Etiket: iş dünyası

  • “Devlet destek veriyor, şimdi sıra iş dünyasında”

    “Devlet destek veriyor, şimdi sıra iş dünyasında”

    Kahramanmaraş depremlerinin hemen ardından, depremden zarar göre illerin kalkınmada öncelikli 6. Bölge çerçevesine alınması çağrısı yapan Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Genel Başkanı Nilüfer Çevikel, Deprem illerinin 6. Bölge teşvik unsurlarından yararlanmasını öngören Cumhurbaşkanı Kararı’nın Resmi Gazete’de yayınlanması üzerine “Şimdi sıra bizde” diyerek bu kez iş dünyasını yatırım seferberliğine çağırdı.

    Destek kararı yatırımı artıracak

    Bölgedeki yaraların hala sarılmaya devam ettiğini, ekonomik canlanmanın sağlanabilmesi için ise bölge dışından da yatırımın şart olduğunu vurgulayan Çevikel, “Öncelikle depremin hemen ardından TÜGİAD olarak yaptığımız çağrının hükümetimizce karşılık bulması bizleri mutlu etti. Bu kararın alınmasında payı olan bakanlarımıza ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ederiz. Söz konusu karar bölgede yatırımı özendirecek ve oldukça kolaylaştıracak. Ancak deprem sebebiyle birçok alanda kayıp yaşayan sanayicilerin kısa sürede kendilerini toparlayıp yatırım yapmaları zor. Bu sebeple bizlerin de elini taşının altına koyup bölgeye yatırım yapmamız şart” diye konuştu.

    TÜGİAD bu kez yatırım için bölgeye gidecek

    Deprem sonrasında birkaç kez zarar gören illere giderek incelemelerde bulunduklarını ve ihtiyaçlara göre yardımlar yaptıklarını belirten TÜGİAD Genel Başkanı Nilüfer Çevikel, destek kararının ardından özellikle hızlıca hayata geçirilebilecek enerji, teknoloji ve topraksız dikey tarım gibi sektörler ile yüzde 100 yerli ve milli ürün üreterek ihraç edebilmek hedefiyle üyelerimizden oluşan bir heyetle yeniden bölgeye gideceklerin söyledi.

  • “Afet ve Kadın” paneli

    “Afet ve Kadın” paneli

    Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ‘Afet ve Kadın’ başlıklı panel düzenlendi. Bursa AB Bilgi Merkezi’nin organizasyonuyla Bursa’daki iş dünyası ve STK’ların kadın temsilcileri de panele çevrim içi olarak katıldı. Moderatörlüğünü Gazeteci Afşin Yurdakul’un yaptığı paneli, BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Abidin Şakir Özen, Meclis Divan Katibi Gülçin Güleç, TOBB Bursa KGK Başkanı Sevgi Saygın, Hizmet Ticaret Konseyi Başkanı Turgay Güler de takip etti. Akademisyenler, kadın örgütleri, ulusal ve uluslararası kuruluşların temsilcilerini buluşturan panelde, afet bölgesinde çeşitli sorunlarla mücadele eden kadınların yaşadıkları değerlendirildi.


    “AB, ilk günden itibaren yardım sağlıyor”

    Panelin açılışında konuşan Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, “Avrupa Birliği ve üye ülkeler, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ilk gününden itibaren Türkiye’ye yardım sağlıyor. Avrupa Birliği şimdiye kadar en büyük arama kurtarma operasyonunu da mümkün olduğunca fazla hayatı kurtarmak için gerçekleştirdi” dedi.


    Ankara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü, Kent, Çevre ve Yerel Yönetimler Politikaları Kürsüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin Algan da afet bölgesinde kadın olmanın önemine vurgu yaparak, “Afet bölgesinde hamile kadınlar var. Onlar için farklı bir mücadele söz konusu. Zor şartlar altında yaşayan kadınların sorunlarının çözümü için afet yönetiminde kadınların mutlaka yer alması gereklidir” diye konuştu.
    Sosyal Hizmet Uzmanı Kadın Koalisyonu Üyesi Gül Erdost, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Ofisi Toplumsal Cinsiyet ve Sosyal Diyalog Sorumlusu Dr. Ayşe Emel Akalın, Afet Yönetim Uzmanı Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği Kurucu Üyesi ve Yönetim Kurulu Başkanı Özden Işık da panelde görüşlerini paylaştı.


