Etiket: ihracat

  • Ocak ayında 2,2 milyar dolar ihracat

    Ocak ayında 2,2 milyar dolar ihracat

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Dış Ticaret Verileri baz alınarak Agrimetre tarafından hazırlanan Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Dijital Veri Paneli’ne göre, 2023 yılının ilk ayında tarım, gıda ve içecek sektörü 2,2 milyar dolar ihracat, 1,9 milyar dolar ithalat gerçekleştirdi. 01 ile 23 fasılları arasındaki tüm GTIP kalemleri ile 29. ve 35. fasıllardan seçili ürünlerin dahil edildiği hesaplamalara göre, 2023 yılının Ocak ayında sektörün dış ticaret fazlası önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 21 geriledi.

    Özel Ticaret Sistemi (ÖTS) çerçevesinde yayınlanan dış ticaret verilerine göre 2023 yılının Ocak ayında ihracat, önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,9 oranında artarak 2,18 milyar dolara, ithalat yüzde 16,1 artarak 1,92 milyar dolara ulaştı.

    Dış ticaret fazlası daraldı

    Sektör 2023 yılının Ocak ayında net ihracatçı konumunu korumasına rağmen ithalat ve ihracat birbirine yakın olarak gerçekleşti ve geçtiğimiz yıla kıyasla dış ticaret fazlası geriledi. 2023’ün ilk ayında dış ticaret fazlası önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21,2 düşüşle, 0,26 milyar dolar olarak gerçekleşti.

    Birim ihracat değeri 2023 yılının ilk ayında önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 23,4 artarak 1.290 dolar/ton olarak gerçekleşti. İthalat birim değeri ise önceki yıla göre yüzde 4,1 artışla 650 dolar/ton’a yükseldi.

    Dış ticarette öne çıkan ürünler

    2023 yılının ilk ayında ihracatta öne çıkan ürünler sırasıyla un (126,7 milyon dolar), rafine ayçiçeği yağı (101,7 milyon dolar) ve fındık içi (90,8 milyon dolar) olurken bu ürünler toplam ihracatın yaklaşık yüzde 14,6’sını oluşturdu.
    2023’ün Ocak ayında en çok ithal edilen ürünler ise sırasıyla buğday (347,8 milyon dolar), ham ayçiçeği Yağı (151 milyon dolar) ve soya fasulyesi (147,9 milyon dolar) oldu. Bu 3 ürün, toplam ithalatın yaklaşık yüzde 33,7’sini, yani 3’te 1’ini oluşturdu.

    İthalatta ilk 2 sıradaki ürünler büyük oranda Rusya ve Ukrayna’dan geliyor

    2023 yılının Ocak ayında ithalatta ilk sırada yer alan buğdayın (347,8 milyon dolar) en fazla ithal edildiği ilk 2 ülke, 2022 yılından bu yana savaş halinde olan Rusya (275,5 milyon dolar) ve Ukrayna (66,2 milyon dolar) oldu. 2023 yılın Ocak ayındaki buğday ithalatında bu 2 ülkenin payı yüzde 98’in üzerinde gerçekleşti.

    İthalatta 2. sırada yer alan ham ayçiçeği yağında 2023 yılı Ocak ayında 151 milyon dolarlık ithalat yapıldı. Ham ayçiçeği ithalatında bu 2 ülkenin payı yüzde 100 oldu, yani ithalatın tamamı Ukrayna (110,8 milyon dolar) ve Rusya’dan (40,2 milyon dolar) yapıldı.

    Türkiye’nin ithalatında ilk 2 sırada yer alan ürünlerin çok büyük bir bölümü, 2022 yılının başından bu yana savaş halinde olan Rusya ve Ukrayna’dan yapıldı.

    En çok ihracat yapan sektörler

    2023 yılı Ocak ayına ait dış ticaret verileri sektörlere göre incelendiğinde bitkisel yağ (253 milyon dolar), şeker ve şekerli mamuller (227 milyon dolar), yaş meyve (215 milyon dolar), sert kabuklu meyveler (158 milyon dolar) ve balıkçılık-su ürünleri sektörleri (140 milyon dolar) en fazla ihracat yapan sektörler olarak sıralandı. Toplam ihracatın yüzde 45,6’sı bu 5 sektör tarafından gerçekleştirildi.

    2023 yılı Ocak ayında hayvan yemi (469 milyon dolar), bitkisel yağ (392 milyon dolar), un (369 milyon dolar), şeker ve şekerli mamuller (70 milyon dolar) ile kakao ve çikolata (58 milyon dolar) sektörleri ise en çok ithalat yapan sektörler olarak sıralandı. Toplam ithalatın yüzde 70,7’si, neredeyse 4’te 3’ü bu 5 sektör tarafından gerçekleştirildi. Bu oranın yüksek olması ve geçmiş dönemlere göre artması, ithalatın az sayıda sektörde yoğunlaştığını gösterdi.

    2022 yılında 5.674 milyon dolar hacim ile toplam ithalatın yüzde 27,8’ini oluşturan hayvan yemi sektörü, 2023 yılı Ocak ayında da 469 milyon dolar ile toplam ithalatın yüzde 24,4’ini oluşturdu.

    Bitkisel Yağ Sektörü, 2021 yılında 3 milyar doları aşan ithalat ile toplam ithalatın yüzde 17,9’unu, 2022 yılında ise da 4.016 milyon dolar ile toplam ithalatın yine yüzde 19,7’sini oluşturmuştu. 2023 yılının ilk ayında da 392 milyon dolarlık ithalat ile toplam ithalatın yüzde 20,4’ünü oluşturdu.

    İhracatın arttığı ve azaldığı sektörler

    Önceki yılın aynı dönemine göre 2023 yılı Ocak ayında ihracatını değer olarak en fazla arttıran sektörler bitkisel yağ sektörü (88 milyon dolar artış), şeker ve şekerli mamuller sektörü (45 milyon dolar artış), tohumculuk sektörü (32 milyon dolar artış), bakliyat sektörü (21 milyon dolar artış) ve yaş meyve sektörü (19 milyon dolar artış) oldu.

