Etiket: israil

  • İsrail’den Refah’ta katliam!

    İsrail’den Refah’ta katliam!

    Filistin haber ajansı WAFA’ya göre, İsrail savaş uçakları, Refah’ın kuzeybatısında Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) depolarının bulunduğu bölgenin yakınında yaşayan yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırlarını bombaladı.

    Saldırıda en az 40 Filistinli hayatını kaybetti

    Filistin Kızılayından yapılan açıklamada da sağlık ekiplerinin aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıdaki Filistinlinin cenazesi ile yaralıyı hastanelere götürdüğü aktarıldı.

    Görgü tanıkları, “İsrail ordusunun bombardımanı kamptaki çok sayıda çadırın yıkılmasına ve yanmasına neden oldu. Bu kamp, binlerce yerinden edilmiş Filistinlinin yaşadığı Refah kentinde İsrail ordusunun boşaltılmasını istediği bölgede yer almıyor.” dedi.

    Tanıklar, İsrail savaş uçaklarının kampa en az 8 roketle saldırı düzenlediğini belirtti

    Gazze’deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, “İsrail savaş uçaklarının Refah kentinin kuzeybatısında yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı kampı acımasızca bombalaması sonucu çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti ve yaralandı. Kayıpları arama çalışmaları sürüyor.” denildi.

    UAD, 24 Mayıs’ta yeni tedbir kararlarında, İsrail’in Refah’a yönelik saldırılarını derhal durdurmasına, insani yardımları engellememesine ve suçlarını araştıracak BM görevlilerinin Gazze’ye girişine izin vermesine hükmetmişti.

    İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 239’u çocuk, 10 bin 93’ü kadın olmak üzere 35 bin 984 Filistinli öldürüldü, 80 bin 643 kişi yaralandı.

    Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

  • Düzce’de İsrail protestosu

    Düzce’de İsrail protestosu

    Cedidiye meydanında toplanan Düzceliler, Filistin Bayrakları taşıyarak, Filistinlilere destek verirken pankartları ile de hem İsrail’i hem de Amerika’yı protesto etti. Yürüyüşe katılanlar daha sonra İstanbul Caddesi üzerinden Anıtpark meydanına kadar “Kahrolsun İsrail, Katil İsrail Filistin’den defol ve İşbirlikçi Amerika hesap verecek” sloganları atarak yürüdü.

    Çocuklar da İsrail’i protesto etti
    İsrail’in Gazze şeridine ve Filistinlilere yönelik saldırılarına çocuklarda kayıtsız kalmadı. Anne ve babalarıyla yürüyüşe katılan çocuklar Filistin bayraklarıyla Filistinlilere destek verirken taşıdıkları pankartlarla İsrail’in saldırılarını protesto etti. Anıtpark meydanında ise Memur-Sen Düzce Şube Başkanı İsmail Atay konuşma yaptı. İsmail Atay, konuşmasında, “Terörist İsrail tarafından işlenen zulümler, dünyanın gözünün önünde sanki bir film gibi gösterime sokuluyor. Çocuklar, masumlar, acımasız ve orantısız bir güç kullanılarak yok ediliyor. Ümmetin izzetli halkı olan Gazzeli kardeşlerimiz açlık, hastalık, vahşet, katliam ve soykırıma maruz bırakılarak direnişleri kırılmaya çalışılıyor. Bebekler şafak vakti doğup akşam vakti öldürülüyor. Kimisi dünyaya gözünü açmadan katlediliyor. Bütün dünya seyredip çetelesini tutmaktan fazlasına cesaret edemiyor. Yedi aydır süren savaşın en acı tarafı çocuklar. Korku filmlerinde görsek inanamayacağımız görüntüler her dakika önümüze düşüyor. Bir zamanların canlı Filistin yerleşim bölgeleri İsrail bombardımanıyla molozlar ve bükülmüş çelikten oluşan uçsuz bucaksız bir çorak araziye dönüşmüş. İnsanlık onurunun, itibarının, şerefinin gömüldüğü mezarlık Filistin, Gazze. Duyguların, sevgilerin, aşkların, sevdaların ahirete ertelendiği yer Gazze, Filistin. Şehadetin kapısı, çocukların miraca yükseldiği yer Filistin, Gazze. Filistin’i, Gazze’yi yazmak, okumak, anlatmak çok zor ve ağır. Peki yazması, okuyup anlatması zor olanın yaşanması nasıldır. Bunun izahı da zor. Zulme ve haksızlığa karşı ruhunda hissiyat uyanmayanların ruhu zaten ölmüştür, bedeninin yaşamasının ne ehemmiyeti vardır. Filistin’deki bu zulüm bugün başlamadı. İnsanlığın yalnız bıraktığı filistin bu katliamları 75 yıldır yaşamaktadır. Mescid-i Aksa’nın mahremiyeti 1948’den beri çiğneniyor. Barış şehri olan Kudüs 75 yıldır mahzun. Bu katil sürüleri, kendilerine tahammül edildikçe daha da azgınlaşıyorlar. Şüphesiz en doğru haberleri veren, içinde şüphe barındırmayan ALLAH kelamı olan Kur’an-ı Kerim’dir. Bu dünya bir imtihan meydanı. Herkes bir sınavdan geçiyor. İslam coğrafyasının ortasında, Filistin’de yaşananlar öncelikle Müslümanların sonra bütün bir insanlığın bir sınavı” dedi.