    “Yardım araçlarımızda bir psikolog ve kadın temsilci de bulunacak”

    Panel sonrası BTSO ev sahipliğinde katılımcılar, deprem bölgesindeki kadınların ihtiyaçlarına yönelik yürütülen yardım çalışmalarını görüştü. BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Abidin Şakir Özen, yaklaşık 14 milyonluk nüfusun hayatını doğrudan etkileyen bu büyük felaketin yaralarını sarmak için herkese büyük görevler düştüğünü ifade etti. Deprem anından itibaren seferberlik anlayışını harekete geçirerek kriz masası oluşturduklarını belirten Özen, “BTSO olarak 52 bini aşkın üyemizden aldığımız güçle afetten etkilenen vatandaşlarımızın desteğine koştuk. Bölgenin acil ihtiyaç duyduğu yardım malzemelerinin yer aldığı yaklaşık 600 tırı afet bölgelerine gönderdik. Erzak ve hijyen paketleri konusunda da yardım kampanyası başlattık. Depremzedelerimizin temel ihtiyaçlarından biri olan barınma konusunda da yaşam merkezimizi de hızla hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Bursa AB Bilgi Merkezi’ne 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde düzenledikleri bu anlamlı etkinlik için de teşekkür ediyoruz” dedi.


    “Bursa 20 bin depremzedeyi misafir ediyor”

    BTSO Meclis Divan Katibi Gülçin Güleç, birliğin ve dayanışmanın önemini bu günlerde bir kez daha hatırladıklarını söyledi. Bursa’da 20 bine yakın depremzedenin bulunduğunu ifade eden Güleç, “Bin 200’e yakını otellerde, 2 bini de kamu kuruluşlarının misafirhanelerinde konaklıyor. Otellerde ve misafirhanelerde konaklayamayacak durumda olan depremzedelerimiz var. BTSO olarak Bursa’daki evlerde konaklayan depremzedelerimizin gerekli bilgilerini aldık. İhtiyaç duydukları erzak, hijyen ve çocuk paketi yardımlarımızı düzenli olarak yapacağız. Kadın temsilcilerimizle birlikte yardım araçlarında biz de bulunacağız. Vatandaşlarımızla birebir iletişim halinde olmak manevi olarak çok büyük bir değer katacaktır. Ayrıca 62 kadın psikolog arkadaşımız da depremzedelerimizle birlikte olacak. Her aracımızda bu arkadaşlarımız da olacak. BTSO çatısı altında gerçekleşen bu çalışmalarda Bursa iş dünyasının kıymetli kadın temsilcilerimizin de yanımızda olmasının çok değerli olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.


    “Elini taşın altına koyan güçlü kadınlar bizlerle birlikte”

    BTSO Meclis Üyesi ve TOBB Bursa Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Sevgi Saygın, yaşanan büyük afetin herkesi derinden sarstığını söyledi. Saygın, “Burada elini taşın altına koyan güçlü kadınlar bizlerle birlikte. Bu birlikteliğimizin süreceğinden de eminim. Biz kadınlara en büyük desteği bu birlik ve beraberlik ile sağlayacağız. Bursa iş dünyasının kadın temsilcilerimize bugüne kadar verdikleri emeklerden dolayı teşekkür ediyorum. Bundan sonraki süreçte de desteklerini sürdüreceklerinden hiç şüphem yok” ifadelerini kullandı.

    BTSO Hizmet Ticaret Konsey Başkanı Turgay Güler ise Bursa’daki depremzedeler için hijyen paketi yardım kampanyası başlattıklarını söyledi. Güler, Afet ve Kadın panelinin de toplumsal farkındalığın artırılması açısından önemli olduğunu belirterek, organizasyon için Bursa AB Bilgi Merkezi’ne teşekkür etti.

