Etiket: ihracat

  • Halı ihracatında yüzde 48,5 artış

    Halı ihracatında yüzde 48,5 artış

    Kaplan yaptığı değerlendirmede “Uzun zamandır düşüşte olan halı ihracatımız hayatın normale dönmesiyle birlikte bu ay önemli oranda artışa geçerek halı ihracatçılarımızın yüzünü güldürmüştür. Mayıs ayı halı ihracatımız Türkiye geneli yüzde 48.5 artışla 234 milyon 317 bin dolar olarak gerçekleşmiştir Tüm Halı İhracatçılarımızı tebrik ediyorum” dedi. 28 Mayıs’ta gerçekleştirilen seçimin ardından bundan sonra asıl gündemin ekonomi olması gerektiğini de vurgulayan Başkan Kaplan “Türkiye 6 Şubat’ta 11 ilimizde yaşanan depremin ardından özellikle Gaziantep’teki halı üretici ve ihracatçılarımız ciddi sorunlarla karşılaştı. Depremin yaralarını sararken bir yandan da üretim ve istihdamını korumak için üretim tesislerinin çarkları dönmeye başladı. Liman sorunumuz ise alternatif olarak Mersin limanıyla çözüldü. Ancak halen devam eden sorunlarımız var. Özellikle bankalarla çok ciddi sorunlar yaşıyoruz. Bankalardan istenilen krediler kullanılamadığı gibi mevcut mevduat hesaplarımızda bulunan dövizlerimizi de kullanamıyoruz. Bu sektörümüz için en önemli sorunlar arasında yer alıyor. Bunun için seçim sonrası en önemli gündemimiz ekonomi, üretim ve ihracat olmalı. Önümüzdeki süreçte sorunlarımızın çözüme kavuşmasını bekliyoruz. Bizler üretmeye, istihdam oluşturmaya ve ihracatımızı arttırmaya devam etmek için önümüzdeki yol haritasını harfiyen uygulamaya devam edeceğiz” diye konuştu.

  • İhracatçılar Çin seferine çıkıyor

    İhracatçılar Çin seferine çıkıyor

    Çin’de 400 milyon orta ve yüksek gelir seviyesinde insanın yaşadığını, Türkiye’den Çin’in 7 şehrine direk uçak seferleri olduğunu, Çin’in yıllık 2,7 trilyon dolarlık ithalatıyla, Amerika Birleşik Devletlerinden sonra dünyanın en çok ithalat yapan ikinci ülkesi konumunda bulunduğu bilgisini veren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, pandemi sonrasında ilk kez fiziki katılımın olacağı Çin Uluslararası İthalat Fuarına Çin pazarında büyümek isteyen Türk ihracatçılarını davet etti.

    Ticaret Bakanlığının uzak ülkeler stratejisiyle örtüşen ve Ticaret Bakanlığınca desteklenen Çin Uluslararası Ticaret Fuarı sayesinde Çin’e, Türkiye’den yapılan ihracatı artırmak için uygun bir zemin oluştuğu bilgisini veren Eskinazi, “Çin’de karantina şartları ortadan kalktı. Vize süreci normale döndü. Çin Uluslararası İthalat Fuarına 4. kez Türkiye Milli Katılım Organizasyonu yapacağız. Türkiye ile Çin arasındaki dış ticaret Türkiye aleyhine bir seyir izliyor. Çin’den ithalatımız 2022 yılında 41,3 milyar dolar iken, ihracatımız 3 milyar dolar seviyesinde. 2022 yılındaki toplam 109 milyar dolarlık dış ticaret açığımızın 38 milyar dolarlık kısmı Çin’e karşı verilmiş durumda. Çin’e ihracatımızı artırarak bu dış ticaret açığını azaltmak istiyoruz” diye konuştu.

    Fuarda; hizmetler, otomobil, akıllı endüstri ve bilgi teknolojileri, tüketici ürünleri, medikal ekipmanlar ve sağlık ürünleri, gıda ve tarımsal ürünler adlarında ayrı holler bulunduğunu aktaran Eskinazi; gıda, dayanıklı tüketim ürünleri, kozmetik, bebek mamaları, şarap, organik kimyasallar, işlenmiş doğal taş sektörlerinin Çin’e ihracat için avantajlı sektörler olduğunun altını çizdi.

