Etiket: ismet karaca

  • CHP’li Karaca terminaldeki çökmeyi değerlendirdi

    CHP’li Karaca terminaldeki çökmeyi değerlendirdi

    Fırtına ve sağanak yağışın etkili olduğu 31 Ağustos 2022 tarihinde Bursa Şehirlerarası ve Uluslararası Otobüs Terminali’nde yaşanan çökmeyle ilgili değerlendirmelerini paylaşan CHP İl Başkanı İsmet Karaca, olay günü terminale giderek esnafa ve vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ilettiğini hatırlattı.

    “DERS ÇIKARMAK ZORUNDAYIZ, TEKRAR YAŞANMASIN!”

    CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca’nın yaptığı yazılı açıklamadan satır başları şöyle:

    “Öncelikle olayda kimsenin burnu bile kanamadığı için mutlu olduğumuzu belirtmek isterim. Bu tür olaylardan ders çıkarmak, bir daha yaşanmaması için gerekli tüm tedbirleri eksiksiz almak zorunludur. Bu olayın ardından Elektrik Mühendisleri Odası ve İnşaat Mühendisleri Odası yetkilileri de alanda incelemelerde bulunmuştu. Burulaş işletmeyi devraldıktan sonra 2011’de çatıda yenileme yapıldığını biliyoruz. Burulaş ve Büyükşehir Belediyesi’nin akademik odaların teknik heyetlerinden projeleri gizlemesi ve incelemeye açmamış olması ilginçtir. Kimden neyi gizlediklerini merak ediyoruz.”

    “BU SORULARIN CEVAPLARINI İSTİYORUZ”

    • “Akademik odaların incelemeleri sonucunda da belirtildiği üzere; Uzay çatı bakım ve kontrollerinin uzun zamandır yapılmamış olduğu bilgisine ulaştık. Bu doğru mudur?
    • Çatıdaki çökme – doğu yönündeki saçakta meydana geldi. Bu alanda çalışma yapılırken yan kaplamaların cıvataları sökülmüş, sökülen cıvatalar yerine takılmadığı için buradan giren rüzgar çatıyı şişirerek çökmesine sebep olmuştur. Neden cıvata ve kaynaklar söküldüğü gibi bırakıldı?
    • Uzay çatı yağmur kanallarının temizlenmemesi de bu olayda etkili? Neden periyodik temizlik yapılmadı?
    • Uzay Çatı üzerine sonradan hiçbir hesap – proje yapılmadan çatının kesilerek aydınlık için çatıya ilave yapılmasının bu olaydaki etkisi nedir?
    • Kafes sistem çatıların en az yılda 1 kez kontrolünün yapılması gerektiği biliniyor? Neden ihmal ediliyor?”

    “BUGÜN SEBEP YILDIRIM DEĞİL AMA YA GERÇEKTEN YILDIRIM DÜŞERSE?”

    “Bir yıldırım düştüğünde ortaya çıkan büyük enerji, çok yakıcı-yıkıcı bir etkiye yol açabilir. Her ne kadar Bursa Şehirlerarası Otobüs Terminalinin çatısının çökme sebebi yıldırım olmasa da başta Bursa terminali olmak üzere insan yoğunluğunun çok olduğu yerlerde olası yıldırım düşmelerine karşı gerekli önlemlerin alınması kaçınılmazdır. Akademik heyetin yaptığı incelemelerde terminalin çatısında, Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmeliğin Yedinci Bölümünde Madde 64’te belirtildiği üzere yapılması gerekli olan yıldırımdan korunma sisteminin olmadığı görüldü. Mevcut yıldırımdan korunma sisteminin de yönetmeliğin öngördüğü standartlara uygun olmadığı gibi, TS EN 62305 Yıldırımdan Korunma Standardı’nın kabul etmediği aktif paratonerlerin kullanılmış olduğu gözlendi. Bursa Otobüs Terminali’nin yıldırım düşmesi riskine karşı, ilgili standart ve yönetmelikler gereği uygun sistemlerin çatı ve binaya uygulanması gerekmektedir. Burulaş ve Bursa Büyükşehir Belediyesi yönetimine bu sorumluluğu hatırlatıyoruz.”

  • Karaca: “Vatandaşımızın konut umudu sömürülüyor”

    Karaca: “Vatandaşımızın konut umudu sömürülüyor”

    Çekirge Devlet Hastanesi’ne komşu Maliye Lojmanları arsasındaki basın açıklamasına CHP Osmangazi İlçe Başkanı Metin Yılmaz, il yöneticileri ve Kadın kolları Başkanı Aysel Okumuş ile çok sayıda partili katıldı.

    KARACA: “AK PARTİ’NİN EV EDİNDİRME PROJESİNİN GERÇEK TABLOSU BURADA”

    Tam 9 yıl önce yine bu otopark önünde basın açıklaması yaptıklarını belirten CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca’nın açıklamalarından satır başları şöyle:

    “O dönem bir itirazımızı dile getirmek üzere toplandık ve dedik ki burada kentsel dönüşüm yapmak üzere lojmanları yıktınız, üzerinden de tam bir yıl geçti, çivi çakmadınız. İnsanların umudunu sömürmeyin. Onun üzerinden 9 yıl daha geçti, 10 yıl oldu. Tarih 5 Ekim 2012. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Esenler’de büyük bir açıklama yaptı, ülkede hayat durdu. Dar gelirliler konut sahibi olacaktı. 35 ilde 65 noktada, 6 bin 500 kamu konutunu içeren dev bir dönüşüm başlıyordu. Start verildi, aradan 10 yıl geçti, bulunduğumuz arsa otopark. Allah iş rastlığı versin, otoparkı işleten kardeşimizle hiç bir sorunumuz yok, bol kazançlar dileriz. Ama AK Parti’nin yoksula ev edindirme projesinin gerçeği bu. Şu an tam üzerinde duruyoruz.”