  • Nilüfer Çevikel’den iş dünyasına çağrı

    Nilüfer Çevikel’den iş dünyasına çağrı

    Türkiye’nin 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinde çok büyük bir dayanışma örneği gösterdiğini belirten Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Genel Başkanı Nilüfer Çevikel, bölgedeki sorunlar tamamen bitene kadar desteğe devam edilmesi gerektiğini söyledi. Kendisi gibi EYT Yasası ile emekliliğe hak kazanan işverenlere de bir çağrı yapan Nilüfer Çevikel, “Her zaman olduğu gibi depremde de kadınlarımız birçok zorlukla karşı karşıyalar. Bu hedefle; ben bir yıllık emekli maaşımı depremzede kadınların acılarını hafifletmek, mümkünse onlara iş imkanları sağlayabilmek için AFAD’a bağışlıyorum. Biliyorum ki benim gibi iş dünyasından birçok isim bu yasa ile emekli oldular. Onları da bu gayeyle bağış yapmaya davet ediyorum” diye konuştu.

    “Kadınlar ekonomik, sosyal ve siyasal yaşamda daha fazla rol almalı”

    TÜGİAD Genel Başkanı Nilüfer Çevikel, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yaptığı açıklamada; toplumsal yapının gelişimi için kadınların eğitim, iş hayatı ve siyasete katılmalarının önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini söyledi. Çevikel, “Kadınlar, kültürel çevre, aile sorumlulukları, eğitim düzeyi ve benzeri engellerin etkisiyle iş dünyasında erkekler kadar yer alamıyor. Bunun önünde, ticareti erkeklere ait bir dünya olarak gören anlayış kadınların da erkeklerin de zihinlerindeki ilk engeli oluşturuyor. Oysa kadınların iş hayatına daha fazla katılmaları, bir demokrasi ve toplumsal gelişme konusu olarak görülmelidir. Kadınların ekonomik, sosyal ve siyasal yaşamda daha fazla rol aldığı bir toplum ancak nitelikli dönüşümü sağlayacaktır. Bu nedenle kadınların yaşadıkları toplumda, karar alma mekanizmalarında söz sahibi olmaları için en etkili yol iş hayatına katılmalarıdır” dedi.

    “Kadınlar daha çok yönetici, girişimci noktasında olmalı”

    Hem TÜGİAD hem de Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin (DOSABSİAD) ilk kadın başkanı olan Çevikel, her iki kurumda da kadınların iş hayatına kazandırılması ve istihdam oranlarının artırılması amacıyla önemli adımlar attıklarını bildirdi. Nilüfer Çevikel, “Kadının iş dünyasında olmasının ekonomik katkıları çok değerli. Biz ‘Bu da yetmez’ diyoruz. Kadınlar daha çok yönetici, girişimci noktasında olmalı. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk sayesinde bütün dünyadan önce aldığımız bu hakları kullanmak ve çalışmak zorundayız. Kadın yöneticilerin daha fazla olması için elimizden geleni yapıyoruz. Kadınlarla ilgili konuların sadece seçim dönemlerinde ya da dünya kadınlar gününde gündeme gelip sonra unutulmaması için hepimize önemli görevler düşüyor. Unutmayalım ki sürdürülebilir büyümenin en önemli kilit noktalarından biri istihdam ve bu kilidi açacak en önemli anahtar da kadınlarımızdır” diye konuştu.

  • İş dünyası büyüme rakamlarını değerlendirdi

    İş dünyası büyüme rakamlarını değerlendirdi

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ikinci çeyrek büyüme rakamlarını açıkladı. Buna göre Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte yüzde 7,6 büyüdü. Büyümenin açıklanmasıyla iş dünyasından mesajlar paylaşılmaya başlandı.

    İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyrek büyüme rakamlarına yönelik “Türkiye 2022 yılının ikinci yarısında yüzde 7.6 büyüyerek; yüksek büyüme odaklı hedefine uyumlu şekilde bir büyüme skoru elde etmiştir. Böylece ekonomi yılın ilk yarısı boyunca güçlü büyüme performansını korumuştur.

    Sanayimizin ilk çeyrekte 8,2 olan yıllık büyüme oranı ikinci çeyrekte yüzde 7,8’e gerilese de Türkiye büyümesine paralel bir seyir göstererek dirençli görünümünü koruduğunu söyleyebiliriz. Bu direnci, özellikle imalat sektöründe birinci çeyrekteki yüzde 8 olan büyümenin ikinci çeyrekte yüzde 9.1’e çıkmasında daha net görmekteyiz.

    Bu verilere bakarak sanayi sektörümüzün büyüme içindeki payını koruduğunu, sanayinin büyümeye değerli katkısını sürdürmekle birlikte, bir durağanlaşmanın da hafiften kendini göstermekte olduğunu söylememiz gerekiyor.