    Aynı dönemde ihracatın en fazla gerilediği sektörler sert kabuklu meyveler sektörü (40 milyon dolar düşüş), süt ve süt ürünleri sektörü (18 milyon dolar düşüş), beyaz et sektörü (15 milyon dolar düşüş), salça ve konserve sektörü (9 milyon dolar düşüş) ve canlı hayvan ticareti sektörü (9 milyon dolar düşüş) oldu.

    2023 yılında ithalatı değer olarak en fazla artan sektörler un sektörü (126 milyon dolar artış), bitkisel yağ sektörü (63 milyon dolar artış), şeker ve şekerli mamuller sektörü (44 milyon dolar artış), canlı hayvan ticareti sektörü (31 milyon dolar artış) ve pirinç değirmenciliği sektörü (29 milyon dolar artış) oldu.

    Aynı dönemde ithalatı en çok düşen sektörler hayvan yemi sektörü (106 milyon dolar düşüş), yumurtacılık sektörü (3 milyon dolar düşüş), kuru meyve/sebze sektörü (2 milyon dolar düşüş), nişasta sektörü (1 milyon dolar düşüş) ve meyve suyu sektörü (1 milyon dolar düşüş) oldu.

    Dış ticarette öne çıkan ülkeler

    2023 yılı Ocak ayına ait dış ticaret verileri ülkeler bazında incelendiğinde en çok ihracat yaptığımız 5 ülke Irak (227 milyon dolar), Rusya (179 milyon dolar), ABD (153 milyon dolar), Almanya (137 milyon dolar) ve İtalya (72 milyon dolar) oldu. Bu 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatımızın yüzde 35,2’sini oluşturdu.

    Ülkelere göre en çok ihraç ettiğimiz ürünler Irak için un, dondurulmuş tavuk eti, kırmızı mercimek; Rusya için mandalina, tohumluk ayçiçeği, limon; ABD için ambalajlı zeytinyağı, soya fasulyesi, sakızlı jöleli şekerler oldu.
    Ülke bazında ithalat verileri incelendiğinde, 2023 yılı Ocak ayında en fazla ithalat yaptığımız ülkeler Rusya (504 milyon dolar), Ukrayna (373 milyon dolar), ABD (106 milyon dolar), Malezya (103 milyon dolar) ve Brezilya (57 milyon dolar) oldu. Bu 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 59,5’ini oluşturdu.

    Türkiye’nin en fazla ithalat yaptığı 2 ülke halen savaşta olan Rusya ve Ukrayna olurken, bu 2 ülkeden yapılan ithalat ise toplam ithalatın yüzde 45,7’sini oluşturdu. Rusya’nın tek başına tüm ithalattaki payı yüzde 26,3 oldu.

    İthalatta öne çıkan ürünler Rusya için buğday, dane mısır, ham ayçiçeği yağı; Ukrayna için ham ayçiçeği yağı, soya fasulyesi, buğday; ABD için soya fasulyesi, etilen glikol, soya küspesi oldu.

  • Taze domates ihracatındaki yasak kaldırıldı

    Taze domates ihracatındaki yasak kaldırıldı

    Domates sektörünün 2022 yılında 377 milyon doları taze domates olmak üzere 980 milyon dolarlık ihracata imza attığının altını çizen Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin yönetim kurulu, Türkiye’nin 2022 yılında taze meyve-sebze ve meyve sebze mamulleri sektörlerinin yaptığı 5,5 milyar dolarlık toplam ihracatın yüzde 18’ini domates ve domates türevi ürünlerden elde edildiği, bu yasak kararının kaldırılmasının hem üreticiyi hem ihracatçıyı hem de uzun vadede tüketicileri rahatlattığını aktardı.

    2023 yılında taze domates, salça, kuru domates, soyulmuş domates, domates salçası, dondurulmuş domates, domates sosları ve ketçap, domates suyundan elde edilecek döviz tutarının 1 milyar doları geçmesinin beklendiğine temas edilen yazılı açıklamada, “Tarım ürünleriyle ilgili politikalar geliştirilirken uzun soluklu düşünülmesi gerekiyor. Türkiye yıllık 13-14 milyon ton domates üretimiyle dünyada önde gelen ülkelerden biri konumunda. Ürettiğimiz domatesin yarısını taze sofralık tüketim için yarısını da sanayi tipi domates üretiyor. Taze domates ihracatımız 550-600 bin ton seviyesinde. Başka bir ifadeyle toplam üretimin yüzde 3,5’u, sofralık tipi domatesin yüzde 7-8’lik bir dilimi ihraç oluyor. Türkiye’nin ürettiği domates hem iç piyasasına, hem ihracatına, hem de meyve sebze mamulleri sektörüne yetecek düzeyde. Sektör tüm gücüyle üretmeye ve ihraç etmeye devam edecek. İhracat tarım ürünlerinde regülatör görevine sahip. İhracatın regülasyon görevini devre dışı bıraktığınızda zincirdeki tüm halkaları koparacak bir hareketlilik olur” uyarısında bulunuldu.

    Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, “Piyasalarda psikolojik bir baskıya yol açacak olan ihracat yasağı kararının kısa sürede kaldırılmasını sağlayan, konuyla bizzat ilgilenen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ediyoruz” diyerek görüşlerini noktaladı.

    Salça ihracatı rekora koştu

    Türkiye 2022 yılında taze domates ihracatından yüzde 4’lük artışla 377 milyon dolarlık döviz elde ederken, salça ihracatı yüzde 97’lik artışla 208 milyon dolardan 408 milyon dolara çıktı ve taze domates ihracatını geçti.
    Kurutulmuş domates ihracatı 116 milyon dolar olarak kayıtlara geçerken, 57 milyon dolarlık dondurulmuş domates, 22 milyon dolarlık domates sosları ve ketçap ihraç edildi.

