Etiket: ırkçılık

  • Bakan Fidan’dan önemli açıklamalar

    Bakan Fidan’dan önemli açıklamalar

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD’nin New York kentinde 78. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu kapsamında “BM Medeniyetler İttifakı Dostlar Grubu Dışişleri Bakanları Toplantısı”nda da konuştu.

    Dünya genelinde Kur’an’a yönelik alçak saldırıların aslında tüm dinlere bir hakaret olduğunu ve bunun aynı zamanda ırkçılığın yeni bir formu olduğunu ifade eden Bakan Fidan,

    Türkiye tüm ülke ve uluslararası kuruluşlara İslamofobi ve ırkçılığa karşı etkin, caydırıcı adımlar atılması konusunda güçlü bir çağrı yapmaktadır. BM Genel Kurulu ve İnsan Hakları Konseyi’nin kutsal kitapların yakılmasını dini nefret ve uluslararası hukukun ihlali olarak tanımlayan son kararlarını memnuniyetle karşılamaktayız. Bu yılki G-20 liderler Zirvesi’nde alınan kınama kararı da önemli bir kazanımdı. Ancak daha fazlasını yapmamız gerekmektedir. Türkiye bu akımlara karşı mücadelede, uluslararası arenadaki girişimlere liderlik etmek suretiyle aktif rol oynamayı sürdürecektir” dedi.

  • Real Madrid’in farklı branşlarından Vinicius Jr.’a destek

    Real Madrid’in farklı branşlarından Vinicius Jr.’a destek

    İspanya La Liga’nın 35. haftasında Valencia’nın, Real Madrid’i konuk ettiği karşılaşmada ev sahip ekip taraftarlarının bir kısmı, Madrid ekibinin yıldız futbolcusu Vinicius Jr’a ırkçı tezahüratlarda bulunması sonrası Brezilyalı futbolcuya destek verilmeye devam ediliyor. FIFA dahil tüm futbol camiasının tepkisini çeken bu olay sonrası Real Madrid, farklı branşlarda oynanan maçlar öncesi ısınmaya Brezilyalı futbolcuya destek olunması amacıyla Vinicius Jr.’ın adı ve numarasının yazılı olan formayla çıkarak, destek verdi.


    Erkek Futbol Takımı Rayo Vallecano maçına, Kadın Futbol Takımı ise İspanya Kraliçe Kupası’nda oynanan Athletic Club mücadelesine ve Erkek Basketbol Takım ise İspanya Ligin’de Real Betis müsabakasına, Vinicius Jr. formasıyla çıkarak, yıldız futbolcunun yanında olduklarını gösterdi.

  • Almanya’da camideki çocuklara ırkçı tehdit

    Almanya’da camideki çocuklara ırkçı tehdit

    Almanya’nın kuzeyindeki Flensburg şehrinde hizmet veren Ditib Fatih Camisi’nde din dersi alan 8-12 yaş arasındaki çocuklar ırkçı tehditlere maruz kaldı. Din görevlisi Semra Zemheri tarafından eğitim gören çocuklar, teneffüste caminin avlusunda oynadıkları sırada, bahçeye gelen 30 yaşlarındaki Alman kadın tarafından “Sizler domuzsunuz, caminizi de sizi de yakacağım, öldüreceğim” sözleriyle tehdit edildi. Kadından korkan çocuklar, durumu hemen öğretmenleri Zemheri’ye bildirdi. Zemheri ise çocukları sınıfa alarak cami imamı Emrullah Çiftçi’ye konu hakkında bilgi verdi. Çocukların büyük korku ve panik yaşadığını belirten Zemheri, “Bazı çocuklar korkudan ağlayarak tuvalete bile gidemedi. Irkçı kadının uygunsuz davranışlar sergilediğini ben de pencereden bizzat gördüm. Beni gördüğü sırada geri çekilerek uzaktan izlemeye başladı. Bir öğrencimiz bu kadının, kendisini eve davet ettiğini fakat bu teklifi kabul etmediğini söyledi. Sonra da kadın bu çocuğumuza hakaret ederek elinde bıçak ile bağırmaya başlamış. Kadın, hakaret ve tehditler savurmuş” diyerek polise tutanak tutturdu.

