Etiket: İkli̇m

  • İsveç’ten daha fazla enerji tüketiyor

    İsveç’ten daha fazla enerji tüketiyor

    Greenpeace ile Çevresel Çalışma Grubu ortaklığında başlatılan ‘Kodunu değiştir, İklimi değil’ adlı kampanyayla Bitcoin’e çağrıda bulunarak yazılım kodunu değiştirmesi istendi. Çevreci gruplar, Cambridge Üniversitesi verilerine dayanarak Bitcoin üretiminde tüketilen enerjinin İsveç’ten fazla olduğu belirtildi. Sadece yazılım kodunun değişmesiyle Bitcoin üretiminde yüzde 99.9 daha az enerji tüketileceği ifade edildi. .

    GEZEGEN 2 DERECEDEN FAZLA ISINABİLİR

    Kampanya çerçevesinde verilen bazı bilgilere göre; eğer Bitcoin yaygın olarak benimsenirse, Bitcoin üretmek için gerekli enerjinin ortaya çıkartacağı karbondioksit emisyonunun gezegeni 2 santigrat derece ısıtabileceği ileri sürüldü.

    Kampanya açıklamasında “Bitcoin o kadar çok güç gerektiriyor ki ‘madenciler’ ABD kömür santrallerini satın almaya başladı” ifadelerini kullanarak Teksas’ta petrol endüstrisiyle anlaşmalar yapılmaya başlandığı vurgulandı. Bitcoin üretiminde sadece bir yazılım kodunun değiştirilmesiyle enerji kullanımının yüzde 99,9 oranında azalabileceği ifade edilerek Ethereum’un bu değişikliği yaptığı belirtildi.

  • 10 gün erken göç ettiler! ‘Kış çok sert geçecek’ uyarısı

    10 gün erken göç ettiler! ‘Kış çok sert geçecek’ uyarısı

    Yaz aylarının son sıcak günleri yaşanırken kış aylarının çetin geçip geçmeyeceği merak konusu oldu. Leyleklerin bu yılki göç takvimini analiz eden ve ‘Bunu ilk kez gözlemliyoruz’ diye yorumlayan akademisyen uyardı: “Önümüzdeki kış gerçekten çok çetin geçecek”

    Orman yangınları ve sellerle kendini hatırlatmaya başlayan iklim krizi, Türkiye olarak içerisinde bulunduğumuz coğrafi kuşağın ‘alışkanlıklarını’ ve ‘zamanlamasını’ da değiştiriyor. Yazların daha uzun ve kurak kışların ise daha kısa ve sert geçeceğine ilişkin birçok akademik çalışma var. Onlardan sonuncusuna ise Afyon Kocatepe Üniversitesi öğretim üyesi İklim Bilimci Okan Bozyurt bizzat tanıklık etti.

    Posta gazetesinde yer alan habere göre, 16 Ağustos günü Bursa’da, gökyüzünde leylekleri göç ederken gördüğünü ve bunu ‘korkutucu’ bularak araştırdığını belirten İklim Bilimci Okan Bozyurt “İlginç olan leyleklerin göç etmesi değil göç ettikleri tarihti” diye konuştu.

    ERKEN GÖÇ NELERİN HABERCİSİ?

    Leyleklerin bir hayli erken göç ettiklerini belirten Bozyurt, “Normalde leylekler ülkemizden 26 Ağustos ile 5 Eylül tarihleri arasında geçerler. Ama bu yıl olması gerekenden ez az 10 gün önce göç ettiler. Bu bize birçok şeyin göstergesi” dedi.

    KUZEY YARIM KÜRE İÇİN KÖTÜ HABER

    Daha önce bir akademisyen arkadaşı ile birlikte leyleklerin göç yollarını ve göç takvimini çalıştıklarını anlatan Özyurt şunları söyledi:

    “Bu erken göç, önümüzdeki kışın kuzey yarım kürede oldukça sert geçeceğinin göstergesidir. Bunu bilimsel bir çalışmama dayanarak söylüyorum. Daha önceden Doçent Doktor Muhammet Bahadır Hoca’yla birlikte çalışma yaptık. Bu çalışmada leyleklerin sonbahar göçleriyle özellikle iklim salonları arasındaki ilişkiler üzerinde durmuştuk. İstatistiksel analizler yaptık ve sonuçlara ulaştık. Bu sonuçlarda en önemlileri şuydu. Leylekler olması gerekenden daha önce göç ettikleri zaman o sene Kuzey Yarımküre’de kışı oldukça sert geçiyor”

    “VERİ TUTULAN TARİHTEN İTİBAREN İLK KEZ”

    Leylek göçlerinin takvimi ile ilgili 1979 yılından beri verilerin tutulduğunu belirten Bozyurt, “Hiçbir zaman bu seneki kadar erken göç ettiklerini görmedik. Daha doğrusu tespit etmedik. Bu sene özellikle Kuzey Yarımküre’de özellikle Kuzey ve Orta Avrupa’da çok şiddetli kış koşullarının ben yaşanacağını şimdiden öngörebiliyorum” dedi.

