Etiket: iftar

  • Emine Erdoğan’dan depremzede aileye iftar ziyareti

    Emine Erdoğan’dan depremzede aileye iftar ziyareti

    Emine Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremlerde evi yıkıldığı için Malatya’dan Ankara’ya yerleşen Gönen ailesini ziyaret etti. Erdoğan, kas rahatsızlığı nedeniyle yatalak olan baba Cahit Gönen, anne Elif Gönen, üniversiteye hazırlanan kızı ve ilkokul öğrencisi oğlu ve akrabalarıyla depremin ardından, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuyan kızları Fatmanur Gönen ile iftar yaptı. Altındağ ilçesine yerleşen aile, yaşanan depremlerde hem Malatya’da hem de Kahramanmaraş’ta 30 yakınını kaybetti.

    Aile üyeleriyle tek tek sohbet Erdoğan, daha sonra ramazanın ilk orucunu da 9 kişilik Gönen ailesiyle birlikte açtı.

    Ailenin en küçüğü Süleyman’a Mete Gazoz sürprizi

    Emine Erdoğan’ın daveti üzerine Antalya’dan gelen milli sporcu Mete Gazoz, ailenin en küçük üyesi olan 4. sınıf öğrencisi Süleyman’a sürpriz yaptı. Küçük çocuğun hayranı olduğu öğrenilen Gazoz, minik hayranını kapıda Olimpiyat şampiyonluğu sırasında yaptığı hareketle selamladı. Depremzede hayranına ok hediye eden Gazoz, Süleyman ile bir süre sohbet etti.

    Ziyaretin ardından sosyal medya hesabından ziyarete ilişkin görselleri paylaşan Erdoğan, “Ankara’da depremzede Gönen ailemizin iftar sofrasına konuk oldum. Evin neşesi güzel yavrularımızla vakit geçirmekten mutluluk duydum. Milli okçumuz Mete Gazoz’un hayranı olduğunu öğrendiğimiz Süleyman’a küçük de bir sürprizimiz oldu. Mete abisi gibi Süleyman’ın da çok başarılı olacağına inanıyor, içten misafirperverlikleri için Gönen ailesine teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki, yüreklerimizdeki yangını gönül sofralarında buluşarak, birbirimize kenetlenerek söndüreceğiz” ifadelerine yer verdi.

  • Demircan, iftar alanlarında incelemelerde bulundu

    Demircan, iftar alanlarında incelemelerde bulundu

    Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Adıyaman’da iftar programlarının yapılacağı alanlardaki incelemelerinin ardından açıklamalarda bulundu. Deprem zamanında günlük 600 bin öğün yemek çıkarıldığını dile getiren Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, “İlk günden bu yana Adıyaman bölgesinde gerek Kızılay’ımız, gerek sivil toplum örgütlerimiz, gerekse de belediyelerimiz günlük 600 bin öğün yemek çıkaran bir kabiliyete ve kapasiteye ulaşmıştı. Bu anlamda yardımlarda ve desteklerde bulunan herkese teşekkür ediyoruz. Ramazan ayında yine aynı ekiplerle yemek ürettiğimiz yerlerde bu sefer iftar sofraları kurmaya başladık. Yine 70 noktada olacağız.

    Bunun 40 tanesi sivil toplum örgütü, 30 tanesi belediyelerimiz ve şemsiye olarak da bizler koordine ediyoruz. Kızılay olarak takviyelerde bulunuyoruz. Ayrıca hem program yapmak hem de iftar yemeği vermek gibi özel noktalarda da organizasyonlarımız olacak. Burası Demokrasi Parkı ve burada Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün de bir iftar sofrasını açmış durumdayız. Ve içerisine bir program da koyacağız. İçerisinde sohbeti, ilahileri, ezanı ve Kur’an okuyacak görevlileri olacak. Bir grubumuz da mahallelerde dolaşıyor, her akşam bir mahallede olmak suretiyle yine 2 bin kişi, çocuklara program, kukla gösterisi ve daha sonra iftar vakti yaklaşınca da iftar sofrasına yönelen bir programımız var. Bu kültürel bir faaliyettir. Aslında iftar sofrası açlığımızı gidermekten daha çok bizi bir araya toplaması, bütünleştirmesi, çünkü deprem toplumsal olarak bir araya gelmemiz ile bir şekilde engellemişti. Bu Ramazan ile, bu iftar sofralarıyla tekrardan kucaklaşıp bir araya gelip bu manevi iklimi hep birlikte yaşayalım, yaşatalım” diye konuştu.

