Etiket: ilaç

  • İlaç israfında korkunç tablo

    İlaç israfında korkunç tablo

    İnegöl Devlet Hastanesi’nde akılcı ilaç kullanımına dikkat çekmek için yapılan bir projede toplanan ilaçlar, her gün tedavi için gelen yüzlerce hastanın dikkatini çekiyor.

    İnegöl Devlet Hastanesi tarafından, israf olan ilaçlara yönelik yapılan bir projede ilçede öğrenim gören öğrencilerden evlerinde bulunan tarihi geçmiş ilaçları getirmeleri istendi. Öğrencilerden yalnızca yüzde 10’unun destek verdiği projede bir ay içerisinde 6 bin 112 kutu ilaç toplandı. 2019 yılındaki bedeli 146 bin 688 TL olan ilaçların bugünkü bedelinin 1 milyon TL civarında olduğunu belirten İnegöl Devlet Hastanesi Başhekim Uzm. Dr. Hayrettin Göçmen, öğrencilerin tamamının destek vermesi halinde bu rakamın günümüz bedeli ile 10 milyonu TL’yi bulacağına dikkat çekti.

    Bu rakamların yalnızca miadı geçen ilaçların maliyeti olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Göçmen, gereksiz yere sağlık hizmeti kullanmaya bağlı olarak hekim muayeneleri, laboratuvar röntgen tetkikleri gibi maliyetler de eklenince Türkiye genelinde ortaya çıkacak rakamın ürkütücü olduğunu dile getirdi. Burada kullanılan ilaçların hepsinin ortak kamu kaynağı olduğu vurgulayan Uzm. Dr. Göçmen, “Bu israfın yine kendimize zararı olduğunu mutlaka aklımızda bulundurmamız gerekiyor. Özellikle ekonomik olarak dünya çapında bir sıkıntı yaşadığımız bir anda bu rakamları tekrar maliyetine göze almamak amacıyla herkesi gerektiği ilaç kullanmaya davet ediyorum. Gerektiğinden ne fazla ne de eksik olmak üzere herkes gerektiği kadar ilaç kullanması ve ülke kaynaklarını güzel kullanmaya dikkat etmesi durumunda daha güzel bir Türkiye bizleri bekliyor” şeklinde konuştu.

  • 25 sahte botoks ilacı ele geçirildi

    25 sahte botoks ilacı ele geçirildi

    Adana İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, sahte botoks ilacı sattığı öne sürülen bir kişiyi yakalamak için merkez Seyhan ilçesindeki evine baskın yaptı. İl Sağlık Müdürlüğü görevlileriyle birlikte şüphelinin evinde ve aracında arama yapan polis ekipleri, 25 sahte botoks ilacı, 3 implant, implant cerrahi seti ve mobil röntgen cihazı ele geçirdi.

    “Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak şekilde ilaç yapma ve satma” suçlamasıyla adliyeye sevk edilen şüpheli, çıkarıldığı nöbetçi sulh hakimliğince adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

  • İlaçtaki fiyat farkı hastaları zorluyor

    İlaçtaki fiyat farkı hastaları zorluyor

    100’den fazla ilaçta ödenen fiyat farkı katlanarak arttı.
    Nedeni, bazı ilaç firmalarının mevzuatta yer alan kamu kurum iskontosunu uygulamayı bırakması.

    Türk Eczacıları Birliği Başkanı Arman Üney, “SGK, geri ödeme listesi olan ilaçlar için firmalardan bir indirim talep ediyor, firmalar da vermeyi taahhüt ediyolar ve mevzuat gereği zorunlu bi uygulama oluyor. Yaklaşık 100 ilaçta kurum istontosunu ilaç firmaları uygulamaktan imtina ediyolar.” diye konuştu.

    O ilaçlar arasında kanser, epilepsi, göz ve tansiyon ilaçları da var. Üstelik hastaların alabileceği muadil, yani eş değer bir ilaç da yok.

    Arman Üney, “Kronik bağırsak, örnek vermek gerekirse bir kutusundan 500 lira fiyat farkı çıkıyor. 3 ayda 6 kutu kullansa hastanın 3 bin lira ödemesi gerekiyor. Bu ilaçların eş değerleri yok yani yerine hasta başka bir ilacı alarak fark ödemeden alamıyor.” bilgisini verdi.

    Eczacılar da hastaların ilaç alırken sıkıntı yaşadıklarını anlattı.

