Etiket: ingiltere

  • Havada tehlikeli yakınlaşma

    Havada tehlikeli yakınlaşma

    İngiliz jetleri, İskoçya’nın kuzeyinde uçan 2 Rus uçağına karşı havalandı.

    İngiliz Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, iki Rus uçağının NATO’nun kuzey kontrol noktasında yer alan İskoçya’nın Shetland adalarının kuzeyinde seyretmesi üzerine, RAF’e bağlı Eurofighter Typhoon jetleri havalandı.

    İskoçya’daki Lossiemouth Üssü’nden kalkan jetlerin uluslararası hava sahasında Rus uçaklarının geçişlerine eşlik ettiği aktarılan açıklamada, İngiltere Silahlı Kuvvetlerden Sorumlu Devlet Bakanı James Heappey’in değerlendirmelerine de yer verildi.

    Heappey, söz konusu üsteki jetlerin İngiltere hava sahasını sürekli olarak kontrol ettiğini belirterek, “Typhoon jetlerinin pilotları bu sabah iki uzun menzilli Rus bombardıman uçağını durdurmak için havalandılar. İngiltere topraklarına yönelik herhangi bir potansiyel tehdide karşı koymaya hazır olarak Shetland kuzeyinden geçişlerini izlediler.” dedi.

    Devlet Bakanı Heappey, bir ikmal uçağının da görevin daha uzun süre sürdürülebilmesi için Eurofighter Typhoon jetlerine eşlik ettiğini bildirdi.

    Eurofightre Typhoon uçağının pilotu da iki Rus uçağının İngiltere’nin kontrol alanından çıkana kadar takip edildiğini bildirdi.

    Bakanlık açıklamasında Lossimouth Üssü pilotlarının 4 aylık NATO görevi kapsamında Estonya’da bulunduğu ve bu sürede Rus uçaklarına karşı 50 engelleme uçuşu yaptığı ifade edildi.

    İngiltere’nin hava kontrol sahasına giren Rus askeri uçaklarının diğer uçaklara tehlike oluşturabileceğine işaret edilen açıklamada, Rus uçaklarının hava trafik kontrolörleriyle temasa geçmediği, görülebilmelerini sağlayan kodları yayınlamadığı da kaydedildi.

    İngiliz savaş uçakları haziranda da Norveç Kraliyet Hava Kuvvetleri unsurlarıyla birlikte Rus uçaklarının Kuzey Denizi’nden İngiliz hava sahasına girme potansiyeline karşı havalanmış ve engelleme yapmıştı.

    Hollanda, hava sahasına yaklaşan iki Rus savaş uçağının Danimarka hava sahasında durdurulduğunu açıkladı.

    Hollanda Savunma Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, 07.00 sularında Rusya’ya ait 2 savaş uçağının, Hollanda hava sahasına yaklaştığı tespit edildi.

    “Hızlı Tepki Uyarısı” (QRA) sistemlerinin aktifleştirilmesi üzerine uçaklar, Danimarka tarafından bu ülkenin hava sahasındayken durduruldu.

    Açıklamada, bu tip olayların nadir görüldüğü ancak yine de hızlı konuşlanmanın önemini gösterdiği belirtildi.

    Açıklamada ayrıca, Hollanda F-16’larının 24 saat boyunca teyakkuzda bulunduğu, yabancı bir uçağın varlığının tespit edilmesi halinde dakikalar içinde devreye girebildikleri vurgulandı.

    Hava sahasını kontrol görevini Belçika ve Hollanda’nın dönüşümlü olarak üstlendiğinin ifade edildiği açıklamada, iki ülkenin tüm Benelüks (Belçika, Hollanda ve Lüksemburg) sahasını izlediği bildirildi.

  • Antalyasporlu Haji Wright, rekor bir bedelle Coventry City’de

    Antalyasporlu Haji Wright, rekor bir bedelle Coventry City’de

    Fraport TAV Antalyaspor, golcü oyuncu Haji Wright’ın transferi konusunda İngiltere Championship takımlarından Coventry City FC kulübü ile anlaşma sağladı. Kırmızı-beyazlı ekip golcü futbolcunun bonservis bedeli olarak İngiliz kulübünden 9 milyon Euro alacak. Anlaşmada 2 milyon Euro bonus ve bir sonraki satışından da yüzde 20 pay maddeleri bulunuyor.