    “KENTSEL DÖNÜŞÜM, SHP’NİN SOSYAL PROJESİYDİ”

    “Türkiye 24 bin 500 kilometre fay hattının üzerinde. İzmir’den Kars’a kaç kez gider gelirsiniz. Bu fay hatlarının üzerinde 6.5 milyon konut bulunuyor. Kuzey Anadolu başta olmak üzere çok sayıda fay var ve kaba bir hesapla 25 milyon vatandaşımız bu fay hatlarının üzerinde yaşıyor, biz de onlardan biriyiz. Bu kadar riskli bir bölgede yaşıyoruz ve bu ülkeyi 20 yıldır tek başına yöneten AK Parti iktidarının bu işe çözüm için bakış açısı tamamen ranttır. Biz baştan söyleyelim, kentsel dönüşüme karşı değiliz, bu zaten eski SHP’nin Sosyal Demrat Halkçı Parti’nin sosyal projesiydi. Bunlar üzerine konmaya çalıştılar ama zaten tablo ortada. Bunu beceremeyeceklerdi. Bunu rantsal dönüşüme çevireceklerdi.”

    KARACA: “YER BELLİ DEĞİL, 80’Lİ YILLARIN BANKER OLAYI GİBİ”

    “Şimdi geldik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıkladı. Cumhuriyet tarihinin en büyük konut edindirme projesi diye. 80’li yılların Yeşilçam filmlerini hatırlayın, banker modeliyle, o zaman yine vicdanlılardı. Burası benim diyordu ama en azından bir şey gösteriyordu, paraları yatırın diyordu. Sonra bakıyordunuz paraları alıp kaçmış banker. Şimdi Bursa’da Kestel diyor, Nilüfer’de şurası, Karacabeyde Yenikarağaç. Bu devletin milyonlarca memuru ve çalışanı var. Tarım arazisine mi yapacaksınız, gölün içerisine mi yapacaksınız? Başından sonuna kadar soru işaretiyle dolu. Tamamen seçime sayılı günler kala seçim vaadi. Ama üzücü olan şu ki vatandaşlarımızın, dar gelirlilerin başını sokacak bir ev edinme hayalinin üzerinden siyaset yapıyorlar. Onların sıcak evleri olma hayalleri üzerinden oy avcılığı yapıyorlar.”

    “KURA ÇEKİLDİĞİ GÜN, BAŞVURANLARIN YÜZDE 90’I HAYALKIRIKLIĞI YAŞAYACAK”

    “Ev almaya niyetlenen bir vatandaş 500 lirayı yatırır, yandaş basının verdiği rakamlara göre bakıyorsunuz bugünden 2.5 milyon kişi başvurmuş. Kura seçimin arifesinde çekilir, zaten kura çekildiği gün başvuranların yüzde 85, yüzde 90’ı hayal kırıklığı yaşayacak. 6 ay sonra kimse ne olacağını bilmiyor. Ekonomi Bakanı sinyali verdi, eş-dost, aileyle kimse arayı bozmasın diyor. Herkese şirin görünün çünkü 2,5 sene sonra siz bu taksiti ödeyemeyeceksiniz. 6 ay sonra artacak, bir 6 ay sonra tekrar artacak. 8 bin liranın altında geliri olan vatandaşın aynı oranda geliri artacak mı? Bundan bir yıl önce dolar 7-8 liraydı, şimdi 18 lira oldu, onu da şu an frenliyorlar. Bu ülkede bir sene sonra ne olacağını kimse göremiyor ki. Sosyal konut nasıl olur, devlet yerini belirler, konutun içini yapar, sonra vatandaşa der, gel senin konutun yok, anahtar şurada, geç içeri otur, kira yerine bu konutun borcunu öde, sonra bu konut senin olsun. Dünyada bunun örnekleri var, bu şekilde yapılır. Konut yaparsınız, anahtarı vatandaşa teslim edersiniz, anahtarı sonra peşinat şu kadar taksit şu kadar 8 yıl 10 yıl senin gelirine göre ödemeyi yaparsınız.”

    “BAŞLARSA, BUNU DEVAM ETTİRMEK BİZİM BOYNUMUZUN BORCUDUR”

    “Vatandaşların umutlarını sömürüyorlar. Biz tabi istiyoruz, dar gelirli ev sahibi olsun. Eğer ki başlarlarsa, bunu devam ettirmek bizim görevimiz, devlette devamlılık esastır. İnsanların umutlarını yarı yolda bırakmayız. Eğer ki seçimden önce temel attılar, kura çekildi, bunu devam ettirmek bizim boynumuzun borcudur. Hükümet yetkilileri bir an evvel çıksın, bu soru işaretlerine çözüm bulsun. Şeffaflık sağlasınlar, adası paftası belli olsun, ödeme koşulları netleşsin ve insanların umutları üzerinden seçim algısı yapmasınlar. Bundan bir yıl sonra AK Parti diye bir parti Türkiye’de olmayacak, bundan emin olun. Artık bu karanlık son buluyor.”

    METİN YILMAZ: “YURTTAŞLARIMIIZN EV SAHİBİ OLMASINI İSTERİZ”

    CHP Osmangazi İlçe Başkanı Metin Yılmaz da, vatandaşın konut sahibi olmasına hiç bir itirazının olmadığını vurgulayarak, “Tam tersine, bir sosyal politika olarak samimiyetle destekler ve isteriz ki tüm yurttaşlar ev sahibi olsun, kimse aç kalmasın, açıkta kalmasın. Buna aileleler de dahil, yurt sorunu yaşayan üniversiteliler de dahil. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmeyeceği bir Türkiye’yi inşa etmeye söz veren bir siyasi partinin il-ilçe yöneticileri olarak elbette ki, tüm yurttaşların ev sahibi olduğu bir Türkiye’yi düşlüyoruz” dedi.

