Etiket: ihracat

  • Türkiye ile İsrail’in ihracatının artırılması hedefleniyor

    Türkiye ile İsrail’in ihracatının artırılması hedefleniyor

    Türkiye’nin İsrail ile ilişkilerinin son dönemde yeniden normalleşmeye başlaması iki ülkenin ticaretine de pozitif yansıyor. Türk ihracatçıların Mart ayındaki İsrail ziyaretinin ardından bu kez İsrail’in en önemli 60 firmasından yaklaşık 100 kişilik alım heyeti, Türk firmalarla yeni iş birliklerine imza atmak için İstanbul’a geldi. Etkinlikte ikili ticari görüşmeler gerçekleştiren İsrailli iş insanları, Türkiye’de ürün portföyünün geniş olduğunu söyleyerek, buradaki ticaretlerini sürdürmeye devam edeceklerini kaydetti.

    “Önümüzdeki 5 yılda ihracatımızı en az 12 milyar dolara, dış ticaret hacmimizi 15 milyar dolara çıkarabiliriz”
    Heyete ev sahipliği yapan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, Türkiye ve İsrail’in bölgenin en güçlü iki aktörü olduğunu söyledi. Türkiye-İsrail ilişkilerinin zaman zaman sıkıntılı dönemlerden geçse de özellikle ticari bağların hep güçlü kaldığına dikkat çeken Gültepe, şunları söyledi: “İsrail en çok ihracat gerçekleştirdiğimiz ilk 10 ülke arasında bulunuyor. Sadece son 5 yılda ihracatımızı yüzde 100’ün üzerinde artırarak 6,4 milyar dolara çıkardık. Bu yılın Ocak-kasım döneminde geçen yılın tamamındaki hacmi yakaladık. İsrail’den yıllık ithalatımız ise 2 milyar dolarlarda seyrediyor. Kabaca toplam dış ticaret hacmimiz 9 milyar dolar seviyelerinde bulunuyor.

    Önümüzdeki 5 yılda ihracatımızı en az 12 milyar dolara, dış ticaret hacmimizi 15 milyar dolara çıkarabiliriz. Çünkü iki ülkenin üretim gücü ve coğrafi yakınlığı ticaretimizi çok daha büyütebileceğimiz bir potansiyeli barındırıyor. Çelikten kimyaya, otomotivden hazır giyime birçok sektörümüzün İsrailli firmalarla iş birlikleri var. Karşılıklı ‘kazan-kazan’ ilkesi çerçevesinde ilişkilerimizi çok daha ileriye taşıyabiliriz. İş birliğimizi gıda, tarım, hayvansal ürünler, kozmetik ve ev tekstili başta olmak üzere farklı birçok sektörle genişletip güçlendirebiliriz. Memnuniyetle görüyorum ki iki tarafta da bu potansiyeli harekete geçirme konusunda güçlü bir irade bulunuyor.”

    Mustafa Gültepe, ticareti sadece alışveriş olarak görmediklerini, güçlü ticari bağların hem iki ülke ilişkilerinin daha sağlam temellere oturmasını sağlayacağını hem de bölgenin barış ve huzuruna katkı sunacağını sözlerine ekledi.

    “İki ülke arasında daha uygun bir iş ortamı yakalamak için buradayız”

    Toplantıda açıklamalarda bulunan İsrail Büyükelçisi Irit Lilian ise “Bugün iki ülke için daha uygun bir iş ortamı yakalamak için buradayız. Buradakilerin çoğu uzun yıllardır birbirlerini tanıyor. Ülkelerimiz arasında normalleşmenin başladığı süreçte bu tür organizasyonlarla ilişkileri çeşitlendirmek ve anlamlandırmak da bizim görevimiz. Son yıllarda hem politik sorunlar hem de tedarik zincirindeki problemler bizi yeni pazarlar bulmaya, yeni iş birliği alanları geliştirmeye zorladı. Yeni bir gerçeklik oluşturmak için üretim süreçlerini dahi değiştirmemiz gereken bu ortamda hem ithalatçılarımıza hem de üreticilerimize destek olmalıyız. Biz hükümetler olarak hizmetinizdeyiz. Aklınız berraklaştırmak, karşılıklı güveni sağlamak için buradayız. Biz diplomatlar, görevliler hepimiz sizin için buradayız. THY ile iş birliğimiz sayesinde iki ülke arasındaki ticaret canlandı ve bu da ülkelerimiz için daha güçlü bir gelecek kurma imkânı sağladı. Tek başımıza sadece bir yere varabiliriz ama hep birlikte daha uzağa gidebiliriz. Bugün buranın sunduğu nimetlerden herkesin faydalanmasını diliyorum” diye konuştu.

    “Türkiye’yi evimiz kadar yakın hissediyoruz”

    İsrail Ticaret Odaları Federasyonu Başkanı Uriel Lynn, “Türkiye’yi biz evimiz kadar yakın hissediyoruz. Ticari ilişkilerimizin gelişmesine de büyük önem veriyoruz. Türkiye’de çalıştığımız firmalarla aramızda güvene dayanan dostane bir iş birliği var. Geçen Mart ayında TİM öncülüğünde yaklaşık 100 kişilik heyet İsrail’i ziyaret etmişti. Bu kez de biz yaklaşık 100 kişilik heyetle buradayız. Bu boyutta bir heyetle ilk kez Türkiye’deyiz. Heyettekilerin hepsi alım için geldi. 400’ün üzerinde Türk firması ile görüşmelerimiz olacak. Çin’den mi Türkiye’den mi derseniz elbette Türkiye’den almak istiyoruz. Türkiye’den üç dört günde İsrail’e sevkiyat yapılabiliyor. Türkiye’nin potansiyeli, ürün çeşitliği çok zengin, fiyat olarak da uygun. O nedenle Türkiye’ye ile ticareti geliştirmeye büyük özen gösteriyoruz. Hedefimiz Türkiye ile ticaretimizi çok daha yukarılara taşımak. Ülkelerimiz arasında halen 9 milyar dolar civarında olan dış ticaret hacmini iki yılda 13 milyar dolara çıkarabiliriz” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye ve İsrail arasındaki istikrarlı bir ekonomik ilişki var”

    Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, Türkiye ile İsrail arasındaki ekonomik ilişkilerin istikrarlı bir seyir izlediğini belirterek, “Ekonomik rasyonalitenin kararlılığı her dönemde ön planda tutuluyor. İki ülke arasındaki üst düzey diyalogun son dönemde yükselen profili, ticari alanda yeni bir sinerji oluşturmak, ikili ticaret hacmini artırmak ve yeni ortaklıklar geliştirmek için değerli bir fırsat sunuyor. Buna karşılık, ekonomik ve ticari ilişkilerin artan ivmesi, hiç şüphesiz tüm ilişkilere olumlu yansıyacak. 2021’de ülkelerimiz arasındaki ticaret hacminin yüzde 35 artarak 8,4 milyar dolara ulaştığını görüyoruz. 2022’nin sonunda 9 milyar doların üzerinde bir hacmin ortaya çıkması bekleniyor. Geliştireceğimiz yeni işbirlikleri ile karşılıklı yararları gözeterek ticaret rakamlarında sürdürülebilir bir artış yakalayabileceğimizi düşünüyoruz” açıklamalarında bulundu.

