İran’ın Şiraz kentinde bulunan Şah Çerağ Türbesi’ne silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda, 2’si çocuk 15 kişi hayatını kaybederken, 40 kişi de yaralandı.
Yerel saatle 17.45’te araçla türbeye gelen 3 saldırganın türbede bulunanlara rastgele ateş açtığı belirtilerek, saldırganlardan 2’sinin güvenlik güçleri tarafından yakalandığı aktarıldı.
Olay yerinden kaçan diğer saldırgan için ise arama çalışması başlatıldığı ifade edildi. İran basını saldırganların, radikal teröristler olduğunu belirtti.
İran’ın başkenti Tahran’da 16 Eylül’de 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetmesiyle başlayan protestolar, Amini’nin vefatının 40’ıncı gününde memleketi Sakkız şehrinde devam ediyor. İran’ın yarı resmi Öğrenciler Haber Ajansı’nın (İSNA) haberine göre Amini’nin vefatının 40’ıncı gününde Sakkız’da anma töreni düzenlendi. Amini’nin ailesinin bir anma merasimi düzenlemeyeceklerini açıklamasına rağmen bölge halkı sabahın ilk saatlerinde Amini’nin mezarı başında toplanarak, rejim karşıtı sloganlar attı. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde halkın Amini’nin Sakkız kentinde bulunan mezarına doğru yürüdüğü ve mezarı başında toplandıkları görüldü. Kalabalık “kadın, yaşam, özgürlük” sloganları atarken, Kürdistan eyaletinin Senendeç ve Merivan şehirlerinde esnafın kepenk indirdiği belirtildi.
İran’da polis gözetiminde hayatını kaybeden Mahsa Amini’nin ölümünün 40’ıncı günü dolayısıyla ülke genelinde rejim karşıtı gruplar tarafından gösteri çağrıları da yapıldı. Göstericilerin bugün ülkede Amini’nin ölümünü protesto etmesi bekleniyor.
Tahran’da 13 Eylül’de ahlak polisi olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra fenalaşan ve hastaneye kaldırılan Mahsa Amini, 16 Eylül’de hayatını kaybetmişti. Amini’nin 17 Eylül’de memleketi Sakkız kentindeki cenaze merasimi sonrasında başlayan gösteriler ülke geneline yayılmıştı. Tahran Emniyet Müdürlüğü yaptığı açıklamada, Amini’nin karakolda hiçbir fiziki temas olmadan baygınlık geçirdiğini belirtmişti.
İran’ın Fars eyaletindeki Feraşbend şehrine bağlı Dejgah köyünde, temizlenirse hasta olacağına inanan ve 70 yıldır yıkanmayan “Hacı Amca” lakaplı 94 yaşındaki adam hayatını kaybetti. Bölge halkı tarafından durumuna saygı duyulan adamın banyo yapmanın ve temiz olmanın vücudunu hasta edeceğine inandığı için sudan uzak durduğu biliniyor.
Birkaç yıl önce köyün gençleri tarafından banyo yaptırılmak istenen yaşlı adam durumu fark ettiğinde kaçmış ancak uzun çabalar sonucu banyo yapmaya ikna edilmişti. Ancak yaşlı adam banyo yapmasının üzerinden birkaç ay geçmesinin ardından hastalanarak 94 yaşında hayatını kaybetti.
Hayatı boyunca evlenmeyen ve köylüler tarafından kendisine yapılan kapısız bir barakada kalan yaşlı adamın, banyo yapmamasının yanı sıra temiz yiyecekler yemekten de uzak durduğu ve hiçbir sağlık sorunu olmadan yaşamını sürdürdüğü iddia edildi.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Kanada basınıyla yaptığı röportajda gündeme dair konuları yanıtladı. Son dönemlerde Rusya’nın, İran’dan aldığı kamikaze tipi insansız hava araçlarıyla Ukrayna kentlerine saldırılar düzenlediğini söyleyen Zelenskiy, bu destekler nedeniyle İran yönetimine güvenmediğini söyleyerek, “Öncelikle kendimizi yalanlara karşı korumamız gerekir. Kişisel olarak İran liderliğine güvenmiyorum. Yani İran halkından bahsetmiyorum. İran liderliğinin kendisinden bahsediyorum” ifadelerini kullandı.