    Konuşmaların ardından kalabalık sessiz bir şekilde dağıldı.

  • “Kazayla hiçbir ilgimiz yok”

    “Kazayla hiçbir ilgimiz yok”

    İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindeki heyetin helikopter kazası sonucu hayatını kaybetmesinin ardından gözler İsrail’e çevrildi. Yakın zamanda birbirlerine karşılıklı saldırılar düzenleyen iki ülke arasındaki ilişkilerin gergin olması kaza ile ilgili soru işaretlerine neden oldu. İsmi açıklanmayan İsrailli bir yetkiliden, “Kazayla hiçbir ilgimiz yok” açıklaması geldi.

    “Ancak başkanın acımasız bir adam olduğuna şüphe yoktu”

    İsrail’in eski Savunma Bakanı Avigdor Liberman ise, Reisi’nin ölümünün İran’ın bölgedeki politikalarında herhangi bir değişikliğe neden olmasını beklemediğini söyledi. Liberman, “Bizim için fark etmez. İsrail’in İran’a karşı tutumu değişmeyecek. İran’ın politikaları Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney tarafından belirlenir” ifadelerini kullandı. Liberman, “Ancak başkanın acımasız bir adam olduğuna şüphe yoktu. Gözyaşı dökmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

    Reisi’nin ölümüne ilişkin İsrail’den resmi bir tepki gelmedi.

  • “İsrail’in soykırım eylemlerini arttırmakta”

    “İsrail’in soykırım eylemlerini arttırmakta”

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları devam ederken, Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez, İsrail’in Refah’a saldırılarına tepki gösterdi. Rodriguez, yaptığı açıklamada, “İsrail’in Refah’a askeri müdahalesi Filistin halkına yönelik soykırım eylemlerini arttırmakta. Bu suçun işlenmesinde ABD hükümetinin suç ortaklığı ile askeri ve lojistik desteğinin payı büyük. Bir Filistin devletinin kurulması bu çatışmanın tek adil ve kalıcı çözümüdür” dedi.

  • Gazze’ye giden yardım konvoyuna saldırı

    Gazze’ye giden yardım konvoyuna saldırı

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 220 gündür devam ederken, Yahudi yerleşimciler, Gazze Şeridi’ne giden insani yardım konvoylarını hedef almayı sürdürüyor. Filistin’in Batı Şeria bölgesinde yer alan El Halil kentindeki Tarqumiyah Kontrol Noktası’nda kentinde Gazze Şeridi’ne giden insani yardım konvoyuna saldırdı.
    Çevredekiler, tarafından kaydedilen görüntülerde, Yahudi yerleşimcilerin gıda taşıyan kamyona saldırdığı ve yardımları yere attığı görüldü.