  • Çocuklar “tekne orucu” iftarında buluştu

    Çocuklar “tekne orucu” iftarında buluştu

    Kağıthane Belediyesi Anadolu’nun eski geleneklerinden tekne orucunu tutan çocuklar için iftar programı düzenledi. Kağıthane Belediyesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda çocuklar, öğlen ezanıyla birlikte orucunu açtı. Programa katılan Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin, çocuklarla yakından ilgilenerek onlarla sohbet etti. Aynı zamanda programda palyaço Hacivat ve Karagöz oyunlarına yer verilirken çocuklara patlamış mısır ve pamuk şeker dağıtıldı.


    Organizasyon ile ilgili konuşan Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin, ”Hayırlısıyla Ramazan ayına geldik. Ramazan ayının ilk günündeyiz ve ilk gününde özellikle çocuklarımız için tekne orucu organizasyonu düzenledik. Tabi toplumumuzun yüzyıllar boyunca tekne orucunu tuttuğunu ve çocuklarımıza bu manada öğütler verdiğini biliyoruz. Ramazan ayını sevdirmeye Ramazan’ın maneviyatını paylaşma açısından kıymetli bir çalışma olduğunu düşünüyoruz. O yüzden çocuklarınızla birlikte tekne orucunda buluştuk. Çocuklarımız geldiğinde çocuk oyunlarıyla eski Ramazan’ı hatırlamış oldular. Biraz önce de oruçlarını açtılar. Böylelikle Ramazan’ın coşkusunu daha yakından hissediyorlar. Demin bir evladımız geldi başkanım bunu her yıl yapacağız mı diye sordu. ‘Evet tabi ki tekrarlayacağız’ dedim. Onlara güzel bir hatıra olacak bu gelenek ilerleyen zamanlarda da devam etmiş olacak. Bugün 150 çocuğumuzla beraber tekne orucumuzu açtık. Allah çocuklarımızın ibadetlerini kabul etsin “ dedi.

    Organizasyona katılan Hamide Keskin isim çocuk, “Oruç tutmak çok güzel bir şey bu heyecanı yaşamak çok güzel oluyor. Bugün günüm çok güzel geçti. Burada her şey var patlamış mısır pamuk şeker her şeye sahibiz ve bundan dolayı çok mutluyuz” diye konuştu.

  • Depremzede üreticiden iftar sofrasına

    Depremzede üreticiden iftar sofrasına

    Marmaris Belediyesi, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm gücüyle deprem bölgesine yardıma koşmuştu. Depremin ilk saatlerde başlatılan yardım seferberliğinde Marmaris halkının desteği ile toplanan yardımlar bölgeye ulaştırılmış, arama kurtarma çalışmalarına destek olunurken yakacak sorununa çözüm olmak adına 100 tona yakın da odun gönderilmişti.

    Marmaris Belediyesi, depremin ardından bölgeye ekonomik olarak da katkı sunmak adına bir adım daha attı. Kayısısı ile ünlü Malatya’dan 3 ton kuru kayısı satın alarak bölgedeki üreticilere destek oldu. Malatya’dan getirilen kayısılar ilk olarak tek tek yıkandı ve kurutuldu. Ardından paketlenen kayısılar, Ramazan ayı boyunca ihtiyaç sahibi vatandaşlara dağıtılacak olan erzak kolisine yerleştirildi.