    AK Parti’nin projeyi bir seçim yatırımı olarak planladığının altını çizen Yılmaz, şunları söyledi:

    “Hayaller güzel ama gerçekler de bir o kadar acı… AK Parti bu projeyi bir seçim yatırımı olarak planlamamış, başvuruları seçime sayılı aylar kala başlatmamış, kurada kazanacakların açıklanacağı tarihi tam seçim arifesine rast getirmek için bu kadar ince hesap yapmamış, parıltılı haberlerle göz boyamamış olsaydı keşke… Varsın onlar böyle rüşvet verir gibi hesap-kitap yapadursunlar, AK Parti iktidarının bugüne dek yapmadıklarına, yapamadıklarına bakarak, bugünkü projelerine ilişkin bir samimiyet testi uygulayalım.”

  • CHP Bursa’da 99’uncu kuruluş yıl dönümünü kutladı

    CHP Bursa’da 99’uncu kuruluş yıl dönümünü kutladı

    Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz, Osmangazi İlçe Başkanı Metin Yılmaz ve Yıldırım İlçe Başkanı Nihat Yeşiltaş, Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey Bursa’da Atatürk anıtındaki törene katılırken, CHP örgütü 14 ilçede de eşzamanlı olarak tören gerçekleştirdi.

    CHP İl Başkanlığı adına çelenk sunumunun ardından, il-ilçe yöneticileri, Gençlik ve Kadın Kolları başkan ve yöneticileri ile partililerin katıldığı törende konuşan CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, mazlum ulusların özgürlük meşalesi olan ulusal kurtuluş savaşımızın sonunda kurulan Cumhuriyet Halk Partisi’nin 98’nci kuruluş yıl dönümünü kutladı.

    Karaca’nın açıklamasından satır başları şöyle:

    “Kurtuluş mücadelesinin ve kuruluş iradesinin siyasi önderi Cumhuriyet Halk Partisi 99 yaşında. Bugün bu tarihi mirası coşkuyla kutlamak ve Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılını hep birlikte inşa etme kararlılığımızı bir kez daha güçlü bir sesle beyan etmek için buradayız. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde 9 Eylül 1923 tarihinde siyasi faaliyetlerine başlayan Cumhuriyet Halk Partisi, ülkemizin kuruluş mayasını oluşturan ve genç Cumhuriyet’i demokrasiye hazırlayan bir partidir. Saraya karşı milletin kayıtsız şartsız egemenliğinin iradesini esas alan Cumhuriyetimizi yeniden ortak bir değer haline getirmek, demokrasi ile taçlandırmak bugün her şeyden daha öncelikli bir görevdir.”

    KARACA: “UMUTSUZLUĞA YER YOK!”

    “Cumhuriyetimizin yüz yıla yaklaşan tarihinin son yılları maalesef büyük bir yıkıma yol açan Tek Adam Rejiminin talan düzeni ile geçmiştir. Demokrasiyi, adaleti, kalkınmayı yok sayan talan ve tek adam rejiminin sonucunda çok boyutlu bir buhranın ağır tahribatı yaşanmaktadır. Milyonları yoksulluğa mahkûm eden bu yolsuzluk düzeni, bir avuç imtiyazlıya ciddi servet transferleri yaparak, halkın olan tüm kaynakları küçük bir sınıfın elinde toplamış, eşitsizlikleri derinleştirmiş, güvencesizliği artırmıştır. Ancak umutsuzluğa yer yok! Talan ve tek adam rejiminin ülkemizi sürüklediği bu çok yönlü buhrandan güçlendirilmiş parlamenter sistemi kurarak, Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırarak, egemenliği tekrar kayıtsız şartsız millete devrederek, hukukun üstünlüğüne dayalı hukuk devletini kurarak ve hepimizin birlikte zenginleşeceği üretim ekonomisini ve sosyal devleti inşa ederek çıkacağız.”

    “AYDINLIK BİR GELECEĞİ HEP BERABER KURACAĞIZ”

    “Önümüzdeki dönem, talan ve tek adam rejiminin bu ağır tahribatına, bu derin buhrana karşı tüm toplumsal kesimlerle yanıt üreteceğimiz önemli bir tarihi eşiktir. CHP olarak, demokratik ve müreffeh geleceği halkımızla birlikte inşa etme ve toplumsal barışı tesis etmenin tarihi sorumluluğunu taşıyoruz. Tüm hakları yok eden ve toplumu ayrıştırarak kutuplaştıran bugünün iktidarının yıkıcı siyasi anlayışının yerine kamu yararını gözeten, toplumsal barışı güvence altına alacak aydınlık bir geleceği el birliği ile kuracağız.”

    “CHP YİNE HALKIMIZIN UMUT KAYNAĞIDIR”

    “Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılında, demokrasi, adalet, üretim ekonomisi, sosyal devlet ve sürdürülebilirliği merkezine alan, toplumsal barışı ve kamu yararını güvence altına alan bir siyaseti inşa etmek idealiyle durmaksızın çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracak, hak temelli bir kalkınma hamlesi ile herkesin zenginleştiği ve refaha kavuştuğu, güvenceli ve insan onuruna yakışır bir geleceği kuracak tarihsel mirasa, birikime, gelecek vizyonu ve siyasi iradeye de sahiptir. Cumhuriyet Halk Partisi, 99. Kuruluş Yıl Dönümünde yine halkımızın umut kaynağı olmanın getirdiği onurlu sorumluluğun bilincindedir. İkinci yüzyılına giren Cumhuriyetimiz, milletin iradesi ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin gelecek vizyonu ile yeniden dünyanın saygın bir ülkesi haline gelecektir.”

    “TÜRKİYE’Yİ YİNE CHP YÜCELTECEKTİR”

    “Sorumluluğumuz büyük. Kararlıyız. Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eseri olan Türkiye Cumhuriyeti, yine onun eseri olan Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yüceltilerek yoluna devam edecektir. Kuruluş Yıl Dönümümüz kutlu olsun.”