  • Domatesin fiyatı yüzde 40 düştü

    Domatesin fiyatı yüzde 40 düştü

    Gıda arz güvenliğinin sağlanması ve deprem bölgesine gıda arzını sağlama gerekçesiyle domatese 14 Nisan 2023 tarihine kadar Tarım ve Orman Bakanlığı’nın talebi üzerine ihracat yasağı getirildi. Getirilen bu kısıtlama ile domates fiyatları İstanbul’da geriledi. Kentteki semt pazarlarında domatesin kilosu 20 liradan satılmaya başlandı. Geçen hafta 35 liraya satılan domates, ihracat kısıtlamasıyla birlikte yaklaşık yüzde 40 geriledi. Vatandaşların fiyatlardan memnun olduğu görüldü. Pazar esnafı geçen hafta vatandaşın 1 kilo domates aldığını, fiyatların gerilemesiyle bu rakamın 3 kiloya çıktığını söyledi.

    “Yasakla birlikte domates fiyatı düştü”

    Pazar esnafı Zeynettin Seviniş, “İhracat yasağıyla birlikte domates fiyatı geriledi. Geçen hafta 30 liraya sattığımız domates şimdi 20 liraya kadar düştü. 10 lira bir düşüş yaşandı. Bugün pazarda izdiham yaşanabilir. Yoğun talep bekliyoruz. Dün de pazardaydık, talep çok fazlaydı. Eskiden yarım kilo alan 2 kilo almaya başladı. Fiyatların düşmeden önce 10 kasa domates getiriyorduk, bugün 40-50 kasa getirdik. Bu domatesler normalde ihracat malıydı, şu an tezgahlarımızda satıyoruz” dedi.

    Pazarcı Sedat Kıyak ise domates fiyatlarının 30-35 liraya kadar çıktığını söyleyerek, “Şu anda domates fiyatları 20 liraya kadar düştü. Domates ihracatının durmasıyla fiyatlar geriledi. Vatandaşlar normalde 1 kilo alırken şimdi 2-3 kilo almaya başladılar. İhracatın durmasıyla fiyatlar düştü ve daha fazla satmaya başladık” ifadelerini kullandı.

    Semt pazarına domates almaya gelen bir vatandaş, “Kışın fiyatların böyle olması normal. Geçen hafta fiyatlar daha pahalıydı. Geçen hafta 30 liradan aldım, bu hafta 20 liradan aldım” dedi.

    Yurt dışına domates ve domates türevi ürünler satan ihracatçılar ise getirilen yasağa tepki göstermişti.

  • Üreticiler kısıtlamanın kaldırılmasını istiyor

    Üreticiler kısıtlamanın kaldırılmasını istiyor

    Tarım Bakanlığı, Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü’nün 02 Mart 2023 tarihinde yayınladığı bir yazı ile deprem bölgesindeki gıda arz güvenliği sağlanması amacıyla bazı tarımsal ürünlerin ihracatına getirilen kısıtlamalar üreticileri memnun etmedi. Aynı yazıda son günlerde piyasalarda domates fiyatlarındaki artış gerekçe gösterilerek, domates ihracatının da 14 Nisan tarihine kadar yasaklandığının belirtilmesi üzerine üretici ve ihracatçılar alınan kararının sektöre zarar vereceği görüşünde.

    Kararı değerlendiren Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Senih Yazgan, kararın üreticiler, ilgili sektörler ve ihracatçılarla bilgi paylaşılmadan alınmasını doğru bulmadıklarını belirterek, “Acilen bu karardan geri dönülmeli. İhracatın yasaklanması yerine firmaların ihracat kapasitesi oranında ihracat kotası konularak üreticilerimizin ve elde edilmiş olan pazarların korunması sağlanmalı. Aksi halde geri dönüşü olmayan yaralar açılacak” açıklamasını yaptı.

    İhracatın yasaklanması üretimden kaçışı hızlandırır

    Tek ekim domates üretiminin aşırı yüksek hasat döneminde olduğunu ve mevsimsel olarak havaların da ısınmasıyla domates üretim miktarlarının çoğalacağını söyleyen Yazgan, “Üretimde artan girdi maliyetlerine bağlı olarak 1 kg domates kazançsız yaklaşık 8-10 TL’dir. Bu rakama hasat işçiliği, paketleme, nakliye ve diğer girdiler eklendiğinde üreticilerimizin ürünlerini piyasaya arz edeceği rakamlar ortaya çıkacak. Oluşan bu maliyetler karşısında üreticilerimizi ayakta tutabilecek tek alternatif, üretilen ürünün bir bölümünün ihraç edilmesidir. Bu dönemde ihracatın yasaklanması üretimden kaçışı hızlandıracak, ihracat pazarlarının kaybedilmesine de yol açacaktır. Bu durumun akabinde, Nisan ve Mayıs aylarında mevsim normallerinin altında üretim miktarı olacağı gibi, üreticilerin ağır zararlarının yanı sıra fiyatlarda mevsim şartlarının üstünde olacaktır” dedi.

    Elde edilen pazarların bir günde kaybedilmesi söz konusu

    Deprem felaketinden ötürü ağır tahribat gören Hatay, Adıyaman bölgesinden gelen ihracat paketleme evlerinde ve seralarda toplama faaliyetlerinde on binlerce işçinin istihdam edildiğini vurgulayan Yazgan, yaralara bir nebze de olsa merhem olunduğunu ifade etti. Alınan karar neticesinde, ihracatçı firmaların işletmelerinden işçilerini çıkarmak zorunda kalacağını ve ağır olan yaraların iyice artacağının altını çizen Yazgan, sözlerine şöyle devam etti:

    “Uzun uğraşlarla kazanılan uluslararası pazarlarımızda en önemli beklenti, tedarikçi ülkelerin sürdürülebilir arzının olmasıdır. Bu kararla elde edilen pazarların bir günde kaybedilmesi söz konusu. Kaldı ki, rakibimiz olan başta İspanya, Yunanistan, Fas, Tunus gibi ülkeler bu pazarlarımıza girdiklerinde yerimizi tekrar alabilmemiz mümkün olmayacak. Bu pazarların kaybı bir sonraki senenin üretim planlamasını ciddi etkileyecek. İhracat, 14 Nisan’da açılsa dahi yabancı zincir marketler başka tedarikçi ülkelerle anlaşmalar yaparak taahhüt verecektir ve Türkiye için dönüşü uzun yıllar alacak. Ayrıca, rakip üretici ülkeler özel ve uzun süreli anlaşmalar yapmadan ürünlerini vermeyeceklerdir. Bağlayıcı olmak için durumu fırsata çevireceklerdir.”

