Etiket: İfade

  • Recep Altepe, korumasını vurduğu suçlamasıyla ifade verdi

    Recep Altepe, korumasını vurduğu suçlamasıyla ifade verdi

    Bursa’da eski Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin, silahını temizlerken eski koruması O.D.’yi kazara topuğundan vurduğu öne sürüldü. O.D. hastanede tedaviye alınırken, suçlamaları kabul etmeyen Altepe hakkında ‘taksirle yaralamaya neden olmak’ suçundan işlem yapıldı.

    Bursa’da cuma günü Nilüfer ilçesi Özlüce Mahallesi’nde  kendisine ait iş yerinde yakın arkadaşları ve dostlarıyla toplantı yaptığı öğrenilen eski Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin, iddiaya göre temizliğini yaptığı tabanca ateş aldı. Silahtan çıkan mermi eski yakın koruması O.D.’nin topuğuna isabet etti. Hastaneye kaldırılan O.D.’nin durumunun iyi olduğu belirtildi.

    Olayın ardından Recep Altepe’nin ifadesi alındı. O.D.’nin silahını temizlerken kendisini vurduğunu öne süren Altepe hakkında ‘taksirle yaralamaya neden olmak’ suçundan işlem başlatıldı. O.D. şikayetçi olmazken, Altepe ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

    Altepe, Bursa’da 2009- 2017 yılları arasında iki dönem büyükşehir belediye başkanı olarak görev yaptı.

  • Sosyal medya fenomenlerine çekiliş soruşturması

    Sosyal medya fenomenlerine çekiliş soruşturması

    Sosyal medya üzerinden yaptıkları yayınlarda, Milli Piyango İdaresinden izin almadan çekiliş düzenledikleri belirlenen aralarında Enes Batur, Sezgin Yılmaz, Tamer Yeşildağ, Damla Nur Altun, Başak Karahan, Doğan Kabak, Ferit Karakaya, Cantuğ Özsoy gibi fenomenlerin de bulunduğu 18 kişi hakkında soruşturma açıldı. Sosyal medya fenomenleri Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından ifadeye çağrıldı.

    İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri sosyal medya fenomenleri Enes Batur, Sezgin Yılmaz, Tamer Yeşildağ, Damla Nur Altun, Başak Karahan, Doğan Kabak, Ferit Karakaya, Cantuğ Özsoy’un da aralarında bulunduğu 18 kişiyi Milli Piyango İdaresi’nden izin almadan video ve görsellerle takipçileri arasında çekiliş yaptığı gerekçesiyle ifade için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne çağırdı.

    Soruşturma kapsamında şuana kadar Damla Nur Altun, Başak Karahan, Doğan Kabak, Ferit Karakaya, Cantuğ Özsoy’un ifade işlemleri tamamlandı.

    Enes Batur, Sezgin Yılmaz ve Tamer Yeşildağ’ın da aralarında bulduğu 10 kişinin de bugün ifadeye gelmesi bekleniyor.

  • 50 bin Euro ve 3 Bitcoin’le 3 yıl geçindim

    50 bin Euro ve 3 Bitcoin’le 3 yıl geçindim

    Çiftlik Bank kurucu ‘Tosuncuk’ olarak bilinen Mehmet Aydın, savcılık ifadesinde “Uruguay’dan çıktığımda Brezilya’ya geçtiğim sırada 50 bin Euro para ve 3 bitcoin olmak üzere toplam 100 bin dolar param vardı. Onunla yaklaşık 3 yıl boyunca geçindim” dedi. Aydın 2 lüks aracına, 700 bin dolar nakit parasına ve 7 adet villa arsasına, şirkete ait malzemeler ve şirket araçlarına Uruguay’da el konulduğunu öne sürdü.

    ORTAOKUL BİTTİKTEN SONRA ŞİRKETLERE İNTERNET SİTESİ YAPMAYA BAŞLADIM

    Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nda ifade veren Mehmet Aydın’ın üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini, emniyette vermiş olduğu ifadeyi tekrar ettiğini belirterek “Ortaokul bittikten sonra şirketlere internet sitesi yapmaya başladım. Bir arkadaşımla beraber Bursa’da esnafları dolaşıp kurumsal web sitesine ihtiyacı olup olmadığını soruyorduk. İhtiyacı olanlara 300-400 lira karşılığında web sitesi yapıyorduk. 2015 yılında çalışmak için Antalya’ya gittim, burada ismini hatırlayamadığım bir tarım firmasında sosyal medya uzmanı olarak çalışmaya başladım. Firmanın sosyal medya hesapları üzerinden reklamlarını yapıyordum. Bu işte iki ay kadar çalıştıktan sonra kendi işimi kurmaya karar verdim” dediği öğrenildi.