    Ege İhracatçı Birliklerinin 2019 yılını Çin yılı ilan ettiğini, Çin ile ilgili çalışan bir ekip oluşturduklarını anlatan Eskinazi, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “İki ülke arasında iki ülke yerel paraları ile karşılıklı ticaret hacminin artırılması için girişimlerimiz devam ediyor. Ülkemize bir ilk olan kurumsal internet sitemizin Çince versiyonu hizmete girdi. Aynı zamanda 2019 yılından itibaren ticaret müşavirleri, ICBC Bank yetkilileri ve Çin’den ithalatçıların katılımıyla webinarlar düzenledik. ICBC ile Şanghay şubesinde birliğimizin hesabını açmak için görüşmelerimiz devam ediyor. Uzun yıllardır Çin’in Şanghay’da düzenlenen Çin Uluslararası İthalat Fuarı’nın ve dünyanın en büyük doğaltaş fuarı Xiamen’in Türkiye Milli Katılım Organizasyonunu gerçekleştiriyoruz.”

    Turkish Tastes Çin’e uzanacak

    Ticaret Bakanlığımızın desteğiyle Türk gıda ürünlerinin ihracatını artırmak için “Turkish Tastes” isimli bir TURQUALITY Projesi yürüttüklerini hatırlatan Eskinazi, “Turkish Tastes proje çerçevesinde ABD’de yoğun bir tanıtım programı sürdürüyoruz. Bu projenin benzer bir ayağının Çin’de olmasını planlıyoruz. Bu projede Türk mutfağı Las Vegas Üniversitesinde ders olarak okutulurken, sosyal medya fenomenleri ve ünlü şefler Türk lezzetlerini Amerikalılara tanıttı. Bu tanıtım çalışmaları sonucunda ABD’ye gıda ihracatımız yüzde 100’lük artışla 700 milyon dolardan 1,4 milyar dolara çıktı. Türk gıda ürünlerinin Çin’de de bilinirliğini ve tercih edilirliğini artıracak bir proje hazırlığı içindeyiz. Çin Uluslararası İthalat Fuarı’da Çin’e ihracatımızı artırmak için önemli bir fırsat. Türk ihracatçılarımızı bu fırsatı değerlendirmeye davet ediyoruz” dedi.

    Çin Uluslararası İthalat Fuarı, 2022 yılında toplam 360 bin metrekarelik sergi alanında gerçekleşti. 128 ülkeden 2 bin 800 firma ve 460 binden fazla profesyonel ziyaretçi katıldı. Fuarda; hizmetler, otomobil, akıllı endüstri ve bilgi teknolojileri, tüketici ürünleri, medikal ekipmanlar ve sağlık ürünleri, gıda ve tarımsal ürünler adlarında ayrı holler bulunuyor. Çin pazarında networkünü geliştirmek isteyen ihracatçı firmalarımıza büyük fırsatlar sunuyor. Öte yandan Çin Uluslararası İthalat Fuarı, Ticaret Bakanlığının desteklediği fuarlar arasında yer alıyor. Fuarın desteksiz metrekare katılım bedeli nakliye dahil bin 150 USD/metrekare, nakliye hariç bin 50 USD/metrekaredir.

    Yine fuara katılmak isteyen firmalar, 2 Haziran 2023 Cuma günü mesai bitimine kadar Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğiyle 0232 488 60 00 numaralı telefon ya da [email protected] e-posta adresi aracılığıyla iletişime geçebileceği bildirildi.

