Etiket: insan hakları eylem planı

  • CHP’li Sarıbal İnsan Hakları Eylem Planını yorumladı

    CHP’li Sarıbal İnsan Hakları Eylem Planını yorumladı

    TBMM’de düzenlediği basın toplantısında açıklanan İnsan Hakları Eylem Planını değerlendiren CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, “Yapılacağı söylenen her şey Anayasamızda, kanunlarımızda ve tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelerde var. Önce Anayasaya uyun. Plan açıklama ile bu iş olsaydı, sayısını unuttuğumuz “Ekonomi Reform Paketleri”ne rağmen ülke ekonomisi batmazdı” dedi.

    Sarıbal, İnsan Hakları Eylem Planının 11 madde 9 amaç 50 hedef ve 393 faaliyeti kapsadığını hatırlatarak, “Önemli olan plan açıklamak değil, uygulama. Ama açıklanan plana baktığımızda yeni bir hükümetin iş başına geldiğini sanıyorsunuz. İnsan Hakları Eylem Planı metnini açıklayan kişinin söylemlerine bakıyorsunuz açıklanan plana bakıyorsunuz “Acaba bizimle alay mı ediyor” diye sormadan edemiyorsunuz” diye konuştu.

    Twit attı diye binlerce insan dava edildi

    TBMM’de düzenlediği basın açıklamasında Orhan Sarıbal şunları söyledi:

    “Plan ile her tür ayrımcılığın kaldırılmasından tutun da işkencenin, kötü muamelenin önlenmesine, yargının hızlandırılmasından tutun da ifade özgürlüğü önündeki sınırların kaldırılmasına, masumiyet karinesine özen gösterilmesine kadar ne ararsanız var. “Hiç kimse, başkalarının kişilik haklarına saygı göstermek suretiyle yaptığı eleştirileri veya düşünce açıklamaları nedeniyle özgürlüğünden yoksun bırakılamaz” deniliyor örneğin. Ve bu metni açıklayan kişinin 19 yıldır yönettiği ülkede binlerce insan “twit attı” diye dava edildi, yargılandı, tutuklandı. Örneğin 2014 yılından 2019 yılı sonuna kadar olan dönemde, Cumhurbaşkanına hakaret suçundan 63 bin 41 kişiye dava açıldı. Aynı kişi bulduğu her mikrofonda, haklarında yargı kararı olmayan insanları, “terörist” diye yaftaladı. Gazeteciler, yazarlar, aydınlar, hak savunucuları ve avukatlar, düşüncelerinden dolayı hapisteler. Hapishanelerde kötü muamele, işkence olaylarının önü kesilmediği gibi, bu olayları dile getirenler İçişleri Bakanı dahil AKP’li bazı yetkililer tarafından adeta linç edildi.

    Ülkenin başkenti Ankara’da bile insanlar sokaktan kaçırılarak işkence gördü. Bugüne kadar bu konuda hiçbir adım atılmadı, atılmıyor.

    Fikirlerini beğenmediği için bir iş adamı Osman Kavala, hiçbir suçtan mahkumiyeti olmadığı halde, “AİHM’in serbest bırakılsın” kararına rağmen yıllardır tutuklu. Tıpkı HDP eski eş başkanı Sayın Selahattin Demirtaş gibi. O da AİHM kararına rağmen 4 yılı aşkın süredir cezaevinde. Çünkü, İnsan Hakları Eylem Planını açıklayan AKP Genel Başkanı Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymamaları için alt mahkemelere adeta talimat verdi.

    Herkesin gözü önünde katledilen barış savunucusu Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi cinayeti, üzerinden 5 yıl geçtiği halde davası aydınlatılmış değil. Berkin Elvan, Gezi Eylemleri sırasında polisin gaz fişeği ile kafasından vuruldu. Sorumlulardan hala hesap sorulmuş değil. 21 Nisan 2019 tarihinde Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na şehit cenazesinde linç girişiminde bulunuldu. Aradan iki yıl geçtikten sonra bir dava açılabildi. Tutuklu tek bir kişi yok. Benzer sayısız örnek var. Ama AKP Genel Başkanı planı açıklarken “geç gelen adalet adalet değil” diyerek “vatandaşlın taleplerini ve sıkıntılarını daha hızlı, daha etkin, daha şeffaf bir şekilde” çözeceklerini söylüyor.”