    İLK BAŞTA ÇOK YÜKSEK BEKLENTİLERLE BAŞLAMADIM

    Aydın’ın daha önceden tanıdığı bilgisayar yazılımcısı bir arkadaşıyla Çiftlik Bank isimli oyunun yazılımını yaptığını öne sürerek “Arkadaşıma yaptığı bu web sitesi oyunu ile ilgili 500 TL ödeme yaptım. Oyunla ilgili web sitesini kurduktan sonra 2015 yılı Ağustos ayında çiftlik oyun web sitesini faaliyete geçirdik. Çiftlik Bank oyun sitesi benim şahıs firmam üzerinden başladı. Bu faaliyetlerimi Antalya’da bulunduğum esnada tek başıma kalmış olduğum evimde kendim yürütüyordum. İki-üç hafta sonra Bursa’ya döndüm ve kalmış olduğum evde faaliyetleri tek başıma yürütmeye devam ettim. İlk başta çok yüksek beklentilerle başlamadım. Ufak beklentilerle bu işe girdim. Facebook’ta oyunumun reklamını yaptırdım. Bu sanal oyunumda hayvanlardan elde ettiğim sanal ürünler ve bu sanal ürünlerin satılabileceği bir pazar oluşturmuştum. Faaliyetime başladıktan sonra bir ay içerisinde yaklaşık 10 bin üyeden 30 bin lira kadar para benim hesabıma geçti. Elde ettiğim kazançla daha fazla reklam yapmaya başladım” ifadelerini kullandığı öğrenildi.

    YÜKSEK MİKTARLI VERGİLER NEDENİYLE KIBRIS’I TERCİH ETTİM

    Oyunda yaklaşık 3 ay sonra 20 bin üyeye ulaştığını, bu üyelerden yaklaşık 500’ünün yatırımcı olduğunu belirten Aydın, üyelerin isteklerine yetişemediğini ve bu nedenle yanına eleman aldığını dile getirdi. Evde çalıştığını ve muhasebecisi aracılığıyla fatura yaparak vergi ödediğini de iddia eden Aydın’ın ifadesini şu şekilde sürdürdüğü öğrenildi: “Bu şirket üzerinden bir üyemizin tavsiyesi üzerine çiftlik hayvanlarının ürünlerinin satışına ilişkin şarküteri açmayı planladım ve akabinde Çiftlik Bilgi İşlem Tarım Hayvancılık San. Tic. Ltd. Şti. unvanlı firmayı Bursa ili Beşevler semtinde kurdum ve şarküteri olarak işletmeye başladım. Bu şirketime genel müdür olarak ağabeyim Fatih Aydın’ı atadım. Ağabeyim ürün tedarikini çevre civarlarda bulunan çiftliklerden yapmaktaydı. Bu ürünleri normal bir esnaf gibi vatandaşa şarküteri olarak satışını yapmaktaydık. Ayrıca Çiftlik Bank oyunumuzla ilgili üyelerimiz oyun parası satın almak istediklerinde şarküteriye gelerek nakit veya kredi kartıyla ödeme yaparak üyeliğine bu parayı aktarabiliyordu. Şirketimizin bu adresinde iki katlı yerimiz bulunmaktaydı. Alt katımız şarküteriydi. Üst katımızda ise oyunumuzun idare edildiği toplantı salonu ve ofisler bulunmaktaydı. Yatırım yapan veya oyunumuza üye olanlar görüşmek istediklerinde şirketimizin bu ofisine geliyorlardı ve ben yüz yüze ofisimizde şarküterimizi tanıtıp gelecek planlarımı anlatmaktaydım. Ancak bu oyun üzerinden yapmış olduğum sanal satışlarla ilgili yüksek miktarlı vergiler çıkması nedeniyle muhasebecimin yönlendirmesi üzerine sabit vergi ödeyebilmek amacıyla Kıbrıs’ta aynı dönemde 2016 yılı başlarında Fame Game Software Ltd. unvanlı şirketi ağabeyim Fatih Aydın ile birlikte kurdum. Ağabeyimle kurmamın sebebi Kıbrıs’ta şirketlerin en az iki ortakla kurulması zorunluluğundan kaynaklanmaktaydı”

    AÇILIŞTAN SONRA ÇİFTLİK BANK OYUNUMUZA RAĞBET DAHA DA ARTTI

    Bursa’dan bir yatırımcının yanına geldiğini, yüklü para yatırmak istediğini ve İstanbul’da bayii açmak için 15 bin lira verdiğini belirten Aydın’ın “Bu iki şahısta İstanbul Bakırköy’de Çiftlik Bank logosunu kullanarak şarküteri açtılar. Savaş Yıkılmaz ile birlikte İstanbul’a daha fazla bayilik açmamız gerektiğini konuştuk ve yönde çalışmalar yaptık. Savaş Yıkılmaz’a Marmara Bölge Müdürlüğünü verdim. Daha sonra bayilerimiz hızla artmaya başladı. Yine 2016 yılının başlarında hayallerimi gerçekleştirmek adına Bursa Karacabey’de bir çiftlik kiraladım ve bu çiftliğe hayvan alarak üretim yapmaya başladık. Çiftliğin yönetimini çiftliği kiraladığımız şahsın kardeşi olan Nesin isimli soy ismini hatırlamadığım bir şahsa bıraktım. Bu şahıs hayvan işinden anlıyordu ve aylık maaş karşılığında kurmuş olduğum çiftlikte yönetici olarak çalıştırdım. Yaklaşık iki-üç ay sonra yine Bursa ili İnegöl ilçesinde ikinci bir çiftlik kiraladım. Bu çiftlik daha büyük ve daha profesyonel bir besi çiftliğiydi. Büyükbaş hayvanlar aldık ve Karacabey’de bulunan büyükbaş hayvanları da buraya taşıdık. İnegöl’de kiralamış olduğum çiftliğin açılışı için tüm üyelerimi davet ettim burada bir açılış töreni gerçekleştirdik. Bu açılıştan sonra Çiftlik Bank oyunumuza daha da rağbet arttı” ifadelerini kullandığı öğrenildi.

