Etiket: ilk

  • Seçimin ilkleri ve sürprizleri

    Seçimin ilkleri ve sürprizleri

    28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi, ilklere de sahne oldu. Bazı kentlerde, ilk kez kadın milletvekili seçildi.

    3 milletvekilinin çıktığı Nevşehir’de, 2’si AK Parti’den, 1’i de MHP’den olmak üzere, bütün vekiller Cumhur İttifakı’ndan.

    MHP Genel Başkan Yardımcısı Filiz Kılıç MHP’nin birinci sıra adayıydı.
    Kesin olmayan sonuçlara göre, oyların yüzde 20,5’ini alan Kılıç, kentin ilk kadın milletvekili oldu.

    Tarihinde ilk kez kadın milletvekili çıkaran bir diğer kent de Giresun oldu.

    CHP’den ilk sırada aday gösterilen Elvan Işık Gezmiş, yüzde 20 oy alarak milletvekili seçildi.

    CHP, 43 yıl aradan sonra kesin olmayan sonuçlara göre, Rize’den milletvekili çıkardı.

    Yüzde 21,4 oy alan inşaat mühendisi Tahsin Ocaklı, meclise gidecek.

    Bir süpriz de Erzincan’da yaşandı. 2015’ten bu yana kentten milletvekili çıkaramayan CHP, bu kez bir milletvekili meclise gönderecek.

    CHP listelerinden aday olan Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, yüzde 36,2 oy aldı. Kentte bir milletvekili de AK Parti çıkardı.

    Diyarbakır’da seçim sonuçlarında en dikkat çeken ayrıntılardan biri, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 21 yıl sonra kentten ilk kez milletvekili çıkarmasıydı.

    2018’de İstanbul’dan seçilen Diyarbakırlı milletvekili Sezgin Tanrıkulu bu kez memleketinden milletvekili oldu.

  • Dünyada bir ilk

    Dünyada bir ilk

    Savunma Sanayii Başkanı Demir, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Dünyada ilk kez bir SİHA’dan seyir füzesi atıldı!

    AKINCI TİHA’dan atılan ÇAKIR tüm kritik bileşenleri yerli-milli olan motorla ateşlendi ve hedefi tam isabetle vurdu.

    Türkiye Yüzyılına savunma sanayiinden armağan olsun! Tebrikler” ifadelerini kullandı.

  • Türkiye’nin ilk “Zeybek Müzesi”

    Türkiye’nin ilk “Zeybek Müzesi”

    Kurulum aşaması pandemi dönemine denk gelen Kuvayı Milliye ve Zeybek Müzesi’nin hazırlıkları yaklaşık 2 yıl sürdü. Müze, 15. yüzyıldan günümüze kadar uzanan zeybekler tarihi ve kültürü ile milli mücadele dönemini yansıtan birçok envanteri bünyesinde bulunduruyor. Müzede, zeybeklerin tarih içerisinde kullandığı tüfek ve yatağan gibi silahlar, kıyafetler, aksesuarlar, zeybeklere dair efemera ve plaklar, zeybeklere dair 4 bine yakın fotoğraf ve 10 bine yakın arşiv belgesi ile Osmanlıca ve İngilizce gazete haberleri, ziyaretçilerin ve araştırmacıların ilgisine sunuldu. Ayrıca müzede, zeybeklere dair yaklaşık 400 yıllık geçmişi olan eserler ile milli mücadele döneminde kullanılan orijinal silahlar ve kıyafetler bulunuyor. Bunun yanı sıra her biri tarihi gerçekliğe uygun silikon mankenler ve tematik odalar da müzede mevcut.

    Tire protokolü müzeyi inceledi

    Tire Türkocağı Caddesi’nde, Tire Belediyesine ait tarihi bir binada kurulan müze, kısa süre sonra resmi açılışı yapılarak ziyaretçilerini ağırlamaya başlayacak. Geçtiğimiz gün yapımı tamamlanan Tire Belediyesi Kuvayı Milliye ve Zeybek Müzesi’nde incelemelerde bulunan Tire protokolü, müzeye tam puan verdi. Müzeyi Tire Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran, Tire Jandarma Karakol Komutanı Okay Cansu, Tire Emniyet Müdürü İsmail Canpolat, Tire Milli Eğitim Müdürü Aydın Yüzbaşıoğlu, Tire Belediye Başkan Yardımcısı Sefa Yıldırım ile Tire Arkeoloji Müzesi Uzmanları Pınar Tuğrul ve Esra Önder katıldı. Protokol üyeleri, müzeyi gezerek incelemelerde bulundu.

