Etiket: işkence

  • İşkence görüntüleriyle fidye istediler

    İşkence görüntüleriyle fidye istediler

    İstanbul Kağıthane’de rehin aldıkları Pakistan uyruklu Nauman Khalid’e işkence eden ve görüntüleri ailesine göndererek 100 bin lira fidye isteyen Hindistan uyruklu kişiler yakalandı.

    İstanbul, Kağıthane’de rehin alınan Pakistan uyruklu bir kişi, düzenlenen operasyonla kurtarıldı.

    Olay, 12 Mayıs tarihinde Çakmak Caddesi üzerinde meydana geldi. İddiaya göre Pakistan uyruklu Nauman Khalid A.(29) kimliği belirsiz 6 kişi tarafından kaçırılarak rehin alındı.

    Şüphelilerin, rehin aldıkları kişinin ailesine Yunanistan menşeili yabancı hat üzerinden WhatsApp yoluyla çeşitli işkence görüntüleri göndermesi üzerine, aile polise ihbarda bulundu. Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, gelen ihbar üzerine çalışma başlattı.

    100 BİN LİRA FİDYE İSTEDİLER

    Şüpheliler, işkence görüntülerini rehin aldıkları kişinin ailesine yolladıktan kısa bir süre sonrasında, serbest bırakmak için 100 bin lira fidye istedi. Polis ekipleri, gerçekleştirdikleri teknik takip sonucunda şüphelilerin ve rehin alınan Nauman Khalid A’nın Fatih ilçesinde bir adreste bulunduğunu tespit etti.

    15 Mayıs tarihinde yapılan operasyon neticesinde Nauman Khalid A’nın yanı sıra Pakistan uyruklu İpsar A.(20)’nında rehin alındığı belirlendi.

    Olayı organize ettiği öğrenilen Hindistan uyruklu Dvanad T.(26) ile Charan Kamal S.(24), Muhammad Raid E.(26), Abubekir A.(40), Ergün E.(42) ve Eigab A.(26) isimli şüpheliler yakalanarak gözaltına alındı.

    Şüpheliler, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilirken, rehin alınan kişiler kurtarılarak ailelerine teslim edildi.

  • Birlikte yaşadığı kadını zincirleyip 6 ay işkence yaptı

    Birlikte yaşadığı kadını zincirleyip 6 ay işkence yaptı

    Tunceli’nin Hozat ilçesinde, dini nikahla birlikte yaşadığı E.A.’yı 6 ay boyuncu evde zincire bağlayarak, dövüp, tecavüz ve işkence eden Oktay Güler (27) tutuklandı. E.A.’nın avukatı Alişer Söylemez, “Müvekkilimin ayağını zincirliyor ve zincirin bir ucunu kendisine bağlıyor, evden ayrıldığında müvekkilimin 2 ayağını zincirliyor. Kapıyı da üstüne kilitliyor ve sürekli kendisini dövüyor. Sistematik işkenceye maruz kalmış” dedi.

    Hozat ilçesine bağlı Yenidoğdu köyünde yaşayan Oktay Güler, E.A. ile (22), 7 ay önce dini nikah kıyarak birlikte yaşamaya başladı. İlk günlerde ikili arasında tartışmalar yaşandı. Bir süre sonra ise Oktay Güler, E.A.’yı evde zincire bağlayıp, tecavüz ve işkence etmeye başladı. Tecavüz ve işkenceler yaklaşık 6 ay boyunca sürdü.

    AYAKLARINI ZİNCİRLEMEYİ UNUTUNCA KAÇTI

    Oktay Güler, 16 Mayıs günü, sigara paketinde eksik olduğu gerekçesiyle E.A.’yı kemerle saatlerce dövdü. Güler, ardından hayvanlarını yemlemek için dışarı çıktı. Güler’in ayaklarını zincirlemeyi unuttuğu E.A., pencereden kaçtı. Bu sırada bir komşusu ile karşılaşan E.A., yardım istedi. Komşusunun evine sığınan E.A., babası Ö.A.’yı arayıp, “Baba beni kurtar, beni öldürüyor” diyerek yardım istedi. Ö.A. da güvenlik güçlerine haber verdi. İhbar üzerine Oktay Güler, jandarma ekiplerince gözaltına alındı.

    KORKU NEDENİYLE ŞİKAYETTE BULUNAMADI

    E.A. yaşadığı korku nedeniyle şikayetçi olmayınca gözaltına alınan Oktay Güler, sorgusunun ardından hakkında uzaklaştırma kararı verilip, serbest bırakıldı. Ailesi tarafından Tunceli Devlet Hastanesi’ne götürülen E.A., Oktay Güler’in yaptığı işkenceden dolayı vücudunda oluşan izler üzerine darp raporu aldı. Aldığı raporla Hozat Jandarma Komutanlığı’na giden E.A., Güler’den şikayetçi oldu. Yeniden gözaltına alınan Oktay Güler, işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

    ‘ZİNCİRİN BİR UCUNU DA KENDİ AYAĞINA BAĞLIYOR’

    E.A.’nın avukatı, Tunceli Barosu Kadın ve Çocuk Komisyonu Üyesi Alişer Söylemez, olayın takipçisi olacaklarını söyledi. Oktay Güler’in E.A.’ya sistematik şekilde işkence uyguladığını belirten Söylemez, evden kaçmaması için ayağına bağladığı zincirini bir ucunu da kendi ayağına bağladığını anlatarak, şöyle konuştu:

    “Müvekkilimin evine gittik, kendisi yoğun şekilde darbedilmişti. Yüzü, gözü ve vücudu morluklar içindeydi. Boğazını sıkmasından dolayı yemek yiyemiyordu. Kollarında ve sırtında çok yoğun morluklar vardı. Ayağına zincir bağlanmasından dolayı zincir izleri vardı, bunların hepsini gördük. Gittiğimizde dehşete kapıldık. Müvekkilim ile şüpheli 7 ay önce birbirine kaçmışlar ve resmi nikahları yok. ‘Kaçtıktan kısa süre sonra beni tehdit etmeye başladı ve ben de karşı çıkamıyordum’ dedi. Sonra sistematik işkenceye dönüştüğünü anlattı. Müvekkilimin ayağını zincirliyor ve zincirin bir ucunu kendisine bağlıyor, evden ayrıldığında müvekkilimin 2 ayağını zincirliyor. Kapıyı da üstüne kilitliyor ve sürekli kendisini dövüyor.

