Etiket: ingiltere

  • Omicron varyantı kaynaklı ilk ölüm

    Omicron varyantı kaynaklı ilk ölüm

    İngiltere Başbakanı Boris Johnson, ülkede bir kişinin Covid-19 Omicron mutasyonu nedeniyle hayatını kaybettiğini açıkladı.

    Güney Afrika’da ortaya çıkan ve İngiltere’de hızla yayılan Covid-19’un Omicron mutasyonu İngiltere’de can kaybına neden oldu.

    İngiltere Sağlık Bakanı Sajid Javid bugün yaptığı açıklamada, İngiltere’de Omicron mutasyonlu tespit edilen 10 kişinin tedavisinin hastanede devam ettiğini söyledi.

    İngiltere Başbakanı Boris Johson ise bugün Londra’da bir aşı merkezini ziyaret etti. Johson, ziyaret sonrası yaptığı açıklamada Omicron mustayonu enfekte olan bir hastanın hayatını kaybettiğini açıkladı.

    Öte yandan, İngiliz sağlıkçılar Omicron mutasyonunun hızla yayılmasının ardından binlerce kişinin aşı merkezlerinden randevu aldığını ve aşı merkezlerinin önünde uzun kuyruklar oluşturduğu kaydedildi.

  • Covid-19 hapına ilk onay geldi

    Covid-19 hapına ilk onay geldi

    İlaç firması MERCK’in COVID-19 için geliştirdiği ilacına ilk kullanım onayı İngiltere’den geldi.

    İngiltere’nin ilaç düzenleyicisi kurumu, ABD ilaç devi Merck’in COVID-19 için geliştirdiği Molnupiravir’in kullanımına onay verdi.

    Böylelikle İngiltere aşının ardından ilaca da onay veren ilk ülke oldu.

    Washington Post’un haberine göre Merck Başkanı Robert M. Davis yaptığı açıklamada, “Molnupiravir’i dünyanın dört bir yanındaki hastalara mümkün olan en kısa sürede ulaştırmak için hem titizlikle hem de aciliyetle hareket etmeye devam edeceğiz” dedi.

    Şirket, acil kullanım izni için ABD Gıda ve İlaç İdaresi’ne geçtiğimiz haftalarda da başvuruda bulunmuştu.

    Ekim ayında yayımlanan veriler, Molnupiravir’in COVID-19’a yakalanma riski yüksek olanlar için ölüm veya hastaneye kaldırılma oranını yarı yarıya indirebileceğini ortaya koymuştu.

  • Geniş katılımlı Covid-19 çalışması: 3.doz gerekli

    Geniş katılımlı Covid-19 çalışması: 3.doz gerekli

    İngiltere’de bulunan Imperial College London Üniversitesi tarafından Covid-19 başlangıcından itibaren yürütülen ve virüsün gerçek zamanlı takibi yapılan bilimsel çalışmanın son ayağında, 3’üncü dozun gerekliliği vurgulandı. Çalışmanın bulgularına göre, ikinci dozun alımını takip eden 3 ila 6 ay sonra aşının etkinliğinin azalmaya başladığı ve bulaş riskinin yükselmeye başladığı ifade edildi.

    Topluluk İletiminin Gerçek Zamanlı Değerlendirmesi (REACT) bulgularına göre, 9 ve 27 Eylül tarihleri arasında, İngiltere’de yaklaşık 100 bin kişinin evde alınan sürüntü örneklerinden elde edilen verilere bakılarak aşılama etkinliği ölçüldü. Buna göre ikinci doz aşıyı olanlarda, 3 ila 6 aylık dilimde enfeksiyon (Covid-19) yayılma hızı yüksek bulunarak aşının etkinliğinin azalmaya başladığı tespit edildi. İkinci aşıdan üç ila altı ay sonra enfeksiyon oranları (yayılma hızı) yeniden yüzde 0.55’e yükseldi.