    Erdoğan Şatır, “Normal tansiyon ilacında 300-400 lira fiyat farkı çıkmaya başladı. Kutu adetlerini indiriyorlar ‘bir kutu alalım önümüzdeki ay bakalım’ diyorlar. Ciddi sıkıntılar yaşanıyor, hiç alamayanlar da var”

    Rana Çoruh, “En düşük fiyat 100 liradan başlıyor. Bir hastanın reçetesindeki fark giderek artıyor. Hastalar ilaçlarını almadan gidebiliyorlar.”

     

  • “Vaatler sözde kalıyor”

    “Vaatler sözde kalıyor”

    Kaslarda küçülmeye yol açan bir grup genetik hastalık olan Spinal müsküler atrofi (SMA) hastalarının aileleri, dün Sağlık Bakanlığı önüne gelerek son aylarda ulaşamadıklarını savundukları, geri ödeme kapsamındaki Spinraza isimli ilaç için eylem yaptı. Çeşitli illerden gelen SMA hastası çocukların babaları, evlatlarının gerekli ilaç dozlarını alamadığı için her gün ölüme biraz daha yaklaştığını söyleyerek Sağlık Bakanlığı’na bir an önce ilaç temini için çağrı yaptı.

    Aileler taleplerini ve yaşadıklarını ANKA Haber Ajansı’na şu cümlelerle anlattı:

    GAZİANTEP’TEN GELEN 20 AYLIK SMA TİP1 HASTASI KIZI OLAN İBRAHİM HALİL KÜREK: Geç tanı aldı çünkü Elif Nevra doğduğunda ülkemizde hala topuk kanından teşhis yoktu, 1 yaş doğum gününde tanısını aldı. Daha sonra Spinraza ilacına başladık ve beşinci dozunu alması gerekirken şu an hala alamadı. Şu an tek bir amacımız var; Spinzara ilacının bir an önce devletimiz tarafından karşılanması. 1 ay önce alması gerekiyordu, şu an evlatlarımızın aldığı hiçbir ilaç yok tamamen ölüme terk edilmiş durumdalar. Elif Nevra o ilacı almadığı sürece kasları daha hızlı erimeye başlıyor ve adım adım maalesef ölüme doğru gidiyor. Normalde SGK kapsamında olan bir ilaç ama hala ilacımız gelmedi. 24 Nisan’da bir bağış kampanyası başlattık, şu an yüzde 9’da çünkü döviz kurundan dolayı toplayacağımız meblağ yükseliyor o yüzden kampanya süreci çok ağır ilerliyor. Biz evlatlarımızı yaşatmak için buraya geldik, başka bir amacımız yok.

    SMA TİP2 HASTASI ÇOCUĞU OLAN VE KONYA’DAN GELEN RIDVAN GÖKÇAY: 20 günlükken tanı aldı çocuğum ama 6 aylık olduğu için daha bir tane doz ilacını alamadık. Karşılandığı söyleniyor ama benim çocuğuma bir doz dahi verilmedi. Karşılanan denilen Spinraza ilacını biz gerçekten çok istiyoruz, kas erimelerini yavaşlatan bir ilaç. Bakanımızın karşılandı dediği Spinraza ilacı yaklaşık 3-4 aydır hiç verilmedi. Şu anda iyi ama yattığı zaman sabaha nasıl kalkacağını hepimiz merak ediyoruz. Çocuklarımızın zamanı çok önemli bizler için. Ödeme kapsamına alınan ilacımızı istiyoruz biz sadece, evlatlarımıza verilsin istiyoruz.

    ANKARA HAYMANA’DAN GELEN AHMET DURMUŞ: Kendinizi benim yerime koyun sadece, benim oğlum bana geliyor diyor ki ‘Baba benim kardeşim yaşayacak mı, iyileşecek mi?’ Diyemiyorum ki oğlum ilacını alamıyor, bakanlık ilacını veremiyor. Bunlar zaten ilacı alamadı mı en fazla 2 yaşına kadar yaşayabiliyorlar. 6 aylık ve daha bir doz aldı, yükleme dozlarını alamadı. Bakanın yaptığı açıklamalarda zaten her şey güllük gülistanlık, SMA hastaları için yeni hastane kuruluyor ama yok sadece bunlar sözde kalıyor.