    ‘PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ’

    Güler’in E.A.’yı çok basit nedenlerden dolayı dövdüğünü belirten Söylemez, “Müvekkilime bir paket sigara veriyor, içinde de 9 sigara var. Birini alıp içiyor ve döndüğünde ‘8 sigara var’ diyor ve müvekkilim de ‘sen birini içtin’ diyor. Bundan sonra müvekkilimin saçlarından sürüklüyor ve kemerle dövmeye başlıyor. Müvekkilimin suratına sert şekilde vuruyor ve müvekkilim kan tükürüyor. Sürekli zincirle ayağını bağladığı için müvekkilim hiçbir zaman kaçamıyor, ama en son dövdüğünde zincirlemiyor sadece kapıyı kilitliyor, müvekkilim de o evden çıktından sonra camdan atlayarak ormana doğru koşuyor, o esnada komşusuna denk geliyor ve onun telefonundan babasını arayarak ‘beni kurtar’ diyor. Baba da jandarmaya haber veriyor. İlk ifadesinde çok korktuğu için şikayetçi olmuyor, biz olayı tam öğrendikten sonra bu olayı böyle açıkladık yetkililere. Bu durumlardan sonra şüpheliyi jandarma tekrardan alıyor. İfadesi alındıktan sonra tutuklandı. En ağır şekilde yargılanması için bu durumun peşini bırakmayacağız” diye konuştu.

  • PKK’dan kan donduran işkence görüntüsü

    PKK’dan kan donduran işkence görüntüsü

    Terör örgütü PKK Irak’ın Sincar kentinde bölge halkı üzerinde tehdit ve işkenceyle baskı kurmaya devam ederken, örgütün zorla kaçırdığı iki Ezidi’ye yönelik uyguladığı işkence görüntülerine DHA ulaştı. Örgütün sivillere uyguladığı zulme tepki gösteren Ezidiler’in sözcüsü İbrahim Hüdeyda, “Bir kez daha PKK’nın Sincar’dan çıkartılmasını istiyoruz. Eğer Irak ordusu, terörist PKK’ya baş gelemezse Türkiye gelip bizleri kurtarsın” diye konuştu.

    Irak’ta Bağdat ile Erbil yönetimi arasında 9 Ekim’de imzalanan ve terör örgütün PKK’nın Sincar merkezinden çıkarılmasını kapsayan anlaşmaya göre, örgüte bağlı sözde ‘Şengal Savunma Birlikleri’nin 1 Nisan’a kadar bölgeden çekilmesi gerekiyor. Başta Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) olmak üzere bölge halkının tüm itirazlarına rağmen PKK, hem Sincar hem de Kandil’deki varlığını sürdürüyor. Örgütün Sincar’dan çıkmamak için bölge halkı üzerindeki tehdit ve işkenceyi arttırdığı bildirildi.

    ZORLA KAÇIRIP, KIRBAÇ İLE İŞKENCE

    Örgütün, bölgenin (Sincar) 30 kilometre batısındaki Bara kasabasındaki eğitim kampında iki Ezidi’ye uyguladığı işkence görüntülerine Demirören Haber Ajansı (DHA) ulaştı. Görüntülerde, terör örgütünün iki Ezidi’yi ellerinden iple tavana bağlayarak kırbaç ile defalarca işkence uyguladığı görüldü. Örgütün işkencesine dayanamayan iki Ezidi bağırarak, yardım istedi. Ezidiler’in kanlar içinde kaldığı anlar da görüntüye yansıdı.

    EZİDİLER’İN SÖZCÜSÜNDEN “PKK SİNCAR’DAN ÇIKSIN” İSYANI

    PKK’nın Sincar’da sivil halka uyguladığı zulme tepki gösteren Ezidiler’in sözcüsü İbrahim Hüdeyda, DHA’ya yaptığı açıklamada, “Bir kez daha PKK’nın Sincar’dan çıkartılmasını istiyoruz. PKK’nın varlığını bölge güvenliği ve istikrarı için tehlike kaynağıdır” diye konuştu.

    “BÖLGEDE ÇOK SAYIDA PKK’LI VAR”

    “Bazı yetkililer PKK’nın Sincar’da bulunmadığı açıklamaları bariz yalan. Bölgede çok sayıda PKK’lı var. Onlarca Ezidi PKK tarafından alıkonulmuş durumda” diye konuşan Hüdeyda, “Konu BM ve yetkililere iletilmiş durumda ancak, Şuana kadar hiçbir gelişme yok” ifadelerini kullandı.

    ÖRGÜTÜN YUVALANDIKLARI YERLERİ TEK TEK SAYDI

    Hüdeyda, terör örgütünün Sincar kentinde yuvalandığı bölgeleri de tek tek saydı. Hüdeyda örgütün, Bera kasabası, Şello, Hanasur, Sununi, Mezarçermiyal, Kahtaniye, Serdeşti, Şimel ve Del Kasap bölgelerinde varlığını sürdürdüğünü söyledi.

    “TÜRKİYE SİNCAR’DA SİVİLLERİ HEDEF ALMIYOR”

    Öte yandan Hüdeyda, terör örgütü PKK’nın, Türkiye’ye yönelik bölgede yürüttüğü kara propagandayı boşa çıkararak, “Türkiye sadece PKK’yı tehdit görüyor. Türkiye Sincar’daki sivilleri kesinlikle hedef almıyor. Gerçek budur” dedi.

