Etiket: ilham

  • Alper Gezeravcı gençlere ilham oluyor

    Alper Gezeravcı gençlere ilham oluyor

    Türkiye’nin ilk Astronotu Alper Gezeravcı, Bilecik Kongre Merkezi’nde gençlerle bir araya geldi. Gezeravcı, uzay deneyimlerini ve astronot olma serüvenini paylaşmak amacıyla düzenlenen etkinlikte gençlere ilham kaynağı oldu. Gezeravcı konuşmasında, uzay yolculuğu deneyimlerini ve uzay araştırmalarının önemini vurgulayarak gençleri bilim ve teknolojiye teşvik etti. Gençlerin merak ettiği soruları cevaplayarak onlara kariyerleriyle ilgili önemli tavsiyelerde bulundu.
    Alper Gezeravcı’nın konuşması sırasında gençlerin ilgisi ve heyecanı dikkat çekti. Astronotluk mesleğine duyulan ilgiyi artırmak ve gençlerin bilim ve teknoloji alanlarında kendilerini geliştirmelerini teşvik etmek amacıyla düzenlenen etkinlik, katılımcılar tarafından büyük ilgiyle karşılandı.

    Gezeravcı, gençlerle buluşmanın kendisi için büyük bir onur olduğunu belirterek geleceğin bilim insanlarını ve uzay kâşiflerini yetiştirmenin önemine vurgu yaptı. Etkinlik, gençlerin bilim ve teknolojiye olan ilgisini artırmak ve onları geleceğin liderleri olarak yetiştirmek adına önemli bir adım olarak değerlendirildi.

    Bilecik Kongre Merkezi’nde gerçekleşen etkinlik, gençler arasında bilim ve teknolojiye olan ilginin artmasına ve astronotluk gibi ileri teknoloji alanlarında kariyer yapma isteğinin artmasına katkı sağladı.

  • Gençlere ilham kaynağı oluyor

    Gençlere ilham kaynağı oluyor

    Gamze Kılıç’a 6 yaşındayken halk arasında kas erimesi olarak bilinen ‘Müsküler Distrofi’ teşhis konuldu. Doğuştan gelen bu genetik hastalık nedeniyle Kılıç’ın el ve bacak hareketleri zamanla kısıtlandı. 12 yaşındayken tekerlekli sandalye ile yaşamaya devam eden Kılıç, 2010 yılında Hacettepe Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü kazandı. Aynı üniversitede İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde de yan dal okuyan Kılıç, 2014 yılında Erasmus programıyla Almanya’da Üniversiteye gitti.

    Yurtdışına okumaya giden ilk ağır engelli öğrenci olma özelliğini taşıyan Kılıç, eğitim kariyerinde elde ettiği başarılar ile engellilere, umut öğrencilere ise rol model oluyor. Tekerlekli sandalyesi ile yaptığı Almanya seyahatinin ardından Çekya, Avusturya, İtalya ve İsviçre’yi de gezen Kılıç, 9 yıl önce atandığı Sincan Fatih Anadolu Lisesinde Almanca öğretmeni olarak görevini sürdürüyor.
    Gamze öğretmen, muhabirlere yaptığı açıklamada bilgi ve tecrübelerini gelecek kuşaklara aktarabilmenin en iyi yolun öğretmenlikten geçtiğini söyledi.

    “Doktorlar nefes boruma delik açarak, beni cihaza bağladı”
    Pandeminin yaşandığı 2021 yılında kanında karbondioksit oranının yükselmesi sonucu entübe edildiğini belirten Gamze öğretmen, “Daha sonra doktorlar nefes boruma cerrahi işlemle küçük bir delik açarak, beni solunum cihazına bağladılar. Buna ‘Trakeostomi’ deniliyor. ‘Trakeostomi’ bir hastalık değil, mevcut bir hastalık sonucu ortaya çıkan bur durumdur” dedi.