    DESTEKLEYİCİ DOZ, ARTAN KORUMA SAĞLAR

    Imperial’de İstatistiksel Epidemiyoloji Profesörü olarak görev yapan Prof. Christl Donnelly “İkinci aşı dozunu 3 ila 6 ay önce alanlar arasında, ikinci dozu 3 aydan daha kısa bir süre önce alanlara göre daha fazla SARS-CoV-2 enfeksiyonu bulduk. Bununla birlikte, destekleyici dozlar, nüfus enfeksiyon düzeylerini düşürerek artan koruma olasılığı sunar” dedi.

  • İngiltere’de uzmanlar uyardı: Bu kış gripten 60 bin kişi ölebilir

    İngiltere’de uzmanlar uyardı: Bu kış gripten 60 bin kişi ölebilir

    İngiltere’de bu kış gripten ölümlerin son 50 yılın en yüksek seviyesinde olabileceği açıklandı. Tıp Bilimleri Akademisi’nin araştırmasına göre geçen yılki karantina uygulamaları sonucu gribe karşı bağışıklığının zayıflaması nedeniyle 60 bin kişi hayatını kaybedebilir. ABD’de de halka grip aşısı olmaları çağrısı yapıldı.

    İngiltere’de Tıp Bilimleri Akademisi’nden dikkat çeken bir uyarı yapıldı. Ülkede bu kış, grip nedeniyle 60 bin kişinin hayatını kaybedebileceği açıklandı.

    Yapılan araştırmada geçen yıl corona virüsün yayılmasını yavaşlatmak için uygulanan kısıtlamaların diğer solunum yolu virüslerinin engellenmesine yardımcı olduğu belirtildi. Gribe karşı bağışıklığın zayıflamasının, bu yıl 15 bin ila 60 bin kişinin gripten ölmesine neden olabileceği ifade edildi.

    Gripten her yıl ortalama 11 bin kişinin öldüğüne dikkat çeken uzmanlar İngiltere’de bu yıl grip vakalarında büyük artış yaşanmasının beklendiğini açıkladı, geniş kapsamlı bir aşılamanın bu riski azaltmaya yardımcı olabileceği de vurgulandı.

    “DOĞAL BAĞIŞIKLIK YOK”

    İngiltere Kamu Sağlığı Direktör Yardımcısı Profesör Jonathan Van-Tam “Kısıtlamalar nedeniyle geçen yıl çok fazla kişi grip olmadı, bu yüzden toplumumuzda her zamanki kadar doğal bağışıklık yok” dedi.

    Van-Tam, halka en kısa sürede grip aşısı olmaları çağrısında bulundu

    Sağlık yetkilileri, bu yıl grip ölümlerinin, Hong Kong gribinin Birleşik Krallık’ı kasıp kavurduğu 1968’den bu yana en yüksek seviyede olabileceğinden endişe ediyor.

    Benzer bir çağrı da ABD’de yapıldı. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri bu kış hem corona virüs hem de grip salgınının bir arada yaşanacağına dikkat çekerek halka grip aşısı olmalarını tavsiye etti.

  • İngiltere’deki petrol krizinin perde arkası

    İngiltere’deki petrol krizinin perde arkası

    İngiltere’de akaryakıt istasyonları ve market raflarında yaşanan kıtlığın perde arkasında ‘Ağır vasıta şoförü’ arzındaki hızlı düşüş yatıyor. Brexit’le İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkışından sonra, AB ülkesi ağır vasıta şoförleri, ülkeye giremeyince ve üstüne Kovid-19 salgını kısıtlamaları eklenenince kriz kendini hissettirmeye başladı. Yılbaşı arifesinde tedarik zinciri kırılan İngiltere’deki ağır vasıta şoför sıkıntısı; İngiltere ekonomisine ilk olarak benzin istasyonlarında kuyruk, süpermarketlerde boş raflar ve kapalı restoranlar olarak yansıdı. Diğer yandan Karayolu Taşımacılığı Birliği (RHA), büyük nakliye firmalarının vergi yasası IR35’in yaşanan krizin ana nedeni olarak gördüğünü vurguladı.