    “EĞER IRAK ORDUSU BAŞ GELEMEZSE TÜRKİYE BİZİ KURTARSIN”

    Örgütün bölgeden çıkarılması gerektiğini yineleyen Hüdeyda, “PKK, Irak hükümetini zayıf olduğunu sanıyor. Hükümet zayıf değil. Hükümetin içinde bulunan bazı yetkililer PKK’ya para veriyor. Bazı ülkeler de örgüte destek veriyor. Eğer Irak ordusu, terörist PKK’ya baş gelemezse Türkiye gelip bizleri kurtarsın. PKK’nın toplantısı Sincar Merkezi’nde yapıldı. Irak ordusuna karşı hazırlık yapılıyor. Önemli yerlere keskin nişancı yerleştirdiler. Sivilleri kaçırıp nöbet tutturuyorlar. PKK Ezidiler’e baskı yaparak, gösterilere katılmalarını zorluyor. Örgüt en çok kadın ve çocukları kullanıyor. Sincar’da Irak ordusunu istemiyorlar” ifadelerine yer verdi.

    BAĞDAT İLE ERBİL ARASINDA İMZALANAN SİNCAR ANLAŞMASI

    Bağdat ile Erbil arasında 9 Ekim 2020’de imzalanan anlaşma metnine göre, Sincar’da ilçe kaymakamı ve diğer idari birimler için yeni atamalar gerçekleştirilecek. Sincar içindeki güvenliğin sağlanması ise Sincar polis güçleri, Ulusal Güvenlik Müsteşarlığı ve Ulusal İstihbarat Servisi tarafından IKBY güçleriyle koordinasyonlu şekilde yürütülecek. Yasal olmayan tüm silahlı yapıların ilçe dışına çıkarılmasını da öngören anlaşma doğrultusunda, IKBY ile iş birliği kapsamında 2 bin 500 güvenlik unsuru için atama yapılacak. PKK’nın Sincar merkezinden çıkarılmasını kapsayan anlaşmaya göre, örgüte bağlı sözde ‘Şengal Savunma Birlikleri’nin 1 Nisan’a kadar bölgeden çekilmesi gerekiyor.

  • Bursa’da işkence gören köpek tedaviye alındı

    Bursa’da işkence gören köpek tedaviye alındı

    İnegöl’de bir şahsın elindeki aletle darp ederek işkence yaptığı iddia edilen köpek belediye tarafından Sahipsiz Hayvanlar Bakım ve Tedavi Merkezinde tedavi altına alındı.

    İddiaya göre İnegöl’de bir kırsal mahallede meydana gelen olayda, köpeğinin bir başkası tarafından işkence darp edildiğini gören şahıs, durumu jandarma ekiplerine bildirdi. Yüzü gördüğü işkence ve darptan dolayı kanlar içerisinde kalan köpeği bu hale getiren kişiye idari para cezası kesilirken, yaralı köpeğe ise İnegöl Belediyesi sahip çıktı.

    Yaralı köpekle ilgili gelen ihbar üzerine Akbaşlar kırsal mahallesine giden İnegöl Belediyesi Sahipsiz Hayvanlar Bakım ve Tedavi Merkezi ekipleri, yüzünden yaralı köpeği alarak Halhalca kırsal mahallesi yolunda bulunan barınağa getirdi. Buradaki hayvan hastanesi bölümünde tedavi altına alınan köpeğin yaralarının ciddi olduğu, ancak yapılacak tedaviyle eski sağlığına kavuşacağı ifade edildi. Yaralı köpek, yapılan ilk müdahale ve operasyonun ardından barınakta tedavi altına alındı.

  • İşkenceci eşini öldüren Melek İpek, üniversiteye hazırlanıyor

    İşkenceci eşini öldüren Melek İpek, üniversiteye hazırlanıyor

    Antalya’da, işkence görüp, kendisini ölümle tehdit eden 12 yıllık eşi Ramazan İpek’i (36) öldürmekten tutuklu Melek İpek’in (31), yeniden üniversiteye hazırlanmaya karar verdiği öğrenildi. Melek İpek’in hedefinin tıp fakültesini kazanmak olduğunu açıklayan Avukat Ahmet Onaran, sosyal medya hesabından hazırlık kitaplarını paylaşarak, “Bu kitapların anlamı çok büyük; yeniden, en başından başlamak ve onlarca şey” dedi.

    Antalya’nın Döşemealtı ilçesinde servis şoförlüğü yapan Ramazan İpek ile 12 yıllık eşi Melek İpek arasında, 7 Ocak gecesi yaşadıkları müstakil evde tartışma çıktı. Tartışma sonrası Ramazan İpek, eşini kelepçe takarak çıplak şekilde saatlerce dövdü. İşkence ve dayaktan gözleri şişen ve morluk oluşan Melek İpek halsiz kalırken, eşi Ramazan İpek kendisini ve 2 çocuğunu öldüreceğini belirterek sabaha karşı evden ayrıldı. Birkaç saat sonra eve dönen Ramazan İpek, karşısında elleri kelepçeli halde av tüfeğiyle bekleyen Melek İpek’i buldu. İkili arasında çıkan arbede sırasında Melek İpek, tüfekle eşini vurup öldürdü, ardından 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradı. İhbar üzerine adrese gelen sağlık ekipleri, Melek İpek’i çıplak vaziyette elleri kelepçeli buldu. Kelepçeleri açılan Melek İpek’e ambulansta müdahale edildi. Gözaltına alınan Melek İpek, çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuklandı.

    MELEK İPEK’İN HEDEFİ TIP

    Döşemealtı L Tipi Cezaevi’nde tutuklu olan Melek İpek’in, pazartesi günü kızlarıyla birlikte cezaevi şartları altında görüşüp hasret giderdiği öğrenildi. Avukatı Ahmet Onaran, Melek İpek ve kızlarının görüşmesinin iyi geçtiğini belirterek, İpek’in hayatında önemli bir karar aldığını açıkladı. Melek İpek’in yeniden üniversite sınavına hazırlandığını aktaran Onaran, İpek’in tıp fakültesini kazanmak istediğini kaydetti. Melek İpek’e üniversiteye hazırlık kitapları götürdüğünü anlatan Avukat Onaran, İpek’in her şeye rağmen yeniden hayata tutunmak için adımlar attığını açıkladı.