    TEHDİT EDİLDİĞİ İÇİN URUGUAY’A GİTTİĞİNİ İDDİA ETTİ

    Üye sayısının artmasıyla birlikte gelirinin de arttığını ifade eden Aydın, Çiftlik Bank’a yazılımcı ve sosyal medya uzmanlarını işe almaya devam ettiklerini, ofislerine taşındıktan sonra Ebubekir Karaman’ın ‘Hayırlı olsun’ demek için ofise geldiğini ve kendisinin ‘mafyavari’ davrandığını öne sürdü. Karaman’ın kendisini koruyacağını söylediğini ifade eden Aydın, Karaman’ın ‘Suriye’deki mücahit kardeşleri için Bursalı iş adamı olarak senin de destek olman gerekiyor’ diyerek kendisinden para istediğini öne sürdü. Bu sebeple eşiyle birlikte Uruguay ve Arjantin’e gittiğini iddia eden Aydın, Arjantin’de ofis tuttuğunu, muhasebecisinin Kıbrıs’ta 5 bin dolar sabit vergi ile KDV gelir vergisi ödemeden oyun faaliyetlerini yürütebileceğini söylemesi üzerine Kıbrıs’ta 2016 yılında şirket kurduğunu ve Çiftlik Bank sanal oyunun faaliyetlerine devam ettiğini söyledi.

    BİTCOİN ÜRETİM CİHAZLARI ALDIĞINI SÖYLEDİ

    Aydın, Çiftlik Bank oyunu, şarküteri, hayvan besiciliği faaliyetlerine devam ederken Bitcoin’e merakı olduğunu, bir Uruguay vatandaşının kendisine bu işlerin Paraguay’da daha kolay yapılabileceğini söylediği ve 3 milyon dolar ödeme yaparak 800-900 adet bitcoin üretim cihazı aldıklarını söyledi. Elde ettiği karlardan Çiftlik Bank üyelerine de para verdiğini öne süren Aydın, sosyal medyada kendileri aleyhine haberler yapıldığını ve bunun üzerine Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın gerekli incelemeleri başlattığını belirterek “Hakkımızda soruşturma başlatıldı. Reklamlarımız yasaklandı. Biz de üyelere bağlı bir sistem olmadığımızı ispatlamak amacıyla üye alımını durdurduk. Soruşturma başlatılmasının ardından Türkiye’de bulunan bankalar bizimle çalışmayacağını söyleyerek hesaplarımızı kapattılar” dediği öğrenildi.

    URUGUAY 700 BİN DOLAR NAKİT PARA VE 2 ADET LÜKS ARACINA EL KOYMUŞ

    2018 yılında Bitcoin üretme faaliyetlerine devam ettiklerini, Çiftlik Bank oyun faaliyetlerinin durdurulduğunu, dünyada faaliyetleri yayabilmek amacıyla Uruguay’da olduğu sırada Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın aleyhinde açıklama yaptığını vurgulayan Aydın’ın, “Üyeler, savcılıklara suç duyurusunda bulundular. Ben bunların hepsini Uruguay’dayken öğrendim. Türkiye Uruguay’dan benim iademi talep edince ben tekrar Brezilya’ya geçtim ve oraya yerleştim. Uruguay makamları benim hakkımda da kara para aklamaktan hakkımda soruşturma açtı” dediği kaydedildi.

    Aydın, Uruguay yetkili makamlarının tüm mal varlığına el koyduğunu öne sürdü. Aydın 2 lüks aracının, 700 bin dolar nakit parasına, 7 adet villası arsasına, şirkete ait malzemeler ve şirket araçlarına Uruguay’da el konulduğunu söyledi.