    100 BİN ŞOFÖR AÇIĞI VAR

    Karayolu Taşımacılığı Birliği (RHA), şoför azlığına dair rapor hazırlayarak pandemi sebebiyle şoför açığını 60 binin üzerinde tahmin ettiklerini ancak Brexit dahil birkaç faktörün birleşmesiyle hali hazırda ülkedeki ağır vasıta şoför açığının 100 bini bulduğunu belirtti. Rapora göne, şoför açığına neden olan ana etkenlerden biri de Kovid-19 salgını. Birçok şoför salgın kısıtlamaları sebebiyle kendi ülkesine gitti ve büyük bir çoğunluğu ise İngiltere’ye geri dönmedi.

    BÜYÜK NAKLİYE FİRMALARI: ANA SEBEP VERGİ YASASI IR35

    Brexit sonrasında AB’den çıkan ve İngiltere’de çalışma ile yaşama şartları netlik kazanmayan birçok AB ülkesi şoförü de zorunlu olarak ülkesine dönmek zorunda kaldı. Raporda yer alan diğer etkenler ise, emekli olan ağır vasıta şoförleri ve ehliyet için gerekli mesleki sürüş testinin yetersizliği.

    RHA ayrıca İngiltere’de hükümet tarafından gizli istihdamı vergilendirmek için tasarlanmış vergi yasası IR35’in, lojistik şirketlerinde kar marjını düşürdüğünü belirterek anket yapılan büyük nakliye şirketlerinin ‘krizin ana sebebi olarak IR35 vergi yasasını’ gördüğünü belirtti.

    İNGİLİZ HÜKÜMETİ KRİZİ ÇÖZMEK İÇİN NE YAPIYOR?

    İngiltere hükümeti ise 25 Eylül’de yaptığı açıklamada, 4 bin kişinin ağır vasıta sürücüsü olarak eğitileceğini, mesleki sürüş testlerinin 12 hafta içinde binli rakamlara yükseltileceğini, halihazırda ağır vasıta sürücü belgesine sahip tüm sürücülere sektöre geri dönmelerini teşvik eden yaklaşık 1 milyon mektup gönderileceğini ve 5 bin ağır vasıta sürücüsüne geçici vize verilebileceğini belirtti. Ayrıca İngiliz ordusundan 200 kişinin benzin kıtlığının en yoğun yaşanan yerde bu hafta itibariyle göreve başlayacağı açıklandı.

  • Bursa’da üretip İngiltere’ye ihraç ediyor

    Bursa’da üretip İngiltere’ye ihraç ediyor

    Bursa’nın İznik ilçesinde doğal ağaç işi yapan bir girişimci, İngiltere’ye doğal köpek oyuncağı ihraç ediyor.

    Çakırca Mahallesi’nde doğal ağaç işi yapan Tayfun Yardımcı, ‘Dog Chews’ isimli oyuncakları İngiltere’ye ihraç ediyor. Köpeklerin dişlerini kaşımak ve oyun oynamak için kullandıkları ‘Dog Chews’ anti bakteriyel olan zeytin ağacından üretiliyor. Gönderilen numunelerin ardından ilk etapta bin adet oyuncağı İngiltere’ye ulaştıran Yardımcı, yine zeytin ağacından farklı ürünleri de başka ülkelere ihraç ediyor.

    Firma sahibi Tayfun Yardımcı, “Bunu köpekler oyuncak olarak, dişlerini kaşımak için kullanılıyor. Zeytin ağacını özellikle istediler. Ağacın desenli ve anti bakteriyel olmasından dolayı bunu tercih ediyorlar. Daha evvel 75 numune göndermiştik. Beğenildi ve şimdi bin tane siparişi tamamladık. Bu siparişlerden sonra devamının geleceğini düşünüyoruz” dedi.