  • Bursa’da siyah incir üreticisi isyanda

    Bursa’da siyah incir üreticisi isyanda

    CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, siyah incirin bir Bursa markası olduğuna işaret ederek, “Bursa’da buradan Mustafakemalpaşa’nın Taşpınar’ına kadar siyah incir, Bursa’nın incisidir. Yazık günah değil mi? Şu güzelliğe bakın, hakikaten de yazık, günah. Bu yaşatılanların hiçbiri bize reva değil. Bursa’nın markası olan siyah incir İngiltere Kraliçesi’ne gidiyor. Selçukgazi’den, buradan. Tarım bakanımız bu işle yeterince ilgilenmedi, emin olun farkında bile değiller. Yaşanan süreç bu. Ama en kısa zaman inşallah bu süreç geride kalacak” diye konuştu.

    KARACA: KANADA’DAN MERCİMEK GELİYOR HERKES KAZANIYOR, BURADA PAZARA İNCİR GÖTÜREMİYORUZ”

    Türkiye’nin 9 bin km mesafedeki Kanada’dan mercimek ithal ettiğini belirten Karaca, “Kanadalılar mercimeği tanımaz, mercimek çorbası yok, mercimek yemeyi bilmezler. 30 yıl önce diyorlar ki böyle bir tarım ürünü varmış, Ortadoğu’da satılıyormuş, pazara biz de girelim. Şimdi Kanada’da mercimeği üreten çiftçi para kazanıyor, toptancı para kazanıyor, ambalajlayan kazanıyor. 45 günde Mersin’e İskenderun’a geliyor, taşıyan da para kazanıyor, bizim ithalatçı para kazanıyor, toptancı kazanıyor haliyle. 10 bin kilometreden şu köye gelene kadar hiçbir sıkıntı yok, herkes para kazanıyor ama sen şurada incirini toplayıp pazara götür, zarar ediyorsun. Niye zarar ediyorsun, mazot kaç para oldu, 30 lirayı çıkıyor tekrar.”

    KARACA: “ÖTV’SİZ, KDV’SİZ KIRMIZI MAZOT ŞART”

    Karaca sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu konuşmalarında anlatıyor, üreticiye kırmızı mazot vereceğiz diyor. Nedir kırmızı mazot? Sadece traktörlerde kullanılan mazot. Bundan ÖTV-KDV almayacaksın, bu kadar basit. Dünyada bu iş böyle. Her yerde mazot renklendirilir mavi olur ama traktör için kırmızı renkli mazotu yaptığın zaman şuan mazotun önemli indirimler sağlanır. Akdeniz kuşağında tarım yapılan topraklar bomboş duruyor ya, oralarda güneş enerjisi tarlaları kuracağız. Elektriği buralarda güneşten üretip çiftçiye neden bedelsiz vermiyoruz? Bakın bunlar yapılamaz mı? yapılır, niye yapmıyorlar? Türkiye’de 7 tane bir fabrika sattı diye sattılar. Tam 75 milyar dolarlık bu ülkenin Atatürk döneminde yapılan fabrikalarını sattılar, Ülke şu an borç batağının içerisinde faiz ödemeye bile yetmiyor. Kuru Hayvancılık bitti. Bir litre süt markette 28 lira. Tarım bakanı nerede? Venezuela’da diyor ki, sizin topraklar çok verimli, bizimkiler işe yaramaz.”

    KAYIŞOĞLU, TARIM İÇİN ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERE İŞARET ETTİ

    CHP PM Üyesi Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu da Türkiye’nin tarımda yeniden ayağa kaldırılması gerektiğine vurgu yaptı. Kayışoğlu şunları söyledi:

    “Tarımda bu ülkeyi ayağa kaldırmamız gerekiyor. Bir milli tarım politikası gerekiyor. Bir kırmızı mazot mutlaka hayata geçirilecek. Yani ÖTV’siz KDV’siz mazot, gübre aynı şekilde. Gençler tarım alanlarını terk ediyorlar. Köyde, tarım alanında çalışan gençlerin ve kadınların primlerini devlet yatıracak. Bunun sözünü Genel Başkanımız verdi. Kadınların ve gençlerin primini yatırsak mutlaka onun iş gücü olarak hem köylüye, çiftçiye, tarımla ilgili üretime katkısı olacaktır. Diğer bir konu, çiftçilerimizin borçları var biliyoruz ve bu çiftçilerin borçlarının faizini sileceğiz. Makul bir şekilde yapılandıracağız. İncirde olduğu gibi diğer ürünlerde de gerçekten çok fiyatlar düşüyor ki incirde her sene aynı şeyi yaşıyoruz. 20 liralardan 30 liralardan başlıyor, birkaç gün sonra işte 3-4 liraya kadar düşüyor. Maliyet artı makul kâr, eşit bir taban fiyat yapacağız, bu taban fiyattan satılmazsa, devlet onu alacak, garantisini verecek ve ve bu şekilde çiftçinin zarar etmemesi sağlanacak. Çünkü biliyoruz ki biz mutlaka ama mutlaka üretmek zorundayız.”

    ÜRETİCİ İSYANDA: “İMKANIM OLSA TOPRAĞIMI BIRAKIP YURT DIŞINA GİDECEĞİM”

    Siyah incir pazarlamasında yaşanan sorunlar ise üreticiyi isyan ettirdi. Seçköylü üretici Osman Çakır, geçen yıl ile bu yıl arasında maliyet kıyaslaması yaparak, yaşanan sorunun büyüklüğünü şu örnekle anlattı:

    “Geçen bugün, yani aynı tarihte 17 kilo incir parasıyla traktörün deposunu doldurdum. Az önce yine doldurdum aynı traktörün deposunu 177 kilo incir parasıyla doldu. 2020 Şubat ayında 78 liraya aldığım gübre, 2021’de 128 liraya çıktı. Aynı gübreyi bu yıl 750 liraya aldım. Yani bu çiftçinin emeğine yazık günah değil mi, bu millete reva mı? Bu sorun görev başındaki ehil olmayan kişilerden kaynaklanıyor. Kepek ekin diyen bir Tarım Bakanımız varsa, sonuç bu yani. Sizden tek temennimiz, bizi bu şeylerden kurtarmanız. Allah yardımcınız olsun, yolunuz açık olsun. İnşallah bu sorunlar çözülür. Bu ülkede, bu tarım ülkesinde bizim yani bu duruma düşüyoruz. İnanın şu anda kendi tarlamda incir topladım. Gübre parası, mazot parası, ilaç parası vesaire çıktığım zaman bana kalan yevmiye 280 lira günlük. Ben yevmiyeye gitsem daha fazla kazanacağım burada, yani kendi toprağında kendi ülkemde ırgat durumuna düştüm. İnanın dış ülkeye gitme şansım olsa, düzenimi bozup, toprağımı bırakıp gideceğim buradan. Geldiğimiz durum bu.”

