Etiket: ısınma

  • Tokat’ta yenilikçi boya teknolojisiyle ısınma

    Tokat’ta yenilikçi boya teknolojisiyle ısınma

    Gelişen teknolojiyle birlikte enerji verimliliği ve çevre dostu çözümlere yönelik arayışlar artarak devam ediyor. İşte bu arayışlara yanıt olarak, mühendislerin geliştirdiği yenilikçi boya ısıya dönüşüyor.
    Elektrik enerjisini ısı enerjisine dönüştüren özel boya, düşük tüketimle çalışarak aldığı enerjinin yüzde yüzünü harcıyor. Bu sistem enerji verimliliğini maksimum seviyeye çıkarıyor. Doğal gazın olmadığı veya doğal gazın ulaşamadığı yerlerde kullanılan bu sistem, kömürden sıkılan insanlara yenilikçi bir alternatif sunuyor. Yüzeyine sürüldüğü her yerde elektrik enerjisi verildiğinde ısıya dönüşen bu sistem sayesinde evler, seralar, bahçeler ve daha birçok alanda etkili oluyor. Her yüzeye uygulanabilen bu yenilikçi çözüm, ekonomik, çevreci ve doğal bir ısınma yöntemi sunuyor. Laminant altında, fayans altında, patlatma taş gibi birçok yüzeye kolayca uygulanabilen ısı dönüştürücü boya, geleceğin enerji ihtiyaçlarına yönelik çözümler arayan herkes için umut verici bir adım olarak dikkat çekiyor. Hem ekonomik hem de çevreci olan bu yenilikçi teknoloji, enerji tasarrufu ve sürdürülebilirlik adına önemli bir ilerleme niteliği taşıyor.


    Doğal gazın olmadığı yerlerde insanların kömürden sıkıldığını ifade eden 33 yaşındaki girişimci Gamze Vural, “İnsanlar kömürden sıkılmıştı. Biz de bu yönde ilerledik. Sistemimiz daha çok doğalgazın olmadığı yüzeylerde ısı boyamızı sürüldüğü yüzeye elektrik enerjisi verdiği zaman ısıya dönüştüren bir boyadır. Yani bununla bağ evleriniz, seralarınız, bahçeleriniz, aklınıza gelen her yerde boyayı sürüp, elektrik vererek ısınma sağlayabiliyorsunuz. Doğal gazlı evlerde de kullanılabiliyor.

    Mesela doğal gazın ulaşamadığı en son odalar soğuk oluyor, ulaşamadığı derken. Bu boya oralarda son peteğinize takviye amaçlı sürülebilir. Mevcut peteklerimize de bu sistemi uygulayabiliyoruz. Yeni bir petek almanıza gerek yok. En ekonomik ısınma sistemidir diyoruz. Elektrik enerjisiyle ısınma sağlıyor ve düşük watta tüketim sağlıyor. Ekonomiktir, çevrecidir ve doğal kurulumdur. Sadece peteklerde değil laminant altında, fayans altında, patlatma taş gibi birçok yüzeyde olabiliyor” dedi.

  • Küresel ısınma, çığların düşme zamanını değiştirdi

    Küresel ısınma, çığların düşme zamanını değiştirdi

    2020 yılı 4-5 Şubat tarihlerinde Van-Bahçesaray karayoluna düşen çığ, 42 kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştu. Özellikle son yıllarda şubat ayının ilk haftalarında farklı noktalarda meydana gelen çığlar dikkat çekerken, geçtiğimiz günlerde ise Özalp ilçesine bağlı Seydibey Mahallesi’nde gece yarısı oluşan çığ, bir evin duvarlarının yıkılmasıyla sonuçlanmıştı.
    Konuyla ilgili açıklamada bulunan Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, havaların ısınmasına bağlı olarak şubat sonu veya mart ayı başlarında düşen çığların küresel ısınmaya bağlı olarak zaman değiştirdiğine dikkat çekti. Çığ kopmalarının normal bir doğa olayı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Alaeddinoğlu, bu durumun faciaya yol açmaması için de gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini bildirdi.

    “Çığlar doğal olaylardır”

    Alaeddinoğlu, Van Gölü Havzası’nın sıcaklık ortalamasının her yıl artığını belirtti. Havza çevresinin yüksek dağlarla kaplı olmasından dolayı yağışların kar şeklinde düşmesinin doğal olduğunu ifade eden Alaeddinoğlu, “Düşen kar yağışının çığ olarak bir felakete dönüşmesi, zamansal olarak farklılaşıyor. Bir defa çığlar her zaman olur. Bizim tanıklık etmediğimiz bütün alanlarda da olur. Ancak beşeri faaliyetin zarar görmesiyle birlikte gündeme gelir. Yoksa çığlar doğal olaylardır. Son dönemde temelde değişen iki şey var. Bunlardan bir tanesi çığın zaman farklılığı başladı. Sıcaklıklardaki artış kış ayların daralmasına neden oldu. Eskiden kasım-mart ayları arasında kış belirleyici olurken, bugün ise bunun böyle olmadığını görüyoruz. Bu mevsimde havanın ve toprağın ısındığına tanıklık ediyoruz. Bu da eğimli alanlarda toprağın üzerindeki kar örtüsünün çözüldüğünü dolayısıyla eğim doğrusu akışa geçtiğini görüyoruz” dedi.