    “Daha önce böyle bir ürün olduğundan haberimiz yoktu” diyen Yardımcı, “Onlar zeytin ağacı istedikleri için bizi buldular. İstedikleri şekilde yaptık. Onun haricinde zeytin ağacından sunum tabakları gönderdik. Dünyanın birçok ülkesine gönderiyoruz. Ürünlerimizi ağırlıklı olarak yarı mâmûl olarak gönderiyoruz. Kuru işlemeye hazır, alıcının yapacağı şeye göre orijinal ağaçlar gönderiyoruz. Bitmiş ürünleri yapmaya da başlıyoruz. Sunum tabaklarından Almanya, Kuveyt, Amerika, İtalya, Hollanda gibi ülkelere de gönderdik. Farklı yerlerden siparişler alıyoruz” diye konuştu.

  • Covid-19’a karşı geliştirilen ilk ilaç İngiltere’de onaylandı

    Covid-19’a karşı geliştirilen ilk ilaç İngiltere’de onaylandı

    İngiltere İlaç ve Sağlık Ürünleri Düzenleme Kurumu (MHRA), koronavirüse karşı geliştirilen ilk ilaç tedavisinin kullanımını onayladığını duyurdu.

    İngiltere’de koronavirüsü önlemek amacıyla geliştirilen ilk ilacın kullanımı onaylandı. İlaç ve Sağlık Ürünleri Düzenleme Kurumu (MHRA) klinik araştırma verilerine göre ilacın enfeksiyonu önleme ve akut enfeksiyon semptomlarını tedavi etmek için kullanılabileceğini belirtildi.

    İlacın virüs nedeniyle hastane tedavisi gerekliliğini de azaltabileceği ifade edildi. Denemeleri yaygın aşılamadan ve Covid-19’un mutasyonlarının ortaya çıkmasından önce başlayan ilacın, bağışıklık sisteminde doğal insan antikorları gibi davranan insan yapımı proteinlerden oluştuğu aktarıldı. Regeneron ve Roche tarafından geliştirilen ilacın enjeksiyon veya infüzyon yoluyla hastalara verileceği, ilacın virüsün solunum sistemine sıkıca bağlandığı bölgelerde etki ettiği kaydedildi. Hükümet ve Ulusal Sağlık Servisinin (NHS), tedavinin zamanı geldiğinde ilacın hastalara nasıl uygulanacağına yönelik bilgileri onaylayacağı vurgulandı.

    “HARİKA BİR HABER”

    MHRA’dan Dr. Samantha Atkinson, “Hayat kurtarmaya ve Covid-19’a karşı koruma sağlamaya yardımcı olabilecek başka bir terapötik tedavinin onaylandığını duyurmaktan memnuniyet duyuyoruz” dedi.

    İngiltere Sağlık Bakanı Sajid Javid ise Covid-19 için geliştirilen ilk ilaç tedavisinin onaylanmasının “harika bir haber” olduğunu ve “hastalara mümkün olan en kısa sürede sunulabileceğini umduğunu” dile getirdi. Javid, tedavinin aşılamaya ek olarak Covid-19 ile mücadeleye önemli bir katkı sağlayacağını belirtti.

  • Yeni tehlike ‘Norovirüs’

    Yeni tehlike ‘Norovirüs’

    Koronavirüs kısıtlamalarının kaldırıldığı İngiltere’de son aylarda norovirüs vakalarının sayısı üç kat artış gösterdi. Normalde bir kış hastalığı olan norovirüs kendini şiddetli ishal, bulantı ve kusmayla gösteriyor. Uzmanlar, Covid-19 tedbirleri nedeniyle, diğer birçok bulaşıcı hastalığın son yıllarda durma noktasına geldiğini söyledi. Ancak “bağışıklık borcu” adı verilen durum nedeniyle, Covid-19 dışındaki diğer enfeksiyonların, tedbirlerin bırakılmasıyla hızla arttığı konusunda uyarı yapıldı.