  • CHP Bursa’dan Zafer Bayramı coşkusu

    CHP Bursa’dan Zafer Bayramı coşkusu

    Zafer Yürüyüşü ve Atatürk Anıtı’na çelenk sunma törenine CHP Bursa Milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Prof. Dr. Yüksel Özkan ve Erkan Aydın ile Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ve ilçe başkanları da katıldı.

    Tophane İstiklal Savaşı Şehitliği önündeki buluşmanın ardından Tophane Meydanı’ndan başlayan yürüyüş Atatürk Anıtı önünde sone erdi. CHP Bursa İl Başkanlığı, Birleşik Kamu-İş Sendikası Bursa Temsilciliği, Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şubesi, ÇYDD Bursa Şubesi, 29 Ekim Kadınları Derneği, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği’nin çelenk sunumunun ardından saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.

    Coşkuyla tamamlanan törenin ardından konuşan CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, Büyük Zafer’in 100’ncü yıl dönümünde, başta ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kahramanlarımızı saygı ve minnetle andığımızı belirterek, “Bugün mazlum ulusların özgürlük ateşi olan, dünyanın her yerinde ezilenlerin ve antiemperyalistlerin umut ışığı olan 30 Ağustos Zaferimizin birinci yüzyılı. Bugün, çökmüş bir imparatorluğun küllerinden ya istiklal ya ölüm diyerek yola çıkanların kurduğu Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı gündür” dedi.

    Karaca sözlerini şöyle tamamladı:

    “Benim iki eserim var, birisi Türkiye Cumhuriyeti, diğeri de Cumhuriyet Halk Partisi diyen Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal’in bizlere emaneti olan CHP’nin Bursa il örgütü olarak şunu söylemek isterim. Dünyada eşi benzeri olmayan bir lider, diyor ki, benim düşüncelerimin bilimle ters düştüğünü görürseniz, hiç tereddüt etmeden bilimi seçin. Dünyada bir lider, böylesine mütevazi, böylesine öngörülü var mı bilmiyorum. İkinci yüzyıldayız, Cumhuriyet yine onun öngördüğü gibi dahili bedhahlar tarafından kuşatılmış durumda. Dahili bedhahlar yurdun her hücrelerine girdiler. Bugün sarayın puslu odalarında rüşvet, komisyon, atamalar konuşuluyor. Ama emin olun ki, hiçbir şart 1921’in 1922’nin şartlarından daha ağır değildir. Her buluştuğumuzda bu muhalefetteki son buluşmamız dedim ama şu andan itibaren seçim takvimine baktığımızda ne olursa olsun artık bu muhalefetteki son 30 Ağustos Bayramımız. Bundan sonraki ilk 30 Ağustos Zafer Bayramı çok daha büyük bir coşkuyla, devletin tüm kurumlarıyla, tüm hücrelerine kadar kutlayacağımız bir bayram olacak.”

    Karaca’nın ardından STK’lar adına da Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şube Başkanı Nedret Yayla bir konuşma yaparak katılımcıları selamladı.

  • CHP Bursa’dan katı atık tesisi tepkisi

    CHP Bursa’dan katı atık tesisi tepkisi

    Son meclis toplantısında Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın ‘Hamasi nutuk atarak çevrecilik olmaz, bu vizyon projesidir’ dediğini hatırlatan Karaca; “Alinur Aktaş’a ancak böyle bir vizyon projesi yakışır. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı’na yakışsa yakışsa çöplük projesi yakışır. Onun vizyon projesi çöplüktür başka bir şey değil” dedi.

    Daha önce bölge halkından gelen tepkiler üzerine rafa kaldırılan Kayapa-Kuruçeşme Katı Atık Bertaraf ve Depolama Tesisi, bir kez daha Büyükşehir Belediyesi’nin girişimleri ile gündemde. CHP’liler İl Başkanı İsmet Karaca, Milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Erkan Aydın, Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ve partililerin de katılımıyla Kayapa’da bölge halkı ile bir araya geldi. Kayapa Meydanı’nda düzenlenen protestoda eleştirilerin odağında Büyükşehir Belediyesi vardı.

    KARACA: “YANGINDAN MAL KAÇIRIRCASINA”

    CHP İl Başkanı İsmet Karaca, açıklamasında Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni tesis ile ilgili kararı Meclis’ten yangından mal kaçırırıcasına geçirmekle suçladı.

    Karaca, “Bursa her gün en az 3 bin ton çöp üretiyor. Bunların modern bir şekilde dünyanın yaptığı yöntemlerle ayrışması, gazının çıkarılması, gazdan elektrik üretilmesi bunlar gerekiyor. Buna hiç kimse itiraz etmiyor. Şu an kurulu olan bin ton işleme kapasiteli İnegöl’de benzer bir tesis var. O da yüzde 50-55 kapasiteyle çalışıyor. Şimdi buna itiraz etmiyoruz. Tesis en modern şekilde yapılsın. Fakat tek sıkıntı yer seçimi. Kayapa böyle bir tesis için, böyle bir depolama alanı için daha doğrusu çöplük için uygun bir yer değil. Baştan zaten ilk düğme yanlış iliklendi. İlk düğmeyi yanlış iliklerseniz gerisi öyle gidiyor” ifadelerini kullandı.