    “Türkiye ile çalışmaktan dolayı memnunuz”

    Alım heyeti arasında yer alan İsrailli iş insanı Joseph Williger, “20 senedir Türkiye’deki firmalarla çalışıyoruz. Yiyecek sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Türkiye’den makarna, biber, turşu, peynir, süt, mısır gibi ürünler alıyoruz. Türkiye’deki ürünler çok gelişti. İsrail’de ürün fiyatları artış gösterdi. Türkiye’den daha uyguna ürün alabiliyoruz. Türkiye ile çalışmaktan dolayı memnunuz. Türkiye ile ilerleyen dönemlerde de çalışmayı düşünüyoruz. Türkiye’den yüzde 15 seviyesinde bir ürün alımı yapmayı düşünüyoruz. Burada 200 milyon dolarlık ticaret hacmi gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” dedi.

  • Tarım ve gıdada ihracat 20 milyar dolar eşiğini aştı

    Tarım ve gıdada ihracat 20 milyar dolar eşiğini aştı

    Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Dış Ticaret Verileri baz alınarak Agrimetre tarafından hazırlanan TGDF Dijital Veri Paneli’ne göre 2022 yılının ilk 10 ayında tarım, gıda ve içecek sektörü 20,2 milyar dolar ihracat, 17 milyar dolar ithalat gerçekleştirdi. 01 ile 23 fasılları arasındaki tüm GTIP kalemleri ile 29. ve 35. fasıllardan seçili ürünlerin dahil edildiği hesaplamalara göre, 2022 yılının ilk 10 ayında sektörün dış ticaret fazlası önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 28,2 düştü.

    Özel Ticaret Sistemi (ÖTS) çerçevesinde yayınlanan dış ticaret verilerine göre 2022 yılının ilk 10 ayında ihracat, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15,5 oranında artarak 20,17 milyar dolara, ithalat yüzde 30,3 artarak 17 milyar dolara ulaştı.

    Ekim 2022’de, önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,2 artan aylık ihracat değeri 2,25 milyar dolar olarak gerçekleşirken, ithalat yüzde 20,5’lik bir artışla 1,53 milyar dolar oldu.

    Dış ticaret fazlası, geçtiğimiz yılın gerisinde kaldı

    Sektör yıl genelindeki net ihracatçı konumunu korumasına rağmen geçtiğimiz yılki dış ticaret fazlasının gerisinde kaldı. 2022 yılının ilk 10 ayında dış ticaret fazlası önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 28,2 düşüşle, 3,17 milyar dolar olarak gerçekleşti.

    Yılın ilk aylarında dış ticaret fazlası önceki yılın yüzde 50 üzerindeydi. Mart ayında bu oran yüzde 101,5’e ulaştı. Ancak Nisan, Mayıs ve özellikle Haziran aylarındaki yüksek aylık ithalat rakamları ve Mayıs ayında aylık bazda dış ticaret açığı verilmesi, dış ticaret fazlasını aşağıya çekti. Yılın ilk 6 ayında dış ticaret fazlası önceki yılın yüzde 22,1 gerisinde kaldı, bu gerileme yaz ayları boyunca devam etse de sonbahar aylarında gerilemede yavaşlama görüldü.
    Birim ihracat değeri 2022 yılının ilk 10 ayında önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12,5 artarak 1.200 dolar/ton olarak gerçekleşti. İthalat birim değeri ise önceki yıla göre yüzde 18,2 artışla 695 dolar/ton’a yükseldi.

    Dış ticarette öne çıkan ürünler

    2022 yılının ilk 10 ayında ihracatta öne çıkan ürünler sırasıyla Un (1,20 milyar dolar), Rafine ayçiçeği yağı (0,90 milyar dolar) ve Makarna (0,80 milyar dolar) olurken bu ürünler toplam ihracatın yaklaşık yüzde 14,4’ünü oluşturdu. 2022 yılının ilk 10 ayında en çok ithal edilen ürünler ise sırasıyla Buğday (2,6 milyar dolar), Soya Fasulyesi (1,9 milyar dolar) ve Ham Ayçiçeği Yağı (1,3 milyar dolar) oldu. Bu 3 ürün, toplam ithalatın yaklaşık yüzde 34,1’ini yani 3’te 1’inden fazlasını oluşturdu.

    2022 yılı Ekim ayında ihracatta öne çıkan ürünler Buğday unu (133,6 milyon dolar), Fındık içi (108,1 milyon dolar) ve Rafine ayçiçeği yağı (106,1 milyon dolar) oldu. Aynı dönemde en çok ithal edilen ürünler Buğday (271,3 milyon dolar), Ham Ayçiçeği Yağı (130,6 milyon dolar) ve Soya fasulyesi (106 milyon dolar) oldu.

    En fazla ithal edilen ürün kalemlerinde Rusya-Ukrayna’nın yeri

    Yılın ilk 10 ayında ithalatta ilk sırada yer alan buğdayın (2,6 milyar dolar) en fazla ithal edildiği ilk 2 ülke şu anda savaşta olan Rusya (1,9 milyar dolar) ve Ukrayna (0,5 milyar dolar) oldu. Yılın ilk 10 ayındaki buğday ithalatında bu 2 ülkenin payı yüzde 90’ın üzerinde yer aldı.