    CEZAEVİNDE KIZLARIYLA GÖRÜŞTÜ

    Sosyal medya hesabından cezaevinde üniversiteye hazırlık kitaplarının yer aldığı fotoğrafı paylaşan Ahmet Onaran, “Bu kitapların anlamı çok büyük; yeniden, en başından başlamak ve onlarca şey. Üzerimdeki tüm selam ve mesajlarınızı ilettim. Melek ve evlatları daha iyi, pazartesi kızları ile cezaevi şartlarında görüştü, gönderdiğiniz mektupları sevinç ve göz yaşı ile okuduğunu ve hepinizi çok sevdiğini söyledi. Dosyanın tekemmülünde (gelişiminde) güzel şeyler oluyor. Melek için çıktığımız bu yolda hiç yeise (umutsuzluğa) kapılmadan çalışmalarımıza devam ediyoruz. Melek için adalet tecelli edecek” dedi.

  • İşkenceci kocasını öldürmüştü! Avukatlardan itiraz dilekçesi

    İşkenceci kocasını öldürmüştü! Avukatlardan itiraz dilekçesi

    Antalya’da, işkence görüp, kendisini ölümle tehdit eden 12 yıllık eşi Ramazan İpek’i (36) öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan Melek İpek (31) için adliyeye gelen avukatlar ‘tutukluluğa itiraz’ dilekçesi verdi. Avukat Merve Özer Er, müvekkillerinin tek mağdur olmadığının ortaya çıktığını ifade ederek, “Maktulün şiddet ve eziyetine maruz kalan başka bir kadın daha olduğu ortaya çıktı. Dosyaya yeni giren belgeler de içimizi acıtmaya devam ediyor maalesef” dedi.

    Döşemealtı ilçesinde oturan Melek İpek, ellerini kelepçeleyip sabaha kadar işkence ettiğini öne sürdüğü 12 yıllık eşi Ramazan İpek’i 8 Ocak sabahı av tüfeğiyle vurarak öldürüp jandarmaya teslim oldu. Çiftin kız çocukları C.D. (9) ve İ.N. (7) savcılık kararıyla Melek İpek’in anne ve babasının yanına yerleştirildi.

    Antalya Barosu’na kayıtlı avukatlar Melek’in davasına bakmak için adeta seferber oldu. ‘Tutukluluğa itiraz’ dilekçesi vermek için bugün Antalya Adliyesi’ne gelen avukatlar, gazetecilerin sorularını cevapladı.

    SORUŞTURMA DERİNLEŞTİRİLDİ

    Avukat Ahmet Onaran, soruşturma ile ilgili çok önemli gelişmeler olduğunu belirterek, “Biz bugün burada avukat meslektaşlarımla birlikte tutukluluğa itiraz dilekçisi vermek için toplandık. Biraz sonra itirazımızı yapacağız. Savcılık, çok disiplinli, ciddi, samimi ve hızlı bir soruşturma yürütüyor. Soruşturma derinleştirilmiştir. Dosya kapsamında yeni bilgi ve belgelere ulaşılmış. Olayın sıcaklığından biraz uzaklaşılmış. Maktulün profiline yönelik çok önemli detaylar vardır. Bir kısmı kamuoyu ile paylaşılacak niteliktedir. Bir kısmı da değildir. Maktulün daha önce silahlı tehditten ceza aldığı, iki davadan sanık olarak yargılandığı, bu vakayı işlediği anda dahi dava dışı bir hanımefendinin koruma kararı olmasına rağmen bu işlemi işlemiştir. Maktulün profili bu olayın aydınlatılmasında çok önemlidir” diye konuştu.

    “MELEK İPEK YENİ YENİ KENDİNE GELİYOR”

    Melek İpek ile cezaevinde görüştüklerini de sözlerine ekleyen Avukat Onaran, “Dün hastane kontrolleri yapıldı. Tomogrofisi çekildi. Yeni yeni kendine geliyor. Çocukları gayet iyi. Teyzesi, anneannesi ve dedesi bakıyorlar. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü çocukların rehabilitasyonu ile ilgililer” dedi.

    Avukat Merve Özer Er ise müvekkillerinin tek mağdur olmadığının ortaya çıktığını ifade ederek, “Maktulün şiddet ve eziyetine maruz kalan başka bir kadın daha olduğu ortaya çıktı. Dosyaya yeni giren belgeler de içimizi acıtmaya devam ediyor maalesef” ifadelerini kullandı.

    Avukat Diler Egemenlik de tutukluluğun her zaman cezalandırma yöntemi olarak kullanılmadığına işaret ederek şöyle konuştu:

    “Bugün müvekkilimizin mağduriyetinin engellenmesi için devletimizin ona sahip çıkarak güvenliğini sağladığını düşünmekteyiz. Bu arada tehditlerde kullanılan bıçak da bulundu,”

    Avukatlar daha sonra ‘tutukluluğa itiraz’ dilekçesi vermek için Antalya Adliyesi’ne girdi.

     

  • İşkenceci kocasını öldürmüştü! İfadesi kan dondurdu

    İşkenceci kocasını öldürmüştü! İfadesi kan dondurdu

    Antalya’da, ellerini kelepçeleyip kendisini çıplak halde saatlerce döven eşi Ramazan İpek’i (36) av tüfeği ile vurup öldüren Melek İpek (31), jandarmadaki ifadesinde işkence ve cinayeti detaylarıyla anlattı. Kan donduran cümlelerin yer aldığı ifadede Melek İpek, “Öldürmemesi için yalvardım. Kızlarımın üstüne kapandım. Tüfeğin dipçiği ile kafama vurdu. Gözüm, yüzüm, kolum ve omzumdan yaralandım. Çıplak halde ve ellerim kelepçeliydi. Avda kullandığı naylon iple cenin pozisyonunda olacak şekilde banyoda buldum kendimi. Baygınken ters ilişkiyle anal pozisyonda tecavüz ettiğini hissettim. Rambo bıçağıyla göğsümden yaraladı. Çay kaşığı ve saç tel tokaları ile kelepçeyi açmaya çalıştık ama açamadık” dedi.