    “Çok büyük mücadele göstermişler”

    Müze ile ilgili konuşan Tire Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, “Bu güzel müzenin hazırlanmasında emeği geçen tüm mesai arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Güzel bir çalışma olmuş. Zeybeklerin, cumhuriyetin kuruluş aşamasında, Kuvayı Milliye hareketi ile birlikte Kurtuluş Savaşı’mızın kazanılmasında çok büyük emekleri geçmiş. Allah hepsine rahmet etsin. Zeybeklerimizi hayırla yad ediyoruz. Özellikle Yunan’a karşı çok büyük mücadele göstermişler. Düzenli ordu kuruluncaya kadar bu direniş, onların mücadeleleri ile sürdürülmüş. Akabinde Mustafa Kemal Atatürk’ün düzenli orduyu kurması ile Kuvayı Milliye birliklerinin büyük bölümü düzenli orduya katılmış. Bu müze de onları yad etmek için kurulmuş. Zeybek kültürünün gençlere aktarılması için Tire’ye güzel bir eser kazandırılmış. Tire Belediye Başkanımız şahsında bu müzenin kurulmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.

    “Hayallerimizden bir tanesiydi”

    Müze ile ilgili olarak konuşan Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran, “Öncelikle bu güzel müzenin oluşturulmasında gece gündüz demeden çalışan mesai arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bölgemizin en güzel Kuvayı Milliye ve Zeybek Müzesi’ni ilçemize kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Göreve geldiğimiz günden bu yana hayallerimizden bir tanesi olan bu müzenin açılışa hazır hale gelmesi bizleri ziyadesi ile mutlu etmiştir. Bu müze içerisinde, kahraman ecdadımızın vatan sevgisini ve onların o dönemlerde ortaya koydukları zeybek kültürünü burada izlemenin ve gelecek nesillere aktaracak olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Başta bu toprakları vatan yapan ve düşman işgalinden kurtaran kahraman efelerimiz ve zeybeklerimiz olmak üzere tüm şehit ve gazilerimize Allah’tan rahmet diliyor, onların kahramanlık hikayelerini gelecek nesillere aktardığımızı, aynı şuur ve ruhla yaşamaya ve mücadeleye devam ettiğimizi buradan bir kez daha bildirmek istiyorum” diye konuştu.

  • İlk kez oy kullanacak seçmen sayısı

    İlk kez oy kullanacak seçmen sayısı

    Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, seçimde oy kullanacak seçmen sayısı, kurulacak sandık sayısı ve basılan ya da basılacak olan oy pusulaları hakkında açıklamalarda bulundu. 14 Mayıs seçimlerinde ilk defa oy kullanacak seçmen sayısının 4 milyon 904 bin 672 olduğunu duyuran Yener, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalması halinde bu sayıya 47 bin 523 seçmenin daha ekleneceğini söyledi.

    “İlk kez oy kullanacak seçmen sayısı ise 4 milyon 904 bin 672”

    İlk defa oy kullanacak seçmen sayısı dahil tüm seçmen sayısı hakkında bilgilendirmelerde bulunan Başkan Yener, “Yurtiçinde seçmen sayısı 60 milyon 697 bin 843 olup bunun 30 milyon 710 bin 790’ını yani yüzde 50,60’ını kadın seçmenlerimiz oluşturmakta 29 milyon 987 bin 53 erkek seçmen sayımız bulunmakta. Yani seçmenlerimizin yüzde 49,40’ını yurt içinde erkek seçmenlerimiz oluşturmaktadır. İlk kez oy kullanacak seçmen sayısı ise 4 milyon 904 bin 672 olup cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalması halinde ilk kez oy kullanacak bu seçmen sayısına ilaveten 47 bin 523 seçmen de 28 Mayıs 2023 tarihinde ilk kez oy kullanacaktır” dedi.

    “973 ilçe bin 94 ilçe seçim kurulunda toplam 191 bin 884 sandık kurulu kurulacaktır”