    Sektör ağır tahribat görecek, tahsilat kaybı olacak

    Zincir marketlerin taahhütler altında olan Türkiye’deki ihracatçılara ve üreticilere ağır sorumluluklar yüklediğine dikkat çeken Yazgan, “İzin verildiğinde ihracat yapabilecek maddi güçteki ihracatçı firma sayısı ciddi şekilde azalacak, sektör ağır tahribat görecek. Ayrıca devam etmeyen ticari faaliyetteki ticari alacaklarda ciddi tahsilat kaybı olacak. Hâlihazırda, taahhüt edilmiş ve işletmelerde yabancı marketlere hazırlanmış ürünlerin an itibariyle yasak kapsamına girmesi milyonlarla ifade edilen değerlerin kaybolmasına neden olacak” diye konuştu.

  • Şubat ayında ihracatta düşüş yaşandı

    Şubat ayında ihracatta düşüş yaşandı

    Ticaret Bakanlığı, tarafından açıklanan verilere göre aynı ayda ithalat 30,8 milyar dolar olurken, bu rakamın %22’si enerji ithalatı kaynaklı gerçekleşti.

    Açıklamada şöyle denildi: “Bilindiği üzere, 2022 yılında ihracatta büyük başarılar elde edilmiştir. Mal ihracatının yanı sıra hizmetler ihracatında da önemli bir aşamaya gelinmiştir. 2022 yılında mal ihracatımız %12,9 oranında artış ile 254,2 milyar dolar olur iken, hizmet ihracatımız ise %46,5 oranında artış neticesinde 90 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.

    Türkiye ekonomisi, 2022 yılında %5,6 ile Orta Vadeli Program (2023-2025) tahmini olan %5’in üzerinde büyümüştür. Mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısı yıl genelinde 2,2 puan pozitif gerçekleşerek büyümenin %40’ını oluşturmuş ve ihracat büyümenin itici gücü olmayı sürdürmüştür.

    Öte yandan, ülkemizin toplam ihracatının %8,6’sını oluşturan 11 ilimizde yaşanan deprem felaketinin ihracatımız üzerinde aşağı yönlü etkisi olmuştur.

    2023 yılı Şubat ayında ihracatımız, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre %6,4 azalışla 18,6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Gümrük kapıları verilerine göre bu iller arasında özellikle Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’da deprem sonrasında ihracatta önemli ölçüde gerileme meydana gelmiştir.

    Aylık tahminlerimizde yaşanan sapmalar ve il bazlı düşüşler dikkate alındığında, deprem nedeniyle Şubat ayı ihracatımızda doğrudan 1,5 milyar dolarlık bir aşağı yönlü etki olduğu değerlendirilmektedir.

    Geçen yılın aynı dönemine göre dış talebin nispeten zayıf seyri ve avro-dolar paritesinin düşük gerçekleşmesi de ihracatımızı aşağı yönlü etkilemiştir. Parite sebebi ile ihracatımız 2023 yılı Şubat ayında 529,2 milyon dolar daha az gerçekleşmiştir.

    Şubat ayı ithalatımız ise 30,8 milyar dolar olurken, bu rakamın %22’si enerji ithalatı kaynaklıdır.

    Ayrıca, ithalattaki artış önemli oranda işlenmemiş altın ithalatından kaynaklanmaktadır. Nitekim bu dönemde işlenmemiş altın ithalatı 3,7 milyar dolar artarak (%858,7 artış) 4,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.

    2023 Şubat ayında ithalattaki artışta öne çıkan ürün grupları arasında otomotiv ithalatı yarı iletken krizinin aşılmasından dolayı 2,1 milyar dolar (%81 artış), makine ithalatı 2,9 milyar dolar (%22,2 artış), elektrikli makineler ithalatı 2,1 milyar dolar (%40,5 artış) olarak gerçekleşmiştir. 2021 yılı itibarıyla, depremden etkilenen 11 ilimizin Türkiye GSYH’si içindeki payı %9,8’dir.

    Depremin illerin ekonomisinde yol açtığı tahribatın ivedilikle aşılması amacıyla gerekli tedbirler hayata geçirilmekte olup, depremden etkilenen işletmelerimizi tekrar ayağa kaldırmak üzere kısa, orta ve uzun vadeli ihtiyaçlar kapsamında çalışmalar yapılmaktadır. “

  • İhracat birim değer endeksi arttı

    İhracat birim değer endeksi arttı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılı Kasım ayı Dış Ticaret Endeksleri’ni açıkladı. Buna göre, ihracat birim değer endeksi Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,0 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 10,9, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 2,6, yakıtlarda yüzde 36,7 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 4,2 arttı.

    İhracat miktar endeksi yüzde 3,8 azaldı

    İhracat miktar endeksi Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,8 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 0,2 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 2,5 azalırken, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 9,0 ve yakıtlarda yüzde 3,5 arttı.

    İthalat birim değer endeksi yüzde 9,8 arttı

    İthalat birim değer endeksi Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,8 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 1,6 ve yakıtlarda yüzde 40,0 artarken, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 4,2 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 0,7 azaldı.

    İthalat miktar endeksi yüzde 3,8 arttı

    İthalat miktar endeksi Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,8 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 13,0 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 3,8 artarken, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 19,3 ve yakıtlarda yüzde 15,8 azaldı.

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ihracat miktar endeksi yüzde 3,9 azaldı

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2022 Ekim ayında 151,6 olan ihracat miktar endeksi yüzde 3,9 azalarak, 2022 Kasım ayında 145,7 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2021 Kasım ayında 157,5 olan ihracat miktar endeksi yüzde 3,8 azalarak, 2022 Kasım ayında 151,6 oldu.