    Özellikle İSO olarak her ay açıkladığımız Türkiye İmalat PMI verileri ile Avrupa’dan gelen resesyon haberlerinin ihracatımızda oluşturabileceği muhtemel olumsuzluklar, ekonomimizin büyümesinde de bir ivme kaybı olabileceğini işaret etmektedir.

    İçinde bulunduğumuz çeyrekteki bu öncü göstergeler, bize sanayinin güncel sorun ve beklentilerinin bitirilebilmesinin, sanayimizin büyümeye istikrarlı katkısını sürdürebilmesi açısından ne kadar önem arz ettiğini ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.

    Olpak: “Büyümenin sektör dağılımı ve yatırımların artması sevindirici”

    Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Başkanı Nail Olpak, değerlendirmesinde şunları ifade etti:

    “Dünya genelinde ABD, AB ve Çin gibi büyük ekonomilerin son dönemdeki ekonomik aktivesinde yavaşlamanın başladığı ve bahse konu bölgelerde resesyon ihtimalinin telaffuz edildiği bir süreç yaşanıyor. Bir yandan küresel emtia ve enerji fiyatlarının arttığı, bir yandan da salgından kalan tedarik zincirlerindeki sorunların halen tam olarak çözülmediği bu zor dönemde; Türkiye ekonomisinin ilk çeyrekteki yüzde 7,5’lik büyümenin ardından 2. çeyrekte de yüzde 7,6 oranında büyüme göstererek dünya ülkeleri arasında pozitif ayrışmaya devam ederek istikrarlı büyüme elde etmeyi başarmasını, iş dünyası olarak memnuniyetle karşılıyoruz.

    Büyüme verilerinde talep tarafına baktığımızda; tüm alt kalemlerin büyümeye olumlu katkı yaptığını görüyoruz. Hane halkı tüketimi yüzde 22,5 oranında artarken, mal ve hizmet ihracatının yüzde 16,4 ve ithalatın ise yüzde 5,8 oranında artmasıyla net ihracatın büyümeye katkısının 2,7 puan olduğunu görüyoruz. İş dünyası olarak, önem verdiğimiz kalemlerden olan yatırımlar ise yüzde 4,7 oranında artmaya devam etmiştir ki, ilk çeyrekteki yüzde 4,2’lik artışın üzerine artarak devam eden bir yatırım görüntüsü veriyor.

    Arz tarafına bakıldığında ise; inşaat ve tarım sektörleri haricinde tüm sektörlerin pozitif büyüme gösterdiğini görüyoruz. Özellikle bankacılık ve finans sektörünün yüzde 26,6 büyümesi dikkat çekerken, hizmetler sektörünün yüzde 18,1 ve sanayi sektörünün yüzde 7,8 oranında genişlemesi ise büyümenin temel sürükleyici kalemleri oldu.

    Açıklanan bu olumlu veri, son iki çeyrekte küresel anlamda ivme kaybına rağmen 2022 yıllık büyüme hedefi olan yüzde 5’lik büyümenin yakalanabileceğini, hatta bu hedefin üzerine çıkabileceğimizi gösteriyor. Önümüzdeki dönemde de Türkiye’nin daha fazla nitelikli büyümesi, büyümenin tabana dengeli yayılması ve dış talebe dayalı büyümesine daha fazla katkı sunmak için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”
    İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, değerlendirmesinde kimya sektörünün ikinci çeyrekte yüzde 38,59 büyüdü ve 9,27 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini belirterek, “Ülkemiz 2022 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7,3 büyüdükten sonra ikinci çeyrekte yüzde 7,6 olarak daha güçlü bir büyüme gerçekleştirdi. Sektörel büyümede ise ikinci çeyrekte sanayide yıllık yüzde 7,8’lik bir artış söz konusu. Mal ve hizmet ihracatı ikinci çeyrekte yüzde 16,4 arttı. Net ihracatın büyümeye katkısı ise 2,7 puan oldu.