    Seçmen sayısındaki gruplar ve sandık sayıları hakkında açıklamada bulunan Yener, “Yurt içinde ortopedik ve görme engelli seçmen sayımız 989 bin 543 olup 75 yaş ve üzeri seçmen sayımız ise 3 milyon 180 bin 802’dir. 973 ilçe bin 94 ilçe seçim kurulunda toplam 191 bin 884 sandık kurulu kurulacaktır. Ayrıca 421 ilçemizde seyyar sandık kurulacak olup seyyar sandıklarda oy kullanacak olan toplam seçmen sayımız 6 bin 215’tir. Ayrıca cezaevinde tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlü olan seçmen sayımız 53 bin 172 adettir. Gümrüklerdeyse 4 bin 671 gümrük sandık kurulu kurulmuştur. Yurtdışında ise seçmen sayımız 3 milyon 416 bin 98 olup bu seçmenlerimizden 1 milyon 595 bin 158’liği kadın seçmen olup, yurt dışındaki seçmen sayımızın yüzde 46,70’ine tekabül etmektedir. Ayrıca 1 milyon 820 bin 940 erkek seçmen sayımız bulunmakta olup yurt dışındaki seçmen sayısının yüzde 53,30’unu erkek seçmenlerimiz oluşturmaktadır. Yurtdışında ilk kez oy kullanacak seçmenlerimiz 277 bin 646’dır.

    Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci Tura kalması halinde 28 Mayıs 2023 tarihinde bu sayıya ilaveten ilk kez oy kullanacak seçmen sayımız 2 bin 435 olacaktır. Yurt dışında toplam 5 bin 40 sandık kurulacak olup, yurtiçi ve yurt dışı toplam seçmen sayımız 64 milyon 113 bin 941 sayısına ulaşmaktadır. 15 ve 16 Nisan tarihleri itibariyle yurt içi ve yurt dışı seçmen sayıları ve seçmen bilgi kağıtları, seçmen listeleri siyasi partilerimizle support üzerinden paylaşılmaya başlanmıştır” ifadelerini kullandı.

    “Siyasi partilerimizin karşılaşabileceği problemlerinde çözümü noktasında kurulumuz gerekli tedbirleri almıştır”

    Seçimle alakalı partilerin sistem üzerinden bilgilendirildiğini belirten Yener, “Kamuoyunda ‘seçmez listelerine ulaşım’ konusunda bir kısım haberler çıkmakta olup seçim takviminin öngördüğü süre içerisinde gerekli işlemler tamamlandıktan sonra seçime katılan tüm siyasi partilerimizle seçmen listelerimiz ve sandık bilgilerimiz ve az önce sizlerle paylaşmış olduğumuz tüm sayısal verilerimiz siyasi partilerimizle support üzerinden paylaşılmaya başlanmıştır. Ayrıca siyasi partilerimizde seçim takvimi öncesinde ve seçim takvimi içerisinde de support üzerinden veri paylaşımıyla ilişkin olarak gerekli altyapı çalışmaları ve eğitim çalışmaları yapılmış bu süre içerisinde siyasi partilerimizin karşılaşabileceği problemlerinde çözümü noktasında kurulumuz gerekli tedbirleri almıştır” dedi.

    “Oy basım pusulasının ihalesindeki rakamların abartılı olmadığı, yasal çerçeve içerisinde kanunun öngördüğü koşular içerisinde olduğu görülecektir”
    Kamuoyunda basılacak olan oy pusulalarına ilişkin birtakım yorumlar olduğunu söyleyen yener, “Az önce vermiş olduğumuz veriler 2008’e 39 sayılı yasanın 27’inci maddesindeki düzenlemeler öngörüldüğünde birleşik oy pusulaları 390, 410 ve 720’lik paketler halinde köylere mahallelere ve yurtdışı temsilciliklerine gönderilmektedir. Ayrıca birleşik oy pusulalarının öngörülmeyen sebeplerden dolayı zarar görmesi ihtimaline binaen yine yasal düzenlemeler uyarınca yurt içinde 5 paket yurtdışında da her temsilciler ilave bir paket gönderilmekte olup söz konusu paketlerdeki oy pusulalarının kullanılıp kullanılmadığı kullanılmış ise ne kadar kullanıldığı düzenlenecek tutanaklarla Yüksek Seçim Kurulu başkanlığına gönderilmektedir ki sandıklarda bu tutanaklarının düzenlenmesi sırasında yasa uyarınca sandıkta temsilcisi bulunan siyasi partilerin temsilcileri de bulunmakta ve bu tutanaklar onların da imzası altına alınarak yüksek seçim kuruluna gönderilmektedir. Cumhurbaşkanlığı seçimi milletvekili seçimi ve cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması halinde tekrar oy pusulasının basımı söz konusu olması nedeni ile Devlet Malzeme Ofisiyle yapılan oy basılım pusulasının ihalesindeki rakamların abartılı olmadığı, yasal çerçeve içerisinde kanunun öngördüğü koşular içerisinde olduğu görülecektir” ifadelerine yer verdi.