    Anayasaya rağmen ifade özgürlüğü çiğneniyor

    Anayasanın 26. maddesinin birinci fıkrası ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. Maddesinin düşünce ve ifade özgürlüğünü, Anayasanın 34. maddesinin birinci fıkrasının ise toplantı ve gösteri hakkını güvence altına aldığını vurgulayan Sarıbal, buna rağmen insan hakları alanında en fazla ihlalin yaşadığı ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini söyledi. Sarıbal, “Bu yılın başında açıklanan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 2020 raporuna göre, Türkiye, Rusya’dan sonra en fazla mahkûmiyet alan ülke oldu. Aynı rapora göre ifade ve düşünce özgürlüğünün en fazla ihlal edildiği Avrupa ülkesi ise Türkiye oldu. Türkiye 2019 yılında da bu konuda birinciydi. Daha yeni açıklanan ABD merkezli Özgürlük Evi’nin (Freedom House) 2020 yılı raporunda Türkiye yine ‘özgür olmayan ülkeler’ arasında yer aldı. 210 ülke ya da bölgenin değerlendirildiği sıralamada Türkiye 151’inci olabildi. Uganda Kenya, tarım yapmak için 10 milyon dönüm arazi kiraladığımız Nijer bile Türkiye’yi geçti. Türkiye, Mali’den sonra 10 yılda en çok gerileme yaşayan ikinci ülke oldu” dedi.

    “Bugün ülkemizde Anayasamızın hak olarak tanıdığı toplantı ve gösteri hakkı en sert şekilde polis şiddetiyle bastırılıyor. Mahkemeler gibi Valiler de Anayasayı dinlemiyor, iktidarın hoşuna gitmeyen hiçbir eyleme, gösteriye izin verilmiyor” diyen Sarıbal, “Özetle; Anayasa Mahkemesi’ne, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları başta olmak üzere hiçbir kanuna, kurala oymayanlar şimdi çıkmış İnsan Hakları Eylem Planı açıklıyorlar” eleştirisinde bulundu.

    Yem maliyetleri çiftçiyi zorluyor

    CHP’li Sarıbal, basın toplantısında, TBMM’ye yeni getirilen bir torba yasa ile küpe takmadan hayvanlarını kesime gönderenlere ilişkin yeni bir ceza düzenlemesi getirildiğini de aktardı. Çiftçilerin artan yem maliyetlerine katlanamadığı için henüz yavru olan hayvanlarını satmak zorunda kaldığını kaydeden Sarıbal, “Elbette kaçak hayvan kesimine ilişkin düzenlemelerin yapılması doğru bir yaklaşım. Ancak şu soru da önemli. Bu insanlar neden bu yola giriyor? Çünkü üreticiler 3-4 aylık yem maliyetlerini karşılamadıkları için hayvanlarını daha yavru iken satmaya çalışıyor. Bunun önüne geçilmesi için üreticinin maliyetlerinin düşürülmesi ve verilen desteklerin arttırılması gerekiyor. Kuzu, buzağı, dana desteklerinin arttırılması gerekiyor. Çiftçi maliyetlerinin düşürülmesi Aksi takdirde günü kurtarmaya dönük düzenlemelerle bu sorunun önüne geçilemez” dedi.

  • ‘İnsan Hakları Eylem Planı’nın ayrıntıları açıklandı

    ‘İnsan Hakları Eylem Planı’nın ayrıntıları açıklandı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde İnsan Hakları Eylem Planı Tanıtım Toplantısı’nda konuşuyor.

    İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasından satırbaşları:

    Yaklaşık 2 yıl önce Yargı Belgesi Strateji reformunu paylaşırken yeni reformların başlangıcı olduğunu söylemiştik. Ülkeyi yönetme sorumluluğu üstlendiğimiz günden beri attığımız adımların şahidi milletimizin kendisidir. Bugün açıklayacağımız İnsan Hakları Eylem Planı, değişim ve reform irademizin devam ettiğinin ve devam edeceğinin bir örneğidir. Her maddenin hayata geçmesi için gereken adımları kararlılıkla atacağız. Önümüzdeki hafta da Ekonomi Reform Programımızı açıklayacağız.