  • Gazze imha kampına dönüştü

    Gazze imha kampına dönüştü

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dünya İslam Bilginleri İstişare Zirvesi’nin açılış törenine katıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün Anneler Günü. Öncelikle buradaki hanım kardeşlerimizle birlikte tüm annelerin Anneler Günü’nü tebrik ediyorum. Dünyanın farklı ülkelerinde anneler mutlu, huzurlu bir şekilde sevdikleriyle birlikte bu özel günü kutluyor. Ancak Filistinli anneler İsrail’in katlettiği ciğerparelerinin beyaz kefenlerine sarılarak bugünü geçiriyor. Buradan kaybettikleri evlatlarının acısıyla yürekleri yangın yerine dönmüş Filistinli, Suriyeli, Türkistanlı annelere selamlarımızı gönderiyorum. Başta muhterem annem olmak üzere Rahmet-i Rahman’a kavuşmuş tüm anneleri hayırla yad ediyor, mekanları inşallah cennet olsun diyorum. Yine bu vesileyle dün Afganistan’ın vilayetinde meydana gelen sellerde hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyor, Afgan halkına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Şunu bilmenizi isterim böyle bir zamanda İslam coğrafyasının siz değerli temsilcilerinin bir araya gelmesi Filistinli kardeşlerimize ve tüm mazlumlara cesaret aşılayacaktır. Buradaki mevcudiyetinizde sizler sadece insanlık ve kardeşlik görevinizi yerine getirmiyorsunuz. Aynı zamanda sergilediğiniz onurlu duruşla Filistinli mazlumların yalnız olmadığını tüm insanlığa haykırıyorsunuz. Alacağınız kararların Müslümanlarla birlikte tüm dünya tarafından dikkatle takip edileceğine inanıyorum. Siz kardeşlerimin nezdinde Gazze ve Filistin için kıyama kalkan tüm alimlerimize, İslam bilginlerine buradan teşekkürlerimi sunuyorum. Dünya İslam Bilginleri İstişare Toplantısı’nın başarılı geçmesini, Filistinli kardeşlerimiz başta olmak üzere tüm Müslümanlar ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.

    “İnsanı insanlığından utandıracak ne kadar işkence, canilik ve ahlaksızlık varsa yerinde bıraktığımız 219 gün içerisinde Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında işlenmiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Kıymetli kardeşlerim Gazze’de 7 Ekim’den bu yana insanlık tarihinin en vahşi katliamlarından biri yaşanıyor. Kuruluşundan beri sürekli işgal zulüm ve haydutlukla topraklarını büyüten İsrail, masum kanı dökmeye devam ediyor. Bugüne kadar 15 bin çocuk acımasızca katledildi. Çoğu kadın ve sivil 35 bin Filistinli kardeşimiz şehit edildi, 80 bini yaralandı. Yaklaşık 2 milyon insan evinden yurdundan göçe zorlandı. 7 Ekim öncesinde zaten bir açık hava hapishanesi olan Gazze son 219 gündür örneğini sadece Hitler Almanya’sında gördüğümüz bir temerküz ve imha kampına dönüştü. Öyle sahnelere şahit olduk ki anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalıyor. Savaşta dahi dokunulmaz olan hastaneler, ibadethaneler, okullar, sivil yerleşim yerlerine bombalar yağdırıldı. İnsan hak ve hürriyetlerine dair ne kadar ilke, kural, çizgi varsa hepsi dünyanın gözleri önünde ayaklar altına alındı. Gazze’de yaşananları dünyaya duyurmaya çalışan 150 gazeteci İsrail güçleri tarafından öldürüldü. Birleşmiş Milletler personeli ve insani yardım görevlileri kurşunların hedefi oldu. Toplu mezarlara gömdükleri insanların cenazelerine bile eziyet eden bir barbarlıkla karşı karşıya kaldık. Kimse kusura bakmasın ama şunu çok net ifade etmek durumundayım; insanı insanlığından utandıracak ne kadar işkence, canilik ve ahlaksızlık varsa yerinde bıraktığımız 219 gün içerisinde Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında işlenmiştir. Dahası bunlar öyle gizli saklı yapılmamış, tüm dünyaya canlı yayınlarla izlettirilmiştir.”