    “Çocukların psikolojileri bozuldu”

    İmam Emrullah Çiftçi de durumu cami başkanı Erkan Özhizalan’a aktardı. Özhizalan olay yerine gelen polislerin öğrencilerin ifadesini aldığını söylerken, “Bu olay sonrası çocukların psikolojileri bozuldu ve camiye gelmeye korkmaya başladılar. Olayla ilgili velilerimiz de bilgilendirildi. Hamburg Din Hizmetleri Ataşesi Osman Dikeç ve Ditib Nord Eyalet Birliği Başkanı Mehmet Gök’e de durumu bildirdik” dedi.

    “Yargıya güveniyoruz”

    Hamburg şehri ve Schleswig-Holstein eyaletindeki 36 diyanet camisinin çatı kuruluşu olan Ditib Nord Eyalet Birliği Başkanı Mehmet Gök ise eyalet birliği olarak konuyla ilgilendiklerini belirterek, “Hamburg Başkonsolosu, Din Hizmetleri ataşemiz ve Alman makamları konuyla ilgileniyorlar. Bilhassa Ditib camilerine karşı sözlü ve fiziki saldırılar sürekli oluyor. Biz 60 yıldır burada yaşıyoruz ve Almanya’nın bir parçasıyız. Bu olaylar bizleri üzse de yolumuza devam edeceğiz. Tüm insanları sevip saymaya devam edeceğiz. Umarız ki en kısa zamanda bu olayı yapan faşist ve ırkçı kişi gerekli cezayı alacaktır. Alman makamlarıyla görüşüyoruz ve yargıya da güveniyoruz” açıklamasını yaptı.

  • AİHM’den Almanya’ya ırkçılık kararı

    AİHM’den Almanya’ya ırkçılık kararı

    Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) 4 yıl önce açılan davada karar çıktı. Çekya’dan Almanya’ya trenle seyahat eden Hint asıllı bir Alman ve küçük kızına, trenin Almanya’ya ulaşmasından kısa süre sonra vagona giren polisler tarafından kimlik sorulmuştu. Vagonda başka kimsenin aranmamasını ten rengine bağlı ırkçı bir yaklaşım olarak nitelendiren yolcu, bu durumu Alman mahkemelerine taşıdı. Sonuca varamayan yolcu bunun ardından AİHM’de dava açtı. Yaklaşık 4 yıl süren hukuk mücadelesinin ardından mahkemeden çıkan karar, yolcunun lehine oldu.

    İlgili kararın paylaşıldığı metinde, “Başvuru, polis tarafından bir trende başvuranın kimliğinin kontrol edilmesiyle ilgilidir. Başvuran, koyu ten rengi nedeniyle ve dolayısıyla ayrımcı bir şekilde kimlik kontrolünün yapıldığını ve yetkililerin, ırksal profil oluşturma iddialarını yeterince soruşturmadığını iddia etmiştir. Dava, sözleşmenin 8. ve 13. maddesi ile bağlantılı olarak 14. madde kapsamında bir sorun ortaya çıkarmaktadır. Bir trende kimlik kontrolü sırasında polis tarafından ırksal profil oluşturma iddialarının bağımsız ve etkili bir şekilde soruşturulmaması, kontrolün 8. madde kapsamına girmesi için gerekli şiddet eşiğine ulaşmış olması, ilgili kişileri damgalanmaktan korumak ve yabancı düşmanı tutumların yayılmasını önlemek için soruşturma görevi bulunması nedenleriyle davacı haklı bulunmuştur” ifadelerine yer verildi.

    Bununla birlikte, söz konusu eylemin ve dava girişiminin sonuç vermediği Alman makamları mahkeme tarafından suçlu bulundu. Öte yandan, mahkemeyi kazanan Hint asıllı Alman vatandaşının bu duruma karşın herhangi bir tazminat talebinde bulunmadığı da karar metninde yer aldı.

  • Almanya’da camiye ırkçı tehdit mektubu

    Almanya’da camiye ırkçı tehdit mektubu

    Almanya’nın Aşağı Saksonya eyaletindeki Barnstorf bölgesinde Türkler hedef alındı. İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı’na (İGMG) bağlı olarak faaliyet gösteren Mevlana Camisi’ne tehdit içerikli bir mektup gönderildi. Türklerin ölümle tehdit edildiği mektupta gamalı haç sembolü çizilerek, ırkçı terör örgütü NSU 2.0 imzası atıldı.