    YSK tekrar deprem bölgesine gidiyor

    Yüksek Seçim Kurulu üyelerinin deprem bölgesine ziyaretlerinin devam edeceğini söyleyen Yener, “Deprem bölgesindeki faaliyetlerin hangi aşamada olduğunu takip için dönem dönem kurul üyelerimizin veya kurumdan görevlendirilen personelimizin bölgeye ziyaretçi söz konusu olmaktadır. Bu çerçevede bu hafta sonunda 22-23 ve 24 Nisan tarihlerinde kurul üyelerimiz Sayın Orhan Usta ve Sayın Battal Öğüt’ün katılımlarıyla Malatya ve Elazığ bölgesinde deprem sonrası yapılan çalışmaların hangi aşamaya geldiği, sandık kurulacak alanlarda yaşanılacak problemlerin bulunmadığı ve varsa bu problemlerin çözümü noktasında gerekli çalışmalar yapılıp kurulumuza bilgi verilecek. 14 Mayıs’a kadar Malatya Elazığ ve diğer deprem bölgelerimizde karşılaşılması muhtemel sorunların çözümü noktasında İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığıyla da gerekli temaslarda bulunarak sorunların çözümü noktasında kurulumuz üzerine düşen görevi sonuna kadar yerine getirecektir” diye konuştu.

    Deprem bölgelerinden diğer illere taşınan seçmen sayısı hakkında da bilgi veren Yener şu ifadelere yer verdi; “Askı süresi içerisinde yaklaşık 133 bin deprem bölgesinden diğer illere giden seçmenlerin kayıtları aldırmaları söz konusudur. Toplam yurt içinde de 600 bin küsur seçmenin askı süresi içerisinde kayıtlarını daha önce oy kullandıkları yerden yeni bulundukları yere nakli söz konusu olmuştur.”

  • Türkiye’nin İlk Madencilik Okulu

    Türkiye’nin İlk Madencilik Okulu

    Nurettin Çarmıklı Madencilik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinden yapılan açıklamaya göre, madenciliğin dünya için önemi konusunda farkındalık artırmak ve yenilikçi metotlarla madencilik eğitimleri vermek amacıyla hazırlanan HoloGEM (Holographic Integration for Geosciences Education and Mining) projesinin, Polonya’nın Wroclaw şehrinde gerçekleştirilen açılış toplantısında; çalışma programı, kurallar, geliştirilecek modüllerle ilgili görüşüldü. Çıktıların önemli bir bölümünün iki yıl içerisinde hayata geçirileceğinin belirlendiği toplantıya okulu temsilen Okul Müdürü Ali Uslu ile Müdür Yardımcısı Ramazan Bozbey katılım sağlarken Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cengiz Karagüzel ile proje eş güdümcüsü Prof. Dr. Oktay Şahbaz da ortak olarak toplantıda yer aldılar.


    Projenin yazım sürecinde birçok başarılı projeyi hayata geçiren Dumlupınar Üniversitesi, dünyada ilk 300’de olan Porto Üniversitesi ve Polonya’nın en iyi üniversitelerinden biri olan AGH ile ortaklık kurularak madencilik alanında önemli bir uluslararası proje başarısına ulaşıldı. İçerisinde çevreci madencilik uygulamaları, VR teknolojileri, holografik öğeler ve yenilikçi modüller olan projenin alana olan ilgiyi artırması ve mevcut eğitim programlarının inovatif yaklaşımlarla geliştirilmesi hedefleniyor.

  • TOGG’un ilk sevkiyatının görüntüleri

    TOGG’un ilk sevkiyatının görüntüleri

    Türkiye’nin ilk yerli otomobili TOGG’un Twitter hesabından yapılan açıklamada,

    “3 Nisan 2023-Gemlik’teki Teknoloji Kampüsümüzden ilk sevkiyat. Bu büyük heyecana, gece gündüz demeden özveriyle çalışan 1800’ü aşkın Togg’lunun alın teri ve emeği de eşlik ediyor. İlk günkü heyecan ve tutkuyla.” ifadelerine yer verildi.

    https://twitter.com/Togg2022/status/1643687024103235607

  • Bayburt’ta bir ilk: ‘Askıda et’

    Bayburt’ta bir ilk: ‘Askıda et’

    Hayır yapanın ihtiyaç sahibini, ihtiyaç sahibinin de hayırseveri görmediği uygulamada hayırseverler etin, pidenin ücretini ödüyorlar. Fırına, kasaba giden ihtiyaç sahibi vatandaşlar ise ihtiyaçları kadarını ücretsiz bir şekilde gönül rahatlığıyla alabiliyorlar.