    “BM’nin bırakın Filistinlilerin hayatını, kendi personelini bile korumaktan aciz olduğunu gördük”

    “Kendilerini özgürlükler ülkesi olarak pazarlayanların İsrail’in çıkarları söz konusu olunca birden faşizme dümen kırdıklarını gördük” diyen Erdoğan, “Gazze’de on yıllardır bize propagandası yapılan değerler için bir turnusal olmuştur. Uluslararası sistemin ve kuruluşların gerçek yüzü apaçık ortaya çıkmıştır. Bu arada neler görmedik ki, bize her fırsatta insan hak ve hürriyetlerinden bahseden ülkelerin 35 bin Gazzeliyi katledenlere aleni destek verdiğini gördük. Uluslararası basın kuruluşlarının İsrail’in kanını akıttığı 150 gazeteci için tek bir cümle dahi kuramadıklarını gördük. Birleşmiş Milletler’in bırakın Filistinlilerin hayatını, kendi personelini bile korumaktan aciz olduğunu gördük. Daha düne kadar ’protesto hakkı kutsaldır’ diyenlerin Filistin’e destek eylemlerine tahammül edemediklerini gördük. Avrupa Birliği’nin ateşkes çağrısı yapamayacak kadar İsrail’e karşı teslimiyet içinde olduğunu gördük. Sırf İsrail’i eleştirdiği için işinden atılan rektörleri, kariyeri biten siyasetçileri, tehdit edilen sanatçıları, konuşma hakkı verilmeyen öğrencileri gördük. Güya kendilerini özgürlükler ülkesi olarak pazarlayanların İsrail’in çıkarları söz konusu olunca birden faşizme dümen kırdıklarını gördük” dedi.

    “Yaklaşık 54 bin tona ulaşan yardım miktarıyla Gazze’ye en fazla insani yardım yapan ülkeyiz”

    Gazze’ye her hafta 127 ton temiz içme suyu gönderildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Holokost mağdurlarının çocuklarının Hitler’i çırak çıkartacak, Nazileri kıskandıracak katliamlara imza atabildiklerini gördük. Antisemitik yaftası yememek için hakikati tahrif edenleri, susanları, yalan söyleyenleri, İsrail’in propaganda değirmenine su taşıyanları gördük. Aziz kardeşlerim karşımızdaki bu vahim tablo karşısında Türkiye olarak ilk günden beri Filistin halkıyla tam bir dayanışma içindeyiz. Gazze’de akan kanın durması, İsrail’in saldırılarının engellenmesi için yoğun çaba harcıyoruz. Yaklaşık 54 bin tona ulaşan yardım miktarıyla Gazze’ye en fazla insani yardım yapan ülkeyiz. İsrail’in su kaynaklarını tahrip ettiği Gazze’ye er hafta 127 ton temiz içme suyu gönderiyoruz. Aralarında kanser hastalarının da olduğu 400’ün üzerinde Gazzeli hasta ve yaralıyı ülkemiz hastanelerinde tedavi ettiriyoruz. Belli periyotlarla iyilik gemilerimizi bölgeye sevk ediyoruz. Küresel siyonist şebekenin tüm yıldırma girişimlerine rağmen Filistin’e her türlü desteği veriyoruz. Hem Filistin hükümeti hem de Filistin’in Kuvay-i Milliye’si olarak gördüğümüz Hamas’ın liderleriyle çok yakın temas halindeyiz. İsrail üzerindeki baskının artırılması amacıyla insani yardımlara ek olarak diplomasi, ticaret ve hukuk alanında pek çok adım attık” dedi.

    “Aldığımız kararla yaklaşık 9,5 milyar dolarlık ticaret hacminden sarfınazar ettik”

