özellikle KÖYDES çalışmalarında yaptığımızı başarılı çalışmaların hazımsızlığı içerisinde olanların daha önce de şahsım adına defaden yapılan asılsız haberlerin, bir benzerini yine yaklaşan yerel seçimler öncesi tekrardan farklı konular üzerine algılanarak yapılması da çok manidardır. İl Genel Meclis üyesi kimliğimi de kullanarak, partimi de zedelemeye yönelik yapılmaya çalışan karalama haberlerinin asılsız ve itibar zedelemeye yönelik gerçekliği er yada geç gün yüzüne çıkacağından ve şahsıma yönelik karalama kampanyası yapanların da adaletin önünde hesap vereceğinden şüphem yoktur.”

  • Ahmet Nur Çebi’den, 25 milyon Euro iddialarına cevap!

    Ahmet Nur Çebi’den, 25 milyon Euro iddialarına cevap!

    Siyah-beyazlıların sitesinden Başkan Çebi imzalı paylaşılan mesajda, “Yazılı basın ve sosyal medyada Beşiktaş’ta göreve gelecek yeni yönetimin acilen 25 milyon Euro’ya ihtiyacı olduğu yönündeki haberlere istinaden aşağıdaki açıklamayı yapma ihtiyacı doğmuştur.

    Beşiktaşımızın yaklaşan Olağan İdari ve Mali Genel Kurul Toplantısı ile Olağanüstü Seçimli Genel Kurul Toplantısı öncesi camiamızı karıştırma amaçlı ve tamamen bilgi kirliliği oluşturmaya yönelik haberleri üzüntü ve şaşkınlıkla takip etmekteyim.

    Öncelikle oluşturulmaya çalışılan hava, güncel mali portrenin Beşiktaş başkanlık görevine ilk geldiğim 21 Ekim 2019 tarihindeki mali portre ile benzer olduğu yönündedir. Gerçek tablo ise bambaşkadır. Göreve geldiğim günden farklı olarak, bugün itibarıyla ne bir futbolcumuza, ne bir teknik kadro çalışanımıza, ne bir personelimize ne de transfer dolayısıyla herhangi bir kulübe vadesi gelip de ödenmemiş bir borcumuz bulunmamaktadır. Hatta, taleplerine istinaden avans ödemesi dahi yaptığımız futbolcu ve personelimiz söz konusudur. Göreve geldiğim gün, UEFA borçsuzluk yazısı alabilmek veya aylardır maaş alamayan personelimizin sorunlarını gidermek zorunluluğu çığ gibi karşımızda dururken, bugün geldiğimiz noktada, yeni yönetime ne kadar kasa bakiyesi devredebileceğimizin hesabını yapmaktayız.

    Algı çabalarının geldiği nokta ibretliktir. Diğer bir örnek ise pandeminin ortasında kaçarcasına giden bir futbolcumuza 8 milyon Euro ödeme yapmak zorunda kaldığımız iddiasıdır. Bu hayali 8 milyon Euro, futbolcunun talebinin bile fersah fersah ötesindedir! Nitekim, konuya ilişkin yargılama süreci de halen devam etmekte olup, yargılama sürecinin de takip edilmesini camiamızdan rica ediyorum.

    Özet olarak, art niyetle yapılan bu tarz haberlerin kamuoyunda bilgi kirliliği oluşturduğunu ve camiamıza zarar verebileceğini düşünmekte olup, camiamızdan ve kamuoyundan bu tarz maksatlı haberlere itibar etmemelerini rica ederim” ifadeleri kullanıldı.

  • “Polat çifti, yargıda rüşvet iddiaları ve özel af” açıklaması

    “Polat çifti, yargıda rüşvet iddiaları ve özel af” açıklaması

    Adalet Bakanı Yılmaz, Hürriyet gazetesinde gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

    Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, Engin Polat ve Dilan Polat’ın da aralarında olduğu şüphelilerle ilgili “Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi, Vergi Usul Kanunu ile Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet” suçlarından başlatılan soruşturma hakkında MASAK raporu olduğunun altını çizen Bakan Tunç, “Bu kişilere ve şirketlerine ait şüpheli işlemler tek tek tespit edildi. Adli kontrol ve gözaltı işlemleri yapıldı.” dedi.

    “Kendilerinin, yakınlarının ve şirketlerinin malvarlıklarına tedbir konuldu.” ifadelerini kullanan Tunç, soruşturma sonucunda iddianame ile hangi suçların işlendiğinin belli olacağını kaydetti.

    VET İDDİALARI

    İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın, yargılamalar ve soruşturmalarda usulsüzlük iddiaları üzerine kaleme aldığı mektuba ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) incelemesi sürüyor.

    Üç müfettişin Anadolu Adliyesi’nde ihbar mektubunda ismi geçenlerle ve verdikleri kararlarla ilgili soruşturmaya başladığının altını çizen Bakan Tunç, “Bahsedilen iddiaların doğru olup olmadığını bu raporda göreceğiz. Soruşturmayı da HSK’nın ilgili dairesi yapacak. Bu iddiaların doğruluğu ortaya çıkarsa; HSK gerekli işlemleri yapar.” dedi.

    Yargının bu tür iddialara en uzak kurum olması gerektiğinin altını çizen Adalet Bakanı, “En küçük iddia araştırılmalı ve üstüne de gidilmeli. 24 bin hâkim-savcı ve baktıkları milyonlarca dosya var. Bu durum evlerine dosya götürüp gece gündüz dürüstçe çalışan hâkim ve savcıyı töhmet altında bırakacak bir kampanyaya dönüştürülmemeli.” diye konuştu.

    Yargının bağımsız ve tarafsız olduğunu da ifade eden Tunç, HSK’nın her iddiayı incelediğini kaydetti.

    Tunç, şöyle devam etti:

    “Son günlerde ‘yargıda çürümüşlük var, MİT raporu var, durum felaket’ diye yargıyı yıpratmaya ve adalete güveni sarsmaya yönelik birtakım tutumlar var. Yargı çetelerin, uyuşturucu suçlularının ve yanlış yapanların üzerine kararlılıkla gidiyor. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Geciken adalet, adalet değildir.”

    100. YIL AFFI

    Bakan Tunç, Cumhuriyet’in 100. yılı için cezaevlerindekilere özel af çıkarılacağı yönündeki iddiaları, “100. yıl affı diye bir şey yok.” sözleriyle cevapladı.

  • Kuyumcuda “eksik altın” iddiası

    Kuyumcuda “eksik altın” iddiası

    İstanbul merkezli Samsun’un İlkadım ilçesi Kale Mahallesi’nde bulunan ve firma tarafından kapatma kararı alınan iş yerindeki altınların 1 kilo 700 gram eksik olduğu iddia edildi. İddia ve şikayet üzerine çalışanlardan F.K. ve R.K. Gazi Polis Merkezi Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alındı. R K. ve F. K. olayla bir ilgilerinin bulunmadığını ifade ederek haklarındaki suçlamaları kabul etmediler.

    Polisteki sorgularının ardından bugün Samsun Adliyesine sevk edilen R.K. ve F.K. çıkarıldıkları mahkemece elektronik kelepçe takılarak ev hapsi uygulanmasına karar verildi.