    Ekim ayında yapılan 271,3 milyon dolarlık buğday ithalatının da 205,9 milyon doları Rusya’dan (yüzde 75,9), 62,2 milyon doları ise Ukrayna’dan (yüzde 22,9) geldi. İthalatta 3. sırada yer alan ham ayçiçeği yağında yılın ilk 10 ayında 1,3 milyar dolarlık ithalat yapıldı. Burada da ilk 2 sırada Rusya (0,76 milyar dolar) ve Ukrayna (0,54 milyar dolar) yer aldı. Yılın ilk 10 ayındaki ham ayçiçeği ithalatında bu 2 ülkenin payı yüzde 96,7 oldu.

    Türkiye’nin ithalatında ilk 3 sırada yer alan 2 üründe, ithalatın çok büyük bir bölümü 2022 yılının başından bu yana savaş halinde olan Rusya ve Ukrayna’dan yapıldı.

    En çok ihracat yapan sektörler

    2022 yılı ilk 10 ayına ait dış ticaret verileri sektörlere göre incelendiğinde Şeker ve Şekerli Mamuller (2.080 milyon dolar), Bitkisel Yağ (1.892 milyon dolar), Yaş Meyve (1.584 milyon dolar), Sert Kabuklu Meyveler (1.461 milyon dolar) ve Balıkçılık-Su Ürünleri (1.256 milyon dolar) Sektörleri en fazla ihracat yapan sektörler olarak sıralandı. Toplam ihracatın yüzde 41’i bu 5 sektör tarafından gerçekleştirildi.

    2022 yılı ilk 10 ayında Hayvan Yemi (4.927 milyon dolar), Bitkisel Yağ (3.360 milyon dolar), Un (2.888 milyon dolar), Şeker ve Şekerli Mamuller (658 milyon dolar) ile Kakao-Çikolata (506 milyon dolar) sektörleri ise en çok ithalat yapan sektörler olarak sıralandı. Toplam ithalatın yüzde 72,6’sı, neredeyse 4’te 3’ü bu 5 sektör tarafından gerçekleştirildi. Bu oranın yüksek olması ve geçmiş dönemlere göre artması, ithalatın az sayıda sektörde yoğunlaştığını gösterdi. Hayvan Yemi Sektörü, 2022 yılının ilk 10 ayında 4.927 milyon dolar hacim ile toplam ithalatın yüzde 29’unu, yaklaşık 3’te 1’ini oluşturdu.

    Bitkisel Yağ Sektörü, 2021 yılında 3 milyar doları aşan ithalat ile toplam ithalatın yüzde 17,9’unu oluşturmuştu. 2022 yılının ilk 10 ayında da 3.360 milyon dolar ile toplam ithalatın yine yüzde 19,8’ini oluşturdu.

    İhracatın arttığı ve azaldığı sektörler

    2022 yılının ilk 10 ayında, önceki yılın aynı ayına göre ihracatını değer olarak en fazla arttıran sektörler bitkisel yağ sektörü (496 milyon dolar artış), un sektörü (267 milyon dolar artış), şeker ve şekerli mamuller sektörü (265 milyon dolar artış), salça ve konserve sektörü (248 milyon dolar artış) ile balıkçılık ve su ürünleri sektörü (223 milyon dolar artış) oldu.

    Aynı dönemde ihracatın gerilediği sektörler Sert Kabuklu Meyveler Sektörü (389 milyon dolar düşüş), Yaş Meyve Sektörü (112 milyon dolar düşüş), Sebze Sektörü (20 milyon dolar düşüş) ile Kahve, Çay ve Baharat Sektörü (6 milyon dolar düşüş) oldu.

    2022 yılının ilk 10 ayında, önceki yılın aynı ayına göre ithalatı değer olarak en fazla artan sektörler Hayvan Yemi Sektörü (1.252 milyon dolar artış), Bitkisel Yağ Sektörü (1.110 milyon dolar artış), Un Sektörü (870 milyon dolar artış), Şeker ve Şekerli Mamuller Sektörü (433 milyon dolar artış) ile Bakliyat Sektörü (195 milyon dolar artış) oldu.

    Aynı dönemde ithalatı en çok düşen sektörler Canlı Hayvan Ticareti Sektörü (169 milyon dolar düşüş), Pirinç Değirmenciliği Sektörü (112 milyon dolar düşüş), Kakao ve Çikolata Sektörü (104 milyon dolar düşüş), Tohumculuk Sektörü (50 milyon dolar düşüş) ve Makarna Sektörü (28 milyon dolar düşüş) oldu.

    En çok ihracat Irak’a

    2022 yılının ilk 10 ayına ait dış ticaret verileri ülkeler bazında incelendiğinde en çok ihracat yaptığımız 5 ülke 3 milyar 69 milyon dolar Irak, Rusya 1 milyar 343 milyon dolar, Almanya 1 milyar 331 milyon dolar, ABD 1 milyar 183 milyon dolar ve İtalya 594 milyon dolar oldu. Bu 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatımızın yüzde 37,3’ünü oluşturdu.

    Ülkelere göre en çok ihraç ettiğimiz ürünler Irak için un, dondurulmuş tavuk eti, domates salçası; Rusya için alabalık, şeftali ve mandalina; Almanya için fındık içi, ambalajlı fındık, kiraz oldu.

    Ülke bazında ithalat verileri incelendiğinde, 2022 yılının ilk 10 ayında en fazla ithalat yaptığımız ülkeler Rusya 4 milyar 40 milyon dolar, Ukrayna 2 milyar 324 milyon dolar, Brezilya 1 milyar 836 milyon dolar, Malezya 950 milyon dolar ve ABD 825 milyon dolar oldu. Bu 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 58,7’sini oluşturdu.

    Türkiye’nin en fazla ithalat yaptığı 2 ülke şu anda savaşta olan Rusya ve Ukrayna olurken, bu 2 ülkeden yapılan ithalat ise toplam ithalatın yüzde 37,4’ünü oluşturdu. Rusya’nın tüm ithalattaki payı yüzde 23,8 oldu.

    İthalatta öne çıkan ürünler Rusya için buğday, ham ayçiçeği yağı ve dane mısır; Ukrayna için ham ayçiçeği yağı, buğday ve dane mısır; Brezilya için soya fasulyesi, kahve ve şeker oldu.

  • UİB’in kasım ihracatı 3 milyar

    UİB’in kasım ihracatı 3 milyar

    UİB’in 2022 Kasım ayı ihracat rakamları açıklandı. Kasım ayındaki ihracatı 3 milyar 33 milyon dolar olan UİB’in, geriye dönük 12 aylık dönemdeki ihracat tutarı ise 32 milyar 114 milyon 226 bin dolar olarak gerçekleşti.