    Erdoğan, “İlk etapta 54 ürün grubunda İsrail’e ihracat kısıtlaması getirdik. Ardından İsrail’i ateşkese ve geçişine izin verdiği insani yardım rakamını arttırmaya zorlamak amacıyla İsrail’le ticareti tamamen durdurduk. Aldığımız kararla yaklaşık 9,5 milyar dolarlık ticaret hacminden sarfınazar ettik. Uluslarası adalet divanında İsrail’e karşı açılan soykırım davasına müdahil olma kararımızla katillerin hesap vermesini hedefliyoruz. Soykırım destekçilerinin Adalet Divanı’na yönelik baskıları artarken, İslam ülkelerini davaya aktif olarak sahip çıkmaya çağırıyoruz. Türkiye’nin gerek ticaret gerekse hukuk alanında attığı adımların diğer ülkelere de örnek olmasını bekliyoruz. Müslümanlar olarak bir defa şunu görmemiz lazım; İsrail Filistin topraklarına ilk kez saldırmıyor. İsrail, Filistin halkına yönelik ilk kez soykırım uygulamıyor. 1948 yılından beri neredeyse her gün, her ay İsrail’in saldırılarına şahit oluyoruz. Bundan 76 yıl önce Nekbe ile başlayan işgal ve katliam politikası, o günden bugüne sürekli artarak devam etti. Siyonist yayılmacılık, Filistin halkının topraklarını gasp etmeyi, gerekirse bunun için masum kanı akıtmayı kendine hak görüyor. Vaadedilmiş topraklar hayali bunların gözünü adeta kör etmiş durumda. Bu amaca ulaşmak için İsrail yönetimi hiçbir kural, sınır, ahlak tanımıyor. Uluslararası hukuka bağlı bir devlet gibi değil de, eli kanlı bir terör örgütü gibi hareket edenlerden insanlık bekleyemeyiz. Artık bir gerçeği kabullenmemiz gerekiyor. Siyonistler ve işbirlikçileri, katliamcı ideolojileri neyi emrediyorsa bugüne kadar hep onu yaptılar, yapmaya da devam edecektir. Siyonist lobinin esiri olan Batılı ülkeler de savundukları değerleri çiğneme pahasına, kendilerine verilen talimatları yerine getirecek ’bu zulme ortak olmayalım’ çağrısıyla her hafta meydanları dolduran vatandaşlarına rağmen İsrail’e karşı seslerini asla yükseltemeyeceklerdir. Gazze’deki soykırımı görmezden gelecek, Hamas’ı bahane ederek İsrail’e destek olmayı sürdürecekler” ifadelerini kullandı.

    “Filistin Devleti’ni tanımayan bütün ülkeleri bir an önce Filistin Devleti’ni tanımaya davet ediyoruz”

    Filistin Devleti’ni tanımayan ülkeleri Filistin Devleti’ni bir an önce tanımaya davet eden Erdoğan, “Son 219 gündür yaşadıklarımız bize şunu çok net anlatıyor. Vicdan sahibi ülkeler ve toplumlar haricinde küresel sistemin efendilerinin İsrail’e baskı uygulamasını beklemek tamamen beyhudedir. Bunlar tavşana kaç, tazıya tut diyerek hem uluslararası kamuoyundaki tepkiyi azaltıyor hem de İsrail’e sütre gerisinden yol veriyorlar. Son ateşkes görüşmelerinde buna bir kez daha şahit olduk. Biliyorsunuz pazartesi günü Hamas, Katar, Mısır, Amerika ve Birleşmiş Milletler garantörlüğündeki ateşkes teklifini kabul ettiğini açıkladı. Bizim de tavsiyelerimizle Hamas kalıcı ateşkese giden yolda gerçekten çok kritik bir adım attı. Netanyahu yönetiminin cevabı ise Refah’taki masumlara saldırmak oldu. Kimin barıştan ve diyalogdan, kimin de çatışmaların sürmesinden ve daha fazla kan dökülmesinden yana olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Peki, Netanyahu bu şımarıklıkları karşısında ciddi bir tepki gördü mü? Hayır. Ne Avrupa’dan ne de Amerika’dan İsrail’i ateşkese zorlayacak kayda değer hiçbir tepki gelmedi. Yasak salma kabilinden açıklamalarla süreci geçiştirmeyi seçtiler. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki son oylamada insanlığın ortak vicdanı yerine önemli olarak yine İsrail’in yanında saf tuttular. Öncesinde de Güvenlik Konseyi’nde Filistin Devleti’nin tam üyeliğini veto etmişlerdi. Oysa evvelsi gün 143 ülkenin evet dediği, 25 ülkenin çekimser kaldığı karar İsrail’in ve işbirlikçilerinin ne kadar yalnız olduğunu göstermiştir. Kararla birlikte Filistinli gençlerimiz, Birleşmiş Milletler çalışmalarına artık daha geniş haklar ve ayrıcalıklarla katılabilecekler. Türkiye olarak bizim de güçlü destek verdiğimiz bu kararın çıkmasından memnuniyet duyuyoruz. Henüz Filistin Devleti’ni tanımayan bütün ülkeleri bir an önce Filistin Devleti’ni tanımaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