    İhracat lideri olarak kimya sektörümüz ikinci çeyrekte 2021 yılı ikinci çeyreğine göre yüzde 38,59 büyüdü ve 9,27 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Bu yılın ilk çeyreğine göre de yaklaşık yüzde 23’ün üzerinde bir ihracat artışı söz konusu. Kimya sektörü olarak ihracat performansımızı istikrarlı devam ettirmek için çalışıyoruz. Diğer yandan enflasyon baskısı, parite ve kur dalgalanmaları, emtia fiyatları ile yakın coğrafyadaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. İhracatçılarımızın en çok finansmana ulaşım konusunda beklentileri bulunuyor. Resesyon riskine karşı alternatif pazar çalışmaları ve yüksek katma değerli üretim yatırımları önem arz ediyor. Tüm sektörlere girdi temin eden kimya sektörüne yapılacak yatırımlar ve teşvikler ile ülkemizin büyümesi hızlanacaktır. Sektörümüzün geleceğini inşa edecek Kimya Teknoloji Merkezi’ni faaliyete geçirmek için çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

  • Bursa iş dünyasının acı kaybı

    Bursa iş dünyasının acı kaybı

    Bursa iş dünyasının duayen isimlerinden, Türkay Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Türkay, 92 yaşında vefat etti.

    1978 – 1981 yılları arasında Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Meclis Başkanlığı görevini yürüten Adnan Türkay, hayırsever kimliğiyle de ön plana çıkmıştı.

    Adnan Türkay’ın cenazesi bugün saat 15.30’da Bursa OSB Camii’nden kaldırılarak, Hamitler- Adnan Türkay karşısındaki Hamitler Köy Mezarlığı’na defnedilecek.

  • Türk iş dünyası için Ukrayna’da 25 milyar dolarlık iş fırsatı

    Türk iş dünyası için Ukrayna’da 25 milyar dolarlık iş fırsatı

    Türk-Ukrayna İş Adamları Derneği (TUİD) Başkanı Burak Pehlivan, önümüzdeki 5 yılda Ukrayna hükümetinin ulaştırma altyapısı için 25 milyar dolar yatırım gerçekleştireceğini belirterek, inşaat malzemeleri üreticileri ve ihracatçıları ile Türk müteahhitleri açısından ülkede önemli bir fırsat oluştuğunu söyledi.​

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ile Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) işbirliğinde, ticaret müşavirleri ve ataşelerin katılımıyla düzenlenen online seminerler devam ediyor. Ukrayna Kiev Ticaret Müşaviri Ahmed Numan Özyurt, Ukrayna Odesa Ticaret Ataşesi Dicle Temizsoy ve Türk-Ukrayna İş Adamları Derneği (TÜİD) Başkanı Burak Pehlivan’ın konuşmacı olarak yer aldığı Ukrayna Pazarı ve Yatırım-Ticaret İmkanları Semineri, BTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cüneyt Şener’in moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Başkanı Pınar Taşdelen Engin ve BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Yüksel Taşdemir’in de katıldığı etkinlikte Türkiye ve Ukrayna ticaret ve yatırım ilişkileri ile iki ülke arasındaki iş fırsatları değerlendirildi.

    10 MİLYAR DOLAR TİCARET HEDEFİ

    Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren BTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cüneyt Şener, Ukrayna’nın Türkiye’nin en önemli ticaret ortaklarından biri olduğunu söyledi. İki ülke arasındaki 4,8 milyar dolarlık ticaret hacmini 10 milyar dolara taşımayı hedeflediklerini ifade eden Şener, BTSO olarak bu hedef doğrultusunda fuar, alım heyeti gibi etkinlikler düzenlemeye devam edeceklerini aktardı.

    “TEKSTİL VE HAZIR GİYİMDE PAZAR LİDERİ OLMAYI HEDEFLİYORUZ”

    UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin, 2020 yılının ilk 7 ayında Türkiye ve Ukrayna arasındaki ticaret hacminin yüzde 17 artış gösterdiğini söyledi. Pandemiye rağmen iki ülkenin ticaret hacminin 1 milyar doları aştığını kaydeden Engin, “UTİB olarak aynı dönemde Ukrayna’ya yaptığımız ihracat ise 3,9 milyon dolara ulaştı. Ukrayna’nın tekstil ve hazır giyim sektöründe toplam ithalatı ise 1,2 milyar dolar. Türkiye, Çin’in ardından ikinci ülke konumunda. Tekstil ve hazır giyimde pazar lideri olmayı hedefliyoruz. Çin’e göre başta lojistik olmak üzere çok ciddi avantajlarımız var. UTİB olarak Ukrayna pazarını önemsiyoruz. Ukrayna tüketicisini daha iyi anlayıp, katma değerli ürünler ihraç etmeyi amaçlıyoruz.” dedi.