    UİB yetkilisi, 2022 yılını geride bırakmaya hazırlanırken özellikle yüksek enflasyon ve enerji maliyetleri, resesyon riski gibi küresel bazda yaşanan sorunlar nedeniyle rekabette zorlanan ve pazar daralması ile karşı karşıya kalan ihracatçı firmaların her şeye rağmen üretmeye ve ihracata devam ettiklerini söyledi. Yetkili, “Göstergeler, 2023 yılının zor geçeceğinin işaretlerini verse de Birlik üyeleri olarak hedeflerimiz doğrultusunda yolumuza devam edeceğiz. Kasım ayında gösterdikleri performans için tüm üretici ve ihracatçı firmalarımıza teşekkür ederim. Bu yılı hedeflerimiz çerçevesinde tamamlayacağımıza dair inancım tam” dedi.

    OİB’in ihracatı kasım ayında 2,5 milyar dolar

    Kasım ayında yüzde 15 artışla 2 milyar 478 milyon dolar ihracat gerçekleştiren Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin (OİB), geriye dönük 12 aylık performansı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4 artışla 26 milyar 188 milyon 983 bin dolar olarak açıklandı.

    UTİB’in ihracatı kasımda 103 milyon dolar oldu

    Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB), kasım ayında 102 milyon 880 bin dolar ihracata imza attı. UTİB’in geriye dönük 12 aylık dönemdeki ihracatı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 artışla 1 milyar 379 milyon 760 bin dolar olarak gerçekleşti.

    UHKİB’ten kasımda 76 milyon dolar ihracat

    Kasım ayında 76 milyon 310 bin dolar ihracata ulaşan Uludağ Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin (UHKİB), geriye dönük 12 aylık ihracatı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16 artışla 1 milyar 110 milyon 862 bin dolar oldu.
    UMSMİB’in ihracatı kasım ayında 35 milyon dolar

    Kasım ayında, bir önceki yılın kasım ayına göre yüzde 65 artışla 34 milyon 759 bin dolar ihracat yapan Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği (UMSMİB), geriye dönük 12 aylık dönemde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26 artışla 291 milyon 354 bin dolar ihracat gerçekleştirmiş oldu.

    UYMSİB’ten kasımda 11 milyon dolarlık ihracat

    Kasım ayında, yüzde 33 artışla 10 milyon 784 bin dolar ihracat gerçekleştiren Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB), geriye dönük 12 aylık dönemde ise 143 milyon 833 bin dolar dış satışa imza attı.
    Öte yandan, UİB üzerinden ihracat kaydı yapılan ve ‘diğer’ başlığı altında listelenen sektörlerin kasım ayı ihracatı, 330 milyon 563 bin dolar olarak açıklandı.

  • “Bursa üretim ve ihracatçı kimliğini korumak zorunda”

    “Bursa üretim ve ihracatçı kimliğini korumak zorunda”

    BTSO Kasım Ayı Meclis Toplantısı Oda Hizmet Binasında gerçekleştirildi. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Oda olarak firmaların sorunlarına çözüm üreten, sektörlerin büyümesine imkan oluşturan bir anlayışa sahip olduklarını söyledi. BTSO meclis üyelerinin kendi sektörlerindeki firmaların talep ve beklentilerini en iyi bilen, sektörlerini en iyi şekilde temsil eden meslek mensupları olduğunu belirten Başkan Burkay, şehir içinde sıkışıp kalan ve kentin yükünü ağırlaştıran plansız tesislerinin otoyol, demiryolu ve limanlarla entegre bir şekilde planlı bölgelere taşınması gerektiğini söyledi.

    “TEKNOSAB Özbekistan’a model oldu”

    BTSO’nun 2013 yılından bu yana hayata geçirdiği vizyon projelerin sadece Türkiye’de değil yakın coğrafyadaki ülkelerde de rol model alındığını kaydeden Burkay, “TEKNOSAB bunun bir örneği. Çin’den Avrupa’ya uzanan Kuşak-Yol projesinde yer alan 14 ülkenin 8’i Türk Cumhuriyetleridir. Bu bölgelerde üretimin ve ekonominin büyütülmesinde TEKNOSAB rol model bölge olarak alındı. Özbekistan’da kurulacak olan yeni nesil sanayi bölgesinin tüm yapı taşları TEKNOSAB’ın oyun planına göre kurgulandı.” dedi.

    “Projelerimizde KOBİ’leri merkeze alıyoruz”

    Dünyanın en büyük ekonomilerinde büyümenin KOBİ’lerle olduğunu ifade eden Başkan Burkay, “Biz hayata geçirdiğimiz yeni projelerde KOBİ’leri merkeze alıyoruz. KOBİ OSB için bakanlığımıza gittiğimizde firmalardan talep toplanmasını isteemişlerdi. KOBİ OSB için 2 bin 600 firmamız başvuru yaptı. KOBİ’lerin büyümesi geometriktir. İtalya, Almanya ve İspanya’da da durum böyle. KOBİ’lerimizi sağlıklı büyümesini sağlamak için mekânsal planlamaya ihtiyaç var.” diye konuştu.

    “Hepimizin tarih önünde sorumlulukları var”

    Bursa’nın üretim ve ihracatçı kimliğini mutlaka koruması gerektiğinin altını çizen Başkan Burkay, “Tarih önünde hepimizin sorumlulukları var. 60 yıl önce Bursa’da ilk OSB kurulduğu zaman karşı çıkanlar olmuştu. Bugün Bursa ihracatta üst sıralardaysa, 1961 yılında kurulan Bursa OSB, bunun en büyük itici gücüdür. Bursa’nın sanayi şehri özelliğini kaybetmemeliyiz. Bursa 5 yıldır ihracatta 16 milyar dolara takıldı. Buna orta ihracat sendromu diyoruz. Mutlaka kentimizin önümüzdeki dönem üretim ve ihracatçı kimliğini koruması lazım.” ifadelerini kullandı.