    Yakın tarihimiz bize yaşadığımız acı tecrübelerle mülkün temelinin adalet olduğunu, adaletin temelinde hakları ve onuruyla insanın olduğunu öğretmiştir. Medeniyet müktesebatımız bize adaletin yerini bulmasının bize çok hassas bir dengeye sahip olduğunu gösteriyor. Adaleti kuyumcu titizliğiyle yerine getireceğiz. Ne uluslararası belgelerin kayıtsız şartsız kopyalanmasından yanayız. Biz bugüne kadar tüm reformları falan kuruluş dayattığı için değil milletimiz bunlara layık olduğu için gerçekleştirdik. en büyük dayanağımız ve güven kaynağımız millletimizin o derin iradesidir. 15 Temmuz darbe girişimi gibi tarihin gördüğü en alçak saldırılarından birini dahi hukuk sınırlarına taşmadan bastırabilmiş bu millet daha nice zaferlere imza atacaktır.

    9 AMAÇ, 50 HEDEF, 393 FAALİYET

    Bu eylem planındaki her bir faaliyetin arkasında geniş tabanlı bir istişare süreci var. İlgili bakanlıklar, kurumlar, STK’lar ile milletimizin her kesimi ile bir araya geldiler. Bu sürecin sonunda 9 amaç, 50 hedef, 393 faaliyeti içeren bir belge olarak ortaya çıktı. 2 yıllık bir zaman diliminde uygulanmak üzere hazırlanmıştır. Zaman dilimine yönelik takvim de 2 hafta içinde kamuoyunun bilgisine sunulacaktır.

    Vizyonu özgür birey, güçlü toplum, daha demokratik bir Türkiye olarak belirlenen plan 11 temel ilke ile başlıyor.

    1. İnsan doğuştan sahip olduğu hakları ile yaşar. Devletin görevi de korumaktır.
    2. İnsan onuru bütün hakların özü olarak hukukun etkin koruması altındadır
    3. Dil, din, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce temelinde hiçbir ayrımcılık sözkonusu olmaksızın herkes hukuk önünde eşittir.
    4. Kamu hizmetinin herkese eşit, tarafsız biçimde sunulması
    5. Mevzuat tereddüt doğurmayacak şekilde açık kurallar içerir
    6. Sözleşme özgürlüğüne, kazanılmış hakların korunması prensibine aykırı olarak müdahale edilemez
    7. Devlet girişim ve çalışma hürriyetini korur ve geliştirir
    8. Adli ve idari işleyiş masumiyet karnesi lekelenmeme hakkı ve ceza sorumluluğunun şahsiliğini koruyan bir yaklaşımı merkezine alır
    9. Hiç kimse düşünce açıklamaları nedeniyle özgürlüğünden yoksun bırakılamaz
    10. Hukuk devleti her alanda tahkim edilir
    11. Haklarının ihlal edildiğini iddia eden herkes hak ve özgürlüklere saygının esasıdır

    AB ile vize serbestisi konusundaki çalışmalara hız veriyoruz.

    KDK ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun kararlarını, kişisel verilerin korunması suretiyle kamuoyunun erişimine açıyoruz.

    İnsan hakları tazminat komisyonu uzun yargılamadan kaynaklı tazminatları karşılayacak.

    Demokratik katılımı güçlendirmek için, siyasi partiler ve seçim mevzuatında değişiklik yapmak üzere kapsamlı bir çalışma başlatıyoruz.

    İNSAN HAKLARI İZLEME KOMİSYONU KURULUYOR

    Barolar, STK’ler ve üniversitelerden temsilcilerin katılımıyla bağımsız bir Ceza İnfaz Kurumları İnsan Hakları İzleme Komisyonu kuruyoruz.

    İnsan Hakları Tazminat Komisyonu, Anayasa Mahkemesine başvuruya gerek kalmaksızın, uzun yargılama zararlarını karşılayacak.