    BREZİLYA’YA GEÇTİĞİM SIRADA 50 BİN EURO VE 3 BİTCOİN’İM VARDI

    Kendisinin de mağdur olduğunu iddia eden Aydın’ın “Özelikle birilerini dolandırmak paralarını alıp kaçmak kastıyla hareket etmedim. Anlattığım gibi noterden ihtar çeken herkesin parasını yatırdım. Yurt dışında bulunduğum süreçte kendi imkanlarımla mağdurların paralarını ödemeyi hep düşündüm. Yurt dışında bulunan faaliyetleri de yürütemez hale geldim. En son basında adliyeye başvuran mağdurların zararının 64 milyon TL olduğunu öğrenince el konulan mal varlığımın bunu karşılamaya yeteceğini düşünerek teslim oldum. Uruguay’dan çıktığımda Brezilya’ya geçtiğim sırada 50 bin Euro para ve 3 bitcoin olmak üzere toplam 100 bin dolar param vardı. Onunla yaklaşık 3 yıl boyunca geçindim. Herhangi bir kripto para borsasında bitcoin veya kripto param bulunmamaktadır veya yine soğuk cüzdan diye tabir edilen kripto para taşıyıcım da yoktur. Bütün mal varlığıma da gerek Türkiye’de gerekse Uruguay’da el konuldu” ifadesini kullandı. Mehmet Aydın, yurt dışında bulunduğu süre içerisinde geçinebilmek için bitcoin ve altcoinlerini Dolar ve Euro’ya çevirerek harcama yaptığını dile getirdi.

    ETKİN PİŞMANLIK KÜMLERİNDEN FAYDALANMAK İSTEMİYORUM

    Aydın’ın “Ben örgüt kurup yönettiğim ve insanları dolandırdığım iddiasını kabul etmiyorum. Her şeyi samimiyetle anlattım. Kimseyi dolandırmak niyetiyle işe başlamadım. Bazı hatalarım oldu, yanlış insanlarla tanıştım, yanlış insanlara tanıştım. Bu nedenle ben Çiftlik Bank oyunundaki üyeler gibi mağdur oldum. Üzerime atılı suçu işlemediğimden etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemiyorum. Ancak mağdurların zararlarının Türkiye makamlarınca el konulan tüm mal varlığından karşılanmasını istiyorum” dediği öğrenildi.

  • Mervenur Polat’ın ölüm nedeni belli oldu

    Mervenur Polat’ın ölüm nedeni belli oldu

    Antalya’da 4,5 aydır kayıp olarak aranırken, bir binanın çatısında folyoya sarılı cesedi bulunan Mervenur Polat’ın (20) cinayete kurban gittiği ortaya çıktı. Polat’ın C.A. tarafından iple boğularak öldürüldüğü belirlendi. C.A.’nın dışarıdan anlaşılmayacak şekilde folyoyla sardığı saptanan cesedi, kurye S.G.’ye verdiği, S.G.’nin de cesedi bacaklarının arasına alıp, halı gibi taşıdığı tespit edildi.

    Antalya’da, geçen yıl 19 Ekim günü arkadaşıyla buluşacağını söyleyerek evden ayrıldıktan sonra kendisinden uzun süre haber alınamayan 1 çocuk annesi Mervenur Polat’ın, geçen pazar günü Muratpaşa ilçesindeki bir evin çatısında folyoya sarılı cesedi bulundu. Polat’ın cesedi, yapılan incelemenin ardından otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Sabah saatlerinde yakınları ile Adli Tıp Kurumu morguna gelen Kenan Polat, kız kardeşinin cenazesini teşhis etti.

    Polis olayla ilgili C.A. ile F.T., İ.H., Ş.A.K., G.H. ve S.G. adlı şüphelileri gözaltına aldı. Mervenur Polat’ın cenazesi, işlemlerin ardından toprağa verilmek üzere Kayseri’ye götürüldü.

    İPLE BOĞARAK ÖLDÜRMÜŞ

    Şüphelilerin emniyetteki sorgusunda C.A., Mervenur Polat’ı öldürdüğünü itiraf etti. C.A., olay günü Muratpaşa ilçesi Sinan Mahallesi’ndeki bir evde birlikte uyuşturucu aldığı Mervenur Polat ile aralarında tartışma çıktığını söyledi. C.A. tartışma sırasında eline geçirdiği iple genç kızı boğarak öldürdüğünü ifade etti.

    CESEDİ KURYEYLE GÖNDERMİŞ

    Olayın ardından C.A.’nın, dışarıdan ceset olduğu anlaşılmayacak şekilde Mervenur Polat’ın cesedini halı gibi folyoyla sardığı, koli bandıyla bağlayarak paket haline getirdikten sonra da motosikletli kurye olan S.G. adlı arkadaşını aradığı belirlendi. Kurye S.G.’nin ise Polat’ın cesedini bacaklarının arasına alıp halı gibi taşıdığı, motosikletle bu şekilde C.A.’nın Güllük Caddesi’nde babasının oturduğu binanın çatı katındaki asansör dairesine götürüp bıraktığı ortaya çıktı. S.G.’nin, ifadesinde, ceset taşıdığını bilmediğini söylediği belirtildi.

    40 KİLAYA KADAR DÜŞMÜŞ

    Uyuşturucu madde kullandığı için 40 kiloya kadar düştüğü belirtilen Mervenur Polat’ın cesedinin büyük bölümünün çürüdüğü saptandı. Cesedin, yaklaşık 4.5 aylık olduğu kaydedildi. Sorgusu devam eden 6 şüphelinin, yarın adliyeye sevk edileceği öğrenildi.