  • Şeker pancarında ihracat dönemi başladı

    Şeker pancarında ihracat dönemi başladı

    Anadolu’nun kapılarının açıldığı Alparslan diyarı Muş, her geçen gün tarım ve hayvancılık alanında daha yüksek basamaklara tırmanıyor. 3 milyon 570 bin dekar tarım arazisi ile Türkiye’nin 3’üncü ekilebilir alanına sahip Muş Ovası’nda, traktörler şeker pancarı ekimi yapmak için sahaya indi. Geçtiğimiz yıl bin 200 çiftçiyle sözleşme imzalayan Muş Şeker Fabrikası, bu yıl 2 bin 115 çiftçiyle anlaşırken ekim yapılacak alan ise 46 bin dekardan 100 bin dekara çıkarıldı. Muş Şeker Üretim Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Turgut Kızılkaya, 2 bin 115 çiftçinin 100 bin dekar alanda ekim yaptığını belirterek, “Şu an bir çiftçimizin üretim sahasındayız. İlkbahar mevsiminde etkili olan yağışlar bu yıl ekimlerimizi biraz geciktirse de söküm zamanını geciktirerek ciddi bir verim bekliyoruz. Bu yıl 2 bin 115 çiftçinin 100 bin dekar alanda ekim yapmayı ön görüyoruz. Ekimlerimizin yüzde 75’ini tamamlamış bulunmaktayız. Kalan tarlalarımızı ise bu hafta içerisinde ekimini yaparak tamamlamayı düşünüyoruz. 100 bin dönümlük ekim alanından fabrika olarak işleyebileceğimiz 500 bin tonun üzerinde pancar beklentimiz var. Çiftçilerimizin bize vermiş olduğu taahhüt miktarı ise şu an 600 bini geçmiş durumda. Fabrikanın kuruluşundan beri alınmış en yüksek taahhüt. Şimdiye kadar yapılan en büyük şeker üretimi sezonu olmasını öngörüyoruz” dedi.

    “30 bin ton şeker ihraç edilecek”

    İhracat konusuna da değinen Kızılkaya, fabrikanın yaklaşık 70 bin ton civarında şeker üretimi yapacağını ifade ederek, “Fabrika olarak bize tahsis edilen ve yurt içine verebileceğimiz şeker kotası 40 bin 500 ton bandındadır. 40 bin 500 tonun üzerinden üreteceğimiz şeker ise ihracat kayıtlı olarak stoklarımıza girecektir. Bu yıl ciddi anlamda ihracat yapabileceğimiz bir şeker potansiyelimiz oluşacaktır. 500 bin ton şeker pancarından elde edeceğimiz şeker miktarı 70 bin ton civarındadır. Bu yıl Muş ilimize 2 milyar TL üzerinde bir ekonomik katkı sağlayacaktır. Haşerelerle ilgili olumsuz bir durum yaşamazsak şu an her şey yolunda gidiyor” şeklinde konuştu.

  • Mobiliyum AVM’de 2 milyar dolarlık ihracat

    Mobiliyum AVM’de 2 milyar dolarlık ihracat

    225 bin metrekare kapalı alanı, 200 mağazası, 200 yerli üretici markasıyla; yatırımcıyı üreticiyle, toptancıyı perakendeciyle, kaliteli seçkin ürünlerini de müşterisiyle buluşturan Mobiliyum AVM 8 yaşında. Saloni Mobilya CEO’su Haluk Özbek Mobiliyum’un kuruluşunun 8’inci yıl dönümü nedeniyle paylaştığı gönderide, açıldığı günden bugüne kadar 2 milyar dolara yakın ihracat aracılığı yapan Mobiliyum’un fikir babası olmaktan dolayı gurur duyduğunu ifade ederek, Mobiliyum’un yıl dönümünü kutladı.


    Haluk Özbek, Mobiliyum AVM’nin açılışının 8’inci yıl dönümü nedeniyle sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu.


    Özbek, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Bugün Kurucu Başkanı ve fikir babası olmaktan gurur duyduğum, İnegöl ve Türkiye mobilyacılığına 2022’de 300 milyon dolardan fazla, açıldığından bu yana da 2 milyar dolara yakın ihracat aracılığı yapan Mobiliyum’un 8. kuruluş yıldönümü. İhracat ve toptan ticaret odaklı, 180 adet üretici mobilya mağazasından oluşan Mobilya AVM projemize Şefik Akyol ağabeyim en başta olmak üzere gerçekleştirmeyi başardığımız bu büyük hayalimize inanmış ve emeği geçen tüm kurucu üyelerimize, bizden sonra da Mobiliyum AVM’nin işletme ve genel idare yönetimini üstlenmiş başta Timur Han başkan olmak üzere canla başla çalışan tüm yönetici meslektaşlarıma sonsuz şükranlarımı sunarım”

  • UİB’in nisan ihracatı 2.8 milyar dolar

    UİB’in nisan ihracatı 2.8 milyar dolar

    UİB’in 2023 Nisan ayı ihracat rakamları açıklandı. Nisan ayındaki ihracatı 2.8 milyar dolar olan UİB’in, yılın ilk dört ayındaki ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12’lik artışla 11 milyar 853 milyon 262 bin dolar oldu.