    Bursa’nın Türkiye’nin ekonomi dönüşümünde önemli bir merkez olduğunu dile getiren Burkay, “Binayı yapmak işin en kolay tarafı. Asıl mesele içini dizayn etmektir. Bizim önceliğimiz işletmeyi sürdürülebilir kılmak ve alt yapıyı sağlamak. Biz şu ana kadar yaptığımız her işte sürdürülebilirliği esas aldık. Bursa’ya 4 tane TEKNOSAB lazım diyoruz. Biz her projeyi ortaya koyarken istişare ediyoruz. Bursa’nın ihtiyaçları ortada. Oyun planımız Bursa’nın istediği oyun planı. Biz KOBİ OSB’yi firmalarımızın taleplerine göre şekillendirip Bursa’yı rahatlatmayı istiyoruz. Böylelikle KOBİ’lerimizin büyümesinin önünü açabiliriz. Yeter ki bu birlik ve beraberliği kaybetmeyelim” diye konuştu.

    “Her işin başlangıcı zordur”

    Başkan Burkay, Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nde dijital dönüşüm merkezinin kurulacağını belirterek, projenin bölge esnafının yeni nesil elektronik ticarete geçişini sağlayacağını vurguladı. BTSO olarak sektör ayırt etmeksizin tüm üyelere hitap eden projeler hayata geçirdiklerini ifade eden Başkan Burkay, “Küresel Fuar Acentesi, UR-GE, Ticari Safari, yeni nesil fuarlar gibi çalışmalar ile Odamız uzmanlık merkezi haline geldi. Bizler hiçbir zaman proje kolay olacak diye yola çıkmadık. İlk UR-GE’mizi yaptığımız bebe çocuk konfeksiyonu sektöründe 16 tane firma bulabildik. Her işin başlangıcı zordur. UR-GE’nin başlamasıyla bu firmalarımız Avustralya’ya, ABD’ye ihracat yapmaya başladı. Bu ilk adım sektörlerde farkındalık oluşturdu.” dedi.

    BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur, pandemi ile başlayan, enerji ve emtia fiyatlarındaki artışla tırmanan küresel ekonomideki belirsizlik ortamının yeni boyutlar kazanarak devam ettiğini söyledi. Uğur, “Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde enflasyon ve işsizlik rakamları son 50-60 yılın zirvesine ulaşmış durumda. Enerji kesintileri, Avrupa’da ciddi bir tedirginlik kaynağı haline gelirken, tedarik zincirlerindeki aksamaların etkileri birçok sektörde hissediliyor. Böylesine sisli bir ortamda iş dünyamızın önünü daha rahat görebilmesi için BTSO Meclisimize önemli görevler düşüyor. Önümüzde yoğun bir çalışma dönemi var. Yönetim Kurulumuza ve tüm meclis üyelerimize çalışmalarında başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.

  • İhracat ve ithalat birim değer endeksleri Eylül ayında arttı

    İhracat ve ithalat birim değer endeksleri Eylül ayında arttı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılı Eylül ayı Dış Ticaret Endeksleri verisini açıkladı. Buna göre, ihracat birim değer endeksi Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,7 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 9,2, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 6,9 ve yakıtlarda yüzde 41,7 artarken, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 0,4 azaldı.

    İhracat birim değer endeksi 2022 yılı üçüncü çeyrekte bir önceki yılın üçüncü çeyreğine göre yüzde 4,3 arttı.

    İhracat miktar endeksi yüzde 6,2 arttı

    İhracat miktar endeksi Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,2 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 2,7, yakıtlarda yüzde 57,7 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 4,3 artarken, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 8,7 azaldı.

    İhracat miktar endeksi 2022 yılı üçüncü çeyrekte bir önceki yılın üçüncü çeyreğine göre yüzde 7,2 arttı.

    İthalat birim değer endeksi yüzde 27,4 arttı

    İthalat birim değer endeksi Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 27,4 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 11,0, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 1,8 ve yakıtlarda yüzde 157,3 artarken, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 0,5 azaldı.
    İthalat birim değer endeksi 2022 yılı üçüncü çeyrekte bir önceki yılın üçüncü çeyreğine göre yüzde 27,7 arttı.

    İthalat miktar endeksi yüzde 8,4 arttı

    İthalat miktar endeksi Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,4 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 9,9 ve yakıtlarda yüzde 22,6 azalırken, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 13,7 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 14,3 arttı.

    İthalat miktar endeksi 2022 yılı üçüncü çeyrekte bir önceki yılın üçüncü çeyreğine göre yüzde 9,5 arttı.

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ihracat miktar endeksi yüzde 2,4 arttı

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2022 Ağustos ayında 152,6 olan ihracat miktar endeksi yüzde 2,4 artarak, 2022 Eylül ayında 156,2 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2021 Eylül ayında 149,8 olan ihracat miktar endeksi yüzde 6,2 artarak, 2022 Eylül ayında 159,2 oldu.

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ithalat miktar endeksi yüzde 0,6 azaldı

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2022 Ağustos ayında 116,3 olan ithalat miktar endeksi yüzde 0,6 azalarak, 2022 Eylül ayında 115,5 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2021 Eylül ayında 106,4 olan ithalat miktar endeksi yüzde 8,4 artarak, 2022 Eylül ayında 115,3 oldu.

    Dış ticaret haddi 2022 yılı Eylül ayında 71,2 olarak gerçekleşti

    İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve 2021 yılı Eylül ayında 88,4 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi, 17,2 puan azalarak, 2022 yılı Eylül ayında 71,2 oldu. Dış ticaret haddi, 2022 yılı üçüncü çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre 16,4 puan azalarak 72,9 oldu.

  • Kayısı çekirdeği ihracatı yüz güldürüyor

    Kayısı çekirdeği ihracatı yüz güldürüyor

    Dünya kuru kayısı üretiminin yüzde 85’inin karşılandığı Malatya’da kayısı yüz güldürmeye devam ediyor. Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) iki yıl önce kuru kayısı alımı yapmaya başlamasıyla birlikte oluşan fiyat istikrarı hem üreticiyi hem de esnafı memnun ederken, her geçen gün artarak devam kayısı çekirdeği ihracatı ise yüz güldürüyor. Ocak-Ekim döneminde 14 milyon 677 bin dolarlık ihracatın gerçekleştirildiği, Coğrafi işaret tescilli kayısı çekirdeğinde yıl sonu hedefi ise 20 milyon dolar gelir.