Röportajında Rusya ile müzakerelerin tekrar başlayıp başlamama ihtimaliyle ilgili soruya da yanıt veren Zelenskiy, “Referandum (Ukrayna’nın doğusundaki) ‘hikaye’ haline geldi. Müzakere etmek istiyorlarsa topraklarımızı geri verebilirler. Bizim topraklarımızdan çekilmeliler ve 1991’de uluslararası kabul görmüş sınırlara geri dönülmeli. Sonrasında hangi formatta kiminle müzakere etmek istediğimizi söyleyeceğiz. Bugün Rusya’nın temel hedefi, enerji sistemimizi vurmaları, amaçları insanları elektriksiz bırakmak. Onlar terörist. Şaka yapmıyorum ve onların nasıl göründüğünü anlatmak istiyorum. Korkak oldukları için savaş alanında hiçbir şey yapamıyorlar ve sivilleri vuruyorlar” şeklinde konuştu.
Zelenskiy aynı zamanda 2020 yılında Ukrayna’ya ait bir yolcu uçağının İran’da düşürüldüğünü, bu olaydan sonra İran rejiminin önce bunu reddettiğini sonra kabul ettiğini de hatırlattı.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları Konseyi’nin bazı İranlı yetkililere ve kurumlara karşı tek taraflı yaptırımlar uygulama kararını kınayarak, bunu uluslararası hukukun ihlali ve İran’ın iç işlerine müdahalenin açık bir örneği olarak değerlendirdi.
Kenani, AB Bakanlar Konseyi’nin yaptırım kararını, kötü niyetli yaklaşımın devam ettiği ve insan haklarının siyasi hedeflere ulaşmak için bir araç olarak kullanıldığının bir göstergesi olarak değerlendirerek, “Böylesi yanlış ve yapıcı olmayan bu kararın temelinde İran milletinin düşmanlarının siyasi hedefleri, asılsız bilgileri ve sahte iddialarının bulunması üzücü vericidir” ifadelerini kullandı.
İranlı kişi ve kurumlara karşı tüm iddiaları reddeden Kenani, “AB Bakanlar Konseyi’nin kararına yanıt olarak ilgili Avrupa kurum ve kişilerine karşılıklı yaptırımlar uygulanacak ve ilan edilecektir” şeklinde konuştu.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamasında Avrupa Birliği’nin (AB) yeni yaptırım kararına tepki göstererek, AB bugün yanlış hesaplama yaptı ve asılsız bilgilere dayanarak, yeniden İranlılara yönelik etkisiz yaptırım aracına başvurdu. Dünyanın hiçbir yerinde kamu mallarına zarar verilmesine ve kaos çıkarılmasına müsamaha gösterilmez. İran’da da aynı kural geçerlidir” ifadesini kullandı.
İran’ın başkenti Tahran’daki Evin Hapishanesinde cumartesi akşamı çıkan yangında can kaybı sayısı artıyor. İran Yargı Erki’ne bağlı haber ajansı tarafından yapılan açıklamada, yangında dumandan zehirlenen ve hastanede tedavi gören 4 mahkumun daha bu sabah hayatını kaybettiği belirtildi.
Açıklamada, yangında hayatını kaybeden 8 mahkumun hapishanenin adli suçlar koğuşundan oldukları ifade edilirken, 6 mahkumun daha hastanede tedavi gördüğü ve durumlarının iyi olduğu kaydedildi.
İran’ın başkenti Tahran’da Cumartesi günü Evin Hapishanesi’nde mahkumlar arasında yaşanan arbede ve hapishanenin giyim atölyesinde meydana gelen yangın nedeniyle 4 kişi hayatını kaybederken 61 kişi de yaralanmıştı.
Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. (BOTAŞ), İran-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattında 2-10 Ekim arasında gerçekleştirilen planlı bakım onarım çalışmalarının tamamlandığını bildirdi.
Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. Genel Müdürlüğü (BOTAŞ) tarafından yapılan açıklamada, İran-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattında 2-10 Ekim arasında gerçekleştirilen planlı bakım onarım çalışmalarının tamamlandığını belirtilerek, planlı bakım-onarım çalışmaları esnasında ulusal iletim şebekesinde arz-talep dengesi ile ilgili herhangi bir sorun yaşanmadığını, 10 Ekim itibarıyla doğal gaz akışının başladığı aktarıldı.
İran devlet televizyonu, İran Dini Lideri Ali Hamaney’in konuşmasının yayınlandığı esnada hacklendi. “Ali’nin Adaleti” adlı hacker grubu tarafından siber saldırı gerçekleşmesinin ardından birkaç saniye boyunca ekranda “Kadın, yaşam, özgürlük” sloganı atılırken, İran Dini Lideri Hamaney’in yüzünün hedef alındığı ve alevler içinde yanan fotoğrafı ve “Yalancı Çoban” yazılı olan görüntüler izletildi. Ekranda “Gençliğimizin kanı sizin elinizden damlıyor” yazılı sloganın altında Mahsa Amini ve protestolarda öldürülen üç genç kızın fotoğrafları görüldü.