    BİREYSEL BAŞVURUNUN ETKİNLİĞİ ARTACAK

    Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru sisteminin etkinliğini artırmayı hedefliyoruz.

    Çocuklar, kadınlar, engelliler ve yaşlılar başta olmak üzere suç mağdurlarına yönelik psiko-sosyal destek ve bilgilendirme hizmetlerinin etkinliğini artırıyoruz.

    HAKİM VE SAVCILARA COĞRAFİ TEMİNAT

    Hakim ve savcılara coğrafi teminat sağlayarak, hem yargı teminatını güçlendiriyor, hem de kararların hızlanmasını temin ediyoruz.

    HSK’NIN DENETİM ALANI GENİŞLİYOR

    Gerekçelerin sağlam, tutarlı ve tartışmaları bitiren mahiyette olması için HSK’nin denetim alanını genişletiyor, istinaf dairelerine de bu sebepten dolayı bozma yetkisi veriyoruz.

    GEREKÇELİ KARAR 30 GÜNÜ GEÇMEYECEK

    İdari yargıda gerekçeli kararın 30 gün içinde yazılmasını zorunlu kılıyoruz.

    Elektronik tebligat uygulamasına, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızı da dahil ediyoruz.

    SGK KAYITLARI HAKİMLERE AÇILACAK

    İş davalarının daha hızlı sonuçlanmasını temin için, hakimlerin, SGK kayıtlarına bilişim sistemi üzerinden erişebilmesini sağlıyoruz.

    İddianamelerin mağdur ve müştekilere de tebliği uygulamasını başlatıyoruz. İdari davalarda dosyaya sonradan giren bilgi ve belgelerin taraflara tebliğini de zorunlu hale getiriyoruz.

    AYM’YE ELEKTRONİK BAŞVURU

    Avukatların, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruları elektronik ortamda yapabilmelerine imkan sağlıyoruz.

    AVUKATLARDAN AZ VERGİ ALINACAK

    Avukatlardan alınan vergi oranlarını düşürüyoruz.

    E-DURUŞMALAR YAYGINLAŞACAK

    Dava, icra ve noter harç ve masraflarını sadeleştiriyoruz. e-Duruşma uygulamasını tüm hukuk mahkemelerine yaygınlaştırıyoruz.

    İdareye yapılan başvurularda idarenin cevap verme süresini 60 günden 30 güne indiriyoruz.

    MAHKEME KARARLARI KAMUOYUNA AÇILIYOR

    İstinaf ve temyize başvurma süreleri, gerekçeli kararın tebliğiyle başlayacak. Tüm ilk derece ve istinaf mahkemesi kararlarını, kişisel verileri koruma ilkesine uygun şekilde, kamuoyunun erişimine açıyoruz.

    HAKİM VE SAVCI YARDIMCILIĞI GELİYOR

    Yargıdaki unvanlı görevler için kıdem şartı aranacak. Hakim ve savcı yardımcılığını sisteme kazandırıyoruz.

    YATIRIMLARCILAR İÇİN OMBUDSMAN

    İdare ile yatırımcılar arasındaki uyuşmazlıkları gidermek için, bağımsızlık ve tarafsızlık esasıyla çalışacak, hızlı karar alabilecek ‘Yatırım Ombudsmanlığı’ kuruyoruz.

    Hatalı rapor hazırlayan bilirkişi sistemden çıkarılacak.

    Mevzuatı ve uygulamayı, ifade özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının en geniş şekilde teminat altına alınması doğrultusunda gözden geçiriyoruz.

    İfade özgürlüğü alanını daha da genişletiyoruz. Toplantı ve gösteri yürüyüşünü teminat altına alıyoruz.

    Katalog suçlarda ‘somut delile dayanma şartı’ getirerek, tutuklamanın istisnai bir koruma tedbiri olduğuna ilişkin ilkeyi tahkim ediyoruz. Adli kontrol tedbirlerini de, tutuklamada olduğu gibi üst süreye bağlıyoruz.

    DİNİ BAYRAMLAR İÇİN İZİN

    Hangi dine mensup olursa olsun, kamu ve özel sektör çalışanları ile öğrencilerin, kendi dini bayramlarında izinli sayılmalarını sağlıyoruz.