    UİB Koordinatör Başkanı Baran Çelik, “Yılın ilk dört aylık döneminde yüzde 12’lik bir artışı yakalamış durumdayız. Birliklerimiz ve üyelerimizin de gayretli çalışmalarıyla yakaladığımız artış trendini devam ettirmek suretiyle, Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl dönümünü kutlayacağımız 2023’ü ihracatta mümkün olan en iyi performansla tamamlayacağımıza inanıyorum” dedi.

    OİB’in ihracatı Nisan ayında 2.3 milyar dolar

    Nisan ayında 2 milyar 338 milyon 812 bin dolar ihracat gerçekleştiren Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin (OİB), Ocak-Nisan dönemi ihracatı geçen yılın aynı dönemine yüzde 13.5’lik artışla 9 milyar 789 milyon 306 bin dolar oldu.

    UTİB’in ihracatı Nisanda 102 milyon dolar oldu

    Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB), Nisan ayında 102 milyon 442 bin dolar ihracata imza attı. UTİB’in Ocak-Nisan dönemdeki ihracatı ise 446 milyon 800 bin dolar olarak gerçekleşti.

    UHKİB’ten Nisanda 83.6 milyon dolar ihracat

    Nisan ayında, 83 milyon 591 bin dolar ihracata ulaşan Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin (UHKİB), yılın ilk dört ayındaki ihracatı ise 356 milyon 590 bin dolar seviyelerinde gerçekleşti.

    UMSMİB’in ihracatı Nisan ayında 17 milyon dolar

    Nisan ayında, 17 milyon dolar ihracat yapan Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği (UMSMİB), Ocak-Nisan döneminde 69 milyon 784 bin dolar ihracat gerçekleştirmiş oldu.

    UYMSİB’ten Nisanda 8.4 milyon dolarlık ihracat

    Nisan ayında, 8 milyon 411 bin dolar ihracat gerçekleştiren Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB), yılın ilk dört ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25.6’lık artışla 45 milyon 243 bin dolar seviyelerinde dış satışa imza attı.

    Öte yandan, UİB üzerinden ihracat kaydı yapılan ve ‘diğer’ başlığı altında listelenen sektörlerin Nisan ayı ihracatı 277 milyon 450 bin dolar olarak açıklandı.

  • Otomotivde AB’ye ihracat liderliğini Çin’e kaptırdık

    Otomotivde AB’ye ihracat liderliğini Çin’e kaptırdık

    Ekonomim.com’dan Aysel Yücel’in haberine göre, Türkiye, uzun yıllardır Avrupa’ya yapılan otomotiv ihracatında küreselde ilk sırada yer alıyordu. OSD Başkanı Cengiz Eroldu, Çin’in otomobil ihracatında ilk kez Türkiye’nin önüne geçtiğini açıkladı. Türkiye’den Avrupa’ya 2022 yılında 8.6 milyar dolarlık otomobil ihracatı yapılırken, Çin’den Avrupa’ya ise aynı dönemde 15,5 milyar dolarlık otomobil ihracat yapıldı.

    OSD Başkanı Cengiz Eroldu, Türk otomotiv sektörünün küresel rekabet gücünü geri kazanacak adımlar atması gerektiğini belirterek, “Ülkenin sanayi politikasının satışıyla, üretimiyle, teşvikiyle ve vergisiyle tekrardan bütünsel olarak gözden geçirilmesi lazım” dedi.

    Eroldu, “Henüz toplam otomotiv rakamları açıklanmamış olsa da Çin’in otomobilde bu derece fark yaratması Türkiye’nin, ‘AB’nin en fazla otomotiv ithalatı yaptığı ülke’ konumunu kaybettiğine işaret ediyor” dedi.

    Sektörün önündeki bir diğer risk ise ABD’nin enflasyonu düşürmek için çıkardığı IRA yasası olarak görülüyor. ABD bu kapsamda yeşil teknolojileri ve elektrikli araç üretimini destekleyen çeşitli teşvikleri gündeme almıştı. Bu durumun da AB’yi ve Türkiye’yi etkileyecek.

    Eroldu, “Türk otomotiv sanayinin ana konusu, her zaman rakip ülkeler arasında rekabetçiliğini koruyabilmesini sağlamasıdır. Bu rekabetin de bir sürü boyutu var. Ülkenin sanayi politikasının satışıyla, üretimiyle, teşvikiyle ve vergisiyle tekrardan bütünsel olarak gözden geçirilmesi lazım. Bizden daha rekabetçi ve daha ciddi anlamda teşvik veren ülkeler var. Bunları görmezden gelemeyiz” açıklamasını yaptı.