    Karaca’nın konuşmasından satır başları şöyle:

    “2015 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi ya karşıda üniversite var bakın. Şimdi koskoca Uludağ Üniversitesi orada dururken, civarında o kadar çok üniversite varken gidiyorsunuz Trabzon’dan Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin harita bölümünden bir özel şirket aracılığıyla rapor alıyorsunuz, Bursa’da çöplük için en uygun yer Kayapa Kuruçeşme arası diye. Bu rapor alınalı da 7 sene geçti. Niye buraya yapıyor? Bunun iki tane gerekçesi var ama en temel gerekçesi burası hazine arazisi. 2 milyon metrekarelik alana çöp, depolama, ayrıştırma, entegre tesisi kuracaklar. Böylesine bir tesis için kent dinamikleri yok sayılıyor, ‘ben yaptım oldu bitti’ diyor.”

    KARACA: “ALİNUR AKTAŞ’A ÇÖPLÜK VİZYON PROJESİ YAKIŞIR”

    “Son meclis toplantısında Alinur Aktaş ne dedi biliyor musunuz? ‘Hamasi nutuk atarak çevrecilik olmaz, bu vizyon projesidir’ diyor. Alinur Aktaş’ı tanımasak şaşırırız ama onu tanıdığımız için şaşırmıyoruz. Alinur Aktaş’a ancak böyle bir vizyon projesi yakışır. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı’na yakışsa yakışsa çöplük projesi yakışır. Onun vizyon projesi çöplüktür başka bir şey değil. Burası çöplük yapmak için uygun bir yer değil. İhtiyaç yok mu, var. Ama daha uygun bir yer bulacaksınız. Bunu bunlar kimin görevi? Bu kenti yönetenlerin görevi. Nasıl gelip de Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Kuruçeşme’yle Kayapa arasında 2 milyon metrekare yeri buluyorsunuz o zaman çöplük içinde uygun bir yeri buldurmak belediyenin görevidir. Gidecekler, daha uygun bir yer bulacaklar, oy birliğiyle meclisten geçireceğiz, buna karşı değiliz. Ama bu kadar insanın 3 kuruş paralarıyla konut aldığı, bu kadar yaşam alanı genişlediği bir bölgede böyle bir tesis olmaz.”

    KARACA: “KURUÇEŞME BÖLGESİ SU HAVZASIDIR”

    “Buranın ayrı bir özelliği de su havzasıdır. Uludağ’ın etrafında 28 tane su soda fabrikası var. Türkiye’nin her yerine Bursa’dan su gidiyor. Her gün milyonlarca litre su Türkiye’nin 81 iline buradan ambalajlı su gidiyor ve Bursa’nın içme suyu havzaları burada. Burada Hasanağa ve Kayapa göleti var, yani Bursa’nın önemli su ihtiyaçlarını karşılama rezervi olan bir yer. Su kaynaklarının üzerine, yerleşim yerlerinin yanına, ulaşım sorunu var, böyle bir yere böyle bir tesis yapılmaz. Her gün en az 300-350 kamyon çöp gelecek buraya. Ben yaptım oldu anlayışıyla Bursa’ya yükledikleri kambura yeni bir kambur eklemeye çalışıyorlar. Buna izin vermemek sizlerin elinde.”

    KAYAPALI RABİA İŞCAN: “DOĞAMIZI MAHVEDECEKLER”

    Kayapalı 65 yaşındaki Rabia İşçan da “Dağlarımızı mahvedecekler, yeşillikleri görmüyor musunuz? Sularımızın pislenmesini istemiyoruz. Gidin başka yere yapın, yer mi yok? Bize sordunuz mu tesisi yaparken” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

    KAYIHAN PALA: “BU ALAN SEÇİMİ YANLIŞ”

    Kayapalıların da yoğun ilgi gösterdiği toplantıda ilk sözü alan Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, Kayapa’da çöp tesisinin yapılmasının yanlış olacağını söylediklerini ancak meclisten geçtiğini belirterek atılan yanlış adımları şöyle anlattı:

    “Şimdi bu karar kabul edildikten sonra artık hem hukuksal hem de bir örgütsel mücadeleyi hayata geçirmek zorunluluğu var. O zaman da söylediğimiz gibi iki tane yanlış adım atılmış durumda. Birincisi, burası bu kentin atıklarını toplamak için uygun bir yer değil. Uludağ Üniversitesi öğretim üyelerinin hazırladığı rapora bakıldığında Kayapa’nın önerilen yerler arasında hiçbir şekilde adının geçmediğini görmek mümkün. Dolayısıyla ilk yanlış böyle bir katı atık depolama entegre tesisi alanı için Bursa’da bilimsel perspektifle en uygun yerin bulunmasının sağlanması olmalı. İkincisi ise yakma tesisi. Dünya artık atık yakmaktan vazgeçiyor. Çünkü atık yakma süreçleri sırasında ortama yayılan bizim dioksin ve furan dediğimiz gazlar hiçbir şekilde ortadan kaldırılamıyor ve o yakma tesisinin çevresindeki insanlar başta olmak üzere çocuklar başta olmak üzere hem kanserlere hem üreme sağlığı problemlerine yol açıyor.”

    AYDIN: “ZATEN 10 AYINIZ KALDI”

    CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, “İlk milletvekili olduğumuz dönemde de karşı çıktık. Ancak apar topat bunu meclisten geçirdiler. Nüfus hızla artıyor. 5-10 yıl sonrasını düşünmeden Hareket ediyorlar. Biz seçime kadar hiçbir şeye dokunmayın diyoruz. Zaten 10 ayınız kaldı. Biz geldiğimizde her şeyi düzelteceğiz” ifadelerini kullandı.

    KAYIŞOĞLU: “BİLİMSEL DAYANAĞI YOK”

    CHP Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu da Kayapa’daydı. Konunun 2016 yılında gündeme geldiğini belirten Altaca Kayışoğlu, tesisin bilimsel dayanakları olmadığını söyledi. Altaca Kayışoğlu, “En kısa yoldan nasıl daha az para harcarız anlayışı ile hareket ediliyor. Biz halk sağlığını riske atan her türlü tesisin karşısında olacağız. Hukuki olarakta süreci takip edeceğiz” dedi.