    SMA TİP1 HASTASI ÇOCUĞU OLAN SAVAŞ İSİMLİ BABA: 6. Dozumuzu aldık, bunun sürekli olmasını en azıdan yurtdışına gidebilmemiz için, Zolgensma ilacını alabilmemiz için daha etkili olabilmesi için bu ilacın sürekli burada olması, çocuklarımıza vurulmasını istiyoruz. Her insanın yaşama hakkı olduğu gibi çocuklarımızın da yaşama hakkı vardır. Benim 2 evladım daha var, onlar gelip bana dediği zaman ‘Baba benim kardeşim ne olacak? Ölecek mi?’ diyor. Ölecek dediği kelime zaten bizi bitiriyor, biz bunu yaşamak istemiyoruz. Bakanımızdan istiyoruz ki bu ilaçların derhal Türkiye’ye gelmesini. Dövizle yarışıyoruz biz; bir yüzdelik atlayabilmemiz için 500 milyar (bin) para toplamamız gerekiyor. 9 aylık valilik kampanyasında sadece yüzde 5 dilimine gelebildim bu döviz kurundan dolayı. Kampanyaya başlarken sadece 32 milyon değerindeydi şu an ise 500 milyon değerinde oldu. Bu da bizim ilacı almamızı bir nevi imkansızlaştırdı. Bakanımızdan ve devletimizden bu ilacın da Türkiye’ye gelmesi, diğer ülkeler gibi kendi ilaçlarımızı karşılamak istiyoruz.

    TEKİRDAĞ VELİMEŞE’DEN GELEN BABA: Çocuğuma 1 haftalıkken SMA teşhisi konuldu, şu an 9 aylık oldu, gözlerimizin önünde eriyor. Bir an önce Spilanza’nın ülkemize gelmesini istiyoruz. Evlatlarını kaybetme korkusuyla yaşayan babalarız, lütfen sesimizi duysunlar.

    SMA HASTASI OĞLUNUN MİDEDEN BESLENDİĞİNİ VURGULAYAN KENAN YILDIRIM: Eğer o ilaç SSK tarafından veriliyorsa Sağlık Bakanlığımızın bu ilacın tüm çocuklara şartsız bir şekilde verilmesi lazım. Maalesef oğlum 4 aydır almıyor. Oğlum 28 aylık, beslenme şekli mideden ağızdan hiçbir şekilde hiçbir şey almıyor. Bu haberi gören herkes bir empati kursun, bu çocukları kendi evlatlarının yerine koyarak destek olmalarını istiyorum.

    ÇOCUĞUNUN HENÜZ 2. DOZ İLACINI ALABİLDİĞİNİ KAYDEDEN MURAT KURTYEMEZ: Normalde yükleme dozlarının 2 ayda bitmesi lazım benim çocuğum şu anda ikinci dozu aldı, hatta Kurban Bayramı’ndan sonra üçüncü dozu alırız diyorduk daha onu bile alamadık. Bakanımız diyor çocuklarımız artık yurtdışına gitmeyecek, gen tedavisini burada uygulayacağız diyor ama hiçbirinden bir ses yok. Biz çocuklarımızın tedavi olmasını istiyoruz.

    ÇOCUĞUNUN TEDAVİSİ İÇİN DESTEK İSTEYEN MANSUR ÇALIŞ: Buradan tüm yetkililere, gönlü güzel arkadaşlarımıza kampanyalarımıza destek vermelerini istiyoruz. Bu çocuklar ilaç alamazlarsa 4 yaşını göremiyorlar. Herkese seslenmek istiyorum bir baba olarak, benim yerimde kendileri olsa ne yaparlardı, dünyayı yakarlardı. Bu SMA’lı çocuklara herkes versin desteğini. Aslında birikmeyecek para değil sadece kamu spotu oluşması lazım. Benim çocuğum ne sağa dönebiliyor ne sola dönebiliyor ama dünya zekisi bir çocuk, artık her şeyin farkında. 9 aydır yüzde 40’tayız şu anda, kampanyamız devam ediyor, ama artık bittik.

  • Doğum sonrası depresyon

    Doğum sonrası depresyon

    FDA onayı alan Zurzuvae hap, Sage ve Biogen ilaç firmalarının ortak çalışmasında lohusalık döneminde yaşanan postpartum depresyonunun tedavisinde kullanılmak üzere geliştirildi.

    İlaç firmaları, 4 ve 6 haftalık periyotlarda uygulanan psikiyatrik testlerde ilacı kullanan hastalarda iyileşme gözlemlendiğini ve bazı hastalarda ilk haftada depresyon belirtilerinin azaldığını kaydetti.

    Henüz fiyatı açıklanmayan Zurzuvae’nin, 14 gün boyunca günde 1 kez alınması tavsiye ediliyor.