    İlk çeyrek otomotiv rakamlarını açıklayan Eroldu, ilk çeyrekte hem iç pazar hem de ithalattaki artışa paralel üretimin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21 artarak 366 bin 597’ye çıktığını söyledi. Bu dönemde ihracat yıllık bazda adetsel olarak yüzde 13 artarak 253 bin 828 adete, tutar olarak yüzde 17 artarak 8.8 milyar dolara çıktı. Kapasite kullanım oranları da ilk çeyrekte yıllık bazda yüzde 63’ten yüzde 74’e çıktı.

    Cengiz Eroldu, iç pazardaki artan satış rakamlarına rağmen ithalatın payının arttığına dikkat çekerek, bu durumun hafif ticari araçtaki yerli üretimin azalmasından kaynaklandığını ifade etti Eroldu, “Bir markamızın hafif ticari araçtaki üretiminin azalmasının yerli payındaki düşüşte etkisi var” dedi. Bilindiği üzere, Türkiye’nin en çok satılan hafif ticari araçlarından Fiat Doblo’nun üretimi İspanya’ya kaydırılmıştı. Temmuz ayında sonlandırılacak Fiat Doblo’nun üretim adetleri bu karar sonrası azaltılmıştı.

    Eroldu, Türkiye’nin Avrupa’ya ticari araç ihracatında birinci sırada yer aldığını hatırlatarak “Bu durum yerli üretimin öneminin göstergesi. Ticaride birinciliği korumalıyız” dedi. Eroldu, yeni gelecek modellerle önünüzdeki yıllarda hafif ticari araçtaki rekabetçiliklerini geri kazanmayı beklediklerini söyledi. İthalattaki artış nedeniyle Türk otomotiv sektörü ihracatta dış ticaret fazlası miktarında da düşüş yaşadı. Türkiye hafif ticari araç pazarında geçen yıl yüzde 60 olan yerli payı bu yıl yüzde 54’e düştü.

    İç pazarda bu yılın ilk çeyreğinde toplam otomotiv satışlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 55 artarak 247 bin 904 adete ulaştığını açıklayan Cengiz Eroldu, satışlardaki bu yüksek talebin temel sebebinin yatırım amaçlı alımlar olduğunu söyledi. Eroldu, “Reel faizlerin negatif olması ister istemez insanları yatırım yapmaya, yeni bir ürün satın almaya yönlendiriyor. Bu faiz ortamından çıktığımız zaman tablo değişecektir.



    Ancak önümüzde iki seçim var. Bir sonraki seçimde Mart 2024’te (yerel seçimler) yapılacak. Bu kapsamda, yatırım amaçlı talebin bir süre daha devam edeceğini düşünüyoruz. En azından bu yılın sonuna kadar talep belki bir miktar aşağı doğru evrilebilir ama devamını bekliyoruz. Daha fazla bulunurluk olsa daha çok araç satılırdı. Fabrikalar kapasiteyi artırsa da talep halen arzın çok üzerinde” diye konuştu. Eroldu, krediye erişimde yaşanan zorlukların devam ettiğini belirterek, “Otomobile gerçekten ihtiyacı olanların çoğu krediye erişemediği için araç alamıyor” dedi.

    Cengiz Eroldu, artan talep paralelinde otomotiv üreticilerinin üretim ve ihracatta hedeflerini yukarı yönlü revize ettiğini açıkladı. Otomotivciler, ocak ayında bu yıl için üretimin geçen yıla oranla yüzde 5 artmasını bekliyordu. Eroldu, bu hedefi yüzde 10’a çıkardıklarını açıkladı.

    Ocak 2023’te 1 milyon 350 bin ila 1 milyon 500 bin adet arasında belirlenen yılsonu üretim hedefi, nisan ayına gelindiğinde ise ise 1 milyon 440 bin ila 1 milyon 590 bin adet aralığına yükseltildi. Benzer şekilde ocak ayında 1 milyon 200 bin ila 1 milyon 130 bin arasında ihracat hedefi vardı. Nisan ayında yılsonu ihracat hedefi 1 milyon 60 bin ila 1 milyon 170 bin adete çıkarıldı.