    Depremin ilk anından itibaren deprem bölgesine yardıma koştuklarını söyleyen Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay, “Arama kurtarmadan gıda ve giysi yardımına, yakacak odundan teknik desteğe kadar tüm imkanlarımızı kullanarak deprem bölgesindeydik. O bölgenin kısa sürede toparlanması ve ekonomik olarak da ayağa kalkması için desteğe devam ediyoruz. Bu çerçevede 3 ton kayısı satın alarak üreticilerimize yaklaşık 360 bin TL’lik destek sağladık. Bunları da vatandaşlarımıza dağıttığımız erzak kolilerine yerleştiriyoruz. Yani kayısılar hem Ramazan ayında vatandaşlarımızın sofrasını süsleyecek, hem de depremzede üreticilerimize biraz olsun nefes aldıracak. Yaralarımız çok derin ama inanıyorum ki biz bu zor günleri birlik ve beraberlik içerisinde aşacağız. Çünkü biliyoruz ki dayanışma yaşatır” ifadesini kullandı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk iftarı depremzedelerle

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk iftarı depremzedelerle

    Yarın Kahramanmaraş’a gidecek Erdoğan, kentte yapılan çalışmalara ilişkin bilgi alıp incelemelerde bulunacak. Daha sonra Kahramanmaraş’ta vatandaşlarla buluşacak Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk iftarını depremzedelerle yapacak.

    Erdoğan’ın ramazan ayı boyunca zaman zaman deprem bölgesinde vatandaşlarla bir araya geleceği öğrenildi.

  • Ramazan’da iftar ve sahur beslenmesi

    Ramazan’da iftar ve sahur beslenmesi

    11 ayın sultanı Ramazan ayında en çok merak edilen konuların başında ‘doğru beslenme’ geliyor. Diyetisyen Cemre Balkan; iftar, sahur ve iftar ile sahur arasında tüketilmesi gereken besinler ile doğru su tüketimi hakkında açıklamalarda bulundu.

    “Kan şekeri sadece tatlı ile yükselmiyor”
    Ramazan ayında en çok yapılan yanlışların başında aşırı tatlı tüketimi ve ani su tüketimi olduğunu ifade eden Diyetisyen Cemre Balkan, “Normal zamanda sürekli besin tükettiğimizden dolayı her aldığımız besinde kanımızdaki şeker yükseliyor ve insülin hormonu devreye giriyor. İnsülinde kandaki şekeri düşürme etkisinde bulunuyor. Bunun sürekli olması demek, vücudun kandaki şekeri sürekli düşürmeye çalışması demek oluyor. Yani vücudun biraz aç kalması lazım ki organlarımız ve vücudumuz yenilenebilsin. Oruç uzun süreli açlık sağlayarak vücudumuza bir detox etkisi yapmış oluyor. Ramazan ayında neredeyse her gün eve giderken her akşam pide almak ve iftarda tatlı yemek gibi alışkanlıklar oluyor. Bu tamamen gelenek etkisi de diyebiliriz. Aslında normal beslenmenizi nasıl sağlıyorsanız öyle devam etmeniz lazım. Normalde tatlı yemeyen bir kişi bile ‘kan şekerim düştü yükseltmem lazım’ diye tatlıya koşuyor. Oysa ki kan şekeri sadece tatlıyla yükselmiyor. Çorba, pilav, makarna, yoğurt ve meyve gibi yiyecekler tükettiğinizde de kan şekeriniz normal haline geliyor. O yüzden standart tüketimimize devam edebiliriz. İftarda bir anda bardak bardak su içersek midemizi genişletip büyütmüş oluyoruz. O yüzden sadece birkaç yudum su yeterli olacaktır. Öncelik olarak kan şekerimizi yükseltecek 2-3 hurma tüketilebilir. Sofradaki iftar yemeklerden biraz uzak durmak gerekiyor. Çünkü onların bile yemek kadar kalorisi olabiliyor. İftarda çorba içtikten sonra 5-10 dakika yemeğe ara verip, ana yemeği salata ya da yoğurtla tüketmek güzel bir yöntem olabilir” dedi.