    Antalyaspor tarihine geçti
    Antalyaspor kulüp tarihinin en çok bonservis bedeli kazandıran futbolcusu olarak kayıtlara geçen Haji Wright, Türkiye’den yurt dışına en yüksek bonservis bedeli ile satışı yapılan 20 futbolcudan biri de oldu.

    Antalyaspor’dan Dünya Kupası’na
    2021-2022 sezonunda FTA Antalyaspor forması giymeye başlayan ABD’li futbolcu, 2 sene boyunca kırmızı-beyaz forma ile 60’ı Süper Lig, 4’ü de Türkiye Kupası maçı olmak üzere 64 resmi maça çıktı. İlk yılında Süper Lig’de 14, Türkiye Kupası’nda 1 gol atıp ülkesinin milli takımının da dikkatini çeken Haji Wright, 2022 Dünya Kupası’nda ABD forması ile 1 gol atma başarısı da gösterdi. 2022-2023 sezonunda da Antalyaspor ile gollerine devam eden Haji Wright, bu sezonda da 15 gole imza attı. 64 resmi maçta 36 gole direkt katkı koyarak dikkatleri üzerine çeken 25 yaşındaki Haji Wright, Antalyaspor tarihinin de en çok gol atan 5’inci futbolcusu olarak kayıtlara geçti.

  • Londra sokaklarında ürküten görüntü

    Londra sokaklarında ürküten görüntü

    Özellikle Londra’da artan yaşam maliyetleri ile uygun fiyatlı konut sıkıntısı, daha fazla insanı evsizliğe iterken hayat pahalılığı krizinin süregelen etkisi, evsizlerin sayısının daha da çoğalacağına ilişkin endişeleri beraberinde getiriyor.

    Ülkede sokaklarda uyuyan evsizlere ilişkin çalışmalar yapan Birleşik Evsizlik ve Bilgi Ağı’nın (CHAIN) son yayımladığı veriler, nisan-haziran döneminde başkentte 3 bin 272 kişinin zor şartlarda uyuduğunu ortaya koydu. Bu sayı, geçen yılın aynı döneminde 2 bin 998 olarak kayıtlara geçmişti.

    Böylelikle sokaklarda, mağazaların girişlerinde, parklarda veya metruk binalar gibi açık alanlarda uyuyan evsizlerin sayısı son bir yılda yaklaşık yüzde 10 arttı.

    CHAIN’in verileri, Londra’da sokakta kalanların yaklaşık yarısının psikolojik desteğe de ihtiyacının olduğunu gösterdi.

    İngiltere’de evsizlere destek sağlayan yardım kuruluşu “Crisis”in Politika ve Sosyal Değişim Direktörü Francesca Albanese, CHAIN’in verilerini değerlendirdiği açıklamasında, Londra’da zor koşullarda uyumak zorunda kalan insanların sayısının bir kez daha arttığını görmenin “son derece endişe verici” olduğunu dile getirdi.

    Albanese, “Hiç kimse sokaklarda yaşamaya katlanmak zorunda kalmamalı ancak ülke genelinde yaşam maliyetleri artmaya devam ederken harekete geçilmezse önümüzdeki aylarda daha fazla insan evsiz kalabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

    Francesca Albanese, kimsenin sokaklarda yaşamak zorunda kalmamasını sağlamak için daha fazla sosyal konut sunma planı dahil gerçek ve uzun vadeli çözümlerin gerektiğine işaret etti.

    Başkentte lüks mağazaların bulunduğu dünyaca en ünlü alışveriş caddelerinden Oxford Street, gündüz ışıltısının aksine geceleri çok sayıda evsize ev sahipliği yapıyor.

    Ağustos ayında dahi durmaksızın yağan yağmurlara rağmen gece saat 22.00-23.00 sularında Oxford Street’e gelerek mağazaların önünde uyuyan çok sayıda evsizi görüntüledi.

    Karton kağıtları yere sererek üzerine aldığı ince örtüyle uyumaya çalışan 28 yaşındaki Liviu, çalışmak için ülkesi Romanya’dan 10 gün önce İngiltere’ye geldiğini ve sokaklarda kaldığını anlattı.

    İngiltere’de ilk kez bulunmadığını, 2018’de de geldiğini ve 6 ila 8 ay sokaklarda kaldığını söyleyen Liviu, her gece kendisiyle aynı koşullarda yaklaşık 60 Rumen’in de aynı caddede uyuduğunu dile getirdi.