  • İlk çeyrekte en yüksek ihracat

    İlk çeyrekte en yüksek ihracat

    Küresel ekonomik aktivitedeki zorluklar, resesyon endişeleri, jeopolitik riskler ve Kahramanmaraş merkezli depremlerden kaynaklı etkilere karşın Türkiye’nin tarım sektörü, dış satımda rekorlar kırmaya devam ediyor.

    AA muhabirinin Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye’nin ihracatı, Ocak-Mart 2023’te geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 2,5 artarak 61 milyar 587 milyon dolara yükseldi.

    Türkiye’nin tarım ihracatı da 8 milyar 626 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek ilk çeyrek ihracat rakamına ulaştı.

    Ocak-Mart 2023’te geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,5 ihracat artışı kaydeden tarım sektörünün, Türkiye’nin toplam dış satımı içerisindeki payı yüzde 14 oldu.

    Tarım grubu 5 sektörle rekora koştu

    Tarım grubunda yer alan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri, yaş meyve ve sebze, zeytin ve zeytinyağı, süs bitkileri ve mamulleri, mobilya, kağıt ve orman ürünleri dış satımda rekora ulaştı.

    Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri 2 milyar 944 milyon dolar, yaş meyve ve sebze 941 milyon 524 bin dolar, zeytin ve zeytinyağı 294 milyon 754 bin dolar, süs bitkileri ve mamulleri 48 milyon 452 bin dolar, mobilya, kağıt ve orman ürünlerin 1 milyar 962 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek ilk çeyrek ihracatına imza attı.

    Söz konusu dönemde hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri yüzde 7,9, yaş meyve ve sebze yüzde 23,4, zeytin ve zeytinyağı yüzde 156,7, süs bitkileri ve mamulleri yüzde 7,4, mobilya, kağıt ve orman ürünleri yüzde 1,6 ihracat artışı kaydetti.

    Bu arada, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri 1 milyar 127 milyon dolar, süs bitkileri ve mamulleri 18 milyon 306 bin dolarla martta tüm zamanların en yüksek aylık dış satımını da gerçekleştirdi.

    Yaş meyve ve sebze sektörünün Rusya’ya ihracatı 250 milyon doları aştı

    Tarım grubunda ihracatta rekor kıran sektörlerin en fazla dış satım yaptığı ülkeler Irak, Rusya Federasyonu, İspanya ve Hollanda oldu.

    Irak’a hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri 503 milyon 214 bin dolar, mobilya, kağıt ve orman ürünleri 216 milyon 614 bin dolar, Rusya Federasyonu’na yaş meyve ve sebze sektörü 258 milyon 376 bin dolar, İspanya’ya zeytin ve zeytinyağı 104 milyon 114 bin dolar, Hollanda’ya süs bitkileri ve mamulleri 12 milyon 497 bin dolar tutarında ihracat gerçekleştirdi.

    İller bazında bakıldığında ise İstanbul’dan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri 907 milyon 841 bin dolar, mobilya, kağıt ve orman ürünleri 846 milyon 183 bin dolarlık ihracat yaptı.

    Mersin’den yaş meyve ve sebze sektörü 239 milyon 282 bin dolar, İzmir’den zeytin ve zeytinyağı sektörü 139 milyon 705 bin dolar, Antalya’dan süs bitkileri ve mamulleri sektörü 21 milyon 749 bin dolar tutarında dış satım gerçekleştirdi.

  • Depremzede üreticilere pozitif ayrımcılık yapılacak

    Depremzede üreticilere pozitif ayrımcılık yapılacak

    Gıda koridoru tabiri Ukrayna-Rusya Federasyonu savaşı sonrasında dünya gündemini uzun süre meşgul etti. Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna arasında gerçekleştirdiği arabuluculuğun olumlu sonuçlanmasıyla Ukrayna’nın ürettiği ürünlerin bir gıda koridorundan dünyaya ulaşmasının formülü bulundu. Anadolu ve Mezopotamya topraklarının insanlık tarihinin ilk günlerinden bugüne gıda ambarı ve gıda koridoru konumunda olduğuna temas eden Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, deprem sonrasında da bu toprakların insanlık için üretkenliğini sürdüreceğini, bu toprakları işleyecek üreticilerin bölgede kalmasının sağlanması için gerekli tedbirlerin alınması gereğine dikkati çekti. Kahramanmaraş depremlerinin derin yaralar açtığı 11 ilin meyve, sebze, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve diğer gıda ürünlerindeki üretim potansiyeli hakkında bilgi veren Uçak, Türkiye’nin meyve üretiminin yüzde 20’sini, sebze üretiminin yüzde 15’ini 11 ildeki üreticilerin karşıladığını aktararak “Pamuk, kayısı, badem, sofralık üzüm, narenciye ürünleri, karpuz, salçalık biber, kuru soğan, buğday, deprem bölgesinin üretimde domine ettiği ürünlerden sadece birkaçı. Türkiye 2022 yılında 25 milyar dolarlık gıda ihracatı yapmışken, depremden etkilenen 11 ilimiz 7,4 milyar dolarlık gıda ihracatı yaptı. Bu ihracatın devamlılığı, bu illerdeki üretimin devamına bağlı. Üretimin sürmesi için üreticilerimizin topraklarında kalması sağlanmalı” diye konuştu.

