Etiket: İshal

  • Uzmanı uyardı: Yaz ishaline dikkat

    Uzmanı uyardı: Yaz ishaline dikkat

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nde görevli Dr. Öğr. Üyesi Mahmut Ekici, çocuklarda sıklıkla görülen ve günlük yaşamı olumsuz etkileyen yaz ishali ile ilgili açıklamalarda bulundu. İshale yakalanmış bir çocukta ishalin yanı sıra kusma, ateş, karın ağrısı, halsizlik, iştahsızlık gibi diğer durumlarında görülebileceğini ifade eden Ekici, “Komaya kadar gidebilen etkilenmeler söz konusu olabilmektedir” dedi.

    Genel olarak, her zamankinden daha sık ve daha yumuşak dışkılamanın ishal olarak tanımlandığını belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nde görevli Dr. Öğr. Üyesi Mahmut Ekici, “İshale yakalanmış bir çocukta ishalin yanı sıra kusma, ateş, karın ağrısı, halsizlik, iştahsızlık vb gibi diğer durumlar da görülebilir. İshalin en önemli sorunu, gerek gaita ile gerekse de kusma yoluyla meydana gelen sıvı ve elektrolit kayıplarıdır. Bilindiği üzere normal yetişkin bir insanın vücudunun üçte ikisi sudan ibarettir. Çocuklarda ise yaş küçüldükçe su oranı daha da artmaktadır, örneğin yeni doğmuş bir bebeğin vücudunun yüzde 75’i sudan ibarettir. İshal ve kusma ile vücutta su kaybının meydana gelmesi ve su-elektrolit dengesinin bozulması çocukları derhal etkilemekte ve hemen belirti vermektedir. Susama, halsizlik, ciltte kuruluk ve solukluk, gözyaşı azalması, ağız kuruluğu, küçük bebeklerde bıngıldakta çökme, şuur durumunda ise komaya kadar gidebilen etkilenmeler söz konusu olabilmektedir” dedi.

    “İshallerin çoğunda antibiyotik kullanımına gerek yoktur”

    Hastalığın belirtilerini sıralayan Dr.Mahmut Ekici, “Enfeksiyonlar, besin alerjileri, antibiyotik kullanımı, toksinler, hormonlar, stres, ve benzeri durumlar. Bunların içinde en sık sebep olarak enfeksiyonları görüyoruz. Enfeksiyon etkenleri olarak ise virüsler (örneğin adenovirüs, rotavirüs, norovirüs, vb), bakteriler, protozoonlar, parazitler ve mantarlar görülmektedir. Çocuklardaki ishallerin en sık sebebi enfeksiyonlardır, bu enfeksiyonlar içinde ise en sık etkenler ise viral etkenlerdir. Bilindiği üzere viral enfeksiyonlarda antibiyotikler kullanılmamaktadır. Dolayısı ile, çocuklardaki ishallerin çoğunda antibiyotik kullanımına gerek yoktur. Yaz ishallerinde adenovirüsler sık görülmektedir. Rotavirüs ise her ne kadar daha çok kışın ishal yapsa da nadiren de olsa yazın da ishal etkeni olarak görülebilmektedir. Bakteriler içinde ise E.coli bakterisi, Salmonella bakterisi, Şigella (Shigella) bakterisi, C.pylori ile diğer etkenlerden Amip (E.histolytica) sık görülmektedir. Bunların yaptığı ishallerin önemli bir özelliği kanlı ishal ve kramp tarzı şiddetli karın ağrısı yapmalarıdır. Bu etkenler söz konusu olduğunda çoğunlukla antibiyotik kullanılmaktadır” ifadelerini kullandı.