    Daha önce bir dönem Londra’da mutfak işçisi olarak çalıştığı yerde kaldığını belirten Liviu, “Evsiz kalmayı sevmiyorum. Çalışmayı ve para kazanmayı seviyorum.” dedi.

    Halihazırda ev kirası ve faturaları ödeyebilecek maddi gücünün olmaması sebebiyle sokaklarda kaldığını dile getiren Liviu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Devletten bir yerde uyumam için bana yardım etmesini istiyorum. Sonra gidip bir iş bulabilirim. İş bulmak çok zor değil. Sadece uyumak ve duş almak için bir yere ihtiyacım var çünkü kokuyorsan hiçbir yere gidemezsin. Daha önce iş için gittiğim şef bana neden koktuğumu sordu. Ona sadece gerçeği söyledim. Biliyorsun, dışarıda sokaklarda yatıyorum ve duş alacak yerim yok. Bazen Paddington’a gidiyorum ve duş almak için 7 sterlin ödüyorum.”

    Liviu, sabah caddedeki mağazalar açılmadan saat 06.00’da bulunduğu yerden ayrıldığını, daha sonra kafeye giderek telefonunu şarj edip bir süre kaldığını söyledi.

    Romanya’daki ailesi ve çocuklarına yardım edebilmek için para kazanmak amacıyla Londra’da olduğunu belirten Liviu, “Onları buraya getirmek ve burada başka bir hayat sunmak için aileme yardım etmek istiyorum.” dedi.

    “Hayat pahalılığı evsizlerin sayısını arttırdı”

    Öte yandan, başkentin başka bir köşesinde birkaç yıldır sokakta yaşayan 60 yaşındaki İrlandalı Tommy de hayat pahalılığı ve akıl sağlığı sorunları nedeniyle kendisi gibi evsizlerin sayısının arttığını dile getirdi.

    Tommy, Kovid-19 salgını sırasındaki tecrit döneminde hükümetin insanların sokağa çıkmasına engel olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

    “Evsizleri otellere, pansiyonlara kapatmış gibi göstermek zorunda kaldılar. Neden bunu her zaman yapamıyorlar? Bunu bu kadar kolay yapabildilerse neden bunu her zaman yapamıyorlar? Birçok insan kendi başının çaresine bakamıyor, yardıma ihtiyaçları var. Barınma (yardımına) ve sonrasında bakım, akıl sağlığı bakımına ihtiyaçları var. Bu, çok büyük bir sorun.”

  • Thames Nehri’nde görüntülenen cisim

    Thames Nehri’nde görüntülenen cisim

    Geçtiğimiz günlerde bir Londra sakini, Thames Nehri’nde yüzen bir anakonda gördüğünü iddia etmişti. Hatta bir de fotoğraf yayınlamıştı.

    Yüz kısmı suyun üstünden görülebilen yaratık büyük bir yılana benziyordu. Kısa sürede bu görüntü vira oldu.

    Kırmızı gözleriyle dikkat çeken yaratığın fotoğrafına bakıldığında etrafındaki dalgalar yılanın suyun dibinden yukarıya doğru yeni yükseldiği izlenimini uyandırıyordu.

    Tabii sosyal medya ‘Loch Thames’ canavarı diyerek bu tuhaf yaratıkla dalga geçmeyi de unutmadı.

    Yılana benzeyen bu yaratığın bir yanılsama olduğunu düşünenler de çoğunluktaydı. Üzerinde kırmızı bir nokta bulunan bir tahta parçası olduğunu iddia eden de oldu bir kaya parçasının üzerindeki şişe kapağı olabileceğini öne süren de.

    Thames Nehri’nin içinde yüzlerce yıllık enkaz ve eski yapılar bulunabiliyor.

    Ancak 2022’de de bir kişi Thames Nehri’nde bir Boa yılanına ait olduğu düşünülen dökülmüş bir deri parçası bulmuştu. Bu yüzden nehirde yılan yaşadığını düşünen bir kitle de mevcut.