    Döşemealtı ilçesindeki evlerinde önceki gece çıplak halde kocasının kelepçeli işkencesine maruz kalan ev kadını Melek İpek, servis şoförü eşi Ramazan İpek’i av tüfeği ile öldürüp, jandarmayı arayarak teslim oldu. 8 ve 6 yaşlarında 2 kız çocuğu annesi olan İpek, jandarmadaki ifadesinde, cinayete giden süreci ve işkence gecesi yaşadıklarını detaylarıyla anlattı. Melek İpek, 12 yıllık eşi Ramazan İpek’le evliliğinin ilk başlarından beri maddi sıkıntılardan kaynaklı huzursuzluklarının olduğu, kıskanç tavırlar nedeniyle kavga ettiklerini söyledi. Fiziksel şiddete maruz kaldığını anlatan Melek İpek, çok kez karakola ifade verip rapor almayı istediğini, fakat eşi Ramazan İpek’in büyük kızı C.’nin doğumundan sonra ‘Sen koruma kararı aldırırsın ben karakolda ifade verir çıkarım, döndüğümde seni de bu çocuğu da öldürürüm’ diyerek tehdit ettiğini belirtti. Silahlara olan tutkusu nedeniyle eşi Ramazan İpek’ten korktuğunu, bu yüzden şikayette bulunmadığını anlatan Melek İpek, yaklaşık 7 ay önceki kavgalarında eşinin kendisine şiddet uyguladığı için yaralandığını, ‘Seni buracıkta öldürüp kıyma yapar köpeklere yediririm, kimse senin izini bile bulamaz’ diyerek tehdit ettiğini söyledi.

    EŞİNİN GENÇ KIZLA İLİŞKİSİ

    2011 yılının Aralık ayında ilk kızına hamileliği sırasında eşi Ramazan İpek’in, M.A. isimli 17-18 yaşlarındaki kızı evlerine getirdiğini, korkudan ve endişenden dolayı bir şey diyemediğini anlatan Melek İpek, eşi ve eve getirdiği kızı öpüşürken gördüğünü ve bu nedenle kavga ettiklerini söyledi. Doğum nedeniyle 10 gün annesinin evinde kaldığını anlatan Melek İpek, kendi evine geldiğinde yatak odasında M.A.’nın yatakta çıplak bir şekilde uzandığını görünce elinde bebeğiyle sinir krizi geçirdiğini aktardı. Eşi Ramazan İpek’in, kendisini, ailesini ve bebeği öldürmekle tehdit ettiğini belirten Melek İpek, korktuğunu, M.A’nin yaklaşık 3-4 ay boyunca evde kaldığını, eşiyle M.A’nın ilişkisinin yaklaşık 7-8 yıl boyunca sürdüğünü söyledi.

    Yaklaşık 1 yıl önce Ramazan İpek’in M.A’yı eve getirdiğini, M.A’nın ondan ayrılmak istediğini söylediğini anlatan Melek İpek, “Ramazan sinirlendi. Bugün bana yaptığı gibi M.A.’yı kelepçeledi. Yumruk ve tekme atma suretiyle vurdu. Evde bulunan av tüfeğinin dipçiğiyle vurdu. Ben bu duruma engel olmaya çalıştım ancak silahı bana doğrultup ‘Bu işe karışırsan seni öldürürüm’ dedi. Ben de korktum ve müdahale edemedim” dedi.

    BOŞANMA MESAJLAŞMASI

    Eşi Ramazan İpek’in bir yıl önce arkasından pompalı av tüfeğiyle bir el ateş ettiğini söyleyen Melek İpek, eşinin alkol ve kenevir kullandığını belirterek kendisini çok kıskandığını, cinayetin yaşandığı 7 Ocak akşamı eve geldiğinde eşinin tavırlarında değişiklik olduğunu anlattı. Melek İpek, ifadesinde şunları söyledi:

    “Aynı odada oturmamıza rağmen benim cep telefonuma WhatsApp mesajlaşması üzerinden ‘Ben ayrılmak istiyorum’ şeklinde mesaj attı. Ben de ‘Sen bilirsin’ diye cevap yazdım. Tekrar ‘Diğer odaya gider misin’ diye mesaj attı. Ben de cevap vermeden çocukları alarak diğer odaya gittim.”

    Aynı evin içerisinde mesajlaşmaya devam ettiklerini belirten Melek İpek, “Eşim ‘Çocukların velayeti hakkında konuşmak istiyorum, madem gelmiyorsan çocukların biri sende biri bende kalsın’ diye mesaj attı. Ben de ‘İkisi de sende kalsın ayırmayalım, ben nasıl olsa daha sonra senden çocukları alırım’ diye mesaj attım. Bu şekilde boşanmamız üzerine mesajlaştık. Ancak hiç konuşmadık” diye konuştu.

    İŞKENCE SAATLERİ BAŞLADI

    Saat 22.30 sıralarında çocuklarıyla uyku saati geldiği için yatmak için hazırlandıklarını kaydeden Melek İpek, şunları anlattı:

    “Eşim benim adıma ruhsatlı olan yivli av tüfeğiyle içeri girdi. Tüfeğim normalde salonda duvara dayalı kılıfın içinde dururdu. Bana ‘Son duanı et kelimeyi şahadet getir’ dedi. Tüfeği bana doğrulttu. Ben de öldürmemesi için yalvardım. Tüfeği ateşleyeceğini anlayınca çocuklarımın önüne geçtim. İki kızım birbirine sarılmış ağlıyorlardı. Eşimin elindeki tüfeği elimle ittim, amacım çocuklarımı uzaklaştırmaktı. Bu esnada eşim ateş etti, çıkan mermi camdan dışarı gitti, biz yaralanmadık. Eşim tekrar tüfeği bana doğrulttu, ben tekrar öldürmemesi için yalvardım. Bu sefer tüfeği çocuklarımıza yöneltti. Beni “Sana önce çocuklarının acısını yaşatacağım, sonra seni öldüreceğim’ diye tehdit etti. Ben iki kızımın eşim tarafından öldürüleceği düşüncesi ile çok korkup kızlarımın üstüne kapandım. Bu sefer tüfeğin dipçiği ile kafama vurdu. Bundan dolayı gözüm, yüzüm, kolum ve omzumdan yaralandım. Beni saçından sürükleyerek diğer odaya getirdi burada yumruk ve tekme ile yüzüme ve vücuduma vurdu. Cebimdeki telefonu aldı kafama ve yüzüme telefonla vurdu. Çığlık attığım için susmamı söyledi ve boğazımı şiddetli bir şekilde sıktı. Bunun etkisiyle gözlerim yerinden çıkacak gibi oldu, karardı. ‘Diğerlerine daha azını mı yaptığımı düşünüyorsun’ diye bağırdı. Elinden kurtuldum, kaçmaya çalışırken yakaladı yumruk ve tekme atmaya başladı. Çığlık atmaya devam edince tekrar boğazımı sıktı bu esnada ben bayıldım.”