    “En fazla talep Avrupa ülkelerinden”

    İhracatın yıllara göre değişim gösterdiğini belirterek yılda ortalama 3 bin 500 tatlı, 2 bin 500 ton ise acı kayısı çekirdeği ihracatı gerçekleştirdiklerini kaydeden kayısı çekirdeği işletmesi çalışanı Yasin Akgün, “Kent genelinde alımı yapılan ürünler işletmeye getirilerek burada çeşitli işlemlerden geçirildikten sonra doğal yollarla kurutularak paketlenip başta Avrupa ülkeleri olmak üzere ABD, Çin gibi ülkelere ihraç ediliyor. Yıl bazında 3 bin 500 islimli tatlı 2 bin 500 ton acı kayısı çekirdeği ihracatı yapıyoruz. İslimli çekirdeğin tonu ortalama 65 bin, acının 75 bin, gün kurusu çekirdeğimizin ise 95-100 bin TL arasında değişiyor” dedi.

    “Kayısının her şeyi para”

    Ocak-Ekim döneminde 3 bin 963 ton çekirdek ihracatı gerçekleştirildiğini belirterek yıl sonu hedeflerinin 5 bin ton olduğunu ifade eden Malatya Ticaret Borsası (MTB) Başkanı Ramazan Özcan ise “Bir taraftan kuru kayısı ihracatı devam ederken bir taraftan da kayısıdan elde etmiş olduğumuz kabuklu çekirdeğin içi ihracatını da bir taraftan devam ettiriyoruz. Tahmini kuru kayısı rekoltemizin dörtte bir miktarı kadar da çekirdek rekoltemiz oluyor. Toplamda 80 bin ton kuru kayısı tahmini rekoltesinin 20 bin tonda çekirdek rekoltesi oluyor. Çekirdeğimizin kabuklu haliyle 20 bin tonunun da dörtte biri olarak yaklaşık 5 bin tonu da çekirdek içi elde ediyoruz. Kayısının her şeyi para. Üreticimize de bu konuda özellikle bu yıl fiyatlarının da çok iyi olması özellikle üretim maliyetlerini de karşılaması açısından önemli bir ekonomik gelir de sağlamış oluyor“ ifadelerini kullandı.

    “Hedef 20 milyon dolar “

    On aylık dönemde 14 milyon 677 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini belirterek hedeflerinin 20 milyon dolar olduğunu söyleyen Özcan, ”Ekim ayından önceki 9 ayla beraber toplamda 10 aylık süre içerisinde de 3 bin 963 ton çekirdek ihracatı gerçekleştirmişiz. Bunun karşılığında da hem ülke ekonomisine hem de Malatya’mıza 14 milyon 677 bin dolar da gelir elde etmişiz. Malatya özellikle son yıllarda kuru kayısının değer kazanmasıyla beraber kuru kayısıdan elde edilen çekirdeğin de bu kadar değerlenmesi ülke ekonomisi ve Malatya ekonomisi açısından da çok önemli. Geçtiğimiz yıllarda 9 bin tona kadar da ihracat yaptığımız dönemler olmuştu. En önemli alıcılarımızın başında İtalya, Almanya, Avrupa ülkelerinin tamamına da çekirdek ihracatını gerçekleştiriyoruz. Bu yılın sonunda da hedefimiz 5 bin ton çekirdek ihracatını gerçekleştirmek. Bunun karşılığında da 20 milyon dolar gelir kazandırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

  • Üretimin yarısı ihracata gidiyor

    Üretimin yarısı ihracata gidiyor

    Mudanya ilçesinin köylerinde hasadına başlanan zeytinler toplanıp sofralık ve yağlık olarak 2 kısma ayrılıyor. İri olanlar sofralık zeytin olarak ayrılırken; küçük boy olanlar yağ çıkartılmak üzere fabrikalara götürülüyor. Üreticiler topladıkları zeytinlerden 1 yıllık kendi yiyecekleri yağları sıktırırken, diğerlerini ise fabrikalara ve Marmarabilik’e satıyor. Fabrikalar da zeytinleri sıkarak satışını yapıyor.


    Şuan için üst yağlık zeytin 16 liradan satılırken 4-5 kilo zeytinden 1 kilo yağ çıkıyor. Ayrıca zeytinde kilo başı da yağhaneler 2 kilo sıkım ücreti alıyor. Bu yıl 1 litre zeytinyağının maliyeti 80 ila 90 lira arasında değişiyor. Fabrikalar ise zeytinyağının litresini 100 liradan satıyor. Bu yıl Avrupa ülkelerinde yaşanan kuraklık sebebiyle Türkiye’de üretilen zeytinyağına özellikle Avrupa’dan büyük talep yaşanıyor. Fabrikalarda sıkılan zeytinyağının yüzde 50’si şimdiden ihracata gitmeye başladı. Fabrikalarda Şubat ayının sonuna kadar zeytin sıkım işleminin devam etmesi bekleniyor.


    Bu yıl Bursa’da zeytin rekoltesinin çok iyi olduğunu ifade eden Kadir Ay, “Sezon başlayalı 10 gün oldu. Zeytinyağı üretimine başladık. Burada fabrikada 2 makinemiz var. Birinde ağaçların üstünden kopartılan zeytinleri sıkarken, diğer makinede ise yerden toplanan zeytinlerin sıkım işlemini yapıyoruz. Bu şekilde sıkım yaptığımız için zeytinyağının kalitesi hiç bozulmuyor. Bizim 2 tane fabrikamız var. Günlük 200 ton zeytinyağı çıkartıyoruz. Bu yıl 5 bin ton zeytinyağı sıkmayı hedefliyoruz. Geçen yıl 7-8 lira olan yağlık zeytin bu yıl 16 liradan sezonu açtı. 4-5 kilo zeytinden 1 kilo yağ çıkıyor. Bu yıl zeytinyağının maliyeti 85 lirayı buluyor. Bu yıl zeytinyağına büyük talep var. Sıkım işlemi yaptığımız zeytinyağının yüzde 50’si ihracata gidiyor. Biz litresini 100 liradan satmaktayız. İhracattan zeytinyağına talep artarsa; litre fiyatı 120-130 liraya çıkabilir” dedi.

    Fabrikanın İşletme Müdürü Aslı Ay, “Sezon güzel başladı. Bu yıl zeytinyağına talep çok. Fabrikalarımız 24 saat çalışmakta. Sıkım işleminin Şubat ayının sonuna kadar devam etmesini beklemekteyiz” şeklinde konuştu.

  • UİB üyelerine ihracatı geliştirme bilgilendirme toplantısı

    UİB üyelerine ihracatı geliştirme bilgilendirme toplantısı

    Toplantının açılışında konuşan UİB Koordinatör Başkanı Baran Çelik, Türkiye’nin Genel Sekreterlik bazında 2. büyük Birliği olan UİB’in ihracatının yılın ilk dokuz ayında %4,5 artarak 23.3 milyar dolara ulaştığını belirterek, “UİB olarak yılı 32 milyar dolar civarında bir ihracat rakamı ile kapatacağımızı tahmin ediyorum.