    20 yaşındaki genç kasap Yusuf Yılmaz, evine et götüremeyen vatandaşlara yönelik esnaf komşularının böylesi bir taleple geldiğini belirterek, gelen talepleri geri çevirmeyerek, kabul ettiğini söyledi. Yılmaz, yan tarafında bulunan fırıncı esnafının askıda pide uygulamasını başlatmasının ardından, kendisinin de komşusuna askıda et kampanyasıyla destek verdiğini kaydetti. Başta komşu esnafların uygulamaya katkı sağladığını aktaran Yılmaz, hayırsever Bayburtluların da günden güne desteklerini sürdürdüğü ifade etti. Günlük 3-4 kilo etin askıda yer aldığını bildiren Yılmaz, etin bitmesi durumunda et talep eden vatandaşlara kendi et reyonundan vererek, kimseyi eli boş çevirmediklerini vurguladı.


    Vatandaşlara az çok demeden yardım ettiklerini sözlerine ekleyen Yılmaz, “Mübarek Ramazan ayındayız, evine et götüremeyen vatandaşlarımız var. Esnafımız olsun, hayırsever vatandaşlarımız olsun bize gelerek bizim öncülüğümüzde askıda et kampanyasını yapmamızı istediler. Biz de hiç sorun yapmadan destek verdik. Bu şekilde vatandaşlarımıza destek oluyoruz. Günlük 2-3 kilo et askıda yerini alıyor. Bazen etimiz bitmiş oluyor, kendi reyonumuzdan da veriyoruz, hiç sıkıntı değil” diye konuştu.

    Vatandaşların uygulamaya yoğun ilgi gösterdiğini ifade eden Yılmaz, “Kasabımıza gelen bir hayli fazla. Biz de burada bazı konularda sıkıntı yaşıyoruz. Gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaya çalışıyoruz, gerçek ihtiyaç sahiplerini göz önünde bulundurmaya çalışıyoruz ama bezen gözden kaçabiliyor ona yapabileceğimiz bir şey yok, biz gerçek ihtiyaç sahibine ulaştırmak maksadıyla verdiğimiz için içimiz rahat” diyerek konuştu.


    Komşu esnaflardan anlamlı hareket

    Askıda ekmek uygulamasını yaklaşık 4 ay önce başlattıklarını vurgulayan fırıncı esnafından Mükremin Pala, pide uygulamasına desteğin gecikmediğini belirterek, komşu kasabın da uygulamaya katıldığını söyledi. Sosyal yardımlaşmanın bir örneği olan askıda ekmek, pide uygulamasını fırınlarında başlatma kararı aldıklarını dile getiren Pala, “Geleneklerimizin en güzel örneklerinden biri olan, alan elin veren eli görmediği askıda ekmek uygulamasını fırınımızda başlattık. Yardımsever vatandaşlarımız parasını veriyor bize, biz de yardıma ihtiyacı olan insanlarımıza ulaştırıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Depremzede vatandaşlarımızı da fırınımıza bekliyoruz”

    Depremzede vatandaşlara da kapılarının sonuna kadar açık olduğunu söyleyen Pala, “Bayburt’ta bulunan depremzede kardeşlerimiz de bu uygulamadan faydalanabilirler. Buraya gelip ekmeklerini, pidelerini hiç çekinmeden alabilirler, kapımız herkese olduğu gibi depremzede kardeşlerimize de daima açıktır” dedi.

    Bayburtlu diğer esnaflara çağrıda bulunan Pala, “Diğer esnaf arkadaşlarımız da bu uygulamaya destek vererek, katkıda bulunsunlar. Ne kadar çok destek olunursa, büyük bir yardımlaşma faaliyeti olur. İnsanımız kasaptan, fırından alabildiklerini manavdan, mağazadan, şarküteriden de alsınlar, yararlansınlar. Böylelikle ortaya güzel bir dayanışma örneği çıkar” ifadelerini kullandı.

  • “İlk Yardıma İlk Sen Koş”

    “İlk Yardıma İlk Sen Koş”