    İngiltere’de halk sağlığı uzmanları, Covid-19 kısıtlamalarının kaldırılmasıyla birlikte, norovirüs vakalarının 3 kat artış gösterdiği konusunda uyardı.

    İNGİLTERE’DE BUGÜN KISITLAMALAR KALDIRILDI

    İngiltere’nin normalleşme tarihi olarak duyurulan ve Başbakan Boris Johnson’ın “Özgürlük Günü” diye adlandırdığı bugünden itibaren 1 metre olan sosyal mesafe kuralı ve yasal maske zorunluluğu kaldırıldı. Kısıtlamaların kaldırılması kapsamında, iç ve dış mekanlarda bir araya gelecek kişi sayısına ilişkin sınırlama da ortadan kalktı. Gece kulüpleri ve barlar açıldı, konser, sinema ve tiyatrolara katılım sayısındaki kısıtlama kaldırıldı.

    KUSMA VE İSHALE NEDEN OLUYOR

    Ancak, Public Health England (PHE) 5 Temmuz’a kadar olan beş hafta içinde ülkede toplam 154 norovirüs vakası meydana geldiğini duyurdu. Önceki beş yıl boyunca aynı dönemde İngiltere’de ortalama olarak 53 norovirüs vakasının meydana geldiğini bildirdi. Norovirüs ciddi kusma ve ishale neden olan bir virüs grubuna deniliyor.

    Bilim insanları, “Özgürlük Günü”nün ardından norovirüs vakalarının daha artacağından endişeli olduklarını söyledi. Vaka artışını, nüfusun daha önce direnç gösterdiği hastalıkların karantina sonrası daha güçlü bir şekilde geri döndüğü olası bir ‘bağışıklık borcu’ işareti olarak tanımladılar.

    Uzmanlar, bir norovirüs salgınının sağlık sistemi hala koronavirüsün etkisiyle boğuşurken hastanelerde aşırı yoğunluğa neden olabileceği konusunda uyardı.

    Diğer taraftan PHE verileri, norovirüs vakalarının Nisan ayının başından bu yana istikrarlı bir şekilde arttığını gösterirken, Mayıs ayının son haftasında hızlandığını gösterdi.

    TÜM YAŞ GRUPLARINDA ARTIŞ

    PHE’nin ulusal enfeksiyon servisi müdür yardımcısı Profesör Saheer Gharbia, Covid kısıtlamalarının norovirüse insanlar arasında sınırlı bir yayılma olanağı verdiğini, ancak İngiltere’nin yeniden açılmasıyla birlikte bir trendin artık tersine döndüğünü söyledi.

    Gharbai, “Genellikle kış hastalığı olarak bilinen norovirüs, pandemi boyunca normalden daha düşük seviyelerdeydi ve toplumdaki insanlar arasında daha az yayılma fırsatı buldu. Ancak kısıtlamalar hafifledikçe, tüm yaş gruplarında vakalarda bir artış gördük” dedi.

    Bununla birlikte Profesör Gharbia, norovirüs enfeksiyonu semptomlarının ani başlangıçlı mide bulantısı, kusma ve ishali içerdiğini, ancak aynı zamanda yüksek ateş, karın ağrısı ve ağrıyan uzuvları da içerebileceğini söyledi.

    Gharbia, “Norovirüs semptomları yaşayanlar evde kalmalı ve virüsün başkalarına bulaşmasını önlemek için enfekte olan çocuklar semptomlar kaybolduktan 48 saat sonraya kadar okula veya kreşe gönderilmemelidir. Covid’de olduğu gibi, bu virüsün yayılmasını durdurmaya yardımcı olmak için el yıkama gerçekten önemlidir. Ancak unutmayın, Covid’in aksine alkol jelleri norovirüsü öldürmez, bu nedenle sabun ve su en iyisidir” tavsiyesinde bulundu.