    Türkiye’deki tek birlik konumunda bulunduğumuz otomotiv endüstrisinde ise Ocak-Eylül dönemi ihracatımız %5 artarak 22.3 milyar dolar oldu. Otomotiv endüstrisinde de yılı 30 milyar doların üzerinde bir rakam ile kapatacağız. Buradan tüm zorluklara rağmen üretmeye ve ihracata devam eden firmalarımıza bir kez daha teşekkür etmek istiyorum” dedi.

    “Sürdürülebilir ihracat artışı için İGE önemli rol üstlenecek”

    İhracatı Geliştirme A.Ş’nin ihracatçıların finansmana erişim ve kredi kefalet sorunlarının çözümüne katkı sağlamak amacıyla Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda kurulduğunu ifade eden Başkan Çelik, “Süreç içerisinde İhracatçı Birliklerimiz yedek akçeleri ile şirkete ortak olarak İGE AŞ’nin sermaye yapısını daha da güçlendirdiler. Küresel çapta yaşanan tedarik zinciri problemleri, enerji maliyelerindeki astronomik artışlar, başlıca pazarımız konumunda yer alan Avrupa’da resesyon tehlikesi gibi zincirleme sorunlar ile karşı karşıya olduğumuz bir süreçten geçiyoruz. Dünyadaki merkez bankalarının faiz artırımları nedeniyle finansmana erişimin her zamankinden daha zor olduğu bir dönemdeyiz. 1 Mart 2022’de faaliyete geçen İGE böylesine zor bir dönemde ihracatın finansmanında önemli rol üstleniyor. Eylül ayında Eximbank ve İGE arasında imzalanan yeni protokol kapsamında KOBİ dışı firmaların da kefalet desteğinden faydalanmasının önü açıldı, KOBİ ve KOBİ dışı firmalarımızın kredi kullanım üst limitleri önemli ölçüde artırıldı. İhracat odaklı bir büyüme modeli izleyen ülkemizde özellikle küçük ve orta ölçekli firmalarımızın finansmana erişimi, ihracatın tabana yayılması, sürdürülebilir ihracat artışı sağlanabilmesi için İGE’nin önemli bir rol üstleneceğine inanıyoruz. Ayrıca İGE’nin özellikle yüksek katma değerli, orta ve yüksek teknolojili ürün üreten KOBİ’lerimiz için ayrı bir fırsat yaratarak, ihracatımızdaki katma değerin yükseltilmesine katkı sağlayacağını da düşünüyoruz” diye konuştu.

    “İGE ihracatçının teminat problemini çözmeye yönelik kurulan bir kurum”

    İhracatı Geliştirme A. Ş. Genel Müdürü Kasım Akdeniz de sunumunda İGE’nin yapısını ve faaliyetlerini anlattı. Akdeniz, bütün makro ekonomik politikaların amacının refahı artırmak olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

    “Refahı artırmanın yolu üretmekten, daha fazla istihdamdan, daha hızlı büyümekten geçiyor. Bunun için mevcut kapasiteleri artırmak ya da yeni yatırımlar yapmak gerekiyor. Tabii bunun için de kaynağa ihtiyacımız var. Kaynak açısından maalesef çok şanslı değiliz. Geleneksel olarak, özellikle KOBİ’lerimizin olmak üzere, sermaye yetersizliği sorunumuz var. Buna bağlı olarak, yeni bir yatırım için büyük ölçüde dış kaynağa ihtiyaç duyuluyor. Dış kaynak dediğinizde de neredeyse tek kaynak banka kredileri. Ne yazık ki ülke olarak finansman kaynaklarının çeşitlenmesi konusunda çok yol alınamadı. Banka kredisine ulaşmak için en önemli unsur talep edilen teminatı verebilmek. İşte İGE, ihracatçının krediye erişimi için bankaya vermesi gereken teminatla ilgili bu problemi çözmeye yönelik kurulan bir kurum.”
    İGE’nin iki temel amacını; toplam banka kredileri içinde “ihracat kredileri”nin payını artırmak ve ihracat kredileri içinde de “ihracatçı KOBİ”lerin payını artırmak olarak anlatan Akdeniz, kendilerinin kredi vermediklerini, bankalardan kredi alınmasını sağlamak üzere kefalet verdiklerinin altını çizdi.

    Akdeniz, İGE A.Ş’nin A Grubu: TİM, B Grubu: Eximbank, C Grubu: İhracatçı Birlikleri ve D Grubu: Bankalar’dan oluşan bir ortaklık yapısı bulunduğunu belirterek, “Kredi kararlarımız standart oluyor. Kabul ya da reddettiklerimizin nedenleri bellidir. Yani biz bütün ihracatçılara hem aynı uzaklık hem de aynı yakınlıktayız. Şeffaf, denetlenebilir ve hesap verebilir şekilde süreçleri çalıştırıyoruz. Bu bizim için son derece kıymetli. Bütün bunların sonucu olarak kaynaklarımızı bu zamana kadar kararlarını doğru vermiş, işini bilen, riskleri doğru almış, bunları doğru bir şekilde yönetmiş, dolayısıyla ihracatını sürdürebilir kılmış olan ihracatçılarımıza kanalize etmek istiyoruz” dedi.

    İGE A.Ş. Genel Müdürü Akdeniz, sistemin avantajlarını ise şu şekilde sıraladı:

    “İhracatçının tüm bankalara ulaşması, bankanın tüm ihracatçılara ulaşması, finansmana erişimin hızlandırılması, ihracatçı için en iyi fiyat ve en uygun teminat seçeneğinin yaratılması, bölgesel farklılıkların ortadan kaldırılması ve ihracatçı ve bankalar için operasyonel verimlilik sağlanması.”

  • Bursa’nın Ekim ihracatı 2,75 milyar dolar

    Bursa’nın Ekim ihracatı 2,75 milyar dolar

    UİB Koordinatör Başkanı Baran Çelik, yılsonuna yaklaşırken küresel ekonomide yaşanan enflasyonist sürece ve resesyon risklerine rağmen Türk ihracatçılarının üretimden aldığı güçle yoluna devam ettiğini ve ülke ekonomisine katkı sağlamayı sürdürdüğünü söyledi. Çelik, Birlik üyeleriyle UİB’in 2022 hedeflerine ulaşması için var gücüyle çalıştıklarını vurguladı.