    “Küresel ısınmanın bir yansıması”

    Geçmişte mart ayında yaşanan çığ olaylarının günümüzde ocak ayının sonlarında gerçekleşmeye başladığına dikkat çeken Alaeddinoğlu, “Bu durum küresel ısınmanın bir yansımasıdır. Ortam sıcaklığındaki artışın yüzeyde oluşturduğu etkilerdir. Dolayısıyla şubat ayının sonunda değil de şubat aylarının başında çığ felaketlerinin varlığını yönetmek durumunda kalıyoruz. Dünyada bununla mücadelede örnekler var. Çığ, hayatın bir gerçeğidir. Kar yağışı, eğim varsa ve oradan yol da geçiyorsa çığın bu yolu kapatması doğaldır. Bu durumda yetkililer o kar kütlesini tespit edebilirler. O kar kütlesi kontrollü bir şekilde aşağı indirilebilir. Dolayısıyla bir felaket olma noktasında insanların zarar görmeyeceği bir ortam oluşturulmuş olur” diye konuştu.
    Heyelan veya çığın düşme riskinin olduğu yamaçlara ev yapılmasının önüne geçilmesi gerektiğini de dile getiren Alaeddinoğlu, yetkililerin bu konuda bilim insanlarının desteğini alarak havzada bir çalışma yapması gerektiğini kaydetti.

  • Isınma problemlerinin çözülmesini istiyor

    Isınma problemlerinin çözülmesini istiyor

    Eskişehir’de yeni yılın ilk karı ile birlikte soğuklar da etkisini arttırdı. Zor şartlarda gün boyu dışarda çalışmak zorunda olan simitçi esnafı, ısınma problemi yaşıyor. İki Eylül caddesinde simitçilik yapan Kemal Yılmaz, havaların soğumasının günlük iş şartlarını hayli zorlaştırdığını, güçlükle ısınmaya çalıştıklarını anlattı. Yılmaz, ısınmak için tüp kullandığını ve ara sırada simit aldıkları fırından teneke içerinde köz geldiğini ve ısınmak için onu kullandığını ifade etti.

    “Bizim için ısınma sorunu büyük bir problem”

    Kemal Yılmaz, ekmek büfesi gibi kapalı bir alanın kendilerine verilmesini istediklerini anlatarak, “Simit tezgâhında çalışıyorum. Mesela ekmek büfesi gibi tezgâhımızı bizlere verirlerse o daha iyi olacak. Şuanda ısınma sorunumuz devam ediyor. Hava şartlarından dolayı yazın ayrı, kışın ayrı sıkıntılar çekiyoruz. Biz de kapalı bir alanda olmalıyız. Eğer ekmek büfeleri gibi kapalı bir alanda olursak kendi imkânlarımızla da olsa ısınmayı sağlayabiliriz. Buna benzer bir şey olursa çalışma olarak memnun oluruz. Umarım bir çözüm bulurlar bizim için” dedi.

    “Bize kapalı alan ya da soba kullanma imkânı versinler”

    Bir başka simit satıcısı Nihat Baştürk ise, soğuk havalar da, yağmur veya çamur da olsa ekmek parası için simit arabalarının başında günü geçirdiklerini ifade etti. Şentürk, şuanda ısınma sorunu yaşadıklarını, hava şartlarından dolayı yazın ayrı, kışın ayrı sıkıntılar çektiklerini söyledi. Vatandaşların sık kullandığı sokakta çalışma ortamlarının açıkta olması nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını belirten simitçi esnaf, simit fırınlarından tekelerde koyulan kor közler ve piknik tüpü ile ısınma sorunlarına çare bulmaya çalıştıklarını belirtti. Nihat Baştürk, soğuk havadan ve ısınma probleminden dolayı sürekli hastalanabildiklerini belirterek, “Yani ısınma sorunu başlı başlıca bir sorun bizim için. Korla ısınmaya çalışıyoruz. Kor her zaman gelmiyor. Ancak yine de fırınlarımıza teşekkür ediyorum. Bizi düşünüp yolladıkları için. Ben burada kaç defa hasta oldum, hastanede yatmak zorunda kaldım. Bizim için ısınma sorunu büyük bir problem. Bize kapalı alan ya da soba kullanma imkânı versinler” dedi.