    BANYODA TECAVÜZ ETMİŞ

    Uyandığında kendini çıplak vaziyette bulduğunu belirten Melek İpek, “Ellerim kelepçeliydi. Boynum ellerime, ellerim ayaklarıma, eşimin avda kullandığı naylon iple cenin pozisyonunda olacak şekilde banyoda buldum. Eşim bana soğuk su tutuyordu. Kendime biraz geldiğimde eşimin ben baygınken ters ilişkiyle anal pozisyonda tecavüz ettiğini acıyla hissettim. Bu arada ben üşüdüğüm için tir tir titriyordum. Eşim ise banyoda çıplak vaziyette bir şey olmamış gibi duş alıyor, duvarları yıkıyordu. Duvarda ve klozetin üstünde kan izlerim vardı bunları yıkıyordu. Banyoyu temizledikten sonra ayrıldı” diye konuştu.

    Eşinin 15-20 santim uzunluğundaki Rambo bıçağıyla yanına döndüğünü belirten Melek İpek, “Ben yerde cenin pozisyonunda olacak şekilde banyoda bekliyordum. Sol göğsümün altına bıçağı dayadı, sol eli bıçağı tutuyordu. Sağ eliyle baskı yapıp bana ‘Buranın biraz daha altından bıçaklarsam ciğerine girer, biraz üstüne sokarsam kalbini delerim ama buradan yaparsam daha çok acı çekerek ölürsün’ derken vücudumun farklı bölgelerinde bıçağı gezdirerek ucunu hissettiriyordu. Ben o an bıçakla keseceğini hissettim sürekli ağlayarak öldürmemesi için yalvarıyordum. Çığlık atıp yardım isteyemiyordum, çünkü bağırdığım takdirde öldüreceğim yönünde tehdit etti. Seni öldüreceğim çocukları da buraya yatıracağım” şeklinde konuştu.

    ‘ELLERİMİ ARKADAN KELEPÇELEDİ’

    Eşinin kendisine banyoda işkence ettiği sırada çocuklarına bağırdığını aktaran Melek İpek, “Çocukları odadan çıkmamaları konusunda uyardı. Çocukları görmedim ve seslerini duymadım. Ellerimi çözdü, kelepçeyi çıkarttı ve ‘duşunu al kapıda bekliyorum’ dedi. Kapıyı açık bırakarak banyonun önünde beni izledi. Ben duşumu aldım havluya sarıldım eşimle birlikte diğer odaya gittik. Bu esnada beni öldürmekten vazgeçtiğini düşünüp rahatladım. Tekrar kelepçeyi getirdi kaçmaya yeltendim ancak başaramadım. Beni yakaladı ellerim arkada olacak şekilde çok sıkı kelepçeledi” dedi.

    Melek İpek, eşinin odada bulunan çekyatı yatak haline getirdiğini, kendisinin çıplak bir şekilde yatmasını istediğini ileri sürdü. Elleri ters kelepçeli olduğu için canının yandığını ifade eden Melek İpek, şöyle devam etti:

    “Yatamıyordum. Kelepçeyi çıkarmasını istedim. Bana ‘Sessiz yat yoksa balkondan aşağı atarım seni. Gecenin karanlığında değil gündüz gözü ile öldürüp parçalayacağım’ dedi. Kızlarım diğer odada idi. Büyük kızım C.’nin kusma sesi geldi onlara bağırarak ‘Yatın uyuyun öldürtmeyin kendinizi’ dedi. Yerde yer yatağında yattı ben yatakta ters kelepçeyle dönmeye çalıştıkça koltuktan ses çıkıyordu. Yanıma geldi kelepçeyi söktü ve önden ellerimi kelepçeledi ve yerdeki yer yatağının yanına yatırdı. Ben açık olan kanepenin alt boşluğunda idim. Beni buraya sıkıştırarak hareket etmemi engelledi. Bu şekilde eşim uyudu ben korku ve üşüdüğüm için sabaha kadar uyuyamadım. Sabah ezanı okunurken kendimden geçmişim. Eşim beni uyandırarak servisi yapıp geleceğini söyledi. ‘Ben gelinceye kadar burada bekle geldiğimde yarım kalan işimi halledeceğim’ diyerek gitti. Evin dış kapısını kilitlemedi. Akşam ateş ettiği silah salonda duvara dayalı şekilde duruyordu. Baktım mekanizması yoktu. Beni öldürmesin diye silah aradım, ancak bulamadım.”