    Sage firmasının postpartum depresyonunun tedavisi için geliştirdiği serum, 2019’da FDA onayı almasına karşın bir sağlık kuruluşunda 3 gün boyunca uygulanması gerekliliği ve fiyatının 34 bin dolar olması nedeniyle yaygınlaşmamıştı.

    Nörosteroid grubundaki ilacın hem hap hem de serum formunun, lohusalık döneminde düşüşe geçen progesteron hormonunun vücuttaki açığını telafi ettiği belirtilen “zuranolone” kimyasalını içeriyor.

    FDA’nın psikiyatrik ilaçlar yöneticisi Dr. Tiffany Farchione, hap formatıyla erişimin kolaylaşacağını umdukları ilacın, postpartum depresyonuyla mücadele eden kadınlara destek olmasını umduklarını ifade etti.

    Birkaç haftadan birkaç seneye sürebilen postpartum depresyonu, yılda yaklaşık 400 bin kişiyi etkiliyor.

  • Ufuk Özkan’dan son durum

    Ufuk Özkan’dan son durum

    DURUMU İYİYE GİDİYOR

    Birsen Altuntaş’ın haberine göre 2. derecede siroz rahatsızlığı nedeniyle karaciğer nakli sırasına girdiği ortaya çıkan Ufuk Özkan’ın, durumunun iyiye gittiği, her şey yolunda giderse organ nakline gerek kalmayacağı, ilaç tedavisine devam edeceği öğrenildi.

    ORGAN NAKLİ İÇİN SIRA BEKLİYORDU

    Organ nakli için sıra beklediği ortaya çıkan ve son haliyle sevenlerini kahreden Ufuk Özkan için ağlık Bakanı Fahrettin Koca devreye girmişti.

    YERİNE MURAT KOCACIK ROL ALACAK

    Öte yandan Ersoy Güler’in Ordu’da çekilen “Sağ Salim Ölü Ya Da Diri” filminin setine çıkmaya hazırlanırken aniden fenalaşan oyuncu sağlık sorunları nedeniyle hem bu filmde, hem de daha sonra başrol oynayacağı “Bahtsız Bahtiyar” filmlerinde çalışamayacak. “Sağ Salim Ölü Ya Da Diri” filminde Ufuk Özkan’ın yerine Murat Kocacık rol alacak.

     

  • Kaybettiği umre parasını eczacı buldu

    Kaybettiği umre parasını eczacı buldu

    Kestel’in Ümitalan Mahallesi’nde ikamet eden Ayşe Demir (68), 8 Temmuz Cumartesi günü sabah saatlerinde İnegöl’e geldi. İnegöl’ün Süleymaniye Mahallesi Koyuncu Sokak’ta faaliyet gösteren eczaneye giden kadın, eczacıdan sırt ağrıları için yakı istedi. Yakıyı alan kadın, elindeki poşette bulunan 18 bin 500 TL içinden parayı alıp görevliye uzattı, o sırada paraları rafın üzerine koydu.

    Yakı ilacını alan kadın, rafa koyduğu parayı unutup evine gitti. Evine gittiğinde paralarının üzerinde olmadığını fark eden ve parayı nerede düşürdüğünü hatırlayamayan kadın, polis karakoluna giderek başvuruda bulundu.

    2 gün sonra bulundu

    Eczane çalışanı Meral Şahar, rafları düzenlerken poşet içinde bir miktar para olduğunu fark etti. Şahar, polise haber verip parayı teslim etti. Polis ekipleri 18 bin 500 TL kaybeden başvuruları inceledi ve kişiyi tespit ettiler. Paranın Ümitalan Mahallesi’nde ikamet eden kadına ait olduğu ortaya çıktı. Polis ekipleri, telefonla aradıkları kadını eczaneye davet etti.

    Mevsimlik işçi kadın umre için biriktirmiş

    Parasına kavuşan Ayşe Demir, “Nasıl kaybettiğimi hiç hatırlamıyorum. Ben oğlumun yanına gittim. Pazara giderken de eczaneye uğradım. İşimi halledip, pazara gittim. Pazardan sonra Ümitalan köyüne gittim. Köye gittikten sonra parayı kontrol ettim, bir baktım para yok. Gelinimi aradım, acaba orada mı düşürdüm diye. Evi aradım, yok. Site yönetimine sordum, onlar da ‘hiç araştırma direkt polise git’ dediler. Karakolda da durumu anlattım. Ne kadar para kaybettiğimi sordular. 18 bin liradan fazla olduğunu söyledim. Kameralara bakarız, eğer bulunmazsa evdeki çocuklarının ifadelerini alırız dediler. Bir süre sonra beni aradılar. Paranın bulunduğunu söylediler. Mutluyum. Bu parayla umreye gideceğiz. Yarısı benim, yarısı arkadaşımın. Umreye gitmek için tarlada çalışarak para biriktiriyoruz” dedi.