    İfade ve basın özgürlüğüne ilişkin standartları yükseltmek için gazetecilerin mesleki faaliyetlerinin kolaylaştırılmasına yönelik tedbirler geliştiriyoruz.

    Gayrimüslim cemaat vakıfları yönetim kurullarının oluşturulması ve seçimine ilişkin Vakıflar Yönetmeliği’ni yeniden düzenliyoruz.

    GECE YARISI GÖZALTILARINA SON

    İfade vermek için mesai saati dışında gözaltına alma, otelde gecenin bir yarısı gözaltına alma gibi uygulamalara son veriyoruz.

    İfade alma işlemi 7 gün 24 saat yapılabilecek. İşkence ve kötü muameleye sıfır tolerans anlayışını yerleştirdik. İşkence iddialarıyla ilgili disiplin soruşturmalarında zaman aşımını kaldırıyoruz.

    Şikayete bağlı suçlarda açıklamalı davetiye tebliğine rağmen mazeretsiz olarak duruşmaya gelinmemesi halinde, davanın düşürülmesine ilişkin değişiklik yapıyoruz. Böylece yıllarca açık duran dosyaları, sürüncemede kalan yargılamaları ortadan kaldırıyoruz.

    Görevin gereklerine aykırı olarak hak ihlaline sebebiyet veren kamu görevlileri için rücu ve disiplin işlemlerinin etkinliğini artırıyoruz.

    Tek bir kadının dahi şiddet mağduru olmadığı güne kavuşana kadar kurumların, sivil toplum kuruluşlarının, medyanın ve toplumun tüm kesimlerinin iş birliğiyle bu mücadeleyi sürdüreceğiz.

    ESKİ EŞ CİNAYETİNE DE AĞIRLAŞTIRICI SEBEP

    Eşe karşı işlenen suçlarla ilgili öngörülen ağırlaştırıcı sebebi, boşanmış eşi de kapsayacak şekilde genişletiyoruz.

    Kadına karşı şiddet suçlarını etkin şekilde soruşturmak amacıyla kurulan özel soruşturma bürolarını ülke genelinde yaygınlaştırıyoruz.

    ISRARLI TAKİP AYRI SUÇ OLACAK

    Tek taraflı ısrarlı takip fiillerini ayrı bir suç olarak düzenliyoruz. Şiddet mağduru kadınlara avukat görevlendirilmesini sağlıyoruz.

    İletişimin tespiti ve dinlenmesi şeklindeki koruma tedbiriyle elde edilen kayıtların, beraat kararı halinde yok edilmesini sağlıyoruz.

    Kamulaştırmayla ilgili tüm mevzuatı yeniden ele alıyor, kamulaştırmasız el atmaya karşı valilikler nezdinde idari başvuru yolu getiriyoruz.

    KİŞİSEL VERİLERE AB AYARI

    Kişisel verilerin işlenmesinde özel hayatın korunmasını sağlamak için KVK Kanunu’nu AB standartlarıyla uyumlu hale getiriyoruz.

    Ceza infaz kurumlarında dijital dönüşümü tamamlıyoruz. Bu çerçevede, hükümlü ve tutukluların yakınlarıyla görüntülü görüşebilmeleri yanında, mektup alıp gönderme, dilekçe verme ve sağlık durumunu takip gibi işlemlerde de teknolojiden yararlanılacak.

    İCRA VE İFLASA MÜLKİYET GÜVENCESİ

    İcra ve İflas Kanunu ile ilgili yönetmeliği, mülkiyet hakkının en geniş şekilde korunmasını sağlayacak şekilde yeniden düzenliyoruz.

    İdari yargıda mülkiyet hakkını etkileyen hususların ivedi yargılama usulüyle hızlı biçimde çözümüne imkan sağlıyoruz.

    İdarenin, haklı olduğu belli olan vatandaşa ‘git davanı aç, kazan öyle gel’ şeklinde özetleyebileceğimiz tavrına son veriyoruz.

    Yerleşik yargı içtihatlarının idare tarafından düzenli olarak takip edilmesini sağlayarak, başvuruları kabul etme ve davadan vazgeçme gibi konularda kurumların yetkilerini artırıyoruz.