    “Sahurda 2 litre su tüketmek yerine iftardan sahura kadar yarım saatte bir su tüketin”
    Sahur beslenmesi hakkında da açıklamalarda bulunan Cemre Balkan, “İnsana kilo aldıran durum, kalori dengesidir. Sahurda yemek yiyip, yatmak kilo aldırmaz. Normalde harcadığımız kaloriden daha fazlasını alırsak kilo almış oluruz. Tüm günde yenilenlerin kalorisi bizim kilo dengemizi ekiliyor. ‘Sahurda yediğim için kilo alıyorum’ anlayışı doğru değildir. Ramazan’da doğru beslenmeyi iftar, sonrasında ufak bir ara öğün, taze meyve ve sahur yapmak olarak değerlendiriyoruz. Sahuru da klasik kahvaltı gibi yapmak doğru olacaktır. Sahurda makarna ya da dolma gibi ürünler tüketmemek gerekir. Besleyici ve protein değeri yüksek yumurta sahurda rahatlıkla tüketilir. Karbonhidratlı besinlerden ziyade protein değeri yüksek ürünler tüketmek, daha tok tutucu bir etki yapabilir. Kısacası sahurda yumurta, tuzsuz peynir, süt grubu, pankek tüketilebilir. Maydanoz suyu gibi sular da tüketilmemelidir. Çünkü onlar sabahları vücuttaki tüm suları atar ve bizi gün boyu susuz bırakabilir. Su tüketimi de önemli. Sahurda 2 litre su içmek sadece mideyi şişirmiş oluyor. İçilen suyun birçoğu da tek seferde idrar ile çıkıyor. O yüzden iftar ile sahur arasında yarım saatte bir 1’er bardak su tüketilebilir. Ayrıca sahurda karbonhidrat grubu olarak tam tahıl karbonhidratlar tüketilmesi gerekiyor. Bunlar kilo vermek yerine daha çok tok tutucu ürünlerdir” diye konuştu.

  • Malatya’da iftar çadırları kuruluyor

    Malatya’da iftar çadırları kuruluyor

    Depremin ilk gününden bu yana depremzede vatandaşların yaralarının sarılabilmesi için fedakarca çalışan ekipler, Ramazan ayının gelmesiyle birlikte Malatya’nın çeşitli yerlerine iftar ve sahur için çadır kurulumunu sürdürüyor.

    Van’dan gelen belediye ekipleri ve kamu personeli, Battalgazi ilçesindeki Atatürk Anadolu Kız Lisesi, Yeşilyurt ilçesindeki Geri Gönderme Merkezinde bulunan Beydağı konteyner kenti, Malatya Nikah Sarayı bahçesi ve Diniye Çalık İlkokulu bahçesinde iftar çadırları kuruyor.

    İftar çadırlarının yanında mescit de kuran ekipler, depremden etkilenen vatandaşlara Ramazan ayı boyunca çay servisi de yapacak.

  • Uyku haline karşı hurma

    Uyku haline karşı hurma

    İftarda besinlerin hızlıca tüketilmesi kan şekerinin yükselmesine, uyku hali ve ağırlık çökmesine sebep oluyor. İftar sonrası oluşan uyku hali sindirim problemlerinin artmasına neden olurken, bu soruna karşı iftarı hurma ile açılması önerisinde bulunuldu. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Hastanesi Diyetisyeni Ebru Nur Bilce, iftarı hurma ile açmanın biranda bastıran uyku haline çözüm olabileceğini ifade ederek, “Ramazanda sahur ile iftar arası uzun süren bir açlık olacağı için iftarda besinleri hızlı tüketmek, karbonhidrat ağırlıklı beslenmek, iftar sonrasında halsizlik, yorgunluk, bir uyku haliyle karşımıza geliyor. Bunu önlemek için kan şekerini daha yavaş yükseltecek bir adet hurmayla orucumuzu açabiliriz. Daha sonra çorbamızla devam edip mümkünse biraz ara verip ana yemeğimizi o şekilde devam edebiliriz. Sonrasında mutlaka fiziksel aktivitemiz olmalı. Yürüyüşle destekleyebilirsiniz” dedi.