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ithalat miktar endeksi yüzde 2,1 azaldı

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2022 Ekim ayında 120,9 olan ithalat miktar endeksi yüzde 2,1 azalarak, 2022 Kasım ayında 118,4 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2021 Kasım ayında 115,1 olan ithalat miktar endeksi yüzde 3,8 artarak, 2022 Kasım ayında 119,4 oldu.

    Dış ticaret haddi 2022 yılı Kasım ayında 78,8 olarak gerçekleşti

    İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve 2021 yılı Kasım ayında 81,6 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi, 2,8 puan azalarak, 2022 yılı Kasım ayında 78,8 oldu.

  • İhracatta Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık

    İhracatta Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen toplantı sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Kadına şiddete karşı mücadelesinin tavizsiz olarak sürdüğünü ve 64 binden fazla mağdura destek verdiklerinin altını çizen Erdoğan, “Şehit yakınları ve gazilerimizin her meselesinde yanlarında olduk. Bu yıl aile ve sosyal hizmetlerde mevcut programlarımıza ilave olarak eşi vefat etmiş kadınlarımız ve Roman vatandaşlarımız gibi ihtiyaç sahibi kesimler için sosyal konut yardımı projesi başlatacağız. Koruyucu önleyici sosyal yardımı kalkanı ile yoksulluk sınırına yakın ailelerimizin yanında yer alacağız. Mevcut kaynaklarımızla daha çok vatandaşlarımıza ulaşabileceğimiz modelleri devreye alacağız. Avrupa’dan Suriye’ye kadar sınırlarımız dışındaki tüm etki alanlarımızdaki vatandaşlarımızla ve kardeşlerimize ilave rehberlik ve destek hizmetleri vereceğiz. Aileleri yanında destek verdiğimiz çocuk sayısını 180 bine çıkarıyoruz. Yaşlı ve engellilere yönelik 17 yeni merkezi daha faaliyete geçiyoruz. Toplumun yaş ortalamasını yükseldiğini dikkate alarak bakım güvenci sistemi oluşturmaya yönelik bir çalışma başlatıyoruz. Kadınlarımızı hayatın her alanında destekleyecek yeni projeleri devreye alıyoruz” diye konuştu.

    “Yaklaşık 17 milyon ton tahılın dünya piyasalarına ulaşmasını sağladık”

    Geçtiğimiz yıl Dışişlerinde Türk diplomasinin geldiği seviyenin etkinliğin itibarın ve krizlerin çözüldüğü anahtar rolünün teyit olduğu bir dönemi geride bıraktıklarını hatırlatan Erdoğan, “Aktif, çok boyutlu girişimci ve insanı dış politika anlayışımızla küresel ve bölgesel gündemi ülkemizin menfaatleri doğrultusunda yönettik. Yıl boyunca devlet ve hükümet boyutu seviyesinde toplam 200 telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Latin Amerika’dan Avrupa’ya, Asya’dan Balkanlara 37 devlet ve hükümet başkanını ülkemizde misafir ettik. Çok taraflı toplantılara katılmak çalışma ve resmi ziyaret düzenlemek amacıyla 27 ülkeye seyahat ettik. Türk Devletleri Teşkilatı’nın 8. Zirvesine ev sahipliği yaptık. Farklı seviyelerde toplam 275 ikili görüşme ve kabul gerçekleştirdik. Rusya, Ukrayna arasındaki krizin sonlandırılması ve soruna diplomatik çözüm bulunmasını tüm imkanlarımızı seferber ettik. Montrö Sözleşmesi’ni titizlikle uygulamak suretiyle gerilimin Karadeniz’e yayılarak daha da tırmanmasının önüne geçtik. Arabuluculuk ve kolaylaştırıcılık çabalarımız sayesinde tarafları Antalya, İstanbul’da bir araya getirdik. İstanbul Tahıl Mutabakatını hayata geçirerek bugüne kadar yaklaşık 17 milyon ton tahılın dünya piyasalarına ulaşmasını sağladık. Birleşik Arap Emirlikleri Sudi Arabistan İsrail ve mısır ile ilişkilerimize karşılıklı temaslarla yeniden ivme kazandırdık. Azerbaycan’la ilişkilerimizi tarihimizin en üst mertebesine ulaştı. İnsani diploması alanında Pakistan’da meydana gelen sel felaketleri sonrasında 15 uçak ve 13 tren yardım malzemesi gönderdik.

    Afganistan’a 7 bin 200 tondan fazla yardım malzemesi taşıyan 6 iyilik treni ulaştırdık. Covid-19 salgını kapsamında Afrika’da kardeşlerimize 4.5 milyon doz aşı hibe ettik. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin Türk devletleri Teşkilatına anayasal ismiyle gözlemci olarak kabulünü önemli bir diplomatik başarı olarak kayıtlarımıza geçirdik. Bosna Hersek’te ki siyasi tıkanıklığı çözme ve Kosova, Sırbistan ilişkilerinde gerilimi yatıştırmak için girişimlerimizi sürdürdük. Madrid’de imzalanan 3’lü muhtıra ile İsveç ve Finlandiya’da terör mücadele ve savunma sanayi alanındaki beklentilerimizi karşılamayı taahhüt ettiler. Afrika’daki büyükelçilik sayımız 44’e Latin Amerika ve Karayip bölgesindeki diplomatik misyon sayımız 19’a ulaştı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 15 Mart’ın İslami Fobi ile Mücadele Uluslararası günü olarak günü kabul edilmesine katkı sağladık. Balkanlardan, Uygur Türklerine, Kırım Tatarları, Irak ve Suriye Türkmenlerine, Ahıska Türklerine tüm soydaşlarımızın yanında yer aldık” şeklide konuştu.

    Bu yıl Dışişlerinde cumhuriyetimizin ilk asrı ile birlikte hariciye teşkilatımızın temellerinin atılmasının 500’üncü yılını idrak edileceğinin ifade eden Erdoğan, “Küresel ve bölgesel meselelerinde olumlu katkılarını artırarak sürdürecek barış ve işbirliği kapılarını sonuna kadar zorlayacağız. Ülkemizi küresel diplomasinin merkezi yapacak gayretlerimizi Antalya Diplomasi Formu gibi vesileler artıracağız” dedi.