  • 5500 yıllık en eski mumya

    5500 yıllık en eski mumya

    İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunan British Museum’da sergilenen en eski insan bedeni Mısırlı bir adama ait. Milattan Önce 3500 yılında Mısır’ın Gebelein bölgesine gömülen ve 5 bin 500 yıl öncesine ait olduğu belirtilen “Gebelein Man” mumyası, 19’uncu yüzyılın sonunda British Museum’ın Eski Mısır Bilimi Sorumlusu Wallis Budge ve ekibi tarafından Mısır çölündeki Gebelein (bugün Naga el-Gherira) yakınlarındaki sığ kum mezarlardan çıkarılan mumya, 100 yıldır sergilendiği British Museum’da ziyaretçi akınına uğruyor. İngiltere’nin yanı sıra dünyanın pek çok noktasından müzeyi ziyaret edenler özellikle doğal mumyanın bulunduğu alana gelerek, yüzyıllardır korunan mumyayı inceliyor. Müzede sergilenen mumyanın omzunun sağ kısmından kılıç gibi bir cisimle öldürüldüğünü belirten Müze Yetkilisi Ahmad Wicksen, “Burada bulunan beden British Museum’deki en eski kalıntılardan bir tanesi” ifadelerini kullandı.

    Alınan önlemlerle 2012 yılında müzeden çıkarılan mumya hastaneye götürülerek hakkında detaylı bilgi edinebilmek için ilk kez tomografiden geçirildi.

    Kızıl Adam olarak da biliniyor

    Günümüzde de orijinalliğini koruyan mumyanın bozulmama sebebinin ise gömüldüğü çölde bulunan kumların altında doğal bir şekilde mumyalanması olduğu ifade ediliyor. Müzede Mısır’dan getirilen tarihi eserlerin yer aldığı 64’üncü kısımda halka açık bir şekilde sergilenen “Gebelein Man” mumyası, Mısır’a ait kalıntılar bölümünün en ilgili çeken eserlerinden bir tanesi olarak bilinirken, saç renginin kızıl renge yakın olması nedeniyle mumyanın “Kızıl Adam” olarak da adlandırıldığı öğrenildi.

  • Sığınmacılar dev gemide barındırılacak

    Sığınmacılar dev gemide barındırılacak

    İngiltere İçişleri Bakanlığından daha önce yapılan açıklamada, iltica sistemi üzerindeki baskı ve sığınmacıların otellerde barındırılmasının vergi mükelleflerine maliyetini azaltmak amacıyla dev bir geminin kullanılacağı duyuruldu.

    En az 18 ay boyunca 500 sığınmacıyı barındıracak 222 odalı gemi, birkaç gün önce Dorset’in güney kıyısındaki Portland Limanı’na ulaştı. Gemi, bölge halkı ve insan hakları grupları tarafından protestolarla karşılandı.

    Hükümet, gemide barındırılacak kişilerin, yalnızca İngiltere’ye yasa dışı yollardan giren 18 ila 65 yaşındaki yetişkin erkeklerden oluşacağını açıkladı. İlk 50 kişilik grubun ilerleyen haftalarda gemiye yerleştirilmesi bekleniyor.

    İngiliz hükümetinden yapılan açıklamalara göre, halihazırda ülke genelindeki otellerde yaklaşık 51 bin sığınmacı bulunuyor ve bu durum vergi mükelleflerine günde yaklaşık 6 milyon sterline mal oluyor.

    Ülkede göçmen yanlısı sivil toplum kuruluşları ve insan hakları örgütleri, sığınmacıların gemilerde barındırılmasının “insanlık dışı” olduğunu savunuyor.

    Göçmen yanlısı 50’den fazla örgüt ve kampanya, hükümetin sığınma talebinde bulunan kişileri barındırmak üzere kiraladığı “Bibby Stockholm” gemisinin sahibi Bibby Marine şirketine açık mektup yazdı.

    Mektupta, şirketin transatlantik köle ticaretiyle kanıtlanmış tarihi bağlarına değinilerek, gemide uygulanacak gözaltı benzeri koşullara işaret edildi ve şirketin kamuoyuna açık yanıt vermesi istendi.

    Anadolu Ajansı ekibi, hem sığınmacıların barındırılacağı gemiye ilişkin çekim yapmak hem de yerel halkın görüşlerini almak üzere Portland Adası’nı ziyaret etti.

    Ada sakinlerinden bazıları güvenlikle ilgili endişelerini dile getirirken, bazıları da böyle bir yaklaşımın “sığınmacıları hapishanede tutmakla eş değer” olduğu yorumunda bulundu.

    Portland Adası sakinlerinden 72 yaşındaki Paula, hükümetin göçmen politikasını eleştirerek, “Savaştan kaçan insanlar buraya korku içinde geliyor ve biz de onları kilit altına alıyoruz. Bence bu yüzen hapishane.” değerlendirmesinde bulundu.