    ‘4.5 AYDIR CESETLE YAŞAMIŞIZ’

    Mervenur Polat’ın cesedinin bırakıldığı apartmanın 4’üncü katında oturan ve olay nedeniyle büyük şok yaşadığını belirten Server Çekiç Balaban, “Şüphelilerinden C.A’nın babası H.A., eşimin arkadaşı. Evde anne, baba ve kızları yaşıyor. Hepsi melek gibi insanlar. Olay ortaya çıkınca eşime anlatmış. 4.5 aydır cesetle yaşamışız. Şok geçirdim. Evde bir karınca bile görsem ölmesin diye parmağımla alır uygun bir yere koyarım. Üstelik 20 yaşında 1 çocuk annesi, genç bir kız. Eşim çatıya çıkıp, yeşillik ekecekti. Ben ‘boş ver’ dedim. Onunla karşılaşsak ne yapardık. Bu olayı nasıl atlatırdık, bilmiyorum” diye konuştu.

  • Savcılıkta verdiği ifadesi ortaya çıktı

    Savcılıkta verdiği ifadesi ortaya çıktı

    Muğla’nın Fethiye ilçesinde 2.5 yıl önce kayalıklardan düşüp hayatını kaybeden 7 aylık hamile Semra Aysal’ı (32), 400 bin liralık ferdi kaza sigortası bedelini alabilmek için aşağıya itti suçlamasıyla tutuklanan eşi Hakan Aysal’ın, savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Semra Aysal’ın sigorta sözleşmesinde olası bir ölüm durumunda mirasçı olarak yalnızca eşi Hakan Aysal’ın para talep edebileceği yönünde bir ibare bulunurken, Hakan Aysal’ın sigorta sözleşmesinde ise yasal mirasçıların tamamının para talep edebileceği ibaresinin yazılı olduğu öğrenildi.

    İstanbul Pendik’ten tatil için eşi Hakan Aysal ile birlikte 18 Haziran 2018 tarihinde Muğla’nın Fethiye ilçesine giden 7 aylık hamile Semra Aysal, iddiaya göre fotoğraf çekilirken kayalıklardan düşüp öldü. Olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında Hakan Aysal’ın olay yaşanmadan bir süre önce eşi Semra Aysal’a 400 bin lira değerinde ferdi kaza sigortası yaptırdığı ve üzerine de 119 bin liralık kredi çektiği belirlendi. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Hakan Uysal, Muğla Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ‘kasten adam öldürme’, ‘tasarlayarak adam öldürme’ ve ‘gebe olduğu bilinen kadını öldürme’ suçlarıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    CENAZEDE HELALLİK ALINDIĞI SIRADA ÖLEN EŞİNİN KREDİ KARTINDAN ÖDEME YAPMIŞ

    Olayın ardından ölen Semra Aysal’ın ailesi, rahat tavırları ve cenaze sürecinde maddi konuları konuşmak istemesi nedeniyle Hakan Aysal’dan şüphelenmeye başladı. Savcılıktaki ifadesinde Hakan Aysal’ın sık sık mirasın ne zaman bölüneceği ile ilgili sorular sorduğunu ve aile olarak bu durumdan rahatsız olduklarını belirten Semra Aysal’ın ağabeyi Nayim Yolçu, “Şüphelenmeye başladıktan sonra evrakları inceledik. 20 Haziran 2018 saat 11.42’de Hakan Aysal’ın telefon üzerinden sigorta bedelini yatırdığını gördüm. O gün ve o saatte kardeşimin cenazesi evimizin önündeydi. Helalleşme işlemi yapılıyordu. Hakan ise o anda emeklilik primini ödemekle meşgulmüş. Ayrıca bu ödemeyi de kardeşim Semra’nın kredi kartından yapmış” dediği öğrenildi.

    15- 20 DAKİKA KALMALARI GEREKEN YERDE 3 SAAT KALMIŞLAR

    Ayrıca normal şartlarda sağlıklı insanların fotoğraf çekilmek için 15-20 dakika vakit geçirdikleri yerde Hakan Aysal’ın 7 aylık hamile eşini burada 3 saat tutmasının mantık ile izah edilemez bir durum olduğu ve geride delil bırakmamak için çevrede bulunan insanların tanık olmaması adına bölgeden uzaklaşmalarını beklediği belirtildi.

    PSİKOLOJİK SORUNLARI VARMIŞ, TEDAVİYİ YARIM BIRAKMIŞ

    Kız kardeşinin ölümünden sonra Hakan Aysal’ın geçmişini araştırdıklarını ve farklı durumlarla karşılaştıklarını belirten ağabey Nayim Yolçu, savcılıktaki ifadesinde şunları söyledi:

    “Hakan’ın tavırları beni şüphelendirince araştırmaya başladım. Hakan’ın 2008-2010 yılları arasında ve 2013 yılında belirli sürelerde psikolojik sorunları olduğu gerekçesiyle İstanbul Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gördüğünü öğrendik. Bu tedavilerin tamamını yarım bırakmış. Kardeşimin ölümünde ihmali varsa cezalandırılmasını istiyoruz.”