  • CHP Bursa’dan terminal çıkarması

    CHP Bursa’dan terminal çıkarması

    Beraberindeki Osmangazi İlçe Başkanı Metin Yılmaz, Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi Şahin Sevinç ve il yöneticileriyle Bursa Şehirler ve Uluslararası Otobüs Firma Yetkilileri Derneği Başkanı İsa Tacar’ı ziyaret eden Karaca, girdi maliyetlerinin yolcuyu da otobüs firmalarını da bezdirdiğini söyledi.

    Karaca’nın açıklamasında;

    “Son günlerde yüksek sesle şikayetler geliyor. Yolcuların fiyatlardan, otobüs firmalarının mazot fiyatlarından mustarip oldukları terminali bayram öncesinde ziyaret ettik. Bize refakat eden firma sahipleriyle, yolcularla ve işletmecilerle görüştük. Burada ilginç hikayelere rastladık. Bir öğrenci eylül ortalarında Erzurum’dan 180 liraya Bursa’ya geliyor. Ara tatilde ekonomik durumu el vermediği için memleketine gidemiyor. Şu an okul tatil oluyor, bilet almaya geldi, 540 lira yani tam üç katı. Yan tarafa gittiğimizde benzer bir tablo görüyoruz. Batman’a otobüs bileti almak için birkaç firma gezen öğrenciyi firma sahibi çağırıyor, diyor ki ‘700 lira ama sana 650 lira’ en son bakıyor ve diyor ki dayanamadım öğrenciye 50 lira da harçlık verdim, çünkü son parasını verip otobüs bileti alıyor çocuk” dedi.

    “YEVMİYEYLE ÇALIŞAN YOLCU, MEMLEKETİNE ZİYARETE GİDEMİYOR”

    “Birçok firma milyonlarca liraya aldıkları otobüsleri zarar etmemek için çalıştırıyor. Yolcular gidemiyorlar, yevmiyeyle çalışan bir yolcu Muş’a gitmek istiyor eşiyle ama ailesini ziyarete gidemiyor. Daha önceki yıllarda karşılaşmadığımız, ilk kez bu kadar yüksek sesle şikayetlerin olduğu bir dönemden geçiyoruz. Ülke tarihinde görülmedik bir zulüm yaşanıyor bu ülkede ve hepsinin ortak noktası şudur, bu zulüm en kısa sürede yaşanacak değişimle son bulacak.”

    İSA TACAR: “TAMAMEN ZARARINA ÇALIŞIYORUZ”

    Bursa Şehirler ve Uluslararası Otobüs Firma Yetkilileri Derneği Başkanı İsa Tacar ise Bursa-Van arası mesafenin 1.650 kilometre olduğunu belirterek şunları söyledi:

    “Kestiğimiz bilet fiyatları 250-300 lira arasındaydı. Şimdi fiyatları 750 yaptık ama o da kurtarmıyor, neticede 1.200 litre mazot yakıyor. Gidiş-geliş de tam 40 bin lira bizim giderimiz var ortalama. Bu araba Hakkari’ye, Yüksekova’ya gidiyor, 2 binin üzerinde kilometre yapıyor, 1.500 litre mazot yakıyor. Bunun giderleriyle bütün masrafı 50 bin lira demektir. Şimdi bayram üzeri, okullar tatil oldu, pandemiden çıktık zaten daha yeni yeni insanlar kendi memleketlerine gidiyorlar. Bayramdan sonra işler duracak, arabalar boş gidecek. Bütün Türkiye genelindeki her bir giden-gelen aracın 25-30 bin içeri gireceğini söylüyorlar. Artı köprüler, artı otobanlar, ikramlar, şoför, muavin gibi sigortayla çalışanlarla beraber külliyen şu an zararla çalışıyoruz. Kontak kapatırsak Türkiye felç olur. Biz buna müsaade etmiyoruz. Bu fiyatlara dur demeleri lazım.”

     

  • Bakanlığın açıklaması CHP’yi tatmin etmedi

    Bakanlığın açıklaması CHP’yi tatmin etmedi

    Sağlık Bakanlığı’nın kur farkından doğan maliyet artışı sonucu Ekim ayından itibaren başta Bursa olmak üzere Sivas, Çanakkale, Malatya ve Afyon’da ambulans helikopter hizmetinin sona erdirdiğini belirten CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, daha önce kur farkı nedeniyle ambulans helikopter hizmetinin durdurulduğu konusunda bilgilendirme yapan Sağlık Bakanlığı’nın tepkiler üzerine bu kez de “Uygulamanın ekonomik tedbirle uzaktan yakından ilgisi olmadığı, atıl kapasite oluşmasına izin verilmediği, 2021’deki planlama doğrultusunda sayının belirlendiği, 12 helikopter ve 8 uçak ambulansın 2021’den bu yana hizmet vermeye devam ettiği” yolunda bilgiler verdiğini kaydetti.

    KARACA: “SORUMUZA CEVAP ALAMADIK”

    Bakanlığın cevaben yaptığı açıklamada gerçek sorun ve çözüm yollarına ilişkin detayları ele almak yerine istatistik veriler yoluyla, olumlu algı yaratma çabasına girişilmiş olmasını gülünç bulduğunu kaydeden Karaca şöyle dedi:

    “Sağlık Bakanlığı, kur farkından doğan maliyet artışı nedeniyle hava ambulans hizmetine son verdiği yolunda bilgilendirmede bulunmuştu. Garantili projelerdeki kur farkını göz ardı eden AKP hükümeti, hava ambulans hizmetine göz koymuş, onu kaldırıyor. Bursa başta olmak üzere 5 ilimizde hava ambulans hizmetine devam edilmesi talebi var. Bakanlığın verdiği cevapta bu talebe ilişkin tek satır yok. Atıl kapasite oluşmasına izin verilmediği yolunda muğlak bir ifadenin ardından 2008’den buyana yapılan hasta ve organ nakli istatistikleri veriliyor. Bizim sorumuz geriye dönük istatistiklerle ilgili değil. Biz Bursa’nın hava ambulans hizmetini geri istiyoruz. Biz masal dinlemek değil, Bursa’nın ambulans helikopteri geri gelecek mi, gelmeyecek mi, o sorumuzun cevabını istiyoruz.”