    “İsrail’in her vicdanlı sesi antisemitizm sopasıyla susturmasına fırsat vermeyeceğiz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müslümanlar olarak hakkın yanında durmak, gerçek anlamda samimi anlamda Allah’ın ipine sarılmak yegane kurtuluş yolumuzdur. Şu an insanlık büyük bir sınav vermektedir. Dün bu imtihan Suriye’de veriliyordu. Daha önce Afganistan’da, Irak’ta, Yemen’de, Somali’de, Bosna’da sınandık. Şimdi de Müslümanlar olarak Gazze’de bir imtihana tutuluyoruz. Ya bu imtihandan alnımızın akıyla çıkacağız ya da bir ömür boyu kalbimizde ağır bir pişmanlık yüküyle yaşamak zorunda kalacağız. Şunu çok net ifade etmek isterim. Başkalarından medet ummak Müslümanlara yakışmaz. Biz önce kendimizden, kendi hesabımızdan sorumluyuz. Filistin halkına karşı kardeşlik görevimizi yapmakla mükellefiz. Elimizle, dilimizle engelleyerek buna imkanımız olmadığında en azından kalbimizle buğz ederek zulme karşı durmak zorundayız. İnsani değerlerin sınandığı Gazze imtihanında herkes kendisine yakışanı yapacak. Birileri İsrail’e koşulsuz destek verecek, katliamlarını örtecek, vicdanlarını rafa kaldırıp her platformda İsrail’in avukatlığını üstlenecek. Biz de Müslümanlar olarak Rabbimiz neyi emrediyorsa onu yapacağız. Kimin ne dediğine bakmadan Filistinli kardeşlerimize tüm imkanlarımızla sahip çıkacağız. İsrail’in katliamlarına karşı tepkimizi meşru zeminde kalarak her fırsatta açıkça göstereceğiz. İsrail’in her vicdanlı sesi antisemitizm sopasıyla susturmasına fırsat vermeyeceğiz. Soykırımcı katilleri ifşa etmeye, bunların maskelerini indirmeye, katliamlarını yüzlerine haykırmaya devam edeceğiz. Yöneticilerimizi, İsrail üzerinde daha fazla baskı kurmaları, İsrail’i ateşkese icbar edecek ticari, hukuki ve diplomatik adımları atmaları noktasında teşvik edeceğiz. Gazze ve Ramallah’taki mazlumlara gönderdiğimiz yardımları arttıracak, yeniden imarı için şimdiden hazırlıklara başlayacağız. Tüm bunları yaparken üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin Gazze’deki soykırımı unutmayacak ve unutturmayacağız. Yine bu süreçte para, makam ve siyasi ikbali için İsrail mezalimine lojistik destek sağlayanları da unutmayacağız. Sizlerin gayretiyle, sizlerin samimi dualarıyla, zulme karşı verdiğimiz mücadelenin inşallah daha da kuvvetleneceğine inanıyorum. Bu önemli toplantının Gazzeli Müslümanlar için, mazlumlar için, umuda, kurtuluşa ve barışa vesile olmasını diliyorum” dedi.

  • Belçika’da İsrail’e yapılan silah satışı protesto edildi

    Belçika’da İsrail’e yapılan silah satışı protesto edildi

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 219 gündür devam ederken, Belçika’da İsrail’e yapılan silah satışı protesto edildi. Valon bölgesinde yer alan Namur şehrinde bir araya gelen bir grup gösterici, Belçika’nın İsrail’e silah satışını yasaklaması çağrısıyla protesto düzenledi. Eylemciler, Valon bölgesinde üretilen silahların İsrail’e satışına son verilmesi için Valon Parlamentosu’nu da derhal karar almaya çağırdı.

    Göstericiler, parlamento binası önünde düzenledikleri protestoda, “Belçika’dan giden silahlarla İsrail Gazze’de katliam yapıyor”, “Soykırımı durdur”, “Susmak ortak olmaktır” ve “Silah satışını durdurun” yazılı pankartlar açtı. Sessiz bir şekilde parlamento önünde protesto yapan kalabalığa polisler eşlik ederken, protestonun ardından grup olaysız şekilde dağıldı.

  • 50 profesör gözaltına alındı

    50 profesör gözaltına alındı

    ABD genelinde üniversitelerde düzenlenen Filistin’e destek gösterilerinde çok sayıda kişi gözaltına alındı. ABD basını, Filistin’e destek gösterilerinde bugüne kadar 50 profesör ile 2 bin 400’den fazla öğrenci gözaltına alındığını aktararak, öğrencilerin ifade özgürlüğü hakkını desteklemek istediklerini söyleyen bazı profesörlerin şiddet kullanılarak gözaltına alındığını ve yaralandığını ifade etti.
    ABD’deki Columbia Üniversitesi’nde geçtiğimiz ay başlayan Filistin’e destek gösterileri kısa sürede ülke genelindeki ardından Avrupa’daki üniversitelere yayılmıştı.