    “Tedavide kaybedilen su ve elektrolitlerin yerine konması en temel unsurdur”

    Hatalıktaki enfeksiyon riskini değinen Ekici; “Enfeksiyon etkenleri bulaşıcı olduğu için çoğunlukla hasta olan bir bireyle temas etmekten (ortak malzeme ve tuvalet kullanımı, ortak yaşam alanlarında bulunma vb) veya kontamine olmuş bir besinle beslendikten sonra ishal etkeni bulaşır. İshale yakalanmış her çocuk doktora götürülmelidir. Çünkü devam eden ishal ve kusmalar ile klinik tablo çok kısa süre içinde derinleşebilmektedir. Tedavide kaybedilen su ve elektrolitlerin yerine konması en temel unsurdur. Bu amaçla bol su içilmeli, ishal için hazır satılan elektrolitli solüsyonların doktor tavsiyesine göre kullanılması gerekmektedir. İshal süresini kısalttığı bilimsel olarak ispatlanmış probiyotikler ve çinko kullanılmalı, bu amaçla mutlaka doktor tavsiyesine uyulmalıdır. Viral etkenlerde antibiyotik kullanımına gerek yoktur ancak bakteriyel etkenlerde doktorun önermiş olduğu antibiyotiği kullanmak gerekir. Lifli ve yağlı besinlerden kaçınmalı, lifsiz ve yağsız besinler kullanılmalıdır. Bu amaçla yoğurt, tuzlu ayran, yağsız pirinç lapası, yağsız makarna, yağsız erişte, ekmek içi, muz, kabuğu soyulmuş elma, yağsız beyaz et, yağsız kırmızı et, vb yenilebilir. Korunmada en önemli etken genel temizlik (hijyen) kurallarıdır. Besinler temiz su ile bol yıkandıktan sonra yenmeli, ishale yakalanmış birey ile ortak malzeme kullanılmamalı ve bu bireyler ortak yaşam alanlarından hastalık etkeni geçene kadar uzak durmalıdır. Her beslenme öncesi eller temiz su ile yıkanmalıdır. Aşısı bulunan etkenlere karşı çocuklar, ailenin izni dahilinde, aşılanmalıdır” ifadelerine yer verdi.

  • Çocuklarda ishale dikkat

    Çocuklarda ishale dikkat

    Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Mesut Arslan, “5 yaş altındaki çocukların yılda 3-9 kez ishal atağı geçirdikleri bildirilmiştir. İshaller hijyen şartlarının ve sağlık sisteminin geri olduğu, altyapının yetersiz olduğu gelişmekte olan ülkelerde yaygın olarak görülmektedir. İshal sulu veya yumuşak sık dışkılamadır. Günde üç veya daha fazla sayıda ve normale göre daha yumuşak veya sulu dışkılama olarak tarif edilir. Ateş veya kusma eşlik edebilir. İshal genel olarak 7 günden daha kısa sürer, iki haftadan daha kısa süren ishal ve kusma ataklarının hepsi akut ishal olarak adlandırılır. Özellikle yeterli sıvı tüketebilen sağlıklı fertlerde hastalık kendini sınırlar ve kendiliğinden iyileşir. Ancak, küçük çocuk ve bebeklerde sakatlık ve ölüme sebebiyet verebilir” dedi.

    “İshal enfeksiyöz veya enfeksiyöz olmayan sebeplerle meydana gelebilir” diyen Arslan, “Enfeksiyona bağlı ishallere virüs, bakteri, parazit ve mantarlar sebep olur. Çocukluk çağında enfeksiyona bağlı ishallerin çoğu viral sebeplidir. Viral ishal, bu gruptaki infeksiyonların büyük bölümünü kapsar ve özellikle 5 yaş altı çocuklarda en sık sebeptir. Rotaviruslar, dünya genelinde yılda 500 bin, günde yaklaşık bin 600 çocuğun ölümünden sorumludur. Ülkemizde yapılan çalışmalarda ise 5 yaş altı çocuklarda görülen ishallerin yüzde 30-50’sinden rotavirusların sorumlu olduğu görülmüştür. Rotavirus ishali primer olarak 2 yaş altındaki çocukların akut infeksiyonudur ve sulu dışkılama ve kusma ile karakterizedir. Rotavirus infeksiyonları herhangi bir bulgu vermeden seyredebildiği gibi, ağır ishallere de sebep olabilmektedir” şeklinde konuştu.