    “Saldırılarla bizi korkutmaya çalışıyorlar”

    Camilerinin daha önce de ırkçı saldırılara maruz kaldığını fakat yetkililerin bunları dikkate almadığını belirten Aşağı Saksonya Schura Başkanı Recep Bilgen, “4 ay içinde ikinci kez saldırıya uğradık. Saldırılarla bizi korkutmaya çalışıyorlar. Buna müsade etmeyeceğiz. Daha önce çok sayıda tehdit mektubu aldık. Fiziki saldırıda camimizin camları kırılarak maddi hasar meydana gelmişti. Polis ve politikacıların bu saldırılar karşısında daha net bir tavır ortaya koymasını bekliyoruz. Özellikle güvenlik yetkililerinin camilere yönelik saldırıları ciddiye almalarını ve bunlara karşı hassas tepki vermelerini istiyoruz” dedi. Geçen yıl Almanya’da, Müslümanlara ve camilere yönelik 662 saldırı düzenlenmişti. Ağırlıklı olarak nazi yanlıları ve terör örgütü PKK tarafından yapılan saldırılarda 17 kişi yaralanmış, yüzbinlerce euroluk maddi hasar meydana gelmişti.

  • Ten renginden dolayı ev vermeyen emlakçıya ceza

    Ten renginden dolayı ev vermeyen emlakçıya ceza

    Kamerun vatandaşı C.E. Türk vatandaşı olan eşi N.E. ve iki çocuğuyla birlikte beğendiği evi kiralamak için gittiği emlak müşavirliğinde ırkçı saldırıya maruz kaldı.

    5 DAKİKA SONRA FARKLI KARAR

    Kamerun vatandaşı şahıs iddiaya göre eşi ve kızlarıyla ev kiralamak için randevu alıp B.Ş.’e ait emlak müşavirliğine gitti. İçeriye önce giren N.E.’e ”Elimizde uygun daire var gösterebiliriz” cevabıyla verildi. Yaklaşık 5 dakika sonra içeriye Kamerun asıllı C.E. de girdi. Bu kez aynı emlak müşaviri, “‘Üzgünüz ama siyahileri sitemize kabul etmiyoruz” şeklinde karşılık verdi.

    “SİYAHİLER KAPIDAN DAHİ GİREMEZ”

    Hayatının şokunu yaşayan C.E., eşine dönerek konuşmaları doğru anlayıp anlamadığını sordu. Bunun üzerine N.E., “Aslında evi bana kiraya verebileceklerini fakat sen siyahi olduğun için bize ev veremeyeceklerini söylüyorlar. Siyahiler sitemize kapıdan dahi giremez, yönetimin böyle bir talimatı var üzgünüz” dendiğini hatırlattı.

    EMSAL KARAR

    Bunun üzerine TİHEK’e müracaat eden C.E., renk temelinde ayrımcılık yasağının ihlal edildiğini iddia etti. Kurumun savunmalarına başvurduğu emlak müşavirliği çalışanları ve sahibi iddiaları reddetti. Başvuruyu görüşme kararı alan TİHEK, emsal nitelikte bir karara imza attı.

    Emlakçının 5 bin TL ceza verildiğinin belirtildiği kararda şu ifadelere yer verildi:

    “Çoğulcu ve farklı kültürleri bünyesinde barındıran demokratik hukuk devletinde, bir kişinin ırkı, rengi veya etnik kökeni nedeniyle ayrımcılığa maruz kalmaması insan hakları açısından son derece mühimdir. Zira tarih boyunca kişilerin, ırkı, rengi ve etnik kökeni nedeniyle en temel insan hakları ihlal edilmiştir. Günümüzde insan hakları hukuku çerçevesinde ırk, renk, etnik köken temelinde ayrımcılık yasağına hemen hemen tüm uluslararası ve ulusal mevzuatta yer verildiği ve tehlikeli sonuçları dikkate alınarak ırk ayrımcılığına özel bir önem verildiği görülmektedir.Yukarıda anlatılan tüm hususlar birlikte ele alındığında Kurumumuza yapılan başvuruda, başvuranın ten renginden dolayı kamuya açık sunulan bir hizmetten yararlanamadığı ve 6701 sayılı Kanun çerçevesindeki hizmetten objektif gerekçe olmaksızın mahrum bırakıldığı anlaşıldığından, Muhatap emlak ofisinin başvuranın ‘rengi’ nedeniyle hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden karşılaştırılabilir durumdakilere kıyasla eşit bir şekilde yararlanmasını engelleyerek ayrımcılık yasağına aykırı bir muamelede bulunduğu kanaatine ulaşılmıştır.Başvuruda ayrımcılık yasağı ihlali yapıldığına, emlak ofisi sahibine 5 bin TL idari para cezası kesilmesine oy birliği ile hükmedilmiştir.”

  • Maymun çiçeği virüsü yeniden adlandırılacak

    Maymun çiçeği virüsü yeniden adlandırılacak

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dünya genelinde yayılmakta olan maymun çiçeği virüsünü ırkçılık ve ayrımcılığa sebep olmasına yönelik endişeler nedeniyle resmi olarak yeniden adlandıracağını açıkladı. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus yaptığı açıklamada, DSÖ’nün maymun çiçeği virüsünün adını değiştirmek için dünyanın dört bir yanından ortaklar ve uzmanlarla birlikte çalıştığını duyurarak, örgütün yeni isimlerle ilgili açıklamaları en kısa sürede yapacağını ifade etti.

    “Ayrımcı ve damgalayıcı”

    DSÖ, isim değişikliğiyle ilgili kararını, geçen hafta 30’dan fazla uluslararası bilim adamının, maymun çiçeği isminin “ayrımcı ve damgalayıcı” olduğunu ve bunun acilen yeniden adlandırılması gerektiğini söylemesinden sonra açıkladı. Bilim adamları arasından bir sözcü, hastalık adlarının coğrafi bölgelerden ve hayvan adlarından kaçınması gerektiğini belirtmiş, “Bu virüsün Afrikalı olduğuna sürekli atıfta bulunulması ve adlandırılması sadece yanlış değil, aynı zamanda ayrımcı ve damgalayıcıdır” ifadelerini kullanmıştı.

    Vaka sayısı artıyor

    DSÖ’nün son açıklamasına göre hastalığın endemik olmadığı ve çoğu Avrupa’nın batısında yer alan ülkelerde olmak üzere dünya genelinde yaklaşık bin 300 maymun çiçeği vakası tespit edildi.

    AB, 110 bin doz maymun çiçeği aşısı alıyor

    Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun sağlıktan sorumlu üyesi Stella Kyriakides, AB ülkelerinin sağlık bakanlarıyla gerçekleştirileceği toplantı öncesi yaptığı açıklamada, maymun çiçeği virüsüne karşı 110 bin doz aşı temini için Danimarka merkezli biyoteknoloji şirketi Bavarian Nordic ile bugün anlaşmaya imzalanacağını ifade etti. AB Komisyonuna göre, 19 üye ülke ve AB üyesi olmayan Norveç ve İzlanda’da dahil yaklaşık 900 maymun çiçeği vakası bildirildi.

    Virüsün asıl kaynağı bilinmiyor

    Uzmanlara göre, yakın temas yoluyla yayıldığı aktarılan virüsün belirtileri arasında, deri döküntüleri, ateş ve baş ağrısı gibi semptomlar yer alıyor. Uzmanlar ayrıca, yıllardır Batı ve Orta Afrika’da endemik bir virüs türü olarak bilinen maymun çiçeği virüsünün çeşitli memelilerde görülebildiği ancak virüsün asıl kaynağının bilinmediği belirtilmişti.

  • Almanya’dan, ırkçılıkla mücadele için 1 milyar avrodan fazla kaynak

    Almanya’dan, ırkçılıkla mücadele için 1 milyar avrodan fazla kaynak

    Alman hükümeti, aşırı sağ ve ırkçılıkla mücadele için 2021-2024 yıllarında 1 milyar avrodan fazla kaynak ayıracak.