    UKRAYNA’NIN GSMH’Sİ 153 MİLYAR DOLARA ULAŞTI

    Ukrayna Kiev Ticaret Müşaviri Ahmed Numan Özyurt, 42 milyon nüfuslu ülkenin 1991 yılından bu yana kriz dönemleri haricinde ekonomisinin geliştiğini söyledi. Geçen yıl ülkenin GSMH’sinin 153 milyar dolara ulaştığı bilgisini veren Özyurt, “Ukrayna’nın başarılı bir ekonomik yapısı var. Geçen yıl 50 milyar dolar ihracat, 60 milyar dolar ise ithalat gerçekleştirdi. İhracatta en büyük partnerleri Çin, Polonya, Rusya ve Türkiye. İthalatta ise Çin, Rusya, Almanya ilk 3 sırada yer alıyor. Türkiye ise Ukrayna ithalatında 7. sırada yer alıyor.” şeklinde konuştu.

    TARIMDA BÜYÜK BİR POTANSİYEL VAR

    Ukrayna Odesa Ticaret Ataşesi Dicle Temizsoy, Ukrayna’nın toplam alanının yüzde 70’inden fazlasının tarım arazisi olduğunu söyledi. Ukrayna’da 42 milyon hektarlık arazinin 32 milyon hektarının tahıl ve sebze yetiştiriciliğine uygun olduğunu belirten Temizsoy, en verimli toprak türü olarak bilinen çernezyomun dünya rezervinin yüzde 30’unun da ülke sınırlarında yer aldığına dikkati çekti. Dünyanın en önemli tarım ihracatçıları arasında yer alan ülkenin tarımsal ihracatının önemli bir kısmını hammadde olarak gerçekleştiğinin bilgisini veren Temizsoy, “Buğday, mısır, arpa, ayçiçeği, şeker pancarı, tütün, baklagiller, meyve ve sebzeler ile tahıl ve yem bitkileri en önemli ihraç ürünleri arasında. Türk gıda makine üreticileri ve endüstriyel tarım yatırımları açısından Ukrayna yüksek bir potansiyele sahip.” ifadelerini kullandı.

    STA’NIN BU YIL TAMAMLANMASI HEDEFLENİYOR

    Türkiye ve Ukrayna arasında 2011 yılının Aralık ayında başlayan serbest ticaret anlaşması (STA) görüşmelerinin hala devam ettiğinin bilgisini veren Temizsoy, şöyle devam etti: “Bugüne kadar 11 müzakere turu ile tarım, hizmetler ticareti ve mal ticaretinin serbestleştirilmesine ilişkin 6 ara oturumu gerçekleştirildi. Şubat ayında Kiev’de Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı’nda bu yılın sonuna kadar anlaşmanın tamamlanması hedefi konuldu. Bu toplantıda devlet başkanlarımız tarafından 10 milyar dolarlık ticaret hedefi belirlendi. 2016 yılında Avrupa Birliği ile Derin ve Kapsayıcı Serbest Ticaret Alanı (DCFTA) imzalayan Ukrayna’nın bu ülkeler ile ticaret hacmi önemli ölçüde artarak 50 milyar doları aştı. Yapılan araştırmalar STA sonrası Türkiye ve Ukrayna ticaretinde de büyük artış yaşanacağına işaret ediyor.”

    3,6 MİLYAR DOLARLIK TÜRK YATIRIMI

    Türk-Ukrayna İş Adamları Derneği (TUİD) Başkanı Burak Pehlivan, genç bir ülke olan Ukrayna ile Türkiye arasındaki ekonomik ve siyasi ilişkilerin pozitif bir seyir izlediğini söyledi. 2014 yılında Ukrayna’da yaşanan meydan olayları sonrası iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin yeni bir ivme kazandığını kaydeden Pehlivan, “Ukrayna o tarihe kadar toplam ticaretinin yüzde 40’a yakınını Rusya ile gerçekleştiriyordu. Sonrasında alternatif arayışına giren Ukrayna için Türkiye gerek ekonomik gerekse de siyasi açıdan daha fazla önem kazandı. Şu an itibariyle Ukrayna’da 700 civarı Türk firması var. 3,6 milyar dolarlık bir yatırım söz konusu. Türk yatırımcılar, en az 10 sektörde pazarın ilk 3 oyuncusundan biri olmayı başardı.” diye konuştu.