    “SÖZLEŞMEYİ EŞİM DOLDURDU, BENİM HABERİM YOKTU”

    Semra Aysal’ın ölümünden bir süre önce eşi Hakan Aysal ile birlikte yaptıkları 400 bin liralık ferdi kaza sigortasında, Hakan Aysal’ın sigorta poliçesinde olası bir ölüm durumunda sigortasının mirasçısı olarak ‘Yasal mirasçıları’ ibaresi bulunurken, Semra Aysal’ın sigorta poliçesinde yalnızca eşi Hakan Aysal’ın para talep edebileceği yönünde bir ibarenin yazılı olduğu öğrenildi. Savcılıktaki ifadesinde bu durumdan haberdar olmadığını söyleyen Hakan Aysal’ın, “Eşim ve ben ekstrem sporları sevdiğimiz için hayat sigortası yapmak istemiştik. Yapmak istediğimiz sporların riskli olduğunu biliyorduk. Sigorta şirketleri evrakları kargo ile bize gönderdi. Eşimin hayat sigortasındaki şartları, mirasçısı kısmını tamamen kendi doldurmuştur. Benim ne şekilde doldurduğu yönünde bir bilgim yoktu. Eşimin başına bir şey geldiğinde parayı alacak tek kişinin ben olduğumu, benim başıma bir şey geldiğinde parayı alacak kişilerin yasal mirasçılar olduğu hususunu ben doldurmadım” dediği öğrenildi.

  • İlker Başbuğ ifade verdi

    İlker Başbuğ ifade verdi

    Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, ”Eğer Menderes 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir’de erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi büyük bir olasılıkla önlenebilirdi” sözleri nedeniyle ifade verdi.

    İlker Başbuğ hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla soruşturma başlatılmıştı.

    BAŞBUĞ NE DEMİŞTİ?

    Başbuğ, 4 Ocak’ta Cumhuriyet gazetesine verdiği röportajda, “Eğer Menderes, 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir’de erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi büyük bir olasılıkla önlenebilirdi” ifadelerini kullanmıştı.

    İLKER BAŞBUĞ VE AVUKATINDAN AÇIKLAMALAR

    Konuyla ilgili Twitter hesabından bir açıklama yapan İlker Bağbuğ’un avukatı İlkay Sezer “Müvekkilimiz Sayın İlker Başbuğ, kendisi hakkında yapılan suç duyurularına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın daveti üzerine bugün ifade vermiştir” dedi.

    Avukat Sezer paylaşımının devamında İlker Başbuğ’un açıklamasını da paylaştı.

    ”HUKUK VE YARGI KONUSU TÜRKİYE’NİN BİRİNCİ SORUNUDUR”

    Başbuğ açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

    “Dünya Adalet Projesinin Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde, Türkiye 2020 yılında, 128 ülke arasında 107. sırada yer almıştır. Bu Türkiye’ye yakışan bir sonuç değildir. Hukukun üstünlüğü konusunda bir ilerleme, gerçekleştirilmeden, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı sorunları, başta ekonomi olmak üzere, çözebilmesi zordur. Bu nedenlerle hukuk ve yargı konusu Türkiye’nin birinci önceliktir sorunudur, konusudur. Son kitabım; Türkiye Cumhuriyeti’nde güç odaklarının mücadelesi, kitap serisinin üçüncüsüdür. Bu kitap 1961-1980 dönemini, o günün şartlarında ve o günlerde gelişen olaylar çerçevesinde değerlendirmektedir.

    ”BU SÖYLEŞİDEN BİR SUÇ UNSURU ÇIKARTILABİLMESİ SÖZ KONUSU BİLE OLAMAZ”

    4 Ocak 2021 günü bir gazetede bu kitabın tanıtımı ile ilgili bir söyleşim yayınlandı. Bu söyleşiden hareket edilerek hakkımda suç duyurularında bulunuldu. Hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu, var olduğu bir ortamda, bu söyleşiden bir suç unsuru çıkartılabilmesi söz konusu bile olamaz. Bu nedenlerle, bu suç duyurularına itibar etmiyorum. Bu inançla da, bu suç duyurularına karşı hiçbir şekilde savunma yapmayacağım. Bu davranış anayasaya, hukukun üstünlüğüne ve kendime olan saygımın doğal sonucudur.”

  • Meral Akşener Ankara Adliyesi’nde ifade verdi

    Meral Akşener Ankara Adliyesi’nde ifade verdi

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 2017 yılında Antalya’da mühürsüz oyların kabulüne yönelik yaptığı açıklama ile ilgili açılan dava kapsamında Ankara Adliyesi’ne giderek ifade verdi.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 2017 yılında Antalya’da seçimlerde mühürsüz oyların kabulüne yönelik yaptığı açıklama ile ilgili açılan dava kapsamında Ankara Adliyesi’ne giderek ifade verdi. Adliye çıkışında açıklama yapan Akşener, “31 Mart seçimleri esnasında bu hayata geçmiş, dosya inmiş, iddianame düzenlenmiş, şimdi talimatlı bir şekilde ifade verdim. Bir başka davam var, o da 5 yıl olmuş, 31 Mart İstanbul ikinci seçimleri esnasında raftan inmiş, üzerine bir de gizlilik kararı alanmış. İfademin alınmadığı, avukatlarımın ne olduğunu bilmediği, canım sıkıldıkça neşelenme ihtiyacı hissettiğim zaman ifademi alın dilekçesini verdiğim bir davamız daha var” dedi.