    Sığınmacılara yönelik bu yaklaşımı “insanlık dışı” bulduğunu söyleyen Paula, “Hükümetimin diğer insanlara davranış biçiminden utanıyorum. Şu anda bu konu hakkında konuşmaktan utanıyorum.” ifadelerini kullandı.

    Adanın genç sakinlerinden Sofia ise İngiliz hükümetinin sığınmacılarla ilgilenmesi fikrinin hoşuna gittiğini dile getirerek, “Ancak muhtemelen bunu bir gemiyle yapmaktan daha iyi bir şekilde yapabilirler çünkü sanki burada mahkumlar gibi görünüyor.” dedi.

    Portland Adası’nın güvenliği konusundaki endişelerini dile getiren 72 yaşındaki Peter da “İnsanlar bir yerde yaşamak zorunda. Tek sorun, buraya tekneyle bu kadar çok insanın gelmesi ve hepsinin erkek olması. Aileler nerede? Eşler ve çocuklar nerede?” diye konuştu.

    Bölge sakinlerinden Peter, Portland’ın bir ada olduğunu ve kendisinin bile burada kullandığı dile dikkat etmesi gerektiğini belirterek, “Hepsi bir arada aileler ve bunun gibi şeyler. Yani denizaşırı ülkelerden gelen biri için zor olur. Buradaki insanlar için de zor olur.” dedi.

    Ülke basınında yer alan haberlere göre, Portland sakinleri, geminin limana yerleştirilmesi sürecinde yerel topluma danışılmadığını belirtmiş ve geminin adada bulunmasına, sağlık hizmetleri gibi yerel hizmetler üzerindeki etkisinden endişe ederek karşı çıkmıştı.

    Geçen hafta yapılan bir toplantıda Dorset Meclis Üyesi Laura Beddow, Portland Limanı’nın geminin yerleştirilmesi için yanlış yer olduğunu belirtmişti. Konseyin “ciddi endişeleri” bulunduğunu dile getiren Beddow, ancak yasal süreç başlatmaları durumunda dahi bunun başarılı olma ihtimalinin düşük olduğunu söylemişti.

    İngiltere İçişleri Bakanlığından 5 Nisan’da yapılan açıklamada, iltica sistemi üzerindeki baskıyı ve Manş Denizi üzerinden yasa dışı göçmen geçişlerindeki önemli artışın vergi mükelleflerine maliyetini azaltmak amacıyla, dev bir geminin sığınmacıların barınması için kullanılacağı duyurulmuştu.

    Açıklamada, Portland Limanı’na yanaşacak ve en az 18 ay faaliyet gösterecek dev gemide, yaklaşık 500 bekar erkek sığınmacının barındırılacağı kaydedilmişti.

    Sığınmacıların talepleri işleme alınırken aynı zamanda gemide konaklayacakları ifade edilen açıklamada, gemide temel ve işlevsel barınma, yemek ve sağlık hizmetinin sağlanacağı bildirilmişti.

    Açıklamada, “Bibby Stockholm” adlı geminin, sığınmacıların otellere yerleştirilmesi durumunu azaltacağına değinilerek, aynı zamanda bu uygulamanın, daha düzenli, maliyeti daha az ve sürdürülebilir bir barınma sistemi sağlayacağına işaret edilmişti.

    Öte yandan, açıklamada, talepleri reddedilen ve temyiz haklarını kaybeden kişilerin İngiltere’den çıkarılacağı vurgulanmıştı.

    İngiltere Başbakanı Rishi Sunak da daha önce yaptığı açıklamada, düzensiz göçmenlerin otellerde konaklamasının vergi mükelleflerine maliyetinin günde yaklaşık 6 milyon sterlini bulduğunu ve bunun sürdürülemez olduğunu bildirmişti.

  • Milletvekilliğini bırakıyor

    Milletvekilliğini bırakıyor

    İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, ülkede yapılacak seçimlere yönelik açıklamalarda bulundu. Bakan Wallace İngiltere’de yapılacak bir sonraki seçimlerde parlamentoda yer almayacağını ve milletvekilliğini bırakacağını söyledi. Wallace ayrıca yeni kabine değişikliğinde bakanlık görevinden istifa edeceğini ve kabineden ayrılacağını belirtti.