    SOLUNUM VİRÜSLERİNE KARŞI BAĞIŞIKLIK AZALDI

    Öte yandan, East Anglia Üniversitesi’nden bulaşıcı hastalık uzmanı Profesör Paul Hunter, diğer birçok patojen gibi norovirüsün, ilk karantina sırasında insandan insana enfeksiyon zinciri kırıldığında neredeyse var olmadığını söyledi.

    Hunter, “Çocuklarda norovirüs vakalarının artması, son 18 ay boyunca enfeksiyona maruz kalmamanın bir sonucu olarak hastalığa karşı bağışıklığın azaldığını kesin olarak kanıtlıyor. Diğer solunum yolu virüslerinden bazıları için vakaların arttığını görmeye başladık ve bu bize karantinadan çıktıkça halk sağlığı için sorunlara neden olabilecek birçok başka enfeksiyonun arttığını görmeye başlayacağımızı hatırlatıyor” dedi.

    BAĞIŞIKLIK BORCU

    Profesör Hunter, bazı doktorların bu fenomeni, Covid’e karşı koruyucu önlemler kaldırıldığında diğer bulaşıcı hastalık vakalarının normalden daha fazla artması nedeniyle “bağışıklık borcu” olarak tanımladıklarını söyledi.

  • 3 ülkeden İran’a ortak bildiri

    3 ülkeden İran’a ortak bildiri

    Fransa, Almanya ve İngiltere, İran’ın yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum üretimi konusunda ortak bir bildiri yayınladı. Ortak bildiride, İran’ın uranyumu ‘inandırıcı sivil ihtiyacı’ olmayan seviyelerde zenginleştirerek nükleer silah üretimine doğru ‘tehlikeli bir adım’ attığı belirtildi.

    İran, uranyum zenginleştirme seviyelerini nükleer silah kalitesi saflığının çok altında olacak şekilde yüzde 60’a çıkardığını bu hafta başında duyurdu. Fransa, Almanya ve İngiltere tarafından yayınlanan ortak bildiride, “Zenginleştirilmiş uranyum üretimi, nükleer silah üretiminde önemli bir adım oluşturduğu için bu ciddi bir gelişmedir. İran’ın bu düzeyde zenginleştirmeye yönelik inandırıcı bir sivil ihtiyacı yok” denildi. Bildiride “Ayrıca, İran’ın Natanz nükleer tesisine 1000 ek santrifüj kurmayı planladığı ve bunun İran’ın zenginleştirme kapasitesini önemli ölçüde artıracağı haberi ile endişemizi ifade ediyoruz” ifadelerine yer verildi.

    P5+1 ANLAŞMASI, YÜZDE 3,67’YE İZİN VERİYOR

    İran, 2015 yılında P5+1 olarak bilinen ABD, İngiltere, Fransa, Çin, Rusya ve Almanya ile nükleer programı konusunda uzun vadeli bir anlaşma imzalamıştı. Anlaşma, uranyumu yalnızca yüzde 3,67 saflık seviyesine kadar zenginleştirmeye izin veriyor.

  • İngiltere Pazartesi sürü bağışıklığına geçecek

    İngiltere Pazartesi sürü bağışıklığına geçecek

    Koronavirüs salgınından en çok etkilenen ülkelerin başında gelen İngiltere aşılama kampanyası sayesinde Kovid-19’u yenmek için en büyük adımı attı ve sürü bağışıklığına girilmesine günler kaldığını açıkladı.

    İngiltere’den dünyayı heyecanlandıran bir açıklama daha geldi.

    College London Üniversitesi’nin (UCL) oluşturduğu modellemeye göre İngiltere önümüzdeki pazartesi günü yani 12 Nisan’dan itibaren sürü bağışıklığına girecek.