    SAÇ TOKASIYLA KELEPÇEYİ AÇAMADI

    Evde sabit telefonları olmadığını, kızlarının cep telefonunu eşinin sakladığını ve bulamadığını belirten Melek İpek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Kelepçenin anahtarını aradım, bulamadım. Kızlarım ile birlikte çay kaşığı ve saç tel tokaları ile kelepçeyi açmaya çalıştık ama açamadık. Kızım C.’nin yardımıyla üstümü çarşaf ile sardım ve komşumuz Turgut Yaraşlı’nın evine gittim. Evleriminiz arası yaklaşık 100 metre uzaklıktadır. Bunun sebebi eşim bazen milli parklardan ceza yememek için tüfeğini Turgut’un evine bırakır. Kapıyı Turgut’un eşi Semra Yaraşlı açtı, bana ‘ne bu halin’ diye sordu. Ben de korkumdan bir şey söylemek istemedim. Sorularını yine kavga ettim diye geçiştirdim. Kendilerinde eşimin tüfeğinin olup olmadığını sordum. Semra bana tüfeğin kendilerinde olmadığını söyledi. Ben de eve gittim. Semra benim kelepçeli olduğunu görmemesi için ellerimi örtmüştüm. Evde çocuklarım ile birlikte eşimi beklemeye başladık. Çocuklarım sürekli bana ‘Babamız bizi öldürecek mi?’ diye soruyordu. Hatta C. korkudan altına işedi. Bu arada eşimin arabasının sesini duyunca kızlarım, ‘Anne babam geldi, bizi öldürecek mi? diye korkudan ağlamaya başladılar. Ben çocukların olduğu odadan çıktım evin girişindeki soldaki ilk odaya girdim. Eşim aşağıdan küfrederek ve bizi öldüreceğini söyleyerek eve çıkıyordu. Kapıya tekme atarak içeri girdi. Evin içinde bağırmaya başladı. Ben odanın bir köşesinde sinmiş bir şekilde duruyordum.”

    SON ANDA KUŞ SİLAHINI GÖRDÜ

    Tam bu sırada daha önceden görmediği odadaki küçük kuş silahının gözüne çarptığını anlatan Melek İpek, “Ellerim kelepçeli olmasına rağmen silahı elime aldım. Derdim bana sabaha kadar sistematik işkence yapan eşimi korkutmaktı. Bu arada odanın kapısı sert bir şekilde açıldı. Eşimle yüz yüze geldik. Aniden üstüme atılmaya kalkıştı. Bir arbede yaşanırken kontrolsüz şekilde silah patladı. Ben önce öldüğümü düşündüm. Sonra eşimin odanın kapı girişinde yığıldığını, kan aktığını gördüm. Hemen eşimin cebindeki cep telefonunu aldım. Telefonunu açmaya çalıştım. Şifresini bilmediğim için açamadım. Telefonu yüzüne gösterdim şifrenin açılması için. Ancak açılmadı. Sonra acil aramalar çıktı bende 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradım. Eşimi vurduğumu acil jandarma ve ambulansa haber verilmesini istedim. Yaşananların şokuyla eşimin başında çömelmiş vaziyette bekledim. Kapı çaldı jandarma ve ambulans geldi. Kelepçelerimi jandarma çözdü, ben de üzerimi giyindim. Daha sonra işlemler için gözaltına alındım. Ben bu yaşananlardan dolayı üzgünüm ve pişmanım. Ancak böyle kötü bir olay olmasaydı ben ve 2 kız evladım ölmüş olacaktı. Bana sabah kadar işkence yapan eşimi, namusumu temizledim” diyerek ifadesini tamamladı.

    Melek İpek, jandarmadaki ifadesinin ardından bu sabah adliyeye sevk edildi.

  • Gözleri görmeyen eşeğe işkenceye 947 lira ceza

    Gözleri görmeyen eşeğe işkenceye 947 lira ceza

    Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde gözleri görmediği belirtilen bir eşeğe, işkence eden Behzat U., jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. 947 lira idari para cezası uygulanan Behzat U. hakkında Elbistan Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.

    Horhor Mahallesi’nde gözleri görmeyen bir eşeğe işkence yapıldı. İngiltere’de yaşadığı ve Türkiye’ye ve tatile geldiği belirtilen Behzat U., bilinmeyen bir nedenle tarlada gördüğü eşeğe sopayla vurmaya başladı. O anlar olay yerinde bulunan bir başka kişi tarafından eğlenme maksadıyla cep telefonuyla görüntülendi. Ortaya çıkan görüntülerde, Behzat U., eşeğe sopayla vuruyor. Hayvan, kaçmaya başlıyor. Behzat U. kaçan eşeğin üzerine iki köpeği salıyor. Gözleri görmediği belirtilen eşek kaçarken yere düşüyor. Eşek düştüğü yerden kalkmaya çalıştıkça Behzat U.’da sopayla vurmaya devem ediyor.

    GÖZALTINA ALINDI

    Görüntülerin ortaya çıkmasının ardından Elbistan Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ‘mala zarar verme’ iddiasıyla soruşturma başlattığı Behzat U., Elbistan İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerince gözaltına alındı. Öte yandan Doğa Koruma Milli Parklar Kahramanmaraş Şube Müdürlüğü’nce Behzat U.’ya ‘Kabahatler Kanunu’ kapsamında 947 lira idari para cezası kesildi.

  • Dini nikahlı işkenceci eşe 34 yıl hapis

    Dini nikahlı işkenceci eşe 34 yıl hapis

    Şanlıurfa’da, dini nikahlı eşi Suriye uyruklu Mırvet N.’yi evin çatısındaki barakada günlerce zincirle bağlayıp, kerpetenle tırnaklarını çekerek şiddet uygulayan İlyas Arık (28) hakkında, ‘Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye teşebbüs, cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’ suçlarından 34 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.

    Akşemsettin Mahallesi’nde Suriye uyruklu Mırvet N., dini nikahlı eşi İlyas Arık’a günlerce şiddet uyguladı. Çatıya kurulan barakada elleri zincirle bağlanan, sopayla dövülüp, kerpetenle tırnakları çekilen Mırvet N., 7 Ekim günü kurtarıldı. Gözaltına alınan İlyas Arık ise sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

    İlyas Arık, hakkında hazırlanan iddianame Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Tutuklu Arık’ın 34 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, şiddet sırasında kullanılan zincir, tornavida, pense, anahtar ve sopalar silah olarak kabul edildi. Hazırlanan iddianamede, müşteki kadının olaydan 15 gün önce birlikte yaşadığı kişinin kendisini darp ettiği gerekçesiyle iş arkadaşının evine giderek orada kalmaya başladığı, sanığın 40 günlük bebeklerini kendisine günlerce göstermemesi üzerine evine döndüğü belirtildi.