    “Bir porsiyon meyve yerine günde 2-3 adet hurma”

    Hurmanın içerdiği yüksek diyet lifi sayesinde sindirim, kabızlık, şişkinlik gibi problemlere iyi geldiğini ifade eden Bilce, “Hurma içerdiği demir A, B gibi vitamin ve mineraller sayesinde sahurdan iftara kadar olan sürede kaybolan vitamin, mineral dengesini korumaya ve vücudun çabuk toparlanmasına yardımcı olmaktadır. Bir porsiyon meyve yerine günde 2-3 adet hurma tüketebilirsiniz. Sadece iftar değil sahurda da hurma tüketebilirsiniz. Vitamin mineral içeriği yüksek olduğu için uzun süre diyet lifi sayesinde de tok tutacaktır” diye konuştu.

  • Tokluk hissi sağlayacak oruç dostu besinler

    Tokluk hissi sağlayacak oruç dostu besinler

    Ramazan ayına sayıla günler kala oruç ibadetini yerine getirmek isteyen vatandaşlar iftar ve sahurda nasıl beslenilmesi gerektiği sorularının yanıtını aramaya başladı. Uzmanlar sahurun normal kahvaltıdan, iftarın ise akşam yemeğinden daha zengin hazırlanmasının beslenme alışkanlıklarında değişiklikler meydana getirebileceği konusunda uyarıyor.

    Bu noktada öğünlerin besinler açısından dengede tutulmasını öneren İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesinden Uzman Diyetisyen Merve Terzi, “Ramazan ayı boyunca sahur ve iftar olmak üzere iki ana öğün ve bu öğünlerin arasına eklenmiş bir ara öğün şeklinde beslenme, gün içinde ihtiyaç duyacağınız enerjiyi, protein, karbonhidrat, yağ gibi makro ve vitamin- mineral gibi mikro besin gruplarının alımını sağlamaya yardımcı olacaktır” dedi.


    Yeterli ve dengeli beslenmenin sürdürülebilmesi için öğünlerin iyi planlanmasına ve öğünlerde her bir besin grubuna yer verilmesinin önemli olacağına dikkat çeken Terzi, tokluk hissi sağlayacak oruç dostu besinleri; ‘posa miktarı fazla olan besinler (tahılların esmeri), yumurta, toz lifler, toz tarçın, lor peyniri, çörekotu, yağlı tohumlar ceviz, fındık, badem’ olarak sıraladı: “

    Sahur öğününde besin değeri yüksek gıdalar tüketilmeli

    Gün içindeki açlık sürelerini tolere edebilmek adına Ramazan ayı boyunca muhakkak sahur yapılması gerektiğini kaydeden Terzi, “Sahur öğünü yavaş sindirilen ve besleyici değeri yüksek olan besinlerden oluşmalıdır. Ekmek tercihiniz kepek, tam buğday, çavdar ekmeği olabilir. Beyaz un, şeker gibi çok hızlı sindirilen besinlerden kaçınılmalıdır. Poğaça, börek ya da tatlı türevlerinin tüketiminden kaçınılmalıdır. Kızartılmış besinler gün boyu mide bulantısı yaşamanıza neden olabilir. Bu nedenle sahurda kızartılmış besinlerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Yüksek tuz içeren besinler gün içerisinde susamayı arttırmaktadır. Ekstra tuz tüketiminden kaçınılmalı; salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş et ürünleri tüketilmemelidir” şeklinde konuştu.