    Genellikle kusmanın hastalığın ilk iki gününde olduğunu ve ateş görüldüğünü belirten Uzm. Dr. Arslan, “İshal mikrobu, insandan insana özellikle de bir çocuktan diğerine kolaylıkla bulaşabilir. Genellikle, tuvalet temizliğini tam olarak öğrenememiş küçük çocuklar arasında hızla yayılabilir. Çocuklar ve yetişkinler tuvalete gittikten hemen sonra ellerini doğru bir şekilde yıkamalıdır. Yeterli sıvı tedavisi ishallerin ana tedavisini oluşturur. Ağızdan sıvı tedavisi hafif ve orta şiddetteki olgularda yeterli olur ancak tedavi hastanın sıvı ve elektrolit kaybını karşılayacak şekilde hazırlanmış olan sıvıları kapsamalıdır (ORS). Ağızdan sıvı tedavisinin (ORS) erken uygulanması, daha az hastane yatışına sebep olur. Hafif-orta, hatta ağızdan alabilen ağır sıvı kaybı olgularında bile ağızdan tedavi (ORS) tercih edilmelidir. İshal olan çocuk emzirme dönemindeyse mutlaka anne sütü almalıdır. Anne sütü, ishalden koruyan önemli bir besin kaynağıdır. Anne sütü alan bebekler daha çabuk iyileşmektedir. İshal süresince doğru beslenme çok önemlidir. Bu dönemde yağlı ve lifli yiyecekleri tüketmemek gerekir. Patates ve muz potasyum kaybını önlemek açısından önemli gıdalardır. İshale iyi gelen yiyecekler arasında çorba, haşlama, püre, makarna ve pirinç yer alır. Bunların tüketimi, ishali kesmek için faydalıdır. İshal tedavisinin en önemli kısmı sıvı ve elektrolit kaybını önlemektir. Hijyen şartlarının iyileştirilmesi, insan atıklarının kullanım ve içme suyuna karışmasının engellenmesi ve el yıkamak enfeksiyona bağlı ishali engeller” diye konuştu.

  • Sıcaklarla birlikte ishal vakaları arttı

    Sıcaklarla birlikte ishal vakaları arttı

    Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, bugünlerde Trabzon’da ishal vakalarında bir artışın olduğuna dikkat çekerek kirli yerlerde ve kaynağı bilinmeyen suların içilmemesi konusunda uyarılarda bulundu.

    İshal vakalarının Mayıs ayına oranla Temmuz ayında üç kat artığına dikkat çeken Yılmaz, “Trabzon’da ishal vakalarında bir artış var. Sağlık Müdürlüğünden aldığımız bilgiler doğrultusunda, şehir şebeke suyunda herhangi bir problem gözükmüyor. Deniz suyunda girilebilir denen yerlerden alınan örneklerde sorun yok ama insanımız girilebilir denen plajlarda değil de farklı farklı farklı yerlerde denize giriyorlar. Dolayısıyla pis olan yerlerde denize girince ishal vakaları söz konusu.

    Bunun yanı sıra köylerde, yaylalarda kaynağı bilinmeyen suların içilmesi, ölçüm yapılmamış suların içilmesiyle birlikte gelen ishal vakalarımız da var. Dolayısıyla ishal vakaları değişiyor sadece su kaynaklı değil özellikle yiyeceklerden kaynaklanan ishal vakaları da söz konusu. Geçen seneler de benzer rakamlar vardı, Mayıs ayına göre Temmuz ayında daha da arttı, üç katına kadar çıkmış durumda. Yaz aylarında sıcakla birlikte denize girmeler daha çok, sıcaktan dolayı yiyecekler daha erken bozulabiliyor bu nedenle dikkatli olmak gerekiyor. Bunun yanı sıra nüfus sayımız, turist sayımız da arttı bu nedenle biraz daha yüksek. Dolayısıyla gördüğümüz ishal sayıları daha fazla” dedi.

    Yılmaz, özellikle hijyen konusunda titizlikle uyulması uyarısında bulunarak, “Temizlik noktasına dikkat edilmesi el hijyenine, yemek yediği yerlerdeki hijyene dikkat etmesi gerekiyor. İçtiğimiz suların temizliğine dikkat etmeliyiz. Temizliğini bilmediğimiz suları kaynatarak tüketmeliyiz” diye konuştu.