    “Yapılan seçimlerde meşru olarak devlet başkanlığı görevini üstlenen Sayın Lula’ya yönelik şiddet hadiselerini kınıyoruz”

    Brezilyada yaşanan olaylara ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
    “Bu vesileyle Brezilyada yaşanan son hadiselerden duyduğumuz üzüntüyü ve endişeyi dile getirmek istiyorum. Yapılan seçimlerde meşru olarak devlet başkanlığı görevini üstlenen Sayın Lula’ya yönelik şiddet hadiselerini kınıyoruz. Ulusal Meclis’in, Devlet Başkanlığı Sarayı’nın ve Yüksek Mahkeme binasının basılmasına kadar varan bu eylemlerin demokraside yeri olmadığına inanıyoruz. Brezilyada Devlet Başkanı Sayın Lula’ya desteğimizi brezilya halkına saygımızı buradan tekrar ifade ediyoruz.”

    “İhracatta Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık”

    Geçtiğimiz yıl ekonomide küresel krizlerin devam eden yıkıcı etkilerine rağmen ilk 3 çeyrekte yüzde 6.2 oranıyla güçlü ve dengeli büyümeyi sürdürüldüğünün bilgisini veren Erdoğan, “İnşallah yıl büyümesini de OECD ve G-20 ülkeleri arasında ilk sıralarda tamamlayacağız. Tarihimizin en yüksek rakamı olan 31,2 milyonluk istihdamla ekonomi programımızın başarısını ispatladık. İhracatta 254,2 milyar dolarla Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. Güçlü ihracat ve turizm performansımıza rağmen emtia fiyatlarındaki aşırı artışlar sebebiyle cari açığımızda yaşanan artışın farkındayız. Kendi enerji kaynaklarımızı harekete geçirerek, bu süreci tersine çevirecek adımları atıyoruz. En ciddi sıkıntımız olan enflasyonu yıllık yüzde 64,27 ile geride bıraktık. Önümüzdeki aylarda bu oranın giderek daha aşağıya indiğini hep birlikte göreceğiz” açıklamasında bulundu.

    Mali disiplinden taviz vermediklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütçe içindeki faiz harcamalarının oranını 3 puan daha aşağıya çekerek milletimize diğer alanlarda daha çok hizmet verebileceğimiz kaynak oluşturduk. Vatandaşlarımızı enflasyondan korumak için uyguladığımız tüm vergi indirimlerine, sübvansiyonlara, ilave desteklere, bütün bunlara rağmen bütçe açığının milli gelire oranını öngördüğümüz seviyenin altında tutabiliyoruz. Kamu borç stokunun milli gelire oranı Japonya’da yüzde 264, Amerika’da yüzde 122, avro bölgesinde yüzde 93 seviyesindeyken ülkemizde yüzde 35. Yıl içinde ücretliler için yaptığımız yüksek oranlı iyileştirmelerin bir kısmını vergi indirimleri ve destek ödemeleriyle Hazinemiz karşıladı. Bu kapsamda sadece vazgeçtiğimiz vergi tutarı 279 milyar liradır” diye konuştu.

    Elektrikte mesken tüketiminde ortalama yüzde 60, doğal gazda yüzde 80 sübvansiyon yaparak yaklaşık 400 milyar liranın vatandaşın cebinden çıkmasını önlediklerini vurgulayan Erdoğan, icra sorunlarını çözüme kavuşturmak için 5 milyona yakın ailenin 2 bin liraya kadar, bir milyon vatandaşın da varlık yönetim şirketlerine olan 2 bin 500 liraya kadar borcunu Hazine olarak üstlendiklerinin bilgisini verdi. Kayıt dışı ekonomi hem fahiş fiyat artışlarıyla mücadele için bir milyonun üzerinde denetim ve inceleme yaptıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şu sözleri kullandı:

    “Ayrıca bir milyonun üzerinde mükellefin mali tablolarını ve vergi harcamalarını risk analizine tabi tuttuk. Tarım kesimini güçlendirmek için Hazinemizden ilave destekler aktardık. İç borçlanma maliyetini faizlerde yaptığımız indirimler sayesinde yüzde 25,6 seviyesinden yüzde 10,7 seviyesine düşürdük ve vade ortalamasını 70 aya çıkardık.”

    Küresel finans sistemindeki sıkıntılara rağmen dış borçlanmada, sukuk gibi yöntemlerle avantajlı hale gelindiğini aktaran Erdoğan, “Bireysel Emeklilik Sistemi’ni tabana yaymak amacıyla devlet katkısını yüzde 30’a yükselttik, fon seçeneklerini artırdık, 18 yaşından küçükleri de dahil ettik. KOBİ’lere verdiğimiz desteğin en somut örneği, kullanılan kredilerin hacminin 4 katına çıkmasıdır” dedi.

    “Bu yıl ekonomide yıllık ortalama 1 milyon istihdam artışıyla yolumuza devam edeceğiz”

    Sanayi ve turizm yatırımlarını düşük faizli krediyle teşvik ettiklerini, Hazine destekli kefalet sistemiyle 116 milyar liraya yakın ilave kredi imkanı oluşturduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhracat kazançları ile sanayicilerin üretim, faaliyet kazançlarına uygulanan kurumlar vergisi oranını yüzde 1’e indirerek ihracata ve üretime destek sağladık. Elektrikli taşıt araçlarının geliştirilmesi için alınan mühendislik hizmetlerine KDV istisnası getirdik. Yaklaşık 2 milyon mudinin 1,37 trilyon lirayla yer aldığı Kur Korumalı Mevduat ve katılım hesaplarıyla yatırımcıların kendi paramıza dönüşünü temin ettik. Altın Tasarruf Sistemi ile vatandaşlarımıza ek gelirle altınlarını güvende tutma imkanı getirdik. Bünyesindeki şirketlerin değeri 6,2 trilyon lirayı bulan Borsa İstanbul, muhalefetin art niyetli spekülatif çabalarına rağmen uluslararası düzeyde en yüksek değer artışı sağlayan piyasalar arasına girdi. Bu yıl ekonomide yıllık ortalama 1 milyon istihdam artışıyla yolumuza devam edeceğiz. Küresel ticaretten aldığımız payı daha da artırarak, ihracatımızı katlayarak yükselteceğiz. Özellikle cari fazla hedefimize ulaşmak için enerji başta olmak üzere her alandaki imkanlarımızı kullanacağız. Enflasyonda yüzde 20’li rakamları yakalayacağımız bir program uygulayacağız. Kur Korumalı Mevduat ve katılım hesaplarını yıl sonuna kadar uzatıyoruz. KOBİ’lerimiz, sanayicilerimiz, ihracatçılarımız, turizmcilerimiz, çiftçilerimiz dahil tüm kesimleri finansal olarak destekleyeceğiz. Geçtiğimiz günlerde ilan ettiğimiz 200 milyar lira kefalet hacimli kredi imkanı bu adımlardan sadece biridir” diye konuştu.