    25 MİLYAR DOLARLIK YENİ ALTYAPI YATIRIMI

    İki ülke arasında 2011 yılında vizesiz seyahatin başladığını, 2017’de ise pasaportsuz seyahate geçiş yapıldığını anımsatan Pehlivan, “Türkiye, son 5 yıllık süreçte Ukrayna’ya en fazla yatırım yapan ülke konumunda. Özellikle inşaat konusunda çok başarılıyız. Ukrayna’da toplam değeri 7 milyar doları bulan 200’ü aşkın projede Türk müteahhitlerinin imzası var. Önümüzdeki 5 yıl içinde Ukrayna hükümeti 25 milyar dolar altyapı yatırımı gerçekleştireceğini duyurdu. Bu da özellikle inşaat malzemeleri üreticileri ve ihracatçıları ile Türk müteahhitleri açısından ciddi bir fırsat anlamına geliyor.” dedi.​

  • Bursa iş dünyası Türkiye’nin doğalgaz rezervini değerlendirdi

    Bursa iş dünyası Türkiye’nin doğalgaz rezervini değerlendirdi

    Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği, Karadeniz’de 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfedildiği müjdesi, Bursa ve Eskişehir iş dünyasında sevinçle karşılandı.

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye tarihinin en büyük doğal gaz keşfinin gerçekleştirilmesinin enerjide dışa bağımlılığı önemli ölçüde azaltarak ülke ekonomisinde yeni bir dönemi başlatacağını belirtti.

    Rezervin Türkiye için hayırlı olmasını dileyen Burkay, şunları ifade etti:

    “Türkiye’nin son yıllarda enerjide tam bağımsızlık hedefiyle ortaya koyduğu politikaların bir neticesi olan bu keşif, ekonomide çarpan etkisi sağlayacak. Enerji ithalatı yıllardır Türkiye ekonomisinin ayağındaki en büyük prangaydı. Karadeniz’de gerçekleşen keşifle bu prangaları kırma yolunda önemli bir adım atan Türkiye, artık daha istikrarlı bir büyüme trendi yakalayacak. Rezervin üretimine başlanmasıyla enerji ithalatının azalmasının yanında üretim süreçlerinde enerji girdi maliyetleri de düşecek. İçinden geçtiğimiz bu zor günlerde açıklanan bu müjde sanayicilerimize de önemli bir motivasyon sağlayacak. Bu tarihi başarıya liderlik eden Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın Fatih Dönmez, Hazine ve Maliye Bakanımız ve önceki dönem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın Berat Albayrak ve tüm emeği geçenlere şükranlarımı sunuyorum.”

    Balkan Rumeli Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Başkanı Berat Tunakan, enerjinin ciddi manada döviz çıktısına yol açan bir kalem olduğuna işaret etti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği müjdenin cari dengeyi sağlayacak, dışa bağımlılığı azaltacak bir gelişme olduğunu belirten Tunakan, “Ekonominin yanı sıra iş dünyasına moral ve motivasyon sağlayacak bir haber aynı zamanda. Hayırlı uğurlu olsun. Emeği geçenlere çok teşekkür ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

    “Bu güzel haberin devamının gelmesi en büyük temennimiz”

    Batı Trakya Türkleri Yönetici ve Sanayi İşadamları Derneği Başkanı Ahmet Er de 320 milyar metreküp doğal gaz rezervinin Karadeniz’de bulunmasının Türkiye için çok büyük bir haber olduğunu vurguladı.

    Er, açıklamasında “Bu tarihi olaydan dolayı çok sevinçliyiz, gururluyuz. Ülkemiz için çok büyük bir kazanım olacak bu güzel haberin devamının gelmesi de en büyük temennimiz. Ülkemiz için hayırlı uğurlu olsun.” ifadelerine yer verdi.