    Çocukların dijital riskler, siber zorbalık ve internet bağımlılığından korunmasına yönelik çalışmaları en üst seviyeye çıkarıyoruz.

    Tapu siciline idareler tarafından konulan kamusal kısıtlamaları da elektronik ortamda malik ve ilgililerin erişimine açıyoruz

    KİMSESİZ ÇOCUKLARA TÜZEL VESAYET

    Uluslararası koruma ve geçici koruma kapsamındaki kimsesiz çocukların bakım ve gözetiminin daha etkin sağlanabilmesi için tüzel kişi vesayet sistemini hayata geçiriyoruz.

    Çocuk mahkemelerini çocuk dostu olacak şekilde tasarlıyor, duruşmalara hakim, savcı ve avukatların cübbesiz katılımına imkan sağlıyoruz.

    Aile mahremiyeti ve çocuğun üstün yararının daha iyi korunabilmesi amacıyla aile ve çocuk mahkemelerinin müstakil bir kampüs içinde bulunacağı yeni bir adliye mimarisi modeli geliştiriyoruz.

    DENETİMLİ SERBESTLİKTE ÇOCUK BÜROSU

    Denetimli serbestlik müdürlüklerinde çocuk büroları kuruyoruz. Suça sürüklenen çocukların adli süreçlerinin her aşamasını, bu bürolar vasıtasıyla takip ediyoruz.

    Gençlerin toplumsal ve demokratik hayata katılımını artırmak için ortaöğretim müfredatına ‘gönüllülük çalışmaları’ koyuyor ve bunu üniversitelerde de yaygınlaştırıyoruz.

    Gençleri aile kurmaları yönünde teşvik için evlilik yardımının kapsamını genişletiyoruz. İş gücü piyasasına aktif katılımları için Genç İstihdamı Ulusal Strateji Belgesi hazırlayarak staj imkanlarını geliştiriyoruz.,

    İstanbul’da BM Gençlik Merkezi kurulmasına yönelik çalışmalara hız veriyoruz. Böylece BM 2030 Gençlik Stratejisi’nin etkin bir şekilde uygulanması hedefine katkıda bulunmak istiyoruz.

    EVLİLİK YARDIMI KAPSAMI GENİŞLETİLİYOR

    Evlilik yardımının kapsamı genişletiliyor.

    Engelli bireylerin üst kademe kamu yöneticiliği ile mesleklerine uygun görevlerde istihdamını zorlaştıran hükümleri tespit edip kaldırıyoruz.

    Sağlık raporlarında engellilik kriterlerine standart getiriyoruz.

    ENGELLİ VE YAŞLILARA KONUTTA CEZA

    Ağır hasta, yaşlı veya engelli hükümlülerin cezalarının konutlarında infazının imkanlarını artırıyoruz.

    Yaş veya sağlık sebebiyle ceza infaz kurumunda hayatını tek başına idame ettiremeyen hükümlüler için denetimli serbestlik uygulamasının alanını genişletiyoruz.

    Tabiatı ve çevreyi beraber paylaştığımız hayvanları ‘mal’ olarak değil ‘can’ olarak gören bir anlayışla mevzuat değişikliği yapıyoruz.

    Uyuşturucu kullanımından ilk kez denetimli serbestlik kararı alanların rehabilitasyon ve tedavilerinin ara kontrollerle izleneceği, 5 yıl süreli Bağımlılık Takip Modeli kuruyoruz.

    İnsan haklarına duyarlı çalışmalarıyla, emsallerine göre öne çıkan kamu görevlilerini ödüllendiriyoruz.

    Hakim, savcı ve avukat adaylarına Anayasa Mahkemesi’nde staj imkanı getiriyoruz.

    Hukuk fakültelerine girmek için gerekli başarı sıralamasını hukuk fakültelerinde öğrenim süresini 5 yıla çıkarıyoruz.

    İnsan hakları eylem planı dilek ve temenni belgesi değildir. Hayata geçmesi için devletin tüm kurumlarına iş düşüyor. Eylem planımızın nihai amacı yeni ve sivil bir anayasadır.