    Her kesimden vatandaşı konut sahibi yapmak için uygun maliyetli ve vadeli kredi imkanlarını sunmaya devam edeceklerinin bilgisini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin vizyon projesi Togg’u desteklemek için gerekirse kamu alım garantisi vereceğiz. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun sürdürülebilirlik, kalkınma ve istikrar başlıklarında özetlediğimiz hedefler doğrultusunda ülkemizi, refaha, milletimizi gelir dağılımında adalete kavuşturacak politikalar uygulayacağız. Milli gelirimizdeki her artışı 85 milyonun tamamına yansıtacak bir ekonomi yönetimiyle, ülkemizi Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına hazırlayacağız” ifadelerini kullandı.
    Böylece 2022 yılı hizmetleri ve 2023 yılı programlarıyla ilgili değerlendirmelerini sona erdirdiğine işaret eden Erdoğan, “Her günü eser ve hizmet siyasetiyle geçen bir hükümet olarak ülkemizi yeni yatırımlarla, yeni politikalarla, yeni projelerle büyütmek için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğimizin altını tekrar çizmek istiyorum” dedi.

  • UYMSİB’nin ihracat hedefi 175 milyon dolar

    UYMSİB’nin ihracat hedefi 175 milyon dolar

    Tarım sektörünün üretiminde ithal girdi oranının çok düşük olmasına karşın girdi maliyetlerindeki artışın müstahsil açısından sıkıntılara sebep olduğunu söyleyen UYMSİB yetkilisi, “Ülkemizin 2022 yılında yaş meyve ve sebze ürünü ihracatı 3 milyar dolara ulaşmıştır. Bu göz ardı edilemeyecek bir performanstır. Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin 2023 yılı ihracat hedefi de 175 milyon dolar düzeyindedir” şeklinde konuştu.

    Tarımda uzun vadeli politikalar, üretimde havza bazlı destekler ve pazarın dinamiklerine göre şekillendirilmiş doğru çeşitlerle ihracatta ivme yakalanabileceğini belirtilirken, pandeminin gıdaya olan talebi arttırdığını ve bu artan talepten Türkiye’nin de payını alarak ihracatını arttırdığına dikkat çekildi.

    2020 Ocak’ta başlatılan Bursa Siyahı İncirinin bilinirliğinin çeşitli coğrafyalarda arttırılması Ur-Ge Projesinde faaliyetler yoğun bir şekilde devam ettiğine dikkat çeken yetkili, “En son proje doğrultusunda 12-15 Eylül 2022 tarihlerinde 9 Türk küme firması ve 6 farklı ülkeden 10 yabancı firmanın katılımları ile alım heyeti faaliyeti gerçekleştirildi. Kanada pazarında, sektörün dijital ve offline alanlarda daha etkin ve geniş tanıtımı için Bursa Siyah İnciri ve Ayva hedef ürün grupları ile UYMSİB’in Kanada’ya Yönelik Turquality Projesi başvurusu, Ticaret Bakanlığı tarafından 2021 yılı itibarıyla 4 yıllık onaylandı. Marmara Bölgesinde çeşitli illerdeki üreticilerle kalıntısız tarımsal üretim konusunda eğitim programları ve bu çerçevede da sirke sineği tuzakları dağıtımı gerçekleştirildi. Geçtiğimiz yıl UYMSİB ev sahipliğinde, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa İl Tarım Peyzaj A.Ş.

    işbirliğinde, Yaş Meyve Sebze Alım Heyeti organizasyonu gerçekleştirildi. Heyet çerçevesinde Azerbaycan, Danimarka ve Bosna Hersek’ten gelen alıcı firmalar, ikili iş görüşmeleri için Birlik üyeleriyle buluştu. Yine 2022 yılında Antalya’da düzenlenen INTERFRESH Eurasia Fuarı’nda önemli görüşmeler gerçekleştirildi. UYMSİB olarak bilgilendirme toplantıları, ihracatın arttırılması amacıyla sektör temsilcilerinin bir araya geldiği değerlendirme toplantıları, sektör paydaşları ile iş birliği ve koordinasyon sağlanması çalışmaları, sektörel seminer, toplantılar, ticaret heyetleri, paneller gibi etkinliklerin organize edilmesine dair çalışmalar yapılmaktadır. 2023 yılında da sektör ihracatının arttırılması için çalışmalarımız devam edecektir”

  • ‘Bizim icraatımızın yetiştiği yere, hayali bile yetişemez’

    ‘Bizim icraatımızın yetiştiği yere, hayali bile yetişemez’

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

    Sistem, vatandaşlarımızın sorunlarını en doğru bilgi ile cevaplandırabilme imkanı verecek. Partimizin saha hakimiyetini korumaya ciddi katkı sağlayacağına inanıyorum.

    Her alanda olduğu gibi siyasette dijitalleşmenin öncüsü de AK Parti’dir. Buradan teşkilatımızın tüm mensuplarını bu uygulamayı aktif şekilde kullanmaya davet ediyorum.