    Karaca, insan yaşamının değerinin parayla ölçülemeyeceğini ifade ederek, “Tasarrufu çok düşünüyorlarsa, önce kendi hayatlarındaki şatafattan vazgeçsinler” şeklinde konuştu.

  • CHP’li Karaca’dan hava ambulansı tepkisi

    CHP’li Karaca’dan hava ambulansı tepkisi

    Sağlık Bakanlığı, illere gönderdiği bir yazıyla kur farkından dolayı maliyetlerin artması sonucu Bursa başta olmak üzere Sivas, Çanakkale, Malatya ve Afyon’da Ekim 2022’den hava ambulansı hizmetine son verdiğini duyurdu. 5 ildeki hava ambulans merkezleri kaderine terk edilirken burada çalışan personel ücretsiz izne ayrıldı.

    CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca da hava ambulans hizmetinin kaldırılmasına tepki gösterdi. Sağlık Bakanlığı’nın maliyetlerin artışı gerekçesiyle aralarında Bursa’nın da bulunduğu bazı illerde Ekim 2022’den itibaren hava ambulans hizmetine son verme kararına tepki gösteren Karaca, “AK Parti hükümeti en temel hizmetleri bile veremez duruma düşmüştür. 3 milyon 200 bin nüfuslu bir kentin hava ambulansının olmaması kabul edilemez” dedi.

    Sanayi kenti Bursa’nın Türkiye’nin dördüncü büyük ili olduğunu hatırlatan CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, bir hizmetten daha mahrum kalacağının altını çizdi.

    Karaca açıklamasının devamında şunları söyledi:

    “Yatak garantili Bursa Şehir Hastanesi’nin ayakta kalabilmesi için şehir merkezinde bulunan Memleket hastanesi, Zübeydehanım Doğumevi, Türkan Akyol Göğüs Hastalıkları Hastanesi kapatıldı. Yerine yeni hastane de açılmadı. Nüfus artıyor ama yatak kapasitesi, Şehir Hastanesi devreye alınmış olmasına rağmen yerinde sayıyor. Memleket Hastanesi yeniden açılacak denildi ama hiçbir hareket yok. Numune Hastanesi’nin yıkılmasıyla boş kalan arazide de hiçbir yeni proje yok. AK Parti Hükümeti sağlık hizmetleri bakımından Bursa’da sınıfta kalmıştır. Şimdi de hava ambulansı kaldırılıyor. Bursa gibi bir kent için manidar bir karar. AK Parti hükümeti artık ülkeyi yönetemediği gibi, Bursa’nın müjdeci siyasetçilerinin de ambulans helikopter hizmetine bile sahip çıkamadığını görüyoruz. Ulaşımda karayoluna mahkûm edilen, havaalanı verimli işletilemeyen, demiryolu projesi bir türlü bitirilemeyen Bursa AK Parti hükümetinin elinde bir üvey evlada döndürülmüş bulunuyor.”

    Karaca, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya seslenen İl Başkanı Karaca, bu kararın derhal iptalini talep etti.

  • CHP’den İDO seferlerinin devam etmesi için adım

    CHP’den İDO seferlerinin devam etmesi için adım

    2007 yılında her gün karşılıklı 2 sefer yaparak Yenikapı-Güzelyalı seferlerine başlayan Osman Gazi-1 ve Orhan Gazi-1 hızlı feribotlarının sefer sayısının talebe bağlı olarak artırıldığını da hatırlatan Karaca yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:

    “2011’de 861 milyon dolarlık teklifle özelleştirilen İDO’da artık kamu yararı gözetilmiyor. Orhan Gazi-1 ve Osman Gazi-1 feribotlarının mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait ve özelleştirmede nasıl bir anlaşma yapıldıysa, şirket yıllardır kullandığı gemilerin bakımını bile yapmıyor. Bakımını yaptırıp gelin, yeniden kiralayalım diyor. Şimdi seferlerin iptali ve feribotların İBB’ye iadesi nedeniyle, İDO feribotların bakım masrafını da direkt İBB’ye yıkıyor.

    Konunun Bursa açısından önem taşıyan ayağı ise ulaşım hizmetlerine ulaşamama sorunudur. Bursa’nın hava ulaşımı yok çünkü Yenişehir Havaalanı Sabiha Gökçen’in gölgesine terk edildi. Bursa 10 yıldır tren bekliyor, defalarca söz verilmesine rağmen bitirilemeyen bu demiryolu projesi AK Parti’nin başarısızlık abidesine dönüştü. Bugün de İDO’nun arabalı feribot seferlerini kaybediyoruz. Bursa ulaşım açısından sadece karayollarına mahkum edilmeye çalışılıyor.”

    ZİRVEDE NELER YAPILABİLECEĞİ GÖRÜŞÜLECEK

    Yakıt, bakım-onarım ve işçilik maliyetlerini gerekçe gösteren İDO’nun 15 yıldır Mudanya ve Bandırma’ya araç taşıyan feribotlarını hattan çıkarmasıyla çok önemli bir hizmetin ortadan kalkacağına işaret eden CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, şöyle konuştu:

    “Mudanya Belediye Başkanımız Hayri Türkyılmaz, Gemlik Belediye Başkanımız Uğur Sertaslan ve Nilüfer Belediye Başkanımız Turgay Erdem’in de katılımıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret edeceğiz. Toplantıda mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait Orhan Gazi-1 ve Osman Gazi-1 feribotlarının seferlerinin sürmesi için yapılabilecekleri masaya yatıracağız. Bursa’nın ve Bursalıların yanı sıra tüm halkımızın İstanbul’a araçla deniz ulaşımı hizmeti alabilmesi için umudumuzu koruyoruz.”