  • Milletvekili Ölmeztoprak’tan İsraile tepki

    Milletvekili Ölmeztoprak’tan İsraile tepki

    İsrail’in Gazze’nin Refah bölgesine gerçekleştirdiği saldırılara ilişkin açıklamalarda bulunan AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, Gazze ve Kudüs’ün sadece Filistinlilerin bir meselesi olmadığını, müminler için iman ve izzet, insanlık için ahlak ve vicdan meselesi olduğunu vurgulayarak, İsrail’in uluslararası hukuku hiçe sayarak art arda savaş suçları işlemeye devam ettiğini belirtti.
    İsrail’in hedef ayırmaksızın sivillerin sığındığı hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, kadın, çocuk, yaşlı demeden masum insanların hayatlarını karartmaya devam ettiğini ifade eden Ölmeztoprak, “Sözün bittiği yerdeyiz artık bu vahşet son bulmalı” dedi.
    Zulümle abat olunmayacağını belirten Ölmeztoprak, “İsrail’in Gazze halkına karşı, uluslararası hukuka ve uluslararası insancıl hukuka aykırı saldırılarını arttırarak sürdürmesini esefle karşılıyoruz ve bir an önce uluslararası kamuoyu saldırılarının durması, barışın tesisi için her türlü gayreti göstermelidir” diye konuştu

  • 81 ilde İsrail’i protesto ettiler

    81 ilde İsrail’i protesto ettiler

    AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığı öncülüğünde Gazze’de hayatını kaybeden anneler için 81 ilde İsrail protesto edildi. AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Filistin Sağlık Bakanlığı’nın 5 Mayıs’ta yaptığı açıklamalara işaret ederek, “İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda 34 bin 683 kişi öldü, 78 bin 18 kişi yaralandı. Birleşmiş Milletler Kadın Biriminin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü raporuna göre Gazze’de 9 bin kadın öldü. Günde otalama 63 kadın hala ölüyor ve bunların 37’si anne” ifadelerini kullandı.

    “60 bin hamile kadın risk altında”

    Ayşe Keşir, kayıp ve akıbeti bilinmeyen kadın sayısının ise 2 bini aştığını belirterek, şunları kaydetti:
    “Filistin’de sağlık sisteminin çökmesi nedeniyle yaklaşık 60 bin hamile kadın risk altında. Her gün 180 anne ölümle burun buruna doğum yapıyor. Ne diyordu Gazzeli anne? ‘Ben 6 çocuk doğurmakla yükümlüyüm. Çünkü 2’sini İsrail öldürecek, 2’si eve ekmek getirmek için çalışacak, 2’si de ülke için işe yarasın.’”
    Keşir, Filistin’de her 5 kadından 4’ünün aile bireylerinden en az birinin üst üste iki öğün yemek yiyemediğini de ifade etti.

    “Ateşkes için bir adım bekliyoruz”

    Bir anne olarak İsrail’e seslendiğine dikkati çeken Keşir, “Ateşkes için bir adım bekliyoruz. İsrailli yetkililere soruyorum. ‘Vaad edilmiş topraklar hedefinizi, hayattan kopardığınız annelerin ve çocukların bedenleri üzerine mi inşa edeceksiniz” ifadesini kullandı.

    “81 ilde Gazzeli anneler için ayaktayız”

    Keşir, “Şu anda 81 ilde aynı bu şekilde eş zamanda sivil toplum kuruluşları, teşkilatlarımız, vekillerimiz ve tüm halkımızla birlikte Gazzeli anneler için dimdik ayaktayız” dedi.
    Eylemde ‘Anneler bitmeden bu direniş bitmeyecek’ ve ‘Yeter artık İsrail, kanlı ellerini sivillerin, annelerin, çocukların üzerinden çek’ sloganları atılarak, ‘Kahrolsun İsrail’ ve ‘Bebek katili Netenyahu’ yazılı pankartlar açıldı.