    “İftarda iştah kontrolü sağlanmalı”

    İftarda açlığa bağlı kan şekerinin düşmesi nedeniyle aşırıya kaçmanın vücut sağlığı için olumsuz sonuçlar doğurabileceğini belirten Terzi, iştah kontrolünü sağlamak için şu önerilerde bulundu:

    “İftarda, uzun süren açlık sonrasında düşük kan şekeri nedeniyle kısa sürede daha çok miktarda besin tüketim isteği doğması kaçınılmazdır. İştah kontrolü için öğünde tüketime çorba ya da sulu yemekten başlanması, yemeğin yavaş bir şekilde yenmesi ve iyi şekilde çiğnenmesi gerekmektedir. Yavaş şekilde tüketilen iftar, kan şekerinin dengeli bir şekilde yükselmesinde, sindirimi kolaylaştırmada ve öğün sonrası şişkinliği azaltmada faydalı olacaktır. Yoğun öğün tüketimi öncesi 1 kâse çorba yanında bir miktar ekmek ile başlangıç yapılabilir. 15-20 dakikalık bir mola sonrası öğüne devam edilebilir.”

    “İftar menüsünde denge şart”

    İftar menüsünün besinler açısından bir denge içinde hazırlanmasını öneren Terzi, “İftar menüsü planlanırken her bir besin grubu; tahıllar, kuru baklagiller, süt ve süt ürünleri, sebze, et ve et ürünlerini içeren bir denge sağlanmalıdır. Öğününüzün yarısı sebze grubundan, diğer yarısı ise tahıl ve et grubu/ kuru baklagillerden oluşacak şekilde hazırlamalıdır. Ayrıca iftardan hemen sonra tatlı tüketilmemeli. Tatlı – meyve iftardan sonra yapılacak ara öğünde tercih edilmelidir. Tatlı tercihlerimizi küçük porsiyonlarda ve sütlü tatlılardan yana yapmamız enerji dengesinin korunmasında fayda sağlayacaktır” diye konuştu.

    “Hazır gıdalardan uzak durulmalı”

    Oruç tutmayı zorlaştıracak uzak durulması gereken besinleri aktaran Terzi, “Kızartmalardan, mayalı besinlerden(hamur işlerinden), aşırı şeker ve yağ içeren besinlerden, şerbetli tatlılar, çok tuzlu veya baharatlı yemekler, sucuk, sosis, pastırma gibi şarküteri ürünleri, bal/kaymak ve gazlı içeceklerin tüketilmesini önermiyorum” dedi.

    Kilo almamak için nelere dikkat edilmeli?

    Ramazan ayında gün içinde uzun süre aç kalınmasına rağmen yine de kilo alma problemleriyle karşılaşıldığını aktaran Terzi, bu problemin nedenlerini şu şeklide sıraladı:

    “Bunlardan birincisi sahur yapmadan akşamdan yemek yenip yatılması olabilmektedir. Uzun süren açlıkların metabolizma hızını düşürdüğünü ve vücut yağ yapımına neden olduğunu düşünürsek sahura kalkmadan oruca niyetlenmek buna neden olabilmektedir.

    Metabolizma hızını arttıran ve vücudu toksinlerden arındıran su bedenimiz için çok önemli bir yere sahiptir. Günlük vücut su ihtiyacının iftardan sahura kadar olan zaman zarfında karşılanamaması metabolizma hızını düşüreceğinden kilo alımına sebep olabilmektedir.

    Ramazan tatlılarının miktarını ve sıklığını fazla kaçırmak, sebze ve meyveye beslenme tablomuzda az yer vermek kilo alımını hızlandırmaktadır.
    Ramazanda kilo alımının önüne geçmek için, gün boyu aç kalarak metabolizma çalışma hızının azaldığı bu durumda iftarda yemeklere hızlı geçiş yapılmamalı sofrada daha yavaş yemek yenerek besinlerin tolerasyonunu arttırmaya yardımcı olunmalıdır.”