    “Deprem bölgesindeki ürünlere ihracatta öncelik vereceğiz”

    Deprem bölgesindeki üretimin sürmesi için ihracatçılar olarak her türlü desteği vermeye hazır olduklarını ifade eden Uçak sözlerini şöyle sürdürdü: “Deprem bölgesindeki gıda ürünlerinin dünyaya ulaşması ve bu yörelerin üretici konumunu sürdürmesi için zincirin tüm halkalarına büyük sorumluluklar düşüyor. Hükümetimizin bu yöreye özel teşvikleri hayata geçirmesi gerekiyor. Yerel yönetimler, kalkınma ajansları tüm kaynaklarını bu bölgelerdeki üreticilere yönlendirmeli, biz ihracatçılar olarak deprem bölgesindeki üreticilerimizin işlerinin başına dönmesi için elimizi taşın altına koymak istiyoruz. Bu bölgenin verimli topraklarında üretilecek ürünlerin ihracatına öncelik vereceğiz. Bu verimli topraklar ve bu toprakları işleyen çiftçilerimiz tarih boyunca insanlığın gıda ihtiyacını karşıladı. Bundan sonra da karşılamaya devam etmesi için çaba göstereceğiz.”

    Toplam gıda ihracatı 7,5 milyar dolar

    Türkiye meyve üretiminin yüzde 20’si deprem illerinde yapılırken, ürünlere bakıldığında sofralık üzüm üretim miktarının yüzde 26’sı, kayısının yüzde 53’ü, bademin yüzde 34’ü bu illerde üretiliyor. Depremin derin yaralar açtığı 11 il sebze üretiminin yüzde 12’sini karşılıyor. Türkiye’nin karpuz üretiminin yüzde 30’u, salçalık biber üretiminin yüzde 28’i, kuru soğan üretiminin yüzde 16’sı bu bölgedeki topraklarda yetiştiriliyor. Tahıl ve diğer bitkisel ürünler incelendiğinde, deprem illeri buğday üretiminden yüzde 20, pamuk üretiminden yüzde 72 pay alıyor. Türkiye’nin örtü altı sebze üretim alanlarının yüzde 18’i deprem illerinde yer alırken, karpuz ve salçalık biber öne çıkan ürünler. Deprem illeri üretimden gelen güçlerini ihracata da yansıtmayı başarmış durumda. Depremin etkilediği 11 il, Türkiye’nin gıda ihracatından yüzde 30 pay alıyor. İhracatlarında da hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörü 3,5 milyar dolarlık ihracatla liderken, yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri sektörü 1,1 milyar dolar ihracat gerçekleştiriyor. Bu yörenin toplam gıda ihracatı 7,5 milyar dolara ulaşıyor.

  • Deprem balık ihracatını da vurdu

    Deprem balık ihracatını da vurdu

    Kahramanmaraş merkezli yaşanan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremin ardından birçok sektör zarar gördü. Türkiye’de alabalık üreticiliği noktasında önemli bir yere sahip Kahramanmaraş’ta balıkçılık sektörü de depremden etkilendi.

    Denize kıyısı olmamasına rağmen barajlarda ve kıyı tesislerinde üretilen alabalıkların 54 ülkeye ihracatı yapılırken, yaşanan depremlerin ardından tesislerin zarar görmesi sonucunda üretim aşamasında olan tonlarca alabalık telef oldu. Kahramanmaraş Balıkçılar Dernek Başkanı İbrahim Sarı, yaklaşık 14 tesisin zarar gördüğünü söyleyerek, geçtiğimiz yıl 17 milyon ton üretimi gerçekleştirilen alabalık rekoltesinin bu yıl 10 milyon tona düşeceğini açıkladı.