    Günlük hayatta herkesin başına gelebilecek ev, iş ya da trafik kazalarının yanı sıra deprem gibi afetlerden sonra ve kalp krizi gibi acil müdahale gerektiren bazı durumlarda temel yaşam desteği verilmediğinde insanların yaşamları da ciddi risk altına girebiliyor. Bu gerçekten yola çıkan AstraZeneca Türkiye, global ölçekte yürütülen Genç Sağlığı Programı kapsamında Türkiye Acil Tıp Derneği (TATD) ve Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı (TOÇEV) ile “İlk Yardıma İlk Sen Koş” projesini sürdürüyor. Bu proje ile Türkiye’nin çeşitli illerindeki lise öğrencilerine TATD’nin gönüllü acil tıp uzmanları tarafından temel ilk yardım eğitimleri veriliyor. Bu eğitimler içerisinde temel yaşam desteği, erişkin ve çocuklarda kalp masajı ve suni teneffüs uygulamasının yanı sıra Heimlich manevrası, yabancı cisme bağlı hava yolu tıkanmaları gibi konular maketler üzerinde uygulamalı olarak anlatılıyor. Aynı zamanda ilk – son testler uygulanarak eğitime katılan öğrencilerin bilgileri de ölçülüyor. TOÇEV ise eğitim verilecek okulların belirlenmesi için Milli Eğitim Bakanlığı’nın duyurusu ile İl Eğitim Müdürlükleri’nin farklı illerdeki okullarını kapsayacak şekilde her ay eğitime gidilen okullarla koordinasyonu sağlıyor.

    Proje kapsamında şu ana kadar 11 ildeki 75 okulda yaklaşık 28 bin öğrenciye ulaşıldı. Farklı illerde gerçekleşen eğitimlere AstraZeneca’dan 54 çalışan da gönüllü olarak destek verdi. Proje ile 2025 yılına kadar yaklaşık 27 ildeki 155 okulda 55 bin öğrenciye eğitim verilmesi hedefleniyor. Ayrıca 2023 – 2024 eğitim öğretim dönemi itibarıyla eğitimlerin kapsamına deprem sonrası ilk yardım konusunun da eklenmesi için çalışmalara başlandı. Projenin detayları İstanbul’da gerçekleştirilen toplantıda kamuoyuyla paylaşıldı.

    “İlk 4 dakikadaki müdahalede otomatik şok cihazı ve kalp masajı uygulaması ile hayatta kalma şansı ise yüzde 60’’

    Proje hakkında açıklamada bulunan TATD Başkanı Prof. Dr. Serkan Yılmaz, “Bütün tıbbi müdahalelerde en önemli hedef, insanı hayatta tutmaktır. Son derece kritik olan ani kalp durması vakalarında müdahalenin en doğru şekilde ve zamanda yapılması; uygulamada hiçbir eksiklik veya hatanın olmaması son derece önemlidir. Ani kalp durması geçirildiğinde, kalbi normal ritmine döndürmeden önce geçen her dakika, hayatta kalma şansını yüzde 10 azaltmaktadır. İlk 4 dakikadaki müdahalede otomatik şok cihazı ve kalp masajı uygulaması ile hayatta kalma şansı ise yüzde 60 civarındadır. Halkı bu uygulamalar hakkında bilgilendiren programlar sayesinde kalp durması nedeniyle hayatta kalma oranları da çarpıcı şekilde iyileştirebilir. Ani kalp durması, bilinen kalp hastalığı olsun olmasın belirtiler başladıktan sonra genellikle 1 saat içinde meydana gelen beklenmedik ölümler olup; bu ölümler sokakta, evde, okulda, iş yerlerinde, spor etkinliklerinde, alışveriş merkezlerinde veya hastanelerde olabilmektedir. Bu durumla karşılaştığımızda beklenmedik ani kalp durmalarında yaşam kayıplarının azaltılması için, 112’yi arama ve erken dönemde kalp masajı yapma uygulamalarını yaygınlaştıracak ilk yardım ve temel yaşam desteği eğitimlerini sürdürmeliyiz’’ dedi.

    “Hedefimiz toplamda 55 bin çocuğumuza bu eğitimleri götürebilmek’’

    TOÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Uygun ise “İlk Yardıma İlk Sen Koş” projemiz ile okullardan ve öğrencilerden gelen taleplerle hayati önem taşıyan, günlük hayatta herkesin başına gelebilecek kazalarda, basit ama önemli tekniklerle temel yaşam desteği vermenin önemine dikkat çekiyoruz. Bu sefer proje ortaklarımızdan biri olan Türkiye Acil Tıp Derneği ile içeriklerimize yeni bir soluk getirdik. Hocalarımızla birlikte çocuklara teorik ve uygulamalı olarak ulaşıyoruz. Projemizle yaptığımız ölçümlemeler de ilk yardım konusundaki farkındalığı ne derece artırdığını gözlemlememiz adına son derece önemli oluyor ve AstraZeneca Türkiye çalışanlarından oluşan gönüllülerinin de projeye olan katkısı ile oluşturulan değer daha da büyüyor. Hedefimiz toplamda 55 bin çocuğumuza bu eğitimleri götürebilmek. Emeği geçen herkese çok teşekkürler” şeklinde konuştu.