    İktidardaki Muhafazakar Parti’nin üyelerinden biri olan 53 yaşındaki Wallace, 2005 yılından beri milletvekilliği görevini yürütüyor. Muhafazakar Parti’nin etkin siyasetçilerden biri olan Wallace, ülkede 4 yıldır savunma bakanı olarak çalışıyor.
    İngiltere’de genel seçimlerin ise önümüzdeki 18 ay içerisinde yapılması bekleniyor. Hindistan kökenli Rishi Sunak’ın başbakanlık yaptığı ülkede Eylül ayında yeni kabine değişikliğinin yapılması planlanıyor.

  • İngiltere’de bir okulda öğretmene bıçaklı saldırı

    İngiltere’de bir okulda öğretmene bıçaklı saldırı

    İngiltere’nin Gloucestershire bölgesindeki Tewkesbury Ortaokulu’nda yerel saatle 09.10 sıralarında bıçaklı saldırı meydana geldi. Polis tarafından yapılan açıklamada, bir öğrencinin bir öğretmeni bıçakladığına yönelik ihbar alınması üzerine ekiplerin okula sevk edildiği ifade edildi. Yaralı öğretmenin hastaneye kaldırıldığı kaydedilen açıklamada, saldırganın gözaltına alındığı bildirildi.
    Okul yönetimi tarafından yapılan açıklamada ise tüm öğrencilerin durumunun iyi olduğu ve soruşturma nedeniyle okulda eğitime ara verildiği kaydedildi.

  • İngiltere’de otomobil ilkokula çarptı

    İngiltere’de otomobil ilkokula çarptı

    İngiltere’nin başkenti Londra’nın güneybatısındaki Wimbledon kasabasında 4 ile 11 yaşları arasındaki kız çocuklarının eğitim gördüğü hazırlık ilkokuluna bir araç çarptı. Olayda 7’si çocuk 9 kişi yaralandı. Polis, yaralıların durumuyla ilgili daha fazla güncelleme beklediklerini söyledi. Aracın sürücüsünün olay yerinde gözaltına alındığını belirten polis, herhangi bir tutuklamanın olmadığını açıkladı.

    Çok sayıda kişiye olay yerinde sağlık ekipleri tarafından müdahale edilirken, bölgeye hava ambulansı sevk edildi. Polis, olayla ilgili soruşturma başlatılırken olayın terör saldırısı olmadığı açıklandı.

    Wimbledon Polisi Stephen Hammond ise olayda ölenlerin olduğunu belirtirken, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, “Düşüncelerim ve dualarım okuldaki herkesle” ifadelerini kullandı.

  • İngiltere’de hizmet vermeyi durduracak

    İngiltere’de hizmet vermeyi durduracak

    Apple, Çevrimiçi Güvenlik Yasa Tasarısındaki iMessage, WhatsApp ve Signal gibi uçtan uca şifreli mesajlaşma uygulamalarına Birleşik Krallık hükümetinin erişebileceği yasa tasarısına karşı çıktı.

    WhatsApp daha önceden herhangi bir hükümet için güvenlik prosedürlerini değiştirmeyeceğini söylerken, Signal ise uçtan uca şifrelemeyi ortadan kaldırmayı reddettiğini ve eğer yasa tasarısı geçerse İngiltere’de hizmet vermeyi durduracağını söyledi.

    Tüm bunların ardından Apple’da uçtan uca şifrelemenin aşılmasına karşı çıkarak,

    “Uçtan uca şifreleme, gazetecilerin, insan hakları aktivistlerinin ve diplomatların mahremiyetini koruyan kritik bir özelliktir. Ayrıca sıradan vatandaşların kendilerini gözetleme, kimlik hırsızlığı, dolandırıcılık ve veri ihlallerine karşı korumalarına yardımcı oluyor. Çevrimiçi Güvenlik Yasası bu koruma için ciddi bir tehdit oluşturuyor ve Birleşik Krallık vatandaşlarını daha büyük risk altına sokabilir.” ifadelerini kullandı.

    Apple, hükümeti herkesin yararına güçlü uçtan uca şifrelemeyi korumak için yasa tasarısını değiştirmeye çağırdığı belirtildi.

    İngiltere’de Hükümet ise, bu yetkilerin yalnızca “son çare olarak” kullanılacağını söyledi.

    Pek çok teknoloji uzmanı, bunu yapmanın tek yolunun, mesajları gönderilmeden önce telefonda veya bilgisayarda tarayan, istemci tarafı tarama adı verilen bir yazılım yüklemek olduğunu öne sürüyor.