    ‘Kış çok sert geçecek’ öngörüsü için sadece leylek göçlerine bakarak yorum yapmanın yeterli olmayacağını belirten Bozyurt şu tespitlerde bulundu:

    “Aynı zamanda Kuzey Atlantik Salınımı gibi okyanus atmosfer ilişkisindeki bir takım veriler de bu öngörüyü doğruluyor. Yine güneş aktiviteleri oldukça az seyrediyor. Yani bütün veriler bize bu seneki kışın Kuzey Yarımkürede oldukça sert geçeceği yönünde”

    “ÜŞÜMEYE HAZIR OLALIM”

    İklim bilimcilerin leylekler başta olmak üzere; kırlangıç, turna, ren geyiği gibi hayvanların göç davranışlarını her yıl dikkatle izlediğini hatırlatan Bozyurt “Ama şunu söyleyebilirim tekrar önümüzdeki kış gerçekten çetin şartlar bizleri bekliyor. Üşümeye hazır olalım” diye konuştu.

  • Yakın Doğu Üni̇versi̇tesi̇nden İkli̇m Koşullarına Uygun Yeşi̇l Çatı Tasarımları

    Yakın Doğu Üni̇versi̇tesi̇nden İkli̇m Koşullarına Uygun Yeşi̇l Çatı Tasarımları

    İklim ve çevrede yaşanan bozulmalar tüm canlıların hayat koşullarını tehdit ederken, tahribatı yavaşlatacak bilimsel projeler için arayışlar da devam ediyor. Yeşil çatı uygulamaları ise son dönemde yaygınlık kazanan çözüm önerilerinden biri olarak öne çıkıyor. Yakın Doğu Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nün başlattığı bilimsel araştırma projesi de Kıbrıs iklim koşulları için en uygun yeşil çatı tasarımlarını belirlemeyi amaçlıyor.

    Yakın Doğu Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Özge Özden, Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Çimen Özburak ve Peyzaj Mimarlığı Öğretim Görevlisi Sinem Yıldırım’ın yer aldığı araştırma projesi ile Kıbrıs iklim koşullarında çatılarda, farklı bitki çeşitlerinin kullanımlarının bina iç sıcaklığına ve biyoçeşitliliğe olan etkisi araştırılacak. Yakın Doğu Üniversitesi Deneysel Araştırma Merkezi BAP projeleri kapsamında finansal olarak da desteklenen proje kapsamında, Kıbrıs iklimine uygun bitkilerle deneme çalışmaları da yürütülüyor.

    Yakın Doğu Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğretim Görevlisi Sinem Yıldırım’ın doktora tezi kapsamında geliştirilen projede farklı disiplinlerden uzmanlar yer alıyor. Prof. Dr. Özge Özden’in “ekolog” olarak yer aldığı projede, Sinem Yıldırım “peyzaj mimarı”, Yakın Doğu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim üyesi Yrd. Doç. Çimen Özburak ise “mimar” olarak aktif olarak çalışıyor.

    “Sıcak bir iklime sahip olan KKTC’de, yeşil çatıların sağlayacağı ısı yalıtımı çok önemli.”

    Kıbrıs’ta yeşil çatı uygulamalarının yaygınlaşması gerektiğini söyleyen Yakın Doğu Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Özge Özden, “Sıcak bir iklime sahip olan KKTC’de, yeşil çatıların sağlayacağı ısı yalıtımı çok önemli bir hale geliyor. Bu tip bilimsel araştırmalar ekolojik mimarlık alanına da ışık tutacak” diyor.

    Prof. Dr. Özge Özden, ilerleyen araştırma sürecinde proje sonuçlarının Kıbrıs Türk Mimarlar Odası yetkilileri ile de paylaşılarak, yeşil çatılar konusunda KKTC’de tıpkı Fransa’da olduğu gibi ilgili yasal mevzuatların geliştirilmesi konusunda da işbirliği yaparak yeşil çatı yalıtım projelerinin ülkeye kazandırılması yönünde çalışmalar yapacaklarını da söyledi.

    “Hızla tükenen doğal kaynakların varlığı insanoğlu için çözüm arayışlarını zorunlu hale getirdi.”

    Sınırsız bir kaynak olarak düşünülen doğanın, insanlık tarafından hızla tüketilmeye başlandığı, sanayileşme ve kentleşmenin etkisiyle de çevre sorunlarının ortaya çıktığını hatırlatan Yakın Doğu Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğretim Görevlisi Sinem Yıldırım, “Hızla tükenen doğal kaynakların varlığı insanoğlu için çözüm arayışlarını zorunlu hale getirdi. Bir yandan ekolojik tahribat giderek derinleşirken, diğer yandan çevrenin korunmasına ilişkin çözüm önerileri üretmek zorunlu hale geliyor” diyor. Sinem Yıldırım, projenin odağındaki yeşil çatılarla ilgili ise “Yeşil çatılar, hava kalitesini iyileştiren, kentsel ısınmayı azaltan, yağmur suyunu tutarak şehirlerin alt yapısının olumsuz etkilenmesini önleyen sistemlerdir. Ayrıca vahşi yaşam nüfus hareketlerini de kolaylaştırıp, nadir canlı türleri için sığınak görevi veya yaşam alanı özelliği de taşırlar” ifadesini kullanıyor.

    Yakın Doğu Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nün yürüttüğü bilimsel araştırma projesi ile Kıbrıs iklimine uygun yeşil çatı tipinin ve kullanılabilecek bitki çeşitlerinin belirlenerek sonuçların yerel yönetimlerle de paylaşılması amaçlanıyor.