    AstraZeneca Türkiye Ülke Başkanı Ecz. Serkan Barış, “TATD ve TOÇEV ile yürüttüğümüz “İlk Yardıma İlk Sen Koş” projemiz sürdürülebilirlik odaklarımızdan biri olan sağlık hizmetlerine erişim alanında hayata geçirdiğimiz değerli projelerimizden biri. Bu projemizi, şirketin Türkiye dahil şu ana kadar 39 ülkede yürüttüğü Genç Sağlığı Programı kapsamında hayata geçirdik. Program tüm dünyada şimdiye kadar 9 milyondan fazla gencin ve 160 bin sağlık çalışanının hayatına dokundu. “İlk Yardıma İlk Sen Koş”, geleceğimizin teminatı gençlerin sağlıklı birer birey olarak yetişmesinin yanı sıra onlara ilk yardım konusunda donanımlı olmanın önemini aşılayan çok anlamlı bir proje. Her yaşta insanın temel ilk yardım bilgilerine sahip olması aslında bir ihtiyaç. Projemizin gençlerimiz ve toplumumuz için faydalı olmasını diliyor, hayata geçirilmesinde emek veren herkese teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

    Toplantıda paylaşılan bilgilere göre; Türkiye’de 2021 yılında trafik kazalarında 5 bin 362 kişi öldü. Bu kişilerden 2 bin 421’i kaza yerinde hayatını kaybetti. 2 bin 941 kişi ise yaralanıp sağlık kuruluşlarına sevk edildikten sonra kazanın sebep ve tesiriyle 30 gün içinde hayatını kaybetti. Acil servislere başvuru nedenlerinin üçte biri ev kazaları. Ayrıca dünyada her yıl 830 bin çocuk önlenebilir kazalar sonucu hayatını kaybediyor. Depremler nedeniyle ülkemizde 1900 yılından 6 Şubat’taki depremlere kadar 92 bin 463 insan yaşamını yitirdi. 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerle birlikte can kaybı 140 bini aştı. Öte yandan dünya genelinde hastane dışında kalbi duranların yüzde 10’dan daha azı hayatta kalabiliyor. Hastane dışında kalbi duran her iki kişiden birinin yanında ise bir kişi bulunuyor. Buna karşın bu kişilerin maalesef üçte birinden daha azı temel yaşam desteğine başlayabiliyor. Kalbi duran bir kişiye 4 dakika içinde temel yaşam desteği uygulanır ve 8 dakika içinde şok verilebilirse sağ kalma oranları yüzde 40 – 50’ye çıkabilir. Paylaşılan veriler çerçevesinde ilk yardımın önemi vurgulandı.

  • Anadolu’nun ilk camilerinden

    Anadolu’nun ilk camilerinden

    Birçok medeniyete ev sahipliği yapan Tokat’ta, 1071 Malazgirt Zaferinden sonra Danişmend Gazi tarafından yaptırılan Anadolu’nun ilk Türk Camilerinden Garipler Camisi 9 asırdır ayakta olmasıyla dikkat çekiyor. Caminin kitabesinde, Melik Danişmend Gazi tarafından 11. yüzyılın son çeyreğinde (1080-1090) inşa ettirildiği bilgisi yer alıyor.

    Semerkant Mahallesi’nde bulunan Garipler Camii, minaresinde yer alan yeşil sırlı tuğlalardan dolayı halk arasında Yeşil Minareli Camii olarak da biliniyor. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra Anadolu’daki en eski cami olma özelliği bulunan Garipler cami günümüze kadar yaşanan büyük depremlerden etkilenmemesiyle de adından söz ettiriyor.


    “Bu güne kadar oluşan depremlerin hiç birisinden etkilenmemiştir”

    Garipler Cami imamı Adem İşbilir, caminin birçok büyük depreme tanıklık ettiğini belirterek “Tokat Garipler Cami Tokat Fatihi Melik Ahmet Gazi tarafından 1076-1080 yılları arasında yapılmış bir camidir. Anadolu’nun fethinden sonra Türklerin yapmış olduğu ilk camidir. Caminin diğer bir özelliği ise kitabesi üzerinde bulunan tek mihraplı camimizdir. Garipler Camii tarih içerisinde farklı isimler ile de anılmıştır.

    Caminin asırlardır ayakta duruyor, tek bir tuğlası yerinden oynamadı. Bildiğiniz üzere Tokat’ta fay hattı üzerinde bulunuyor ve birinci derece deprem bölgesidir. Fakat Garipler Cami yapıldığı günden bu güne kadar oluşan depremlerin hiç birisinden etkilenmemiştir. Garipler Cami asırlardır ayaktadır ve camide herhangi bir bozulma veya deforme gibi durumlar söz konusu değildir” dedi.