    Alman Hükümet Sözcü Yardımcısı Martina Fietz, Berlin’de düzenlenen basın toplantısında, bakanlar kurulunun ardından bugün Başbakan Angela Merkel başkanlığında hükümetin aşırı sağ ve ırkçılıkla mücadele komisyonunun toplandığını belirtti.

    Fietz, martta oluşturulan ve bugün 3. toplantısını gerçekleştiren komisyonda aşırı sağ, ırkçılık ve Yahudi düşmanlığıyla mücadele edilmesi amacıyla yaklaşık 90 somut tedbirin yer aldığı bir listenin oluşturduğunu ifade etti.

    Hükümetin 2021-2024 yıllarında ırkçılık ve aşırı sağla mücadele için 1 milyar avrodan fazla kaynak ayıracağını vurgulayan Fietz, gelecek yılın bütçesinde ırkçılıkla mücadele için ek olarak 150 milyon avro ayrılmasının öngörüldüğünü de kaydetti.

    Fietz, hükümetin aşırı sağ, ırkçılık ve antisemitizm ile mücadeleyi ve özgürlükçü demokratik temel düzenin korunmasını önemli toplumsal görev olarak gördüğünü ifade etti.

    Fietz söz konusu listenin gelecek hafta kabul edilmesi için bakanlar kuruluna iletileceği bilgisini paylaştı.

    İçişleri Bakanı Steve Alter de listede 89 somut tedbirin yer aldığını, aşırı sağ ve ırkçılıkla mücadelede başlatılan yolun kararlılıkla sürdürüleceğini belirtti.

    Aşırı sağ ve ırkçılıkla mücadelede alınacak tedbirler

    Bu bağlamda, aşırı sağ ve ırkçılıkla mücadeleye ilişkin sivil toplumun ve devlet kurumlarının önleyici faaliyetleri desteklenecek ve bu yönde yeni programlar başlatılacak.

    Bu faaliyetlerin ve programların etkili olup olmadığını takip etmek için bir “Federal Kaliteyi Koruma Enstitüsü” oluşturulacak.

    Irkçılık ile Yahudi ve Müslüman düşmanlığıyla ilgili yürütülen araştırmalar desteklenecek.

    Devlet kurumlarında daha fazla göçmen kökenlinin işe alınması için kampanyalar düzenlenecek, işe alım süreçleri incelenecek.

    Kamu çalışanları ırkçılık ve Yahudi düşmanlığı konularında duyarlı hale getirilmesi için eğitilecek.

  • Erdoğan’dan, Wilders hakkında suç duyurusu

    Erdoğan’dan, Wilders hakkında suç duyurusu

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda aşırı sağcı Özgürlük Partisi Başkanı Geert Wilders hakkında, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan suç duyurusunda bulundu.

    Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusunda, Wilders’in Erdoğan’ı hedef alan sözleriyle hakaret suçunu işlediği belirtildi.

    Dilekçede, söz konusu suçun cumhurbaşkanına yönelik olması nedeniyle ilgili yasa gereği Türk kanunlarının geçerli olacağı hükmü hatırlatıldı.

    Anayasa’nın 104. Maddesi’ne göre, cumhurbaşkanının, devletin başı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk milletinin birliğini temsil ettiği hatırlatılan suç duyurusu dilekçesinde, cumhurbaşkanının bu istisnai konumunun, onun kişiliğinin görev ve sıfatıyla kaynaşmış olarak algılanmasını beraberinde getirdiği ifade edildi. Bu nedenle makama yönelmeyip kişiliğine karşı işlenmiş de olsa cumhurbaşkanına hakaret suçunun kişilere karşı suçlar içinde görünmemesi gerektiği vurgulandı.

    Kanun koyucunun bu kapsamda, cumhurbaşkanına hakaretin devlete karşı işlenmiş suçlar arasında düzenlemesini uygun gördüğü aktarılan dilekçede, “Bir başka anlatımla suç doğrudan doğruya cumhurbaşkanı olan kişiye işlenmekteyse de suçla korunan ve bu nedenle ihlal edilen değer devletin siyasal iktidar yapısıdır.” değerlendirmesi yapıldı.

    Söz konusu suça ilişkin yüksek mahkemenin içtihatlarına değinilen dilekçede, şüpheli Wilders’in sosyal medya paylaşımlarının düşünce ve ifade hürriyeti çerçevesinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığının altı çizildi.