    “Her şeyi olduğu gibi kabullendiğim an hayatım değişti”
    İnsanların hayatlarının süresini belirleyemeyeceğine dikkati çeken Gamze öğretmen, “Nasıl olursak olalım kalitesi bizim elimizdedir. Ben de kendime dair her şeyi olduğu gibi kabullendiğim an hayatım olumlu yönde değişti” ifadesini kullandı.

    “Öğrencilerimin hayata kendilerine en uygun yeri bulmalarına yardımcı oluyorum”
    Sosyal medyayı da aktif olarak kullandığını aktaran Gamze öğretmen, “Sosyal medyada engellilik konusunda farkındalık videoları çekiyorum. Okulumda derslere girmenin yanı sıra meslekleri tanıtma faaliyetlerine katkı sunarak öğrencilerimin hayata kendilerine en uygun yeri bulmalarına yardımcı oluyorum” diye konuştu.

    Şimdiye kadar alanında uzman birçok ismi davet ederek öğrencilerine konferans verilmesine vesile olduğunu dile getiren Gamze öğretmen, öğrencileri ile bir arada olmaktan dolayı mutlu olduğunu ifade etti.

    “Başta annem olmak üzere tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum”
    Kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü de kutlayan Gamze öğretmen, “Kadınlar toplumun gerçek mimarlarıdır. Kelimelerin ifade edebileceğinden çok daha fazlasıdır. Başta annem olmak üzere tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum” dedi.

    Öte yandan Fatih Anadolu Lisesi, proje okulu olması nedeniyle Ankara’nın önemli eğitim merkezleri arasında yer alıyor.

  • DOSD Meram özel öğretime ilham oldu

    DOSD Meram özel öğretime ilham oldu

    Down Sendromlu Bireyler Yaşam Destek Merkezi DOSD Meram, geleceğin özel eğitim öğretmenlerine ilham kaynağı oldu. Derslerine DOSD Meram’da giren Necmettin Erbakan Üniversitesi Özel Eğitim Öğretmenliği bölümü öğrencileri, ders bitiminde merkezin fiziki yapısını ve eğitim sistemini de inceleme fırsatı buldu.

    Merkeze hayran kalan geleceğin özel eğitim öğretmenleri, down sendromlu bireylerin hayatlarına dokunan DOSD Meram’ın eğitim modeline katkı veren hocaları NEÜ Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Öğretim Üyeleri Dr. Süleyman Arslantaş ve Dr. Fatih Koçak eşliğinde eğitim alanlarını gezdiler. Merak ettikleri konular hakkında da sorular sorarak bilgi alan öğrenciler merkeze duydukları hayranlığı ifade etti. Öğretim Üyeleri Arslantaş ve Koçak, bölüm eğitimlerinin bir kısmını DOSD Meram’da gerçekleştirerek özel eğitim öğrencilere mesleklerinin detayları hakkında ayrıntılı bilgi verildiğini kaydetti.

    “Bu kadar güzel bir merkez olacağını düşünmemiştim”

    NEÜ Özel Eğitim Öğretmenliği ikinci sınıf öğrencisi olduğunu belirten Hatice Kübra Uçalmaz, ziyaretten önce merkezi çok merak ettiğini ancak bu kadar iyi ve güzel olabileceğini hiç düşünmediğini ifade etti.

    DOSD Meram’ın normal bir rehabilitasyon merkezinden çok farklı olduğunu ifade eden Uçalmaz, “Burada öğrencilerin her türlü ihtiyaçlarının karşılanabileceğini ve yaşam becerilerine sunacağı katkıyı yakından gördüm. Onların sosyal becerilerini artıracak, günlük yaşantısını kolaylaştıracak eğitimleri görmekten büyük mutluluk duydum” diye konuştu.