  • Türkiye bu cinayeti konuşuyor! Kan donduran ifadeler ortaya çıktı

    Türkiye bu cinayeti konuşuyor! Kan donduran ifadeler ortaya çıktı

    Öğretim görevlisi Aylin Sözer’in katil zanlısının emniyete verdiği ifadesinin detaylarına ulaşıldı. Uyuşturucu madde etkisinde olduğu öğrenilen zanlının evdeki yangını  uyuşturucu düzeneği ve doğal gaz hortumunu kullanarak çıkardığı öğrenildi. Zanlının, Sözer’in hesabından kendi kardeşine 260 bin TL göndermek istediği de ortaya çıktı.

    Dün, İstanbul Maltepe’de yaşadığı evde vahşice öldürülen Aylin Sözer’in katil zanlısı emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi ve  cinayete ait yeni detaylar ortaya çıktı.

    Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerince sorguya alınan Kemal A. cinayeti itiraf ederek tüm detayları anlattı. İlk olarak 2009 yılında internet üzerindeki bir arkadaşlık sitesinde tanıştıklarını söyleyen zanlı, o dönemde Aylin Sözer’in dil eğitimi için Amerika’da olduğunu, ilk görüşmelerini 2011 yılında Sözer Türkiye’ye döndüğünde gerçekleştirdiklerini söyledi.

    2011 yılında bir süre görüştüklerini daha sonra ayrıldıklarını, 2014 ve 2018 yıllarında aralıklarla görüşmeye devam ettiklerini son olarak geçtiğimiz kasım ayında tekrar görüştüklerini belirtti. Aylin Sözer’in de geçtiğimiz ocak ayında boşandığı ve bir çocuğunun olduğu öğrenildi.

    Zanlıdan kıskançlık iddiası

    Evli ve üç çocuk babası olduğu, eşinin bir süre önce şehir dışına tayini çıktığı öğrenilen zanlı, kasım ayından bu yana tekrar görüşmeye başladıkları Aylin Sözer’in evine dün sabah 09.00 sıralarında tekrar gidip Sözer’e bu yılbaşını çocuklarıyla geçireceğini söylediğini ifade etti. Sözer’in ise ise bunu kabul etmeyerek “Çocuklarına değil karına gideceksin” deyince tartışmaya başladıklarını iddia etti. Yine zanlının iddiasına göre, tartışma sırasında Sözer, eline geçirdiği bıçakla kendisine saldırmak isteyince katin zanlısı Kemal A., elindeki bıçağı alarak boğazına önce ince bir kesik attı ardından da boğazını derin bir şekilde kesti.

    Sözer’in hesabından kardeşine 260 bin TL yollamak istedi

    Zanlı daha sonra, Aylin Sözer’in cep telefonundan Sözer’in asistanına onun ağzından bir mesaj attı. Mesajda “Sana EFT yapacağım. Sen de bu EFT’yi nakite çevirip o parayı kuryeyle bana geri getireceksin” demesi üzerine asistanı durumdan şüphelenerek Sözer ile aynı binada yaşayan ablasına haber verdi. Ablası da kardeşinin evine giderek zilini çaldı ancak cevap veren olmayınca şüphelenerek durumu polise bildirdi. Kemal A., asistandan umduğu yanıtı alamayınca bu kez erkek kardeşinin hesabına 260 bin TL göndermek istedi. Meblağın yüksek olduğunu gören banka teyit etmek için kendisini aradı ve karşıda hesap sahibi Sözer’in sesini duyamayınca transfer gerçekleşmedi.

    Polisleri de yakmak istedi

    O sırada ihbarı alan polis ekipleri de Sözer’in yaşadığı dairenin kapısına geldi. Kemal A., dışarıda polisleri görünce kapıya yığınak yaparak eve girişlerini engellemeye çalıştı. Kemal A. bir süre önce kullandığı uyuşturucu maddesini yere ve Sözer’in üzerine dökerek evdeki doğal gaz borusunu kesip ateşe verdi. Polisler içeri girmek isteyince doğalgaz hortumunu pürmüz gibi kullanarak de onları da yakmak istedi. Polis, uzun uğraşlar sonucu içeri girince Aylin Sözer’in yanmış bedenini ve Kemal A.’yı gördü. Kemal A.,’nın üzerinden 3 gram uyuşturucu madde ve Aylin Sözer’e ait ziynet eşyaları çıktı.