    Bu durumun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesince (AİHS) de teyit edildiği vurgulanan dilekçede, “İfade özgürlüğü, sınırsız bir hak niteliği taşımamakta olup, sözleşmenin 10. Maddesi’nin 2’nci fıkrasında belirtilen amaçlarla sınırlandırılabilecektir. Bu durum, ifade özgürlüğünün mutlak bir hak niteliğini taşımadığını ve sayılan durumların varlığı halinde hakka müdahale imkanı verdiğini göstermektedir. Demokratik toplumdaki önemine rağmen ifade özgürlüğü mutlak nitelikte olmayıp bazı sınırlandırmalara tabiidir.” ifadelerine yer verildi.

    Başkalarının şöhret ve haklarının korunması, özel hayata saygı hakkının da ifade özgürlüğünü sınırlandırılmasında meşru amaçlardan biri olarak hem AİHS hem de Anayasa tarafından kabul edildiği aktarıldı.

    Dilekçede, şu ifadeler kullanıldı:

    “Şüpheli Wilders, seçilmiş ilk Cumhurbaşkanımızı hedef alarak yazdığı yazıyla Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı onur, şeref ve saygınlığını rencide edici ifadeler kullanmış, kişiliği, saygınlığı ve itibarını hedef alarak atılı suçu alenen işlemiştir. Sosyal medya sitesi aracılığıyla bir çok kişiye ulaştığı açık olduğundan aleniyet unsuru gerçekleşmiş olup suçun nitelikli hali ortaya çıkmıştır. Bu çerçevede şüpheli hakkında atılı suçtan soruşturma yapılarak hakkında kamu davası açılmasını talep ederiz.”

  • Musa Orhan ve ırkçı saldırıları öven kadına tepki yağdı

    Musa Orhan ve ırkçı saldırıları öven kadına tepki yağdı

    Batman’da uzman çavuş Musa Orhan’ın cinsel saldırısı sonrası intihar eden İpek Er’i, Sakarya ve Afyon’daki ırkçı saldırıları kast ederek video çeken bir kadın sosyal medyayı ayağa kaldırdı. Videonun sosyal medya yayılması sonrası Twitter’da #IrkçıKadınTutuklansın etiketiyle paylaşımlar yapıldı.

    Batman’da Musa Orhan tarafından tecavüze uğradıktan sonra intihar ederek yaşamına son veren İpek Er, Sakarya’da mevsimlik işçilere yapılan saldırı ve Afyon’daki ırkçı başka bir saldırı sonucu 1 kişinin yaşamını yitirdiği ve 2 kişinin de yaralandığı olayları öven bir kadın sosyal medyayı ayağa kaldırdı.

    Müzik eşliğinde dans ederek sarf ettiği, “Çavuşumuz koydu, Sakarya koydu, Afyon koydu” şeklindeki ırkçı ve cinsiyetçi söylemlere birçok sosyal medya kullanıcısı tepki gösterdi. Videonun sosyal medya yayılması sonrası kadın hakkında Twitter’da #IrkçıKadınTutuklansın etiketi açıldı.

    https://twitter.com/avumuryildirim/status/1305723352028508160

    Avukat Bişar Abdi Alınak sosyal medya hesabından videoya, “Kendimizi bu ırkçı yaratıklardan koruyamıyoruz.Kürtlere zulüm ile motive olan bir güruh büyütülüyor. Halkı iç savaş provakasyonundan koruyarak güçlü,caydırıcı toplumsal ve siyasal tepkiyi örgütlememiz şart artık. Biz bu aşağılanmayı hak etmiyoruz” tepkisini gösterdi.

    https://twitter.com/avBisarAlinak/status/1305620585611964426

    Gazeteci Hayri Tunç ise, “Yaratılan prototip bu işte… Hiçbir kalifiye özelliği olmayan, sorgusuz, sualsiz biat eden, en büyük motivasyon kaynağı Kürt düşmanlığı olan bir canlı türü yarattılar… Ondan dolayıdır ki, fasistten hiçbir zaman, hiç bir koşulda dost olmaz!” yorumunu yaptı.