    “Down sendromluların böyle bir yerde eğitim alması bizleri de onure etti”

    Okulun imkanlarını çok beğendiğini belirten Ruşhad Gezici de, DOSD Meram’da çok farklı bir ortam hissettiklerini söyleyerek bu imkanı sağladıkları için hocalarına teşekkür etti. Merkezde pek çok şeyin kendisini etkilediğini kaydeden öğrencilerden Orhan Oğuzhan Aydoğan da, Meram Belediyesinin böyle güzel bir çalışmaya imza atmış olmasının kendilerini de onure ettiğine vurgu yaptı.

    Engelli bireylerin böyle bir ortamda ve böylesi güzel bir eğitim almasının hem kendileri, hem engelliler hem de engelli aileleri için önemine değinen Aydoğan, “Böyle bir yatırımın kazandırdıklarından dolayı Meram Belediyesine teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • Nilüfer’in yazıevleri ilham veriyor

    Nilüfer’in yazıevleri ilham veriyor

    Nilüfer’de olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade eden yazarlar, yazı evlerinin bulunduğu yerleşimlerin ilham verici olduğunu ve çalışmalarına olumlu katkı yaptığını ifade ediyor.

    Nilüfer Belediyesi’nin yazı evleri, Türkiye ve yurt dışından yazar ve şairleri ağırlamaya devam ediyor. Misi ve Gölyazı’da edebiyat dünyasının birbirinden değerli isimlerine kapılarını açan yazı evlerinin konukları bu kez; İspanyol TV programcısı, şair ve yazar Yolanda Castano ile gazeteci-yazar İsmail Güzelsoy oldu.

    Kurgu türündeki eserleriyle geniş kitlelere hitap etmeyi başaran İsmail Güzelsoy, Misi Yazıevi ve bölgesinin çalışmalarına büyük katkı sunduğunu ifade etti. Yaklaşık 1,5 aydır verimli şekilde çalıştığını ifade eden Güzelsoy, “Burası doğanın ortasında sakin bir ortam. Benim son roman çalışmama çok önemli katkı yaptı. Edebiyata sunulan bu tür proje ve mekânların değerini bilmek gerekir. Edebiyat duygu eğitimidir. Bu tür edebi ihtiyaçlara destek olunursa ortaya çok önemli eserler çıkar” dedi.


    Misi halkının çok cana yakın ve samimi olduğunu ifade eden Güzelsoy, “Bazen insanın ruhu bedeninden önce gider. Bazı ortamlarda hiç yabancılık çekmezsiniz. Burada da insan hiç yabancılık çekmiyor. Doğa içerisinde huzurlu bir ortam. Burada kaliteli bir çalışma çıkmaması imkansız. Benim romanlarımda da kurgunun yeri önemlidir. Bana da çalışmama odaklanmama büyük katkı sağladı. Bu yazı evlerinin edebiyat dünyasına kazandırılmasına emeği geçenleri kutluyorum. Bu uygulama diğer kurumlara da örnek olmalı” diye konuştu.


    Çalışmalarını Göl Yazıevi’nde sürdüren İspanyol TV programcısı, şair ve yazar Yolanda Castano da bölgeye hayranlığını dile getirdi. 7 yaşında şiir yazmaya başladığını ifade eden Costano, birçok ülkede yazı evlerinde kaldığını belirtti. Nilüfer’deki mekânın çok heyecan verici bir yer olduğunu ifade eden Yolanda Castano, “Şiiri çok seviyorum. Bu tür etkileyici mekânlar çalışmalarımdaki kaliteye de yansıyor. Burada ortam gerçekten çok güzel. Kalacağım süre boyunca buraları keşfetmeye çalışacağım. Şu an bir kitap üzerine çalışıyorum ve bu şirin bölge çok renk katacak. Yazar evleri bizim gibi edebiyat üzerine üretim yapan kişilere büyük ilham veriyor. Bu tür projeler şairlerin, yazarların yapıcılık serüvenine olumlu etkiler yapacaktır. Bana bu imkanı sunduğu için Nilüfer Belediyesi ve buraya kaynaşmamı sağlayan bölge halkına çok teşekkür ediyorum. Burası her zaman kalbimde hatırlayacağım bir yer olacak” diye kaydetti.