    İftardan 1 saat sonra hafif yürüyüşler ile enerji alımı dengesinin korunabileceğini söyleyen Terzi, “Yapacağınız hafif egzersizler sindirim sisteminizin sağlıklı çalışmasına ve kan şekerinizin regüle olmasına katkı sağlar” dedi.

    “İftar ile sahur arası su tüketimi ihmal edilmemeli”

    En zorlanılan konulardan biri olan susuzlukla ilgili bilgiler veren Terzi, “Vücudun temel ihtiyaçlaarından birisi de sıvı alımıdır. Oruç tutan kişilerde günlük sıvı ihtiyacı gün içinde tüketilemediği için karşılanamaz. Susuz vücut; yorgunluk, kas krampları, deride kuruma, sindirim sisteminde zorluk, sersemlik ve sıcaklık hissine sebep olur. Bunun için muhakkak sahurda yatmadan önce, uyanınca, iftarda yemeğe başlamadan ve iftar sonrası yatana kadar sıvı tüketimini ihmal etmemek gerekir.

    Sıvı atımını arttıran yüksek kafeinli içecekler gün içinde normalden fazla su kaybetmemize neden olacağı için sahurda kahve, yeşil çay, siyah çay, şekersiz kompostolar vb. içecekler tercih edilmemesi yaralı olacaktır. Bunların yanı sıra akşam kahve içmenin uyku kalitesini düşüreceğini unutmamak gerekir” ifadelerinde buldu.

    “Kabızlık yaşanabilir”

    Ramazan ayıda uzun süre susuz kalmaya bağlı yaşanabilecek sağlık problemlerine karşı uyaran Terzi, “Kabızlık sık yaşanan bir problem. Bunu önlemek için düzenli lif ve sıvı alımına, harekete dikkat etmeniz şart. Takviye olarak probiyotik kullanımının fayda sağlayacağı bir dönemdir. Bunu hem takviye hem de besinlerle alabilirsiniz. Kabızlık sorununu da önleyebilmek için de iftar sonrası yürüyüş yapmak çok önemli” diye konuştu. “Doğru beslenmeyle susuzlukla başa çıkılabilir“

  • İftar yemeğinde balık yeme önerisi

    İftar yemeğinde balık yeme önerisi

    Ramazan Ayı’na sayılı günlerde kala iftar yemeğinde vatandaşların hafif yemekler yemesi beslenme uzmanları ve doktorlar tarafından tavsiye ediliyor. Beylikdüzü’nde bulunan Türkiye Deniz Canlıları Müzesi Kurucusu Balıkçı Kenan Balcı’da iftar yemeklerinde vatandaşlar az yağda veya fırında pişirilmiş palamut balığı önerisinde bulundu. Balık fiyatlarına da dikkat çeken Balcı, hafif yağda pişirilen özellikle Palamut Balığı’nın hem bütçeyi hem de mideyi yormayacağına dikkat çekti. Tezgahlarda palamut fiyatları ise 50 Lira ile 75 Lira arasında değişiklik gösteriyor.

    Balcı, “Ramazan bereketiyle geliyor inşallah. Palamut Bayramı’mız da devam ediyor. Diğer balık türleri az çıkmasına rağmen palamut balığı bol bol çıkıyor. 2 tane Palamut’un fiyatı 100 ile 150 lira arasında değişiyor. 1 kiloluk palamutlarımız 75-80 lira arasında değişiyor. Ramazan Ayı’nda uzun saatler oruç tutup aç kaldığımız için hafif yemek yememiz gerekiyor. Damar dostu, kalp dostu balık. Herkese balık yemeyi tavsiye ediyorum. Özellikle Palamut hem kılçıksız hem de çok lezzetli. Palamut tavsiye ediyoruz, balık yemeyi tavsiye ediyoruz” dedi.