    Üniversitenin modellemesi kovid-19’a karşı bağışıklık kazanan nüfusun %73.4’e ulaşması sayesinde oluşturuldu.

    UCL tarafından yayınlanan araştırmada, koronavirüse karşı aşı yoluyla veya önceden geçirdiği enfeksiyonlar sayesinde korunan kişi sayısı 12 Nisan’da yüzde 73,4’e çıkacağı bildirilirken bu rakamın ülkeyi sürü bağışıklığına kavuşturmaya yetecek oran olduğu belirtildi.

    Araştırma raporunda 14 Mart’tan bu yana 7,1 milyon kişiye daha aşı uygulandığı belirtilirken, aynı zamanda ülkede 24 gün içerisinde yaklaşık 100 bin yeni Kovid-19 vakası tespit edildiği bildirildi.

    DOĞUŞTAN BAĞIŞIKLIK VAR MI?

    Araştırmada yer alan uzmanlar her 10 kişiden birinin daha önce gerçekleşen enfeksiyonlar (koronavirüsün farklı türleri) nedeniyle doğuştan bağışıklığı olduğu belirtirken bunun dışında kalan kişilerin de t hücreleri sayesinde bağışıklık kazandığı açıklandı.

    Araştırma ekibinden UCL profesörü Karl Friston, “Sürü bağışıklığı tahminleri beni şaşırttı” ifadesini kullanırken, “Bağışıklığı tetikleme açısından aşılamanın tahmini etkinliği hesaba katılırken, bu modele göre nüfusun yaklaşık yüzde 70’inin bağışık olduğu anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

    SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI NEDİR?

    Sürü bağışıklığı sürü etkisi , topluluk bağışıklığı , nüfus bağışıklığı veya sosyal bağışıklık olarak da adlandırılır. Bireylerin büyük bir kısmının bağışıklığa sahip olduğu bir popülasyonda, bu tür insanların hastalık bulaşmasına katkıda bulunma olasılığı düşüktür, enfeksiyon zincirlerinin bozulma olasılığı daha yüksektir, bu da hastalığın yayılmasını durdurur veya yavaşlatır.

    Bir toplumdaki bağışıklık bireylerinin oranı ne kadar büyük olursa, bağışıklık sahibi olmayan kişilerin bulaşıcı bir bireyle temas etme olasılığı o kadar az olur, bu da bağışıklık olmayan bireylerin enfeksiyondan korunmasına yardımcı olur.
    Bireyler, daha erken bir enfeksiyondan iyileşme veya aşılama yoluyla bağışıklık kazanabilir . Belirli bir eşik değere ulaşıldığında, sürü bağışıklığı, bir popülasyondaki hastalığı yavaş yavaş ortadan kaldırır. Bu eliminasyon, dünya çapında başarılırsa, eradikasyon adı verilen enfeksiyon sayısında sıfıra kalıcı bir azalma ile sonuçlanabilir.

    DSÖ ‘AHLAK DIŞI’ DEMİŞTİ

    Ghebreyesus, son günlerde virüsün yayılmasına izin vererek, sözde “sürü bağışıklığına ulaşma” kavramı hakkında bazı tartışmalar yaşandığına dikkati çekerek, aslında “sürü bağışıklığının” aşılama için kullanılan bir terim olduğunu vurgulamıştı.

    “Örneğin, kızamığa karşı sürü bağışıklığı, nüfusun yaklaşık yüzde 95’inin aşılanmasını gerektirir.” diyen Ghebreyesus, kalan yüzde 5’inin ise kızamığın aşılananlar arasında yayılmamasıyla korunacağına işaret etmişti.

    Ghebreyesus, “Diğer bir ifadeyle sürü bağışıklığı, insanları virüse maruz bırakarak değil, virüsten korumakla sağlanır” uyarısını yapmıştı.