    Yarın seçim olacakmış gibi gece gündüz demeden çalışıyoruz. Altılı masanın bileşenleri ve bileşmek isteyip bileşemeyenleri kendi genel merkezleri arasında mekik dokurken biz her hafta bir ilde vatandaşlarımızla hasbihal ediyoruz. Onlar vizyon ve proje olarak vatandaşın karşısına boş lafla çıkarken biz müjdelerle hizmet yolculuğumuzu sürdürüyoruz. Kara kışa yağmura aldırmadan 85 milyonun her ferdine ulaşıyoruz.

    Her geçen gün AK Parti ile altılı masa arasındaki vizyon farkı ortaya çıkıyor. İnsanımız, bu aciz ekipten hiçbir fayda gelmeyeceğini çok iyi görüyor. Bilhassa gençlerimiz, sadece hizmet ve icraat olarak değil teknolojiyi takip etme, teknolojiden faydalanma noktasında da bunların umutsuz vaka olduğunu anlamıştır. Vizyon toplantılarına gelmeye dahi tenezzül etmeyen yabancı ekonomi komiseriyle görüntülü konuşmayı ileri teknoloji sananlar aslında teknoloji özürlü olduklarını ortaya koymuşlardır. Hele hele 25-30 yıl öncesinin teknolojisini, insanımız teknoloji görsün diye millete yutturmaya çalışmak kibrin ve cehaletin dik alasıdır. Dünyaya ve kendi insanına böyle çarpık bakan zihniyetin milli teknoloji hamlemizi, yani Togg’u, Kızıl Elma’yı, ANKA’yı, Atak’ı, Gökbey’i, milli muharip uçağımızı idrak etmesi elbette mümkün değildir. Bunların teknoloji bilgisi, meşhur bir filmimizdeki, “Zeki Müren de bizi görecek mi” sahnesiyle anlatılan o seviyeyi henüz geçememiştir.

    Siyaset gibi teknolojiyi de çeyrek asır geriden takip eden bu arkaik ekibe, gençlerimize daha fazla mahcup olmadan kendilerine kapsamlı bir format atmalarını tavsiye ediyorum. İnşallah, yakında uzay programımızla, yerli yazılımlarımızın küresel başarılarıyla, yüksek teknolojili nice ürünlerimizle bunların zihin dünyalarını altüst etmeye sürdüreceğiz. Başlarını kendi aralarındaki kavgadan, çekişmeden kaldırabilirlerse bu başarımız belki onlara da ilham kaynağı olabilir. Biz, kimsenin ne dediğine bakmadan, hizmetimizi milletimize anlatmaya, sunmaya devam edeceğiz.

    Bizim icraatımızın yetiştiği yere vizontele muhalefetin hayali bile yetişemez. Teknolojide çok büyük oranda dışa bağımlı olan ülkemizi her alanda söz sahibi ülke konumuna getirdik.

  • Türkiye’nin çekici ihracatı rekor kırdı

    Türkiye’nin çekici ihracatı rekor kırdı

    Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerinden yaptığı derlemeye göre, Türkiye’nin otomotiv sektörü ocak-kasım döneminde 27 milyar 841 milyon 610 bin dolarlık dış satım gerçekleştirdi.

    Otomotiv sektörünün alt gruplarından çekici ihracatı, 11 ayda, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 73,43 artarak 884 milyon 679 bin dolardan 1 milyar 534 milyon 325 bin dolara ulaştı.

    Ocak-kasım dönemindeki çekici dış satımı, en yüksek ihracatın yapıldığı 2021’deki 1 milyar 28 milyon 981 bin doları da aşarak Cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamı olarak kayıtlara geçti.

    En fazla ihracat Almanya, Polonya ve Fransa’ya

    Türkiye’de üretilen çekiciler, çoğunlukla Avrupa Birliği (AB) ülkelerine gönderildi. Bu yılın 11 ayındaki çekici ihracatının yüzde 50’den fazlası Almanya, Polonya, Fransa ve İspanya’ya gerçekleştirildi.

    Almanya’ya 11 aydaki dış satım, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 34 artarak 197 milyon 936 bin dolardan 265 milyon 396 bin dolara çıktı.

    Almanya’nın ardından en fazla çekici gönderilen Polonya’ya ihracat, yüzde 25 artarak 154 milyon 931 bin dolardan 193 milyon 698 bin dolara yükseldi.

    Üçüncü sıradaki Fransa’ya yapılan çekici dış satımı yüzde 122’lik yükselişle 79 milyon 63 bin dolardan 176 milyon 134 bin dolara çıktı.

    İspanya yüzde 62’lik yükseliş ve 150 milyon 973 bin dolarla dördüncü sırada yer aldı.

    Almanya, Polonya, Fransa ve İspanya’ya gerçekleştirilen 786 milyon 203 bin dolarlık çekici ihracatı, toplam ihracatın yarısından fazlasını oluşturdu.

    Beşinci sıradaki İtalya’ya gerçekleştirilen çekici ihracatı yüzde 29,6 artışla 97 milyon 447 bin dolardan 126 milyon 317 bin dolara ulaştı.

    Birleşik Krallık’a 107 milyon dolarlık çekici ihracatı

    Bu yılın 11 aylık döneminde, milyon dolar ve üzeri dış satım yapılan ülkeler baz alındığında, geçen yılın aynı döneminde çekici ihraç edilmeyen 7 ülkeye bu yılın aynı döneminde çekici gönderildi.

    Geçen yıl ocak-kasım döneminde çekici ihracatının yapılmadığı Birleşik Krallık’a 107 milyon 85 bin, Norveç’e 32 milyon 499 bin, İsveç’e 14 milyon 198 bin, İrlanda’ya 10 milyon 706 bin, İran’a 8 milyon 333 bin, Avustralya’ya 2 milyon 948 bin ve Yeni Zelanda’ya 1 milyon 818 bin dolarlık çekici ihraç edildi.

    Çekici ürün grubunda son 10 yıldaki ihracat rakamları şöyle:

    Yıl Satış (dolar)
    2012 73.600.000
    2013 73.600.000
    2014 43.100.000
    2015 53.636.000
    2016 318.263.000
    2017 439.278.000
    2018 914.000.000
    2019 869.803.000
    2020 613.469.000
    2021 1.028.981.000
    2022 (11 ay) 1.534.325.000