    Bebe Çocuk Konfeksiyon Sektörü Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Ömer Yıldız, “Tüm milletimiz gibi biz de büyük bir sevinç ve gururla müjdeyi aldık. Ben bunun bir başlangıç olacağını, bu adımla hem Karadeniz hem Akdeniz hem de ülkemizin kara topraklarında enerji patlaması yaşanacağını ümit ediyorum. Türkiye’nin yeni bir döneme girdiğini düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

    Bursa Genç Sanayici İş İnsanları ve Yöneticileri Derneği Başkanı Murat Kaya da Türkiye’nin enerjide, özellikle doğal gazda ciddi oranda dışa bağımlı olduğuna dikkati çekerek, “Sayın Cumhurbaşkanımızın bu müjdesi, ekonomimiz, haliyle iş dünyası için de önemli rahatlama sağlayacaktır. Bu müjdeli haberden dolayı mutluyuz.” ifadelerini kullandı.

    Kayapa Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Yalçın Toy, Türkiye’nin hayallerinden birinin daha gerçekleşmesinin mutluluğunu yaşadıklarını belirtti.

    “Bu müjde, ülkemizin, milletimizin refah seviyesini daha da artıracak”

    Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Bursa Şube Başkanı Nihat Alpay, “Son 10 yılın ortalaması açıklanan verilere göre Türkiye’nin enerji ithalatı 40 milyar dolar. Bu çerçevede petrol ve doğal gazla ilgili araştırma faaliyetlerinin ne kadar mühim olduğu ortaya çıkıyor. Bu faaliyetlerin Akdeniz’de de sürdüğünü görüyoruz. Bu enerji ihtiyacımızın kendi imkanlarımızla karşılanıyor olması milli bağımsızlık açısından da son derece önemli. Cumhurbaşkanımıza ve tüm emeği geçenlere teşekkürler. Milletimize hayırlı olsun.” değerlendirmesinde bulundu.

    Türkiye Genç İş Adamları Derneği Bursa Şube Başkanı Ersoy Tabaklar, Türkiye’nin doğal gaz için dışarıya ciddi miktarda ödeme yaptığını anımsattı.

    Erdoğan’ın müjde olarak duyurduğu rezervin, ülkenin uzun yıllar doğal gaz ihtiyacını karşılayacağını belirten Tabaklar, rezervin dışa bağımlılığı azaltacağına işaret etti.

    Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği Bursa Şube Başkanı Mustafa Kemal Şerbetçioğlu da açıklamasında şunları kaydetti:

    “Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı Karadeniz’de keşfedilen doğal gazın ülkemizin önünü açacağına ve enerjide dışa bağımlılığını azaltacağına olan inancımız tamdır. Bu müjde, ülkemizin, milletimizin refah seviyesini daha da artıracaktır. Başta şahsım olmak üzere TÜMSİAD ailesi olarak bu güzel müjdenin hayırlı olmasını temenni ediyor, Sayın Cumhurbaşkanımız ve emeği geçenlere de şükranlarımı sunuyorum.”

    “Milletimizin parası ülkemizde kalacak”

    Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler, son yıllarda atılan adımlarla yeni enerji ve yer altı kaynaklarına ulaşılmasının büyük önem taşıdığını dikkati çekerek şunları ifade etti:

    “Türkiye’nin kararlılıkla ve uzun yıllardır sürdürdüğü tam bağımsız enerji üretimi çalışmaları neticesinde Fatih sondaj gemisi tarafından Karadeniz’de doğal gaz rezervi keşfedilmesi milletimizin ve ülkemizin geleceği adına son derece sevindiricidir. Türkiye’nin enerjiye olan ihtiyacı her geçen gün artmakta, enerjide yurt dışına bağımlı olmamız dövize olan ihtiyacımızı ve buna bağlı olarak da cari açığımızı yükselmektedir. Mavi Vatan’ımızda atılan adımlar Türkiye’nin enerji üretimindeki yönünün değişmesini, yurt dışına olan enerji bağımlılığımızın azalmasını sağlayacaktır. Enerji ithalatımızın azalması sebebiyle milletimizin parası ülkemizde kalacaktır. Ayrıca açıklanan doğal gaz rezerv miktarının büyüklüğü ve yeni rezerv potansiyelleri sebebiyle Türkiye enerji üretiminde de önemli bir noktaya gelecek, bölgedeki konumu da değişecektir.”

    Güler, Akdeniz ve Karadeniz’de yürütülen sondaj çalışmalarının yeni yer altı kaynaklarına ulaşılmasına vesile olmasını, bu sayede ülkenin enerji üretiminde üst sıralara yükselmesini diledi.