  • Dişler yeniden çıkarılabilir

    Dişler yeniden çıkarılabilir

    Japonya’nın Osaka kentindeki Tıbbi Araştırma Enstitüsü Kitano Hastanesi’nde baş araştırmacı ve diş hekimliği ve ağız cerrahisi bölümü başkanı Katsu Takahashi, insanların dişlerini yeniden çıkartmayı sağlayabileceğini söyledi.

    Dünyada bir ilk 

    Takahashi ve araştırma ekibi, USAG-1’i bloke eden nötralize edici antikor ilacı geliştirdiğinde, söz konusu dişleri yeniden çıkarmak için bazı dişleri olmayan farelerde bu tedaviyi gerçekleştirdiler. Yani dünyadaki ilk diş çıkarma tedavisini geliştirdiler.

    Elbette, ilacın hayvanlar üzerinde işe yaraması, insanlarda da işe yarayacağı anlamına gelmiyor ancak Takahashi iyimser. Araştırmacı, “İlacın klinik kullanımının önünü açmayı umuyoruz” dedi.

    Bununla birlikte, klinik deneyler başlamadan önce ekibin, ilacın insanlarda güvenli olduğunu ve herhangi bir olumsuz yan etki olmaksızın test edilebileceğini göstermesi gerekiyor.

    Durum böyle çıkarsa, ekip aynı zamanda milyonlarca hastaya fayda sağlayabilecek insan deneylerini de uygulayacak.

    Takahashi ve ekibi, güvenlik çalışmalarının 2025’e kadar , etkinlik ve optimal doz çalışmalarının 2028’e kadar tamamlanmasını bekledikleri ileriye dönük bir program geliştirdiler.

    Daha sonra, her şey plana göre giderse, 2029’a kadar ekip daha büyük klinik deneylere gerçekleştirebilir.

  • Eczanelerde “ilaç yok” sorunu

    Eczanelerde “ilaç yok” sorunu

    Döviz kurlarındaki artış, ilaç sıkıntısını da beraberinde getiriyor.

    Kurdaki güncelleme şubat ayında yapılırken dolar ve euronun tırmanışı yukarı doğru sürüyor. İlaç için döviz kuru 10,76 iken günlük kur ile farkı da her geçen gün açılmaya devam ediyor.

    Raflarda bulunamayan ilaçlar arasında çok sayıda kişinin rutin olarak kullandığı ilaçlar da mevcut.

    İstanbul Eczacılar Odası Yönetim Kurulu Üyesi Murat Tülü, antibiyotik grubunda sıkıntı olduğunu dile getirdi.

    Tülü, “Tansiyon ilaçları, göz damlaları ve bazı aneljezikler ciddi yoka girmeye başladı.” dedi.

    Eczacılar, “ilaç yok” sorununun çözülmesi için fiyatlandırmada yeni bir kur ayarı bekliyor.

  • Kaçak ve sahte ilaç operasyonu

    Kaçak ve sahte ilaç operasyonu

    İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü ekipleri, ilaç kaçakçılığına yönelik yoğun mücadele gösteriyor. Bu çerçevede yürütülen çalışmalarda Pendik’te 2 adres ve şüpheliler tespit edildi. Kaçak ve sahte ilaç konularıyla ilgili yapılan takiplerde şüphelilere ait Pendik’te bulunan ve birbirleriyle bağlantılı oldukları tespit edilen 2 iş yeri ile bir eve baskın yapıldı. 19 Haziran’da yapılan operasyonda, 2 zanlı gözaltına alındı.

    Depolarda yapılan aramalarda, piyasa değeri 2 milyon lirayı bulan bin 942 kutu ilaç, 100 kanser ilacına ait barkod ele geçirildi. İlaçların sağlıksız ortamda muhafaza edildiği, uzmanların ön incelemesinde ilaçların sahte olabileceği sonucuna ulaşıldı.

    İnsan sağlığını tehdit eden ürün ticareti yapan iki kişi hakkında “Bozulmuş veya Değiştirilmiş Gıda veya İlaçların Ticareti Suçu” çerçevesinde adli işlem başlatıldığı ifade edildi. Öte yandan şüphelilerin sosyal medya üzerinden satış yaptıkları öğrenildi.