    Zanlı şube çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı. Aylin Sözer’in öldürülmesi olayının zanlısı Kemal A., emniyetteki işlemleri tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi.

  • Uyuşturucudan tutuklanan Ayşe Dırla’nın ifadesi ortaya çıktı

    Uyuşturucudan tutuklanan Ayşe Dırla’nın ifadesi ortaya çıktı

    Konya’da, 12,5 yıl hapis cezasına çarptırılan Kadir Şeker’in, öldürdüğü sevgilisi Özgür Duran’ın (32) elinden dayak yerken kurtardığı Ayşe Dırla (35), yanındaki Murat Hanlı (26) ile 900 gram uyuşturucuyla yakalanıp, tutuklandı. Murat Hanlı’nın bir aylık dini nikahlı eşi olduğunu belirten Dırla’nın mahkemedeki ifadesinde, “Ben uyuşturucu kullanmıyorum. Murat uyuşturucu bağımlısı. Uyuşturucuyu kullanmak için aldı. O gün akşam eve paketle geldi. Ben de görünce kızdım. Tekrar uyuşturucu bağımlısı olmasını istemiyordum. Geri götürmek istedik. Uyuşturucuyu aldığımız mahalleye geldiğimizde polis bizi yakaladı” dedi.

    Konya Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Narkotik Şube Müdürlüğü ekipleri, pazar günü gece yarısı merkez Karatay ilçesi Tatlıcak Mahallesi’nde ihbar üzerine durdurdukları araçta 900 gram uyuşturucu ele geçirdi. Araç içinde bulunan Murat Hanlı ve Ayşe Dırla, gözaltına alındı. Ayşe Dırla’nın, Kadir Şeker’in, sevgilisi Özgür Duran’ın elinden dayak yerken kurtardığı kadın olduğu ortaya çıktı. Kadir Şeker, Ayşe Dırla’yı kurtarmak isterken Özgür Duran’ın ölümüne neden olmuş ve 12,5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

    ‘UYUŞTURUCUYU GERİ VERMEYE GİTTİK’

    Gözaltına alınan Ayşe Dırla ve Murat Hanlı, sorgulanmak üzere Narkotik Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Ayşe Dırla ile Murat Hanlı sorgularının ardından pazartesi günü adliyeye sevk edildi. Ayşe Dırla, mahkemedeki ifadesinde Murat Hanlı ile dini nikahlı olarak yaşadıklarını belirterek, ”Murat benim 1 aylık imam nikahlı eşim. Onunla yaşıyoruz. Uyuşturucuyla bir ilgim yok. Ben uyuşturucu kullanmıyorum. Murat uyuşturucu bağımlısı. Uyuşturucuyu kullanmak için aldı. O gün akşam eve elinde paketle geldi. Ben de görünce kızdım. Tekrar uyuşturucu bağımlısı olmasını istemiyordum. Geri götürmek istedik. Uyuşturucuyu aldığımız mahalleye geldiğimizde polis bizi yakaladı” dedi.

    ‘ÖZGÜR’ÜN ANNESİ İHBAR ETMİŞ OLABİLİR’

    Ayşe Dırla, haklarında yapılan ihbar üzerine yakalanmalarıyla ilgili de ”’Ben Kadir Şeker davasında tanık olarak bulunuyorum. Dava sürecinde Kadir’i suçlamadım. Bu da Özgür Duran’ın annesi Mübeyyen Güner Dalkılıç’ı kızdırmıştı. İhbarı onun yapabileceğini düşünüyorum” dedi.

    Murat Hanlı da ifadesinde, yaklaşık 60 bin lira değerindeki aracını satıp uyuşturucu aldığını belirterek, ”Arabamı sattım. Bu uyuşturucuyu kullanmak için satın aldım. Uyuşturucu satıcısı da değilim. Ayşe karşı çıktı, geri götürdük” dedi.

    Ayşe Dırla ve Murat Hanlı, sevk edildikleri mahkemece tutuklandı.

  • Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, ifadeye çağrıldı

    Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, ifadeye çağrıldı

    Tunceli’de Munzur Gözeleri’nde yapımı devam eden peyzaj projesini protesto etmek için ‘insan zinciri’ oluşturan Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ve 80 kişi hakkında, toplantı ve gösteri yasağına muhalefetten soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında Belediye Başkanı Maçoğlu, ifadeye çağrıldı.

    Tunceli’nin Ovacık ilçesinde bulunan ve her yıl ziyaretçi akınına uğrayan Munzur Gözeleri için hazırlanan 8 milyon liralık proje, Erzurum Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nca onaylandı. Devam eden peyzaj projesine tepki için 23 Ağustos’ta Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun da katılımıyla ‘insan zinciri’ eylemi gerçekleştirildi. Ovacık Cumhuriyet Başsavcılığı da Tunceli Valiliği’nin 14.08.2020 tarihli ve il genelindeki tüm toplantı, gösteri ve eylemleri yasakladığı kararını gerekçe göstererek, Maçoğlu ve 80 kişi hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında Belediye Başkanı Maçoğlu ifadeye çağırıldı.