    “Toplu ölümler meydana geldi”

    Kara tesislerinin tamamında suların kesilmesi nedeniyle toplu balık ölümlerinin meydana geldiğini aktaran Balıkçılar Dernek Başkanı İbrahim Sarı, “Deprem öncesinde Kahramanmaraş alabalık üretiminde birinci somun üretiminde ise 3’üncü sıradaydı. Biz bu üretilen balıkları işlenmiş bir şekilde yurt içi ve yurt dışı pazarlara sevkiyatını yapıyoruz. Yaklaşık 54 ülkeye ihracat yapılıyor. Türkiye’nin en büyük alabalık işleme tesisi de Kahramanmaraş’ta bulunuyor. Burada üretilen balıklar Katar, Rusya, Hollanda, Arap ülkeleri başta olmak üzere dünya çapına dağılıyor.

    Depremin ardından en çok kara tesislerimiz etkilendi. Yaklaşık 14 tesiste zarar var. Bunlarla ilgili bakanlığımız çalışmalar yapıyor. Balıkçılık anlamında Kahramanmaraş’ı normale döndürmeye çalışıyoruz. Bu tesisler birdenbire ayağa kalkacak tesisler değil. Bunun için zaman ve destekle ayağa kalkacak. Kara tesislerin tamamında suların kesilmesiyle toplu ölümler meydana geldi. Normale döndürmek adına her yıl küçük takviyeler ve desteklerle olduğu seviyeden daha yukarlara taşımaya çalışacağız” dedi.


    “Gelecek yıl hedefimiz 20 milyon ton”

    2024 yılında toparlanarak hedeflerinin 20 milyon ton alabalık üretimi olduğunu belirten Sarı “Geçen yıl yaklaşık 17 milyon ton üretimle Türkiye’de bir numara olan alabalık şu anda 10 milyon civarında bekleniyor. Maalesef hedeflediğimiz üretim değil. İnşallah toparlanarak 2024 yılında hedefimiz 20 milyon ton alabalık üretmek. Gönül ister ki bu hedefe ulaşalım fakat şu an için deprem nedeniyle üretimimiz 10 milyon tona düşmüş durumda. Küçülme olarak balıkçılık sektörü şu an yüzde 40 küçüldü. Bazı tesislerimiz de toplu balık ölümleri olduğu için kullanılamaz hale geldi. Bu konuda da yetkililerden yardım istiyoruz. Birçok kara tesisimizin tadilatları yapılarak yeniden balıklandırılması ile ilgili bakanlığımız bir çalışma yapıyor. İnşallah bize faydalı olacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

  • “Depremin yaşattığı ekonomik tahribat ihracatla aşılır”

    “Depremin yaşattığı ekonomik tahribat ihracatla aşılır”

    İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası Yüksek İstişare Üyesi Haluk Özbek, “Ülkemizin deprem yaralarını sarması 100 milyar dolar üzeri görünüyor. Depreme dayanıksız binalarını acilen dönüştürülebilmesi, bundan sonra yapılacak her inşaatın depreme dayanıklı yapılabilmesi için acilen 500 milyar dolar üzeri kazançlı-katma değerli ihracata ihtiyaç var. Güvenli, konforlu ve kaliteli binalar için tabii ki daha bilimsel yönetmeliklere, çok iyi düzenlenmiş kanunlara ihtiyaç var. Fakat ciddi maddi imkanlara da ihtiyaç var.

    Kısacası ülkenin daha yaşanabilir olması, refah seviyesinin artırılması için de bu hedefe ulaşmalıyız. Yıllık 250 milyar dolarlık ihracatımızı zaten garanti yapıyoruz. İlaveten yıllık 10 milyon dolar ihracat yapacak 25 bin şirkete daha ihtiyaç var. Üretici ve sanayiciler daha fazla motive ve teşvik edilirse maksimum 5 yılda bu hedefi yakalarız. Bu ülkede bu potansiyel fazlasıyla var. Saloni olarak son 4 yılda ihracatımızı 3 kat artırarak 2022’de 70 ülkeye 19,5 milyon dolar ihracat yaptık. 2023 yılı için de 25-30 milyon dolar ihracat hedefiyle çalışıyoruz. Bu artışı pekala diğer tüm şirketlerimizde de başarabiliriz” şeklinde konuştu.