“Ali’nin Adaleti” hacker grubu sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “İnsanlarımızın isteği üzerine, sözümüzü tuttuk ve İran’ı özgür kılmak için bir şey yaptık. Biz ‘Ali’nin Adaleti’ grubu, cesur yurttaşlarımızın yardımıyla TV kanalına saldırdık. Uyanın! Sokaklarda bize katılın, yozlaşmış sistem yıkılana kadar operasyonlarımıza devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.
Tahran’da 13 Eylül’de ahlak polisi olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alınan Mahsa Amini, gözaltı merkezinde baygınlık geçirdikten sonra 16 Eylül’de hastanede hayatını kaybetmişti. Amini’nin 17 Eylül’de memleketi Kürdistan eyaletine bağlı Sakkız kentindeki cenaze merasimi sonrasında başlayan gösteriler, ülke geneline yayılmıştı. Tahran Emniyet Müdürlüğü Mahsa Amini’nin ölümüne ilişkin yaptığı açıklamada, Amini’nin uygun olmayan başörtüsü nedeniyle gözaltına alındığını ve ardından karakolda hiçbir fiziki temas olmadan baygınlık geçirdiğini belirtmişti. İran devlet televizyonu, ülke genelindeki protestolarda aralarında polis memurları ve Devrim Muhafızlarına bağlı Besic milislerinin de bulunduğu en az 41 kişinin hayatını kaybettiğini duyurmuştu.
İran’da Mahsa Amini’nin (22) ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetmesine ilişkin İran Adli Tıp Kurumu bir açıklama yaptı. Açıklamada ölümün darp nedeniyle olmadığı, Amini’nin ani kalp ritim bozukluğu ve hipotansiyon nedeniyle oluşan beyin hipoksisi sonrası hayatını kaybettiği bildirildi. Amini’nin 8 yaşında geçirdiği beyin tümörü ameliyatı sonrasında gelişen hipotalamusda ve hipofiz bezinde gerçekleşen tiroid ve adrenalin bozukluğu hipoksi geçirme nedeni olarak gösterildi. Raporda, “Amini, söz konusu rahatsızlık nedeniyle hidrokortizon, levotiroksin ve desmopresin ilaçlarını kullanıyordu” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, “Amini, 13 Eylül tarihinde saat 19.56’da bulunduğu karakolda aniden bilinç kaybı yaşayarak yere düşüyor. Kendisi kronik hastalığı ve karşıya karşıya kaldığı durumla başa çıkamadığı için kalp ritminde bozukluk ve hipotansiyon ile bilinç kaybı yaşıyor” denildi.
Olay anında yeterli ilk müdahalenin yapılamaması nedeniyle oksijensiz kalan Amini’de ağır hipoksi görüldüğü belirtilerek, “Yapılan incelemelerde Amini’ye yönelik herhangi bir darp izi görülmedi” ifadelerine yer verildi.
İran’da 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetmesinin ardından ülke genelinde başlayan gösteriler 20. gününde de devam ediyor. İran resmi haber ajansı IRNA’nın haberine göre, Devrim Muhafızları Ordusu Genel Komutan Yardımcısı Ali Fedevi ülkede devam eden protestolarda gözaltına alınanların yaş ortalamasının 15 olduğunu söyledi.
Fedevi, Mahsa Amini için sokaklara çıkan gençlerin kandırıldıklarını söyleyerek, “Ülkemizde sokak eylemleri ve isyanlarda gözaltına alınanların yaş ortalaması 15. Bu gençler gerekli eğitim ve irşaddan geri kalmış, sosyal medyanın kurbanı olmuş ve bu şekilde düşmanın tuzağına düşmüşlerdir. Gözaltına alınan bazı gençler başlattıkları sokak isyanlarını bir tür bilgisayar oyununa benzetiyorlar. Özellikle sosyal medya ve internetin etkisine kapılarak düşmanın kurbanı oluyorlar” ifadelerini kullandı.
Tahran’da 13 Eylül’de ahlak polisi olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra hastaneye kaldırılan Mahsa Amini, 16 Eylül’de hayatını kaybetmişti. Amini’nin 17 Eylül’de memleketi Sakkız kentindeki cenaze merasimi sonrasında başlayan gösteriler ülke geneline yayılmıştı. Tahran Emniyet Müdürlüğü Mahsa Amini’nin ölümüne ilişkin yaptığı açıklamada, Amini’nin uygun olmayan başörtüsü nedeniyle gözaltına alındığını ve ardından karakolda hiçbir fiziki temas olmadan baygınlık geçirdiğini belirtmişti.
İran devlet televizyonu, ülke genelindeki protestolarda aralarında polis memurları ve Devrim Muhafızlarına bağlı Besic milislerinin üyelerinin de bulunduğu en az 41 kişinin hayatını kaybettiğini duyurmuştu.