  • Gönüllü yük hayvanları ameliyathanesi açıldı

    Gönüllü yük hayvanları ameliyathanesi açıldı

    Yük Hayvanları Koruma ve Kurtarma Derneği tarafından hayvan çiftliğinde oluşturulan ameliyathanede, Türkiye’nin dört bir yanından gelen engelli, hasta ve özel bakıma ihtiyaç duyan travmalı hayvanlar, gönüllü veterinerler tarafından tedavi ediliyor. Ardından tedavi edilen hayvanlar, güvenli ve yeni evlerine gönderilmek üzere sahiplendiriliyor. Sahiplenilmeyen hayvanlar ise ömürlerinin sonuna kadar güvenle çiftlikte ikinci baharlarını yaşıyorlar. Sayıları sürekli değişmekle beraber derneğin çiftliğinde dört yüzden fazla hayvan hayatını sürdürüyor.

    “Burası Türkiye’de bir ilk, Türkiye’de gönüllü hizmet verecek bir ameliyathane”

    Konu hakkında konuşan Yük Hayvanlarını Koruma ve Kurtarma Derneği (WARF) kurucusu Okan Oflaz, “Burası Yük Hayvanlarını Koruma ve Kurtarma Derneği’nin ameliyathane kısmı. Biz Türkiye’nin dört bir yanına Edirne’den Kars’a kadar yaralı, sakatlanmış, terkedilmiş büyükbaş hayvanları alıp buraya getiriyoruz. Burada gönüllü hekimlerimiz tarafından tedavileri yapılıyor. Operasyonları gerçekleştiriliyor. Bunlar şu an tedavi edilen hayvanlarımız. Burasını anestezi odası olarak da kullanacağız. Burada hayvanlar anestezi olacak. Sonra arkasında bu taraftaki bölüme geçip ameliyatları yapılacak. Daha sonrasında tekrar buraya uyandırma ünitesi olarak da hayata devam edecek. Çekmeköy Belediyesi’nin izinleri ve İGDAŞ’ın büyük katkılarıyla tamamen gönüllü olarak böyle bir yer yapıldı. Burası Türkiye’de bir ilk. Türkiye’de gönüllü hizmet verecek bir ameliyathane.” dedi.


    “Hayvanların en temel ihtiyaçlarının, tedavi aşamasında ameliyathanenin olmamasını gördük”

    İGDAŞ Genel Müdürü Dr. Mithat Bülent Özmen, “Yük Hayvanlarını Koruma ve Kurtarma Derneği’nin ana konusu insanoğlunun hayatını kolaylaştıracak belki çok fayda sağlamış olan hayvanların, bir süre sonra yalnız kalması, terk edilmesi, bir başına kalmasının sebebiyle yaralanması, zor durumda olması ve bunların kurtarılarak tedavi edilerek emeklilik hayatı gibi yaşaması. Dolayısıyla buraya geldiklerinde en temel ihtiyaçlarının tedavi aşamasında ameliyathanenin olmamasını gördük. O yüzden biz de kurum olarak ilk katkımızı bu şekilde yapmak istedik. Ameliyathanenin hayata geçmesi ve hayvanların ilk bu yaşam alanına geldiklerinde karşılanacağı, tedavi edilip sonra rahat rahat mutlu bir şekilde dolaşabileceği o aradaki en kritik alana katkı sunmak istedik. Ama bundan sonra hem yük hayvanlarına hem diğer sokaktaki hayvanlara elimizden geldiğince kurum olarak hayatlarını kolaylaştırmak için katkı sunmaya devam edeceğiz. “ diye konuştu.

    “Burası muhteşem bir yer”

    Oyuncu Özge Özpirinçci ise “Değişik kurumlar, değişik insanlar, bu yola baş koymak istemiş olan Okan ve onun arkadaşlarına yardımcı olmak için umarım ellerinden geleni yaparlar. Çünkü gerçekten bunun sürekliliği zor bir şey. Yani başlangıçta herkes hevesleniyor. Bir şeyler yapıyor ama bunun devamlılığı önemli. Bu güzel bir başlangıç olsun ve devamını görelim. Burası aslında Rehabilitasyon Merkezi. Sadece fiziksel değil, hayvanların duygusal olarak da tedavi görmesi gerekiyor. Çünkü aslında onlar da bir travma yaşamış oluyorlar. Ve bu merkezde sadece fiziksel sağlığa değil, aynı zamanda duygusal sağlıklarına da kavuşuyorlar. O yüzden burası muhteşem bir yer.” ifadelerini kullandı.