    İŞKENCEYİ TELEFONLA İZLETMİŞ

    İddianamede, İlyas Arık’ın şiddet uyguladığı Mırvet N.’nin ayrıldığı sırada yanına sığındığı iş arkadaşını ve patronunu cep telefonuyla görüntülü arayarak, “Bakın ben bu kadını dövüp ne hale getirdim” dediği de yer aldı. İddianamede ayrıca, tanık olarak dinlenen kadın ve patronun telefonun ekran görüntüsünü alıp polise ihbarda bulunduğu kaydedildi. İhbar edildiğini anlayan İlyas Arık’ın polis ekipleri eve gelmeden darbettiği kadını zincirlerini sökerek sokağa attığı ve kaçtığına da iddianamede yer verildi.

    ZİNCİR, PENSE, TORNAVİDA ELE GEÇİRİLDİ

    İddianamede, Suriye uyruklu kadının vücudundaki darp izlerinin yaşamını tehlikeye sokacak derecede olduğu, basit tıbbi müdahalelerle tedavi edilemeyeceği ve müştekinin çok sayıda kemiğinin kırık olduğu belirtildi.

    Bu arada, hastanede tedavisi tamamlanan Mırvet N. ile kız bebeği, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından korumaya alındı.

  • Beyin ameliyatı geçiren çocuğa iş yerinde işkence

    Beyin ameliyatı geçiren çocuğa iş yerinde işkence

    İstanbul Kağıthane’de bir fabrikada çalışan ve 7 yıl önce beyin ameliyatı olan 15 yaşındaki çocuk aynı işyerinde çalışan 30 yaşındaki kişi tarafından darp edildiğine dair yeni görüntüler ordaya çıktı. Öte yandan çocuğun amcası Aydın Y. “Zaten videolarda her şey ortada döven kişi kendi çektiği görüntüde de olayı itiraf ediyor.” dedi.

    Olay önceki gün Talatpaşa’da bir iş yerinde yaşandı. Yedi yıl önce 2’nci kattan düşerek ağır yaralanan Enes Y. (15) beyin ameliyatı geçirerek hayata döndü. 1 buçuk yıl önce çırak olarak işe başlayan Enes Y. (15) aynı iş yerinde çalışan Yücel B. (30) tarafından iddiaya göre şakayla karışık şiddete maruz kalıyordu.

    BEYİN AMELİYATI OLAN ÇOCUĞA DAYAK VE İŞKENCE

    Zamanla işkenceye dönen olayda Yücel B.’nin dövdüğü Enes Y.’nin elinde ve kollarında kesik ve yanık izleri oluştu. Çocuk şakayla karışık yapılan bu işkenceyi ailesine söyleyemedi. Son olarak önceki gün, beyin ameliyatı olan Enes Y.’nin başına tokat atan ve tekmeleyen Yücel B. attığı dayağı iş yerindeki başka bir çocuğa cep telefonu ile kaydettirdi. Görüntüyü çeken çocuk o görüntüyü bir arkadaşına gönderdi. Görüntü daha sonra darp edilen Enes Y.’nin amcasına ulaştı. Çocuğun ailesi ve amcası iş yerine gelerek çocuğu oradan aldı.

    DAHA ÖNCE YAPTIĞI İŞKENCENİN YARALARINI CEP TELEFONU İLE ÇEKTİ

    Yücel B.’nin cep telefonundan daha önce işkence yaptığı, elindeki ve kolundaki yaraları çekerek “Buralara ne olduö demesi, Enes Y.’nin de “Sen yaktın ya Yücel abi, burayı da sen kestin” demesi üzerine Yücel B.’nin “Az yapmışım” dediği video çıktı. Ailenin bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunacağı öğrenildi.

    YENİ GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKTI, ZANLI GÖZALTINA ALINDI

    Yücel B.’nin Enes Y.’yi darp ettiği görüntülerin yenileri ortaya çıktı. Görüntülerde Yücel B.’nin, beyin ameliyatı geçiren Enes Y.’nin başına defalarca vurması ve yere yatırdığı çocuğu tekmelemesi yer alıyor. Olayın basına yansımasının ardından harekete geçen Çocuk Şube’ye bağlı polis ekipleri Yücel B.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Enes Y. ve babası da ifade vermek için polis merkezine götürüldü.

    “BEYİN AMELİYATI OLDU, ŞAKA DA YAPSAN CİDDİYET DE YAPSAN GÜLEN BİR ÇOCUK”

    DHA’ya konuşan amca, Aydın Y. “Dükkan da patronun oğlu olayı videoya çekiyor. Daha önce de çekip arkadaşlarına atmışlar. Videoda benim yeğenim gülüyor. Zaten hasta bir çocuk, balkondan düşmüş bir çocuk, vurulan darbelere canı yandıkça da gülen bir çocuk. Yeğenim balkondan düşüp beyin ameliyatı geçirmiş bir çocuk. Çocuğun başına yüzene vuruyor. Görüntüler elime geçince iş yerine gittik, neden böyle bir şey yaptın diye. Bu dükkan da şaka diye bu olaylar yaşanıyormuş, çocuk da bize söylemiyor. Olayın ortaya çıkması sonrası sordum, bu şaka mı diye. Çocuk, “Bana şaka yapacaklarını söylediler ama sonra iyice abarttılarö dedi. Zaten videolarda her şey ortada döven kişi kendi çektiği görüntüde de olayı itiraf ediyor. Yeğenim küçükken balkondan kafa üstü düştü. Kafa tası kırıldı, ameliyat oldu 3 ay yoğun bakımda yattı. Akli dengesi yerinde bir çocuk, şaka da yapsan ciddiyet de yapsan gülen bir çocuk. Olay savcılığa intikal etmiş emniyet de bildirildi. Gereken yapılsın, çünkü çocuğa yapılan bir şiddet, kimseye zararı olmayan bir çocuk, mağdur bir çocuk. Biz çocuğun çalışmasını bile istemiyoruz ama orada çalışıyor” diye konuştu.