    OİB’in ihracatı ekim ayında 2,3 milyar dolar

    Ekim ayında 2 milyar 272 milyon 308 bin dolar ihracat gerçekleştiren Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin (OİB), geriye dönük 12 aylık performansı ise 25 milyar 876 milyon 544 bin dolar olarak açıklandı. Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB), ekim ayında 106 milyon 850 bin dolar ihracata imza attı. UTİB’in geriye dönük 12 aylık dönemdeki ihracatı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9 artışla 1 milyar 404 milyon 274 bin dolar olarak gerçekleşti. Ekim ayında 81 milyon 108 bin dolar ihracat gerçekleştiren Uludağ Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin (UHKİB), geriye dönük 12 aylık ihracatı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19 artışla 1 milyar 116 milyon 514 bin dolar seviyelerinde gerçekleşti.

    UMSMİB’in ihracatı ekim ayında 30 milyon dolar

    Ekim ayında, bir önceki yılın ekim ayına göre yüzde 37 artışla 29 milyon 688 bin dolar ihracat yapan Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği (UMSMİB), geriye dönük 12 aylık dönemde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21 artışla 277 milyon 636 bin dolar ihracat gerçekleştirmiş oldu.

    UYMSİB’den ekimde 14 milyon dolarlık ihracat

    Ekim ayında, geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 14 artışla 14 milyon 49 bin dolar ihracat gerçekleştiren Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB), geriye dönük 12 aylık dönemde ise 141 milyon 133 bin dolar seviyelerinde dış satışa imza attı.

    Öte yandan, UİB üzerinden ihracat kaydı yapılan ve ‘diğer’ başlığı altında listelenen sektörlerin ekim ayı ihracatı, 242 milyon 557 bin dolar olarak açıklandı.

  • İşlenmiş ürün ihracatıyla döviz girdisi arttı

    İşlenmiş ürün ihracatıyla döviz girdisi arttı

    Maden Mermer Üretici ve Sanayici İş Adamları Derneği (MADSİAD) verilerine göre, yılın 9 ayında 190’dan fazla ülkeye 4 milyar 988 milyon dolarlık madencilik ürünü ihraç edildi.

    Mermerin yer aldığı “doğal taşlar” grubunda 1 milyar 605 milyon 351 bin dolarlık ihracat yapıldı. Ocak-Eylül 2022 döneminde Türkiye’nin mermer ihracatı, miktar bazında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,67 düşüşle 5 milyon 847 bin 805 tondan 5 milyon 516 bin 497 tona geriledi.

    Değerde ise 1 milyar 562 milyon 860 bin dolardan, yüzde 2,72 artarak, 1 milyar 605 milyon 351 bin dolara yükseldi.

    Sektörün ihracatında değer bazında görülen artışta, 940 milyon 589 bin dolarlık işlenmiş mermer ihracatının, yüzde 17,25’lik artışla 1 milyar 102 milyon 867 bin dolara çıkması etkili oldu.

    İşlenmiş mermer ihracatında ilk sırada ABD yer aldı. Bu ülkeye yapılan dış satım geçen yılın 9 ayına göre yüzde 18,99 artışla 204 milyon 74 bin dolardan 242 milyon 837 bin dolara ulaştı.

    Söz konusu ürün grubunda oran olarak en fazla artış Suudi Arabistan’a görüldü. Ocak-Eylül 2021’de 289 bin dolarlık ürün satılan ülkeye bu senenin aynı dönemindeki ihracat yüzde 12 bin 411 artışla 36 milyon 157 bin dolara çıktı.

    “Blok mermer ihracatı yüzde 20 azaldı, kesili ürün ihracatımız arttı”

    MADSİAD Başkanı Erol Efendioğlu, dünyadaki olumsuz gelişmelere rağmen 2022 yılının Türkiye maden sektörü açısından olumlu seyrettiğini söyledi.

    Yılın 9 ayında toplam maden ihracatının geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 13,79 arttığını belirten Efendioğlu, “Bizi en çok sevindiren tarafı; Türk halkının ‘Blok az verilsin, kesili ürün daha fazla verilsin’ arzusunu başardık. Blok mermer ihracatı yüzde 20 azaldı, kesili ürün ihracatımız arttı.” dedi.

    Efendioğlu, mermer ihracatında Vietnam, Mısır, Hindistan gibi ülkelerin ön plana çıkmaya başladığını dile getirdi.

    Kesili ürünlerdeki artışın nedenlerine değinen Efendioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bu artışın en büyük nedeni Çin, Amerika’nın ve Avrupa’nın tedarikçisi olma konusunda mermerde pazarı Türkiye’ye kaptırıyor. Türkiye oradan çok iyi faydalanıyor. Kesili üründe Çin’in elinden pazar almaya başladık. Avrupa ve Amerika pazarını almaya başladık. Onun için blok ihracatından çok, kesili ürün ihraç etme sebebimiz Çin’in elinden pazar almamız. Bu da bizi çok sevindiriyor.”

    Erol Efendioğlu, Dünya Kupası için Katar’daki projelere Türkiye’den ciddi miktarlarda kesili ürün ihracatı yapıldığını vurguladı.

    “Çin de çok ciddi mal verdi ama Türkiye’den ithal ettiği bloklarla verdi, Türkiye’den aldığı bloklarla Katar’ın mermer ihtiyacını karşıladı.” ifadesini kullanan Efendioğlu, stadyumlarda çoğunlukla Türk mermerinin görüleceğini anlattı.

    Efendioğlu, 54 çeşit madenin ihraç edildiğini dile getirerek, “Lütfen Türk maden sektörünü kömür sektörüyle ayrıştırsınlar. Çünkü 2000’li yılların başında toplam mermer ihracatımız 200 milyon dolardı, bugün yıllık 2,5 milyar dolara çıktı. Mermer ocaklarımız, açık işletmelerimiz İtalyanlardan bile çok kaliteli ama biz bu güzellikleri halkımıza yansıtamıyoruz. Madenciler biraz içine kapanık çalışıyor. Kendimizi halkımıza daha iyi anlatmamız lazım. Kömür yüzünden madenciye karşı bir ön yargı var. Bu ön yargının kırılması için çok gayretli olmamız lazım.” diye konuştu.